böbrek nakline hazırlık el kitabı

advertisement
BÖBREK NAKLİNE HAZIRLIK EL KİTABI
Son dönem böbrek yetersizliğinin seçkin tedavi şekli olan transplantasyonun başarılı olması
ameliyat öncesi dönemde yapılan hazırlıklar ile yakından ilgilidir. Bu dönemde, tıbbi
incelemeler sürdürülürken hastaların bazı noktalara özen göstererek kendilerini ameliyata
hazırlamaları ameliyat sonrasında karşılaşılabilecek soruları en aza indirger.
Burada önce, böbrekler, görevleri, son dönem böbrek yetersizliği ve tedavi seçenekleri
hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Daha sonra, hem organ donörleri (vericiler), hemde
hastalarda ameliyat öncesi dönemde dikkat etmesi gereken noktalar özetlenmiştir. Son olarak,
poliklinik kontrolleri sırasında böbrek vericisi ve transplantasyon adayı hastalar tarafından
sıklıkla sorulan sorulara yanıtlar verilmiş ve konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır.
Yararlı olması dileğiyle...
Böbrekler ve Görevleri
İnsan vücudunda, normalde, bel kemiğinin sağ ve solunda yer alan iki böbrek vardır. Her bir
böbrek yaklaşık 12 cm uzunluğunda ve 150 gr. ağırlığındadır. Bu organlar mikroskop ile
incelenince nefron adı verilen süzme ünitelerinin varlığı saptanır. Her böbrekte yaklaşık bir
milyon tane nefron bulunur; bu küçük yapılar kendilerine gelen kanı devamlı süzerek idrarı
meydana getirirler. Oluşan idrar, önce böbreklerin iç ve orta kısmında bulunan havuzcukta
(pelvis) birikir, daha sonra üreter adı verilen iki boru aracılığıyla mesaneye taşınır. Mesane
dolduğunda idrar yapma isteği uyanır. Böylece idrar dışarı atılır.
Böbreklerin en önemli gerevi, kanı zararlı atıklardan temizlemek, vücudun su ve tuz dengesini
düzenleyerek, tüm organ ve sistemlerin belli bir uyum içinde çalışmasını sağlamaktır.
Söz konusu görevler tam olarak yapılamazsa, vücutta zararlı maddeler, su ve değişik yapıda
tuzlar birikir ve kimyasal denge bozulur. Bu durumda, başta kalp ve beyin olmak üzere tüm
diğer organlar görevlerini yerine getiremez hale gelir.
İnsan vücudunda, normalde iki böbrek bulunur, ancak sağlıklı olan ve yeterli çalışan tek bir
böbrek de vücudun tüm gereksinimlerini rahatlıkla karşılayabilir.
Böbreklerin, ayrıca hormon yapmakla ilgili görevleri vardır. Salgıladıkları değişik yapıda
hormonlar, kan yapımı, kemik gelişmesi ve tansiyonun belirli düzeyde tutulmasına yardımcı
olur. Böbrek yetersizliği durumunda bu hormonların salgılanmasında düzensizlik olduğu için
daha önce sözünü ettiğimiz bozukluklara ek olarak kansızlık, kemik hastalıkları ve tansiyon
ayarsızlıkları da ortaya çıkar.
Son Dönem Böbrek Yetersizliği, Nedenleri, Tedavi Seçenekleri
Böbreklerin, görevlerini dönüşümsüz biçimde yitirmeleri ile ortaya çıkan hastalık tablosuna
son dönem yetersizliği ya da kısaca üreme denir. Bu hastalıkta su ve tuz dengesi bozulur,
vücutta zararlı maddeler birikir ve önceki bölümde sözünü ettiğimiz diğer bozukluklar ortaya
çıkar. Sonuçta, vücudun tüm organ ve sistemlerini ilgilendiren şikayet ve bulgular belirir.
