Türkiye`deki Antik Kentler - Allianoi - İzmir

advertisement
Türkiye'deki Antik Kentler - Allianoi - İzmir
Açıklama: Türkiye'deki Antik Kentler - Allianoi - İzmir
Kategori: Ege Bölgesi
Eklenme Tarihi: 10 Aralık 2010
Geçerli Tarih: 18 Temmuz 2017, 16:47
Site: Antalya Çıkışlı Turlar - Öz Antalya Turizm Seyahat
URL: http://www.ozantalyatour.com.tr/tur/haber_detay.asp?haberID=234
Türkiye'deki Antik Kentler - Allianoi - İzmir
Allianoi İzmir (il)i,
Bergama ilçesi sınırları
içinde, Bergama-İvrindi
karayolunun 18.
km.'sinde, Bergama'nın
kuzeydoğusunda,
Yortanlı Barajı gölet
alanının tam ortasında,
Paşa Ilıcası Mevkii’nde
yer alan bir antik
kenttir.
1998 yılından bu yana
da Paşa Ilıcası merkez
olmak üzere baraj gölet
alanı içinde kalan
alanda kurtarma kazı
çalışmaları devam etmektedir. Baraj Gövdesi ve çevre ile bağlantısını sağlayacak yol yapım
çalışmaları devam etmektedir. Proje aynen uygulandığı takdirde, baraja su toplanmaya başlandığı
gün Allianoi tamamen su altında kalacaktır. Yağış rejimi ve bitki örtüsü ile bağlantılı olarak yaklaşık
40-60 yıl arasında ömrü olduğu düşünülen barajın gölet alanında bu süre zarfında alüvyon birikecek.
Ve Allianoi yaklaşık 12- 15 m.’lik alüvyon dolgu altında kalacaktır.
Antik yazarlardan P.Aelius Aristides’in Hieroi Logoi adlı eserinde (III.1 ) Allianoi anılmaktadır. Bu
antik kaynak haricinde henüz, antik yazarlarda veya epigrafik buluntularda, Allianoi hakkında başka
bilgiye ulaşılamamıştır. Allianoi, “Sağlık Tanrısı Asklepion’un yurdu” olarak bilinmektedir.
İlginç bir özelliği, antik çağ kaynaklarında sadece bir kez, M.S. 2. yüzyıl Batı Anadolu yazarı Aelius
Aristides’in "Hieroi Logoi" (Kutsal Anlatılar) adlı eski çağ tıbbının en önemli kaynaklarından biri
olan eserinde (III.1 ) anılmış olmasıdır. Bu kaynak haricinde antik yazarlarda veya epigrafik
buluntularda henüz bahsine rastlanmamıştır.
Prehistorik Dönemi:
Allianoi’un batısındaki orman arazisinde yapılan kazı çalışmaları sırasında, Erken Tunç ÇağıYortan
kabı ele geçmiştir. Çakmak Tepe eteklerinde ise çok sayıda çakmak taşı eser saptanmıştır. Bunun
haricinde dolgu toprak içerisinden iki adet taş balta ele geçmiştir. Tüm bunlara dayanılarak Allianoi
ve yakın çevresinde prehistorik bir yerleşim olduğu düşünülmektedir. II’ye ait bir adet
Helenistik Dönem:
Bu dönemde sıcak su kaynağını değerlendiren küçük bir termal merkezi olduğu sanılmaktadır.
Helenistik Çağ’a ait sadece birkaç arkeolojik ve nümizmatik eser ele geçmiş olmasına rağmen
Allianoi merkez yerleşiminde Helenistik mimariye rastlanılmamıştır.
Roma Dönemi:
Allianoi’da, Roma İmparatorluk Dönemi’nde (M.S. 2. yüzyıl) kült merkezinde, Anadolu’nun pek
çok merkezinde ve Pergamon’daki Asklepieionda olduğu gibi büyük bir bayındırlık faaliyeti
yaşanmıştır. Kült merkezinde mevcut binaların büyük bir kısmı bu döneme aittir. Ilıcanın yanı sıra,
köprüler, caddeler, sokaklar, insulalar, geçiş yapısı, propylon, ve nympheum bu dönemde planlanır.
Bizans Dönemi:
Allianoi’da yoğun yerleşimin görüldüğü dönemdir. Ancak Pergamon (Bergama)’da olduğu gibi
sosyo-ekonomik açıdan son derece zayıf bir dönem yaşanmıştır. Kült merkezinde yaşamaya
başlayan Bizanslılar, Roma Çağı’na ait heykeltıraşlık eserlerini ve mimarlık kalıntılarını tahrip edip,
devşirme malzeme olarak kullanmaya başlamışlardır. Roma Çağı’na ait stoaların ve ana caddelerin
tabanları kullanılmak suretiyle, yeni ve daha basit mekanlar inşa edilmiştir. Allianoi’un en önemli
yapısı olan ılıcanın ve nympheumlar da ihtiyaçlara uygun küçük değişiklikler yapılarak
kullanılmaya devam etmiştir. Bazilikal planda büyük bir kilise inşa edilmiştir. Yerleşmenin içinde
ve yakın çevresinde de şapeller yapılmış, ayrıca bu dönemde metal, seramik ve cam atölyelerini
kurulmuştur.
phluy bizans
Osmanlı Dönemi:
Osmanlı döneminde Paşa Ilıcası, Aydın Salnameleri’nde zikredilmektedir. Ancak yoğun bir şekilde
kullanılmamıştır. Çünkü kazılar sırasında Osmanlı dönemine ait birkaç sikkenin dışında iz yoktur.
