PowerPoint Sunusu

advertisement
Ders içeriği (10. Hafta)
10. Makro ekonomik kavramlar
10.1. Mikro Ekonomi ve Makro Ekonomi Ayrımı
10.2. Makro Ekonominin İlgilendiği Konular
10.3. Ekonomik Süreç
10.1. Mikro Ekonomi ve Makro Ekonomi Ayrımı
Mikro ekonomi, bireysel piyasaların çalışmaları ve bu piyasaların birbirleri
arasındaki ilişkilerle ilgilenir. Burada esas problem, kıt kaynakların alternatif
kaynaklar arasında tahsisi olup, ekonominin tüm piyasalarındaki miktar ve
fiyatların belirlenmesi sorununa bağlıdır.
Mikro ekonominin temel uğraşısı, ekonomik birimleri tek tek ele alarak bu
birimleri oluşturan tüketici, üretici, işgücü gibi unsurların davranışlarının
incelenmesidir.
Makro ekonominin temel uğraşası, gelir akışının belirlenmesidir. Bu görevini
yaparken toplanmış büyüklüklerle ilgilenir.
Bir ailenin harcaması mikro ekonomik değişkene örnek verilirse, tüm ailenin
birleştirilmiş harcamalarıda makro ekonomik değişkene örnek verilebilinir.
10.2. Makro Ekonominin İlgilendiği Konular
Makro ekonomi genelde aşağıdaki soruların cevabını araştırır:
• Bir ülkenin uzun dönem ekonomik büyümesi nasıl belirlenir? X yılında kişi
başına gelir A ülkesinde B ülkesine göre daha düşüktü. Fakat bugün A
ülkesinde kişi başına gelir B ülkesinden iki kat daha yüksek (Neden?)
• Bir ülkenin ekonomik faaliyetlerindeki dalgalanmaların sebebi ne olabilir?
1980’lerde on yıllık bir refah döneminden sonra ABD ekonomisi 1990’larda
neden durgunluğa girmiştir?
• İşsizliğin sebebi nedir? İşsizlik neden bazı dönemlerde çok yüksek düzeylere
ulaşmaktadır?
• Fiyat artışlarının sebebi nedir? Almanya son on yıllık dönemde çok düşük
enflasyon ile özdeşleşmesine rağmen 1922 -1923 yılları arasında 18 aylık
dönemde fiyatlar neden anormal boyutlara yükselmiştir.
10.3. Ekonomik Süreç
Gerçek bir ekonomik sistemde; üretim firmalar
tarafından organize edilir. Aileler kendi ürettiği
mallara satarak gelir sağlamazlar. Bunun yerine ,
firmalar ailelerin ihtiyaç duyduğu tüketim mallarını
üretirler. Bunun için firmalar , ailelerden üretim
faktörü hizmeti alırlar ve karşılığında ücret, rant, faiz,
kar olarak öderler. Bu dönüşümde bir tarafı mal ve
diğer tarafta para akımı oluşturur.
Faktör hizmetleri için firmaların para ödemeleri
ailelerin gelirlerini, mallar ve hizmetler için ailelerin
ödediği paralar ise firmaların gelirlerini oluşturur.
Para akışı firmalardan ailelere geçer ve tekrar
firmalara döner. Bu nedenle , söz konusu ekonomik
süreç gelirin devri akışı olarak isimlendirilir.
Ekonomik süreç dört varsayım altında toplanabilir.
• Kapalı ekonomi
• Tasarrufların olduğu kapalı ekonomi
• Devletin dahil olduğu sistem
• Açık ekonomi
Kapalı ekonomi
Dış ülkelerle ekonomik ilişkileri olmayan bir ülke için geçerlidir.
Böyle bir modelde ekonomik süreç , hane halkı (tüketiciler) ve
firmalar arasında gerçekleşir.
Hane halkını oluşturan bireyler sahip oldukları
üretim faktörlerini (emek, sermaye, toprak,
girişimcilik hizmetleri) faktör piyasasında
firmaların emrine verirler. Firmalar ise ailelerin
ihtiyacı olan bu mal ve hizmetleri işleyerek
ürettikleri tüketim ve sermaye mallarını , mal ve
hizmet piyasasında hane halkı bireylerine
sunarlar. Bu dönüşüm reel akım olarak tanımlanır.
Mal akımı karşısında bir para akımı da söz
konusudur. Ekonomik süreç içerisinde hane halkı
gelir sağlayıcı , firmalar ise mal yaratıcı ve gelir
dağıtıcı faaliyetlere katılırlar. Ekonomik süreç
içerisinde oluşan mal ve para akımları üç noktada
ölçülebilir.
*GSMH(Gayri Safi Milli Hasıla)
*SMH (Safi Milli Hasıla)
*Milli Hasıla
Tasarrufların olduğu kapalı ekonomi: Gerçekte, tüketiciler ellerine geçen
gelirlerin tümünü tüketim harcamalarında kullanmazlar . Bir kısmını tasarrufa
ayırırlar. Tüketim harcamaları gelirlerinden çok ise bu kez negatif tasarruflar söz
konusu olacaktır.
Kapalı ekonomi modelinde genellikle tasarrufu yapanlarla bunları yatırıma
yönlendiren birimler (firmalar) farklıdır.