Üremik hastalarda görülen başlıca belirtiler şunlardır:
Halsizlik, solukluk, iştahsızlık, ağızda kötü koku, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, tansiyon
yüksekliği, nefes darlığı, yorulma ve istirahatle ortaya çıkan göğüs ağrıları, öksürük, balgam,
inatçı kaşıntı, sık olarak ateşli hastalıklara yakalanma, psikolojik bozukluklar, şuur
bulanıklığı, sara (epilepsi)'ye benzer nöbetler ve üremik koma.
Hastalık uygun şekilde tedavi edilmezse ölüm kaçınılmazdır.
Böbrek yetersizliğine neden olan hastalıklar içinde en sık rastlanılanı 'glomerulonefrit' adı
verilen özel tipte iltihaplardır. Doğumsal bazı böbrek hastalıkları, şeker hastalığı ve yüksek
tansiyonun böbreğe yaptığı zararlar, böbrek taşları ve idrar akımındaki engele bağlı olarak
gelişen iltihabi hastalıklar, bazı ilaç ve zehirli maddelerin yaptığı yıkım da son dönem böbrek
yetersizliğine yol açabilir. Bu hastalıkların bazıları erken dönemde fark edilirse tedavi
edilerek böbrek yetersizliği önlenebilir veya geciktirilebilir, diğer bir bölümü ise sinsi olarak
seyreder ve ancak son dönem böbrek yetersizliği aşamasına gelindiğinde şikayetler belirir ve
hasta hekime başvurur.
Üremin ortaya çıkış nedeni ne olursa olsun, bu dönemdeki hastalar için,
başlıca 3 tedavi seçeneği vardır:
1. Sürekli, düzenli hemodiyaliz
2. Sürekli periton diyalizi
3. Canlı ve kadavra donörlerden (vericilerden) yapılan böbrek transplantasyonu
Hemodiyaliz tedavisinde, hastanın belirli günlerde hemodiyaliz makinesine girmesi, periton
diyalizinde ise kendisinin veya bir yakınının periton diyalizi (hastanın karın boşluğuna özel
sıvıların verilip geri alınması) işlemini uygulaması gerekmektedir. Ancak uygulanan bu tedavi
metodları kısmen de olsa hareket serbestisini kısıtlar ve psikolojik sorunlar doğurabilir.
Ayrıca diyaliz tedavilerinde böbreğin sadece süzme fonksiyonları yerine getirilir, hormonlar
fonksiyonlar eksik kalır.
Başarılı böbrek transplantasyonlarında sonra ise diyaliz tedavisini gereksinim kalmaz, hasta
bağımsız bir hale gelir. Diyet ve sıvı kısıtlamaları ortadan kalkar. Sağlıklı bir böbreğin tüm
fonksiyonları yerine getirildiği için fiziksel ve psikolojik olarak da birey kendini daha iyi
hisseder. Ancak bu tedavi şeklinin de bazı riskleri vardır.
Böbrek nakli yapılan hastalara, yeni böbreğin vücut tarafından reddedilmesini önlemek
amacıyla, sürekli olarak iki veya üç ilacın birlikte kullanıldığı tedavi programları
uygulanmaktadır. Bu ilaçlar, nakledilen böbreğin reddini önlemekle beraber, vücut direncini
de azaltır ve iki önemli yan etkiye neden olur:
1. Her türlü iltihabi hastalığa karşı vücudun savunması azalır.
2. Tümör oluşumu riski normal insanlara göre biraz daha artar.
Böbrek naklinin ve reddi önlemek için uygulanan tedavilerin, anlatılanların dışında başka yan
etkileri de vardır, ancak bunlar fazla önemli değildir ve kolaylıkla kontrol altına alınabilir.
