Birçok kronik hastalıkta zayıf beslenme ve obezitenin etkisi olduğu için, gerektiği takdirde özel fitness antrenörleri sağlıklı beslenme esaslarını öğretme sorumlulukları vardır. Bilim adamları, erkeklerde %40 kadınlarda %60 kanser vakalarının beslenme alışkanlıklarına bağlı olduğunu tespit etmişler. Ayrıca, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, yetişkinlerde diyabet başlangıcı ve obezite gibi hastalıklar düşük kaliteli beslenmeye bağlıdır. Özel beslenme ihtiyaç ve problemleri olanlar profesyonel bir diyetisyene başvurması gerekir, fakat antrenörler de diyet yazabilecek bilgiye sahip olmalı, Besin Piramidini ve Amerikan Kalp Derneği’nin tavsiyelerini öğretmelidir. USDA Besin Piramidi (1992), kişilerin RDA’larını (yani Günlük Tavsiye Edilen Miktar) alabilmeleri için besinleri gruplara ayırıyor. Her ne kadar besin ve kalori ihtiyacı kişilerin yaşı, cinsiyeti, ölçüleri, fiziksel aktivite düzeylerine göre farklılık gösterse de, çoğu yetişkin her besin grubundan minimum porsiyon düzeyinde tüketmeye çalışmalıdır. Çoğu atlet (ve çoğu erkek) bu porsiyonların yarısından çoğunu tüketebilir. Besin Grubu Tavsiye edilen günlük porsiyon Ekmek, tahıl ve diğer hububatlar 6-11 porsiyon; birkaç tam 1 dilim ekmek; hamburger tahıllı porsiyon dahil veya İngiliz sandviç ekmeği; edilmelidir 3-4 ufak veya 2 büyük kraker; ½ haşlanmış tahıl, pirinç veya makarna; 1 ons soğuk tahıl(1ons=28gr.civarı) Meyve (narenciye, kavun – karpuz, çilek, kiraz v.s.) 2-4 porsiyon 3-5 porsiyon; düzenli Sebze (yeşil yapraklı sebzeler, kuru fasulye, olarak tüm sebze tipleri bezelye ve nişastalı sebzeler) haftada birkaç defa tüketilmelidir Bir Porsiyon Karşılığı Orta büyüklükte bir elma, muz veya portakal; yarım greyfurt; dilim kavun; ¾ bardağı meyve suyu; ½ kase çilek; ¼ kase kuru meyve ½ kase pişirilmiş sebze; ½ doğranmış taze sebze; 1 kase marul veya ıspanak gibi yapraklı taze sebze Et, kümes hayvanları, 2-3 porsiyon balık ve alternatifleri (yumurta, kuru fasulye ve bezelye, kuruyemiş v.s.) Günde yaklaşık 5-7 ons pişmiş et, kümes hayvanı etleri veya balık; 1 ons etin karşılığında 1 yumurta veya ½ kase kuru fasulye yenebilir. Süt, peynir ve yoğurt (az yağlı veya yağsız) 2-3 porsiyon 1 bardak süt; 8 ons yoğurt; 1 ½ doğal peynir; 2 ons işlenmiş peynir Yağlar, tatlılar ve alkol içecekleri Yağlı yiyecekler ve tatlılardan kaçının. Alkol tüketiyorsanız sınırlı ölçüde tüketin 1 ons temiz alkol eşittir: 12 ons bira, iki küçük şarap şişesi veya 1 ½ ons ispirto Amerikan Kalp Derneğinin Kılavuzu AHA günlük kalori tüketimi olarak şunları önerir: Saf karbonhidrat oranının % 15’i aşmayacağı şekilde 55-60% karbonhidrat 10-12 % protein %30’dan az yağ, buradaki doymuş yağ oranı %10’dan az olmalı Karbonhidratlar Karbonhidratlar vücudun temel enerji kaynağıdır. İki tip karbonhidrat vardır: basit karbonhidratlar (bazı meyve ve sebzelerden alınan glikoz ve früktoz, sütten laktoz, şeker kamışı veya pancar şekerinden sakaroz gibi şekerler) ve kompleks karbonhidratlar (havuç, brokoli, mısır, patates, ekmek, tahıl, makarna, pirinç ve fasulye). Bunlar glikoz, lif ve daha birçok besin maddesi içerir. Aktif egzersiz yapanlar günlük kalori alımının %60’ını karbonhidrat kaynaklı yapmalıdır. Eğer günde 2.000 kalori alıyorsanız, bunun 1.200 kalorisi karbonhidrat olmalı. 