Narkotik Anajezik İlaçlar Giriş • Bu ilaçlara OPİOİD ANALJEZİKLER de denilir. • Güçlü analjezik etki yaparlar. • Hepsinde az veya çok, ilaç bağımlılığı yapma potansiyeli vardır. • Yaygın depresif etkileri nedeniyle verilen dozun büyüklüğüne göre narkoz hali oluştururlar. • Narkotik analjeziklerin antipiretik veya antiinflamatuvar etkileri yoktur. • Analjezik tesirleri tamamiyle santral sinir sistemi üzerindeki etkilerinin bir sonucudur Ağrı genellikle doku zedelenmesine bağlı yani nosiseptif nitelikte bir duygudur. Akut, Kronik, Deaferentasyon ve Psikojenik ağrı Morfin hem mü ve hem de delta agonisti olması nedeniyle ağrı yolaklarını hem spinal ve hem de supraspinal düzeyde etkiler. Narkotik analjezikler, SSS'deki nöronlarda nöromediyatör olarak görev yapan endojen opioid peptidlerin etkilediği opioid reseptörlerini aktive ederler. Böylece endojen opioid peptidlerin etkilerini taklit ederek farmakolojik etkilerini oluştururlar. Çeşitli opioid ilaçların mü, kappa ve delta reseptörler üzerindeki etkileri reseptörün türüne göre agonistik veya parsiyel agonistik etki olabilir MORFİN Morfin genellikle 10-15 mg dozunda intramüsküler veya ciltaltından injeksiyon uygulanır. Terapötik bakımdan en önemli etkisi analjezidir. Morfin öfori, hareketlerde azalma ve sedasyon yapar. En önemli yan tesiri solunumu deprese etmesidir. Güçlü bir antitusif etkiye sahiptir, bulantı ve kusma yapar, miyozis oluşturur MORFİN Hipotansif etki ve hipotermi yapar. Periferik yan tkilerinden en önemlileri konstipasyon, safra koliği, işeme güçlüğü ve idrar retansiyonu’dur.Türkiye'de kırmızı reçeteye yazılır. Kontrindikasyonları: i) Kafa travması, ii) Bilyer kanal ameliyatları ve safra kolikleri, iii) Bronşiyal astma, iv) Solunum rezervi düşük olan hastalar, v) Konvülsif hastalıklar, vi) Deliryum tremens, vii) MAO inhibitörleri ile tedavi edilenler, viii) Hipovolemi, ix) Prostat hipertrofisi. Zehirlenme i) Koma, ii) İleri derecede solunum depresyonu iii) Pupillalarda simetrik ve ileri derecede büzülme Ölüm solunum durması sonucu olur. Tedavi için narkotik antagonistleri ve destekleyici yöntemlere başvurulur. Günde 3-4 kez morfin injekte edilen hastalarda 1-2 haftada hafif bir fiziksel bağımlılık ve tolerans meydana gelişir. Morfine bağımlılık kazanmış bir kimsede morfin'in birden kesilmesi son dozdan 8-12 saat sonra başlayan yoksunluk sendromuna neden olur. KODEİN Hafif ve orta şiddetteki ağrılara karşı ağızdan tek başına veya narkotik-olmayan analjezikle kombine kullanılabilir. Düşük dozlarda antitussif’tir. Hidromorfon ve oksimorfon: Morfinden daha güçlü analjezikler. Heroin: Bağımlılık yapma potansiyeli morfininkinden daha fazladır. MEPERİDİN (Petidin) Cilt altından uygulanır morfin kadar analjezi yapar (ekianaljezik = eşit-analjezik etki). Doğum ağrılarını, uterusun kontraksiyon kuvvetini düşürmeden geçirmesi, doğum süresinde uzama yapmaması, oksitosik ilaçların etkisini azaltmaması nedeniyle obstetrikte tercih edilir. Fentanil, sufentanil ve alfentanil etki