BİZ ORT ENFEKSİYONUNUN GERÇEK ETKİSİNİ BİLİYORMUYUZ

advertisement
ORT ENFEKSİYONUNUN GERÇEK ETKİSİNİ BİLİYORMUYUZ ?
Kanatlı endüstrisi için bu solunum hastalığı morbidite ve mortalitesi sayesinde önemli
kayıplara neden olur. Onu teşhis etmek korunmak veya tedavi etmek zordur fakat yeni aşılar
gelecekte ORT’ nin kontrolü için ümit verici gözüküyor.
-Dr. Linda van Veen
Geçen on yıldır broiler civcivlerde yeni bir solunum sistemi hastalığı gözlenmiştir.
Hastalığın semptomları orta şiddette solunum semptomları ile ilgilidir. Yaklaşık 28 günlük
yaşta nezle ile başlar, gelişme periyodunun sonuna kadar devam eder, buna mortalitenin
yükselmesi ile kötü performans eşlik eder. Örneğin yem dönüşümü ve günlük büyümenin
azalması gibi.
1991’de Güney Afrika’da etkilenen broilerlerin organlarından bilinen bakteri türleri
içerisinde sınıflandırılamayan pleomorfik, gram negatif ve çomakçık şeklinde bakteriler izole
edilmiştir. Başlangıçta Pasteurella like veya Taxon 28’e ait olduğu söylenmiş fakat daha sonra
bu bakteri Ornitobacterium rhinotracheale olarak isimlendirilmiştir. Bununla birlikte bu
bulunan ilk ORT izolatı değildir. Geçmiş tarihlerde 1981(Almanya), 1983(Belçika),
1987(Macaristan) da bulunan izolatların Güney Afrika izolatı ile benzer olduğu bulunmuştur.
ORT’nin ticari kanatlılar ve vahşi kuşlarda bulunması dünya üzerinde yaygın
olduğunu gösterir. Bütün Dünyada ORT’ ye karşı çıkan maternal antikorlar yumurtadan ve bir
günlük civcivlerden kontrol edilir. Birçok seroloji deneyleri Avrupa, Afrika, Asya, Kuzey ve
Güney Amerika ülkelerindeki hindi ve civcivlerin büyük çoğunluğunun ORT’ ile kontak
halinde bulunduğunu göstermektedir. ORT tavuk, chucar kekliği, kaz, ördek, beç tavuğu,
martı, devekuşu, keklik, bıldırcın, güvercin, karga ve hindi gibi birçok kanatlı türünden izole
edilmiştir.Bu büyük bir potansiyel rezervuar olarak bildirilmiştir.
EKONOMİK ETKİ
ORT enfeksiyonu mortalite oranını ve tedavi maliyetlerini arttırdığı gibi büyümeyi ve
üretim oranını baskılayarak kanatlı endüstrisinde ekonomik kayıplara neden olur. Bununla
beraber ORT’nin gerçek etkisi hala bilinmiyor. Sık sık meydana gelen çoğu ORT
enfeksiyonunun karakteristik görünümü aksırık tıksırık ile başlayan orta şiddetteki solunum
yolu semptomlarıdır. Çoğu zaman bu belirtiler hafif mortalite yükselmesi ve zayıf
performansla birlikte görülür. Broilerlerde etkilenenlerin oranı %90’lara yükselir ve etkilenen
kümeslerde hayvanların kesimine neden olur. Bu çeşit bir enfeksiyonun önceden meydana
geleceği kestirilemez. Sağlıklı görülen kümesler bir hafta sonra enfekte hale dönebilir ve iki
hafta sonra kümesler incelendiğinde hemen hemen hepsinde hastalıkla ilgili lezyonlar görülür.
ORT genellikle önceden oluşan bir solunum semptomu ile veya solunum semptomu
olmaksızında beyin ve kafatasındaki enfeksiyondan dolayı genç civcivlerde ani ölüme neden
olabilir, kafadaki tüylenme total olarak zayıflar. Çoğu zaman mortalite oranı hafifçe yükselir
fakat iki gün içinde bu oran %20 artabilir.
Yaşlı kanatlılarda ORT etkeni girdiği zaman enfeksiyonun ekonomik kayıplarını
önlemek büyük öneme sahiptir.12 haftalık ve daha büyük hindilerde enfeksiyon akut
pneumoni ve %50’lere kadar ulaşan mortalite oranı ile birlikte seyreder. Yaşlı hindi ve
tavuklarda ORT enfeksiyonunun başka bir çeşidinde paralizle beraber artritis, osteitis ve
osteomiyelitise neden olur. Ortak olarak topal hayvanların bacak ekleminde prulent zayıf bir
eksudat görülür.
Yumurtacı ve damızlıklarda ORT enfeksiyonunun bulunması genellikle mortalitenin
hafifçe yükselmesine, yumurta üretiminin düşmesine, yumurta kalitesinin azalmasına neden
olur. ORT bu hayvanlarda hastalığın belirtilerini göstermeden ortaya çıkar.
