Lübnan Cumhuriyeti Yönetim Şekli

advertisement
LÜBNAN CUMHURİYETİ
I. ÜLKE BİLGİLERİ
Resmi Adı:
Lübnan Cumhuriyeti
Yönetim Şekli:
Parlamenter Cumhuriyet rejimi
Devlet Başkanı:
Michel Suleiman (25 Mayıs 2008‟den beri)
Başbakan:
Sa'ad al-Din al-HARIRI (9 Kasım 2009‟dan beri)
Yüzölçümü:
10.452 km2
Nüfusu:
4,017,095 ( Temmuz 2009 tahmini)
Nüfus artış hızı:
% 1.107 ( 2009 tahmini)
Okuma yazma oranı: % 87,4
Etnik Gruplar:
% 95 Arap, % 4 Ermeni, % 1 Diger
Din % 59,7 Müslüman, % 39 Hıristiyan, % 1,3 Diger
Konuşulan Diller:
Arapça (resmi), Fransızca, _ngilizce, Ermenice
Başlıca Şehirler:
Beyrut (başkent), Trablussam, Sayda, Zahle, Sur, Nebatiye
Para Birimi:
Lübnan Poundu (LBD)
Kur 1 ABD Doları:
1500,5 LBP (2010)
Doğal Kaynaklar:
Kireçtası, demir, tuz, islenebilir topraklarÜyesi Olduğu Uluslararası
Kuruluşlar: ABEDA, ACCT, AFESD, AL, AMF, CCC, ESCWA, FAO, G24, G-77, IAEA, IBRD, ICAO, ICC, ICFTU, ICRM, IDA, IDB, IFAD,
IFC, IFRCS, ILO, IMF, IMO, INMARSAT, INTELSAT, INTERPOL,
IOC, ISO (muhabir), ITU, NAM, OAS (gözlemci), OIC, PCA, UN,
UNCTAD, UNESCO, UNHCR, UNIDO, UNRWA, UPU,
WFTU, WHO, WIPO, WMO, WTO (gözlemci).
II. EKONOMİK GÖSTERGELER (2009)
Nominal GSYİH (Milyon Dolar):
Reel GSYİH‟deki Artış (%) :
Kişi Başı GSYİH (ABD Doları, Satın Alma Gücü Paritesi ile) :
Tüketici Fiyat Enflasyonu (ort, %) :
Dış Borç (yıl sonu; Milyar Dolar) :
32 196
7.0
12 495
1.2
36,2
Dış Ticaret Göstergeleri (Milyar Dolar)
Yıl
2007
2008
2009
İhracat
2,8
3,5
1
İthalat
11,8
16,1
11,2
Denge
-9
-12,6
-10,2
Hacim
14,6
19,6
12,2
Kaynak: ITC Trademap
Ekonomisinin ithal ürünlere dayanması ve beraberinde oluşan dış borç stoğu kronik
ödemeler dengesi bozukluğuna sebep olmuştur. 2010 yılı rakamlarına göre 36,05 milyar doları
bulduğu tahmin edilen dış borç stoğu GSYİH‟nın %112‟si seviyesinde olması beklenmektedir.
Savaş, ulusal üretim kapasitesinin yarıya inmesine neden olarak Lübnan‟ın Ortadoğu‟daki antrepo
ve bankacılık merkezi olma pozisyonunu ortadan kaldırmıştır.
2010 yılında yaklaşık 5,4 milyar dolar olarak gerçekleşen dış ticaret açığının GSYİH‟ye oranı ise
%15 olarak gerçekleşmiştir.
Küresel mali kriz sonrasında ise Lübnan‟daki genel hava krizin etkilerinin Lübnan‟a olumlu yansıdığı
yönündedir. Krizin olumlu yansımalarının başlıca neden ve göstergeleri olarak ise;
Bankacılık konusundaki 1999 yılında yapılan katı düzenlemelerin Lübnan bankalarını uluslararası
risklerden koruması.
Ekonominin ithal mal ağırlıklı olması ve Lübnan lirasının değerinin dolar karşısında
endekslenmiş olmasının artan enflasyon ve fiyat baskısını hafifletmesi.
Resesyon beklentisiyle düşüşe geçen petrol fiyatlarının ekonomisi büyük ölçüde petrol ithalatına
dayanan Lübnan‟a nefes alma fırsatı vermesi.