1 gram karbonhidratta 4 kalori olduğu için, bu günlük 300 grama eşdeğerdir. Lifler İki tip lif vardır: çözünebilir ve çözünemez. Çözünebilir lifler arasında meyve, sebze, kahverengi pirinç, arpa ve yulaf var. Bunlar kandaki kolesterol seviyesini düşürür ve glikozun kan akışına girmesini geciktirirler. Çözünemez lifler selüloz içerir ve genelde hububatlarda ve meyvelerin, bakliyat dışında bulunur. Çözünemez lifler etkili sindirim için ve kolon kanserine karşı etkin rol oynar. Günlük tavsiye edilen lif tüketimi 20-30 gramdır. Protein Protein kas yapma ve onarımında, kırmızı kan hücreleri, saç ve diğer doku oluşumları için çok önemlidir, hormonlar için de birleştirici rol oynar. Proteinler 22 aminoaside ayrılır, bunlardan 13’ünü vücut üretir. Geri kalan 9’unu vücudun üretmesi mümkün olmadığı için bunları dışardan almak gerekir. Hayvan ve balık temelli besinlerin içerdiği “tamamlanmış” proteinler tüm gerekli aminoasitleri sağlar. “Tamamlanmamış” proteinlerde bir veya birkaç eksik aminoasit vardır. Protein ihtiyacını hesaplamak için: 1.Vücut kilonuzu hesaplayın 2.Kilonuzu 0,8 veya 1,0 ile çarpın (aralık elde etmek için ikisini yapabilirsiniz). Elde edilen sonuç günlük almanız gereken gram protein miktarını verir. Aşırıya kaçmadan yeterli oranda protein alımı için bir diğer öneri, günde az yağlı veya yarı yağlı 2 bardak süt veya yoğurt ile 7 ons protein zengini yiyecek tüketmektir. ABD’de yapılan genel araştırmalar, Amerikalıların genelde günde 100 gram protein tükettiğini göstermiştir, bu tavsiye edilen miktarın iki katıdır. Ayrıca bu proteinlerin çoğu hayvansal kaynaklardan alınıyor. Oysa et temel doymuş yağ kaynağıdır (bu tür yağlar kolesterol seviyesini yükselten başlıca suçlulardır); süt ürünleri yerine aşırı et tüketimi vücutta kalsiyum kaybına yol açar. Aşırı protein tüketimi böbrekleri zorlar, ishale ve su kaybına neden olur. Günümüzde birçok atlet hala kas kütlesini arttırmak için fazla protein alınması efsanesine inanıyor ve toz protein takviyeleri ve aminoasit tabletleri için çok para harcıyor. Çoğu otoriteye göre eğer profesyonel atletlerin günlük kalori alımı yeterli ise ekstra protein almalarına gerek yok. Atletler üzerinde yapılan araştırmalar protein takviyelerinin güç ve dayanıklılık üzerinde hiçbir etkisi olmadığını göstermiştir. Ayrıca aşırı protein alımı vücutta kasa değil, yağa dönüşür. Yağlar Yağ yemeğe tat katar ve sağlıklı beslenme açısından önemli bir öğedir. Yağ, enerji üretimi, yağda çözülen vitaminlerin taşınması, iç organların korunması, yalıtım, sağlıklı saç ve cilt ve hayati önem taşıyan linoleik asit sağladığı için gereklidir. Maalesef Amerikalıların çoğu vücudun kullanacağı yağ oranının iki katını yiyor; çoğu zaman toplam günlük kalori alımının %36-41’i kadar yağdan oluşuyor. Aşırı yağ tüketimi kalp hastalıkları, kanser, diyabet ve diğer hastalıkları tetikler. Ayrıca obezite ve buna bağlı tüm diğer hastalıkların da kaynağı. 1 gram yağda 9 kalori vardır, dolayısıyla protein veya karbonhidratlara göre iki kat daha fazla yağlanmaya neden olur. Yağ Türleri Trigliseritler besinlerde ve vücuttaki yağ dokusunda bulunan temel yağ türüdür. Arzu edilen seviye günlük 200 mg olmasıdır. Doymuş yağlar genelde hayvansal kaynaklardan gelir, bunlar tereyağ, tüm süt ürünleri ve etler. Amerikan beslenme alışkanlıklarında en geniş tüketilen doymuş yağ kaynağı hamburgerdir, ikinci sırada peynir gelir. Hindistan cevizi ve hurma yağı da yüksek seviyede doymuş yağ içerir. Oda ısısında çözülmesi için hidrojene edilmiş bitkisel margarinler kısmen doymuş yağ içerir, o yüzden sıvı yağlar ve yumuşak