RIYAZU’S SALIHIN
BUNYAMIN YILDIZ
“Ey iman edenler!
Allahtan korkunuz!
doğrulardan olun ve hem
de doğrularla beraber
olun.”
(9 Tevbe 119)
“(Onların vazifesi) Allah’ın
çağrısına uymak ve güzel söz
söylemektir. İş ciddiye bindiği
zaman, cihad işlerinde Allah’a
karşı verdikleri sözde sadık
kalsalardı, elbette kendileri
için daha hayırlı olurdu.”
(47 Muhammed 21)
Abdullah ibn Mes’ûd (Allah Ondan razı olsun)’den
rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v) şöyle
buyurdu:
“Şüphesiz sözde ve işte doğruluk iyiliğe götürür,
iyilik te cennete götürür.
Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında çok doğru
kişi diye yazılır. Yalancılık insanı kötülüklere,
kötülükler de cehenneme götürür ki kişi yalan
söyleye söyleye Allah katında çok yalancı diye
yazılır.”
(Buhârî, Edeb 69; Müslim, Birr 103)
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Her hayrın sebebi olan doğruluk teşvik
edilmekte, her kötülüğün sebebi olan yalandan
uzak kalınması istenmektedir.
2. Mükâfat ve cezâ, kulun yaptığı iyi ve kötü
amellere göre söz konusu olur.
3. Doğrularla beraber olmak insanda “takvâ”
duygusunu geliştirir.
Ebû Muhammed el Hasen ibn Ali ibn Ebû
Tâlib (Allah Onlardan razı olsun) şöyle
demiştir: Ben Rasûlullah (sallallahu aleyhi
vesellem)’den:
“Sana şüphe veren şeyleri bırak şüphe
vermeyene bak.
Çünkü doğruluk kalbin huzurudur,
yalan ise kalbi şüphe ve kuşkuya
yöneltir.”
(Tirmîzî, Kıyame 60)
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Şüphelilerden uzak durup helâl olanlara
yönelmek gerekir. Harama düşmekten korunmak
böylece sağlanmış olur.
2. İnsan “içine sinmeyen” veya “ içinin
ısınmadığı” konulardan uzak kalmalıdır. Gönül
yatkınlığı herkes için özel ölçüdür. “Müftüler
fetvâ verse de sen gönlüne bak!”
(Ahmed Ýbni Hanbel, Müsned IV, 194)
3. Allah saygısı ile dolu olan müslümanlar, büyük
günahlara düşme endişesi ile küçük günahlardan
uzak dururlar.
Ebû Süfyân Sahr ibn Harb (Allah Ondan razı olsun)
Bizans Kralı Herakliyus ile aralarında geçen uzun
konuşmayı naklederken şöyle demiştir:
Herakliyus: O peygamber olduğunu söyleyen adam
size neler emrediyor? diye sordu.
Ben de: Sadece Allah’a kulluk etmeye, O’na hiç
birşeyi ortak koşmamaya, atalarımızın din olarak
kabul ettiklerini terketmeyi söylüyor ve bize namaz
kılmayı, söz ve işlerimizde doğru olmayı, iffetli
yaşamayı ve akrabayla ilgilenmeyi emrediyor dedim.
(Buhârî, Salât 1; Müslim, Cihad 74).
Ebû Sabit, Ebû Saîd ve Ebû Velîd künyeleriyle
tanınan Bedir mücahidlerinden Sehl ibn Huneyf
(Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine
göre Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Bütün kalbiyle, samimiyetle şehid olmayı
isteyen kişi; yatağında ölse bile Allah onu
şehitler mertebesine ulaştırır.”
(Müslim, İmâra 157)
Açıklama
Sıdk, sadece söz ve davranışlarda doğruluk
değildir. Kalbin samimiyeti de doğruluk
anlamındadır.
Dürüst bir niyet ve dilek kişiyi, fiilen olmasa
bile hükmen isteklerine kavuşturur.
Dinimizde ölümü temenni etmek yasaktır.
Ancak şehid olmayı temenni etmek, güzel
görülmüştür. Hayr olan şeyleri istemek güzeldir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Bir şeyi gönülden arzu etmek, hükmen
de olsa ona kavuşmak için bir yoldur.
2. Şehitlik, her müslümanın ulaşmak
istemesi gerekli fevkalâde büyük ve şerefli
bir rütbedir. Çünkü şehidler, cennette
peygamberler ve sıddıklarla beraberdirler.
3.Şehid olmayı temenni etmek güzel
görülmüştür.
Ebû Halid Hakîm ibn Hizâm (Allah Ondan razı
olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v)
şöyle buyurdu:
“Alıcı ve satıcı pazarlığı bitirip birbirlerinden
ayrılmadıkları müddetçe alışverişi bozup
bozmamakta serbesttirler. Eğer alıcı ve satıcı
karşılıklı olarak doğru olurlar malın durumunu ve
paranın ödeme zamanını güzelce açıklarlar ise
alışverişleri bereketli olur. Eğer malın ayıbını gizler
ve ödemeyi aldatarak yapıp yalan söylerlerse alışverişlerinin bereketi kalmaz.”
(Buhârî, Büyu’ 19; Müslim, Büyu’ 47)