Uploaded by ariza.ist

Bilim ve Isci Sinifi - Alexander Bogdanov

advertisement
https://sendika52.org/2015/11/bilim-ve-isci-sinifi-alexander-bogdanov/
Bilim ve işçi sınıfı – Alexander Bogdanov
Tarih: 12 Kasım 2015
Alexander Bogdanov’un 23-28 Şubat 1918’de düzenlenen bir Proletkult etkinliğinde
yaptığı sunuşun özeti, Fabian Tompsett’in yakın tarihli Đngilizce çevirisi esas alınarak 14.
TSBD Sosyal Bilimler Kongresinde yeniden sunulmak üzere Örsan Şenalp tarafından
(Kasım 2015’de) Türkçe’ye çevrilmiştir. Yeniden sunuş, Bogdanov’un orijinal metni
eleştirel bir gözle, aradan geçen bir yüzyılın izdüşümü dikkate alınarak ve emeğin bugünkü
gözü süzgecinden geçirilerek Tektoloji ve Sınıf: Özgürleştirici Öznenin Yeniden Đnşası,
Yeniden Đnşanın Öznesinin Özgürleşmesi başlığı ile hazırlanmaktaktır.
Bogdanov, Lenin’le satranç oynarken.
…
1. Bilimin sınıfsal karakterinin onun hangi sınıfın çıkarını savunmak için kullanıldığına bağlı
olduğunu söylemek ya ajitasyon amaçlıdır ya da tamamen bir yanıltmacadır. Gerçekte bilim
köken itibariyle; yani tasarım, araştırma metodu ve sunumunda yatan doğasında burjuva veya
proleter olabilir. Temelde bütün bilimler, sosyal veya doğal, matematik ve mantık dahil olmak
üzere, bir sınıf karakterine sahiptirler.
2. Bilim doğası gereği insanlığın kolektif örgütlü deneyimidir ve toplumsal hayatı örgütlemek
için onun kullandığı bir araç olmak durumundadır. Hakim bilim, farklı dalları ile beraber
burjuva bilimidir: bütün burjuva entelektüelleri bu sehpada işlenmiştir ve orta sınıfların
erişebileceği deneyim malzemesi yoğunlaşmış şekilde bundan oluşmuştur; burjuva kendi
bakış açısını bu gözle kavrar ve bunu genel olarak kavranabilir hale getirir; olayları kendi
alışkanlık ve süreçlerine göre örgütler. Geçmişte ve şimdi, bilim toplumun burjuva
yapılanışının aracı olarak kullanıla gelmiştir: ilk önce günlerini doldurmuş sınıflar ile
mücadele etmek ve onları alaşağı etmek, daha sonra da çalışan sınıfları yönetmek için. Bütün
bu zaman boyunca üretimi geliştirmenin örgütsel bir aracı olarak bilimin vücut buluşu
burjuvazi liderliği altında olmuştur. Bilimin örgütsel gücünü anlatan bu durum aynı zamanda
onun tarihsel darlığını ifade eder.
3. Bu darlık bilimin kendi malzemesinde zaten hissedilir haldedir, yani örgütlediği kolektif
deneyimin içeriğinde; sosyal bilimler için bu durum daha çok geçerlidir. Mesela, üretim
ilişkilerinin incelenmesinde burjuva bilimi kolektifçi, kardeşçe dayanışma ve el birliğine
dayalı daha gelişmiş özel bir biçimi ayırt edip kavrayamaz, çünkü böyle bir biçim burjuva
sınıfları için tam anlamıyla bilinemez bir durumdadır. Bütün burjuva bilimleri için geçerli
olan ve burjuva sınıfların toplumsal sistem içinde paylaştıkları konumlarından kaynaklanan ve
onun yaşam şeklini de içine alan bu temel perspektif darlığının daha dikkate değer bir boyutu
vardır. Bilimin gerçek temelinden kopuşunun özel bir yansıması olan bu boyut sosyalleşmiş
emektir.
4. Zihinsel ve bedensel emek arasında yaşanan ayrışma bu kopuşun kökenine işaret eder. Bu
durum toplumsal süreçte teori ve pratiğin tek bir bütün içinde çözülemez şekilde bağlı olduğu
bilincini dışlamaz. Ama burjuva sınıflardan hiçbirisi bunu algılayamaz; bu onların olay
ufkunun dışında kalır. Bu sınıflar bireyselleşmiş ekonomi, özel mülkiyet ve piyasa rekabeti
içinde yetiştirilirler; bu nedenle bilimin sosyal karakteri onlar için kavranamaz bir şeydir.
