TTK EĞİTİMİ Hazırlayan SMMM Nusret KURDOĞLU 1 Yeni TTK Neler Getiriyor? NEDEN YENİ BİR TTK? 2 Yeni TTK Neler Getiriyor? “EĞER BİR ÜLKEDE ŞİRKETLERİN KÖTÜ YÖNETİLDİĞİNE DAİR BİR KANI VARSA; EĞER YATIRIMCILAR, O ÜLKEDEKİ ŞİRKET YÖNETİMLERİNİ YETERİNCE ŞEFFAF BULMUYORLARSA; EĞER BİR ÜLKEDE DOĞRU MUHASEBE STANDARTLARI VE ŞEFFAF RAPORLAMA YOKSA; 3 Yeni TTK Neler Getiriyor? SERMAYE BAŞKA ÜLKELERE KAÇMAKTADIR. DOLAYISIYLA ŞİRKETLERİN TEK TEK İYİ OLMASI YETERLİ DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ KÖTÜ YÖNETİMİN SONUÇLARI BÜTÜN ŞİRKETLERİ ETKİLEMEKTEDİR. 4 Yeni TTK Neler Getiriyor? BU SÖZLER, AMERİKAN SERMAYE PİYASASI ESKİ BAŞKANI ARTHUR LEWİTT’E AİT… VE KURUMSAL YÖNETİMİN NEDEN BU DENLİ BÜYÜK ÖNEM KAZANDIĞINI, NEDEN ÜLKEMİZDE YENİ BİR TTK’NA GEREK DUYULDUĞUNU AÇIK BİR DİLLE ORTAYA KOYMAKTA.. 5 Plan Giriş Ticari İşletme Hukuku’ndaki Yenilikler Şirketler Hukuku’nda Genel Hükümler Anonim Şirketler Limited Şirketler 6 Giriş TTK’nın İçeriği 1535 maddeden oluşan TTK’nın başlangıç (m.1-10) ve son hükümleri (m.1521-1535) haricinde altı kitabı bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; ticari işletme (m.11-123), ticaret şirketleri (m.124-644), kıymetli evrak (645-849), taşıma işleri (m.850-930), deniz ticareti (m.931-1400) ve sigorta hukukudur (m.1401-1520). 7 Giriş TTK’yı Etkileyen Dinamikler 1. 2. 3. 4. 5. Uygulamada çözümsüz kalan hukuki sorunlara çözüm getirmek Çağdaşlaşmayı ve evrenselleşmeyi sağlamak Modern hukuki kurumların (şirketler topluluğu, tek kişilik ortaklık vb.) hukuki altyapısını oluşturmak Ticaret Hukuku sistemini Avrupa Birliği Hukuku’na uyumlu hale getirmek Ticaret ve Ekonomi Hukuku’nun temel prensiplerini düzenlemek 8 Giriş TTK’nın Hazırlık Süreci Türk Ticaret Komisyonu’nun görevlendirilmesi ve çalışmaları (Aralık 1999) TTK Tasarısı’nın Kamuoyuna Duyurulması (Şubat 2005) TTK Tasarısı’nın TBMM’ye Sunulması (2006) TTK Tasarısı’na İlişkin İlk Yasama Çalışması (2008) TTK Tasarısı’nın Bütünüyle Yasalaşması (2011) Yeni TTK’nın daha yürürlüğe girmeden değiştirilmesi (2012- 6335 ve 6353) 9 Giriş Yürürlük Tarihleri TTK, genel olarak 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girecektir. Ancak iki geçici maddesi, Yasanın yayım tarihi olan 14.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bazı hükümlerin yürürlüğe girişi ise 2013 yılına bırakılmıştır. Bunlara kısaca göz atarsak; 10 Yürürlük Tarihleri TÜRKİYE DENETİM STANDARTLARI KURULU KURULANA KADAR, TÜRKİYE DENETİM STANDARTLARININ BELİRLENMESİNE YÖNELİK OLARAK TÜRMOB’A GEÇİCİ YETKİ VEREN GEÇİCİ 2. MADDE VE KAMU GÖZETİM KURUMU KURULUNCAYA KADAR, DENETÇİLERİN DENETLENMESİNE YÖNELİK YETKİLERİ SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI’NA VEREN GEÇİCİ 3. MADDE 14.02.2011 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR. 11 Yürürlük Tarihleri FAKAT; 02.11.2011 TARİHİNDE YAYIMLANAN 660 SAYILI KHK İLE, BU YETKİLER, “KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE ve DENETİM STANDARTLARI KURUMU” NA GEÇMİŞTİR. (İŞLEVİ KALMAYAN GEÇİCİ 2. VE 3. MADDELER, 6335 SAYILI YASA İLE KALDIRILDI.) 12 Yürürlük Tarihleri Öte yandan; Tüm sermaye şirketlerine bir internet sitesi oluşturma, bu siteye TTK’nun öngördüğü içeriği yükleme ve bu içeriği sürekli olarak güncelleme yükümlülüğünü getiren 1524. madde, 01.07.2013 tarihinde; (Maddedeki “her sermaye şirketi” ifadesi, “denetime tabi sermaye şirketleri” olarak değişmiştir.) 13 Yürürlük Tarihleri Türkiye Muhasebe Standartları (TMS – TFRS ve KOBİ-TFRS) uygulamalarını zorunlu hale getiren çeşitli maddeler 01/01/2013 tarihinde ve, Belirlenmiş sermaye şirketlerinin bağımsız denetimine ilişkin 397 – 406. maddeler, 01/01/2013 tarihinde Yürürlüğe girecektir. 14 01.07.2012 de Yürürlüğe girmenin bazı sonuçları; Yeni TTK’nun genel olarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi ile, aksine özel bir hüküm olmadıkça, tüm ticari işlemlere ve ticaret şirketlerine yeni TTK hükümleri uygulanacaktır. Tüzük ve yönetmelikler, altı ay içerisinde (31.12.2012 tarihine kadar) yürürlüğe konulacaktır. (6103 s.k. Md.42) 15 01.07.2012 de Yürürlüğe girmenin bazı sonuçları; Tek kişilik A.Ş. ve Limited Şirket kurulabilecektir. Kuruluşta, nakden taahhüt edilen sermayenin en az ¼ ü tescilden önce, gerisi de tescili izleyen 24 ay içerisinde ödenecektir. Bu kural, sermaye arttırımları için de geçerlidir. 16 Diğer Çeşitli Önemli Tarihler BU ARADA, DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DİĞER BAZI TARİHLER DE, TTK’NUN YANI SIRA, 6103 SAYILI YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA KANUNU İÇERİSİNDE YER ALMIŞTIR. 17 Diğer Çeşitli Önemli Tarihler ANONİM ve LİMİTED ŞİRKETLER, ANA SÖZLEŞMELERİNİ 01.07.2013 TARİHİNE KADAR YENİ TTK İLE UYUMLU HALE GETİRECEKLERDİR. (KANUNUN YÜRÜRLÜK TARİHİNDEN İTİBAREN 12 AY) (6103 S.K. MD.22) BU İŞLEM İÇİN YAPILACAK GENEL KURULLARDA NİSAP ARANMAYACAKTIR. MUHASEBE KAYITLARI ve FİNANSAL TABLOLAR, 01.01.2013 TARİHİNDEN İTİBAREN TMS/TFRS ve KOBİ TFRS KURALLARINA GÖRE DÜZENLENECEKTİR. (TTK Md. 1534/2-3) 18 Diğer Çeşitli Önemli Tarihler 31.03.2013, BAĞIMSIZ DENETÇİ SEÇİMİ İÇİN SON TARİHTİR. BU TARİHE KADAR SEÇİM ve ATAMA YAPMAYAN ŞİRKETLERE, MAHKEMECE ATAMA YAPILACAKTIR. (TTK GEÇ.Md. 6/3 ve Md. 399/6) 19 Diğer Çeşitli Önemli Tarihler ASGARİ SERMAYE TUTARI, TTK 332. Md. UYARINCA ANONİM ŞİRKETLERDE 50.000 TL. ve TTK 580. Md. UYARINCA LİMİTED ŞİRKETLERDE 10.000 TL.DIR. BU ŞİRKETLER, YENİ TTK’NUN YAYIMI TARİHİNDEN İTİBAREN ÜÇ YIL İÇİNDE, YANİ 14.02.2014 TARİHİNE KADAR SERMAYELERİNİ BU TUTARLARA YÜKSELTMEK ZORUNDADIRLAR. AKSİ HALDE MÜNFESİH DURUMA DÜŞECEKLERDİR. BAKANLIK, BU SÜREYİ BİRER YIL OLARAK EN FAZLA İKİ KEZ UZATABİLİR. (6103 S.K. Md. 20) SERMAYE ARTTIRIMI İÇİN YAPILACAK GENEL KURULDA NİSAP ARANMAYACAKTIR. 20 Diğer Çeşitli Önemli Tarihler TTK Md. 358 UYARINCA, vadesi gelmiş İŞTİRAK TAAHHÜT BORCU ifa edilmedikçe ve şirketin serbest yedek akçe ve kar toplamı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça, , PAY SAHİPLERİ ŞİRKETE BORÇLANAMAZ. DİĞER YANDAN, HALEN BORÇLU OLANLAR, TTK’NUN YÜRÜRLÜK TARİHİNDEN İTİBAREN 3 YIL İÇERİSİNDE NAKDEN ÖDEME YAPARAK BORCUNU TAMAMEN TASFİYE ETMEK ZORUNDADIRLAR. BORCUN TAMAMEN VEYA KISMEN BİR BAŞKASI TARAFINDAN ÜSTLENİLMESİ, SENEDE VEYA ÖDEME PLANINA BAĞLANMASI V.B. YOLLAR TASFİYE SAYILMAZ. (6103 S.K. Md. 24) ÜÇ YIL İÇERİSİNDE TASFİYENİN GERÇEKLEŞMEMESİ HALİNDE, 300 GÜN ADLİ PARA CEZASI UYGULANIR. ÖTE YANDAN, BU SÜREDEN SONRA ALACAKLILAR, BORÇLU ORTAĞI TAKİP EDEBİLİR. (BU HÜKÜM 6335 S.Y. İLE KALDIRILMIŞTIR.) 21 Giriş TTK’na Egemen Olan İlkeler Kurumsal Yönetim Eşitlik Şeffaflık Hesap Verebilirlik Sorumluluk Bağımsız Denetim Malvarlığının Korunması Paysahipliği Değerinin Korunması İşlem Güvenliği (İşlem denetçiliğinin kaldırılması ile bu ilke sorunlu hale getirilmiş durumda..) 22 Giriş TTK’nun Öngördüğü Zorunlu Hedefler Birinci zorunlu hedef, Türk işletmelerinin uluslararası ticaret, endüstri, hizmet, sermaye ve finans piyasalarının, sürdürülebilir rekabet gücünü haiz güvenilir aktörleri olmalarıdır. Bu hedef açısından, sermaye şirketlerinde özellikle de anonim şirketlerde kökten değişikliğe gidilerek, teknik bir kavram olan finansal raporlama esas alınmaktadır. 23 Giriş TTK’nın Öngördüğü Zorunlu Hedefler İkinci zorunlu hedef, şeffaflıktır. Kanun, uluslararası muhasebe standartlarının getirilmesiyle şirketin yönetsel ve finansal durumunun izlenebilir ve denetlenebilir hale getirilmesini sağlamakta, ticari yazışmalara (TTK.m. 39/2), ticari defterlere (TTK.m. 64 vd.), finansal tablolara ve yıllık faaliyet raporuna (TTK.m. 514) ve internet sitesine ilişkin hükümleriyle, şeffaflığı hayata geçirmektedir. 24 Giriş TTK’nın Öngördüğü Zorunlu Hedefler Şeffaflık kavramı, “bilgi toplumu” içinde, bilgi almak isteyenin, bilgiye bulunduğu yerden kolayca ulaşabilmesini sağlayan, bilgiyi devamlı olarak önünde bulan; geçmiş ve geleceğe bakılmasını sağlayan, dili açık bir bilgi verme anlayışını ifade etmektedir. Bunu sağlamak amacıyla da (denetime tabi) sermaye şirketlerinin birer internet sitesi sahibi olması ve sitesinin belli bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine ayırması zorunlu kılınmaktadır (bkz. m.1524). 25 Giriş TTK’nın Öngördüğü Zorunlu Hedefler Üçüncü zorunlu hedef, “sürdürülebilir pay sahipleri demokrasisi”nin sağlanması açısından şirketlerdeki güç boşluğunu önleyecek tedbirlerin alınmasıdır. Dördüncü zorunlu hedef, AB müktesebatı (acquis communautaire) ile uyum sağlanmasıdır. Beşinci zorunlu hedef, Türkiye’nin uluslararası toplumun bir parçası haline gelmesi, sözkonusu toplumun kurallarına uyan ve onun dilini konuşan bir hukuk sistemine sahip olmasıdır. 26 Giriş TTK’ya Uyum Süreci Ticari işletmeler ve şirketler, şeffaflaşmaya hazırlanmalıdır. Bu hazırlık, özellikle evrak ve kayıt düzeninin ve ticari defterlerin denetime elverişli bir biçimde saklanmasını ve gerektiğinde ibrazını ilgilendirmektedir. Ticari muhasebe altyapısı tamamen değişmelidir. Yeni dönemde hesaplar, UFRS’yle uyumlu TMS’ye göre tutulacaktır. (raporlanacaktır.) Bu amaçla çok genel olarak, muhasebe altyapısının değiştirilmesinin zorunlu olduğu ve muhasebe kadrolarının eğitimden geçirilmesi gerektiği belirtilebilir. Bilgi toplumu hizmetleri, eksiksiz olarak yerine getirilmelidir. Şirketin internet sitesinin oluşturulması, bu internet sitesinde bir bölümün bilgi toplumu hizmetlerine özgülenmesi zorunludur. Bilgi toplumu hizmetlerinin yerine getirilmesi, şirket ve işletme içi süreçlerde sağlıklı ve doğru bilgi akışını zorunlu kılmaktadır. (Ancak son değişiklikle bu sitede yayımlanacak bilgilerin içeriği boşaltılmıştır.) 27 TTK İKİNCİL MEVZUAT ALANLARI [Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (640 sayılı KHK) Sorumluluğunda olan] TEBLİĞLER YÖNETMELİKLER 1- Elektronik Ortamda Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Yönetmeliği (m.1527) TÜZÜKLER 1- Denetleme Tüzüğü (m.210) 2- Ticaret Sicili Tüzüğü (m.26) 3- Elektronik Ortamda Genel Kurul Tüzüğü (m.1527) 2- Bağımsız Denetleme Yönetmeliği (m.400)* 3- Denetçinin Gözetimi Yönetmeliği (Geçici m.3)* 4-Genel Kurullarda Bulunacak Bakanlık temsilcisi Yönetmeliği (m.407) 5- Tevdi Eden Temsilcisi Yönetmeliği (m.429) 6- KOBİ Tanımı Yönetmeliği (m.1522) 7-İnternet Sitesi Yönetmeliği (m.1524) 8- Ticaret Sicili Müdürlüklerinde Aranan Şartlar ve Odalar Arası İşbirliği Yönetmeliği (m.24) 9- Faaliyet Raporu Yönetmeliği (m.516) 1- Kâr Payı Avansı Tebliği (m.509) 2- İzin Alacak Anonim Şirketler Tebliği (m.333) 3- Kayıtlı Sermaye Tebliği (m.332, 210) 4-Eski Türe Dönüş Tebliği (Geçici m.4, 210,) 5-Şirketler Topluluğu Tebliğleri (m.210) 6- Birikimli Oy Tebliği (m.434) 7-Defterlerin Onayına İlişkin Tebliğ (m.64) (Yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri dışında tutulacak defterlere ilişkin TMSK Tebliği – m.64) 8- Finansal Tabloların İlanı Tebliği (m.524, 210) 9- Uygulama Tebliğleri (m.210) 10- Kaçınma Görüş esasları Tebliği (m.403) 11- Unvanda İltibas Tebliği (m. 210) 12- Anonim Şirketlerde Toplantı Başkanlığı İç Yönerge Esaslarının Belirlenmesi Hakkında Tebliğ (m.419) 13- Ticaret Şirketleri İçin İlgili Siciller Uyum Tebliği (Tatbikat Kanunu m.17) 28 660 Sayılı KHK’nın Getirdikleri Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 02.11.2011 tarihli, 28103 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış ve yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir. Kısaca «Kamu Gözetimi Kurumu»nun ilişkili olduğu bakan, Maliye Bakanı’dır. Böylelikle, TTK’nın ilişkili olduğu Bakanlık, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı iken, TTK’nın şeffaflığa ve kurumsallaşmaya dair birçok hükmünün ilgili olduğu bakanlık, Maliye Bakanlığı olarak tayin edilmiştir. 29 660 Sayılı KHK’nın Getirdikleri Kamu Gözetimi Kurumu’nun kurulacağı hususu, Yeni TTK. Geçici m. 3 hükmünde düzenlenmiştir. Hükümde, Kurum’un «denetçinin denetlenmesi» işlevini üstleneceği öngörülmüştü. 660 sayılı KHK ise, Kurum’u Uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak, Bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli güveni ve kaliteyi sağlamak, Denetim standartlarını belirlemek, Bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve bunların faaliyetlerini denetlemek ve Bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkileriyle donatmıştır. 30 660 Sayılı KHK’nın Getirdikleri Sayılan görev ve yetkilerin kullanılması açısından Kurum, düzenlemek ve denetlemekle görevli olduğu alanla ilgili ikincil düzenlemeleri yapmak ve bu konularda gerekli kararları almak (KHK.m. 9/h) yetkisiyle de donatılmıştır. Kurum’a verilen bu yetkilerin ilgili olduğu alanlarda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın TTK hükümleri tahtında sahip olduğu yetkiler sona ermiştir. 31 660 Sayılı KHK’nın Getirdikleri Şeffaflığın sağlanmasını sağlayan temel ilke, uluslararası muhasebe ve denetim standartlarına uyumlu Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartlarının yürürlüğe konulmasıdır. Bu adımın en belirleyici etkisi, ticari muhasebe ile vergi muhasebesi arasındaki ayrımın kaldırılmasıdır. (Yeni düzenleme ile bu durum tehlikeye girmiş durumda.. Kayıtların VUK hükümlerine göre tutulması ama raporlamanın TMS – TFRS kurallarıyla yapılması öngörülüyor.) Bu amaca ulaşılması için TTK ve 660 sayılı KHK ile ilişkili Bakanlık’ın, sözkonusu standartlardan ayrılmaması elzemdir. 32 TİCARİ İŞLETME HUKUKU’NDAKİ YENİLİKLER 33 Ticari İşletme Hukuku Ticari İşletme Tanımı Yeni TTK’nun da temel ekseni, yine ticari işletmedir. Kanun ticari işletmeyi; esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme şeklinde tanımlamaktadır (TTK.m. 11/1). TTK Md. 12 ise; “BİR TİCARİ İŞLETMEYİ KISMEN DE OLSA, KENDİ ADINA İŞLETEN KİŞİYE TACİR DENİR.” TANIMINI GETİRMİŞTİR. 