güçleri en yüksek olan opioid analjeziklerdir • Difenoksilat ve Loperamid, sadece antidiyareik olarak kullanılırlar. • METADON,etkisi daha geç başlaması, uzun sürmesi, oral ve parenteral dozları yakın. • Opioid bağımlılarında bu ilaçların kesilmesine (detoksifikasyona) hazırlama amacıyla uygulanan "ikame’’ için ve "metadonla idame programı'nda kullanılır. Dekstromoramid: Narkotik analjeziktir. Levometadil asetat (LAAM): Metadonun etkisi daha geç başlayan ve daha uzun süren türevidir. Bir tek dozunun etkisi ortalama 72 saat sürer. Dekstropropoksifen (Propoksifen): Analjezik etki gücü bakımından kodein’den yarı yarıya daha zayıftır. KARMA ETKİLİ OPİOİDLER Bu gruptaki ilaçlar opioid reseptörleri üzerinde parsiyel agonist ve/ veya bazılarında agonist, diğerlerinde antagonist etkinlik gösteren ilaçlardır BUPRENORFİN Mü parsiyel agonisti olduğu için morfinin etkilerini antagonize eder. Morfin ve heroin'in pozitif pekiştirici (keyif verici) etkisini azaltır Metadon idame uygulamasında alternatif ilaç olarak sublingual yoldan kullanılmaktadır. TRAMADOL Mü, kappa ve delta reseptörlere eşit etkilidir. Parsiyal agonist. Morfin bağımlılarına injekte edildiğinde hafif bir yoksunluk sendromuna neden olur. Solunumu deprese etmez PENTAZOSİN • Kappa reseptörler üzerine parsiyel agonist ve mü reseptörler üzerinde antagonist etki yapar. • BUTORFANOL NALBUFİN ve NALORFİN ANTAGONİSTLERİ NALOKSON, antagonisttir. Mü, reseptörlerin hepsini bloke eder. kappa ve delta Morfin ve benzeri analjeziklerin yaptığı etkileri antagonize eder. Etki süresi kısa olduğu için dozları 20-60 dakikada bir tekrarlanır. Bağımlılık ve tolerans oluşturmaz. Uluslararası kontrola tabi değildir. NALTREKSON Etki süresi naloksona göre çok daha uzun (2448 saat) olan diğer bir tam antagonisttir. Detoksifikasyon yapılmış opioid bağımlılarında, naltrekson idame programı için kullanılır. OPİOİD ANALJEZİKLERİN KULLANILIŞ YERLERİ i) Doku zedelenmesine veya koliklere bağlı akut ağrı ii) Kronik Ağrı iii) Obstetrik analjezi: En tercih edilen ilaç meperidin'dir. OPİOİD ANALJEZİKLERİN KULLANILIŞ YERLERİ • iv)Akut myokard infarktusu: morfin ve meperidin. • v) Preanestezik medikasyon: • vi)Dengeli anestezi, nörolept anestezi ve nörolept analjezi: Morfin, meperidin ve fentanil, sufentanil ve alfentanil. • vii)Akut sol kalp yetmezliği: Morfin • viii)Epidural morfin analjezisi: • ix)Diyare: Suistimal potansiyeli düşük olan kodein, difenoksilat ve loperamid. • x)Şiddetli öksürük: Kodein İlaç Bağımlılığı • Detoksifikasyon: • İkameli detoksifikasyon için Metadon kullanılır veya yerine buprenorfin, kodein veya dekstropropoksifen kullanmayı öngören ikameli detoksifikasyon rejimleri de vardır. • ii) Metadonla idame: Detoksifikasyondan sonra tekrar ilaca başlama olasılığı fazla olan bağımlılarda uygulanır. Son zamanlarda Buprenorfin, Naltrekson idame yöntemi denenmektedir. Non-Steroidal Antiinflamatuvar İlaçlar Giriş • Antiinflamatuvar etkinliği, glukortikoidlerinkine göre zayıftır. Analjezik etkinlikleri