Gerçek Müfettiş Hound Yazan : Tom STOPPARD Çeviren : M. Hamit

advertisement
Gerçek Müfettiş Hound
Yazan : Tom STOPPARD
Çeviren : M. Hamit ÇALIŞKAN
Yöneten : Tonguç DİKME
Oyuncular
Moon : Ziya DEMİREL
Birdboot : Sencan Oytun TOKUÇ
Bayan Drudge : Çağdaş Ekin ŞİŞMAN
Simon : Doğa NALBANTOĞLU
Felicity : Gizem KASTAMONULU / İpek URAL
Cynthia : Öznur ÖZÇELİK DİKME / İpek URAL
Magnus : Emirhan ALTUNKAYA
Müfettiş Hound : Tonguç DİKME / Öner ADIYAMAN
Ceset: Doğu Kaan ERASLAN
Radyo sesi: Ezgi ŞİRİN
Yönetmen Yardımcıları : Perim İŞİSAĞ, Eceaytan Anı KIZILTAN,
Ceren ÜLGEN
Dramaturji : Tonguç DİKME
Koreografi : Ekip çalışması
Sahne Tasarımı : Eceaytan Anı KIZILTAN
Dekor Tasarımı : Perim İŞİSAĞ
Kostüm Tasarımı : Ceren ÜLGEN
Işık Tasarımı : Ufuk KARAGÖZ
Müzik/Efektler : Koray SARAÇOĞLU
Afiş Tasarımı : Öner ADIYAMAN
TEK PERDE, 90 DAKİKA
Galatasaray Üniversitesi Tiyatro Topluluğu
http://tiyatro.gsu.edu.tr
[email protected]
Tom Stoppard (1937Gerçek Müfettiş Hound
1
961 – 1962 yıllarında yazılan oyunun ilk ismi The Stand-ins (“Dublörler”)
olup daha sonra The Critics (“Eleştirmenler”) olarak değiştirilmiştir. Agatha
Christie'nin “Fare Kapanı “ adlı ünlü romanının bir parodisi olan oyun The
Real Inspector Hound (“Gerçek Müfettiş Hound”) ismiyle ilk kez 1968 yılında
sahnelenmiştir.
İki
tiyatro eleştirmeninin gerçek ile kurgu arasındaki duvarları kırması
sonucunda tiyatro-sahne-izleyici arasındaki ayrım da yok olur.
Kıskançlıkları ve arzuları onları izledikleri oyunun içine çeker. Artık
hayallerini gerçekleştirebilecekleri yerdedirler. Önce fark edilmeyen ceset,
sonra radyo anonsları ve cinayet? Peki, katil kim? Yaşamımızdaki
basmakalıp cümleleri, kimlikleri ve rolleri bırakıp kendimizi oyun içinde
oyun öğesi, melodram, parodi ve modern trajedinin iç içe olduğu sanatın
derinliklerine bırakalım.
C
esetler yaratmak, cesetlere kayıtsızlık, aynaya sırtı dönük bakmak
gerekiyor, sonsuza giden aynadan bir küre bu yerküre. Arkamızda gözümüz
yok, gerçeğimiz ve gerçeküstümüz etrafımızda. Polisiyeler nevinden bir
hikâye, melodik ve dramatik; halbuki bir pembe dizi kıvamında değil gerçek
hayat. Eleştiriye sunduk kalıbımızı, eleştiriye ve gözler önüne. Siz de
oynuyorsunuz,
kendinizi
kandırmayınız,
biçimsel
mükemmellik
arayışındasınız, kendinizi kandırmayınız. Peki, oynadığınız bu oyuna kapılıp
sürüklendiğinizin farkında mısınız? Şunu mu sormak gerekir Eleştirmen
Moon gibi; Tanrı nerede? Kim? Tanrı? Broşürde adı var mıydı? Herkesin
ruhundaki soyut bir figüran mıydı yoksa o? Tanrı nerede? Bu oyunda
olmadığı kesin, bu oyunda müfettiş Hound var, Gerçek Müfettiş Hound? Var
mı gerçekten? Şimdi evinizin her yerini arayın. Yahut buyurun Muldoon
Malikanesine, gerçeküstü evimizi birlikte arayalım.
