“WWF (World Wildlife Fund) Yıllık Kongresi Ödül Merasimi”

advertisement
“WWF (WORLD WİLDLİFE FUND) YILLIK KONGRESİ”
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI PROF. DR. VEYSEL EROĞLU’NUN
KONUŞMA METNİ
24 Mayıs 2008 - BODRUM
Saygıdeğer Cumhurbaşkanım,
Değerli Basın Mensupları,
Bayanlar ve Baylar,
Öncelikle Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin bu yılki kongresi için
ülkemizde bulunan değerli konuklarımıza hoş geldiniz diyorum.
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli gündemlerden birini
teşkil eden “Küresel İklim Değişikliği” bu kongrenin de ana teması olarak
belirlenmiştir.
Üzerinde çok çeşitli araştırmalar yapılan iklim değişikliği ile alakalı olarak,
çizilen en kötü senaryoya göre hazırlanmak temel prensibimizdir.
Çünkü
Akdeniz
havzasında
yer
alan
ülkemiz,
muhtemel
iklim
değişikliklerinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında sayılmaktadır.
Bu çerçevede, iklim değişikliğine karşı en önemli tedbir olarak,
Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün de büyük destekleriyle bütün yurtta bir
Ağaçlandırma Seferberliği başlattık.
Beş yılda 2 milyar fidanı toprakla buluşturacağız. Elbette burada Bakanlık
olarak diğer kurumlarımızın, sivil toplum kuruluşlarının kısacası 70 milyon
vatandaşımızın desteğine, katkısına ihtiyacımız var.
Türkiye iklim değişikliği ile ilgili süreci başından beri yakından takip
etmekte ve uluslararası bütün toplantılara en üst düzeyde iştirak etmektedir.
Geçen yıl Eylül ayında, Birleşmiş Milletler’in iklim değişikliği konusundaki
toplantısına Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan katılmışlardı.
1
Türkiye’nin iklim değişikliği alanında izleyeceği politikaların belirlenmesi
için Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Başkanlığında İklim Değişikliği Koordinasyon
Kurulu’nu kuran Hükümetimiz, sera gazı emisyonlarının kontrol altına alınması
için mevzuat oluşturmaya hız vermiştir. Bu çerçevede Çevre Kanunu, Enerji
Verimliliği Kanunu, Yenilenebilir Enerji Kanunu ve bunlara bağlı diğer alt
mevzuatlar yürürlüğe girmiştir.
Ayrıca temiz enerji kaynaklarının kullanımının artırılması, enerji verimliliği,
büyük şehirlerde toplu taşımacılığın teşviki, katı atıkların düzenli depolanması gibi
konularda yürütülen çalışmalarla önemli miktarda sera gazı emisyonu önlenecektir.
Kalkınma planlarında da başlıca etkenler arasında yer alan çevre değerlerinin
korunması ve geliştirilmesi, öncelik verdiğimiz konuların başında gelmektedir.
İklim değişikliğinin su, enerji, tarım başta olmak üzere her alandaki tesirleri
ile ilgili çalışmalar hızlandırılmıştır.
Küresel ısınmanın tesirlerinin hissedilebileceği muhtemel sektörlerden biri
olan su yönetimi de 5 yıldır üzerinde hassasiyetle durduğumuz başlıklardan biridir.
İçmesuyu problemi olan yerleşim yerlerine yönelik acil müdahalelerde
bulunurken, herhangi bir kuraklıkta şehirlerin susuz kalmaması için entegre su
yönetimi yaklaşımını uyguluyoruz. Gerektiğinde Mavi Tünel gibi projelerle
havzalar arası su transferiyle su kaynaklarını besliyoruz.
Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü olan 22 Mayıs’ta da, küresel ısınmanın
tesirlerini dikkate alarak hazırladığımız “Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve
Eylem Planımızı” ortaya koyduk.
Birleşmiş Milletler tarafından başlatılan “Uluslararası Kutup Yılı Projesi”
gibi uluslararası ve “Türkiye’de İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Kapasite
Arttırma” gibi ulusal projelere her türlü desteği veriyoruz.
Bunların dışında ülkemiz, çevre ve küresel iklim değişikliğine yönelik
olarak, başta İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile Biyolojik Çeşitlilik
Sözleşmesi olmak üzere çok sayıda uluslararası sözleşmeye de imza atmış
bulunmaktadır.
2
Bütün dünya kamuoyunu ilgilendiren bu önemli konuda, uluslararası
işbirliğinin önemine istinaden, gelecek yılın Mart ayında ülkemizde düzenlenecek
olan 5. Dünya Su Forumu’nun ana başlıklarından birini İklim Değişikliğine Uyum
olarak belirledik. Bugünkü toplantının da çözüm yolunda önemli neticeleri
olacağına inanıyorum.
Bütün çalışmalarımızda temel hedefimiz, herkes için tabiat ile uyum içinde
yaşayabileceği bir çevre ve gelecek kurmaktır.
Aynı hedefe ulaşmak için çalışan Doğal Hayatı Koruma Derneği tarafından,
biyolojik çeşitlilik ve tabii zenginliklerin korunması konusundaki başarılı
çalışmaları dolayısıyla Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlı iki kuruluşumuzun
ödüle layık görülmesi bizim için çok manidardır.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Özel Çevre Koruma
Kurumu
Başkanlığı’na
verilen
“Yaşayan
Gezegenin
Liderleri
Ödülü”
gelecekteki çalışmalarımızda bize büyük bir şevk, heyecan ve güç katacaktır.
Ödül alan Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi de WWF-Türkiye’nin
teklifi ile sınırları genişletilmiş, deniz koruma alanları ile çok önemli doğal,
kültürel ve arkeolojik zenginliğe sahip, korunan alanlarımızdan biridir.
Yine WWF-Türkiye ile müşterek yürüteceğimiz Tuz Gölü Özel Çevre
Koruma Bölgesi Projesi ile küresel ısınmaya yönelik tedbirlerin başında gelen
tarımsal sulamada tasarruf sağlanması hedeflenmektedir.
Su tasarrufu özellikle sulamada çok önemlidir. Çünkü ülkemizde suyun
%70-75’i sulama için harcanmaktadır.
Bakanlığım ile bütün Sivil Toplum Kuruluşları arasında bu ve bunun gibi
ortak çalışmaların artmasını can-ı gönülden temenni ediyorum.
Daha yeşil, daha sağlıklı ve daha güzel bir dünya dileğiyle, hepinize saygılar
sunuyorum.
3
Download