margarinler, sert margarinler yerine tercih edilmelidir. Doymuş yağlar kolesterol seviyesini geri kalan tüm besinlerden çok daha fazla arttırır. Günlük alınan kalorinin sadece %10’u veya daha azı doymuş yağ kaynaklı besinlerden gelmelidir. Doymamış yağlar ikiye ayrılır: tekli doymamış ve çoklu doymamış yağlar. Tekli doymamış yağlar – faydalı olan HDL’yi etkilemeden LDL kolesterol seviyesini düşürür, o yüzden tercih edilmesi gereken bir yağ türüdür. Temel kaynakları zeytinyağı, kanola yağı, yerfıstığı yağı ve avokado yağı Çoklu doymammış yağlar – omega-6 bitkisel yağlar ile omega-3 balık yağlarına ayrılır. Bitkisel yağlar ayçiçeği, mısır ve susam yağlarıdır. Omega-3 yağları genelde uskumru, somon, ton balığı gibi balıklardan alınır. Yapılan araştırmalarda omega-3’ün aterosklerozu engellediği, tansiyon, kolesterol, trigliseritleri ve kanda pıhtılaşmayı azalttığı gözlenmiştir. Kolesterol aslında yağ değildir; sadece ara sıra yağmış gibi hareket eder. Tüm hayvansal dokularda bulunan doğal bir bileşendir. Hayati bir önem taşıdığı için besin takviyesine gerek duymadan vücut onu kendi üretir. Hücre membranları ve kan lipitlerinin yapısal öğesidir; hormon ve yağ sindirimine yardımcı olan safra üretiminde rol alır. Kolesterolü zengin yiyecekler yemek, yüksek kolesterol için temel neden değildir; temel neden doymuş yağ tüketiminin fazla olduğu aşırı yağlı beslenmedir. AHA’nın önerdiği günlük kolesterol alımı 300 mg’dir. Tüm katı ve sıvı yağlar gram başına 9 kalori içerir, dolayısıyla bir çorba kaşığı yağda 120 kalori vardır. Sağlıklı yağlarda doymamış yağ oranı, doymuş yağ oranına göre daha fazladır. Gerçek çözüm, obezite ve diğer sağlık problemlerine yol açan yağ tüketimini azaltarak sağlıklı besinlere yönelmektir. Sporcuların günlük alması gereken yağ oranını hesaplamak için, bir günde aldığı tahmini kalorileri %30 ile çarpılır ve 9’a bölünür. Toplam kalori alımı Yağdan alınan kalori Gram bazında yağ 1.200 360 40 1.500 450 50 1.800 540 60 2.000 600 66 2.500 750 83 Sporcuların yağı azaltmaları için dikkat etmeleri gereken hususlar 1.Etiketler okunmalı. Yiyeceklerdeki yağ oranına ve türüne bakılmalı.Yağdan gelen kalori sayısını hesaplamak için yiyecekteki toplam yağ gramlarını 9 ile çarpılmalı ve toplam kaloriyi bu sayıya bölünmeli, böylece yağdan gelen kalori oranı ortaya çıkmaktadır. 2.Kırmızı et yerine balık ve tavuk (derisi hariç) tercih edilmeli. 3.Daha az et tüketilmeli. Ana yemek olarak sebze, tahıl ve hububat tercih edilmeli. 4.Yağsız etler tercih edilmeli ve ufak porsiyonlarda tüketilmeli (3 ile 5 ons arası). Tüm görünür yağları ayıklanmalıdır. 5.Doymuş yağ oranı yüksek sıvı ve katı yağlar sınırlandırılmalı. Çoklu doymamış yağ oranının doymuş yağ oranından en az iki kat fazla olan margarinler tercih edilmelidir. 6. Kızartmak yerine yiyecekleri ızgarada, fırında veya buharda pişirmek gerekir. 7.Yağ oranı yüklü olan abur cuburdan uzak durulmalı; cips, kek ve hamur işleri gibi Vitaminler ve Mineraller Vitaminler, yağda çözünen (A,D,E,K) ve suda çözünen (C,B kompleks) olarak ikiye ayrılır ve vücuttaki kimyasal reaksiyonları hızlandırmak açısından temel unsurlardır. Mineraller, major (kalsiyum, fosfor gibi) ve eser (çinko, bakır gibi) olarak ikiye ayrılır ve vücut süreçlerini düzenleme görevleri vardır. Vitamin ve mineralleri kalori değeri yoktur ve enerji üretmezler Beslenme Yoğunluğu Beslenme yoğunluğu, kalori sayısına bağlı olarak besin değeri yüksek