20. yüzyıl başlarında bölge kaymakamı Kemal Bey tarafından Ilıca ele alınmış ve büyük havuzun
bulunduğu yerin kısmen yeniden kullanıma açılmasını sağlamıştır. Ilıcanın batısındaki Roma
köprüsünün, Osmanlı döneminden 1979 yılına kadar Bergama-İvrindi arasında kullanıldığı
anlaşılmaktadır.
Günümüz:
20. yüzyılın başında kısmen
temizlenmiş ancak sonra
yeniden gelen sel nedeniyle,
ılıcanın bulunduğu kısmın
1950’li yıllara kadar atıl
durumda kaldığı
anlaşılmaktadır. 1992 yılında,
Bölge Karayolları Müdürlüğü
tarafından halen mevcut
Roma Köprüsü, kurul kararı
olmaksızın yapılan bir ihale
ile kısmen deforme edilerek
yeni bir köprü inşa edilmiştir.
Aynı yıl ılıcanın restorasyonu
İzmir Valiliği tarafından İzmir
İl Özel İdaresi aracılığı ile
ihaleye verilmiştir. Bir yıl
süren restorasyon işlemleri
sırasında yine kurul kararı
olmaksızın ılıcanın içi deforme edilerek üzerine modern bir bina yapılmıştır. Bu tarihten itibaren
işletmeye verilmiştir, Şubat 1998’de yaşanan ağır bir sel taşkını ile tesis yeniden kullanılamaz
duruma getirmiştir. Çayın güneyinde ise özel şahıslara ait olan arazide tarım yapılmıştır. Bu
onarımlarda ilave edilen modern binaların büyük bir bölümü 2003 yılı çalışmaları sırasında
kaldırılmış ve antik ılıca mekanları ortaya çıkarılmaya başlanmıştır.
Yortanlı Barajı gövdesinin çalışmaları bitmiş, çevre ile bağlantısını sağlayacak yol yapım
çalışmaları devam etmektedir. Proje aynen uygulandığı takdirde, baraja su toplanmaya başlandığı
gün Allianoi tamamen su altında kalacaktır. Yağış rejimi ve bitki örtüsü ile bağlantılı olarak yaklaşık
40-60 yıl arasında ömrü olduğu düşünülen barajın gölet alanında bu süre zarfında alüvyon birikecek.
Ve Allianoi yaklaşık 12- 15 m.’lik alüvyon dolgu altında kalacaktır.
Bu arada Allianoi sitinde Trakya Üniversitesi Yrd.Doç.Dr. Ahmet Yaraş'ın yönetiminde 19981999'da Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün, 2000-2004 döneminde ise Philip Morris'in katkıları
ve ayrıca Yortanlı Kurtarma Derneği bünyesinde örgütlenmiş gönüllülerin özverileriyle kurtarma
kazıları gerçekleştirilmiştir. 1998-1999 kazı çalışmaları sonucunda, kazılan alanın Allianoi olduğu
öğrenildikten sonra, Bergama Müze Müdürlüğü'nün başvurusu üzerinde, İzmir I Numaralı Kültür ve
Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu 29.03.2001 gün ve 9229 sayılı kararla, Allianoi'yi I. Derecede
Arkeolojik Sit Alanı ilan edilince gerçek anlamda kurtarma kazısına dönüşmüştür. Bu arada
özellikle Philip Morris'in katkılarıyla sitin kamuoyuna tanıtılmasında önemli çabalar gösterilmiştir.
2000 yılı kazı çalışmaları sırasında sade bir şekilde restore edilen bir sektörün tarla toprak seviyesini
aşan ve Bergama-İvrindi yolundan geçerken de görülebilen bir mimari öğe haline dönüştürülmesi
sağlandı. 2003 yılı kazı sezonunda biri Güney Ilıca ile dere sınırını belirleyen Roma duvarının
mevcut kısmının sağlamlaştırılarak, yükseltilmesiyle (dolgu çöküntüsünü önlemek amacıyla), diğeri
Kuzey Ilıca batısındaki mekanları sel taşkınlarından korumak amacı ile iki sağlam koruma duvar
projesi gerçekleştirildi. Bu duvarlar sayesinde sit İlya Çayı’nın taşkınlarından kısmen korunmuş
oldu. İşin ilginci, bu projeyi 100 yıl önce Kaymakam Kemal’in de düşünmüş olması, Alman Kazı
heyetinde görevli Mimar W. Dörpfeld’den yardım istemesiydi. Ancak Ilıca turizme
kazandırılamamıştı. Günümüz kazılarında Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün kazılarından biri olan
Pergamon Kazısı’ndan bazen araç gereç yardımı da alındı. ahşap bir seyir platformu oluşturuldu.