34 TTK Md. 15 ise, esnaf tanımını yapmıştır. Buna göre; “İster gezici olsun, ister bir dükkanda veya sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir. (TTK m. 11/2) Esnaf – Tacir ayrımının yapılacağı gelir sınırının ne olacağı henüz belirlenmiş değildir. Bu ayrım ya da sınır, tutulacak defterler açısından da önem kazanmaktadır. TTK 64. Maddesinde tacirlerin tutacakları defterler sayılmış, ancak esnafın tutması gereken defterlere değinilmemiştir. 35 Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleri ile ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir. (TTK Md. 64/1) 36 TTK 64. Maddede tacirlerin tutacakları ticari defterleri tek tek sayarken, tüzel kişi-gerçek kişi ayrımı yapmamış, tüm tacirler aynı sistemde ele alınmıştır. Tüm tacirler için tutulacak defterler, yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri olarak belirlenmiştir. 37 Öte yandan, muhasebe ile ilgisi olmayan pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi defterler de ticari defterler arasında sayılmıştır. 38 Bu maddede, tutulacak defterler arasında işletme defteri sayılmamış, ancak esnaflar için bir defter biçimi de belirlenmemiştir. Maddenin kaldırılan son fıkrasında, “Yevmiye, defteri kebir ve envanter defteri dışında tutulacak defterler, TMSK tarafından bir tebliğle belirlenir” hükmü yer almaktadır. Buna göre, esnaf için bir tebliğle işletme defteri tutulması sağlanabilir. Aksi durumda, esnafın hangi defteri tutacağı boşlukta kalacaktır. (Bu hüküm tasarıda kaldırılıyor. Bu durumda esnafın hangi defteri tutacağı daha da belirsizleşiyor.) 39 Ticari İşletme Hukuku Ticari İşletme Tanımı Ortada bir ticari işletme varsa; *Bu ticari işletmeyi işleten kişi tacirdir. *Ticari işletmeyle ilgili işler ticari iştir. *Tacirin borçlarının ticari olması esastır. *Ticari işlere ticari hükümler uygulanır. *Her iki taraf açısından ticari iş niteliğinde olan işlere ilişkin uyuşmazlıklar, ticari dava kapsamında çözümlenir. 40 Ticari İşletme Hukuku Ticari İşletmenin Devri Ticari işletmenin konu olabileceği işlemler arasında, ticari işletmenin devri ve bunun hukuki sonuçları, hem BK.m. 202 hem de TTK.m. 11/3 hükümlerinde yeniden düzenlenmiştir. Devir sözleşmesinin yazılı olması, sicile tescili ve Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilanı şarttır. Devir nedeniyle devredenin ve devralanın müteselsil sorumlulukları açıkça düzenlenmiştir. 41 Ticari İşletme Hukuku - Ticari İşletmenin Devri Devir sözleşmesi ticaret siciline tescil edildiği anda, ticari işletmeye tahsis edilen malvarlığı unsurları, devralana geçecektir. Kiracılık hakkı, mal sahibinin izni olmadan kendiliğinden devralana geçecektir. Yeniden yapılanma kapsamında ticari işletmelerin birleşmesi; ticari işletmenin ticaret şirketine, ticaret şirketinin ticari işletmeye dönüşmesi düzenlenmiştir. (TTK.m. 181 ve 194/3). Bu yenilik, kanunun yeniden yapılandırmaları kolaylaştırmayı hedeflediğini gösteriyor. Özellikle ticaret şirketinin ticari işletmeye dönüşebilmesi, Faaliyetini sermaye şirketi olarak sürdürmek istemeyenlere imkan sağlıyor. (Hızlı tasfiyeye ilişkin ikincil düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla), şirketlerin daha hızlı bir biçimde tasfiye edilmesine hizmet edebilir. (Nitekim 6335 sayılı yasa ile eklenen Geçici 7. maddede, hızlı tasfiye konusu detaylı biçimde düzenlenmiştir.) 42 Ticari İşletme Hukuku Tacir Sıfatı Tacir sıfatı açısından temel bir değişiklik söz konusu değildir : Ticari işletmeyi kısmen veya tamamen kendisi lehine işleten kişi tacirdir (TTK.m. 12/1). Tacir sıfatını kazanma, tacir sayılma (TTK.m. 12/2), tacir gibi sorumlu olma (TTK.m. 12/3), küçük ve kısıtlıların tacir sıfatı (TTK.m. 13) ve ticaret yapmaktan men edilenlere ilişkin kural (TTK.m. 14), muhafaza edilmiştir. Bununla birlikte, tüzel kişilerin tacir sıfatına ilişkin kuralda bir değişiklik yapılarak vakıfların tacir sıfatı da ayrıca düzenlenmiştir. (TTK.m. 16). Bu hüküm uyarınca, bir ticari işletmeyi işletseler dahi, Devlet, il özel idaresi, belediye köy ile diğer kamu tüzel kişileri, kamuya yararlı dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, tacir sıfatını kazanmaz. 43 Ticari İşletme Hukuku Tacirler Arası Bildirimler Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshetmeye ve sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarların, klasik yöntemler olan noter, taahhütlü mektup ve telgraf yoluyla yapılabileceği gibi, KEP (kayıtlı elektronik posta sistemi) üzerinden güvenli elektronik imza marifetiyle de yapabilecektir (TTK.m. 18/3). Güvenli elektronik imza ile KEP üzerinden yapılan bildirimler, güçlü bir delil vasfını kazanmaktadır. 44 Ticari İşletme Hukuku Tacirler Arası Bildirimler TTK.m. 1525/1 : Tarafların açıkça anlaşmaları ve 18 inci maddenin üçüncü fıkrası saklı kalmak şartıyla, ihbarlar, ihtarlar, itirazlar ve benzeri beyanlar; fatura, teyit mektubu, iştirak taahhütnamesi, toplantı çağrıları ve bu hüküm uyarınca yapılan elektronik gönderme ve elektronik saklama sözleşmesi, elektronik ortamda düzenlenebilir, yollanabilir, itiraza uğrayabilir ve kabul edilmişse hüküm ifade eder. TTK.m. 1525/2 Kayıtlı elektronik posta sistemine, bu sistemle yapılacak işlemler ile bunların sonuçlarına, kayıtlı posta adresine sahip gerçek kişilere, işletmelere ve şirketlere, kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcılarının hak ve yükümlülüklerine, yetkilendirilmelerine ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esaslar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren beş ay içinde yayımlanır. 45 Ticari İşletme Hukuku Tacirler Arası Bildirimler TTK.m. 1526/3 Ticaret şirketleri ile gerçek ve tüzel kişi diğer tacirlere ilişkin olarak, bu Kanunun zorunlu tuttuğu bütün işlemler elektronik ortamda güvenli elektronik imza ile de yapılabilir. Bu işlemlerin dayanağı olan belgeler de aynı usulle elektronik ortamda düzenlenebilir. Zaman unsurunun belirlenmesi gereken ve tüzükte düzenlenen hâllerde güvenli elektronik imzaya eklenen zaman damgasının tarihi, diğer hâllerde merkezî veri tabanı sistemindeki tarih esas alınır. TTK.m. 1526/4 Şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirket namına kendi adlarına üretilen güvenli elektronik imzayla imza atabilirler. Bu durumda, kullanılacak nitelikli elektronik sertifikalarda sertifika sahibi alanı içerisine, sertifika sahibinin ismiyle birlikte temsil ettiği tüzel kişinin de ismi yazılır. Bu husus tescil ve ilan edilir. TTK.m. 1526/5 Bu maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 26 ncı maddede düzenlenen yönetmelikte gösterilir. TTK.m. 1525 hükmünde belirtilen KEP Yönetmeliği, 25.08.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. 46 Ticari İşletme Hukuku Adi Faiz Faiz, hem Yeni Borçlar Kanunu’nda hem de TTK’da yeniden düzenlendi. Ticari iş olmayan işlerde (TTK.m. 3,19) faiz, YBK.m. 88 hükmüne göre belirlenecek. Buna göre, sözleşmeden kaynaklanmayan işlerde 3095 sayılı Kanun m. 1 hükmünde belirlenen faiz oranı (% 9) Sözleşmelerde taraflar kararlaştırmamışsa % 9 Taraflar sözleşmede faiz oranını belirleme yoluna giderlerse, azami % 13.5 (kanuni faiz oranının birbuçuk katı) düzeyinde faiz oranı uygulama alanı bulacaktır. 47 Ticari İşletme Hukuku - Ticari Faiz Ticari faizde (TTK.m. 8-10) temel prensipler korunuyor. TTK, faizin başlangıcı ve oranı konusunda bir düzenleme getirmiyor, ancak ticari faizin serbestçe kararlaştırılabileceği kuralını koruyor. Bileşik faizin uygulama alanı daraltılıyor: Bileşik faiz, yine eskiden olduğu gibi, ancak cari hesap sözleşmelerinde ve ticari ödünç sözleşmelerinde uygulanabilecektir. Buna karşın sadece borçlu açısından ticari iş olması koşulu yerine, her iki tarafın da tacir olması koşulu getirilmiştir. Bileşik faize ilişkin hükümlerine aykırı işletilen faiz yok hükmündedir. Tüketicinin korunması hakkındaki hükümler saklıdır. 48 Ticari İşletme Hukuku Ticaret Sicili Ticaret sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle gösterilir. Bu kayıtlar ile tescil ve ilan edilmesi gereken içeriklerin düzenli olarak depolandığı ve elektronik ortamda sunulabilen merkezi ortak veri tabanı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde oluşturulacaktır (TTK.m. 24/2). Ticaret sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet ve ilgili oda müteselsilen sorumlu tutulmuştur (TTK.m. 25/2). 49 Ticari İşletme Hukuku Ticaret Sicili Tescil yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi, daha etkin cezalara bağlanmıştır (TTK.m. 33). (1.000 TL idari para cezası) Görünüşe güven ilkesi daha da güçlendirilmiştir : Tescil kaydı ile ilan edilen durum arasında aykırılık bulunması hâlinde, tescil edilmiş olan gerçek durumu bildikleri ispat edilmediği sürece, üçüncü kişilerin ilan edilen duruma güvenleri korunur (TTK.m. 37). Harca tabi işlerde tescil anı, harç makbuzunun düzenlendiği andır (TTK.m. 27). Tescili isteme süresi, aksine bir hüküm olmadıkça, yine 15 gündür (TTK.m. 30). 50 Ticari İşletme Hukuku- Ticaret Unvanı Şeffaflık ilkesi, yazışmalarla ilgili önemli bir kuralı beraberinde getirmiştir : Tacirin işletmesiyle ilgili olarak düzenlediği ticari mektuplarda ve ticari defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi ise tescil edilen internet sitesinin adresi de gösterilir. Tüm bu bilgiler internet sitesinde de yayımlanır. Bu sitede ayrıca, Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, sırasıyla yönetim kurulu başkan ve üyelerinin; müdürlerin ve yöneticilerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı yayımlanır. (TTK.m. 39/2). Bu hükme aykırı uygulamalar, TTK.m. 51 uyarınca, TTK.m. 38/1 hükmündeki cezai yaptırımlara yol açacaktır. (İkibin TL idari para cezası) 51 Ticari İşletme Hukuku Ticari Defterler Her tacir ticari defterlerini VUK’na göre tutmak ve finansal raporlarını UFRS’ye uyarlanmış Türkiye Muhasebe Standartları’na (TMS-TFRS/KOBİ TFRS) uygun biçimde düzenlemekle yükümlüdür. Yeni düzenlemenin hedefi, ticari işletmelerin şeffaflaştırılmasını temin etmek, tacirin aldığı mali kararların sağlam bir dayanağa kavuşmasını temin etmektir. (TTK Md. 64 – 81) 52 Ticari İşletme Hukuku Ticari Defterler TTK, finansal tabloların bilanço ve gelir tablosundan oluşacağını belirtmiş (TTK.m. 68/son); finansal tablolara ve yıllık faaliyet raporuna yönelik ayrıntılı kuralları, TTK.m. 514 – 518 maddelerinde düzenlenmiştir.. TMS’nı ölçü olarak kabul eden TTK, düzenleme ilkelerine (TTK.m. 69), kalemlere ilişkin ilkelere (TTK.m. 72 vd.) ve değerleme ilkelerine (TTK.m. 78 vd.) yer vermektedir. Dürüst resim ilkesi, kanunda yer bulmuştur (TTK.m. 515). 53 Ticari İşletme Hukuku Ticari Defterler Dürüst resim ilkesine göre; şirketlerin finansal tabloları, TMS’na göre şirketin mal varlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde, şeffaf ve güvenilir olarak, gerçeği, dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkartılır. (TTK Md. 515) 54 Ticari İşletme Hukuku Ticari Defterler TTK.m. 82 ve 86. hükümleri, ticari defterlerin ve ticari kayıtların sadece elektronik ortamda tutulmasına da imkan tanımaktadır. 6215 sayılı Kanun ile, mevcut (eski) TTK. m. 66 hükmüne de aşağıdaki hüküm eklenmiştir: “Bu defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir.” “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan (kendi gönderdiği) her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” 55 Ticari İşletme Hukuku Ticari Defterler Ticari defterlerin ispat işlevi, TTK’da yer almadı. Buna karşın 6100 sayılı HMK, ticari defterlerin ispat fonksiyonunu 222. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlemiştir. «(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. 56 Ticari İşletme Hukuku Ticari Defterler (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden 57 ayrılamaz. Ticari İşletme Hukuku Ticari Defterler (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır». 58 Ticari İşletme Ölçeklerine Göre Ticari İşletmeler Ölçeklerine göre ticari işletmeleri, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında 635 sayılı KHK uyarınca, bu Bakanlık belirleyecek (635 sayılı KHK.m. 28). «Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler kısaca "KOBİ" olarak adlandırılır. KOBİ'lerin tanımlanmasına, niteliklerine, sınıflandırılmasına ve uygulamalarına ilişkin esaslar; net satış hasılatları, malî bilanço tutarları ve çalışan sayıları dikkate alınarak Bakanlıkça hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Kurum ve kuruluşların KOBİ'lere ilişkin uygulamalarında bu yönetmelik hükümleri esas alınır.» 59 Ticari İşletme Mal ve Hizmet Tedariki Mal ve Hizmet Tedariki TTK m.1530 • • • • • Bu hüküm, TTK’na, Tasarı’nın kanunlaşma sürecinde, TBMM’de eklendi. İlk olarak, sözleşmede belirlenen vade veya ödeme süresi dolduğunda, temerrüt ihtara lüzum kalmaksızın gerçekleşecektir. İkinci olarak, mal veya hizmetin teslim edildiği durumlarda, mal veya hizmet bedeli, teslimden itibaren belirli sürelerde ödenmelidir. Sözleşmede kararlaştırılmamışsa, bu süre 30 gündür. Sözleşmede ise azami 60 günlük ödeme süresi kararlaştırılabilir. Malın veya hizmetin muayenesi kararlaştırılıyorsa, 30 ve 60 günlük bu sürelere, en çok 30 gün eklenebilir. 60 Ticari İşletme Mal ve Hizmet Tedariki Mal ve Hizmet Tedariki TTK m.1530 • • • • Bu süreler için teslim veya fatura/benzeri belgenin tebliği esas alınmaktadır. Ancak temel kıstas, malın veya hizmetin teslimidir. 30 ila 60 günlük süreler (muayenenin kararlaştırılması halinde azami 60 ila 90 günlük süreler), bedel alacaklısı açısından hakkaniyete aykırı düşmüyorsa, uzatılabilir. Ancak kanun, iki olasılıkta, bu sürenin uzatılmasını yasaklamıştır. • İlk olasılık, alacaklının KOBİ, tarım veya hayvan mamulleri üreticisi olmasıdır (Borçlu kim olursa olsun) • İkinci olasılık, borçlunun büyük işletme olmasıdır (alacaklı kim olursa olsun) 61 Ticari İşletme Mal ve Hizmet Tedariki Mal ve Hizmet Tedariki TTK m.1530 • Taksitle ödemelerde, bu kurallar ilk taksit için uygulanacak. • Ancak borçlunun büyük işletme, alacaklının KOBİ, tarım/hayvan üreticisi olduğu durumlarda, taksitle ödeme kararlaştırılamayacak. • Yukarıda sayılan kurallar ihlal edilirse, son ödeme tarihinden itibaren ticari işler için uygulanan faiz oranından en az %8 oranında fazla olarak temerrüt faizi uygulanacak. 