yiyecekler tüketmek demektir. Yüksek yoğunluğa sahip besinlerin biri veya birkaçı düşük kalori değeri olan fakat RDA’nın en az 5%’ini sağlayan besinlerdir (örneğin brokoli). Diğer yandan, beslenme yoğunluğu düşük olmasına rağmen kalorisi fazla besinler de var (patates cipsi gibi). Normalde yağ, şeker ve alkol oranı yüksek yiyeceklerin besin yoğunluğu düşüktür . Hayatın belli evrelerinde ve nüfusun belli kesimi için beslenme yoğunluğu yüksek olan besinler tüketmek çok önemlidir. Yaşlılar, çocuklar, kilo verme diyetinde olanlar, hamile ve emziren kadınlar besin yoğunluğu düşük, gereksiz besinler tüketmemelidir. Besin yoğunluğu yüksek olan yiyecekler: ıspanak, yeşillik, biber, papaya, kahverengi pirinç, kepekli ekmek, tam buğday ekmeği, yağsız sade yoğurt, yağsız süt, yağsız ton balığı. Egzersiz Öncesi ve Sonrası Yemek Egzersizden önce doğru yemek karbonhidrat enerjisini arttırır ve insülin artışını minimize eder. (Yüksek insülin seviyesi egzersizle birleşince kan şekerini düşürür ve hipoglisemi olasılığını arttırır). Glisemik indeksi düşük olan, elma, portakal, çiğ havuç gibi gıdalar egzersiz öncesi için çok uygun. Glisemik indeksi, belli karbonhidratın (50 gr. değerinde) kan şekerini yükseltme hızını ölçer. Bu indeksi etkileyen birçok faktör vardır: gıdanın sindirim seviyesi, ne kadar lif içerdiği, lif türü, pişirme şekli, olgunluk, içindeki protein veya yağ oranı, v.s. Düşük indeksli gıdalar kan dolaşımına uzun süreli, destekleyici glikoz girişi sağlar. Tersine, glisemik indeksi yüksek olan besinler kana daha çabuk karışır ve egzersiz sonrası kendine gelmek için yardımcı olurlar. Egzersizden hemen sonra en az 50 gram (200 kalori) yüksek veya orta derecede glisemik karbonhidrat alınması tavsiye edilir. 2 saat sonra, bir 50 gram daha alınmalıdır. Makarna, kuru üzüm ve fırınlanmış patates iyi örneklerdir, fakat yanında tereyağı ve krem peynir gibi yağlı besinleri sınırlandırın veya hiç tüketmeyin. Bu tür besinler şekerin kan dolaşımına karışmasını yavaşlatır. Bu öneriler daha çok dayanıklılık çalışması yapan atletler ve günde iki defa egzersiz yapanlar için çok önemlidir. Ayrıca, yüksek seviyede elektrolit (potasyum, kalsiyum ve sodyum gibi mineraller) içeren besinler uzun süreli egzersizden (1 veya 2 saat) sonra güç toplamak için önemlidir. Patates, az yağlı yoğurt, muz ve portakal suyu iyi seçimlerdir. Egzersiz öncesi karbonhidrat yüklemesi, atletlerin kaslarına maksimum glikojen depolaması sağlar. 90 dakikadan fazla süren maratonlara hazırlanırken şunlar önerilir: 1) yarışma öncesi egzersizler kesilmeli ve kaslar dinlendirilmelidir ve 2) kasları aşırı derecede glikojen ile doyurmak için yarışmadan hemen önce 2-3 gün yüksek karbonhidrat diyeti uyguluyorlar (60-70%). Hidrasyon Yeterli hidrasyon herkes için önemlidir, fakat özellikle düzenli egzersiz yapanlar için kaybettikleri sıvıları telafi etmek daha kritiktir, çünkü uzun süreli egzersizden sonra kişi dehidrasyona uğrar ve bu çok ciddi sorunlar doğurabilir. Dehidrasyon sonucunda performans düşer, baş ağrısı ve sürekli yorgunluk belirtileri ortaya çıkar. Vücuttaki sıvının 3 temel fonksiyonu vardır: Kandaki sıvı çalışan kaslara glikoz taşır ve yan besinleri metabolizmaya dağıtır. İdrardaki sıvı metabolik değeri olmayan besinlerin dışarı çıkmasını sağlar. Terdeki sıvı fazla ısıyı dışarı verir. Takviyeler Amerikalı yetişkinlerin %35-40’ı vitamin ve mineral takviyesi alıyor (atletler arasında bu oran daha