Onlar için bilim örgütlü emeğin kolektif bir deneyimi veya kolektif çalışmanın örgütsel bir
aracı değildir; bilgi onlar için verilidir, hatta pratiğe zıt olan bir şeydir, onun özel bir ‘fikri’ ve
‘mantıki’ doğası vardır ve eğer bu doğa onları pratik bir çıktıya götürüyorsa bunu tam da o
öngördükleri üstün doğaya bağlanır. Bu özel fetiş ‘soyut bilginin fetişizmi’ olarak
isimlendirilebilir.
5. Uzmanlaşma genişledikçe burjuva dünyası yarattığı bütün alanlarda ama özellikle de bilim
alanında gelişmiştir. Bilim, giderek artan şekilde ayrışık ve farklı dallar arasında var olan
canlı ilişkiyi giderek zayıflatarak, daha çok sayıda dallara bölünmüştür. Đnsanlar arası
bireyselci bölünme bu süreci keskinleşirmiştir, çünkü fikirlerin bir araya toplanması bir sanayi
içinde uzmanlaşma için hala bir gereklilik olsa bile ayrı bilim dallarında çalışan uzmanlar için
bu gereklilik göreceli olarak daha az çekicilik taşımaktadır. Bu yol bilimin kapitalist toplumun
kendisi gibi parçalı şekilde kuruluşuna götürmüştür; ve bu karşılaştırmaya içkin olarak
gelişmesi de aynı anarşiyi takip edegelmiştir.
Bu bir sonuçtur ve her bir dalında burjuva bilimi devasa zenginlikte bir malzeme ile bu
malzemeyi şekillendirmek için aynı zenginlikte yöntemler biriktirmiştir. Ne varki bilginin
bütün, sistematik ve harmonik bir örgütlenmesini sağlayamamıştır. Her bir uzmanlık dalı
sadece kitleler için değil fakat diğer dallardan uzmanlarca da anlaşılamayan kendi dilini
yaratmıştır. Aynı ilişkiler, aynı deneysel bağlantılar, aynı bilgisel süreçler farklı dallarda sanki
başka başka şeyler gibi tekrardan çalışılmıştır. Bir dalda geliştirilen yöntemler uzun gecikme
ve zorluklarla diğer dallar ile bilgi paylaşabilmektedir. Burjuva bilimindeki dar ufukluluğun,
bilim adamlarında gelişen onların yaratımlarını yavaşlatıp zayıflatan korporatist dar
kafalılığın kökeninde bunlar vardır.
6. Bilimin teknik yöntemlerdeki bütünleştirici etkisi kadar mekanize üretimin gelişmesi de
uzmanlaşmanın zararlı etkilerini aşmak için yöntemlerin birleştirilmesi eğilimini
doğurmuştur. Bu yönde birçok şey yapılmasına rağmen bireysel dallar arasındaki radikal
kırılmanın etkisi devam etmektedir. Şimdiye kadar bütünleşme sadece detay düzeyinde etkili
olabilmiş, bilimin tek ve bütün bir örgütlenmesine doğru yönelmemiştir.
7. Burjuva bilimi işçi sınıfının erişimine açık değildir; yoğundur, uzmanlaşmış şirket dili
anlaşılmaz ve karmaşıktır; ayrıca doğası gereği bu bilim kapitalist toplumun bir ürünü olarak
pahalıdır bir metadır. Proletaryanın izole temsilcileri devasa bir enerji harcayarak bu bilimin
bir veya birkaç dalına hakim oldukları vakit onun sınıf karakterini daha net hissederler:
kolektif çalışma sürecinden ayrılır, hayattan, çalışan sınıfların çıkarlarından ve düşünce
yapılarından kopuş yoluna adanmış olurlar. Şirketçi darlık burada entelektüel bir aristokrasiye
dönüşme eğilimini ikiye katlar. Tek kelime ile kökten bir burjuva ideolojisi olarak bilim işçi
sınıfının ruhunu burjuva modele göre örgütler.
8. Bütün bunlar işçi sınıfına geçerli bilime dair özel bir görev yükler:
•
•
Bilimi içerik, biçim ve sunum açısından, işçi sınıfı gözünden yeniden elden
geçirmelidir,
Emekçi sınıflar içerisinde geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya yönelik yeni bir
örgütlenme oluşturmak gereklidir,
Bilimin birçok dalında bu işin başarılmasının anlamı eski dünyaya dair hikayenin yöntemli
şekilde gözden geçirilmesidir. Fakat bunun yanında, çok geniş ve derin boyutlarda özerk bir
yaratım da gerekli olacaktır.
