Uploaded by ardaerturk91

Ahiret İnancı ve Önemi

advertisement
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
DÜNYA VE AHİRET İNANCI
1. Ahiret inancı ve Önemi
Sözlük anlamı ‘son’ olan ahiret, insanın dünya hayatındaki amellerinin karşılığını
alacağı ebedi hayata denir. Anne karnında başlayan dünya hayatı, ölümle son
bulmasına rağmen ölüm bir yok oluş değil; yeni ve ebedî bir hayatın başlangıcıdır.
Fiillerinin
karşılığını
göreceği bir
hayata inanmak
Dünya
Müslüman
hayatını
anlamlı bir
için
hale getirir
Bu dünya
hayatının son
olmadığını
bilmek
“Akıllı insan, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için hazırlık
yapandır...” (Tirmizi, Kıyamet 25.)
2. Dünya Hayatının Amacı ve Ahiret İnancı
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyât
suresi,56. ayet)
“Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a
karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır… ” (En’âm suresi, 32.ayet.)
Dünya Hayatının Amacı
Allah’ın (c.c.) emir ve yasaklarına uymak
O’nun hoşnut olacağı güzel davranışlarda bulunmak
O’na ibadet etmek
tir.
1/2
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
DÜNYA VE AHİRET İNANCI
Ahiret inancı,
•
Dünyanın niçin yaratıldığını,
•
İnsanın asli vazifesini
•
İnsanın yaptığı her şeyin hesabını vereceğini anlamamızı sağlar.
3. Ahiret İnancının Bireysel ve Toplumsal Faydaları
Bireysel Faydalar
Ahirete inanan insan;
•
Niçin yaratıldığını bilir ve ona göre davranır.
•
Şükrünü ve tevekkülünü artırır.
•
Hayatını daha anlamlı hale getirir.
•
Dünya hayatının imtihan olduğunu düşünerek yaşadıklarına sabır ve tahammül
gösterir.
•
Hesap veremeyeceği işlerden uzak durur.
•
Yaptıklarının karşılığını göreceğini bildiği için kötü davranışlardan uzaklaşarak
iyilikte bulunmaya özen gösterir.
•
Sorumlu ve adil davranmak zorunda olduğunu bilir.
Toplumsal Faydalar
Ahiret inancına sahip insanlardan oluşan toplumlarda;
•
İyi ve örnek davranışlar sergileyen insanlar artacağı için iyilikler yayılır,
kötülükler azalır.
•
İnsanlar arasında olumlu ilişkiler kurulacağı için toplumsal huzur artar.
•
Kul hakkının hesabını vereceğini bilen bireyler başkalarını ilgilendiren konularda
daha özenli davranırlar.
2/2
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
Ahiret Hayatının Aşamaları
1. Ahiret Hayatının Aşamaları-1
Ölüm:
Bir canlıda hayatî fonksiyonların tam ve kesin bir şekilde sona ermesi, ruh ve bedenin
birbirinden ayrılması demektir. Ölüm bütün insanlar için bir hakikattir ve ölümden
kaçmak mümkün değildir.
“Her canlı ölümü tadacaktır…” (Ankebut suresi, 57. ayet)
UNUTMA!
Allah (c.c) tarafından insanların canını almakla görevlendirilmiş meleğin adı Azrail’dir.
Ömür ve Ecel:
Yüce Allah’ın her insanın yaşaması için doğumdan ölüme kadar belirlediği süreye ömür
denir. Ömrün bittiği, hayatın sona erdiği âna ecel denir.
Tevekkül:
Sözlük anlamı güvenmek, yaslanmak, dayanmak, vekil tayin etmektir. Dinî bir terim
olarak tevekkül, bir iş için gerekli çabayı gösterip ve sonucu Allah’tan (c.c.) beklemeye
denir.
“Allah'a tevekkül et. Vekîl olarak
Allah yeter.”
Ahzâb suresi, 3.ayet.
2. Ahiret Hayatının Aşamaları-2
Kur’an-ı Kerim’de, kıyamet, b’as, haşr gibi ahiret hayatının aşamalarından bahseden birçok ayet
bulunmaktadır.
1/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
Ahiret Hayatının Aşamaları
•
•
•
“Şüphesiz Allah’ın, insanı öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter.”
Tarık suresi, 8.ayet.