Firmalar yatırım harcamaları için gerekli paraları çoğu kez ödünç alma yoluyla
sağlarlar. O halde GSMH, Milli Gelir ve harcamalar, mal ve hizmet akımlarının üç
ayrı noktada tespitinden başka bir şey değildir. Bunlar, bir zaman süreci içinde
yaratılan değerlerin ulusal ekonomi içinde devrederken aldıkları şekillerdir. Çünkü
Milli harcama; firmaların ürettiği mal ve hizmetler için , tüketicilerin yaptığı
harcamalar toplamını, GSMH, firmaların ürettikleri mal ve hizmetlerin değerleri
toplamını ve bunlara karşılık elde edilen satış hasılasını, Milli Gelir de, firmaların
üretikleri mal ve hizmetlerin maliyetini, yani üretim faktörlerinin üretime
katıldıkları karşılığı olarak üretimden aldıkları payların toplamını ifade eder.
Belirli bir dönem sonunda, ekonomide daima:
Milli harcama= GSMH=MG ilişkisi vardır.
Kapalı bir ekonomide firmalar bir taraftan gelir
dağıtırken, diğer taraftan da bu gelirlere eşit
değerde tüketim ve yatırım malları üretirler.
Bu ilişki, Y=C(tüketim)+I(yatırım) şeklinde
gösterilir. Milli gelir aynı zamanda tüketim ve
tasarruf
arasında
bölündüğüne
göre;
Y=C+S(tasarruf) şeklinde yazılması mümkündür.
Sonuç olarak I=S sonucuna ulaşırız. Bunun anlamı
kapalı bir ekonomide net tasarrufların toplamı,
net yatırımların toplamına eşittir. Tasarruf ve
yatırımları yapanlar birbirinden farklı olduğundan
, dönem başında eşit olmasa bile dönem sonunda
mutlaka eşit olur.
Devletin dahil olduğu sistem: Devletin de analize dahil edilmesiyle kapalı bir
ekonomide, harcamalar yoluyla yada harcamalar için kaynak bulma yoluyla iki
yönden etki yapar.
Harcamalar yoluyla: Devletin başlıca görevi iç ve dış güvenliğin sağlanması,
adalet sisteminin işlemesi, öğretim, sağlık hizmetleri… vb. olarak sıralanabilir.
Bu işlerin yürütülmesi için de ödemelerde bulunur. Bu ödemeler hane
halkının gelirlerini oluşturur. Öte yandan, devlet firmalardan aldığı tüketim ve
sermaye malları karşılığında da harcamalarda bulunur. Ayrıca devletin
karşılıksız giderlerinin olduğu da unutulmamalıdır. Bunlar daha çok sosyal
barışı ve güvenliği sağlamak için yapılan ödemelerdir. Bu kapsamdaki
ödemeler transfer ödemeleri olarak adlandırılır. Bazı durumlarda ise , ülke
ekonomisi bakımından yararlı sayılan özel teşebbüslere faaliyetlerine devam
edebilmeleri veya gelişmeleri için yardım eder. Bu tür ödemelere sübvansiyon
yada mali yardımlar denir.
Harcamalar yapmak için: devletin çeşitli
harcamaları söz konusudur. Devlet bu
harcamalar için gerekli parayı , vergiler almak,
borçlanmak
yada
emisyon
yoluyla
sağlamaktadır. Bunların içinden en önemli
kalem olan vergiler dolaysız(yılın belirli
döneminde ödenen vergiler; gelir , emlak
vergisi gibi) ve dolaylı vergiler ( tüketim ve
giderin yapıldığı anda ödenen vergiler; KDV,
ÖTV)olarak ikiye ayrılır. Borçlanma konusunda
ise bazen kişilerin tasarruflarından yararlanılır
(Hazine bonosu, Devlet tahvili).
Devletin ve sermaye birikiminin olduğu kapalı
bir ekonomi varsayımında milli geliri düzeyini
belirleyen unsur, kişilere ve devlete ait
harcamaların toplamı olarak görülmektedir.
(Efektif talep)
Devletin dahil olduğu kapalı bir ekonomide şu şekilde formüle edilir:
Y=Cö+Iö+Cd+Id
Y= Firmalar ve devlet tarafından dağıtılan gelirler
Cö= Hane halkı tarafından alınan mal ve hizmetler
Iö= Hane halkı tarafından alınan sermaye malları
Cd= Devletçe alınan mal ve hizmetler
Id= Devletçe alınan sermaye malları
Belirli bir dönem içinde üretilen mallar, piyasada maliyet değeriyle
satılamazlar. Alım satıma konu olan malların fiyatları içinde dolaylı vergilerde
bulunmaktadır. Dolaylı vergiler arındırılmadan hesaplanan milli gelire piyasa
fiyatları üzerinden milli gelir denir. Piyasa fiyatları üzerinden hesaplanan milli
gelirden dolaylı vergilerin çıkarılmasıyla faktör maliyeti üzerinden milli gelir e
ulaşılır:
Yf =Cö+Iö+Cd+Id- Dolaylı vergiler
Açık Ekonomi: Ekonomik yaşam içinde , ülkelerle az ya
da çok ekonomik ilişkide bulunurlar. Açık bir
ekonomide milli gelir;
Y=C+I+(X-M) olarak hesaplanır.
Milli gelir düzeyini efektif talep belirlediğine göre özel
kişilere ait tüketim ve yatırım harcamaları ile devletin
tüketim ve yatırım harcamaları ve yabancı ülkelerin o
ülke mallarına karşı olan talebi açık bir ekonomide
efektif talebi oluşturur.
Böyle bir ekonomide efektif talep : Y=C+I+X olarak
gösterilir. Diğer taraftan tüketim harcamaları,
tasarruflar ve dış alım harcamaları şeklinde
bölüneceklerdir. Bu bölünme ise;
Y=C+S+M biçiminde ifade edilir.
İki denklem eşitlendiğimde;
C+I+X=C+S+M
S=I+(X-M) sonucuna ulaşılır.
Download