Merhaba değerli meslektaşlarım, Homeopatide hastalık benzer etki gösteren ilaçla tedavi edilir demiştik. Daha açık bir tanımlama yapmak istersek şöyle diyebiliriz: Sağlıklı bir insana verildiğinde bazı hastalık semptomlarına benzer birçok etkiyi gösteren bir ilaç, yeterince seyreltilmiş dozlarda verilince, o hastalığın tüm belirtilerini çabuk, köklü ve sürekli bir biçimde tam olarak ortadan kaldırma gücüne sahiptir. Klasik tıpta ağrıyı ağrı kesici ilaçla, ateşi ateş düşürücü ilaçla, kaşıntıyı kaşıntı giderici ilaçla tedavi ederiz. Daha doğrusu semptomu baskılar, üzerini örteriz. Homeopatide ise ateşi ateş yapan, kaşıntıyı kaşıntı yapan ilaçla tedavi ederiz. Aslında klasik tıpta da benzer uygulamaları görebiliriz. Örneğin; kansere sebep olan X ışınları ve radyum, aynı zamanda kanser tedavisinde de kullanılmaktadır. Bedenimiz bizi her zaman korumaya çalışır ve kendini iyileştirme yeteneğine sahiptir. Bazı şeylerin bozulduğunu, kötüye gittiğini fark edince kendini iyileştirmek için harekete geçer, bazı belirtiler yani semptomlar oluşturur. Amaç vücuttaki dengeyi başka bir deyişle homeostazı korumaktır. Örneğin; sıcak havada vücudun iç ısısını korumak için ilgili mekanizma harekete geçer ve terleriz. Böylece vücut soğutulmuş olur. Soğuk havada ise titreyerek vücut ısısını yükseltmeye çalışırız. Üşüme hissi bitinceye kadar titreriz ve bunu kontrol edemeyiz. Homeopatide kullanılan ilaçlar da aynı mekanizma ile çalışır. Hastaysanız ve vücudunuz semptomlar üretiyorsa semptoma neden olan kaynak yok olmadıkça bu belirtiler ortadan kalkmayacaktır. Klasik ilaç tedavisiyle bu semptomları susturup üzerini örtebiliriz ama ilk fırsatta bir yolunu bulup tekrar kendilerini başka bir şekilde göstereceklerdir. Günümüzdeki yaşam koşulları, çevre kirliliği, iklim değişiklikleri, gıdalarımızdaki katkı maddeleri, hormon ve tarım ilacı kalıntıları, stres, uykusuzluk, yaşam temposu, sigara, alkol vb. alışkanlıklar, ilaçlar, vital force olarak ifade edilen yaşam gücümüzü zayıflatarak vücudun dengeyi koruma yeteneğini azaltıyor. Fiziksel, ruhsal ve mental birtakım semptomlar meydana geliyor. İşte homeopati vücudun kendi kendini tedavi edici mekanizmasını uyararak denge durumuna dönmesini sağlıyor. Homeopatinin klasik tıbba göre avantajları : Modern tıbbın ve bilimin bütün çabalarına rağmen hızla ve çoğalarak artan ve şifa sağlanamayan kronik hastalıklarda homeopati ile çok başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Günümüzde hastalık yapan etkenlerin çok güçlü ilaçlarla yok edilmeye çalışılmasının umulan başarıyı getirmediği, hatta organizmaya zarar verdiği bilinmektedir. Doktorların çoğu da bu konuda aynı düşüncedeler. Homeopati semptomları baskılamaz ve geçici rahatlamalar sağlamaz. Tedavi, hastalığın altında yatan gerçek nedene yönelik yapılır. Bütün ilaç denemeleri sağlıklı insanlar üzerinde yapılır. Hayvan denemeleri kullanılmaz. Bu yüzden homeopatinin vücut üzerindeki etkileri rahatça gözlemlenebilir. Homeopatide daha hastalık olmadan vücut savunulmaya başlar. Genlerdeki patolojiler bile temizlenebilir. Homeopatide fiziksel, duygusal ve mental hastalıklar ayrı ayrı tedavi edilmezler, hastanın şikayetleri bir bütünün parçaları gözüyle ve ayrıntılı olarak incelenir. Bu nedenle tedavi kişiye özeldir. Homeopati kişinin sadece hasta kısmıyla değil, bütünüyle ilgilenir. Homeopatik ilaçlar hamilelerde, yenidoğan (neonatal) dönemdeki bebeklerde ve ilaç alerjisi olan kişilerde de güvenle kullanılabilir. Minimum doz ve tek ilaç ile tedavi edildiğinden yan etki yoktur. Uygun ilaç seçilmediyse o ilaca ait semptomlar ortaya çıkabilir. Bu yan etki değildir, kişiye zarar vermez, ilacın etki süresi sonunda yok olur veya antidot ilaç verilerek yok edilebilir. Söz buraya gelmişken kahve ve mentol ün tüm ilaçların antidotu olduğunu ve tedavi sırasında bu maddeleri kullanmamak gerektiğini belirtelim. Homeopatik tedavide reçete bedeli yüksek değildir. Dezavantajları: Homeopatide tanı diagnostik değil hastanın semptomlarını beyanına göre konulduğundan ilaç seçimi kolay değildir. İlaç yanlış olsa bile zarar vermez ama iyileşme olmayınca homeopatinin etkisiz olduğu kanısını uyandırabilir. Kronik hastalıklarda tedavi süresi uzundur ve geçirilmiş hastalıklar bazen hafif de olsa nüksedebilir. Aslında bu durum iyi ve istenen bir gelişmedir. Bu nedenle hastanın sabırlı olması gerekir. Sonuç buna değecektir. Operasyon gerektiren durumlarda kontrendikedir. İdame (yerine koyma ) tedavilerinde kullanılamaz. Yine de bu durumlarda klasik tıbbın yanında iyi bir tamamlayıcı tedavi sağlar. Homeopatinin de kendi olanakları ve limitleri vardır ve her şeyi iyileştirir denilemez. Tekrar buluşmak dileğiyle, Sevgiyle kalın.