“İnsan, kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: ‘Bu
çürümüş kemikleri kim yeniden diriltecek?’ Onları ilk defa yaratmış olan
diriltecektir. Çünkü O, hakkıyla her türlü yaratmayı bilendir.” Yasin suresi,
78-79. Ayetler
“Siz cansız iken sizi dirilten Allah’ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizleri
öldürecek, sonra yine diriltecektir. En sonunda O’na döndürüleceksiniz.”
Bakara suresi, 28.ayet.
Kabir Hayatı- Berzah:
Sözlükte iki şey arasındaki perde, engel anlamına gelir. Dinî terim olarak ölümden
sonra başlayıp mahşerdeki dirilişe kadar devam edecek olan kabir hayatına denir. Ölen
herkes berzah âlemine gidecektir. Kişinin ölümü ile berzah hayatı başlar.
“Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne
kadar devam edecek, dönmelerine engel bir
perde (berzah) vardır.” (Müminun suresi, 100.
ayet.)
Kıyamet:
Dikilmek, ayağa kalkmak, durmak, canlıların Allah
Teala’nın huzurunda saygıyla duracakları gün”
anlamlarına gelir. Kıyamet vakti sadece Allah (c.c.)
tarafından bilinir. Bu konuda Hz. Peygamber
(s.a.v) de Hz. Cebrail (a.s) ile geçen
konuşmasında
kıyametin
vaktinin
kendisi
tarafından bile bilinmediğini ifade etmiştir. (Buhârî, Îmân, 37.)
Kıyamet, Kur’an-ı Kerim’de,
• dünya düzeninin bozulması ve dünya hayatının sona ermesi
• insanların Allah Teala tarafından diriltilmeleri, mahşer yerinde
toplanmaları anlamlarında kullanılır.
Ahiret hayatı kıyamet ile başlar. İsrafil’in (a.s.), sûra üflemesi ile kıyamet ve yeniden
diriliş gerçekleşir.
AYET
“Sûra üflenince Allah’ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve
yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince bir de ne
göresin, onlar ayağa kalkmış̧ bakıyorlar.”
Zümer suresi, 68. ayet.
2/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
Ahiret Hayatının Aşamaları
Kıyamet ve yeniden dirilmeye somut örnekler:
Mevsimlerin oluşması
Bitkilerin çürüyüp yeniden yeşermesi, toprağa düşen
tohumun hayat bulması
Bitkilerin her baharda kendini yenilemesi
Tabiatın canlanması
AYET
“... Sen yeryüzünü de ölü ve kupkuru görürsün. Fakat biz onun üzerine yağmuru indirdiğimiz
zaman o harekete gelir, kabarır ve her çeşitten iç açıcı bitkiler verir. Çünkü Allah hakkın ta
kendisidir. O, ölüleri diriltir yine O, her şeye hakkıyla kadirdir. Kıyamet vakti de gelecektir.
Bunda şüphe yoktur. Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır.”
Hac suresi, 5-7. ayetler.
Gayb:
Sözlükte göz önünde olmayan, gözle görülmeyen anlamlarına gelir. Aynı zamanda akıl
ve duyular yoluyla hakkında bilgi edinilemeyen varlık alanı demektir.
Ahiret de insanın duyu organları ve aklıyla hakkında bilgi edinemeyeceği gaybi bir
âlemdir.
AYET
“De ki: “Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak Allah bilir...”
Neml suresi, 65. ayet.
3. Ahiret Hayatının Aşamaları-3
Yeniden Diriliş (Ba’s):
Öldükten sonra tekrar dirilme, kıyametin kopmasından sonra Allah’ın (c.c.) emri ve
İsrafil’in (a.s.) sur’a ikinci defa üflemesi ile canlıların tekrar diriltilmesine denir.
3/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
Ahiret Hayatının Aşamaları
Haşr-Mahşer:
Allah’ın (c.c.) insanları diriltip dünyada iken yaptıkları işlerden hesaba çekmek üzere
toplamasına haşir, toplanma yerine de mahşer denir.
AYET
“Kişinin kardeşinden, annesinden,
babasından, eşinden ve çocuklarından
kaçacağı gün, kulakları sağır edercesine
şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan
herkesin kendini meşgul edecek bir işi
vardır…”
Abese suresi, 33-39. ayetler.
Kuran-ı Kerim’deki bazı
ayetlerde mahşerin
insanlar için zorlu
olacağı ifade edilmiştir.
Hesap:
Kelime olarak ‘saymak’ ve ‘sayım’ anlamlarına gelen hesap; dinî terim olarak
insanların hesaba çekilecekleri ahiret safhalarından birini ifade eder.