Lübnan bankalarının krize rağmen sağlam durmaları güvenli liman arayan ilave fonların Lübnan‟a
yönelmesini sağladı.
Tarım
Ülkenin tarım arazileri topraklarının %34‟ünü oluşturmakla birlikte tarım sektörünün ekonomideki
payı çok düşüktür.
Tarıma uygun alanların yaklaşık %35‟i bu alanda bulunmaktadır, tüm ülke genelindeki toplam
tarım üretiminin de %30 „u bu bölgeden sağlanmaktadır. Hükümet tarımla ilgilenen nüfusu
arttırmak için bazı tarım ürünlerinin üretilmesine teşvik amaçlı sübvansiyonlar vermektedir.
Hükümet bütçesinin %1‟inden daha azı Tarım Bakanlığı‟na ayrılmıştır. Savaş nedeniyle Lübnan‟daki
tarım, balıkçılık ve ormancılık sektörlerinin uğradığı hasarın 280 milyon dolar olduğu tahmin
edilmektedir.
Ancak hükümet, çiftçilerin zararlarını hafifletmek için herhangi bir yardımda bulunmamıştır. Bunda,
Arap Birliği Sosyal ve Ekonomik Konseyi‟nin uygulamaya koyduğu son gümrük vergilerinin rolü
büyüktür.
AB ve diğer ülkelerin üretim için sübvansiyon alması ve fiyatlarını daha aşağıya çekmeleriyle
Lübnanlı üreticiler için tarım ürünü ihraç etmek daha dezavantajlı bir hal almıştır.
İmalat Sanayi
Lübnan‟da GSYIH içindeki payı %19 dolaylarında olan ve yaklaşık 114 bin kişiye istihdam sağlayan
imalat sanayi, esas olarak çimento, mobilya, kağıt ürünleri, baskı ve paketleme, deterjanlar, gübre,
ilaç, mücevherat, hazır-giyim ve gıda ürünlerine dayanmaktadır.
İmalat sanayiindeki toplam hasarın yaklaşık 220 milyon dolar olduğu tahmin edilmektedir.
Lübnan Sanayi Bakanlığı tarafından hazırlanan plana göre, 1.000 adet küçük ve orta
ölçekli tesisin modernizasyonu ile 10 yıl içinde imalat sanayiinin GSYIH içindeki payının %30‟lara
çıkarılması ve 60.000 yeni istihdam yaratılması hedeflenmektedir.
Turizm
Hükümetin yapıcı bir stratejiden yoksun olması yüzünden Lübnan, komşularına nazaran çok daha
sınırlı sayıda turiste ev sahipliği yapmıştır.
Beyrut dışındaki şehirlerdeki kültürel ve mimari zenginlikler iyi tanıtılmamaktadır. Bu sektörün
gelişmesi günümüzde özellikle iç Savaş sonrasında sektörde yaşanan hızlı yapılanmanın etkisiyle
ülkeye gelen çok sayıda uluslararası yatırımcı sayesinde olmaktadır. 2007 yılında bu yatırımcıların
Beyrut ve civarı için yaklaşık 30 adet yeni projesi vardır ve bu projelerin maliyetinin 2,5 milyar
dolardan fazla olduğu düşünülmektedir. Ayrıca önemli bir turizm kaynağı olan Casino du Liban
2006 yılında yeniden açılmıştır.
Dünya Turizm Örgütü‟nün verilerine göre bu sektörün GSYH içindeki payı %10 ile 12 dolayında
olup 300.000 kişiye istihdam sağlamaktadır. Özellikle 11 Eylül olaylarının ardından Arap turistler,
Avrupa ve ABD yerine Lübnan‟a yönelmiştir. Avrupa‟dan gelen turistlerin arasında Fransa, %7‟lik
oranla ilk sırada yer almaktadır.
Bankacılık
Bankacılık sektöründe özellikle Fransız olmak üzere yabancı girişimlerin ağırlığı görülmektedir. Bu
sektörün %80‟i, 16 bankada yoğunlaşmakta olup sektör 15.000 kişiye istihdam sağlamaktadır.