“_Eşi bulunmaz bir antika…”
“_Aramıza gireni öldürürüm!”
“_Ben gidip aletimi yağlayayım...”
“_Ancak bir başkasının parlaklığı azalınca görünür olabilmek yetmiyor...”
“_Ama sevgilim, bu çılgınlık...”
“_Yarım saat sonra yine aynı kişi!”
“_Gece henüz sona ermedi Simon Gascoyne!”
“_Gereksiz yere panik yaratmanın alemi yok; aramızda bir katil olsa bile!”
)
Tom Stoppard'ın 1960'larda başladığı yazarlık serüveni 12 ödül ve 22 kitap ile
somutlaşmıştır. Bu başarıda geçmişindeki Çekoslovakya'dan Japonya'ya,
Hindistan'a uzanan farklı kültürlerin birikimi olduğu düşünülebilir. Stoppard'ın
çağdaş bir oyun yazarı olarak ustalığı, malzemeleri bir araya getirişinde ve
aralarında kurduğu bağıntılarda, bu bağıntıları ortaya koyarken kendi
perspektifinden süzerek ironik bir yaklaşım sunmasında saklıdır
Onun müthiş bir kurgu ustası olduğu rahatlıkla söylenebilir. Kurgudaki
matematiksel işleyiş, ince ayrıntılarla bezenmiş oyun kişileri, düşüncenin olayın
içine yerleştirilmiş keskin karşıtlık ve çatışmalara dayanan durumlarla
verilmesi, Stoppard oyunlarında rastlantının yeri olmadığını kanıtlar gibidir. Her
oyununda farklı bir yapı ile karşımıza çıkan Stoppard, bu birbirinden tamamen
farklı gibi görünen yapıyı, kıvrak kalemi ve zekice örülmüş diyalog düzeni ile
birleştirir. Hemen her oyununda farklı bir Stoppard buluruz karşımızda. Fakat
bu farklılık, bir biçem karmaşası değil, ele aldığı malzemeye göre yapıyı yeniden
kurma kaygısından kaynaklanmaktadır. Yaşamı sorgulama, çağdaş insanın
bunalımları, kendini ve çevresindekileri aldatma yanılgısı, kendi yazgısını
belirleme kaygısından uzak durarak başkalarının kendisi için belirlediği yazgıda
yürümek zorunda kalan zavallı birey, doğum ve ölüm arasındaki yaşamın
sınırları ve sınırsızlığı, sürprizler, kendisinden başka kimseye zarar veremeyecek
kadar küçük yaşanan ihtiraslar ve kompleksler, yaşamın bir oyun olduğu
düşüncesi ve sanatla bu oyuna katılma eylemi Stoppard oyunlarında izlediğimiz
tematik başlıklardan bir kaçıdır.
Üst boyutta bir metinlerarasılık, çoğulculuk/çeşitlilik, gerçekle kurmacanın iç
içe olması, oyun icinde oyun” ve “oyun içinde rol” teknikleriyle üstkurmaca
yöntemini kullanması,oyunun içine sosyal, ekonomik yorumlar yerleştirilmesi ve
bunu pastis, parodi, ironi yöntemlerini kullanarak yapması durumları, olayların
parçalara bölünerek gösterilmesi, zaman ve uzamda sıralamaların olması Tom
Stoppard’ın oyunlarının genel yapısını oluşturmaktadır.
Önemli oyunları:
Rosencrantz & Guildenstern are Dead (Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler, 1966), Artist
Descending a Staircase (Merdivenden İnen Sanatçı, 1972), Jumpers (Akrobatlar, 1972),
Travesties (Travestiler, 1974), Professional Foul (Kasti Faul, 1977),The Real Thing (Gerçek Şey,
1982), Hapgood (1988), Indian Ink (Hint Mürekkebi, 1991),The Invention of Love (Aşkın İcadı,
1997)
Önemli senaryoları:
The Romantic Englishwomen, (1975),Despair (1978), The Human Factor (1980), Brazil (1985),
Empire of The Sun (1987),The Russia House (1990), Rosencrantz and Guildenstern are Dead
(1990),Billy Bathgate (1991), Shakespeare in Love (1998)
Download