Sevap:
İnsanların Allah’a (c.c.) gösterdikleri itaatten ve yaptıkları iyi işlerden dolayı ahirette
alacakları mükâfat.
Günah:
Allah’a (c.c.) itaatsizlik göstermeleri ve kötü işler yapmaları sonucu alacakları ceza.
Amel Defteri :
İnsanın dünyada yaptıklarının yazıcı melekler (Kiramen Kâtibin) tarafından Allah’ın
(c.c.) emriyle kaydedildiği yere amel defteri denir.
AYET
İnsanların üzerinde Allah
(c.c.) ve kul hakkı olmak
üzere iki tür hak vardır.
“Amel defterleri açıldığı zaman, gökyüzü yerinden sıyrılıp
koparıldığı zaman, cehennem alevlendirildiği, cennet
yaklaştırıldığı zaman, herkes önceden hazırlayıp getirdiği
şeyleri bilecektir.”
Tekvir suresi, 10-14. ayetler.
4/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
Ahiret Hayatının Aşamaları
Allah hakkı:
Allah’a (c.c.) olan kulluk borcundan
kaynaklanan haklardır.
Kişi, kul hakkı ile Allah Teala’nın
huzuruna gitmemek ve salih kul
olabilmek için hak sahipleriyle
helalleşmeli ve tövbe etmelidir.
Kul hakkı:
İnsanlarla ilişkilerimizden doğan haklardır.
Mizan:
Tartı aleti, tartmada kullanılan ağırlık ve adalet anlamlarına gelir. Kişinin iman ve
amellerinin kıyamet gününde değerlendirilmesini sağlayan ölçüdür. Mahşerde, herkesin
yaptıkları mahiyetini ancak Allah’ın (c.c.) bildiği bu mizanda tartılacaktır.
Mizanda iyilikleri ağır gelenler kurtuluşa erecek, kötülükleri ağır gelenler ise
cezalandırılacaktır. Mizanda adaletsizlik söz konusu değildir.
Sırat:
cehennemin üzerinden cennete kadar uzanan
insanların dünyada yapmış oldukları davranışlar ve imanlarına göre
üzerinden geçecekleri
veya geçemeyecekleri
köprüye sırat denir.
4. Ahiret Hayatının Aşamaları-4
Cennet:
Bitki ve ağaçlarla örtülü yer, bahçe anlamlarına gelen cennet, iman edip salih amel
işleyen müminlerin yaptıklarına ödül olarak ebedî kalacakları ve içinde çeşitli nimetlerin
bulunduğu yer demektir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadisinde cennetle ilgili soru soran birine şöyle cevap
vermiştir:
“Allah seni cennete koyarsa canının çektiği ve gözüne hoş görünen her şey
senin olacaktır.” Tirmizî, Sıfatü’l-cennet, 11.
5/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
Ahiret Hayatının Aşamaları
Kur’an-ı Kerim’de cennet
için şu isimler kullanılır:
•
Me’vâ
•
Adn
•
Firdevs
•
Naîm
•
Huld
•
Karâr
•
Dârusselâm
•
Dârulmukame
“… Allah onlara, devamlı kalacakları,
içinden ırmaklar akan cennetleri
mükâfat olarak verdi. İşte bu, iyilik
yapanların mükâfatıdır.”
Maide suresi, 85. ayet.
Cehennem:
Derin kuyu anlamına gelen cehennem, günahları sevaplarından fazla olan
Müslümanların günahlarının karşılığı kadar kalacağı; Allah’a (c.c.) iman etmeyerek son
nefesini verenlerin ise sonsuz bir ceza ile cezalandırılacağı yerdir.
Kur’an-ı Kerim’de cehennem için şu isimler kullanılır:
•
•
•
•
•
•
•
Hâviye,
Cahîm,
Nâr,
Sakar,
Saîr,
Lezâ
Hutame
6/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
AHİRETE UĞURLAMA
1.Cenaze ile İlgili Dinî Uygulamalar
İslam dinine göre insan vefat ettikten sonra gömülene kadar ‘cenaze’ olarak
adlandırılır.
Müslümanların birbirine karşı görevleri öldükten sonra da devam eder. Vefat eden bir
Müslümanın arkasından yapılması gereken bazı görevler vardır:
Cenazeyi
yıkamak ve
kefenlemek
Cenaze
namazını
kılmak
Cenazeyi
defnetmek
Varsa
borçlarını
ödemek
Ölen adına
hayırda
bulunmak
Ölenin Vasiyeti ve Borçları
•
•
•
Bir kişinin vefatından sonra geçerli olmak üzere yapılmasını istediği şeylere
vasiyet denir.