62 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER 63 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER I. Ticaret Şirketlerinin Türleri, Ehliyeti ve ticaret şirketlerine uygulanacak hükümler: Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır. 64 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Şirketlerin hak ehliyetlerini esas sözleşmelerinde yazılı olan işletme konusu ile sınırlayan «Ultra Vires» yasağı kaldırılmıştır. Böylece Medeni Kanunun tüzel kişilerin hak ehliyetlerine ilişkin düzenlemesi ile uyumlu bir yapı oluşturulmuştur. 65 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Ancak TTK.m. 371/2, bu kurala anonim ortaklıklar bakımından önemli bir istisna getirmektedir : Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğer ki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir. 66 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER II. Sermaye Koyma Borcu ve Sonuçları: TTK, teknolojik gelişmeleri de dikkate alarak, sermaye olarak konulabilecek unsurları genişletmiştir (TTK.m. 127).(Metne bakınız) Mülkiyet ve diğer ayni hakların tapu siciline tescili istemi ile diğer sicillere yapılacak tescillerle ilgili bildirimler, ticaret sicili müdürü tarafından, ilgili sicile resen ve hemen yapılır. Şirketin tek taraflı istemde bulunabilme hakkı saklıdır. Şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Tazminat istemi için ihtar şarttır. Şahıs şirketlerinde bu davayı ortaklar da açabilir (m. 128/7). 67 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Sermaye şirketine ortak olan kimselerin kişisel alacakları, alacaklarını o ortağa düşen kar ve tasfiye paylarından alabilirler. Bunun yanısıra, ortağın kişisel alacaklılarına borçlu ortağın senede bağlanmış veya bağlanmamış paylarını, İcra ve İflas Kanununun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczettirmek ve paraya çevrilmesini talep etmek olanağı da sağlanmıştır. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir. 68 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER III.Birleşme Mevcut TTK’da olduğu gibi, birleşme “devralma yoluyla” ve “yeni kuruluş şeklinde” olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilir. Bir şirketin diğerini devralması “devralma şeklinde birleşme” , yeni bir şirket içinde bir araya gelmeleri, “yeni kuruluş şeklinde birleşme” olarak adlandırılmıştır (m. 136). TTK, birleşmeye egemen olan “külli halefiyet” ve “tasfiyesiz infisah” ilkelerini muhafaza etmiştir . 69 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Mevcut TTK’da, aynı tür şirketlerin birleşebileceklerini düzenleyen sınırlayıcı kural kısmen kaldırılmıştır. Buna göre, sermaye şirketleri birbirleriyle ve kooperatiflerle ve şahıs şirketleri birbirleriyle ve devralınan şirket olmaları koşuluyla sermaye şirketleri ve kooperatiflerle birleşebilirler. TTK, birleşmeye katılan şirketlerin, birleşme sözleşmesinde, ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilecekleri gibi, sadece ayrılma akçesinin verilmesini de öngörebileceklerini bir yenilik olarak düzenlemiştir (m. 141). 70 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Tasfiye halindeki bir şirketin (mal varlığı dağıtımı başlatılmadan önce) birleşmeye katılması ile sermayesini kaybetmiş veya borca batık durumda bulunan bir şirketin birleşmeye katılmasına olanak sağlanmıştır. (Md. 138/1) TTK’da, birleşme sözleşmesinin şekli, yapılması, içeriği ve genel kurul tarafından onaylanması , hazırlanacak birleşme raporu ayrıntısıyla düzenlenmiştir (145,146,147). Birleşmeye katılan şirketlerin alacaklarının ve çalışanların korunması m. 157 ve 158’de ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. 71 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER IV. Bölünme: Türk Hukukunda, vergi mevzuatında düzenlenen bölünme, özel hukuk mevzuatında ilk defa olarak TTK’da düzenleme altına alınmıştır. Bölünme tam veya kısmi olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilir. Tam bölünmede, şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir. Kısmi bölünmede, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur (m. 159). 72 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Sermaye şirketleri ve kooperatifler, sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebilirler. Devreden şirketin ortaklarına; bölünmeye katılan tüm şirketlerde, mevcut payları oranında şirket payları (oranların korunduğu bölünme) veya bölünmeye katılan bazı veya tüm şirketlerde, mevcut paylarının oranına göre değişik oranda şirket payları (oranların korunmadığı bölünme) tahsis edilebilir (m. 161). TTK’da, bölünme sözleşmesinin şekli, yapılması, içeriği sermayenin arttırılması ve azaltılması ve genel kurul tarafından onaylanması içeriği, hazırlanacak birleşme raporu ayrıntısıyla düzenlenmiştir ( m. 163, 164,165, 166,167 vd.). 73 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER TTK, bölünmeden dolayı borç altına giren şirketin sorumluluğunu 176. maddede düzenlemiştir. Kanun, birleşmede olduğu gibi alacaklarının ve çalışanların korunmasını ayrıca düzenlemiştir (m. 174,175,178). 74 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER V. Tür Değiştirme: TTK, ticaret şirketlerinin tür değiştirmesini de mevcut TTK’dan çok daha ayrıntılı düzenlemeye tabi tutmuştur. Ticaret şirketi hukuki şeklini değiştirerek tür değiştirebilir. Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamı niteliğindedir (m. 180). Sermaye şirketleri ancak bir başka sermaye şirketine ve kooperatife dönüştürülürken, kişi şirketleri her türe çevrilebilir. Kooperatif ise sadece bir sermaye şirketine dönüştürülebilir. Buna göre, sermaye şirketleri kişi şirketlerine dönüştürülemez (m. 181). 75 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER VI. Birleşme, Bölünme ve Tür Değiştirmeye Uygulanacak Ortak Hükümler: 191. maddede ortaklık paylarının ve haklarının korunması hüküm altına alınırken 192. madde her üç işlemin iptaline ve eksikliklerin giderilmesine ilişkin kuralları düzenlemiştir. Birleşme, bölünme ve tür değiştirmeye katılan tüm kişiler kusurları ile verdikleri zarardan şirkete, alacaklılara ve ortaklara karşı sorumludur. 76 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER VII. Ticari İşletmenin ticaret şirketiyle birleşmesi ve ticaret şirketinin ticari işletmeye dönüştürülmesi: Şirketlerin yeniden yapılanması kapsamında TTK, ilk kez ticari işletmenin bir ticaret şirketiyle birleşmesini ve ticaret şirketinin ticari işletmeye dönüştürülmesini düzenlemiştir (m. 194). 77 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER VIII. Şirketler Topluluğu TTK’da ilk defa düzenlenen konulardan birisi de şirketler topluluğudur. Bu düzenlemenin amacı, hakim konumdaki şirketin yavru şirket veya şirketlerine vermiş olduğu talimatlarla yavru şirketleri zarara uğratması sonucunda sorumluluğunu düzenlemek, böylece yavru şirketi ve pay sahiplerini korumaktadır. TTK öncelikle hakim ve bağlı (yavru) şirketi, hakimiyet ilişkisinin hangi durumlarda ortaya çıkacağına bağlı olarak tanımlamıştır (m. 195). 78 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Birbirlerinin paylarının en az dörtte birine sahip bulunan sermaye şirketleri karşılıklı iştirak durumundadır. Anılan şirketlerden biri diğerine hâkimse, ikincisi aynı zamanda bağlı şirket sayılır. Karşılıklı iştirak durumundaki şirketlerin her biri diğerine hâkimse ikisi de bağlı ve hâkim şirket kabul olunur (m. 197). Bağlı şirketin yönetim kurulu, faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin hâkim ve bağlı şirketlerle ilişkileri hakkında bir rapor düzenler. Raporun içeriği m. 199’da düzenlenmiştir. 79 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Hakim şirketin hakimiyetini kötüye kullanması halinde sorumluluğu 202. Maddede düzenlenmiştir. Tam hakimiyet durumuna ilişkin kurallar m.203-204’de ayrıca hüküm altına alınmıştır. TTK, en az % 90 paya sahip hakim şirketçe, sorun çıkararak ortaklık ilişkisini çekilmez hale getiren azınlığın şirketten uzaklaştırılmasına (squeeze out) olanak tanımaktadır (m. 208). Hâkim şirket, topluluk itibarının, topluma veya tüketiciye güven veren bir düzeye ulaştığı hâllerde, bu itibarın kullanılmasının uyandırdığı güvenden sorumludur (m. 209). 80 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Sermaye Şirketlerinin İnternet Sitesi Kurma Yükümlülüğü Yeni TTK. m. 1524: «(1) Denetime tabi Her sermaye şirketi, bir internet sitesi açmak, şirketin internet sitesi zaten mevcutsa bu sitenin belli bir bölümünü kanunen yapılması gereken ilanların yayımlanmasına özgülemek zorundadır. 81 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER m. 1524 (Devam): (2) Birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklere uyulmaması, ilgili kararların iptal edilmesinin sebebini oluşturur; Kanuna aykırılığın tüm sonuçlarının doğmasına yol açar ve kusuru bulunan yöneticiler ile yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna neden olur. Ceza hükümleri saklıdır. (3) İnternet sitesinin bilgi toplumu hizmetlerine ayrılmış bölümü herkesin erişimine açıktır. Erişim hakkının kullanılması, ilgili olmak veya menfaati bulunmak gibi kayıtlarla sınırlandırılamayacağı gibi herhangi bir şarta da bağlanamaz. Bu ilkenin ihlali hâlinde herkes engelin kaldırılması davasını açabilir. 82 ŞİRKETLER HUKUKU GENEL HÜKÜMLER m. 1524 (Devam): (4) İnternet sitesinin bu maddenin amaçlarına özgülenmiş kısmında yayımlanan içeriğin başına tarih ve parantez içinde “yönlendirilmiş mesaj” ibaresi konulur. Bu ibareli mesaj ancak Kanuna ve ikinci fıkrada anılan yönetmeliğe uyulmak suretiyle değiştirilebilir. Özgülenen kısımda yer alan bir mesajın yönlendirildiği karinedir. Sitenin, bir numara altında tescili ve ilgili diğer hususlar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından bir yönetmelikle düzenlenir. (5) Bu Kanun ve ilgili diğer kanunlarda veya idari düzenlemelerde daha uzun bir süre öngörülmedikçe, şirketin internet sitesine konulan bir içerik, üzerinde bulunan tarihten itibaren en az altı ay süreyle internet sitesinde kalır; aksi hâlde konulmamış sayılır. (6) İnternet sitesiyle ilgili olarak bu Kanunun ilgili maddelerinde ve bu maddede öngörülen düzenlemeler denetime tabi olmayan sermaye şirketleri hakkında uygulanmaz. 83 ANONİM ŞİRKETLER 84 Anonim Şirketler Kuruluş TTK.m. 329 : “Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir” Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Ortak Sayısı ve Tek Kişilik Ortaklıklar TTK.m. 338 uyarınca, anonim ortaklık en az bir ortakla kurulabilecek, çok sayıda pay sahibi bulunan anonim ortaklık, tek ortaklı anonim ortaklığa dönüştürülebilecektir. Artık pay sahibi sayısının azalması ve beşin altına düşmesi, bir sona erme sebebi olmaktan çıkmıştır. Bir anonim ortaklığın tek ortaklı olması, başlı başına tescile tabi bir husustur (TTK.m. 338/2). Ayrıca TTK.m. 371/6 uyarınca, tek ortaklı anonim ortaklıklarda, ortak ile şirket arasındaki sözleşmeler, yazılı geçerlilik şartına bağlanmıştır. 85 Anonim Şirketler Kuruluş Sermaye ve Sermaye Sistemleri Kapalı anonim şirketler de, esas sermaye veya kayıtlı sermaye sistemini seçebilirler (TTK.m. 332). Esas sermaye sisteminde, asgari sermaye 50.000 TL iken, kayıtlı sermaye sisteminde başlangıç sermayesi 100.000 TL’dir. Kayıtlı sermaye sistemine giriş ve bu sistemden çıkışta, serbestlik esastır (TTK.m. 338/3). Kayıtlı sermaye sisteminde, genel kurul tavan sermayeyi belirler; bu karar bir esas sözleşme değişikliği olmakla birlikte bir sermaye artırımı değildir. Sermaye artırımını, kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulu karara bağlar (TTK.m. 456/2). 86 Anonim Şirketler Kuruluş Kuruluştaki Aşamalar ve Yenilikler 1. Esas sözleşme, kanunun hükümlerinden, ancak kanunda açıkça izin verilmişse sapabilir (TTK.m. 340). TTK, esas sözleşmenin içeriği konusunda katı bir sistem benimsemektedir. 2. Sadece kurucuların imzaları değil, esas sermayeyi oluşturan payların tamamının, kurucular tarafından esas sözleşmede taahhüt olunduğu, esas sözleşmenin altında yer alan bir noter şerhi ile onaylanır (TTK.m. 341). (KALDIRILDI) 87 Anonim Şirketler Kuruluş- Kuruluştaki Aşamalar ve Yenilikler 3. Ayni sermayenin konulmasında, sicile tabi hakların ve malvarlığı unsurlarıyla ilgili olarak sicile şerh düşülmesi (TTK.m. 128) ve değerlemeye ilişkin yeni kurallar (TTK.m. 342-343) hükümlerinde düzenlenmiştir. 4. Pay bedellerinin ödenmesinde bankaya özel görevler yüklenmektedir (TTK.m. 344). Sermayenin %25’inin ileride kurulacak şirket adına açılacak bir banka hesabına tescilden önce kurucular tarafından ödenmesi gerekmektedir. 88 Anonim Şirketler Kuruluş Kuruluştaki Aşamalar ve Yenilikler 5. Kuruluş belgeleri, kanunda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir (TTK.m. 336). 6. Kuruluşta, kurucuların “kurucu beyanı” adı verilen irade açıklamasında bulunmaları öngörülmüştür (TTK.m. 349). 7. Kuruluşta halka arz yoluna gidilebilir (TTK.m. 350). 89 Anonim Şirketler Kuruluşta İşlem Denetimi (TTK.m. 351) * Şirketin kuruluşuna ilişkin denetleme raporu bir veya birkaç işlem denetçisi tarafından verilir. * İşlem denetçisi kuruluş raporunda, -payların tamamının taahhüt edildiğini; - kanunda veya esas sözleşmede öngörülmüş bulunan pay bedellerinin en az tutarlarının kanuna uygun olarak bankaya yatırıldığını; -buna ilişkin banka mektubunun kuruluş belgeleri arasında yer aldığını; -bu yükümlülüğün herhangi bir şekilde dolanıldığına ilişkin bir belirti bulunmadığını; belirtir. (KALDIRILDI) 90 Anonim Şirketler Kuruluş Ön Şirket ve Anonim Şirketin Tüzel Kişilik Kazanması TTK.m. 335 uyarınca şirket, kurucuların, kanuna uygun olarak düzenlenmiş bulunan, sermayenin tamamını ödemeyi, şartsız taahhüt ettikleri, imzalarının noterce onaylandığı esas sözleşmede, anonim şirket kurma iradelerini açıklamalarıyla kurulur. Kuruluşa ilişkin sorumluluk, bu aşamada başlar. Tüzel kişilik ise, TTK.m. 355 uyarınca ticaret siciline tescil ile kazanılır. 