ağrı ve hka-son hali ısı yok

advertisement
AĞRI KONTROLÜ ve HKA’LI
HASTA BAKIMI
Ürker Kahraman*, Hatice Öztürk Tuğral*
*İnternatıonal Hospıtal Hastanesi Klinik Eğitim Hemşiresi
Hazırlanma Tarihi: 20.02.2011
1
AĞRI NEDİR ?
Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, organik bir
nedene bağlı olan ya da olmayan insanın geçmişteki tüm
deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan bir duygudur.
Ağrı duygusu beden fonksiyonlarının düzeltilmesi için bir alarm
işareti gibi görev yapar
2
AĞRININ SINIFLANDIRILMASI
Akut Ağrı : Genellikle ani başlayan, şiddetli ağrılardır. Nedene bağlı
olarak çoğunlukla dindirilebilir özellikte olup, doku iyileşmesi ile birlikte
ağrı da yavaş yavaş kaybolur. (Basit bir iğne batması, travmatik
ekstremite amputasyonu, kırık, ameliyat sonrası hissedilen ağrı).
Kronik Ağrı : Altı aydan fazla süren ağrı türüdür. Yaşam boyunca yada
uzun süreli olarak tekrarlanma potansiyeli olan akut ağrılardır.(Migren
kanser ve yanık ağrıları).
3
Ağrının Hemodinami Üzerindeki
Etkisi
Yapılan araştırmalar, postoperatif dönemde yetersiz ağrı
tedavisinin pulmoner fonksiyon bozukluklarına neden
olduğunu göstermektedir. Ağrı artacak korkusu ile hasta
derin solunum yapamaz, solunum sayısı artar, tidal volüm,
vital kapasite, zorlu ekspiratuar volüm ve fonksiyonel
rezidüel kapasite azalır.
4
Ağrı Algısını Etkileyen
Faktörler
n Yaş, cinsiyet, kültür
n Ağrının anlamı
n Dikkat
n Anksiyete
n Yorgunluk
n Önceki deneyimler
n Kullanılan başetme yöntemleri
n Aile ve sosyal destek
5
AĞRININ DEĞERLENDİRİLMESİ
n
n
n
n
n
n
n
Ağrının yeri
Ağrının şiddeti
Ağrının niteliği
Ağrının başlangıcı, süresi, değişiklikler ve ritmi
Ağrıyı ifade etme yolu
Ağrının etkileri
Ağrıyı giderme yolları
Ağrı değerlendirilirken tüm faktörler göz önünde
bulundurulmalıdır.
6
AĞRININ YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
Ağrı kesici ilaç uygulanan hastaların yeniden
değerlendirilmesi;
n PO/IM doz: 30-60 dakika içerisinde etki gösterir.
n IV doz : 15 dakika içerisinde etki gösterir.
Bu sürelerin sonunda ağrı yeniden değerlendirilir.
7
Ağrı Tedavisinde Kullanılan Yöntemler
n Non Farmakolojik Yöntemler
n Farmakolojik Yöntemler
8
NON-FARMAKOLOJİK YÖNTEMLER
n
n
n
n
n
Masaj
Sıcak-soğuk uygulama
Gevşeme
Hayal kurma
Dikkati başka yöne
çekme
n
n
n
n
n
Solunum egzersizleri
Müzik dinleme
Biofeedback
Akupunktur
Meditasyon
9
Masaj
Gevşemeye yardımcı olarak dolaşımı sağlamak amacıyla cilt ve doku
altına basınç uygulanmasıdır.
Uygun şekilde yapılan masaj, yalnızca ağrı impulslarının bloke edilmesini
sağlamakla kalmaz aynı zamanda kas spazmının gerginliğinin azalmasını
da sağlar.
10
Masaj
Ritmik ve akıcı sıvazlamalar bir masajın temelini
oluşturur ve en fazla kullanacağınızda bunlardır.
Bu hareketleri yağ sürmek ve diğer hareketleri
birbirine bağlamak için kullanın. Sıvazlamalar kan
dolaşımını düzenler, gergin kasları gevşetir ve
sinirleri yatıştırır.