de narkotik analjeziklerinkine göre genellikle zayıftır. • Artrit, osteoartrit ve benzeri romatizmal hastalıklar gibi genellikle inflamasyona bağlı ve uzun süre analjezik ilaç verilmesini gerektiren durumlarda yararlıdırlar • Bu gruptaki ilaçların büyük bir kısmında analjezik etkiye ilave olarak antipiretik etki de bulunur Giriş Analjezik Etki Antipiretik Etki Antiinflamatuvar Etki İlaç Grupları Salisilatlar Para-aminofenol türevleri Pirazolon türevleri Profenler Fenilasetik asid türevleri İndolasetik asid türevleri Fenamikasid türevleri Oksikamlar SALİSİLATLAR • Aspirin, Sadece ağız yolundan alınır; parenteral kullanılmaz. • Toksisitesi az olan bir ilaçtır. • Antipiretik etkisi de vardır, • Prostaglandin, prostasiklin ve tromboksan sentezini inhibe ederler. COX-1'i, COX-2'ye göre daha güçlü inhibe eder SALİSİLATLAR Aspirin düşük dozlarda antitrombositik (antiagregant) oluşur. Tamponlu aspirin tabletleri antasid kalsiyum, magnezyum veya alüminyum bileşiği ve/veya sodyum bikarbonat içerirler. Aspirin'in mide mukozası üzerindeki irritan etkisinin ve buna bağlı gastrik yan tesir insidensinin biraz azaltılmış olmasıdır. ORTAK YAN TESİRLERİ • • • • • • • • Gİ kanal irritasyonu, kanaması ve ülserojenik etki Kan ve hemostaz (kanamaya eğilim) Alerjik reaksiyonlar (Astımlılarda) Solunum (Stimülasyon, yüksek dozda inhibisyon) Kardiyovasküler sistem (Hipertansiyonlularda dikkat) Salisilizm (baş ağrısı ve dönmesi, işitme kaybı, bulantı) Ürik asid ve glukoz metabolizması (ürik asit ve glukoz artar) Antinatriüretik etki ve böbrek zedelenmesi (su tuz retansiyonu) • Aspirin ve gebelik son dönemlerinde kullanılmamalı • Reye sendromu (hepatoensefalopati) 2) PARA-AMİNOFENOL TÜREVLERİ Asetaminofen, aspirine eşit derecede analjezik etki yapar. Antipiretik etkisi, aspirine yakın antiinflamatuvar etkinliği oldukça Antitrombositik etkinliği zayıftır; ancak düşüktür. 2) PARA-AMİNOFENOL TÜREVLERİ • Asetaminofen'in, solunum, kardiyovasküler sistem ve asid-baz dengesi üzerinde belirgin bir etkisi yoktur. • Midede iritasyon ve kanama yapmaz. • Aç karna alınması tercih edilir. • Aşırı dozda alındığında, öldürücü akut karaciğer nekrozu yaptığı bilinen az sayıdaki ilaçlardan biridir. • N-asetilsistein, asetaminofen zehirlenmesinin tedavisinde en tercih edilen ilaçtır. İlk 8-10 saat içinde i.v. infüzyonla uygulanırsa yeterli derecede etkilidir 3) PİRAZOLON TÜREVİ İLAÇLAR Aminopirin, propifenazon, Metamizol sodyum (dipiron), fenilbutazon ve oksifenbutazon bulunmaktadır. Dipiron, fenilbutazon ve oksifenbutazon oral/parenetral, Aminopirin ve propifenazon oral kullanılır. Dipiron güçlü analjezik etki gösterir; antiinflamatuvar etkisi, fenilbutazon ve oksifenbutazonunkine göre zayıftır. Dipiron (METAMİZOL SODYUM) Suda kolay çözünür; oral ve inj. Olarak kullanılır. Mide-barsak kanalından absorpsiyon oranı % 85 dolayındadır. Antispazmodik etki potansiyeli vardır. İntravenöz yoldan yavaş olarak injekte edilirse de bu yoldan kullanılması, seyrek de olsa anafiloid şoka neden olduğu için, pek tavsiye edilmez. 