Allah (c.c.) tarafından yasaklanmayan ve başkasının hakkına girmeyen
vasiyetler, mirasçılar tarafından yerine getirilmelidir
Cenaze sahipleri; ölen kişinin borcu varsa malının üçte biri ile borçlarını öder,
borçlar karşılanarak cenaze üzerindeki kul hakları kaldırılır.
Techîz:
Hazırlamak, donatmak anlamlarına gelir. Ölünün dinî usullere uygun olarak kabre
konması için gerekli hazırlıkların yapılmasına denir. İlk olarak vefat haberinin ve cenaze
ile ilgili bilgilerin duyurulması için salâ okunur.
Techîz
işlemlerinden
bazıları
şunlardır:
Ölünün,
Yıkanması:
Gasil
Kefenlenmesi
: Tek2n
Tabuta konulup
musalla taşına
konması ve kabristana
taşınması: Teşyî
Kabre
konması:
Defin
“Allah'a tevekkül et. Vekîl olarak
Allah yeter.”
Ahzâb suresi, 3.ayet.
1/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
AHİRETE UĞURLAMA
Kefen:
Sözlükte ‘örtmek’ anlamına gelmektedir. Ölen kimsenin yıkanıp beyaz ve temiz bir
beze sarılarak gömülmesine kefenlenme (tekfîn) denilir. Tekfîn, insan saygınlığının
korunması için önemlidir.
Cenaze Namazı:
Vefat edenin arkasından dua mahiyetinde kılınan
namaza denir.
Cenaze namazı, rükûu ve secdesi olmayan
farz-ı kifaye bir namazdır.
Cemaat, cenaze namazını kılmadan önce,
yüzleri kıbleye dönük şekilde cenazeyi
karşılarına alarak saf tutar. Hep birlikte niyet edilir, imam yüksek sesle tekbir getirir
ve cenaze namazı kılınır.
Dinen sorumlu sayılan kimselerden bazılarının yapmalarıyla diğerlerinden sorumluluğun
kalktığı fiiller ve emirlere farz-ı kifaye denir.
Helallik Alma:
Cenaze namazı kılındıktan sonra imam; cemaate vefat eden kimseyi nasıl bildiklerini,
iyi bir Müslüman olduğuna şahitlik edip etmeyeceklerini sorarak haklarını helal
etmelerini ister. Bu işleme “helallik alma” denir.
Cenaze Uğurlamanın Adabı:
Cenaze töreninde;
Sessizce
tabutun
arkasından
yürünür.
Yüksek
sesle
bağırılmaz,
feryat
edilmez.
Cenaze
alkışlan
maz.
Ölmüş kişi için
Allah’a (c.c.)
dua edilir.
Ailenin acısı
paylaşılır.
2/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
AHİRETE UĞURLAMA
2. Kültürümüzde Cenaze Uğurlama ile İlgili Gelenekler
Cenaze namazına katılmak, hem vefat eden
kişiye hem de ölen kişinin yakınlarına karşı
bir vazifedir.
Müslümanın Sorumlulukları:
• Taziyede bulunmak,
• Başsağlığı ve sabır dilemek,
• Acı günlerinde yanlarında olmak,
• İhtiyaçları varsa gidermek
• Cenaze evine yemek götürmek
Taziye:
Birine sabır telkin etmek anlamına gelir. Yakını vefat eden kimseleri sabır ve metanet
göstermeye teşvik etmek, baş sağlığı dilemek, onları teselli edip acılarını paylaşmayı
ifade eder.
HADİS
“Bir musibet nedeniyle din kardeşine taziyede bulunan hiçbir mümin yoktur ki Allah kıyamet günü
ona kerem elbiselerinden bir elbise giydirmesin.”
İbn Mâce, Cenâiz, 56
Cenazenin defni sırasında ve sonrasında Kur’an okumak vefat eden kimseye rahmet
olduğu gibi cenaze sahiplerine destek, dinleyenlere de bir nasihat ve rahmettir.
Ölenlerin ardından dua etmek dinî görevlerimiz arasındadır. Dua etmek için mutlaka
mezarın yanına gitmek gerekmez. Allah (c.c.), kullarının dualarını ve yakarışlarını her
yerden işitir.
AYET
Kerim’de “Ey insanlar! işte size, Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa,
müminlere doğru yolu gösteren bir hidayet ve rahmet geldi.”
Yûnus suresi, 57. ayet.