11
Masaj
Baş parmak masajı: küçük bölgelerde yalnızca
baş parmağınızla çalışın. Bir baş parmağınızla
yukarıya ve dışa doğru bastırın. Diğeri onu
izlerken biraz daha üstte ve dışa doğru olsun.
12
Masaj
Yoğurma; bu hareket tıpkı hamur yoğurmaya benzer;
Gergin kasları esnetip gevşetir; böylece bölgeye taze kan
ve besin ulaştırarak kan dolaşımını düzenler, emilmeyen
maddelerin atılımına yardımcı olur.
13
Sıcak-soğuk uygulama
Sıcak uygulama vazodilatasyon oluşturarak, kas
gerginliğini azaltır ve doku metabolizmasını artırır.
Soğuk uygulama ise vazokonstüriksiyon oluşturarak
hücresel metabolizmayı yavaşlatır.
Böylece ağrı hissi azalır.
14
Sıcak-soğuk uygulama
Sıcak ve soğuğa karşı vücudun fizyolojik yanıtı farklı olmakla birlikte kas
spazmı, gerginlik ve lokalize eklem ağrısı gibi durumlarda rahatlamayı
sağlar. Bilinçsiz ve duygusal durumu değişmiş hastalarda sıcak yada
soğuk uygulama yaparken sık sık cilt değerlendirmesi yapılmalıdır.
Genellikle ameliyattan 48 saat sonra ve diğer tedavilerle birlikte
kullanılan sıcak uygulamalar, kuru sıcak, lokal ve genel yaş uygulamalar
şeklinde yapılmaktadır.
15
Termofor ile Sıcak uygulama
Kapağın su sızdırıp sızdırmadığı termofor baş aşağı
getirilerek kontrol edilir. Su sızdırması durumunda
termofor kullanılmaz ve değişimi sağlanır. Su
sızdırmadığından emin olunduğunda termofor ıslak ise
kurulanır, kılıfı geçirilir. Kesinlikle kılıfsız uygulama
yapılmaz.
16
Soğuk Uygulama
Bedenin herhangi bir bölgesinin üzerine soğukluk
veren bir maddenin veya aracın uygulanmasıdır.
Soğuk uygulamalar, kuru soğuk ve yaş soğuk
şeklinde ve soğuk kompresler, spreyler, banyolar ve
buz masajı olarak uygulanabilmektedir.
17
Gevşeme
Mental ve fiziksel ağrıyı gidermede veya ağrıyı kabul
edilebilir düzeyde tutmakta kullanılan etkin bilişsel
stratejilerden biri gevşemedir.
Bu yöntem özelikle kronik ağrı, doğum ağrısı, çeşitli tanı
ve tedavi işlemlerine bağlı ağrının azaltılmasında etkilidir.
28.02.2011
18
18
Gevşeme
Yavaş ve derin bir soluk alma
ve kasları kasma ile tüm kasların
gevşetilmesinden oluşur.
Gevşeme, hem anksiyete hem
de kas gerginliğinin azaltılması
için kullanılan tekniktir.
28.02.2011
19
19
Gevşeme
Gevşemede, kademeli olarak kasları germe ve gevşetme
egzersizleri ile ağrı kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.
Gevşeme düşüncesi ve gerçek gevşeme, korteksi uyararak
gerginliğin azalmasını sağlamaktadır .
Öğrenilmesi ve uygulanması kolay olan gevşeme
egzersizlerinin ameliyat sonrası ağrıyı azaltmada yaygın
olarak kullanıldığı bilinmektedir.
20
Hayal Kurma
Ağrı duyusunu azaltabilen, yaratıcı duyusal bir deneyimdir.
Hayal kurmada, birey belleğindeki olayların, rüyalarının,
fantezilerinin ve içsel deneyimlerinin resmini çizer.
Bu yöntem uygulanırken bireyin gizliliğinin korunması
yöntemin etkinliğini artırır.
28.02.2011
21
21
Düşleme
Uzun yıllardan beri hemşirelik alanında kullanılmaktadır.
