D. 1/2013 Yargıtay/Hukuk No: 73/2008 (Lefkoşa Asli Celpname No

advertisement
D. 1/2013
Yargıtay/Hukuk No: 73/2008
(Lefkoşa Asli Celpname No: 6/2007)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Hüseyin Besimoğlu, Mehmet Türker.
İstinaf eden: Mehmet Sıtkı n/d Mehmet Muharrem Sıtkı,
Avustralya
(Davacı)
ile
Aleyhine istinaf edilen: 1- Güzin Boyer, İstanbul–Türkiye
2- Rengin Güder, Lefkoşa
3- Gürgün Muharrem, Amerika
4- Dr. Aziz Alasyalı, Amerika
5- Derviş Ersun Şeytanoğlu (Müteveffa Muharrem
Sıtkı Hasel n/d Muharrem Sıtkı n/d Muharrem
Sıtkı Mulla Mehmet Terekesi İdare Memuru
sıfatı ile)
(Davalılar)
A r a s ı n d a.
İstinaf eden namına: Avukat Serhan Çinar adına Avukat Hazan Aksun
Aleyhine istinaf edilen No. 1 namına: Avukat Göksel Şefik
Aleyhine istinaf edilen No. 2 namına: Avukat Zeki Bayram
Aleyhine istinaf edilen No. 3 namına: Tağmaç Bilgehan
Aleyhine istinaf edilen No. 4 hazır değil. Tebliğ yok.
Aleyhine istinaf edilen No. 5 namına: hazır yok.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Narin F. Şefik ve Yargıç Talât Usar’ın
6/2007 sayılı Asli Celpname’de 27/6/2008 tarihinde verdiği karara karşı,
davacı tarafından yapılan istinaftır.
Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
1- Yargıtay/hukuk 65/00 – D.8/03.
1
2- Sevim İsmail and Others v. Zalihe Veli and Others, 1959-60 24 CLR
s.15.
3- Meryem Enverv. Ahmet Ramadan Kasın and Other, J.S.C.C s.1186.
Atıfta Bulunulan Bilimsel İçtihatlar:
1- Parry and Clark, The Law os Succession, 9. baskı, sayfa 91.
2- Miras Hukuku, Prof. Dr. Ali Naim İnan, Prof. Dr. Şeref Ertaş, 3. baskı
sayfa 486.
___________________
KARAR
Şafak Öneri:
Merhum Muharrem Sıtkı Hasel n/d Muharrem Sıtkı n/d
Muharrem Sıtkı Mulla Mehmet’in bıraktığı mallar ile ilgili olarak 240/93 sayılı
bir tereke dosyalandı.
dosyalanan
849/95
Yüksek Mahkeme, mezkur tereke ile ilgili olarak
sayılı
davadaki
hüküm
aleyhine
dosyalanan
Yargıtay/Hukuk 65/2000 sayılı istinaf sonucunda, merhumun mirasçılarından
bu davadaki Davalı No.2, 3 ve davada taraf yapılmayan Sevgi Özügüzel’e
sağlığında verdiği bazı malların hayatta ilerlemeleri için ve/veya avans (by way
of advancement) olarak verdiği bulgusuna vararak hotchpot’a dahil
edilmelerine karar verdi. Davacı/ istinaf eden: 1) davalıların, avans (by way of
advancement) olarak verilen malları, yediemin sıfatıyla tasarruflarında
bulundurduklarından aynen terekeye iadelerini ve bu mallardan elden
çıkarılmış olanlar varsa, bunların paylaşım tarihindeki parasal değerlerinin
terekeye iade edilmesi ve bu şekilde mirasçılar arasında hotchpot kuralının
uygulanarak taksim edilmesi; 2) Terekenin mal varlığının hotchpot kuralına
göre varisler arasındaki pay edilmesini kolaylaştırmak için Mahkemenin satış
dahil uygun gördüğü emirleri vermesi talebi ile huzurumuzdaki istinaf konusu
2
Asli Celpnameyi (Origination Summons) dosyaladı. Asli Celpnameyi dinleyen
Lefkoşa Kaza Mahkemesi, davacının iddialarını kabul etmedi ve varislerin
mezkur malları yediemin (trustee) olarak tutmadıkları bulgusuna vararak, bu
malların aynen terekeye iadesine veya satılmış olmaları halinde, paylaşım
tarihindeki değerlerinin terekeye ödenmesine ilişkin talepleri reddetti.