yüksek). Çoğu kişi bunları besin “sigortası” gibi algılıyor ve kahvaltı atlatılsa ve sonrasında fast food tüketilse dahi takviyelerin kestirme yoldan beslediğini düşünüyorlar. Vitamin ve mineraller yemek içinde diğer besin maddeleriyle birlikte etkilidir ve kendi başlarına zayıf bir yemeğin yerini tutamazlar. Hiçbir takviye yüksek karbonhidrat, orta protein ve düşük yağlı bir beslenmenin yerini tutamaz. Çok az insan gerçekten takviyeye ihtiyaç duyar. . Kullanmadan önce yine de uzman bir diyetisyenin tavsiyelerine başvurmalılar. Bunlar hamileler, yaşlılar, sık aspirin alan kişiler, alkolikler, sigara tiryakileri, kronik hastalıkları olanlar, vejetaryenler, yemek alerjisi olanlar ve sıkı yemek diyetinde olanlar. Aşırı doz (RDA’dan 10 kat fazla) gereksiz olması bir yana, tehlikelidir. Özel fitness antrenörleri müşterilerine takviye tavsiyesinde bulunmaktan sakınmalıdır. Antioksidanlar Yüksek doz antioksidanların (C, E ve betakaroten) kalp hastalıkları, katarakt ve birçok kanser türüne karşı korunmada yardımcı olduğu ispatlanmıştır. Ayrıca aktif kişiler için özel faydaları da vardır. Antioksidan olarak adlandırılıyorlar, çünkü serbest radikal (hücre metabolizmasında hücreleri yapısal zarar veren oksijen molekülleri) olarak adlandırılan atom parçalarını etkisiz hale getiriyorlar. Çoğu insan, fazlasiyla meyve ve sebze tükettiğinde yeterince vitamin C ve betakaroten almış oluyor. Düşük yağ tüketiminde (25% altında) vitamin E eksikliği doğabilir. Bazı kaynaklar 6 miligram beta-karoten ve 250’şer miligram vitamin C ve E’den fazlasının alınmaması gerektiğini söylüyor. Yağda çözünen A,D,E ve K vitaminleri yüksek dozlarda alındığında zehirleyici, toksik etki yaratır. Yeme Bozuklukları Yemek saplantılarının ne zaman bozukluğa dönüştüğünü biliyor musunuz? Zihinsel Bozukluklar Diyagnostik ve İstatistik Kılavuzunda anoreksik nevroz belirtileri şunlardır: Obez olmaktan aşırı derecede korkmak Çok zayıf olunduğu halde “şişman hissetmek” Olması gereken, normal vücut ağırlığından %15 ve daha fazlasını kaybetmek Yaş ve boya göre olması gereken minimum kiloya gelmeyi reddetme Kilo kaybına neden olacak başka fiziksel hastalığın olmaması Anoreksinin diğer belirtileri: hiperaktivite, zorlu egzersizler yapmak, saç dökülmesi, amenore(adet görememe), kıllanma, soğuk havaya aşırı hassasiyet, yemek saatinde gerginlik, reddetme hissi, aşırı büyük giysiler giymek (çünkü anoreksik kişi dar giysilere sığamayacağına inanıyor). Bulimia nevroza belirtileri: Sık ve aşırı yemek Aşırı yüksek kalorili besin tüketimi Yeme esnasında şuurunu kaybetmek Yeme nöbetlerinin karın ağrıları, uyku ve kendi kendine kusma ile kesilmesi Aşırı sert diyet, zorla kusarak ve idrar söktürücüler kullanarak kilo vermeye çalışmak Aşırı yeme ve aç kalma arasında gidip gelindiği için 10 pound’dan fazla kilo iniş çıkışları Depresif ruh hali ve yemek yedikten sonra suçluluk hissi Bulimianın diğer belirtileri: sık sık kusmak, boğazın zarar görmesi, gözlerde damarlanma, diş emayesi kaybı, gizli davranışlar, fiziksel görüntüye aşırı takmak, yutma ve içinde tutma bozuklukları. Araştırmalar bu tür bozuklukların artışta olduğunu gösteriyor, özellikle genç yaştaki kadın atletler arasında. Bir araştırmaya göre Midwestern kolejlerindeki 690 atletin %3’ü anoreksi, %21,5’i ise bulimia belirtileri taşıyor. Osteoporoz ile birlikte yeme ve adet bozuklukları, “Kadın Atlet Üçlüsü” olarak adlandırılan kadın atletlerin 3 temel sorunudur. Bu 