Ulaşım ve Telekomünikasyon
Lübnan‟da 7 adet havaalanı bulunmaktadır. Lübnan‟ın Beyrut‟un güneyindeki tek uluslararası
havalimanı, 1990‟lı yıllarda yeniden inşa edilmiş olup tesisinin son kanadı 2002 yılının ortasında
açılmış ve böylece havalimanının kapasitesi yılda 6 milyon yolcuya yükselmiştir.
Lübnan‟ın altyapı çalışmaları İsrail‟in askeri saldırılarından da son derece etkilenmiş olup, 2006‟nın
ortalarında gerçekleşen hava saldırıları sonrasında 91 köprü, 58 tane telefon santralı, 5 elektrik
santrali, 5 havaalanı pisti su depoları yüz binlerce mil uzunluğunda fiber optik kablolar büyük zarar
görmüş, bu nedenle son yıllarda altyapının gelişmesi için yapılacak tüm harcamalar olağan
hasarları onarmak için kullanılmıştır.
Lübnan‟a giren ve Lübnan‟dan çıkan yüklerin %70‟inden fazlası Beyrut limanından geçmektedir.
Tripoli, Sidon ve Tire diğer büyük limanlardır. Beyrut‟u kullanan gemilerin sayısı iç savaştan sonra
hemen artış göstererek 1996 yılında 3.200‟ün üzerine çıkmış, ancak ekonomik büyümenin
yavaşlamasıyla birlikte bu sayı 2000‟lere gerilemiştir.
Dış Yardımlar
2006 yılında, İsrail ile yapılan savaş sonrası Alman hükümeti Lübnan‟a toplam 135 milyon dolar
bağışladığını açıklamıştır.
2007 Ocak ayında yapılan Paris 3 Donörler Konferansı çerçevesinde ise Lübnan‟a verilecek 1,3
milyar dolar kredi miktarında uzlaşılmıştır.
IMF ise 2007 Nisan ayında 77 milyon dolar borç vermiştir. Arap Ticaret Finansman Programı, 4
Lübnan Bankası‟na yabancı ticaret anlaşmalarını finanse etmek üzere 57 milyon dolar kredi
sağlamış olup söz konusu bankalar Fransabank, Credit Libanais, Bank Med ve Banque Libano
Francaise‟dir.
Türkiye de Lübnan‟a ilk aşamada yaklaşık 20 milyon ABD Doları tutarında acil yardımda
bulunmuş, Stokholm Konferansında yapılan yaklaşık 10 milyon ABD Dolarlık taahhüdümüz
çerçevesinde Lübnan‟da tüm teşrifatı ile birlikte 70 adet kalıcı prefabrik okul ile iki adet kalıcı
prefabrik sağlık merkezinin yapılması üstlenilmiştir.
Lübnan, 12 Haziran 2002 tarihinde, Avrupa-Akdeniz Ortaklığı girişimi kapsamında,
Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticareti düzenleyen bir İşbirliği Anlaşması imzalamıştır.
Anlaşma çerçevesinde, Lübnan menşeli sanayi mallarının AB pazarına gümrüksüz girmesi imkanı
getirilirken, AB menşeli malların, 2008 yılından başlayarak yapılacak gümrük vergisi indirimleri ile
nihai olarak 2014 yılında Lübnan pazarına 0 gümrük vergisi ile girmeleri öngörülmektedir.
Anlaşma 2006 Nisan ayında yürürlüğe girerken, Lübnan ayrıca AB ile Avrupa Komşuluk Politikası
(European Neighbourhood Policy-ENP) çerçevesinde müzakerelere başlamıştır.
Lübnan 1999 tarihinden bu yana Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ile katılım müzakereleri
gerçekleştirmekte ve halen örgütte gözlemci statüsünde bulunmaktadır.
Lübnan‟ın 2008 yılında dış ticaret politikalarındaki öncelikli hedefi WTO üyeliği olmuştur. Üyeliği
sağlamadan Lübnan‟ın toplam ihracatını dikkate değer oranlarda artırmanın mümkün
gözükmemektedir.
Lübnan‟ın ithalatında ilk sıralarda yer alan ürünlere bakıldığında, mineral yakıtların
yanı sıra, otomotiv, makineler, demir ve çelik, ilaç, doğal ve yapay mücevherat, ve plastik ve
mamulleri tahıllar ve kağıt mamulleri gelmektedir.