Alt
Mahkeme, keza, Davalı No. 2 ve 3’ün itirazları doğrultusunda istida konusu
taleplerin ancak bir dava altında talep edilebileceği bulgusuna da vardı, ancak
davacının
taleplerinin
reddedilmesi
nedeniyle
kararını
bu
gerekçeye
dayandırmadı.
Alt
Mahkeme
kararının
hatalı
olduğunu
iddia
eden
davacı,
huzurumuzda bulunan bu istinafı dosyaladı.
İstinaf eden İlk Mahkemede yapmış olduğu iddiaları Yargıtay’da da
yinelemiştir. İstinaf ihbarnamesinde 10 istinaf sebebi gösterilmiştir. Davacının
iddialarını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:
1. İngiltere’de by way of advancement olarak verilen mallar, İngiliz
içtihatları ve mevzuatı gereği, alıcı tarafından statutory trust kapsamında,
yediemin (Trustee) sıfatıyla tereke için emanet (in trust) tutulmaktadır.
Hotchpot kuralını düzenleyen Fasıl 195 madde 51’in mezkur İngiliz mevzuatı
ile benzerlik gösterdiği nedeniyle, 51. maddede düzenlenen hotchpot kuralının
da aynı şekilde yorumlanarak, Davalıların emanetçi ve verilen malların da
emanet olarak verildiğinin kabul edilmesi ve mezkur mallar ile bu mallardan
elden çıkarılmış olanların paylaşım tarihindeki parasal değerlerinin terekeye
iade edilmesi gerekmektedir.
3
2 . Hotchpot kuralının esas gayesinin, varisler arasındaki eşitliği
sağlamak olduğu cihetle, bunun gerçekleşmesi, avans (by way advancement)
olarak verilen malların terekeye aynen iadesi ile mümkün olabilir.
3. Emare 1 dosya içindeki Emare 9 mukavele altında, davalılara verdiği
malların gelirlerinden hayat boyu almaya devam edeceği cihetle, merhumun
mezkur mallar üzerindeki hakları devam etmektedir. Bu itibarla, merhum ile
davalılar arasında mezkur mallar ile ilgili olarak bir resulting trust ilişkisi
doğduğu için, davalıların bu malları terekenin menfaatleri için yediemin olarak
adlarında tuttukları kabul edilmeli ve merhumun ölümü ile birlikte terekeye
iade edilmeleri gerekir.
4. Alt Mahkemenin, davacının taleplerinin Asli Celpname altında
yapılamayacağına ilişkin bulgusu hatalıdır.
Aleyhine istinaf edilen/davalılar ise, Mahkemenin kararının isabetli
olduğunu ve yasada, avans olarak verilen malların aynen iadesinin değil,
kıymetlerinin
paylaşımda
dikkate
alınmasının
düzenlendiğini
ileri
sürmektedirler.
Bir baba veya annenin, maddi olanakları ölçüsünde, sağlığında füru’una
(evlatlarına) değişik amaçlarla karşılıksız olarak, menkul ve gayrimenkul
mallar vermesi, gelenek ve kültürümüzün önemli özellikleri arasındadır.
Bu şekilde verilen malların bir bölümünün, miras bırakanın ölümünden sonra
fürular arasındaki bölüşümde hesaba katılması, mirasta fürular arasındaki
eşitlik ilkesinin bir sonucu ola-rak, birçok ülkenin yasalarında normatif olarak
düzenlenmiştir.
4
Kısaca hotchpot olarak adlandırılan ve kökü İmparator Justinianus devrinde
uygulanan Roma hukukunun “colletio bonorum” ilkesine dayanan bu kural,
günümüzde teferruattaki bazı farklılıklarla, ülkemiz dahil, birçok ülkede
uygulanmaktadır.
Hotchpot kuralı, ülkemizde Fasıl 195 Wills and Succesion Law’ın, 51.
maddesinde düzenlenmektedir. Madde aynen şöyledir:
“51. Any child or other descendant of the deceased who
becomes entitled to succeed to the statutory portion, and to
the undisposed portion if any, shall in reckoning his share
bring into account all movable property and immovable
property that he has at any time received from the
deceased(a)
by way of advancement; or
(b)
under a marriage contract; or
(c)
as dower; or
(d)
by way of gift made in contemplation of
death:
Provided that no such movable property or
immovable property shall be brought into account if the
deceased has left a will and has made therein specific
provision that such movable property or immovable
property shall not be brought into account.”