91 Anonim Şirketler Kuruluş Kanuna Karşı Hile Şirketin tescilinden itibaren iki yıl içinde bir işletme veya aynın, sermayenin onda birini aşan bir bedel karşılığında devralınmasına veya kiralanmasına ilişkin sözleşmeler, genel kurulca onaylanıp ticaret siciline tescil edilmedikçe geçerli olmaz. TTK, satın almalar açısından geçerli olan bu kuralı, kiralamalar açısından da uygulamaktadır. Bu sözleşmelerin onaylanmasından ve tescilinden önce, bunların ifası amacıyla yapılmış olan ödemeler dâhil, her türlü tasarruf geçersizdir (TTK.m. 356/1). TTK.m. 356/5 hükmünde, Şirketin işletme konusunu oluşturan veya cebrî icra yoluyla iktisap edilen ayın ve işletmeler hakkında bu madde hükmünün uygulanmayacağı düzenlenerek, hükmün uygulama alanı açıklığa kavuşturulmuştur. 92 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Üye Sayısı TTK m. 359 uyarınca, yönetim kurulu en az bir üyeden oluşur. TTK sisteminde de, mevcut sistemde olduğu gibi, yönetim kurulunun asgari sayının üzerinde üyeden oluşmasına ve yönetim kurulunun değişen sayıda üyeden oluşmasına ilişkin kurallar getirilmesi mümkündür. Temsile yetkili en az bir üyenin yerleşme yerinin Türkiye’de bulunması ve Türk vatandaşı olması şarttır. (KALDIRILDI) 93 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Üyelerin Nitelikleri TTK’da, yönetim kurulu üyesinin pay sahibi olması zorunlu değildir. Yönetim kurulu üyeleri, gerçek kişi veya tüzel kişi olabilir (TTK.m. 359/1). Yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmaları şarttır. Yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunludur. Tek üyeli yönetim kurulunda bu zorunluluk aranmaz .(KALDIRILDI) (TTK.m. 359/3). Üyeliği sona erdiren sebepler (TTK.m. 363/2) seçilmeye de engeldir (TTK.m. 359/4). 94 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Üyelerin Nitelikleri Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur; ayrıca, tescil ve ilanın yapılmış olduğu, şirketin internet sitesinde hemen açıklanır. Tüzel kişi adına sadece, bu tescil edilmiş kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir (TTK.m. 359/2). TTK’da bağımsız üyelik zorunlu tutulmamaktadır. Ancak Gerekçe incelendiğinde, bağımsız üyeliğin teşvik edildiği anlaşılmaktadır. Esas sözleşmede öngörülmek kaydıyla, belirli pay veya pay sahibi gruplarının yahut azlığın yönetim kurulunda temsili (yönetime katılmada imtiyaz) kanunda açıkça düzenlenmiştir (TTK.m. 360). 95 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Üyeliğin Kazanılması ve Kaybedilmesi Yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Esas sözleşmede aksine hüküm yoksa, aynı kişi yeniden seçilebilir (TTK.m. 362). Yönetim kurulu, kuruluşta şirketin tüzel kişilik kazanmasıyla(TTK.m. 355), sonrasında ise genel kurul (TTK.m. 408) veya istisnaen yönetim kurulu (TTK.m. 363/1) tarafından seçimle kazanılır. Dış ilişkide, yönetim kurulu üyeliği, bu kararın tesciliyle kazanılır. Yeni dönemde, yönetim kurulu üyeliği sıfatının kazanılması için, pay sahibi sıfatı aranmamaktadır. 96 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Üyeliğin Kazanılması ve Kaybedilmesi Yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilir veya ehliyeti kısıtlanır ya da bir üye üyelik için gerekli kanuni şartları yahut esas sözleşmede öngörülen nitelikleri kaybederse, bu kişinin üyeliği, herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona erer (TTK.m. 363/2). Bir diğer sona erme sebebi, genel kurul tarafından alınan azil kararıdır (TTK.m. 408). 97 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu YK Toplantıları Yönetim kurulunda toplantı yetersayısı hafifletilmiş, şirketin kolayca karar alması sağlanmıştır. Buna göre anasözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Bu kural yönetim kurulunun elektronik ortamda yapılması hâlinde de uygulanır (TTK.m. 390/1). 98 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu YK Toplantıları Üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararları, kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı, karar şeklinde yazılmış önerisine, en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Onayların aynı kâğıtta bulunması şart değildir; ancak onay imzalarının bulunduğu kâğıtların tümünün yönetim kurulu karar defterine yapıştırılması veya kabul edenlerin imzalarını içeren bir karara dönüştürülüp karar defterine geçirilmesi kararın geçerliliği için gereklidir (TTK.m. 390/4). 99 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu YK Toplantıları Kararların geçerliliği yazılıp imza edilmiş olmalarına bağlıdır (TTK.m. 390/5). Yönetim kurulunun hangi kararlarının kesin hükümsüz olacağı, TTK.m. 391 hükmünde belirlenmektedir : Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. Özellikle; a) Eşit işlem ilkesine aykırı olan, b) Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, c) Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren, d) Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin, kararlar batıldır. 100 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Yönetim Kurulunun Görevleri Yönetim kurulu, şirketi idare ve temsil eder (TTK.m. 365). Yönetim kurulu içinde görev dağılımı öngörülmesi (TTK.m. 366) ve yönetim yetkilerinin üye olmayan kimselere devri kanunda açıkça düzenlenmiştir (TTK.m. 367). Yönetimin kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devredilmesi halinde, teşkilat yönergesi olarak da adlandırılan iç yönerge (TTK.m. 367) düzenlenecektir. Sözkonusu yönerge, tescil ve ilan edilecektir. 101 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkileri, TTK.m. 375 hükmünde, şu şekilde sayılmıştır: a) Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi. b) Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi. c) Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması. 102 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu d) Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları. e) Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi. 103 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu f) Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi. g) Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması. 104 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Anonim Şirketin Temsili Yönetim kurulunu kimlerin temsil edeceği anasözleşme ve iç yönergeden hareketle, genel kurul tarafından seçilen yönetim kurulu üyelerinin temsil yetkilerinin dağılımı konusunda aldığı karara ve bu karara istinaden düzenlenen imza sirkülerine göre belirlenir. Temsil yetkisinin verildiği kişiler arasında mutlaka en az bir yönetim kurulu üyesi bulunmalıdır. Bu üye, Türk vatandaşı olmalı ve Türkiye’de ikamet etmelidir (TTK.m. 359/1). (KALDIRILDI) 105 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Anonim Şirketin Temsili İşletme konusu dışında işlem yapma yasağı kaldırılmış ise de, anonim ortaklıklarda temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğer ki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu ışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir(TTK.m. 371/2). 106 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu YK üyelerinin Hak ve Borçları Yönetim kurulu üyelerinin özen ve bağlılık yükümlülükleri, TTK.m. 369/1 hükmünde şu şekilde tanımlanmaktadır : “Yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar”. 107 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu YK üyelerinin Hak ve Borçları Yönetim kurulu üyeleri, şirket dışı menfaatlerini ilgilendiren kararların tartışıldığı yönetim kurulu toplantılarına katılmaktan yasaklıdır (TTK.m. 393). Yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapmaları (TTK.m. 395/1) ve şirketle rekabet etmeleri (TTK.m. 396) yasaktır ve ancak şirket anasözleşmesinde buna izin verilmesi veya genel kurulun bu yönde karar alması halinde mümkündür. TTK, yöneticiler açısından bir yasağa daha yer vermekte; yönetim kurulu üyesinin, onun 393 üncü maddede sayılan yakınlarının, kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketlerinin ve en az yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketlerinin, şirketten ödünç almasını, şirketin bu kişiler lehine teminat yükümlülükleri altına girmesini yasaklamaktadır (TTK.m. 395/2). 108 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu Ödünç alma yasağı, TTK.m. 358 ile pay sahiplerine de getirilmiştir. Yasağın ihlali halinde, TTK.m. 562 uyarınca (ASG. 300 GÜN) adli para cezası uygulanacak, bağımsız denetimden olumlu rapor alınması tehlikeye girecektir. Diğer yandan, yönetim kurulu üyesi ve ilgili kişiler (TTK.m. 395) açısından, yasağın ihlali, şirket alacaklılarının alacakları oranında bu kişileri doğrudan takip etmesine yol açar. 109 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu YK’nın borca batıklık halinde görevleri TTK.m. 376, mali durumun bozulması ve borca batıklık hallerini, mevcut TTK. hükmüne paralel olarak düzenlemektedir. Buna göre, sermayenin yarısının ve 2/3 ‘ünün karşılıksız kalması, genel kurulun toplantıya çağrılmasını ve duruma göre önlem alınmasını zorunlu kılmaktadır. Şirketin borca batık hale gelmesi olasılığında ise, yönetim kurulu üyelerinin şirketin doğrudan doğruya iflasını isteme yükümlülüğü devam etmektedir (TTK.m. 376/3). TTK.m. 376 hükmünün mevcut TTK’dan farkı, mali durumun bozulmasında ve borca batıklıkta sermaye yerine sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının esas alınmasıdır. 110 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu/ Sorumluluk TTK’da, mevcut TTK .m. 336 vd. hükümlerindeki temel anlayış korunmakla birlikte, oldukça çarpıcı bir yeniliğe yer verilmiştir. TTK.m. 553/3 uyarınca hiç kimse kontrolü dışında meydana gelen zararlardan sorumlu tutulamayacağı için, hakime, meydana gelen zararda kimin kusurlu olduğunu saptama görevi yüklenmiştir. Böylelikle yönetim kurulu olduğu gibi istisnasız ve mutlak olarak zincirleme sorumluluk altında olmayacak; yetki devirleri (TTK.m. 367) ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak hakim, gerçek sorumluları ve bunların kusur oranlarını tayin edecektir (TTK.m. 557). 111 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu/ Sorumluluk Bunun dışında, yöneticilerin kusursuzluklarını kanıtlama yükümlülüğü (TTK.m. 553/1) hususunda bir değişiklik yoktur. İbra ise, hükümleri itibariyle düzenlenmiş (TTK.m. 558/2, 559); ibra kararının genel kurul kararıyla kaldırılamayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunda, hukuka aykırılık, kusur, zarar ve nedensellik bağı unsurları söz konusudur. Kanun, yukarıda açıklanan kusur sorumluluğunun yanında, kusursuz sorumluluk doğuran belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması (TTK.m. 549); sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi (TTK.m. 550), değer biçilmesinde yolsuzluk (TTK.m. 551) ve halktan para toplamak (TTK.m. 552) hususlarını saymıştır. 112 Anonim Şirketler Yönetim Kurulu/ Sorumluluk Sorumluluk davasının, zararın ve sorumlunun öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, herhalde zararın doğmasından itibaren 5 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı açıkça düzenlenmiştir (TTK.m. 560). Alacaklılar ancak doğrudan uğradıkları zararları dava edebilirler. Şirketin uğradığı zararı, şirket veya ortaklar dava edebilir. Alacaklılar dolaylı sorumluluk davasını ancak iflas halinde açabilir (TTK.m. 555-556). 113 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397- 406) 1. Finansal Tabloların Denetimi 2. İşlem Denetimi: Şirketin kuruluşu (m. 351) Sermaye artırımı ( m. 458) Sermaye azaltılması (m. 473) Birleşme (m. 148) Bölünme (m. 170 atfı dolayısıyla m. 148) Tür Değiştirme (m. 187) Menkul Kıymet İhracı (m. 505) (KALDIRILDI) 3. Özel Denetim (m. 438-444; m. 406) 114 114 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) TTK ’nın Denetime İlişkin Hükümleri ile Öngörülen Amaç: Kurumsal yönetim ve dürüst resim ilkeleri bağlamında tam bir denetimin sonuçlarının, açık, anlaşılabilir ve kamuya aydınlatma ilkeleri uyarınca düzenlenmiş bir raporla pay sahipleri başta olmak üzere ilgililere sunulması amaçlanmaktadır 115 115 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe Ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat Ve Görevleri Hakkında 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (660 Sayılı KHK), uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak, bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli güveni ve kaliteyi sağlamak, denetim standartlarını belirlemek, bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve bunların faaliyetlerini denetlemek ve bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkilerini Haiz Kamu Gözetimi Kurumu’nun kurulmasına ve yetkilerine ilişkin esasları düzenlemektedir. 116 116 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ Kamu Gözetimi Kurumu’nun karar organı olan Kamu Gözetimi Kurulu, şu yetkilere sahiptir (660 sayılı KHK.m. 9): a) Tabi oldukları kanunlar gereği defter tutmakla yükümlü olanlara ait finansal tabloların; ihtiyaca uygunluğunu, şeffaflığını, güvenilirliğini, anlaşılabilirliğini, karşılaştırılabilirliğini ve tutarlılığını sağlamak amacıyla, uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak. b) Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulamasına yönelik ikincil düzenlemeleri yapmak ve gerekli kararları almak, bu konuda kendi alanları itibarıyla düzenleme yetkisi bulunan kurum ve kuruluşların yapacakları düzenlemeler hakkında onay vermek. c) Finansal tabloların; işletmelerin finansal durumunu, performansını ve nakit akışlarını Türkiye Muhasebe Standartları doğrultusunda gerçeğe uygun olarak sunumunu, kullanıcıların ihtiyaçlarına uygunluğunu, güvenilirliğini, şeffaflığını, karşılaştırılabilirliğini ve anlaşılabilirliğini sağlamak amacıyla, kamu yararını da gözetmek suretiyle, bilgi sistemleri denetimi dahil, uluslararası standartlarla uyumlu ulusal denetim standartlarını oluşturmak ve yayımlamak. 