3/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
AHİRETE UĞURLAMA
HADİS
“Bir kimse Peygamberimize geldi ve şöyle
dedi: ‘Ey Allah’ın Resulü! Annem aniden
vefat etti... Şimdi ben onun adına sadaka
versem, sevabı anneme ulaşır mı?’
Peygamberimiz, ‘Evet.’ dedi.”
Buhârî, Cenâiz, 95.
Bir Müslüman vefat ettikten sonra
onun adına hayır yapmak, dinimizde
tavsiye
edilen
davranışlardandır.
Ölünün ardından mevlid okutulması
da gelenekselleşmiş bir uygulamadır.
Mevlid, Süleyman Çelebi tarafından
kaleme
alınan,
Peygamber
Efendimizin doğumunu, hayatından
bazı kesitleri anlatan manzum eserdir.
Bu eserin okunmasıyla icra edilen dinî törenlere de mevlid adı verilir.
Kişinin ölümünden sonra da kendisinin rahmetle anılmasına sebep olacak tüm güzel
amellere sadaka-i cariye denir.
Alevi-Bektaşilikte Cenaze Uğurlama Gelenekleri
Alevi-Bektaşi geleneğinde; kişi için ‘öldü’ yerine ‘Hakk’a yürüdü’ denir. Cenaze
merasimi de ‘Hakk’a Yürüme/Uğurlama Erkânı’ olarak tanımlanır. Bu ifadeler canın
dünya değiştirmesi, kavuşma, yeniden bir araya gelme anlamlarını içerir.
Kişi, Hakk’a
yürüdüğünde
‘Dede/Baba’ veya
görevi üstlenen başka
biri “Bismişah! Hakk
Muhammed ya Ali!”
der.
Alevi-Bektaşilikte
ölünün göğüs
hizasında durularak
dualar/gülbanklar
okunur.
Cenaze usulüne
uygun olarak yıkanır
ve kefenlenir.
Helallik, hem evinin
önünde hem de
cenaze namazı
kılınırken alınır.
Cenaze namazını
kıldıracak Dede öne
geçer.
Halk onun arkasında
üçlü, beşli ve yedili
sıralar hâlinde saf
bağlar.
Cenaze namazı
kılındıktan sonra defin
işlemi yapılır.
4/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
AHİRETE UĞURLAMA
Mezarlıkta iş bitince topluca cenaze evine gidilir.
Ölenin yakınları ziyaret edilip acılarını hafifletici söz
ve davranışlarda bulunulur. Ölü evinin işlerine
yardımcı olunur. Ölümün üçüncü, yedinci ve
özellikle kırkıncı günü “hayır yemeği” verilir. Dualar
okutulur, sevabı Hakk’a yürüyen kişinin ruhuna
hediye edilir.
3. Kur'an'dan Mesajlar: Bakara Suresi 153-157 Ayetler
“Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah‘tan yardım dileyin. Şüphe
yok ki Allah sabredenlerle beraberdir. Allah yolunda öldürülenlere “ölüler”
demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla bir de mallar, canlar ve ürünlerden
eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar, başlarına bir musibet gelince ‘Biz
şüphesiz (her şeyimizle) Allah‘a aidiz ve şüphesiz O‘na döneceğiz’ derler. İşte
Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış̧ olanlar
da işte bunlardır.”
Bakara suresi, 153-157. ayetler.
Sabır
«Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah‘tan yardım dileyin. Şüphe
yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.»
Sözlükte ‘dayanma, dayanıklılık’ gibi anlamlara gelir.
Ahlaki bir kavram olarak başa gelen musibetlerden dolayı şikâyetçi olmamaktır.
Her şeyin Allah’tan (c.c.) geldiğini, yaşananların bir imtihan olduğunu bilmek, nefse ağır
gelen ve hoşa gitmeyen durumlara karşı sükûnet ve dayanma gücü demektir. İman
edenler için sabır, bu anlamda pasif bir bekleyiş değil aktif bir hareketliliktir.
Şehitlik
«Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz
bunu bilemezsiniz.»
İslam dini; akıl, din, nesil, can, namus, vatan gibi değerleri korumayı Müslümanlara
emretmiş ve Allah (c.c.) rızası için bu değerler uğrunda ölen kimseyi şehit kabul
etmiştir.
5/6
DİN KÜLTÜRÜ VE
AHLAK BİLGİSİ
TE
AHİRETE UĞURLAMA
Ayette Allah (c.c.) yolunda malıyla, canıyla cihad ederken şehit düşenlere ölü
denilmemesi gerektiği belirtilmektedir.