Hemşire, ağrıya neden olabilecek farklı durumlarda,
hastasından hoşuna giden bir olayı veya manzarayı
düşünmesini isteyerek, dikkatini başka yöne çekmektedir. Bu
yöntem, hastanın duygusal durumunu etkileyerek ve dikkatini
dağıtarak ağrısını hafifletmektedir. Yavaş ritmik solunum ve
gevşeme ile birlikte, daha etkili olabilir.
22
Dikkati Başka Yöne Çekme
Bireyin ağrı duyusundan uzaklaştırılmasına,
dikkatin ağrı dışında bir duruma odaklanmasına
dayanır. Bu yöntemle, ağrının farkında olma
azaltılacağı için ağrıya tolerans artar.
28.02.2011
23
23
Dikkati Başka Yöne Çekme
Çok iyi konsantrasyonun sağlandığı durumlarda,
akut ağrının giderilmesinde de orta düzeyde etkili
olabilmektedir.
Müzik dinleme, televizyon izleme, ziyaret, solunum
egzersizi veya aktif dinleme dikkati başka yöne
çekme yöntemlerinden bir kaçıdır.
28.02.2011
24
24
Dikkati Başka Yöne Çekme
Hastanın dikkati başka bir yöne yöneltilerek, ağrı
dayanıklılığını artırmak, ağrı algılama eşiğini yükseltmek ve
duyarlılığı azaltmak amaçlanmaktadır. Yorucu bir işlem
olduğundan, iki saatten uzun sürmemelidir.
Solunum egzersizi, düşleme, müzik dinleme, oyun oynama,
konuşma, kitap okuma, televizyon izleme ve sayı sayma gibi
çeşitli yöntemleri içermektedir
25
Solunum egzersizi
Dikkati başka yöne çekmek amacıyla en sık kullanılan
yöntemlerden biri solunum egzersizidir. Hasta soluk alıp
vermeye konsantre olması için yönlendirilir, çok hızlı ve
derin solumaması, saniyede bir soluktan fazla almaması,
pasif ve gevşek soluk vermesi sağlanır.
26
Müzik dinleme
Müzik, fizyolojik ve psikolojik sağlığı sürdürmek ve geliştirmek
için, ağrı kontrolünde doğal bir araç olarak kullanılmaktadır.
Ağrıyı hangi mekanizma ile giderdiği tam olarak
bilinmemektedir.
Gevşeme ya da dikkati başka yöne çekme etkisi ile veya
doğrudan nörolojik olarak ağrıyı baskıladığı düşünülmektedir.
27
Müzik dinleme
Müzik, hastayı hoşa gitmeyen ağrılı uyaranlardan uzaklaştırıp,
ağrı kontrolüne yardımcı olduğu, anksiyete üzerinde olumlu
etkiler yaptığı, kalp hızını, kan basıncını, vücut ısısını ve
solunum hızını düşürdüğü kemoterapiye bağlı bulantıyı
azalttığı düşürdüğü ve hastaların yaşam kalitesini yükselttiği
düşünülmektedir.
28
Müzik dinleme
Diğer farmakolojik olmayan yöntemlerde olduğu
gibi tek başına ve hastanın şiddetli ağrısı varken
kullanılmamalı, hastanın hoşlandığı ve o anki
duygu durumu ve gereksinimine uygun müzik türü
seçilmelidir.
29
Biyolojik geri bildirim (Biofeedback):
Fizyolojik bir işlevi kontrol etme ya da gevşemeyi
sağlamak için hastanın bilgilendirilmesi temeline
dayanmaktadır. Biyolojik geribildirimdeki temel amaç,
hastada belirlenemeyecek fizyolojik değişimler ile ağrı
arasındaki bağlantının farkındalığının sağlanmasıdır.
30
Biyolojik geri bildirim (Biofeedback):
Hastanın ağrısını kendi kendine kontrol altına alabilmesi için
geliştirilen elektronik cihazların kullanılmasını gerektirir.