Lübnan‟ın 2009 yılı ihracatını gerçekleştirdiği başlıca ülkeler İsviçre (% 20), Ürdün (% 11), Türkiye
(%10), Belçika (%9) ve ABD (%8)‟dir.K_YE-LÜBNAN EKONOM_K VE T_CAR_ _L_SK_LER_
III. TÜRKİYE-LÜBNAN DIŞ TİCARETİ
Türkiye-Lübnan Dış Ticaret Değerleri (1 000 Dolar)
Yıl
2007
2008
2009
2009*
2010*
İhracat
393216
665054
686514
321199
320379
İthalat
116013
178780
107896
44036
116655
Dış Ticaret Dengesi
277203
486274
578618
277163
203724
Dış Ticaret Hacmi
509229
843834
794410
365235
437034
Kaynak: DTM İstatistikleri
*İlk 6 Aylık veriler
Lübnan‟a yönelik ihracatımız 2009 yılı itibariyle bir önceki yıla göre % 3 oranında artarak 686,5
milyon dolara yükselmiştir. İthalatımız ise %39 oranında azalış göstererek 107,8 milyon dolara
düşmüştür. Buna göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2009 yılında 2008 yılına oranla yaklaşık %
6 oranında azalış göstermiştir ve 794,4 milyon dolara inmiştir.
2009 yılında Türkiye‟nin Lübnan‟a ihracatında önem arz eden başlıca ürün grupları; petrol yağları,
demir çelik çubuklar, balık, hazır giyim, mücevherat başta olmak üzere çok çeşitli sanayi ürünleri
sayılabilir.
(Kaynak: DTM)
Türk inşaat ve müteahhitlik firmalarından STFA Enerji Telekomünikasyon Sanayi ve
Ticaret A.Ş. Lübnan Kalkınma ve Yeniden İmar Konseyince ihale edilen 20 milyon dolar
tutarındaki enerji nakil sisteminin geliştirilmesi (Deir Nbouh - Ksara arası, Havai Hat Güç İletim
Sisteminin Genişletilmesi) projesini 2001 yılında tamamlamıştır.
Özdil Enerji firması ise “Altı Ülke Enterkoneksiyonu” kapsamında, Bekaa Vadisi ile Suriye‟deki
enerji hatlarının yapımı projesini tamamlamıştır.
Yine STFA firması, Lübnan Kalkınma ve Yeniden İmar Konseyince ihale edilen 10,3 milyon dolar
değerinde Saida Kıyı Su Arıtma Projesi‟ni tamamlamış bulunmaktadır.
Bu güne kadar Türk firmalarının toplam Lübnan‟da üstlendikleri işlerin toplam bedeli 182 milyon
dolar olmuştur.
2009 yılı itibariyle, ülkemizde 142 adet Lübnan sermayesine sahip firma faaliyet göstermektedir.
2004 -2009 yılları arasında Lübnan Türkiye‟de yaklaşık 136 milyon dolarlık doğrudan yatırım
yapmıştır. Türk firmalarının Lübnan‟da, küçük ölçekli olanlar dışında, önemli bir yatırımı
bulunmamaktadır.
Yatırım; deri, ayakkabı, tekstil, hazır giyim, ilaç olmak üzere çeşitli alanlarda yatırım imkanları söz
konusudur. Bu yatırımlarda Lübnan‟ın iyi ekonomik ilişkiler içinde olduğu Irak, Körfez ve Afrika
ülkelerine ihracat imkanı sağlayacaktır. Ayrıca, ilaç, elektrikli ev aletleri, otomotiv, inşaat
malzemeleri diğer önemli ticari ve sınai işbirliği kalemleridir.
Lübnan‟da kamu ihalelerinin bir kısmında ihaleye katılan firmanın banka kredisi ile gelmesine
önem verilmektedir. Bazı ülkeler kendi firmalarının ihale kazanması için faizsiz kredi vererek
şirketlerini desteklemektedir. Türk firmalarının bugüne kadar Lübnan‟da yeterince aktif olamaması
Türk firmalarının bu tarz kredi desteği bulamamasına bağlamaktadır.
2012 yılına kadar bin 500 ihale açılacaktır.
Bunlardan 500 adedinde faizsiz kredi bulan firmaların avantajlı olacağını, bin adetinin Türk
firmalarının da girebileceği türden ihaleler olacağı bildirilmiştir.