9. Bilimin içeriğinin gözden geçirilişi için ilk önce onun kolektif çalışma pratiğinden
kopuşunun sonlandırılması gerekmektedir: Bilimin malzemesi olarak insanlığın pratik
deneyimi anlaşılmalı ve şekillendirilmelidir; şemalar, sonuçlar, formüller insanlığın ortak
toplumsal pratiğini örgütleme araçları olarak görülmelidir. Şu anda bu iş neredeyse tamamen
sosyal bilimlerde fakat yetersiz yapı ve yöntemlerle yapılmaktadır; bu bütün bilgi alanlarına
genişletilmelidir. Ortaya çıkacak dönüşüm kaçınılmaz olarak işçi sınıfına yakın bir bilim
üretmektir:
•
•
•
•
Astronomi: çalışma etkinliğinin uzay-zaman içinde bir araya getirilmesi bilimi,
Fizik: çevrenin insanlığın kolektif emeğine uyguladığı direncin bilimi,
Fizyoloji emek gücünün bilimi,
Mantık: fikirlerin toplumsal örgütlenmesinin bilimi olarak vb. gibi..
Bu şekilde beraber çalışmanın yeniden örgütlenmesinin bir aracı olarak baştan yorumlanan
bilimler proletaryaya, şimdiki halleri ve bilinci ile çok daha aracısız, kolay, ve derinden nüfuz
edecek şekilde yayılabilir.
10. Bilimlerin uzmanlaşmayı giderek artıran şu anki parçalı doğasının ortadan kaldırılması
için birçok şey daha yapmak gereklidir; bilim dilinin birliği amaçlanmalı, çeşitli bilgi
alanlarında yöntemsel bir eşleştirme ve genelleme, sadece birbirleri ile ilişkileri değil, hayatın
bütün alanlarındaki pratik yöntemler ile topyekûn bir tekillik geliştirecek ve gelecekte
insanlığı ve onun hayatının bütün alanlarını örgütleyecek proletaryanın ihtiyaç duyduğu
evrensel örgütlenme bilimini oluşturacak şekilde gözetilmelidir.
11. Sunulan içeriğin özü açısından önyargısız olarak, bilimin sunuluş biçimlerine gelince iş
biraz daha kolay denilebilir. Gerek alışılageldik işe yaramaz skolastik abrakadabra sunuş
biçimi, gerekse komşu dallardaki aynı şeylerin başka isim altında tekrar edilmesi şeklinde
olsun yakın zamanda bilimin demokratikleştiricileri tarafından ortaya konan işler ne yönde ve
nasıl bir ilerleme kaydedilebileceğini gösterdiler. Basitleştirme ise halihazırda eski matematik,
mekanik ve mantıkta sıklıkla ‘kanıt’ın öznesi olan yarı-problemlere ve gereksiz araçlara
kaynaklık eden soyut fetişizmden kurtulmayı sağlayacak şekilde, tek bir kolektif çalışma
perspektifinden gözden geçirmeye imkan verecek düzeyde gelişmiştir.
12. Bilimin dışsal biçiminin gözden geçirilip dönüştürülmesi onun temelini, yani
‘sosyalizmini’, sosyalist inşa ve mücadele görevine uyum tarzını oluşturur. Bilginin ve
bilimsel çalışmanın dağılımı birbirine paralel olarak örgütlenmelidir. Bu iki şey ayrılmaz
şekilde birbirine bağlıdır ve Đşçi Üniversitesi ve Đşçi Ansiklopedisi olarak hayata
geçirilmelidirler.
13. Đşçi Üniversitesi bilimsel güçlerin örgütlenip geliştirildiği farklı seviyeleri tek bir merkeze
doğru yakınsayan kültürel ve eğitsel kurumlar sistemi olarak oluşturulmalıdır. Sistemin her
seviyesinde genel eğitsel kurslar toplumun kullanımına yönelik teknik, pratik ve bilimsel
kurslar ile tamamlanmalıdır. Her seviyede programların prensiplerinin ve tamamlayıcı
kursların birleştirilmesi, özel programları ve öğretme yöntemlerini mükemmelleştirilmeye
çalışılma özgürlüğünü kısıtlamamalıdır. Öğretmenler ile öğrenciler arasındaki ilişkilerin temel
karakteri, ilkinin yetkinliklerinin diğerinin üzerinde mutlak bir otoriteye dönüşmediği ve
ikincisinde pasifik ve eleştiri yoksunluğu oluşturmayacak şekilde, kardeşçe beraber çalışma
olmalıdır.
14. Kursların geliştirilmesi ve buna bağlı olarak Đşçi Üniversitesi’ndeki bilimsel işçilerin
yayınları bir Đşçi Ansiklopedisi yaratmaya yönelmelidir. Bu ansiklopedi sadece bilimsel
bulguların bir özeti olmamalı fakat her şeyden önce pratik yöntemler ve yaşamsal bağlantıları
ile bütün ve harmonik bir bilgi sistemi olmalıdır.
Download