Böbrek Transplantasyonu Genel Bilgiler
Böbrek transplantasyonu canıl veya kadavra donörlerden yapılır. Aralarında kan bağı olan
akrabalardan alınan böbrekler genellikle hastanın vücudu ile daha iyi uyum gösterir. Bu tür
canlı vericilerden yapılan ameliyatlarda hasta ve böbrek donörü önceden ayrıntılı olarak
hazırlanır ve en uygun şartlar oluştuğunda transplantasyon gerçekleştirilir. Onun için, canlı
vericilerden yapılan transplantasyonun başırı şansı daha fazla, ameliyat riski daha azdır.
Bununla beraber kadavra böbreği bekleyen hastaların transplantasyon ünitesine başvurmaları
sırasında tüm incelemelerinin ayrıntılı biçimde yapılması ve yeni ilaçların uygulama alanına
girmesiyle kadavra donörlerden yapılan transplantasyonların da başarı şansı canlı donörlerden
yapılanlara yaklaşmıştır.
Ameliyat sırasında nakledilen böbrek kasığın hemen üzerine, sağ veya sol tarafa yerleştirilir.
Bu böbreğin atardamarı karın alt kısmında bulunan büyük bir atardamara, toplardamarı da
yine karnın bu kısmında bulunan büyük bir toplardamara dikilir. İdrar borusu ise mesaneye
ağızlaştırılır.
Uygun şartlarda tüm bu ameliyat 2-4 saat kadar sürer. Her ameliyatın kendine göre riski
olduğu gibi böbrek nakli ameliyatının da riski vardır. Fakat gelişen yeni teknikler sayesinde
ameliyat sırasında ölüm oranı %1'in altına inmiştir.
Ameliyat sonrasında, genellikle canlı vericilerden alınan böbrekler hemen çalışmaya başlar ve
bir daha diyalize girme gereksinimi kalmaz.
Kadavra vericilerden yapılan transplantasyonlardan sonra ise, yeni böbreğin çalışmaya
başlaması bazen 2-3 hafta kadar gecikebilir. Bu süre içinde destekleyici diyaliz tedavileri
uygulanır, böbrek yeterli olarak çalışmaya başladığında ise diyaliz tedavisine son verilir.
Ameliyattan sonra hastanede kalma süresi her şeyin normal geliştiği ve sürdüğü koşullarda,
ortalama 2-4 hafta kadardır.
Böbrek Vericileri (Donörleri) İçin Bilgiler
Sevdiğimiz birine iyilik yapmak, yardım edebilmek her zaman için güzel bir duygudur.
Üstelik kende vücudunuzdan bir organı bağışlayarak sevilen yakının iyi bir yaşam sürmesini
sağlamanın mutluluğu hiçbir şeyle kıyaslanamaz.
Bu güzel duygulara rağmen, böbreklerinizden birini bağışlamak ilk anda sizi tedirgen edebilir
ve ileri dönemde kendi sağlığınızı nasıl etkileyeceği yönünden endişelere kapılmanıza neden
olabilir. Unutmayınız: her iki böbreğin de sağlıklı olduğu durumda tek bir böbrek sizi ömür
boyu sağlıklı bir şekilde yaşatabilir.
Böbrek bağışına karar verdiğinizde öncelikle sizin sağlığınızın zarar görmemesi için çok
ayrıntılı incelemeler yapılacak, ancak daha sonra organ bağışını kabul edilecektir. Bunun incelemeler sırasında en küçük bir tereddüt oluşursa, durum size ve hastanıza bildirilerek başka
bir donör aranması yoluna gidilecektir.
Kısaca, eğer hekiminiz organ bağışlamanızda sakınca görmüyorsa bir böbreğinizi gönül
rahatlığıyla hastanıza verebilirsiniz. Bu durum sizin normal yaşam sürenizde hiç bir değişiklik
yapmayacaktır.
Böbreğinizi bağışlamanız için herhangi bir üst yaşıt sınırı yoktur. 65 yaş üzerinde genelde tüm
organlar ile beraber böbrekler de yaşlanır ve kısmi fonksiyon bozuklukları daha sık görülür.