Müteahhitlik; Lübnan‟da yol ve bina inşası, enerji nakil hatları yapımı, şehir elektrifikasyonu, enerji
santrali yapımı, havaalanı, hastane ve okul inşası, içme suyu şebekesi yapımı, telekomünikasyon
alanlarında önemli inşaat işlerinin olması ve tüm bunların finansmanı için Dünya Bankası, İKB,
Arap Fonu, Kuveyt Fonu ve Suudi Fonlarından önemli ölçüde destek alınması itibariyle bu
konuda işbirliğinin geliştirilmesi yönünde bir mekanizma oluşturulabilir. Örneğin bu alanda yetkili
Lübnan
İmar ve Kalkınma Konseyi (Council for Development & Reconstruction) ile Türkiye‟de
ilgili kamu kuruluşlarının yer alacağı ortak bir komite oluşturulabilir.
Turizm; Lübnan‟ın yakınlığı ve ucuzluğu göz önüne alındığında turizm alanında da önemli bir
işbirliği potansiyeli olduğu düşünülmektedir. Türkiye ve Lübnan arasında vizeler karşılıklı olarak
kaldırılmıştır.
Ulaştırma; Lübnanlıların Tokyo, Pekin, Hong Kong gibi Uzak Doğu‟daki bazı noktalara Batı
Avrupa‟dan bağlantı yaparak yolculuk yaptıkları dikkate alındığında THY‟nın da bu noktalara
uçuşlarını tanıtarak birçok Lübnanlı yolcuyu çekmesi mümkün görülmektedir. Ayrıca, Mersin ve
İzmir‟den Beyrut‟a hızlı feribot seferleri başlatılmasında da yarar görülmektedir.
Bankacılık; Lübnan‟ın bölgenin bankacılık merkezi olduğu, göz önüne alındığında,
Türk bankalarının Lübnan‟da şube açmaları mümkündür.
İki Ülke Arasındaki Ticaretin Altyapısını Düzenleyen Anlaşma ve Protokoller
Anlaşma / Protokol
Hava Ulaştırma Anlaşması
Turizm İşbirliği Anlaşması
Ticaret, Sınaî, Teknik ve Bilimsel İşbirliği Anlaşması
Deniz Taşımacılığı Anlaşması
Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşması
Tarım Alanında İşbirliği Protokolü
ÇVÖ Anlaşması
YKTK Anlaşması
Teknolojik İşbirliği Protokolü
KEK II. Dönem Toplantısı Protokolü
Teknik, Standardizasyon, Metroloji, Akreditasyon ve Uygunluk Değerlendirmesi
Kaynak: DTM Anlaşmalar Genel Müdürlüğü
İmza Tarihi
16.09.1947
18.09.1968
10.10.1991
04.03.1994
19.12.1994
12.05.2004
12.05.2004
12.05.2004
12.05.2004
07.06.2006
21.04.2009
Türkiye-Lübnan Yatırım İlişkileri
Ülkede enerji, toprak ve işgücü maliyetlerinin yüksek olması ve pek çok ülke ile Serbest Ticaret
Anlaşması imzalanmış olması nedeniyle sanayi yatırımları için Lübnan uygun bir tercih olarak
görülmemektedir. Ancak, Lübnan‟ın Orta Doğu'nun en önemli turizm merkezlerinden biri olması
dolayısıyla ülkedeki turizm yatırımları son yıllarda artmaktadır. Lübnan'da yapılacak yatırımlara
projeler itibarıyla değişik teşvikler verilmektedir (Detaylı bilgi için: Investment Development
Authority of Lebanon www.idal.com.lb).
EGE BÖLGESİ-LÜBNAN DIŞ TİCARETİ
İlimizden Lübnan‟a yapılan ihracat aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:
30.000.000,00
25.000.000,00
20.000.000,00
15.000.000,00
10.000.000,00
5.000.000,00
0,00
2008
2009
2010
Ege Bölgesi‟nden Lübnan‟a 2008 yılında, 15,5 Milyar Dolar, 2009 yılında 28.6 Milyar Dolar, 2010
yılı ilk 9 ay itibariyle, 22,5 olarak gerçekleşmiştir.
İzmir‟de Lübnan sermayeli faaliyet gösteren iki firma vardır:
PETRA MADENCİLİK SAN.VE TİC.A.Ş.