117 117 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ Kamu Gözetimi Kurumu’nun karar organı olan Kamu Gözetimi Kurulu, şu yetkilere sahiptir (660 sayılı KHK.m. 9) ç) Bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarının kuruluş şartlarını ve çalışma esaslarını belirlemek, bu şartları taşıyan kuruluşları ve bağımsız denetim yapacak meslek mensuplarını yetkilendirerek listeler halinde ilan etmek ve bunları oluşturacağı resmi sicile kaydederek Kurumun internet sitesinde kamuoyunun erişimine sürekli olarak açık tutmak. d) Bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyetleri ile denetim çalışmalarının, Kurumca yayımlanan standart ve düzenlemelere uyumunu gözetlemek ve denetlemek. e) İnceleme ve denetimler sonucunda aykırılıkları saptanan bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyet izinlerini askıya almak veya iptal etmek. 118 118 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ Kamu Gözetimi Kurumu’nun karar organı olan Kamu Gözetimi Kurulu, şu yetkilere sahiptir (660 sayılı KHK.m. 9) f) Bağımsız denetim yapacak meslek mensuplarına yönelik sınav, yetkilendirme ve tescil yapmak, disiplin ve soruşturma işlemlerini yürütmek, sürekli eğitim standartları ile mesleki etik kurallarını belirlemek, bunlara yönelik olarak kalite güvence sistemini oluşturmak ve bu alanlardaki eksikliklerin düzeltilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak. g) Yabancı ülkelerin Kurulun görev alanıyla ilgili konularda yetkili birimleriyle işbirliği yapmak, mütekabiliyet esasına göre Türkiye’de bağımsız denetim yapmasına yetki verilen yabancı ülke denetim kuruluşları ve denetçilerini listeler halinde ilan etmek ve bunları oluşturacağı resmi sicile kaydederek Kurumun internet sitesinde kamuoyunun erişimine sürekli olarak açık tutmak. ğ) Denetimin bağımsızlığının ve tarafsızlığının sağlanmasına, denetime olan güven ile denetimin kalitesinin artırılmasına yönelik düzenlemeler yapmak ve gerekli tedbirleri almak. h) Düzenlemek ve denetlemekle görevli olduğu alanla ilgili ikincil düzenlemeleri yapmak ve bu konularda gerekli kararları almak. 119 119 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Genel Olarak 660 sayılı KHK.m. 31, KHK’da hüküm bulunmayan hallerde TTK’nın bağımsız denetime ilişkin hükümlerinin uygulanacağını öngörmektedir. Anonim şirketin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından, uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenir. 120 120 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetçinin denetiminden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir. Şirketin ve topluluğun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporunun sunulmasından sonra değiştirilmişse ve değişiklik denetleme raporlarını etkileyebilecek nitelikteyse, finansal tablolar ile, birinci fıkra çerçevesinde yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu yeniden denetlenir. Yeniden denetleme ve bunun sonucu, raporda özel olarak açıklanır. Denetçi görüşünde de, yeniden denetlemeyi yansıtan uygun eklere yer verilir. 121 121 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetlemenin Konusu ve Kapsamı Şirketin ve Topluluğun finansal tabloları Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporları Envanterler Riskin erken teşhisi ve yönetimi komitesi raporları (m. 378) Şirketin ve topluluğun finansal tablolarının ve YK raporlarının denetimi TMS uygunluğu ile kanuna ve esas sözleşmeye uygunluğu da kapsar. 122 122 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetleme TDS’na uygun olarak özenle yapılır. Denetleme, şirketin veya topluluğun, durumunun dürüst resim ilkesine uygun olarak yansıtılıp yansıtılmadığını; yansıtılmamışsa bunun sebeplerini; aykırılık ve yanlışlıkları açıkça ortaya koyacak şekilde yapılır ve gerçeği dürüstçe yansıtır. Denetçi, yönetim kurulu tarafından, riskleri erken belirlemeye uygun bir sistemin kurulup kurulmadığını, kurulmuşsa bu sistemin yapısını ve uygulamalarını açıkça açıklayan bir rapor düzenleyerek denetim raporuyla birlikte yönetim kuruluna sunar. 123 123 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Kimler Denetçi Olabilir?(m.400) Denetçi, bağımsız denetim yapmak üzere, 01.06.1989 tarihli ve 3568 sayılı SMMM ve YMM’lik Kanununa göre ruhsat almış YMM veya SMMM unvanını taşıyan ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen kişiler ve/veya ortakları bu kişilerden oluşan sermaye şirlketi olabilir. Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluşlar (660 Sayılı KHK.m. 2), sadece bağımsız denetim kuruluşu tarafından denetlenebilir. (660 S. KHK Md. 23) 124 124 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetçi olamayacak kişiler kimlerdir? Aşağıdaki hallerden birinin var olması halinde; Yeminli mâlî müşavir, serbest muhasebeci malî müşavir, bağımsız denetleme kuruluşu ve bunun ortaklarından biri ve bunların ortaklarının yanında çalışan veya bu cümlede anılan kişilerin mesleği birlikte yaptıkları kişi veya kişiler denetlenecek şirkette denetçi olamazlar. Bu sayılan kişilerden biri; A. Denetlenecek şirkette pay sahibi ise, B. Denetlenecek şirketin yöneticisi veya çalışanıysa veya denetçi olarak atanmasından önceki üç yıl içinde bu sıfatı taşımışsa, 125 125 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) C. Denetlenecek şirketle bağlantısı bulunan bir tüzel kişinin, bir ticaret şirketinin veya bir ticarî işletmenin kanunî temsilcisi veya temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, yöneticisi veya sahibiyse ya da bunlarda yüzde yirmiden fazla paya sahipse yahut denetlenecek şirketin yönetim kurulu üyesinin veya bir yöneticisinin alt veya üst soyundan biri, eşi veya üçüncü derece dahil, üçüncü dereceye kadar kan veya kayın hısmıysa, D. Denetlenecek şirketle bağlantı hâlinde bulunan veya böyle bir şirkette yüzde yirmiden fazla paya sahip olan bir işletmede çalışıyorsa veya denetçisi olacağı şirkette yüzde yirmiden fazla paya sahip bir gerçek kişinin yanında herhangi bir şekilde hizmet veriyorsa, 126 105 126 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) E. Denetlenecek şirketin defterlerinin tutulmasında veya finansal tablolarının düzenlenmesinde denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunmuşsa, F. Denetlenecek şirketin defterlerinin tutulmasında veya finansal tablolarının çıkarılmasında denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunduğu için (5). bende göre denetçi olamayacak gerçek veya tüzel kişinin veya onun ortaklarından birinin kanunî temsilcisi, temsilcisi, çalışanı, yönetim kurulu üyesi, ortağı, sahibi ya da gerçek kişi olarak bizzat kendisi ise, 127 127 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) 7. 8. G. (A) ila (F) bentlerinde yer alan şartları taşıdığı için denetçi olamayan bir denetçinin nezdinde çalışıyorsa, H. Son beş yıl içinde denetçiliğe ilişkin meslekî faaliyetinden kaynaklanan gelirinin tamamının yüzde otuzundan fazlasını denetlenecek şirkete veya ona yüzde yirmiden fazla pay ile iştirak etmiş bulunan şirketlere verilen denetleme ve danışmanlık faaliyetinden elde etmişse ve bunu cari yılda da elde etmesi bekleniyorsa, -Ancak Türkiye Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliği, katlanılması güç bir durum ortaya çıkacaksa (H) bendindeki yasağın kaldırılması için belli bir süreyle sınırlı olarak onay 128 verebilir. (KALDIRILDI) 128 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Rotasyon: Bir bağımsız denetleme kuruluşunun, bir şirketin denetlenmesi için görevlendirdiği denetçi, on yıl içerisinde toplam yedi yıl o şirket için denetleme raporu vermişse, o denetçi üç yıl geçmedikçe yeniden seçilemez. KGMDK, bu süreleri kısaltmaya yetkilidir. Denetçi, denetleme yaptığı şirkete, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya hizmet veremez, bunu bir yavru şirketi aracılığıyla yapamaz. 129 129 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetçinin seçimi (m.399): Denetçi, şirket genel kurulunca; topluluk denetçisi, ana şirketin genel kurulunca seçilir. Denetçinin, her faaliyet dönemi için ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirir ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilân eder. Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememişse, denetçi yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından atanır. Aynı hüküm, seçilen denetçinin görevi reddetmesi veya feshetmesi, görevlendirme kararının iptali veya butlanı veya denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi veya görevini yapmaktan engellenmesi hallerinde de uygulanır. 130 130 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetçinin Görevden Alınması ve Yeni Denetçi Seçilmesi Davası: Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, a) Yönetim kurulunun, b) Sermayenin yüzde onunu, halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini oluşturan pay sahiplerinin, istemi üzerine, ilgilileri ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı hâlinde, başka bir denetçi atayabilir. Bu dava, denetçinin seçiminin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilânından itibaren üç hafta içinde açılır. 131 131 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetçinin görevden alınması: Denetçiden denetleme görevi, sadece yukarıda öngörüldüğü şekilde dava açılması ve başka bir denetçi atanmışsa geri alınabilir. Denetçinin sözleşmeyi feshetmesi: Denetçi, denetleme sözleşmesini sadece haklı bir sebebin varlığında veya görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Görüş yazısına ilişkin fikir ayrılıkları, görüş yazısına ilişkin sınırlama veya kaçınma, haklı sebep sayılamaz. Denetçinin sözleşmeyi feshinin yazılı ve gerekçeli olması gerekir . Denetçi fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları genel kurula sunmakla yükümlü olup, bu sonuçlar bir rapor halinde genel kurula verilir. Denetçi fesih ihbarında bulunduğu takdirde yönetim kurulu hemen bir denetçi seçer ve fesih ihbarını genel kurulun bilgisine, seçtiği denetçiyi de aynı genel kurulun bilgisine sunar. 132 132 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetim raporu (m. 402): Denetçi, yapılan denetimin türü, kapsamı, niteliği ve sonuçları hakkında, gereken açıklıkta, anlaşılır, basit bir dille yazılmış ve geçmiş yılla karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, finansal tabloları konu alan bir rapor düzenler. Denetçi, değerlendirme yaparken şirketin, denetliyorsa ana şirketin ve topluluğun, finansal tablolarını esas alır. Şirketin ve topluluğun varlığını sürdürebilmesinin şartları ile gelişmesi hakkında yönetim kurulunun yaptığı irdelemeleri Türkiye Denetim Standartlarında öngörülmüş bulunan ilgili çalışma ve raporlama standartlarının gösterdiği çerçevede değerlendirir. 133 133 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Görüş Yazıları (m.403): Denetçi, denetimin sonucunu, görüş yazısıyla belirtir. Bu yazı, geçici 3. madde belirtilen kurumun belirlediği esaslar çerçevesinde , denetimin konusu, türü, niteliği ve kapsamı yanında, denetçinin, denetimin sonucuna ilişkin değerlendirmesini de içerir. Görüş 4 şekilde olabilir: 1. Olumlu görüş, 2. Sınırlandırılmış olumlu görüş Finansal tabloların yetkili kurullarca düzeltilebileceği durumlarda ve finansal tablolarda açıklanmış bulunan sonuçta etkisi kapsamlı ve büyük olmayan aykırılıkların varlığında verilir. Sınırlamanın konusu, kapsamı ve düzeltmenin nasıl yapılabileceği yazıda açıkça gösterilmelidir. 134 134 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) 3. Olumsuz görüş 4. Görüş vermekten kaçınma Denetçi, denetlemenin bu Bölüm hükümlerine uygun olarak yapılmasına ve sonuçlara varılmasına imkân vermeyen ölçüde belirsizliklerin bulunması veya şirket tarafından denetlemede önemli kısıtlamaların yapılmış olması durumunda, buna ilişkin delillerini göstermek zorunda olmaksızın, ancak gerekçelerini açıklayarak görüş vermekten kaçınabilir. Kaçınma olumsuz görüşün sonuçlarını doğurur. Geçici 3 üncü maddede öngörülen kurum, kaçınmanın sebep ve usulü ile buna dair gerekçenin esaslarını bir tebliğ ile düzenler. 135 135 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Olumsuz görüş yazılan veya görüş verilmesinden kaçınılan durumlarda, genel kurul, (a) söz konusu finansal tabloları esas alarak, açıklanan kâr veya zarar ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgili bulunan herhangi bir karar alamaz. (b) Bu hâllerde yönetim kurulu, görüş tarihinden itibaren dört iş günü içinde, genel kurulu toplantıya çağırır ve toplantı tarihinde geçerlilik kazanacak şekilde istifa eder. (KALDIRILDI.) Genel kurul yeni bir yönetim kurulu (AYNI YÖNETİM KURULU YENİDEN SEÇİLEBİLİR.) seçer. Bu kurul altı ay içinde, kanuna, esas sözleşmeye ve standartlara uygun finansal tablolar hazırlatır ve denetleme raporu ile birlikte genel kurula sunar. Sınırlı olumlu görüş verilen hallerde genel kurul, gerekli önlemleri ve düzeltmeleri de karara bağlar. Topluluk şirketleri açısından ise herhangi bir pay sahibinin talebi üzerine mahkeme tarafından, hakim şirkete ve bağlı şirketlerin incelenmesi için özel denetçi atanabilir. 136 136 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetçinin sır saklamadan doğan sorumluluğu(m.404): Denetçi ve özel denetçi, bunların yardımcıları ve bağımsız denetleme kuruluşunun denetleme yapmasına yardımcı olan temsilcileri, denetimi dürüst ve tarafsız bir şekilde yapmak ve sır saklamakla yükümlüdürler. Faaliyetleri sırasında öğrendikleri, denetleme ile ilgili olan iş ve işletme sırlarını izinsiz olarak kullanamazlar. Kasten veya ihmal ile (kusurlu bir şekilde) yükümlerini ihlal edenler şirkete ve zarar verdikleri takdirde bağlı şirketlere karşı sorumludurlar. Zarar veren kişi birden fazla ise sorumluluk müteselsildir. Bu yükümün yerine getirilmesinde ihmâli bulunan kişiler hakkında, verdikleri zarar sebebiyle, her bir denetim için yüzbin Türk Lirasına, pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde ise üç yüz bin Türk Lirasına kadar tazminata hükmedilebilir (SINIRLANDIRILMIŞ TAZMİNAT). Sır saklama yükümü bağımsız denetleme kurumunun YK üyelerini ve çalışanlarını da kapsar. 