Yine de çoğu kez bu yaşın üzerindeki kimselerin böbrekleri de tamamen sağlıklı bulunarak
organ bağışlamalarına izin verilir.
18 yaşından küçük bireylerin canlı böbrek vericisi olmaları tıbben mümkündür. Ancak
toplumsal değer yargılarını da göz önünde tutarak, bu yaşın altındaki bireylerin organ bağışını
kabul etmemek daha doğrudur.
Yapılacak incelemeler sonucunda, o an için böbrek fonksiyonlarınız yeterli bulunsa bile, daha
önceden ciddi bir böbrek hastalığı geçirmiş olmanız, tansiyonunuzun yüksek olması, şeker
hastalığı saptaması durumunda uygun bir donör olmadığınız size bildirilecektir. Hastanızı
böbrek yetersizliğine götüren neden ailevi özellik taşıyorsa en az 30 yaşında olmanız ve
yapılacak incelemeler sonucunda bu böbrek hastalığına ait hiçbir belirtinin sizde
saptanmaması gereklidir.
Böbrek nakli yapılabilmesi için alıcı verici arasında, öncelikle kan gruplarının uyumlu olması
şartı aranır. Kan grupları başlıca O,A,B, ve AB olarak dörde ayrılır. O kan grubunda olan bir
şahıs her tip kan grubuna (O, A, B ve AB) organlarını bağışlayabilir. AB kan grubundan olan
bir hasta ise her dört kan gruplu vericiden organ alabilir.
Rh kan grubu tipi organ nakli sırasında önem taşımaz
A ve B gruplu bireyler kendi gruplarından kan taşıyan bireylere organ verebilirler veya
onlardan organ alabilirler.
Bu durum aşağıda özetlenmiştir.
HANGİ KAN
HANGİ KAN GRUBUNA
KAN GRUBU
GRUBUNDAN ALABİLİR BAĞIŞLAYABİLİR
O
O
O - A - B - AB
A
B
AB
A-0
B-0
O - A - B - AB
A - AB
B - AB
AB
Transplantasyonlarında kan grubu dışında, ayrıca organları oluşturan hücre ve dokular
arasında da iyi bir uyum olması şarttır. Doku uygunluğu testleri bireyin vücudundaki doku ve
organları yapı olarak bir diğer bireyin doku ve organlarına benzer olup olmadığı araştırır. İki
bireyin dokuları birbirine ne kadar benziyorsa nakledilen organın hastanın vücudu tarafından
reddedilmesi olasılığı da o kadar azdır. Tek yumurta (birbirinin tıpatıp aynı olan) ikizlerin
arasında yapılan organ nakillerinde red söz konusu değildir. Genellikle anne ve babaların
dokuları, çocukları ile kısmi bir uyum gösterir. Kardeşler arasında ise; tam uyum, veya orta
derecede uyum gözlenebilir, bazen de tam bir uyumsuzluk ile karşılaşılabilir.
Organ Bağışından Önce Vericilerde (Donörlerde) Yapılan İncelemeler
1.Fizik Muayene: Yalnızca böbrekleriniz değil, tüm organ ve sistemleriniz ayrıntılı bir
muayene ile gözden geçirilecektir. Bu muayene sırasında herhangi bir hastalık saptandığında
mümkünse tedavi edilecekseniz, ancak daha sonra organ bağışlamanız gündeme gelecektir.
2. İdrar İncelemesi ve Böbrek Fonksiyon Testleri: Böbreklerinizin kesinlikle sağlıklı
olduğundan emin olmak için, başvurunuzun ilk günlerinde arka arkaya pek çok kez idrar
incelemeleri ve böbrek fonksiyonu testleri yapılacaktır. Böbreklerinizin görevinde herhangi
bir aksama varsa, sağlığınızı tehlikeye atmamak için, organ bağışında bulunmamamız
önerilecektir.