31
Biyolojik geri bildirim (Biofeedback):
Örneğin, gerilim tipi baş ağrısında, hastanın baş ve yüz
kaslarından elektrotlar aracılığıyla alınan elektrik aktivitesini,
ses ya da renk olarak algılaması sağlanarak, sesin
azalmasından ya da renk değişikliğinden, gevşemenin olup
olmadığını anlaması sağlanmaktadır. Hasta kaslarını gerdiği
zaman ses ve ışık artmakta, gevşediği zaman azalmakta ve
hasta hangi pozisyonda ağrısının azaldığını öğrenmektedir.
32
Akupunktur
Vücut üzerindeki meridyenlerin bazı bölümlerinin ağrıyı
kontrol ettiği ve bu bölgelere müdahale edilerek, ağrı
duyusunun azaltılabileceği ileri sürülmektedir.
Meridyen noktalarına küçük çaplı iğnelerle girilerek veya
iğnelerle birlikte düşük frekanslı elektrik akımı verilerek
(elektro akupunktur) ya da basınç noktalarına el ile
(akupressure) basınç uygulanarak ağrı duyusu
azaltılabilmektedir.
33
Meditasyon
İnsanlık tarihi kadar eski
bir yöntem olan meditasyon,
zihnin odaklanmış, dingin ve
huzurlu olma halidir. Zihni
dinginleştirmek ve vücudu
gevşetmek için kendini
yönetmek olarak da
tanımlanmaktadır.
34
Meditasyon
Beyin üzerinde hakimiyet kurmaya çalışan bu yöntemin,
savunma sistemini güçlendirerek ve melatonin salgısını
artırarak ağrı kontrolüne yardımcı olduğu belirtilmektedir.
Gevşeme, hastalığa ve ağrıya karşı negatif düşüncelerin
giderilmesi, bireyin kendi durumunun farkında olması ve
baş etme yöntemlerinin öğretildiği özel şekilleri vardır.
35
Hipnoz
Ağrı kontrolünde en sık kullanılan
yöntemlerden biridir. Hipnoz, değişen
duygu, psikolojik durum ve en az
motor fonksiyonu içeren ve dikkatin
belirli bir noktaya odaklanmasını
sağlayan kompleks bir yöntemdir.
36
Hipnoz
Hipnozun ağrı üzerindeki etki mekanizması tam
olarak bilinmemekle birlikte, hipnoz sonucu oluşan
bazı fizyolojik değişikliklerin ağrıyı etkilediğinden söz
edilmektedir. Hipnozun ağrıyı ortadan kaldırılmadığı,
sadece algılamada değişiklik yaptığı, hastanın ağrıyı
hissettiği ama canının yanmadığı ifade edilmektedir.
37
Stresle başetme
Ağrıyı artıran stresli durumları tanımayı ve verilen yanıtı
değiştirmeyi hedeflemektedir. Baş etme stratejilerine
ilişkin eğitim, hastanın sahip olduğu ancak kullanmadığı
eski becerilerinden faydalanması ve yeni becerilerin
kazandırılması aşamalarından oluşmaktadır
38
Aile terapisi
Hasta, kişisel özelliklerinden çok aile sistemi içindeki rol ve
pozisyonuna göre değerlendirilmektedir. Hastanın ağrı yakınması ile
aile bireyleri arasındaki ilişki araştırılmaktadır.
Ağrı, aile sorunlarının dile getirilme biçimi olduğunda, sıklıkla ailede
gerginlik olduğunda ortaya çıkmakta ya da kızgınlık ve duygusal
gereksinimlerin uygun anlatımı engellendiğinde, bir iletişim biçimi
olabilmektedir.
Böyle durumlarda ağrı bir aile sorunu olarak ele alınmakta
ve terapi süreci aile ile birlikte yürütülmektedir.
39
Cilde mentol uygulama
Ciltte sıcaklık ve serinlik duyusu yaratan mentol, cildin
ısısını değiştirmemekle birlikte, ısı değişimi duygusu
oluşturmaktadır. Açık yaralarda, cilt yüzeyinde irritasyon
varlığında ve ağrı oluşturması durumunda uygulanmaması
önerilmektedir.