137 137 ANONİM ŞİRKETLERİN DENETİMİ (m.397-406) Denetçinin sorumluğu (m.554) Şirketin ve şirketler topluluğunun yıl sonu ve konsolide finansal tablolarını, raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi; ve özel denetçiler; kanunî görevlerinin yerine getirilmesinde kusurlu hareket ettikleri takdirde, hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumludur. 138 138 Anonim Şirket Genel Kurul Genel Kurulun Toplanması Genel kurulun toplantıya daveti konusunda, mevcut davet araçlarına, şirketin internet sitesinde yapılacak duyuru da eklenmiştir. Genel kurul toplantısı öncesinde pay sahiplerinin inceleme hakları, genel kurul toplantısına komiserin katılımı, gündeme bağlılık ilkesi ve çağrısız toplantıya ilişkin kurallar ilke olarak mevcut TTK’ya paralel olarak düzenlenmektedir. Hazır bulunanlar listesi, pay sahiplerinin temsili, yetersayılar ve paysahipliği haklarının içeriği , yenilenen konuları oluşturmaktadır. Ayrıca Kanun, elektronik ortamda genel kurul toplanmasına olanak tanımaktadır(TTK.m. 1525). 139 Anonim Şirket Genel Kurul Organların Katılımı Murahhas üyelerle en az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurul toplantısında hazır bulunmaları şarttır. Diğer yönetim kurulu üyeleri genel kurul toplantısına katılabilirler. Denetçi genel kurulda hazır bulunur. Üyeler ve denetçiler görüş bildirebilirler. Paysahipleri, yöneticilerden şirketin yönetimi, denetçilerden ise denetim sırasında gözlemledikleri hususlar (denetimin sonuçları) konusunda bilgi alabilecektir. 140 Anonim Şirket Genel Kurul Genel Kurulun Münhasır Yetkileri Mevcut sistemde olduğu gibi TTK’da da yönetim kurulu üyelerinin seçimi, ibra edilmesi ve azli, finansal tabloların onanması, şirketin feshine karar verilmesi gibi hususlar yine genel kurulun münhasır yetkilerindendir. TTK, bu münhasır yetkilerine önemli miktarda şirket varlığının toptan satışını eklemiştir. Bu konuda yönetim kurulu tek başına hareket edemeyecek, genel kurulun onayını almak zorunda kalacaktır (TTK.m. 408). 141 Anonim Şirket Genel Kurul Yetersayılar Yeni sistemde olağan yetersayılarda bir değişiklik öngörülmemekte, bazı özellikli konulara (rüçhan hakkının kısıtlanması) ve esas sözleşme değişikliklerine ilişkin kararlardaki yetersayılar ise değiştirilmektedir (TTK.m. 421, 461/2). Buna göre işletme konusunun değiştirilmesi sonradan pay devrinin sınırlandırılması ve sonradan imtiyaz yaratılmasında % 75 oranında karar yetersayısı aranacak (TTK.m. 421); borsa şirketlerinin sermayenin artırılması ve kayıtlı sermaye tavanının yükseltilmesine ilişkin esas sözleşme değişiklikleri ile birleşmeye, bölünmeye ve tür değiştirmeye ilişkin kararlar, olağan yetersayılarla alınacaktır. Diğer yandan, paysahiplerinin rüçhan haklarının kısıtlanması, ancak haklı sebeplerin varlığı halinde ve sermayenin % 60’ının olumlu oyuyla mümkün olacaktır (TTK.m. 461/2). 142 Anonim Şirket Genel Kurul Elektronik Genel Kurul TTK, genel kurulun elektronik ortamda toplanmasına zemin oluşturacak bir düzenlemeye yer vermiştir (TTK.m. 1525). Bu husustaki ayrıntıları, Bakanlık düzenleyecektir. 143 Anonim Şirket Genel Kurul/Paysahipliği Hakları Genel Kurula Katılma Hakkı Diğer paysahipliği haklarının kullanılmasına zemin oluşturan temel haktır. TTK, toplantıya davet mekanizmalarında bilgi toplumunu devreye sokarak ve temsil mekanizmalarını zenginleştirerek bu hakka işlerlik kazandırmaktadır. Oy Hakkı TTK, oy hakkı konusunda kapsamlı yenilikler getirmektedir. İlk olarak oy hakkının payların itibari değeriyle orantılı olarak kullanılacağı açıkça belirtilmiştir (TTK.m. 434/1). İkinci olarak mevcut sistemde geçerli olan “her paya en az bir oy” kuralı terk edilmiştir. Şirketler, isteğe bağlı olarak bu sistemi muhafaza edebilecekleri gibi, pay sahibi başına en az bir oy sistemini de uygulamaya koyabileceklerdir. Üçüncü olarak, oy hakkının, sermaye taahhüdünde bulunulmasıyla değil, kanunen veya esas sözleşmeyle belirlenmiş en az tutarın ödenmesiyle doğacağı kuralı getirilmiştir (TTK.m. 435). 144 Anonim Şirket Genel Kurul İnceleme ve Bilgi Alma Hakkı TTK’nın getirdiği en önemli yeniliklerden biri, pay sahibinin inceleme ve bilgi alma haklarına işlerlik kazandırılmasıdır (TTK.m. 437). Her pay sahibi, genel kuruldan önce finansal tabloları, konsolide finansal tabloları, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, denetleme raporlarını ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisini inceleme hakkına sahiptir. Pay sahibi bilgi alma hakkını ise genel kurulda kullanacaktır. Bu hakkın sınırlarını şirketin ticari sırları ve ortaklık menfaati oluşturur. Bu sınırlar dahilinde pay sahibinin bilgi alma hakkının engellenmesi halinde, mahkeme etkin bir biçimde devreye girecek ve bilgi akışını sağlayacaktır. 145 Anonim Şirket Genel Kurul Rüçhan Hakkı Uygulamada kolaylıkla bertaraf edilmekte olan rüçhan hakkı, yeni sistemde oldukça güçlendirilmiştir. Rüçhan hakkı, ancak haklı sebeplerin varlığında ve esas sermayenin en az % 60’ının oyuyla kısıtlanabilecektir. Halka arz, işletmenin devralınması, işçilerin şirkete katılımı, haklı sebebe örnek olarak kanunda sayılmıştır (TTK.m. 461). Genel Kurul Kararının Geçersizliğine İlişkin Davalar Genel kurul kararlarının geçersizliği, yokluk, kesin hükümsüzlük ve iptal edilebilirlik şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kanun mevcut sistemdeki ilkeleri korumakta, kesin hükümsüz genel kurul kararlarını sayarak kesin hükümsüzlük halleri ile iptal edilebilirlik hallerini ayrıştırma yoluna gitmektedir (TTK.m. 447). 146 Anonim Şirket Genel Kurul Kâr Payı Avansı Alma Hakkı Finansal şeffaflaşmanın, ortakların ve yöneticilerin borçlanma yasağının, bağımsız denetimin ve dolaylı olarak haklı sebeple fesih davasının pay sahibinin daha çok kâr elde etmesine hizmet edeceği değerlendirilmektedir. Bunun ötesinde kanunun getirdiği yeniliklerden biri de, kâr payı avansıdır (TTK.m. 509/3). Azlık Haklarına Bakış TTK azlık haklarına özel bir önem izafe etmektedir. Finansal tabloların görüşmesini erteletme hakkı, TTK’da da yer bulmakta; ilk toplantıda ertelemeye yol açan hususlar ikinci toplantıda dürüst resim verme ilkesine uygun bir biçimde aydınlığa kavuşturulmazsa, ikinci kez erteleme gündeme gelmektedir (TTK.m. 420). Sermaye için faiz ödenemez (509/1) ve kar payı ancak dönem karından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir. (509/2) 147 Anonim Şirket Genel Kurul Genel kurulu toplantıya çağırma ve gündeme madde ekletme hakları, belirli sürelere ve noter yoluyla bildirime bağlanmıştır (TTK.m. 411). Azlık hakları açısından artık şirket denetçisinin (murakıbın) bulunmadığı dikkate alındığında mahkemenin etkin bir biçimde devreye girmesi kaçınılmazdır. Bu davalarda, azlığın TTK.m. 411 hükümlerinde öngörülen gereklerin yerine getirildiğini (süreler ve noterden bildirim) ve gerektirici sebepleri kanıtlaması gerekmektedir. 148 Anonim Şirket Genel Kurul Özel denetçi isteme hakkı, kanunda yeni bir bakış açısıyla düzenlenmiştir (TTK.m. 438-444). Özel denetçi atanmasını genel kurulda tek bir paya sahip olan pay sahibi dahi talep edebilecek; ancak genel kurulun bu talebi reddetmesi halinde azlığın mahkemeye başvurması gerekmektedir. Özel denetçi atanması isteminin genel kurul tarafından kabul edildiği durumlarda da, reddedildiği durumlarda da, özel denetçi mahkeme tarafından atanacaktır. Özel denetçinin bilgi alma hakkı, kanunla güvence altına alınmıştır(TTK.m. 441). Özel denetçi, özel denetimin sonuçlarına ilişkin yönetim kurulunun görüşünü de alarak raporunu hazırlar ve mahkemeye sunar. Mahkemeye özel denetimde etkin görevler yüklenmektedir. Yeni sistemin özel denetime yüklediği işlevler, sorumluluk mekanizmalarının sağlıklı bir biçimde işletilmesine hizmet edecektir. 149 Esas Sözleşme Değişiklikleri Temel Kural 15 0 TTK.m. 452 : Genel kurul, aksine esas sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde, kanunda öngörülen şartlara uyarak, esas sözleşmenin bütün hükümlerini değiştirebilir; müktesep ve vazgeçilmez haklar saklıdır. 150 Esas Sermaye Artırımı Temel kuralda işlevsel bir değişiklik : İç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamaz. Sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez. (456/1). Sermaye sistemine göre, artırımı yapacak organ farklılaşır. Esas sermaye artırımının sürüncemede bırakılmaması için önemli bir kural getirildi : Artırım, genel kurul veya yönetim kurulu kararı tarihinden itibaren üç ay içinde tescil edilemediği takdirde, genel kurul veya yönetim kurulu kararı ve alınmışsa izin geçersiz hâle gelir ve 345 inci maddenin ikinci fıkrası uygulanır. Bu olasılıkta, sicil müdürlüğünün yazısına binaen, banka, ödenmiş olan bedelleri iade eder. 15 1 151 Esas Sermaye Artırımı 15 2 Sermaye artırımının tüm türlerinde, bir yönetim kurulu beyanı hazırlanacak ve bu beyan internet sitesinde ilan edilecektir. 152 Esas Sermaye Artırımı İç Kaynaklardan Artırım Hangi Kaynaklar? Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar 15 3 153 Esas Sermaye Artırımı İç Kaynaklardan Artırım Sermayenin artırılan kısmını, iç kaynaklardan karşılayan tutarın şirket bünyesinde gerçekten varolduğu, onaylanmış yıllık bilanço ile doğrulanır. Bilanço tarihinin üzerinden altı aydan fazla zaman geçmiş olduğu takdirde, yeni bir bilanço çıkarılması şarttır. 15 4 154 Esas Sözleşme Değişiklikleri Şarta Bağlı Sermaye Artırımı Araç : Kimlere : yeni çıkarılan tahviller veya benzeri borçlanma araçları Alacaklılar/ çalışanlar Nasıl : esas sözleşmede değiştirme veya alım haklarını kullanmak yoluyla yeni payları edinmek hakkı sağlamak suretiyle Sermaye, değiştirme veya alım hakkı kullanıldığı ve sermaye borcu takas veya ödeme yoluyla yerine getirildiği anda ve ölçüde kendiliğinden artar. (Md. 463) 15 5 155 Esas Sözleşme Değişiklikleri Şarta Bağlı Sermaye Artırımı Şartlı olarak artırılan sermayenin toplam itibarî değeri sermayenin yarısını aşamaz. Yapılan ödeme, en az, nominal değere eşit olmalıdır. Esas sözleşmesel bir dayanak oluşturulması, zorunludur Şarta bağlı sermaye artırımına ilişkin esas sözleşme hükmünün tescilinden önce tanınmış bulunan değiştirme ve alım hakları batıldır. 15 6 156 ESAS SERMAYE AZALTIMI Esas sözleşme değişikliğini gerektirir. Şirketin özvarlığının, azaltıma elverişli olması gerekir. 15 7 Genel kurul toplantısına ilişkin çağrı ilanlarında, mektuplarda ve internet sitesi bildiriminde, sermaye azaltılmasına gidilmesinin sebepleri ile azaltmanın amacı ve azaltmanın ne şekilde yapılacağı ayrıntılı bir şekilde ve hesap verme ilkelerine uygun olarak açıklanır. Ayrıca yönetim kurulu bu hususları içeren bir raporu genel kurula sunar, genel kurulca onaylanmış rapor tescil ve ilan edilir. 157 ESAS SERMAYE AZALTIMI 15 8 Sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirkette varlığı belirlenmiş olmadıkça sermayenin azaltılmasına karar verilmez. Genel kurulun kararına 421 inci maddenin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi (% 75 nisap) uygulanır. Kararda sermayenin azaltılmasının ne tarzda yapılacağı gösterilir. 158 15 9 • Genel kurul esas sermayenin azaltılmasına karar verdiği takdirde, yönetim kurulu, bu kararı şirketin internet sitesine koyduktan başka, 35 inci maddede anılan gazetede ve aynı zamanda esas sözleşmede öngörüldüğü şekilde, yedişer gün arayla, üç defa ilan eder. • İlanda alacaklılara, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesindeki üçüncü ilandan itibaren iki ay içinde, alacaklarını bildirerek bunların ödenmesini veya teminat altına alınmasını isteyebileceklerini belirtir. Şirketçe bilinen alacaklılara ayrıca çağrı mektupları gönderilir. • Sermaye, zararlar sonucunda bilançoda oluşan bir açığı kapatmak amacıyla ve bu açıklar oranında azaltılacak olursa, yönetim kurulunca alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçilebilir (bkz. TTK.m. 376) 159 Sermaye Azaltımı Kararının Yerine Getirilmesi • Alacaklılara gereken duyuru yapılmadıkça ve tanınan süre geçmedikçe sermaye azaltılamaz. • Aksi takdirde alacaklılar azaltım kararının tescilinin ilan edilmesinden itibaren 2 yıl içinde sermaye azaltımının iptali davası açılabilir. • Alacaklıların dava açmalarına yol açabilecek bir başka sebep, teminatın yetersizliğidir. • Ortaklara, itfa edilecek olan pay senetlerinin iade edilmesi yönünde duyuruda bulunulur. Buna rağmen iade edilmeyen pay senetleri, iptal edilir. • Esas sermaye azaltımı, TTK.m. 473 ve 474 hükümleri yerine getirilmedikçe tescil olunamaz. 16 0 160 Anonim Şirket Finansal Tablolar Finansal Tablolar, YK’nın Yıllık Faaliyet Raporu ve Yedek Akçeler Yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlar ve genel kurula sunar (TTK.m. 514). Finansal tablolar, dürüst resim verme ilkesine uygun bir biçimde hazırlanacaktır (TTK.m. 515). 161 Anonim Şirket Finansal Tablolar TTK, yıllık faaliyet raporu üzerinde önemle durmakta, yıllık faaliyet raporunun içerdiği finansal bilgilerin finansal tablolarla örtüşmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Yıllık faaliyet raporunun içeriğinde şu hususlar yer almalıdır (TTK.m. 516): 1. Şirketin, o yıla ait faaliyetlerinin akışı ile her yönüyle finansal durumunun, doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtılması 2. Finansal tablolara göre finansal durum değerlendirilir. şirketin gelişmesine ve karşılaşması muhtemel riskler, bu konulara ilişkin yönetim kurulunun değerlendirmesi 3. Faaliyet yılının sona ermesinden sonra şirkette meydana gelen ve özel önem taşıyan olaylar. 4. Şirketin araştırma ve geliştirme çalışmaları. 5. Yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilere ödenen ücret, prim, ikramiye gibi mali menfaatler, ödenekler, yolculuk, konaklama ve temsil giderleri, ayni ve nakdî imkânlar, sigortalar ve benzeri teminatlar. 162 Anonim Şirket Finansal Tablolar Şirketin kanuni yedek akçeleri, genel kanuni yedek akçe ve özel yedek akçe (şirketin kendi paylarını edinmesi nedeniyle ayırmakla yükümlü olduğu yedek akçe ve yeniden değerleme fonu) olarak ayrıma tabi tutulmuştur (TTK.m. 519-520). Bunun dışında, isteğe bağlı yedek akçeler ve çalışanlar lehine ayrılan fonlar da kanunda düzenlenmiştir (TTK.m. 522). Kâr ile yedek akçeler arasındaki ilişki, şu şekilde ortaya konulmuştur (TTK.m. 523): 1) Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. 163 Anonim Şirket Finansal Tablolar (2) Genel kurul; a) Aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse, b) Bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa, Kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir. (3) Esas sözleşmede hüküm bulunmasa bile, genel kurul, şirketin işçileri için yardım sandıkları ve diğer yardım örgütleri kurulması veya bunların sürdürülebilmesi amacıyla veya diğer yardım ve hayır amaçlarına hizmet etmek üzere, bilanço kârından yedek akçe ayırabilir. 164 Anonim Şirket Kârın ve Tasfiye Payının Tespiti, Hesaplanması ve Dağıtımı Her pay sahibi, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış net dönem kârına, payı oranında katılma hakkını haizdir. Şirketin sona ermesi hâlinde her pay sahibi, esas sözleşmede sona eren şirketin mal varlığının kullanılmasına ilişkin, başka bir hüküm bulunmadığı takdirde, tasfiye sonucunda kalan tutara payı oranında katılır (TTK.m. 507/1). İmtiyazlar saklıdır (TTK.m. 507/2). Esas sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kâr ve tasfiye payı pay sahibinin sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak hesap edilir (TTK.m. 508/1). Kâr payı ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir.Kâr payı avansı, Sermaye Piyasası Kanununa tabi olmayan şirketlerde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının bir tebliği ile düzenlenecektir (TTK.m. 509). 165 Anonim Şirket Kârın ve Tasfiye Payının Tespiti, Hesaplanması ve Dağıtımı Haksız yere ve kötüniyetle kâr payı veya hazırlık dönemi faizi alan pay sahipleri, bunları geri vermekle yükümlüdür. Yönetim kurulu üyelerinin kazanç payları hakkında da aynı hüküm uygulanır.Geri alma hakkı, paranın alındığı tarihten itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TTK.m. 512). Şirketin iflası hâlinde, yönetim kurulu üyeleri şirket alacaklılarına karşı, iflasın açılmasından önceki son üç yıl içinde kazanç payı veya başka bir ad altında hizmetlerine karşılık olarak aldıkları ve fakat uygun ücreti aşan ve bilanço uygun bir ücret miktarına göre tedbirli bir tarzda düzenlenmiş olsaydı ödenmemesi gereken paraları geri vermekle yükümlüdürler(TTK.m. 513). 166 Anonim Şirketler Sona Erme ve Tasfiye Sona erme ve Tasfiye Ortak sayısının azalması, sona erme sebebi olmaktan çıkmıştır. Anonim şirketin sona erme sebepleri, şunlardır : 1. TTK.m. 529’da Öngörülen Sebepler a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesi, b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesi, c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesi, d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararı, e) İflasına karar verilmesi, f) Kanunlarda öngörülen diğer hâller, 167 Anonim Şirketler Sona Erme ve Tasfiye Sona erme ve Tasfiye 2. Organsızlık (TTK.m. 530) Organsızlık hususunda mevcut TTK.m. 435 uyarınca geçerli olan hükümler, yeni kanunda da muhafaza edilmektedir. 3. Haklı Sebeple Fesih (TTK.m. 531) İlk kez Kanunda öngörülmektedir. Azlık açısından şirkette pay sahibi olarak kalmanın katlanılmaz hale geldiği durumlarda açılır. Hakim, haklı sebep mevcutsa, şirketi feshetmek yerine davacının yayının şirkete devri veya kârın dağıtımı gibi kararlar alarak taraflar arasındaki menfaat ihtilafını gidermeye yetkilidir. 168 Cezalar TTK’da cezai hükümler, haksız rekabet açısından TTK.m. 62-63 hükümlerinde, genel olarak da TTK.m. 562-563 hükümlerinde düzenlenmiştir. MADDE 562- (1) Bu Kanunun; a) 64 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki defter tutma yükümünü yerine getirmeyenler, b) 64 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belgelerin kopyasını sağlamayanlar, c) 64 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli onayları yaptırmayanlar, 169 Cezalar TTK’da cezai hükümler, haksız rekabet açısından TTK.m. 62-63 hükümlerinde, genel olarak da TTK.m. 562-563 hükümlerinde düzenlenmiştir. MADDE 562- (1) Bu Kanunun; d) 65 inci maddesine uygun olarak defterlerini tutmayanlar, e) 66 ncı maddesine aykırı hileli envanter çıkaranlar, f) 86 ncı maddesine göre belgeleri ibraz etmeyenler, (ikiyüz günden az olmamak üzere adli) 4000 TL İdari para cezasıyla cezalandırılırlar. 170 Cezalar TTK’da cezai hükümler, haksız rekabet açısından TTK.m. 62-63 hükümlerinde, genel olarak da TTK.m. 562-563 hükümlerinde düzenlenmiştir. MADDE 562(2) Bu Kanunun 88 inci maddesine aykırı hareket edenler (yüz günden üçyüz güne kadar adli) 4000 TL İdari para cezasıyla cezalandırılırlar. (3) Bu Kanunun 199 uncu maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarına aykırı hareket edenler (iki yıla kadar hapis ve) ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar. 171 Cezalar TTK’da cezai hükümler, haksız rekabet açısından TTK.m. 62-63 hükümlerinde, genel olarak da TTK.m. 562-563 hükümlerinde düzenlenmiştir. MADDE 562(4) Bu Kanun hükümlerine göre tutulmakla veya muhafaza edilmekle yükümlü olunan defter, kayıt ve belgeler ile bunlara ilişkin bilgileri, denetime tabi tutulan gerçek veya tüzel kişiye ait olup olmadığına bakılmaksızın, 210 uncu maddenin birinci fıkrasına göre denetime yetkili olanlarca istenmesine rağmen vermeyenler veya eksik verenler ya da bu denetim elemanlarının görevlerini yapmalarını engelleyenler, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, (üç aydan iki yıla kadar hapis) üçyüz günden az olmamak üzere adli cezası ile cezalandırılırlar. 172 Cezalar TTK’da cezai hükümler, haksız rekabet açısından TTK.m. 62-63 hükümlerinde, genel olarak da TTK.m. 562-563 hükümlerinde düzenlenmiştir. MADDE 562(5) Bu Kanunun; a) 349 uncu maddesine aykırı beyanda bulunan kurucular, b) 351 inci maddesine aykırı rapor veren kurum denetçisi, c) 358 inci maddesine aykırı olarak şirkete borçlananlar, d) 395 inci maddesine aykırı olarak şirkete borçlananlar, üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar. 173 Cezalar TTK’da cezai hükümler, haksız rekabet açısından TTK.m. 62-63 hükümlerinde, genel olarak da TTK.m. 562-563 hükümlerinde düzenlenmiştir. MADDE 562(6) (Bu Kanunun 524 üncü maddesindeki ilanı yaptırmayanlar ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar.) Ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kayıt içermemesi yahut bu kanuna uygun saklanmaması hallerinde, sorumlular üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır. (7) Bu Kanunun 527 nci maddesine aykırı hareket edenler, Türk Ceza Kanununun 239 uncu maddesi hükümlerine göre cezalandırılırlar. (8) (Bu Kanunun 549 uncu maddesine aykırı hareket edenler) 549. Maddede belirtilen belgeleri sahte olarak düzenleyenler ile ticari defterlere kasıtlı olarak gerçeğe aykırı kayıt yapanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar. (9) Bu Kanunun 550 nci maddesine aykırı hareket edenler üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar. 174 Cezalar TTK’da cezai hükümler, haksız rekabet açısından TTK.m. 62-63 hükümlerinde, genel olarak da TTK.m. 562-563 hükümlerinde düzenlenmiştir. MADDE 562(10) Bu Kanunun 551 inci maddesine aykırı hareket edenler (üç aydan iki yıla kadar hapis) doksan günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar. (11) Bu Kanunun 552 nci maddesine aykırı hareket edenler (altı aya) altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar. 175 Cezalar (12) Bu Kanunun 1524 üncü maddesinde öngörülen internet sitesini (bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde ) oluşturmayan (veya internet sitesi mevcut ise aynı süre içinde internet sitesinin bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine özgülemeyen anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, limited şirket müdürleri ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkette yönetici olan komandite ortaklar altı aya kadar hapis ve) şirketlerin yönetim organı üyeleri, yüz günden üçyüz güne kadar adli para cezasıyla ve aynı madde uyarınca internet sitesine konulması gereken içeriği usulüne uygun bir şekilde koymayan bu bentte sayılan failler (üç aya kadar hapis ve) yüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar. 176 Cezalar TTK’da cezai hükümler, haksız rekabet açısından TTK.m. 62-63 hükümlerinde, genel olarak da TTK.m. 562-563 hükümlerinde düzenlenmiştir. MADDE 562- (13) Bu kanun kapsamındaki idari para cezaları, aksine hüküm bulunmayan hallerde, mahallin en büyük mülki amiri tarafından verilir. (14) Bu kanunda tanımlanan kabahatlerden birinin idari yaptırım kararı verilinceye kadar birden çok işlenmesi halinde, ilgili gerçek ve tüzel kişiye bir idari para cezası verilir ve ilgili hükme göre verilecek ceza iki kat arttırılır. Ancak, bu kabahatin işlenmesi suretiyle bir menfaat temin edilmesi veya zarara sebebiyet verilmesi halinde verilecek idari para cezasının miktarı bu menfaat veya zararın üç katından az olamaz. 177 LİMİTED ORTAKLIKLAR 178 I. TANIM VE KURULUŞ: Tanım (m. 573): Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir. 179 LİMİTED ORTAKLIKLAR Şirket tek ortaklı olabilir. Ortak sayısının en fazla 50 olması şartı korunmuştur (m. 574). Şirket. sonradan da tek ortaklı limited şirkete dönüşebilir. Bu takdirde, bu olgunun şirket müdürlerine 7 gün içinde bildirilmesi, şirket müdürlerinin de bu bildirimden itibaren “şirketin tek kişilik ortaklığa dönüştüğü” olgusunu, tescil ve ilan ettirmeleri gerekir. Şirket tek ortağı kendisinin olacağı bir şirkete dönüşecek şekilde kendi payını iktisap edemez (m. 574/3). 180 LİMİTED ORTAKLIKLAR 2. Şirket sözleşmesi. Şirket sözleşmesinin (i) yazılı şekilde yapılması ve (ii) kurucuların imzalarının noterce onaylanması şarttır (m. 575). Şirket Sözleşmesinin içeriğinde zorunlu kayıtların (m. 576) bulunması gerekir. Bu kayıtlar şunlardır: Şirketin ticaret unvanı ve merkezinin bulunduğu yer. Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde, şirketin işletme konusu. Esas sermayenin itibarî tutarı, esas sermaye paylarının sayısı, itibarî değerleri, varsa imtiyazlar, esas sermaye paylarının grupları. Müdürlerin adları, soyadları, unvanları, vatandaşlıkları. Şirket tarafından yapılacak ilanların şekli. 181 LİMİTED ORTAKLIKLAR ORTAKLIK SÖZLEŞMESİNDE ÖNGÖRÜLMELERİ ŞARTIYLA BAĞLAYICI OLACAK DÜZENLEMELER Bunun yanısıra, öngörülmeleri şartıyla bağlayıcı olacak sözleşme hükümleri, m. 577’de aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılmasına ilişkin kanuni hükümlerden ayrılan düzenlemeler. Ortaklara veya şirkete, esas sermaye payları ile ilgili olarak önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları tanınması. Ek ödeme yükümlülüklerinin öngörülmesi, bunların şekli ve kapsamı. Yan edim yükümlülüklerinin öngörülmesi, bunların şekli ve kapsamı. 182 LİMİTED ORTAKLIKLAR Belirli veya belirlenebilir ortaklara veto hakkı veya bir genel kurul kararının oylanması sonucunda oyların eşit çıkması hâlinde bazı ortaklara üstün oy hakkı tanıyan hükümler. Kanunda ya da şirket sözleşmesinde öngörülmüş bulunan yükümlülüklerin hiç ya da zamanında yerine getirilmemeleri hâlinde uygulanabilecek sözleşme cezası hükümleri. Kanuni düzenlemeden ayrılan rekabet yasağına ilişkin hükümler. Genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin özel hak tanıyan hükümler. Genel kurulda karar almaya, oy hakkına ve oy hakkının hesaplanmasına ilişkin kanuni düzenlemeden ayrılan hükümler. Şirket yönetiminin üçüncü bir kişiye bırakılmasına ilişkin yetki hükümleri. Bilanço kârının kullanılması hakkında kanundan ayrılan hükümler. Çıkma hakkının tanınması ile bunun kullanılmasının şartları, bu hâllerde ödenecek olan ayrılma akçesinin türü ve tutarı. Ortağın şirketten çıkarılmasına ilişkin özel sebepleri gösteren hükümler. Kanunda belirtilenler dışında öngörülen sona erme sebeplerine dair hükümler. 183 LİMİTED ORTAKLIK- Ortaklık Sözleşmesinin İçeriği Şirket sözleşmesi, bu Kanunun limited şirketlere ilişkin hükümlerinden ancak kanunda buna açıkça cevaz verilmişse sapabilir. Diğer kanunların öngörülmesine izin verdiği tamamlayıcı nitelikteki şirket sözleşmesi hükümleri, o kanuna özgülenmiş olarak hüküm doğururlar (m. 578). 3. Esas Sermaye: Asgari sermaye en az 10.000 TL’dır (m. 580). Hizmet edimleri, kişisel emek, vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak konulamaz (m. 581). Ayni sermaye, ayınların ve işletmenin devralınması ve özel menfaatler hakkında A.Ş.’ye ilişkin hükümler uygulanır (m. 578). 184 LİMİTED ORTAKLIK Esas sermaye payı (m. 583). Şirket sözleşmesinde esas sermaye paylarının itibarî değerleri en az yirmibeş Türk Lirası olarak belirlenebilir. Şirketin durumunun iyileştirilmesi amacıyla bu değerin altına inilebilir. Esas sermaye paylarının itibarî değerleri farklı olabilir. Ancak, esas sermaye paylarının değerlerinin yirmibeş Türk Lirası veya bunun katları olması şarttır. Bir esas sermaye payının vereceği oyun, 618 inci madde uyarınca itibarî değere göre hesaplanması, esas sermaye payının bölünmesi değildir. Aynı hüküm bir hakkın veya yükümlülüğün itibarî değere göre belirlendiği durumlar için de geçerlidir. Bir ortak birden fazla esas sermaye payına sahip olabilir. Esas sermaye payları itibarî değerden veya bu değeri aşan bir bedelle çıkarılabilir. Esas sermaye payının bedeli şirket sözleşmesinde öngörüldüğü şekilde, nakit veya ayın olarak veya bir alacağın takası yoluyla yahut sermaye artırımında olduğu gibi, serbestçe kullanılabilecek özkaynakların esas sermayeye dönüştürülmesi yoluyla ödenir. Esas sermaye payı ispat aracı olan bir senede ya da nama yazılı senede bağlanabilir (m. 593/2) 185 LİMİTED ORTAKLIKLAR Şirketin Kuruluş Anı (m. 585). Şirket, kanuna uygun olarak düzenlenen şirket sözleşmesinde, kurucuların limited şirket kurma iradelerini açıklayıp, sermayenin tamamını şartsız taahhüt etmeleri ile kurulur. 