SOLİMAR MADEN. SAN.İÇ VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ.
IV. İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARETTE YAŞANAN SORUNLAR
Türkiye ile Lübnan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerde son yıllarda yaşanan sorunların aşılması
hususunda önemli mesafeler kaydedilmiştir. Nitekim geçmişte Lübnan gümrüklerinde Türk
mallarının geçişi sırasında sorunlar yaşanmış olmasına karşın, hâlihazırda böyle bir ayırımcılık
yapılmamaktadır. Mevcut hukuki altyapının ticaret ve yatırım açısından oldukça elverişli olması ve
yabancıların faaliyetlerine ilişkin kısıtlamaların bulunmaması da Lübnan‟da iş yapmayı kolaylaştırıcı
unsurlardır.
Lübnan, coğrafi büyüklük ve nüfus olarak küçük bir ülke görünümünde bulunmasına karşın,
ekonomik ve ticari açıdan stratejik bir konumdadır. Ülkemiz açısından, Orta Doğu‟ya nüfuz
etmek isteyen Türk firmaları için büyük öneme sahip bulunmaktadır.
Lübnan‟ın önemini pekiştiren önemli hususlardan biri de ticari, kültürel, siyasi ve görsel açıdan
“Orta Doğu‟nun Vitrini” olmasıdır.
Lübnan‟a her yıl Körfez ülkelerinden gelen çok sayıda turist modayı ve gelişen trendleri buradan
takip etmektedir. Bu nedenle bir ürünün Lübnan‟da markalaşması ve tanınması, diğer Orta Doğu
pazarları açısından da önemli bir imajdır.
Lübnan‟da özellikle inşaat projelerinde projelerin başlangıç ve bitiş tarihlerinin genellikle ülke ve
çevre sorunları yüzünden tutturulmamasıdır. İşgücü konusunda bir kota bulunmamakta ancak
yerli işgücü kullanılması, istihdam yaratılması açısından tercih edilmektedir.
Yatırım konusunda Lübnan yetkililerinden alınan şifahi bilgide su arıtma, baraj ve yol projelerine
öncelik verileceği ifade edilmektedir. Lübnan‟daki kalkınma ve imar projeleri çoğunlukla dış
finansmanla gerçekleştirilmektedir. İhale şartları dış finansmanın kaynağına göre belirlenmekte dış
finansman sağlayan ülkenin şirketlerine öncelik verilmektedir. Türk müteahhitlik firmaları, Dünya
Bankası ve İslam Kalkınma Bankası gibi kurumlarca finanse edilen projelere kolaylıkla katılabilirler.
Bu iki kurumun gelişmelerinden firmalarımızın haberdar olmalarında fayda görülmektedir.
Türk firmalarının bu alanlardaki deneyimleri ve Lübnanlı müteahhitlik firmalarının Lübnan‟da ve
Körfez bölgesi ile Afrika‟da gerçekleştirdiği aktif faaliyetler dikkate alındığında, müteahhitlik
alanında yapılacak çok sayıda işbirliği imkanı bulunduğu tespit edilmektedir.
Sorunlardan biri, bir kablo üreticisi bulunduğu için kablo ithalatına izin verilmemesi ve ithalatın
ancak bu üretici şirketin izniyle gerçekleştirilebilmesidir. Ayrıca, Lübnan‟a halı ihracatı yapan
firmalarımız, gümrük vergilerinin yüksek olmasından şikayet etmekte, dolayısıyla, yüksek vergiler
ve korumacı politikalar sebebiyle ürünlerimizin bu pazarda hak ettikleri payı elde edememeleri
diğer sorunlar olarak bize intikal etmiştir.
Lübnan pazarında Türk mallarına karşı yoğun bir ilginin ve kalite imajının bulunduğu tespit
edilmekle birlikte, daha fazla tanıtım ve markalaşma faaliyetine ihtiyaç duyulduğu da bir gerçektir.
Öte yandan ülkenin iç savaştan çıkmış olması nedeniyle, Lübnan‟da altyapı ve imar hizmetleri
talebi bulunmaktadır. Türk firmalarının bu alanlardaki deneyimleri dikkate alındığında, özellikle
müteahhitlik alanında çok sayıda işbirliği imkânı bulunduğu görülmektedir.
Download