Çeşitli çalışmalar bize ORT’nin vertikal olarak yumurtadan ve horizontal olarak
havadan geçerek bulaştığını ispatlamıştır. Ovarial veya kloakal enfeksiyondan kaynaklanan
vertikal bulaşma hala kanıtlanamadığı halde ORT deneysel olarak infekte edilen hindilerin
ovaryumunlarında IFA testiyle bulunmuştur.
ORT enfeksiyonları endemik görülmeye başlamıştır ve enfeksiyonun genellikle farklı
yaştan hayvanların olduğu çiftlikler ile entansif üretim yapan çiftliklerdeki stokları infekte
ettiği ileri sürülmektedir.
BAKTERİ
ORT bakterisinin kültürü zordur. Yavaş ürer ve özel büyüme şartlarına gereksinimi
vardır. İzolasyon denemeleri genellikle negatiftir ve pleyt diğer bir bakteri ile kaplıdır.
Optimal üreme için %5’lik koyun kanlı agarda 37 C° de 48 saat mikroaerofilik durumda
(%5-10 CO2) ekim yapılır. Bu diğer bakterilerin üremesini inhibe eder. Gentamisin veya
polimiksin koyun kanlı agara katılabilir.
ORT küçük gri, gri-beyaz, bazen kırmızımsı parlaklıkta koloniler şeklinde ürer ve
üreme bölgesinde bütirik asit ile ilgili koku vardır. Saha ve deneysel çalışmaların ikisinde de
ORT’nin re-izolasyon oranı düşüktür. Kültüre ek olarak serolojik testler (ELISA gibi) ORT
enfeksiyonlarını isimlendirmek için geliştirilmiştir.
Şimdiki durumda 18 farklı ORT serotipi identifiye edilmiştir. Serotipler A dan R ye
kadar isimlendirilmiştir. Uygulanan ticari ELISA test kitleri çoğu ortak ORT serotipini
kontrol ederek bulur. Broilerler de %95 den fazla izolat serotip A’ya aittir. Hindilerde serotip
A, B, D, E ve F çok yaygındır. Almanya’daki serolojik çalışmalar bütün broiler damızlık
kümeslerinin yetiştirme periyodu esnasında infekte olduğunu ortaya çıkarmıştır .Çünkü ORT’
ye karşı antikorlar enfeksiyondan 5-7 gün sonra oluşur ve sürekli değildir. Seroloji akut
problemler için çok kullanışlı bir yöntem değildir.
İNFEKSİYON
ORT enfeksiyonu karakteristik olarak genç kanatlılarda meydana gelir fakat genellikle
hindiler ve daha yaşlı kanatlılar yetiştirme periyodu esnasında infekte olur. Hava keseleri ve
akciğerler genellikle etkilenir, köpüklü görünüm, sarı beyaz (yoğurt gibi) eksudat hava
keseleri üzerinde postmortem bakıda görülür. Daha geniş lezyonlar perikarditis, hepatitis ile
birlikte karaciğer üzerinde beyaz fokal nekrozlar ve bazı vakalarda dalağın şişmesidir. Kalp
kaslarının dejenerasyonu, eklem enfeksiyonu, beyin ve başın enfeksiyonu gözlenir.
ORT üzerinde yapılan ilk araştırma çalışmalarında Spesific Patojen Free (SPF)
Leghorn civcivleri kullanılmıştır. ORT onlara aerosol yolla intratracheal veya intratorasik
uygulanmış bu civcivlerde pneumoni ve hava kesesi yangısı oluşturamamıştır. Sadece
uygulama öncesindeki aşamada hayvanlar Newcastle (ND) virüsü gibi diğer bir patojene
maruz kalırsa ORT pneumoni ve airsacculitis gibi değişiklikler oluşturmuştur. Bununla
beraber ORT’nin sonra herhangi bir birincil virüs olmaksızın aerosol uygulamadan sonra
ticari broilerler ve SPF broiler civcivler ve hindilerde enfeksiyon oluşturulabildiği
anlaşılmıştır. Bu çalışmalar farklı orjinlerden olan çeşitli virülens tipleri kullanılarak
kanıtlanmıştır.
İmmuno-histolojik bir test (PAP veya IFA) kullanılarak ORT organlardan identifiye
edilebilir. Deneysel enfeksiyonlarda ORT enfeksiyonuna maruz kalmadan bir gün sonra etken
hava keseleri üzerindeki epiteliyal hücrelere bağlanabilir, ikinci günde beyaz kan hücrelerinin
epitelial hücrelere infiltre olduğu görülür ve enfeksiyona maruz kalmadan dört gün sonra
bakteri akut granulamatöz hava kesesi yangısına neden olur. Bakteri mikroskobik olarak
etkilenen organlarda bulunmasına rağmen, infekte organların kültürü sıklıkla başarısızdır.