3. Kan İncelemeleri: Yapılacak çeşitli kan tahlillerinin normal bulunması; sağlıklı
olduğunuz, organ bağışında bulunabileceğiniz ve bu nedenle ileride daha az sorunlu
karşılaşabileceğinizi belirtmesi açısından önemlidir.
4. Bakteriyolojik İncelemeler: Bulaşıcı bir hastalığınız varsa, bu hastalığa neden olan
mikroplar, böbrek nakli sırasında alıcıya da geçerek ameliyat sonrasında sorunlara yol
açabilir. Bu nedenle idrar ve boğaz kültürleri yanında, değişik kan tahlilleri de yapılarak
bulaşıcı bir hastalığınızın olmadığından emin olunmalıdır. Bu tür bir hastalık saptandığında,
tedaviye başlanacak ve sağlığınızı tekrar kazandığınızda organ bağışınız kabul edilacektir.
5. Radyolojik İncelemeler
Göğüs Filmleri: Akciğerinizde herhangi bir hastalığın varlığını ortaya koymak için çekilir.
Böbrek Filmleri: Damardan özel bir ilaç verilecek çekilen bu filmler, böbreklerinizin yapısını,
normalin dışında bir durumun olup olmadığını gösterir ve hangi böbreğin alınacağı konusunda
hekiminizi bilgilendirir.
Anjiografi: Kasıktan sokulan ince bir boru yardımı ile, böbrek damarlarını görebilmek için
çekilen bir filmdir. Bu film de alınacak böbrek ve ameliyatın yönlendirilmesi konusunda
hekime yardımcı olur.
6. Diğer İncelemeler: Sağlığınızı genel anlamda gözden geçirmek ve ameliyat esnasında
herhangi bir sorunla karşılaşmamanızı sağlamak için bu sıraladığımız incelemeler yanında
elektrokardiografi, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya gerektiğinde daha başka özel
inceleme ve testler de yapılabilir.
Sayılan tam bu incelemelerin normal sınırlar içinde bulunması ve doku gruplarınız arasında
yeterli uyumun saptanması halinde organ bağışınız kabul edilecektir.
Transplantasyon Adayı Hastalar İçin Bilgiler
Böbrek nakli yapılacak hastalar için kesin bir üst yaş sınırı yoktur. Ancak 65 yaşın üzerindeki
hastalarda ameliyat sonrası sorunlar daha sıklıkla geliştiği için, bu hastalara diyaliz tedavisine
devam etmelerini önermek daha yerindedir.
Transplantasyondan sonra takılan böbreğin reddini önlemek için verilecek ilaçlar vücut
direncinizi ve savunmasını azaltacaktır. Bu nedenle yakın zamanda geçirilmiş bulaşıcı bir
hastalık söz konusu ise bu hastalık tamamen iyileşene kadar ameliyat olmanız sakıncalıdır.
Kanser olan kişilere de böbrek nakli yapılabilir. Ancak bunun için önceden yeterli bir tedavi
uygulanmış olması ve en azından 1 yıl süre ile hastalığın tekrarlanmadığını saptanması
gereklidir.
Böbrek yetersizliğine yol açan bir kısım hastalıklarda takılan böbrekte de aynı hastalık
nüksedebilir. Bu nedenle bazı diyaliz hastalarında transplantasyon bir süre için geciktirilir.
Yakın zamanda kalp krizi veya kısmi felç geçirilmiş olması da ameliyatın ertelenmesini
gerektirir. Söz konusu hastalıkların yeterince tedavi edilmesinden sonra böbrek nakli tekrar
gündeme gelebilir.
Önemli olan bir başka konu da, transplantasyonun maddi giderleridir. Bu tedavi şeklinde,
ameliyat sonrasında böbreğin reddini önlemek için yaşam boyunca özel ilaçlar uygulanır. Bu
ilaçların bir kısmı yurt dışından getirilmektedir ve oldukça pahalıdır.
Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı ya da devlet memuru olan hastaların
tedavi ve ilaç giderlerini ilgili kurumlar karşılamaktadır.
Ancak sosyal güvencesi olmayan hastaların oldukça yüklü olan tedavi ve ilaç giderlerini
karşılamaları zordur. Bu yüzden hastaların sağlık güvencesine kavuşmaları mutlaka
gereklidir.
Transplantasyondan Önce Hastalara Yapılan İncelemeler
1. Fizik Muayene: Böbrek transplantasyonuna aday olabilmeniz için önce hekiminiz sizi
ayrıntılı olarak muayene edecektir. Genel bir muayenenin yanı sıra; kulak burun boğaz, diş ve
kadın hastalar için, jinekolojik muayene de gereklidir. Sayılan muayenelerde herhangi bir
sorun ortaya çıkarsa önceden bunların tedavi edilmesi, ameliyat sonrasında oluşabilecek
önemli sorunları önleyecektir.
2. Kan İncelemeleri: Diyaliz tedavinizin yeterliliği, karaciğer fonksiyonları, kan sayımı,
vücudunuzda sarılık ya da başka bulaşıcı hastalıklara yol açabilen virüslerin varlığı hakkında
hekiminize bilgi verecektir.
3. Bakteriyolojik İncelemeler: Ameliyattan sonra ve reddi önlemeye yönelik tedavilerin
vücut direncinizi azaltabileceği daha önce belirtilmişti. Yapılan bakteriyolojik incelemer, olası
bir infeksiyon kaynağını bulmaya yöneliktir. Alınan kültürlerde mikrop üremesi halinde
gerekli tedaviler yapılır ve ancak vücudunuz infeksiyondan arındırıldıktan sonra
transplantasyon yapılmasına izin verilir.
4. Radyolojik İncelemeler:
Göğüs Filmi: Kalbinizin görünümü, akciğerlerinizde herhangi bir hastalık bulunup
bulunmadığını kontrol etmek açısından gereklidir.
Mide Filmi: Midede herhangi bir rahatsızlığın varlığını saptamak ve gerektiğinde
transplantasyon öncesinde tedavi edebilmek için önemlidir. Çünkü ameliyat sonrasında
uygulanan ilaçlardan bazıları mideye zarar verebilir ve var olan bir ülserin kanamasına neden
olabilir.
Mesane Filmi: Bazı hastalarda idrar yaparken, mesaneden idrar borularına ve böbreğe doğru
bir taşma ortaya çıkabilir. Bu durum idrar yolu iltihabına yol açabilir. Onun için hastalara
idrar sondası takılarak çekilen filmler ameliyat öncesi değerlendirmede önem taşır ve bazen
hastanın kendi böbreklerinin çıkarılmasını gündeme getirebilir.
Anlatılanlar dışında, genel sağlık durumunu kontrol etmek için EKG, ultrasonografi,
bilgisayarlı tomografi gibi başka testler de gerekebilir. Bu tür incelemeler söz konusu
olduğunda hekiminiz size daha ayrıntılı bilgi verecektir.
Transplantasyon Öncesinde Hastaların Dikkat Etmesi Gereken Notlar
1. Beslenme: Diyaliz tedavisi döneminde de beslenme çok önem taşır. Ancak transplantasyon
sonrasında, özellikle ilk aylarda, yüksek dozlarda kullanılan ilaçların vücudunuz üzerindeki
olumsuz etkilerini önleyebilmek için ameliyattan önce yiyeceklerine daha fazla önem
göstermeniz gerekecektir. Bu dönemde et, süt, yumurta, peynir gibi hayvansal gıdaların alımı
ön planda tutulmalıdır.