3 sorunun kadınlar üzerinde ciddi ve uzun süreli etkisi var. Amerikan Spor Tıp Koleji’ne göre bunlardan birinden rahatsız olan kişi, diğer ikisi için de kontrol edilmelidir. Bu tür bozuklukların gelişimini etkileyen faktörler, kızlara ve kadınlara gerçek dışı vücut kilosuna (aşırı düşük kilo) ulaşılması için yapılan iç ve dış baskılardır. Fitness profesyonelleri sağlık ve genel görünüşe vurgu yapmalıdır, kiloya değil. Yeme bozuklukları konusunda müşterilere yardım etmek zor olabilir. Amerikan Diyet Birliğine göre anoreksi, bulimia ve aşırı yeme bozuklukları olanlara beslenme eğitimi ve müdahale gerekmektedir. Eğer arkadaşınızın veya müşterinizin böyle bir bozukluğu varsa destekleyici davranın ve yargılamayın. Güven oluşturmaya çalışarak kişinin yardım almaya açık olmasını sağlayın. Bu tür sorunlarla baş etmek için profesyonel sağlık uzmanından destek alın. Kilo Yönetimi Obezite, hastalık riskini arttıran aşırı vücut yağı seviyesidir. İstenen seviyeden %20 fazla kiloya sahip olmak, vücut kitle endeksinin 30’dan büyük olması ve kadınlarda vücut yağı oranının %30 fazla, erkeklerde %20 fazla olması durumudur. Vücut kitle endeksinin (BMI=kg/m2) erkeklerde ≥27,8, kadınlarda ≥27,3 olması aşırı kilo tanımına girer. Son yapılan araştırmalar Amerikalıların %33 aşırı kilolu olduğunu göstermiştir. Bu oran azınlık, sosyo-ekonomik durumu ve/veya eğitim durumu düşük olan kadınlarda daha yüksek (Afrika kökenli Amerikalı kadınların %49, Meksika kökenli Amerikalı kadınların %47).Obezite sağlığa çok zararlıdır. Kalp rahatsızlıklarında risk faktörüdür, yüksek tansiyon, diyabet ve kolesterol bozuklukları gelişimini etkiler. Belli kanser türleri için de risk faktörüdür. Safra taşı, gut, solunum yetersizliği, sıcaklığa hassasiyet, konjestif kalp yetersizlikleri, cerrahi müdahale riski gibi hastalıklar yanında sırt ve diz ağrıları gibi kas-iskelet sorunları da obezite ile bağlantılıdır. Hemoroit, fıtık ve varisi de tetikler. Bu riskler, genetik yatkınlık, diğer risk faktörleri, obezite seviyesi, fitness düzeyi ve vücuttaki yağların konumuna da bağlıdır. Abdomen ve vücudun üst bölgesindeki yağlanma, kalça ve uyluklardaki yağlanmaya göre daha tehlikelidir. Obeziteye neden olan faktörler: fiziksel hareketsizlik, zayıf beslenme, beslenme bilgi eksikliği, genetik, sosyoekonomik faktörler, dinlenme metabolik seviyesi, yağ hücrelerinin sayısı (adipositler), psikolojik faktörler, düşük kaliteli gıdalara ulaşım. Hücre gelişimi, sayısı ve ölçüleri ile ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Vücut yağ dokusunu iki koşulda arttırır: yağ hücrelerini daha fazla yağ ile doldurarak boyutlarının büyümesi (hipertrofi); veya yağ hücresi sayısının artışı (hiperplazi). Obez kişiler olmayanlara göre iki kat daha fazla yağ hücresine sahiptir ve bunların içindeki yağ oranı da daha fazladır. Bu kilo vermeyi zorlaştırır, çünkü yağ hücrelerin fazla ise bunlar küçülmeye karşı direniyorlar ve yok olmuyorlar. Kilo yönetiminde enerji dengesi çok önemlidir. Harcanandan fazla kalori alındığında, fazlalık yağ dokusu olarak depolanır. Alınan kaloriden fazla harcamak ise negatif enerji dengesi yaratır (kilo kaybı). Normal metabolik seviye için ve günlük aktivitelerde yeterli enerji için kadınlar günde en az 1.200 kalori, erkekler ise en az 1.400 kalori almalıdır. Kalori harcamanın 3 öğesi var: Dinlenme metabolik hızı (RMR) Harcanan enerji (egzersiz ve günlük aktivitelerde) Besinlerin termik etkisi