Düzenleme ve yol parkuru mümkün olduğunca en görsel alanlardan geçirildi. Yeşillendirme
çalışmaları yapıldı. Bergama Müzesi'ne en ünlüleri sitin simgesi haline gelmiş Nymphe heykeli olan
toplam 10000 eser reslim edildi. Allianoi merkez yerleşimi haricinde 1998 yılından beri süren
kazılarda tüm gölet alanı içerisinde araştırmalara devam edilmektedir. Bu araştırmalar sırasında 2
km. kuzeydoğuda Helenistik Döneme tarihlenen bir çiftlik yerleşiminin ve Pergamon su hattına ait
olan kemerin devamı keşfedilmiştir. Yine gölet alanı içerisinde kalacak, 311 numaralı parselde
yapılan çalışmalarda bir Bizans nekropolü ve nekropol şapeli ele geçmiştir.
Yortanlı Barajı ile Allianoi arasındaki açmazı çözmek için başbakanlık tarafından bir komisyon
oluşturulması istendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü’nün çağrısıyla toplanan akademik komisyon, 05-06.07.2005 tarihinde Allianoi’a gelerek
inceleme ve istişarelerde bulundu. 18.07.2005 tarihinde raporunu tamamlayarak bakanlığa sundu.
Komisyonun sonuç kısmında, "Heyetimiz yerinde ve Kurul işlem dosyasında yaptığı inceleme ve
değerlendirmelerin sonucunda, Allianoi olarak adlandırılan tescilli arkeolojik sit alanının, kültür
tarihimize katkıları nedeniyle korunmasının tartışmasız olduğu; ancak bu amaçla sunulmuş olan
koruma önerilerinin alanın korunması konusuna gerçekçi bir çözüm getirmediği görüşündedir. On
binlerce yıllık bir süreçten geçerek bize ulaşan bir kültür varlığını yok etme hakkına sahip
olmadığımız gibi, bunları gelecek nesillere aktarma yükümlülüğümüzün olduğu da kesinlikle
unutulmamalıdır. Bu nedenle anlık çözümler aramak yerine, alanın bütüncül ve kalıcı olarak
korunması ve sergilenmesi için daha fazla zaman kaybetmeden harekete geçilmesi, bu konuda ulusal
ve uluslar arası sorumluluğumuzun bir gereğidir." denilmektedir.
Allianoi, kültür, sağlık ve kongre turizmine kazandırılabilecek kadar görsel zenginliğe sahiptir.
Allianoi’un henüz yeteri kadar tanıtımı yapılmadığı halde, Bergama’ya gelen turistlerin büyük
ilgisini çekmektedir. Gerekli yasal düzenlemelerden sonra kazı ekibi tarafından kısmen başlatılan
basit çevre peyzajı tamamlandığında, ülkemiz ve Bergama yeni bir ören yeri kazanacaktır.
Uzun vadede, Bergama’ya gelen turistin 1/10’i Allianoi’a getirtilmiş olsa -ki normal bir turizm
mevsiminde yaklaşık 600.000 turist Bergama’yı ziyaret etmektedir- Bergama’da konaklayan turist
sayısında dolayısıyla ilçenin turizm gelirlerinde ciddi bir artış olacaktır. Böylelikle 45 °C olan sıcak
suyu ile korunmuş ören yeri ve Adatepe’de kongre turizmine dönük bir tesisle ilçe ve ülkemiz için
eşsiz bir merkez kazandırılmış olacaktır.
Avrupa’da Badenweiler ve Baden Baden gibi birçok örneği bulunan ılıca merkezlerinde, sadece bir
iki metresi korunmuş birkaç duvar olması yeterli görülürken Allianoi’da tamamı üst yapısına kadar
korunmuş 9000m2’i aşan bir alana yayılan bir ılıca mevcuttur. Türkiye’de de bu bölgeye yakın,
İzmir Balçova Ilıcası ve Balıkesir’deki ılıcalar gibi çok daha basit yapıdaki tesislerin doluluk oranı,
yıl boyunca sürmektedir. Ve bunlar ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır.
Önerilen alternatif projede set yapıldığı takdirde doğu ve batı da ana kayaya kadar inilerek
geçirimsiz tabakaya beton enjekte edilecek. Perde duvarları ile kuşaklama yöntemiyle Allianoi’un su
altında kalması önlenecektir. Ilıcanın kuzeyinden bir tünel aracılığı ile baraj gölet alanına su
verilmesi sağlanabilecektir. Eğer bu proje uygulanabilirse, ılıcanın kuzeyindeki tepeye kongre
amaçlı bir turistik tesis yapılmak suretiyle, kültür, sağlık ve kongre amaçlı tesis ile olağanüstü bir
kompleks elde edilebilir.
Download