2. Diş Bakımı: Çürük dişler veya diş etlerindeki iltihabi hastalıklar transplantasyon
sonrasında bazen önemli sorunlara yol açabilir. Bunu önleyebilmek için 3-6 ay gibi aralıklarla
diş hekimine gitmeniz ve gereken tedavileri yaptırmanız yararlıdır. Diş çürümelerini önlemek
için dişlerinizi düzenli bir şekilde fırçalamaya önem göstermelisiniz.
3. İnfeksiyon Hastalıklarından Korunma: Transplantasyon sonrası dönemde uygulanacak
tedaviler infeksiyon hastalıklarının daha ciddi seyretmesine neden olabilir. Bu nedenle
ameliyat öncesinde herhangi bir bulaşmayı önlemek için ateşli ve bulaşıcı hastalığı olan
bireyler ile aynı ortamda bulunmamaya dikkat ediniz.
Ailede bulaşıcı hastalığı olan bir kimse varsa, kişisel eşyalarınızı (tabak, çatal, havlu, jilet vb.)
ayırınız. Transplantasyon öncesinde böyle bir hastalık ortaya çıkarsa ameliyatınızın
ertelenmesi gerekebilir.
4. Kadavra Transplantasyon Hazırlık Polikliniği Kontrolleri: Polikliniğe ilk kez
başvurduğunuzda kadavra böbreği bekleme listesine yazılacak ve bundan sonra belli
aralıklarla kontrollere gelmeniz gerekecektir. Her gelişinizde bir sonraki kontrol için randevu
alınız. Sizce önemsiz bile olsa her türlü yakınmanızı poliklinikte kontrolünüzü yapan hekime,
ya da diyaliz hekiminize mutlaka bildiriniz.
5. Doku Grubu Tayini Laboratuarındaki Kan Kontrolleri: Kadavra böbreği bekleme
listesindeki hastalar belli aralıklar ile transplantasyon ünitesine çağırılacaktır. Yapılacak
incelemelerde hastaların kanlarında organ reddine yol açabilecek özel maddeler gelişip
gelişmediği kontrol edilecektir. Çağırıldığınız tarihte mutlaka kontrole gelerek kan testlerinizi
yaptırınız.
Transplantasyonla İlgili Soru ve Yanıtlar
S.1. Canlı veya kadavra vericilerden transplantasyon yapılacak adayların hazırlıkları
arasında bir fark var mıdır?
C.1. Hayır. Kadavra böbreği bekleme listesindeki adaylar da tıpkı canlı vericiden
transplantasyon yapılacak adaylar gibi incelenir. Ancak bir kadavra böbreği bulunma
olasılığının zamanı belli olmadığı için, süre geçtikçe önceden yapılmış muayene ve bazı
laboratuar incelemelerinde değişiklikler olabilir. Bu nedenle kadavra böbreği bekleme
listesindeki hastaların belli aralıklarla, muayene ve laboratuar incelemeleri yineletmeleri
gereklidir. Kısaca; kadavra böbreği bekleyen hastalar ameliyata her an hazır durumda
olmalıdır.
S.2. Transplantasyon adayı hastaların kendi böbreklerine her hangi bir müdahale
yapılır mı?
C.2. Genellikle hastaların kendi böbretlerine dokunulmaz. Ancak, inatçı hipertansiyon,
böbreklerde tedaviye dirençli infeksiyon, idrarın mesaneden böbreğe taşması, çok büyük
kistik böbrekler söz konusu ise hastalıklı böbrekler çıkarılır. Bu ameliyat bazı merkezlerde
transplantasyondan önce yapılır ve 3-4 hafta sonra yeni böbrek takılır. bazı merkezlerde ise
böbrek nakli ameliyatı yapılırken aynı anda hastanın kendi böbrekleri de çıkarılır. Yalnız her
iki ameliyatın aynı seansta yapılması oldukça uzun sürer ve biraz daha risklidir.
S.3. Kadavra böbrek listesine kayıtlı hastalar için bekleme süresi ne kadardır?