Yağsız vücut kitlesi oranı yüksek olanların RMR’si yüksektir ve 60-75% günlük kalori tüketimi vardır. RMR ile yağsız vücut kitlesi arasında direkt ilişki olduğu için kilo kaybederken yağsız vücut kitlesini korumak önemlidir. Araştırmalar kalori azaltmanın RMR’yi düşürdüğünü göstermiştir. RMR hızını etkileyen diğer faktörler: cinsiyet, yaş, uzunluk, hava sıcaklığı ve fiziksel aktivite. Günlük kalori çıkışının %20-30’unu beden çalışması ile gerçekleştirebilirsiniz. Burada 3 temel etken var: günlük aktiviteler (yıkama, giyinme, yeme, araba kullanma), egzersiz çalışmaları (bahçe işleri gibi düşük seviyeli veya 10 mil koşmak gibi yüksek seviyeli olabilir) ve dinlenme. Dinlenme esnasında harcanan ekstra kalorilere EPOC (egzersiz sonrası aşırı oksijen tüketimi) denir. Harcanan ekstra kalorilerin sayısı daha önce yapılan egzersizin süre ve yoğunluğuna bağlıdır ve egzersiz esnasında harcanandan her zaman daha azdır. Daha kilolu insanlar çalışırken zayıflara göre daha fazla kalori harcıyor. Birçok müşterinin egzersizde harcanan kaloriler hakkında yanlış izlenimi vardır ve orta fitness düzeyinde, tipik bir egzersiz çalışması esnasında sadece 300 kalori yakıldığını öğrendiklerinde şaşırıp hayal kırıklığına uğrarlar (ne kadar daha fit durumdalar ise o kadar daha uzun ve yoğun çalışabilirler). Tipik Kalori Harcama Değerleri Besinlerin termik etkisi sonucu yemek yedikten sonra RMR’de artış olur ve bu kabaca yemeğin toplam kalori değerinin %10’una eşittir. Örneğin 500 kalori değerinde bir yemek yediğinizde bunun 50 kalorisi sindirim ve emilmeye gider. Geleneksel kilo verme endüstrisi yeme değişikliklerine ve kalori sınırlamasına ağırlık verir. Geçmişte çok az diyet merkezinin egzersiz olanakları vardı ve çok azı egzersiz programı öneriyordu. O yüzden sadece geçici çözüm üretiliyor ve kaybedilen kilolar geri dönüyor. Egzersiz destekli diyet üzerine yapılan araştırmalarda, sadece yağsız vücut kitlesinin korunması ile kalınmadığını, egzersiz yapmayanlara göre kilo vermenin daha hızlı gerçekleştiği görülmüştür. Egzersiz alışkanlıklarına sahip olanlar kilo verme konusunda daha başarılı olurlar. Kilo vermek isteyenlere yemek değişiklikleri, egzersiz ve davranış değişiklikleri içeren kombine bir program tavsiye edilir. Kilo vermek için kılavuz niteliğinde birkaç başlık sıralanmıştır: 1-Müşterinin kilo verme hedefine odaklanması için yardımcı olun. Uzun süre bağlı kalabilecekleri diyet ve egzersiz seçmelerine yardımcı olun. Kişinin uygulayabileceği sıklık, yoğunluk ve süre belirlenmelidir. Kondisyonu düşük ve hareketsiz müşterilerin ne tür egzersiz yaptıklarından çok, egzersiz yapmaları önemlidir. Egzersiz yapmadığı günlerde günlük alışkanlıklarını nasıl değiştirebileceğini konuşun, örneğin asansör yerine merdivenleri kullanmak gibi. Unutmayın ki özelikle kondisyonu düşük müşterilerin yüksek yoğunluklu programlara bağlılığı düşüktür. 2-Egzersizlerin ömür boyu kilo kontrolü ve iyi bir sağlık için önemli olduğunu öğretin. Egzersiz yapmadan kilo vermek ve korumak zordur. Müşterilere egzersizin diğer faydalarından da bahsedin: güçlü kemikler, sağlıklı kalp, daha az stres ve depresyon, yüksek özgüven gibi. Dengeli program uygulamalarını sağlayın: kardiyorespiratuar egzersiz, direnç antrenmanı ve esneme. 3-Olası yanılma ve terslik olasılıklarına karşı müşterinizi hazırlayın. Bu temel davranış değişikliği yaparken çok önemlidir ve başarısızlık bırakma sebebi olmamalıdır. Sabırlı davranmalarını öğretin. 