Görüldüğü gibi, miras bırakanın sağlığında karşılıksız olarak, füru’una
verdiği taşınır ve taşınmaz mallardan: a) hisseye mahsuben (avans)
(advancement), b) evlilik sözleşmesi altında, c) çeyiz olarak, d) ölüm
düşüncesi içerisinde hediye olarak verilenler; miras bırakanın vasiyetname
altında bunları açıkça hesaplama dışı bırakmadığı takdirde, o füru’un
terekeden alacağı pay tesbit edilirken, ortaya konarak bölü-şüme dahil
edilmeleri gerekmektedir. Belirtilen kategorilerin dışında verilen malların ise,
paylaşım yapılırken hesaba katılması söz konusu değildir.
5
İlgili maddede avans olarak verilen malların tereke adına emanet
olarak tutuldukları ve/veya terekeye iade (refund) edilmeleri gerektiği
hususunda açık bir hüküm yoktur. Bu konudaki amir hüküm, maddede,
“dikkate alma” (bring into account) şeklinde ifade edilmektedir.
Dikkate alma (bring into account) tabiri, ilgili malların aynen iadesini
içermemektedir. 51. madde bir bütün olarak okunduğunda, bu malların,
füru’un terekeden alacakları paylar hesaplanırken dikkate alınmalarını
buyurduğu görülmektedir.
Bir
miras
bırakanın
herhangi
bir
malını
kendisine
özgü
değerlendirmeler sonucunda, sağlığında, fürularından birine devretmesi
geleneklerimiz arasındadır. Yasa koyucunun amacı, miras bırakanın iradesine
müdahale etmek değil, fürular arasındaki mirasta eşitliğin mümkün olduğu
ölçüde gözetilmesidir. Avans olarak verilen mal ve/veya bu malın satılması
halinde, parasal değeri dikkate alınmak suretiyle pay dağıtımı yapılacağı için,
fürular arasındaki eşitlik sağlanmaktadır.
Roma hukuku kaynaklı hotchpot kuralı, Ocak 1996 yılında yasada
yapılan değişikliğe kadar, İngiltere’de The Administration of Estates act 1925,
Sec. 47(1)(3) altında uygulanmakta idi.
“Sec. 47(1)(3) .... any money or property which, by
way of advancement, .... has been paid to such child by
the intestate .... shall, subject to any contrary intention
expressed or appearing from the circumstances of the
case, be taken as being so paid ..... in or towards
satisfaction of the share of such child, .... and shall be
brought into account, at a valuation (the value to be
reckoned as at the death of the intestate)....”
6
Bu madde bizde uygulanan Fasıl 195, madde 51’den uygulama zamanı
noktasında farklılık gösterdiği için, İngiliz hukukunun bu konudaki içtihatları
Kıbrıs’ta geçerli olmamasına rağmen, (Bak: Sevim İsmail and others v. Zalihe
Veli and others, 1959-60 24 CLR s.15) özü ve amaçları itibarıyla, aynı
esaslara dayanmaktadır. Maddeye göre, bir çocuğa avans olarak verilen para
veya mal, miras bırakanın aksini ortaya koyan bir niyeti olduğu görülmemesi
halinde, o çocuğun miras payına mahsuben verilmiş sayılacak ve terekeden
alacağı payın hesaplanmasında dikkate alınacaktır. Burada da iadeden (refund)
bahsedilmemektedir.
Hotchpot kuralının incelendiği Parry and Clark The Law of Succession, 9.
baskı sayfa 91’de şunlar yer almaktadır:
“................................................The benefit is to be
“brought into account” but there is no obligation to refund
it to the estate. ........................................”
Colletio
bonorum
kuralı,
Türkiye’de
Medeni
Kanunun
603.
maddesinde düzenlenmiş şekli ile uygulanmakta idi. Türkiye’de uygulanan
kural,
Kıbrıs’ta
uygulanan
hotchpot
kuralına
göre
bazı
farklılıklar
göstermesine rağmen, özü aynıdır. T.C Medeni Kanunu madde 603 şöyledir:
Madde 603 – Kanunî mirasçılar, miras hissesine
mahsuben müteveffanın sağlığında almış oldukları bütün
teberruları, terekeye iade ile birbirine karşı mükelleftirler.