İmtihan
«Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla bir de mallar, canlar ve ürünlerden
eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar, başlarına bir musibet gelince ‘Biz
şüphesiz (her şeyimizle) Allah‘a aidiz ve şüphesiz O‘na döneceğiz’ derler.»
155. ayette Müslümanların imtihan edileceği kesin bir dille ifade edilmiştir.
Müşriklerin baskıları nedeniyle Medine’ye göç eden Müslümanlar, hicretin ilk yıllarında
Medine’de de iman etmeyenlerin tehdidi altında kalmışlardır.
Ayet-i kerime Müslümanların Medine döneminin ilk yıllarında çektikleri can, mal ve
güvenlik sıkıntılarına işaret etmektedir.
Yüce Allah’a dayanıp sıkıntılara yenik düşmeyenler hem dinî hem de dünyevi
bakımdan hep kazanmışlardır.
«İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış
olanlar da işte bunlardır. »
Bu ayetler, bir yandan Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ona inanan ilk Müslümanların sahip
oldukları güçlü bir imanla yüksek ahlakı yansıtmakta; bir yandan da örnek Müslümanın
kişilik yapısını tanımlamaktadır. Sadece Allah Teala’ya ait olunduğunun ve sonunda
O’na dönüleceğinin bilinci içinde tevekkül etmek, başarı ve kurtuluşu da yalnız Yüce
Allah'tan beklemek Müslümanın özelliklerindendir.
6/6
11. SINIF
2. ÜNİTE
KUR’AN’A GÖRE HZ. MUHAMMED
Hz. MUHAMMED’İN ŞAHSİYETİ:
Yüce Allah insanları kendine kulluk etmeleri için göndermiştir.
”Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zariyat suresi 56. Ayet)
Kulluk görevinin nasıl olması gerektiği konusunda insanlara yol göstermeleri için Peygamberler
göndermiştir.
Peygamberlerin ilki Hz. Adem, sonuncusu Hz. Muhammed’dir.
“Hatemün – Nebiyyün: Peygamberlerin sonuncusu, kendisinden sonra kesinlikle peygamber
gelmeyecek olması anlamındadır.
“……O, Allah’ın elçisidir ve Peygamberlerin sonuncusudur……”(Ahzab suresi 40.ayet)
O da bizim gibi bir insandır.
Hz. Muhammed’in insani yönleri:
1- O da bir anne babadan dünyaya gelmiş
2- Büyümüş , evlenmiş çocuk sahibi olmuş
3- Hastalandığında tedavi olmuş
4- Maddi sıkıntılar yönüyle aç kaldığı olmuş
5- Uyumuş, yorulduğu zaman istirahat etmiş
6- Geçimini sağlamak için çalışmış
7- Her insan gibi ölümlü olduğundan eceli gelince vefat etmiştir.
“De ki : Ben de ancak sizin gibi bir beşerim……..” (Fussilet suresi 6.ayet)
NOT: Peygamberlerin insanlar arasından seçilmesinin nedeni ;
- Gönderildikleri toplumla daha iyi iletişim kurmaları
- Yaşantılarıyla diğer insanlara iyi örnek olmaları
Hz. Muhammed’in Ahlaki Özelliklerinden Bazılar:
-
Güvenilir
( Asla yalan konuşmamıştır. El- Emin’dir)
-
Mütevazi
(Hiçbir zaman büyüklenmemiştir)
-
Merhametli (Yumuşak huylu ve bağışlayıcıdır)
Sabırlı ( Üzüntü, hastalık, yoksulluk ve yapılan zulümlere dayanıklılık göstermesidir.)
Adaletli
( Herkese karşı eşit ve adil davranmıştır.)
Müsamahakar ( Kimseyi ayıplamamış hatalarını düzeltmelerine izin vermiştir.)
İbadetler konusunda duyarlıydı
-
İnsanlara değer verirdi
Güler yüzlü ve tatlı dilliydi
-
Cömert ve yardımseverdir
ÜSVE-İ HASENE: Peygamberimiz (s.a.v) inancı, inancı uğrunda verdiği mücadelesi,
ibadetleri, yaşayışı, insan ilişkileri, güzel ahlakıyla bizim için en güzel örnek olmasına denir.
HZ. MUHAMMED’İN PEYGAMBERLİK YÖNÜ
Peygamberi insanlardan ayıran en önemli özellik Vahiy almasıdır.