40
Değerlendirme
Bireyin katılımı ile gerçekleştirilen nonfarmakolojik
uygulamalar sonunda gevşeme ve rahatlama olup olmadığı
değerlendirilmelidir.
Yavaş ve derin solunum, sakin yüz ifadesi, sakin ses tonu,
kasların gevşemesi, rahat bir postür ve sözel ifadeleri
bireyin gevşediğini ve rahatladığını gösterir.
41
AĞRI KONTROLÜNDE
FARMAKOLOJİK YÖNTEMLER
42
Ağrı Kontrolünde Farmakolojik
Yöntemler
Doğum ya da başka bir nedenle ameliyat olması
gereken kişileri en fazla endişelendiren konuların
başında ameliyat sonrası erken dönemde
yaşayacaklarını düşündükleri ağrı gelir.
Ağrı Kontrolünde Farmakolojik
Yöntemler
Genellikle ameliyatın ilk günü daha şiddetli olan ağrı kısa
süre içinde yavaş yavaş azalarak kaybolur.
Doktorlar genellikle ameliyat sonrası erken dönemdeki
ağrıları gidermek için kas içine yapılan enjeksiyon şeklindeki
ilaçları tercih eder.
Ağrı Kontrolünde Farmakolojik
Yöntemler
Bazı analjezikler ise takılı olan serum yoluyla direkt
intravenöz olarak verilir. Bu sayede hem daha hızlı hem
de etkili bir analjezi sağlanmış olur.
Başarılı ağrı kontrolünde en önemli üç kişi hekim,
hemşire ve hasta olup farmakolojik yöntemler ile ağrı
kontrolüne her biri ayrı yönlerden farklı katkılar sağlar .
Ağrı Kontrolünde Kullanılan
Farmakolojik Ajanlar
PERİFERİK ETKİLİ
SANTRAL ETKİLİ
n Zayıf Analjezikler
n Güçlü Analjezikler
n Non-opioidler
n Opioidler
n NSAİ ( Nonsteroid
n Adjuvan analjezikler
antieflamatuar ilaçlar )
Non-Opioid Analjezikler
n Analjezik+antipiretik+antienflamatuar etkilidirler
n Hafif-orta şiddetli ağrılarda tercih edilir.
n Tolerans ve bağımlılık gelişmez
Örnek: Tamol, parol, minoset gibi ilaçlardır.
NSAİ (Non-streoid antienflamatuar)
İLAÇLAR
Esas olarak periferik etkilidir, bazı santral etkileri de
mevcuttur. Örnek: Majezik, apranax,aprol gibi...
Opioidler
Tolerans ve bağımlılık etkileri vardır.
Örnek: Morfin, fentanil, dolantin...
MSS üzerine etkileri;
n Analjezi
n Bulantı-kusma
n Sedasyon, şuur bulanıklığı
n Solunum depresyonu
n Öksürük refleksi baskılanması
n Pupilla kontstrüksiyonu
n Pruritus (kaşıntı)‫‏‬
n İdrar retansiyonu
Adjuvan Analjezikler
Primer olarak analjezik değildir. Analjeziklerin etkilerini
arttırmak amacıyla onlarla birlikte, yada bazı ağrı
sendromlarında tek başlarına analjezik olarak kullanılan
ilaçlardır.
Örnek: Kanser ağrısında kullanılan adjuvan aneljezikler
(antidepresanlar, antihistaminikler, kas gevşeticiler,
antikonvülsanlar)
Farmakolojik Yöntemlerle Ağrı
Kontrolünde Önerilen İlkeler
İlaçlar hekim trafından belirlenmiş dozda kullanılmalı
İlaç dozu hastanın gereksinimine göre düzenlenmeli
İlacın etkisi değerlendirilmeli, yan etkilerin varlığı izlenmeli
Analjezik dozu ağrının şiddetine göre ayarlanmalı
Hasta için en uygun verilme yolu kullanılmalı
Hastanın ayağa kaldırılması ve pansuman gibi ağrılı aktivite ve
işlemlerde analjezik etkinliği sağlanacak şekilde analjezik uygulaması
planlanmalı ve uygulamalar arasında
istirahat dönemleri sağlanmalı
§ Ağrı konusunda hastanın soru sorması ve endişelerini ifade etmesine
izin verilmeli
§
§
§
§
§
§
51
Hasta Kontrollü Analjezi (HKA) Nedir ?