Müteveffa tarafından hilâfına açıkça bir teberru
yapılmış olmadıkça füru lehinde başhedilen cihaz, tesis
masrafı, borçtan ibra suretiyle ve bu kabilden sair suretlerle
bahşedilen menfaatler iadeye tâbidirler.”
7
Bu düzenlemenin de esas gayesi, mirasçıların eşitliğini gerçekleştirmek
için bir hesaplaşmadır (hisselerin denkleştirilmesi). (Bak: Miras Hukuku Prof.
Dr. Ali Naim İnan, Prof. Dr. Şeref Ertaş, 3. baskı sayfa 486)
Maddede ifade edilen iadenin ne anlama geldiği, Medeni Kanunun 605.
maddesinde açıklanmaktadır. Buna göre, miras bırakanın iradesi saklı kalmak
kaydı ile, mirasçı, dilerse aldığını aynen iade edebilir veya parasal kıymetini
miras payına mahsup ettirebilir.
Türk Medeni Kanunu, 22/11/2001 tarihinde, 4721 sayılı kanun ile yeniden
düzenlenmiştir. Buna göre, 603 ve 605. maddeler, 669 ve 671 olarak yeniden
numaralandırılarak, Türkçeleştirilmiş olmasına rağmen, içerikleri aynen
muhafaza edilmektedir.
Görüldüğü gibi, Türkiye’de de mirasta eşitlik sağlanabilmesi için aynen iade
şartı aranmamakta, malın parasal kıymetinin mala mahsuben terekeye
verilmesi yeterli sayılmaktadır.
Fasıl 195, madde 51 aynen Güney Kıbrıs’ta da uygulanmaktadır.
Hotchpot kuralı ile ilgili olarak, Rum Mahkemelerince verilen kararlarda da,
hotchpot’a konu malın aynen iadesine değil, parasal kıymetinin bölüşümde
dikkate alınıp hesaba katılmasına emir verilmektedir. (Bak: Meryem Enver
and Ahmet Ramadan Kasım and others. J.S.C.C sayfa 1186)
İstinaf eden, merhumun avans olarak verdiği malların
kiralarını,
sözleşme altında, ölünceye kadar alma hakkı olmasının, mezkur mallarla ilgili
olarak bir resulting trust ilişkisi doğurduğunu, bu ilişkinin ölüm nedeniyle
sona erdiği için, emanete (trust) konu malların terekeye iade edilmeleri
gerektiğini ileri sürmektedir.
8
Daha önce de belirttiğimiz gibi, Yargıtay Hukuk 65/2000 sayılı kararda,
mezkur malların davalılara avans (advancement) olarak verildiğine dair bulgu
yapılmıştır. Bu bulguya rağmen, mezkur malların emanet mallar olduğuna
ilişkin iddianın herhangi bir geçerliliği yoktur.
Kaldı ki, mevzuatımıza göre bir mal bütün hak ve mükellefiyet-leri ile birlikte
devredilmiş olduğu kabul edilir. Avans olarak verilen mallar için malı alanın
emanet ilişkisinden farklı olarak mal üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanmış
değildir. Alıcının mal üzerindeki her türlü tasarruf yetkisi mutlaktır. Alıcı, bu
yetkisini kullanarak malı 3. kişilere devrederse, hotchpot kuralına göre, malın
değeri, paylaşımda dikkate alınır. Hukuki durum bu şekilde iken, avans olarak
verilen
malların
mezkur
sözleşme
ileri
sürülerek
emanet
olarak
değerlendirilmesi olanaksızdır.
İstinaf
edenin,
istida
konusu
taleplerin
Asli
Celpname
ile
yapılabileceğine dair iddialarının incelenmesi ise yukarıda vardığımız sonuç
ışığında akademik kalacağından, bunlara temas etmeyi gereksiz görürüz.
Netice olarak, istinaf reddolunur. İstinaf masrafları, istinaf eden
tarafından ödenecek ve usulüne uygun yapılacak müracaat üzerine Mukayyit
tarafından tesbit edilecektir.
Şafak Öneri
Yargıç
Hüseyin Besimoğlu
Yargıç
11 Ocak 2013
9
Mehmet Türker
Yargıç
Download