4) PROFENLER • Aspirin ve Asetaminofenden sonra en fazla kullanılan analjezik ilaçlardır. • İbuprofen, Analjezik, antipiretiktir. Antiinflamatuvar etkinliği diğer fenilpropionik asid türevlerine ve İndometasin'e oranla zayıftır. • Antitrombositik etki aspirin ve indometasine göre düşüktür. • İbuprofenin analjezik etkisi ağızdan alınmasının ardından çabuk (1 saat içinde) başlar. • Hasta uyuncu iyi olan ilaçtır. İbuprofen • İbuprofen ağrı kesici olarak başağrısı, dişağrısı, dismenore ve hafif ve orta derecedeki postoperatif ağrıya karşı kullanılır. Ateş düşürücü olarak da kullanılabilir. • En sık görülen yan tesirleri gastrointestinal kanalla ilgili olanlardır (bulantı, kusma, diyare veya kabızlık, bazen karın ağrısı, peptik ülserlilerde kullanılmamalıdır). • Gebe kadınlarda ve emzirenlerde kullanılması tavsiye edilmez. Naproksen • En uzun etkili (günde 2 kez), Analjezik, Antiinflamatuvar, Antrombositikve antipiretik etki gösterir etkilidir. • Mide-barsak kanalından çabuk ve tam olarak absorbe edilir. • Magnezyum ve alüminyum türevi antasidler bu ilacın absorpsiyonunu azaltırlar, bikarbonat ise artırır. Naproksen • Naproksen halen çocuklarda uzun süreli kullanılış halinde güvenilirliği saptanmış tek propiyonik asid türevi ilaçtır. • Daha hafif de olsa ülserojenik etkisi vardır. • Doğum öncesi gebeye verildiğinde, fötusa geçmesinden dolayı neonatal sarılığı artırır. Bunun nedeni plazma proteinlerine bağlı bilirubini kısmen serbest hale getirmesidir. 5) FENİLASETİK ASİD TÜREVLERİ Diklofenak sodyum Analjezik, antiinflamatuvar ve antipiretik etkili bir fenilasetik asid türevidir. Romatoid artrite karşı aspirin ve indometasin kadar ve osteoartrite karşı da indometasin derecesinde etkili bulunmuştur. Mide ve duodenum mukozasını etkisi daha zayıftır. Birlikte aspirin verilirse diklofenak'ın plazma düzeyini belirgin şekilde azaltır. Rektal yoldan süpozituvar şeklinde de uygulanabilir. 6) İNDOLASETİK ASİD TÜREVLERİ İndometasin Analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar etkisi olan bir ilaçtır. Aspirininkinden daha güçlü antiinflamatuvar ve antipiretik etki gösterir. ankilozan spondilit, osteoartrit ve romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklarda, akut gut artritinde ve bursit, tendinit ve travmatik sinovit gibi durumlarda kullanılması tavsiye edilir. İndometasin • GIS yan etkileri vardır. • SSS'ni eksite eder, konvülsiyonlara ve epilepsililerde nöbetlere neden olabilir. • Başdönmesi, konfüzyon, uyuşukluk, hallüsinasyonlar ve depersonalizasyon reaksiyonları ve senkop yapabilir. • Kan basıncında yükselme oluşturabilir. • Korneada opasite ve retina bozukluğu yaptığı bildirilmiştir. İndometasin • Böbrek fonksiyonunu bozabilir.Su ve tuz retansiyonu ve bunlara bağlı ödem yapabilir. • Çocuklarda indometasin infeksiyonlara karşı reaksiyonu bozar ve ani ölüm yaptığı bildirilmiştir. • Ductus arteriosus'u kapanmayan yenidoğanda onu kapatmak için parenteral kullanılabilir. • İndometasin kemik iliğini deprese edilebilir. • İndometasin gebe kadınlarda, emziren annelerde, aktif gastrointestinal mukoza lezyonu olanlarda veya bu lezyonların rekurrent olarak meydana gelmekte olduğu hastalarda, epilepsi ve Parkinson olgularında ve afektif bozuklukları olanlarda kontrindikedir. 