52
Hasta Kontrollü Analjezi (HKA) Nedir?
Hasta kontrollü analjezi ya da kısa adıyla HKA, ağrıyı yaşayan
hastanın direkt olarak gerek duyduğu anda kendi kendine ağrı
kesici yapması olarak tanımlanır.
İki şekilde hazırlanır ;
- Bolus doz (Hasta ihtiyacı olduğunda basar ve analjezik
ilaç verilir).
- Bazal doz ve bolus doz birlikte (Hastanın butona
basmadığı durumlarda cihaz belirlenen dozlarda analjezik verir
ve ihtiyaç halinde butona bastığında da ekstra doz analjezik
verir).
Hasta Kontrollü Analjezi (HKA) Nedir ?
Bu işlem ağrı pompası adı verilen bir cihaz yardımı ile
gerçekleştirilir.
Bir elektronik pompa olan bu cihazın haznesine belirli
miktar serum içinde ağrı kesici ilaç konur. Bu serum daha
sonra hastanın (IV veya Epidural) kataterine bağlanır.
Cihazdan çıkan bir buton hastanın eline verilir. Bu sayede
hasta ağrısı olduğunda ekstra ilaç alır ve kendi ağrısını
kontrol edebilir .
HKA güvenli midir?
Hasta her butona bastığında önceden anestezi uzmanı
tarafından belirlenmiş ve cihaz üzerinde programlanmış
miktarda ağrı kesici hastaya verilir. Fazla doz sözkonusu
değildir. Bu nedenle güvenli bir uygulamadır.
HKA’lı Hastada Oluşabilecek
Komplikasyonlar
§
§
§
§
§
§
Hipotansiyon ve bradikardi
Solunum sayısının 10 un altına düşmesi
Ajitasyon
Bilinç durumunda değişiklik
İdrar retansiyonu
Ekstremite de kuvvet kaybı , gibi durumlarda HKA
durdurulur ve anestezi hekimine bilgi verilir.
56
HKA’lı Hastada Hemşirelik
Bakımı
§ Hemşire eğitici rolü ile hastanın ağrı yönetimine etkin katılımını
sağlayabilir.
§ Hastanın bolus düğmesini ağrısı hafifken kullanmasının daha doğru
olduğu ve ağrı şiddetlendiğinde aynı analjezik etkinin sağlanamayacağı
konusunda bilgilendirilmesi önemlidir.
§ Cihaz hastaya tanıtılmalı alarm ve butonlar hakkında bilgi verilmelidir.
§ Yapılan çalışmalarda HKA tekniğini iyi anlamayan hastaların aldığı
analjezik miktarının daha yüksek olduğu ve ağrısı olmadığı halde bolus
düğmesini kullanan hastalar bulunduğu bildirilmiştir.
§ Özellikle geriatrik hastalarda hastanın güveni sağlanmalıdır.
57
HKA’lı Hastada Hemşirelik Bakımı
§ HKA eğer IV uygulanacaksa ayrı bir damara yolundan verilmesi
gerekir.
§ Vital bulgular, sedasyon, ağrı skoru ve mental durum yakından
izlenmelidir.
§ Hastada sedasyon belirtileri var ise ve solunum sayısı düşük ise
hekime haber verilmelidir çünkü hastalarda bolus doz azaltılması
gerekebilir.
§ Bulantı, kusma olup olmadığı takip edilmelidir.
§ Cihazın kullanımı ile ilgili bir sorun olup olmadığı sorgulanmalıdır.
§ Opioid kullanımında ortaya çıkabilecek konstipasyon, konfüzyon
gibi yan etkiler hakkında hasta bilgilendirilmedir.
§ İlacın etkisi değerlendirilmeli, yan etkilerin varlığı izlenmelidir.
58
Düğmeye ne sıklıkla basılmalıdır?