C.3. Ülkemizde bugün için kesin bir süre belirtmek mümkün değildir. Listeye çok yeni giren
bir hasta, uygun tipte böbrek çıkması ile kısa zamanda transplantasyon şansına kavuşabileceği
gibi bazen de uygun bir böbrek çıkmadığı için uzun süre beklenebilir. Olanaklar elverdiğince,
uygun böbrek çıktığında daha uzun süre beklemiş olan hastaya öncelik tanınır.
Halkımızın bilinçlenerek daha fazla organ bağışında bulunması bekleme süresini kısaltacaktır.
S.4. Kadavra böbrek bulunduğunda hastalara nasıl haber verilir?
C.4. Transplantasyon ünitesinde bilgisayarda kadavra böbreği bekleyen tüm hastaların telefon
numaraları kayıtlıdır. Uygun bir kadavra böbreği çıktığında günün herhangi bir saatinde size
telefonla haber verilerek, transplantasyon ünitesine gelmeniz istenecektir. Size daha kolay ve
kısa sürede haber verebilmemiz için, varsa, birden fazla telefon numaranızı ve yakınlarınızın
da telefon numaralarını bildirmeniz faydalıdır. Telefon numaranızda bir değişiklik olduğunda
bunu hemen üniteye bildirmelisiniz.
S.5. Böbrek bulunduğu haberi ile transplantasyon ünitesine çağrılmanız mutlaka
böbreğin size takılacağı anlamına mı gelir?
C.5. Hayır. Bir kadavrada elde edilen iki böbrek için yaklaşık 10 hasta üniteye çağrılmaktadır.
Burada, hemen yapılan fizik mualene ve acil laboratuar incelemeleri sonucunda, ünite
hekimlerinden oluşan bir kurul tarafından karar verilmekte ve durumu en uygun olan 2
hastaya böbrek takılmaktadır. Böbrek takılmayanlara ise bunun nedenleri açıklanır ve hastalar
evlerine gönderilir.
S.6. Kadavra böbrek, transplantasyon için haber verildiğinde neler yapılmalıdır?
C.6. Öncelikle bu saaten itibaren hiçbir şey yenilmemeli ve içilmemelidir. Bekleme
listesindeki bir hastanın küçük bir çantada, kişisel eşyaları (pijama, terlik gibi) her an hazır
olmalıdır. Özellikle şehir dışından gelecek hastaların telaşa kapılmamaları ve hazırlanmak için
vakit kaybetmemeleri önemlidir. Çağrıldığınızda yanınıza eşyaları da alarak en hızlı ulaşam
aracı ile, uzak bir şehirde oturmaktaysanız mümkünse uçakla, üniteye gelmelisiniz.
S.7. Kadavra böbreğin size takılmasına karar verildiğinde ne tür işlemler yapılacaktır?
C.7. Bu karardan sonra, artık hastanede kalacaksınız. O gün diyalize girmediyseniz, acil
olarak hemodiyalize alınacak ve bitiminde transplantasyon öncesi ilaç uygulamalarından
sonra böbrek nakli ameliyatına alınacaksınız.
Böbrek transplantasyonu sonrası özellikle ilk aylarda oldukça fazla sayıda ilacı yüksek
dozlarda kullanmanız gerekecektir. Bu yoğun ilaç kullanımı pratikte bazı hataların
yapılmasına neden olmaktadır. Bu ilaç sayılarının çokluğu ve alınması gereken miktarların
fazlalığı sizleri endişelendirebilir.
Ancak ilk aylarda zorunlu olarak kullanılan bu ilaçların sayısı ve miktarları giderek
azalacaktır.
İlaçların her birisinin kullanım amacı farklıdır. Bu nedenle kendiniz yorum yaparak ilaçları
kesmekten kaçınmanız, ilaçların kullanımıyla ilgili olarak endişeye düştüğünüzde hekiminize
danışmaktan çekinmemeniz gerekir.
Download