Hz. Muhammed’in peygamberliği evrenseldir.
“Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu
bilmezler.” (Sebe suresi 28. Ayet)
PEYGAMBERLERİN SIFATLARI:
1- Emanet ; Güvenilir
2- İsmet ; Günahsız
3- Fetanet; Akıllı ve zeki
4- Sıdk
; Doğru sözlü
5- Tebliğ ; Bildirmek
Bir Peygamber Olarak Hz. Muhammed’in (s.a.v) Başlıca Sorumlulukları:
Tebliğ, Tebyin, Teşri, Temsil
TEBLİĞ: Sözlükte; taşımak, götürmek, ulaştırmak, bildirmek ve eriştirmektir.
Terim olarak; Peygamberlerin Allah’tan aldığı ilahi hükümlerin hiçbirini gizlemeden,
eksiltmeden ve ilave yapmadan insanlara bildirmesidir.
Hz. Muhammed bu tebliğ görevini ilk 3 yıl gizli olarak yürütmüştür.
Hz. Muhammed’in peygamberlik görevi 23 yıl sürmüştür.
610 yılında
Hz.
Muhammed’
e
ilk
vahiy;
Mekke’de
Ramazan ayında
Kadir gecesinde
Hiranur mağarasında inmiştir.
Hz Peygamber’in ( s.a.v) Tebliğinde Öne Çıkan Hususlar:
-
Allah’tan (c.c) başka ilah yoktur.
-
Allah’tan (c.c) başkasına kulluk edilmez.
Allah’a (c.c) ve Resulü’ne (s.a.v) itaat şarttır.
Hz. Muhammed (s.a.v) Allah’ın (c.c) elçisidir.
Ölümden sonra diriliş ve hesap gerçektir.
-
Güzel ahlak dinin gereğidir.
TEBYİN : Açıklamak , beyan etmektir.
Hz. Peygamberin insanlara ilettiği vahiyde anlaşılmayan kapalı kısımları açıklamasıdır.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim de hayatın bütün alanlarına dair emir ve yasakları bildirmiştir.
Hz. Muhammed de bu emir ve yasakları insanlara açıklamıştır.
ÖRNEK; “Orta namaza dikkat edin…” (Bakara/238)
-
Orta namaz hangisidir? diye sorulunca; Hz. Peygamber de ikindi namazıdır ,diye
açıklamıştır.
Kur’an-ı Kerim de abdest, namaz, oruç, zekat, hac, kurban gibi ibadetlerle ilgili çeşitli
-
ayetler vardır. Bu ibadetlerin nasıl yerine getirileceği ayrıntılı bir şekilde açıklamaz.
İşte Kur’an-ı Kerim deki kapalı ayetleri ve anlaşılması zor olan hususları Peygamberimiz
açıklamıştır.
TEMSİL: Örnek olmak demektir. Hz. Peygamber’in hayata ve dine dair alanlarda eylem ve
söylemleriyle Müslümanlara temsil olması yani, güzel örnek olmasıdır.
İslam’ın uyulması gereken ilkelerini öncelikle kendisi uyguluyor, böylece insanlara örnek oluyor
Örnek; Hiçbir şekilde yalan söylemez ; dürüst ve güvenilir bir insandır.
Aile işlerinde ve evde eşine yardım etmesi.
TEŞRİ: Hüküm koymak demektir. Hz. Peygamber’in Müslümanların yapması veya yapmaması
gerekenler konusunda hükümler yani kanunlar koyması, helali - haramı belirlemesidir.
Örnek: Resulullah (s.a.v) mut’a nikahını yasaklaması
Hangi hayvanların etinin yenilip yenilmemesi
Hz. MUHAMMED’E BAĞLILIK VE İTAAT
İTAAT : Boyun eğmek , yumuşak davranmak, söz dinlemek, birinin isteğine emir ve yasağına
uymak.
Allah ve Peygamberin emir ve yasağına uymak, yapılmasından dolayı sevap elde edilen her
herhangi bir ameli yapmaktır.
Hz. Muhammed Allah’ın seçilmiş elçisidir.
“ Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok
ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” ( Tevbe/128.)
“Kim Peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse (bilsin ki ) biz seni
onlara bekçi göndermedik.” ( Nisa /80.)
Hz. Muhammed’e bağlılık ve itiatin gerçekleşmesi için öncelikle Allah Resulünün hayatının
hadislerinin ve sünnetlerinin iyi bilinmesi gerekir.
SÜNNET: sözlükte; yol, gidişat , huy , karakter, mizaç , hal, tavır davranışları anlamına gelir.
