Ekonomik gündem değerlendirme Açıklama: İçinde bulunduğumuz ekonomik durum maalesef işletmelerimizi ikircikli durumda bırakmıştır. Kolay anlaşılamayacak olan bu durum karar vermeyi zorlaştırmakta ve ister istemez kararsızlık nedeniyle bir takım faaliyetler askıya alınmaktadır. Maalesef bu durum durgunluk ve atalet şeklinde kendisini göstermektedir. Kategori: Güncel Eklenme Tarihi: 08 Mart 2017 Geçerli Tarih: 18 Temmuz 2017, 19:36 Site: Biymed Eğitim Makaleler URL: http://www.biymed.com/makaleler/makaleler.asp?haberID=1813 İçinde bulunduğumuz ekonomik durum maalesef işletmelerimizi ikircikli durumda bırakmıştır. Kolay anlaşılamayacak olan bu durum karar vermeyi zorlaştırmakta ve ister istemez kararsızlık nedeniyle bir takım faaliyetler askıya alınmaktadır. Maalesef bu durum durgunluk ve atalet şeklinde kendisini göstermektedir. Her ne kadar artık göstergelerde çok büyük değişimler beklenmese de, maalesef kurlarda büyük bir hareket olmuş ve değerler salınmıştır. Volatilite yükselmiş ve fiyatlama konusunda kararsızlık kendisini göstermiştir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi radikal söylemli iktidarların seçilmelerinin sonucu bu ekonomik durum tüm dünyaya egemen olmuş durumdadır. ABD de Trump’ın güçlü USD güçlü ekonomi söyleminin nasıl uygulanacağı konusunda henüz daha belirgin bir sinyal yoktur, ama ABD de ABD Dolarına faiz artırımı yapılacağını tahmin etmek zor olmasa gerektir. Bu artırım yanında da bir takım ekonomik tedbirlerin alınması da gündem de olacaktır şüphesiz. Bu uygulamaların ithalatı kısıtlayıcı, yerli üretimi teşvik edici olacağı şüphesizdir. Bu durumun sonuçları ABD de üretimin ve istihdamın artması, ABD dolarının güçlenmesi ve dünya genelindeki USD varlıkların ABD ye geri dönmesi anlamını taşıyacağı aşikârdır. Bu duruma karşılık olarak Almanya’nın geleneksel olarak düşük enflasyon politikaları Almanya’nın aleyhine çalışacaktır. Zira ABD kadar tüketebilen bir başka ülke olmadığından Alman meşeli ürünler bir de ABD’de kota ve yüksek gümrük engeline takılırsa, bu durum Avrupa genelinde, ama Almanya özelinde sıkıntı yaratacaktır. İran satışlarının bu durumu ne kadar dengeleyeceği de belirsizdir. Bu durumun bize olan etkilerine bakacak olursak; Alınması gereken tedbirlerin TL de faizi artırmak olduğu aşikârdır. Bu şekli ile hem kurlarda volatilite engellenmiş, hem de dış satım konusunda bir avantaj elde edilmiş olurdu. Oysa şimdi her ne kadar kurlarda yükseliş geri dönmüş olsa bile, ne olacağı konusundaki belirsizlik piyasaları tedirgin etmektedir. Söz konusu durum ilk başlardaki ABD Doları çıkışının dengelenmesidir. Bu dengelenme bilindik yollar ile yapılmadığından tedirginlik yaratmaktadır. Kaynak geleneksel borçlanma değildir, eğer öyle olsaydı faizlerin artması gerekirdi. Ama bir para girişi olduğu da kesin, ama kaynak açıklanmadığı için bu giriş sanki siyaseten gelmiş intibaını vermektedir. Ne kadar süre ile geldiği bilinmemekte ve maliyetinin de ne olduğu bilinmemektedir. Büyük olasılık şahsi bağlantılar üzerinden temin edilmiş ucuz maliyetli bir para olmalıdır. Her ne kadar bu durum iyi diye düşünülse bile belirsizlik faslı sıkıntı yaratmaktadır. Bir takım zam ve fiyatların siyaseten ertelenmesi, referandum sonrası büyük bir meblağda ABD Doları çıkışının olmasının söz konusu olması Mayıs ayının kolay geçmeyeceği görüntüsünü şimdiden vermektedir. Diğer yandan ihracat pazarlarından Avrupa ve özellikler Almanya ile siyaseten çatışma dik duruştan çok anlamsız hareketler olarak görülmektedir. Zira Avrupalıların siparişlerini başka ülkelere kaydırmaları büyük sıkıntılar yaratabilir. ABD de de Trump’ın ne yapacağı henüz netleşmemiştir. ABD eğer ülkemizden yapacağı ithalata ilave maliyetler yüklerse, bu durumda ABD ye yapılan satışların düşmesini beklemez yanlış olmayacaktır. Bir de tüm temasta olduğunuz ülkeler ile sürekli çatışma halinde olunması pek muhtemeldir ki turizm gelirlerinin de istenilen seviyeye çıkmasını engelleyecektir. Bu durumda ne yapılabilir? Önerilerimiz oldukça yalın. Olabildiğince işletmelerimizi nakitte tutmak yararlı olacaktır. Bunun olabilmesinin yegâne yolunun stokları incelmek olduğunu hatırlatmamızda yararlar vardır. Kasadaki paranın çok kıymetli olduğu ve stoktaki ürünlerden daha kıymetli olduğu bir dönemdeyiz. Satışların düştüğü bu devrede, ürün fiyatları ucuzlayacak, paranın maliyeti göreceli olarak artacaktır. Bu durumda depo ve stok maliyetlerinin artmasının kaçınılmaz olacağını ve rekabeti engelleyici olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Ürün fiyatlarının ucuzlaması özellikle nakit veya nakite yakın vadeler ile alım yapılmasında oldukça büyük avantajlar sağlayacaktır. Alım miktarlarının düşürülmesi, stoka bağlanacak olan finansmanı azaltacak ve işletmeyi rahatlatacaktır. Bu durumda ise dönem temelinde fiyatları konuşmak, sürekli ve yakın aralıklı sevkiyatları planlamak oldukça doğru kararlar gibi görünmektedir. Bu söylenilen hususlar maliyetleri aşağıya indireceğinden, rekabet edebilir fiyatlar elde etmek söz konusu olabilecektir. Her halükarda durgunluk bile olsa satışlar ve/veya alımlar sıfırlanmayacağı ve gereksinimler devam edeceği için, en iyi fiyatı sunanların satışları yapacağını hatırdan çıkarmamak gerekir. Belirsizlik döneminin kısa sürmesi ve ekonominin gereği kararların düzgün şekilde alınması temennilerimi paylaşır, bol kazançlı çalışmalar dilerim. Metin ÇAVUŞLAR