Bakterinin yeniden izolasyonu enfeksiyonun nedeninin çoğunlukla yanlış yorumlanmasına
neden olur. PAP ve IFA test sonuçları bakteriyolojik ve serolojik testler yapıldığında sahadaki
hava kesesi enfeksiyonu olan broilerler ve bacak problemi olan hindiler ortaya çıktığında
bunlardan sadece %25-30 unun ORT enfeksiyonu olduğu kesin olarak teşhis edilmiştir. Bu
bize hastalığın ne kadar önemli olduğunu ve rutin gözlem istediğini bu yüzden hastalığın tüm
etkisinin farkına varılamadığını göstermiştir.
İNFEKSİYONUN KONTROLÜ
Kanatlı endüstrisinde ORT probleminin kontrolü bakterinin antibiyotiklere hızlı bir
şekilde rezistans geliştirmesiyle güçleşmiştir. Hollanda’da ticari broilerlerden izole edilen
türlerin %85’i amoksisilin, enrofloksasin, trimetroprim+sulfanamid ve oksitetrasiklin’lere
karşı direnç geliştirmiştir. Bu türe karşı diğer antibiyotikler test edilmiş (ceftiofur, tilmikosin,
tylosin, eritromisin içeren ) ve sadece amoksisilin ve klavulonik asit kombinasyonu bakteriyel
üremeyi engellemiştir. Bazı hindi kümeslerinde sadece bu enjektable antibiyotiğin
kullanılması ORT enfeksiyonunu durdurabilmiştir. Farklı antibiyotiklere karşı serotiplerin
direnci çeşitlidir. Örneğin Almanya’da izole edilen türlerin %6’sı enrofloksasine hassas iken
bütün Fransız suşları enrofloksasine hassastır. Çünkü ORT bakterisinin yaşam siklusu ve
tekrar oluşması kümesten kümese veya çiftlikten çiftliğe olduğu için üretim dönemleri
arasında temizlik ve dezenfeksiyon önemlidir. Dezenfektanlar formik ve glyoxyl asit gibi
organik asitler içeren ve ORT’ yi kolayca inaktive etmek için içinde aldehit bulunan
kimyasallardır.
KORUMA
Başlangıçta gelişme periyodundaki genç hayvanları korumak için yumurtadan
çıktıktan sonraki ilk haftada kullanılacak aşının geliştirilmesi ve aşı yönetimi üzerine
odaklanılmıştır. İlk sonuçlar mineral yağ adjuvantlı bir inaktif aşının bir günlük broilerlerde
iyi koruma sağladığını göstermiştir. Bununla birlikte aşı büyüme depresyonuna neden olur.
Dikey bulaşma olasılığını temel alarak geliştirilen broiler damızlık aşısı ORT serotip A’nın
vertikal bulaşmasını azaltmış ve anneden gelen maternal antikorların yüksek miktarını
aşmıştır. Aşı şuanda kullanılabilir ve saha çalışmalarında anneleri aşılanan broiler civcivlerin
anneleri aşılanmayanlardan önemli oranda daha iyi performansa sahip olduğu bulunmuştur.
2 haftalık yaştan ileri olan broiler hindiler aşılanmışlar fakat çoğu serotipe karşı tam
koruma sağlayamamışlardır. Hindi damızlıklarının aşılanması ile elde edilen koruma ilk iki
haftada maternal antikorlarla pasif immunizasyonla sonuçlanır. Hindiler için inaktif aşının
kullanılırlığı yakında beklenebilir.
ORT enfeksiyonuna karşı canlı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Çünkü
canlı aşılar genç broiler ve hindilerde tüm kümese uygulanabilir. Yakın gelecekte canlı
aşıların uygulanması beklenmiyor. Farkına az varılan ORT enfeksiyonları endemik olmaya
başlayarak kanatlı endüstrisinde geniş bir alana yayılmıştır. ORT enfeksiyonunun zor
tanımlanmasından ve bakterinin yeniden izolasyonunun zor olmasından dolayı ORT’nin
gerçek etkisi henüz bilinmiyor fakat ekonomik kayıplara neden oluyor. Üstelik ORT’nin
antibiyotiklere duyarlılığı çeşitlidir. Bu da hastalığın kontrolünü güçleştirir. Bununla birlikte
aşı kullanımı mümkün olmaya başladığında enfeksiyonun oranı ve lezyonların şiddeti önemli
ölçüde azaltılabilir. Aşılama daima enfeksiyonun baskısını azaltır ve vertikal bulaşma şansını
aşağılara indirir.
-Dr. Linda van Veen Poultry Veterinarian
Netherlands
Poultry İnternational May 2003
ÇEVİRİ
Serkan VARLI
Veteriner Hekim
PROTEKT HAYVAN SAĞLIĞI
VE GIDA KONTROL HİZMETLERİ LTD.ŞTİ.
Download