7. FENAMİKASİD TÜREVLERİ Mefenamik asid • Analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar etkisi vardır. Aspirininkine eşit derecede analjezik etki yapar. • Romatoid artrit ve diğer artritlerde kullanılır. • Kemik iliği depresyonu ve ciltte döküntülere neden olabilmektedir. • Gebelerde kontrindikedir. 8. OKSİKAMLAR VE DİĞER İLAÇLAR Piroksikam • En uzun etki süreli analjeziklerden • Hızlı analjezik etki için sublingual yoldan 20 mg verilir. • Ağızdan alamayanlara aynı doz i.m. veya i.v. injeksiyonla verilebilir. Tenoksikam Etki gücü piroksikaminkine eşittir. Yanlanma ömrü biraz daha uzundur. COX’ u e güçlü bir şekilde inhibe eder. Piroksikama benzer indikasyonlarda kullanılır. En sık görülen yan tesirleri gastrointestinal sistemle ilgili olanlardır NSAİİ kullanıldığı klinik durumlar • Artritler gibi belirgin bir inflamasyona bağlı durumlar dışında, genel bir analjezik olarak da kullanılırlar: • Romatoid artrit • Ankilozan spondilit • Osteoartrit • Psöriyatik artrit • Reiter sendromu • Romatik ateş • İskelet ve kas sistemi ilgili diğer lezyonlar • Metastaza bağlı kemik ve eklem ağrıları SADECE ROMATOİD ARTRİTE KULLANILAN İLAÇLAR • Romatoid artrit tedavisinde çabuk antiinflamatuvar etkinlik gösteren aspirin ve benzeri analjezikler ve özel durumlarda glukokortikoidler kullanılır • Bunlara yeterince cevap vermeyen ağır aktif olgularda kullanılan ve hastalığı modifiye eden diğer ilaçlar • Azatioprin, Metotreksat, Siklofosfamid, Sulfasalazin ve Siklosporin’dir. • Klorokin ve hidroksiklorokin • Altın bileşikleri • Penisilamin GUT TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR • Gut, ürik asid metabolizmasının bozukluğu sonucu oluşan hiperürisemi hali ve akut artrit nöbetleri ile kendini gösteren kronik bir hastalıktır. • Gut tedavisinde kullanılan ilaçlar (kolşisin hariç) ya vücutta ürik asidin oluşumunu azaltarak (allopurinol) veya böbreklerden itrahını artırarak (ürikozürik ilaçlar) terapötik tesir oluştururlar. • Kolşisin ve bazı antiinflamatuvar analjezikler (piroksikam, indometasin, naproksen ve fenilbutazon gibi) ilaçlar akut gut nöbeti sırasında, kısa süre kullanılırlar. Kolşisin • Ürik asid metabolizmasını etkilemez ve ürikozürik etkisi yoktur. Sadece gut artritinde antiinflamatuvar etki gösterir, diğer tip artritlerde böyle bir etkisi yoktur. ALLOPURİNOL • Ürik asid oluşumunu azaltır. • Purin bazlarının yıkılması sonucu meydana gelen hipoksantin'in ürik aside dönüşümünü sağlayan ksantin oksidaz enziminin inhibitörüdür. PROBENESİD • Ürikozürik etki yapar ve ürisemiyi düşürür. • Antiinflamatuvar etki göstermez. • Gutlu veya sekonder hiperürisemili kimselerde gut nöbetinin profilaksisi için devamlı olarak kullanılır.