4-İdeal kiloyu belirlerken dikkatli olun. Bu ulaşılması zor hedef ters tepebilir ve heves kırabilir, birçok müşteri de hiçbir zaman bu kiloya ulaşamayabilir. Bunun yerine şunları dikkate alarak daha mantıklı bir ağırlık belirleyin: geçmişte kişinin düşebildiği kilo(bir yıl içinde), eski kilo alım ve vermelerini, sağlık geçmişini (örneğin hangi kiloda tansiyonu yükselir gibi). Müşterinin yeme alışkanlıklarını kontrol etme kabiliyetine, aldıkları destek ve baş edebilme özelliklerini dikkate alın. 5-Kısa vadeli hedefler belirleyin. Örneğin 5 pound kilo verme hedefi belirleyin, buna ulaşıldığında bir ay sonrası için bir 5 pound daha hedef koyun v.s. 6-Müşterinize 10 veya 15 pound kaybetmenin bile pozitif sağlık etkisi olduğunu anlatın. Çok ufak kilo kayıpları bile tansiyonu düşürür, LDL düşürür, HDL arttırır ve kan şekerinin düzenlemesine yardımcı olur. 10 pound zayıflayıp bunu korumak, 20 pound zayıflayıp tekrar geri almaktan iyidir. 7-Etrafında sağlıksız yiyecekler oldukça sağlıklı bir diyet uygulamanın zor olduğunu söyleyin. Mümkün olduğunca etrafından yüksek kalorili, yağlı, besin değeri düşük yiyecekleri ve abur cuburları uzaklaştırmalıdırlar. Doğru alışveriş yapıp, eve sağlıklı yiyecekler getirmelerini öğretin. Tabii ki etiket okumalarını da öğretin. Yemek yapmasını ve mutfakta vakit geçirmesini sevenler ile yemek yapmasını sevmeyen ve genelde dışarıda yiyenler için de mükemmel seçenekler vardır. (Ek A’daki Beslenme Bölümüne bakın). İyi yemek yemenin ödülü de iyi olacaktır. İyi yemek yemenin yoksunluk veya kendine acımayla hiçbir ilgisi yoktur. İnsanlar bu konuda bilgi sahibi olmadıkları için böyle düşünüyor. Hem besin değeri yüksek, sağlıklı, az yağlı, hem de beyni ve vücudu doyuran lüks, lezzetli yemek yemek mümkündür. 8-Müşterinize yediklerini kaydetmesini söyleyin: neyi ne zaman yedikleri ve yerken nasıl bir ruh halinde olduklarını? Öğün atlayıp atlamadıklarını. Karbonhidrat, protein ve yağ dengesini değerlendirin. Günde temel besin gruplarından kaç porsiyon yendiğini, toplam kalori ve yağ gramajını dikkate alın. Besin yoğunluğu konseptinin ne olduğunu öğretin. 9-Sıkıntılı, yorgun veya yalnız hissettiklerinde yemekle alakası olmayan 10 aktivite geliştirin (duş almak, meditasyon, arkadaşı aramak gibi). Yemek için farklı alışkanlıklar geliştirmelerine yardımcı olun (örneğin normalde TV seyrederken abur cubur yiyorlarsa, onun yerine egzersiz yapmalarını, dikiş dikmelerini veya resim yapmalarını tavsiyen edin). 10-İyi yemek yemek “ya hep ya hiç” demek değildir. Sürekli olarak yaptığınız zaman %80’lik oranındadır genelde. Kilo Almak 1-Bazı müşterilerin kilo alması gerekebilir. Nancy Clark sağlıklı kilo almak için 6 ipucu veriyor: 2-Günde 3 defa düzenli ana yemek yiyin. 3-Normal porsiyondan daha büyük porsiyon yiyin (örn. öğlen 1 sandviç yerine iki tane yiyin). 4-Yatmadan önce ekstra yiyecekler yiyin (örn. fıstık ezmeli sandviç ile büyük bir bardak süt). Ara öğünlerde de bir şeyler atıştırın. 5-Yüksek kalorili besinler tercih edin (portakal suyu yerine kızılcık suyu, sebze çorbası yerine bezelye çorbası). 6-Su yerine meyve suyu ve süt tüketin. 7-Kaslarınızı geliştirmek için direnç antrenmanı yapın Protein takviyeleri ve diğer kas yapıcılar pahalıdır ve kas yapma konusunda yanlış yönlendirir. Kas kitleri egzersiz ve sağlıklı yemek ile artar. Egzersiz enerjisini ve kas aktivitesini arttıran şey karbonhidrat ağırlıklı yemek rejimidir.