Hasta her ağrı hissettiğinde düğmeye basabilir. Verilecek olan
maksimum doz belirlendiğinden hasta butona çok sık
aralıklarla bassa bile cihaz programlanan dozdan fazla ilaç
vermeyecektir. Hastaya bu bilgi verilmelidir.
HKA’da ne tür analjezikler kullanılır?
HKA içine morfin türevleri de dahil olmak üzere damar yolu ile
uygulanabilen her tür analjezik konulabilir. Kullanılacak olan
analjezik türüne ve miktarına ağrı kontrolünden sorumlu hekim
karar verir.
HKA' nın avantajları nelerdir?
§ Hasta; kontrolün kendi elinde olduğunu bildiği için
ameliyat sonrası ağrılar ile ilgili daha az endişe duyar.
§ Verilecek olan ağrı kesici miktarı belirlendiği ve kontrol
altında olduğu için aşırı doz ilaç alınması engellenmiş olur.
§
Kısa süreli ve düşük dozlarda verildiği için narkotik
analjeziklerin bağımlılığa neden olması engellenmiş olur.
§ Ameliyat sonrası özellikle ilk günün çok daha rahat ve
konforlu geçmesi sağlanır.
HKA' nın avantajları nelerdir?
§ Analjezik ilaç için hazırlık yapılması ve hemşirenin gelmesi ile
zaman kaybedilmez.
§ İlacın yutulması ya da kas içine enjekte edilmesi gerekmez.
§ Ağrının dindirilmesi sürekli ve sabit düzeyde olur.
§ Ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandıran önemli faktörlerden birisi de
dinlenme ve uykudur. HKA kullanan hastalar ameliyat sonrası
dönemi daha rahat atlatırlar ve ağrı nedeni ile konforu çok fazla
etkilenmez.
§ Doktor tarafından belirlenen miktardan fazla ağrı kesici
yapılmadığından emin olunabilir.
HKA’nın dezavantajları nelerdir?
•Ameliyat sonrası kullanılan hasta kontrollü analjezinin(HKA)
epidural, spinal kullanılması, ekstremitelerde uyuşukluk, his
kaybı, baş ağrısı, kafa içi basınç artışına neden olabilir.
•İntravenöz olarak kullanımı ise; anksiyolizis, bilinç
bulanıklığı, bulantı, kusma gibi yan etkilere sebep olabilir.
Hastalar yakından izlenmelidir.
HKA ‘nın başka kullanım alanları var
mıdır?
HKA sadece ameliyat sonrası damar içinden uygulanmaz.
Ağrısız doğum sırasında ya da epidural anestezi ile yapılan
ameliyatlar sonrasında ağrı pompası direkt olarak epidural
katetere bağlanarak buradan analjezik ilaç verilmesi
sağlanabilir.
Bu sayede ağrısız doğum sırasında da anne adayı rahim
kasılmalarının neden olduğu ağrıları kendisi kontrol edebilir.
KAYNAKLAR
1.Denar C.(2005). Genel Cerrahi, Klinisyen Kitabevi.
2.Dallı D.(1998). Postoperatif Ağrı Kontrolünde İntravenöz Hasta
Kontrollü Analjezi ve Aralıklı İntramüsküler Analjezi Yöntemlerinin
Karşılaştırılması, Doktora Tezi, İzmir.
3. Karadakovan A (2010). Aslan Eti F., Dahili ve Cerrahi Hastalıklarda
Bakım, Nobel Tıp Kitabevi,Adana.
4. Şenel A C.(2005). Geriatrik Hastalarda Postoperatif Analjezi, O.M.Ü.
Tıp Dergisi, 22(1).
5. Topçu S Y. (2008). Üst Abdominal Cerrahi Girişim Uygulanan
Hastalarda Hemşireler Tarafından Öğretilen Gevşeme Tekniklerinin Ağrı
Kontrolü Üzerine Etkisi, Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,
Yüksek Lisans Tezi, Edirne.
6. www.mumcu.com. Dr Alper MUMCU, Erişim Tarihi:15.02.2011.
Download