Kelime olarak; Hz. Peygamberin sözleri ve fiilleridir.
SÜNNET
3 ‘e ayrılır:
Kavli Sünnet
Fiili Sünnet
Takriri Sünnet
KAVLİ SÜNNET: Hz. Muhammed’in söylediği sözlere , öğütlere denir.
FİİLİ SÜNNET : Hz Muhammed’in farz ve vacibin dışında yaptığı davranışlardır
TAKRİRİ SÜNNET : Hz. Muhammed’in sahabelerin yaptığı davranışları yada söylediği sözleri
reddetmeyip onaylamasıdır.
HADİS: Sözlükte: Söz ya da haber anlamına gelir.
Hz. Peygamberin sözleridir.
İslam tarihinin ilk dönemlerinden itibaren Hz. Peygamberlerin hadislerini içeren eserler
yazılmaya başlanmıştır.
TEMEL HADİS KİTAPLAR VE DERLEYENLER ( KÜTÜB-İ SİTTE )
1- Buhari
2- Müslim
3- İbn Mace
el Camiu’s - Sahih
el Camiu’s - Sahih
es Sünen
4- Ebu Davud
5- Tirmizi
es Sünen
es Sünen
6- Nesai
es Sünen
Kütüb-i Sitte dışında bilinen başka hadis kitapları da vardır.Bunlar;
1- İmam Malik
el- Muvatta
2- Ahmed b. Hanbel el – Müsned
3- Darımi
es – Sünen
“Kütüb-i Sitte ve bu 3 kitapla birlikte oluşan 9 kitaba KÜTÜB-İ TİS’A denir.
EHL-İ BEYT: HZ. Muhammed’in ev halkı , aile fertleridir.
Bunlar: Hz. Peygamberin kızı Hz. Fatma ,damadı Hz. Ali , torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin
Kültürümüzde Peygamber ve Ehl-i Beyt Sevgisi:
Toplumumuz Hz. Peygamber’i hatırlatan her şeye hürmet göstermiş ve bunları özenle
muhafaza etmiştir. Çiçeklerin en güzeli olarak kabul edilen gül, Hz. Muhammed’in sembolü
olarak kabul edilmiş ve gül kokusu ona atfedilmiştir.
Hz. Muhammed’e olan sevginin göstergeleri : Mevlid programlarında gül suyu ikram edilmesi
Ailelerin çocuklarına Hz. Muhammed’in isimlerinden birinin verilmesi
Askere giden gençlere onun ismini çağrıştıran “Mehmetçik” ünvanının verilmesi
Hz. Muhammed’e olan sevgi “Hat” ve “Tezhib” gibi sanat eserlerinde kendini gösterir.
Hz. Muhammed’in soyu kendisinden sonra hayatta kalan kızı Hz. Fatma’nın çocukları Hz.
Hasan ve Hz. Hüseyin’le devam etmiştir.
Hz Hasan’ın soyundan gelenlere “şerif”
Hz. Hüseyin’in soyundan gelenlere “seyyid” denmiştir.
KURAN ‘DAN MESAJLAR:
AHZAB SURESİ 25. 45. VE 46. AYETLER
“Allah inkar edenleri , hiçbir hayra ulaşmaksızın kin ve öfkeleriyle geri çevirdi. Allah savaşta
müminlere kafi gelir. Allah kuvvetlidir , güç sahibidir.” ( Ahzab 25.ayet)
Bu ayet Hendek savaşında Allah’ın müminlere yardımını anlatmaktadır.
“Ey ! Peygamber biz seni bir şahit , bir müjdeliyici , bir uyarıcı ; Allah’ın izniyle kendi yoluna
çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab 45. 46. Ayetler)
Söz konusu ayetler Hz Peygamberin insanları şirkten , küfürden ,vazgeçirmeye insanları Allah
yoluna davet etme sorumluluğuna dikkat çekmektedir.
SORU 1 – Hadis ilminde sahabelerin yaptıkları davranışları , söyledikleri sözleri Hz.
Peygamberin reddetmeyip onaylamasına verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kavli sünnet
B) Fiili Sünnet
C) Takriri Sünnet
D) Hadis
E) Teşri
SORU 2 – Hadis kitaplarının en bilinen 9 tanesine verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
A)Kütüb-ü Sitte
B)Kütüb-ü Tis’a
C)Kütüb-ü Erbaa
D)Kütüb-ü Hamse
E)Kelime-i Tevhid
Download