186 LİMİTED ŞİRKETİN TESCİLİ Tescil talebinde sicile sunulacak belgeler m. 586’da düzenlenmiştir. Esas sözleşmenin tamamı tescil ve ilan olunur. Esas sözleşmenin hangi hükümlerinin 3. kişiler açısından sonuç doğuracağı m. 587’de sayılmıştır. Şirket tescil ile tüzel kişilik kazanır (m. 588). 187 II. ŞİRKET SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİKLERİ TTK, şirket sözleşmesin değiştirilmesi, sermayenin artırılması ve azaltılmasına ilişkin 6762 s. Kanun’un sistemini korumuştur. Sadece sermaye artırımında rüçhan hakkının haklı sebeplerin varlığı halinde sınırlanabileceği veya kaldırılabileceğini ve hangi durumların bu açıdan haklı sebep olarak kabul edileceğini düzenlemektedir (m.591). 188 Payın Geçişi ve Diğer İşlemler Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. 189 Payın Geçişi ve Diğer İşlemler 2. Miras, eşler arasındaki mal rejimleri ve icra yoluyla payın geçişi (m. 596): 6762 sayılı Kanun’a oranla daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. 3.Payın Gerçek Değerin Belirlenmesi (m. 597): Kanunda veya sözleşmede belirtilen hallerde taraflar esas sermaye payının gerçek değeri üzerinde uzlaşamazlarsa, gerçek değer mahkeme tarafından belirlenir 190 Payın geçişi ve Diğer İşlemler 4. Tescil: Pay geçişinin ticaret siciline tescili gerekir. 30 gün içinde bu tescil gerçekleşmez ise, ayrılan ortak sicile başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü iktisap edenin bildirilmesi için şirkete süre tanır. Sicil kaydına güvenen iyiniyetli kişinin bu güveni korunur (m. 598). 5. İntifa ve rehin hakkı (m. 600): Pay üzerinde intifa hakkı kurulmasına payın geçişine ilişkin hükümler uygulanır. Esas sözleşmede hüküm bulunmak kaydı ile pay üzerinde rehin hakkı kurulmasında genel kurulun onayı aranabilir. 191 IV. EK VE YAN EDİM YÜKÜMLERİ Ek Ödeme Yükümlülüğü : Sözleşme ile pay sahiplerine ek ödemede bulunma yükümü öngörülebilir. Bu yükümlülük ancak esas sermaye payını temel alan bir tutar olarak öngörülebilir ve esas sermaye payının itibari değerinin iki katını aşamaz. Bu yükümlülüğün ifası müdürler tarafından, şirketin finansal durumunun bozulması halinde istenebilir (m. 603) Şirket, ortağın şirketten ayrılmasının tescil edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde iflas etmiş ise bu eski ortaktan da ek ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi istenir. Ek ödeme yükümlülüğü, halef tarafından yerine getirilmemişse, ortağın sorumluluğu, yükümlülüğü gerçekleştiği tarihte ortağa karşı ileri sürülebileceği ölçüde devam eder (m. 604) Yerine getirilen ek ödeme yükümlülüğünün kısmen veya tamamen geri verilebilmesi için ek ödemeye ilişkin tutarın, serbestçe kullanılabilecek yedek akçeler ile fonlardan karşılanabilir olması şarttır (m. 605). 192 Yan Edim Yükümü Şirket Sözleşmesi ile şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için yan edim yükümleri öngörülebilir. Bunun kapsamı sözleşmede belirtilebileceği gibi genel kurulun düzenlemesine de bırakılabilir (m. 606). Bir esas sermaye payına bağlı yan edim yükümlülüklerinin konusu, kapsamı, koşulları ve diğer önemli noktalar şirket sözleşmesinde belirtilir. Ayrıntıyı gerektiren konular genel kurul düzenlemesine bırakılabilir. Şirket sözleşmesini değiştirip, ek ya da yan edim yükümlülükleri öngören veya mevcut yükümlülükleri artıran genel kurul kararları, ancak ilgili tüm ortakların onayıyla alınabilir. 193 V.KAR PAYI HAKKI (m.608) Şirket sözleşmesi ile aksi öngörülmedikçe, kâr payı, esas sermaye payının itibarî değerine oranla hesaplanır; ayrıca yerine getirilen ek ödeme yükümlülüklerinin tutarı da kâr payının hesaplanmasında itibarî değere eklenir. Şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece; a) Zararların karşılanması için gerekliyse, b) Şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse, karar verebilir. 194 Bağlılık ve Rekabet Etmeme Yükümlülüğü Ortakların bağlılık ve rekabet etmeme yükümü ile bilgi alma hakları ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir (m. 613-614). (1) Ortaklar, şirket sırlarını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülük şirket sözleşmesi veya genel kurul kararıyla kaldırılamaz. (2) Ortaklar, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamazlar. Özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemler yapamazlar. Şirket sözleşmesiyle, ortakların, şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak zorunda oldukları öngörülebilir. (3) Müdürler hakkında rekabet yasağı öngören 626 ncı madde hükümleri saklıdır. (4) Geri kalan ortakların tümü yazılı olarak onay verdikleri takdirde, ortaklar, bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı düşen faaliyetlerde bulunabilirler. Esas sözleşme birinci cümledeki onay yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebilir. 195 Genel Kurul Genel kurulun devredilemez yetkileri m. 616 ‘da sayılmıştır. Tek ortaklı limited şirketlerde, bu ortak genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek ortağın genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır. Genel kurulun toplantıya çağrılması ve toplantısız karar almasına ilişkin düzenlemeler m. 617’de düzenlenmiştir. 196 Genel Kurul Oy hakkının hesaplanması (m. 618) ve oy hakkından yoksunluk (m.619), 6762 s. Kanun’a oranla farklı ve ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Genel kurul toplantıda temsil edilen oyların çoğunluğu ile karar alır (m. 620) Önemli konularda bu yetersayı, «temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması « şeklinde düzenlenmiştir (m. 621). Hangi konulara ilişkin kararların bu yetersayı ile alınacağı maddede sayılmıştır. Genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline A.Ş hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 197 YÖNETİM VE TEMSİL Özden organ ilkesi kaldırılmıştır. Sözleşme ile yönetim ve temsil, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara bırakılabilir. En azından bir ortağın yönetim ve temsil hakkının bulunması zorunludur. Tüzel kişi de müdür atanabilir (m. 623). Birden fazla müdür olması halinde aralarından biri genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı atanır. Birden fazla müdür olması halinde çoğunlukla karar alınır ve eşitlik halinde başkanın oyu üstündür. Sözleşme ile değişik bir düzenleme getirilebilir (m. 624) Müdürlerin görev ve yetkileri m. 625’de sayılmıştır. Esas sözleşme le müdür veya müdürlerin belli kararları ve çeşitli sorunları genel kurulun onayına sunmaları zorunluluğu getirilebilir . Bu durum, müdürlerin sorumluluğunu kaldırmaz. 198 Yönetim ve Temsil Müdürlerin özen, bağlılık ve rekabet etmeme yükümü m. 626’da düzenlenmiştir. (Şirket müdürlerinden en az birinin yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması ve bu müdürün şirketi tek başına temsile yetkili olması gerekir. Aksine durum bir fesih nedenidir (m. 628).) (Kaldırıldı) Müdürlerin temsil yetkilerinin kapsamına, yetkinin sınırlandırılmasına, imzaya yetkili olanların belirlenmesine, imza şekli ile bunların tescil ve ilanına bu Kanunun anonim şirketlere ilişkin ilgili hükümleri kıyas yolu ile uygulanır (m. 629). 199 Yönetim ve Temsil Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir (m. 630). Esas sermayenin kaybı ya da borca batık olması hallerinde, iflasın bildirilmesi ve ertelenmesinde A.Ş hükümleri uygulanır (m. 633-634) 200 Denetim/ Sona Erme ve Ayrılma X. DENETİM Anonim şirketin denetçiye, denetime ve özel denetime ilişkin hükümleri limited şirkete de uygulanır (m. 635). XI.SONA ERME VE AYRILMA Şirketin sona erme halleri m. 636’da sayılmıştır. Sona erme, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten ileri gelmişse müdür, birden fazla müdürün bulunması hâlinde en az iki müdür, bunu ticaret siciline tescil ve ilan ettirir (m. 637) 201 Sona Erme ve Ayrılma Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir (m. 638) Ortaklardan biri şirket sözleşmesindeki hükme dayanarak çıkma istediği veya haklı sebeplerden dolayı çıkma davası açtığı takdirde diğer ortaklardan her birinin bu çıkmaya katılma hakkı vardır (m. 639). 202 Ortağın Şirketten Çıkarılması Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır (m. 640). Ortak şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına sahiptir (m. 641). Ayrılma akçesinin ne şekilde ödeneceği m. 642’de düzenlenmiştir. 203 Uygulanacak AŞ Hükümleri A.Ş’nin tasfiyesine ilişkin hükümler limited şirketin tasfiyesine de uygulanır (m. 643) Aşağıda madde numaraları bildirilen anonim şirketlere ilişkin hükümler limited şirketlere de uygulanır (m. 644). a) Belgelerin ve beyanların kanuna aykırılığına ilişkin 549 uncu; sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi hakkında 550 nci; değer biçilmesinde yolsuzluğa dair 551 inci; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 553 üncü; denetçilerin sorumluluğuna ilişkin 554 ilâ 561 inci maddeler. b) Feshe ilişkin 353 üncü, şirkete karşı borçlanma yasağına dair 358 inci maddeler. c) Yönetim kurulu kararlarının butlanı hakkındaki 391 inci ve müdürlerin bilgi alma haklarına kıyas yolu ile uygulanmak üzere 392 nci madde. d) Limited şirketlere de uygulanan 549 ilâ 551 inci maddelerine aykırı hareket edenler, 562 nci maddenin sekizinci ilâ onuncu fıkralarında öngörülen cezalarla cezalandırılırlar. 204 YENİ TTK EŞİĞİNDE ve 19. KULLANIM YILINDA TDMS UYGULAMA HATALARI BODRUM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 205 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bilindiği gibi, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu kabul edilerek yayımlanmış ve bir kısım hükümleri yürürlüğe girmiş durumdadır. Yasa, tümüyle 2012 ve 2013 yıllarında yürürlüğe girmiş olacaktır. Yeni TTK’nın bütünüyle yürürlüğe girmesi, en az ticaret erbabı kadar muhasebe meslek mensuplarının çalışma alan ve biçimini etkileyecektir. 206 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 207 Örneğin, bu güne kadar ticari defterlerin tutulmasında VUK hükümleri uygulanırken, bundan böyle bu defterler yeni TTK hükümleri uyarınca tutulacak, hem kayıt aşamasında, hem de finansal tablo düzenlemelerinde, firma ölçeğine göre “TMS – TFRS” veya “KOBİ TFRS” kuralları uygulanacaktır. Yine aynı yasa uyarınca, düzenlenen finansal tablolar (ve dolayısıyla uygulanan muhasebe sistemi) meslek mensuplarından oluşan bağımsız denetçiler tarafından, Türkiye Denetim Standartları kullanılarak denetlenecektir. SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu gün kullanılan “Tekdüzen Muhasebe Sistemi” yeni dönemdeki “TMS – TFRS” veya “KOBİ TFRS” uygulamaları sırasında da bır takım değişikliklerle daha titiz bir biçimde uygulanacaktır. Bir başka deyişle, bu gün kullanılan sistem, yarın kullanılacak sistemin temelini oluşturmaktadır. O halde, yeni sisteme daha kolay uyum sağlayabilmek için, bu gün kullanılan sistemdeki eksik ve/veya hatalı uygulamaları gözden geçirip düzeltmeye çalışmakta büyük yarar vardır. 208 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Anımsanacağı gibi, “1 No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği” ve bu tebliğin eki olan “Tek Düzen Hesap Planı” 1992 Aralık ayında yayımlanmış ve 1994 yılı başından itibaren zorunlu uygulaması başlamıştır. Buna göre, 2012 yılı sonuna yaklaştığımız şu günlerde 19. kullanım yılı bitmek üzeredir. Uygulama ile geçen 18 tam yıla rağmen, bu gün hala yaygın olarak hatalı kullanılan hesaplar mevcuttur. Bu hatalı kullanımlar nedeniyle önemli muhasebenin temel kavramları ve temel mali tablo ilkeleri -en hafif deyimle- göz ardı edilebilmektedir. 209 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu arada önemli bir noktanın altını çizmek gerekmektedir. MSUGT’nde 12 adet Temel Muhasebe Kavramı yer almaktadır ve bunlardan ilki “Sosyal Sorumluluk Kavramı” dır. Bu çalışmada, bu kavramın tek başına ihlaline ilişkin örnek olmayacaktır. Zira bu kavram tek başına ihlal edilmez. Ancak, bir diğer kavramın ihlali ile bu kavram da ihlal edilmiş olur. Bir başka deyişle, diğer 11 kavramdan her hangi birinin ihlali sonucunu doğuran bir işlem, sosyal sorumluluk kavramını da ihlal etmiş demektir. 210 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu çalışmanın konusu, hatalı uygulamalardan etkilenen kavram ve ilkeleri yeniden gözden geçirmek ve hangi hataların sonucunda hangi kavram ve ilkelerin nasıl etkilendiğini irdeliyerek, bu hataları düzeltme yolunu aramaktır. Yukarıda da değinildiği gibi, konu, yeni sisteme sağlıklı geçiş açısından son derece önemlidir. 211 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI OLUMSUZ ETKİLENEN KAVRAM ve İLKELER 1) DÖNEMSELLİK KAVRAMI 212 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI TANIM; Tekdüzen Muhasebe Sistemi (TDMS)’nde “Dönemsellik Kavramı” aşağıdaki biçimde açıklanmıştır; “Dönemsellik kavramı; işletmenin sürekliliği kavramı uyarınca sınırsız kabul edilen ömrünün, belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır. Gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi, hasılat, gelir ve karların aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılması bu kavramın gereğidir. Bu kavramın işletmeler açısından geçerliliğinin bulunmadığı veya ortadan kalktığı durumlarda ise, bu husus mali tablo dipnotlarında açıklanır.” 213 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI ETKİLERİ; Muhasebenin Temel Kavramlarından olan “Dönemsellik Kavramı”, doğallıkla “Temel Mali Tablo Düzenleme İlkeleri”ne de yansımıştır. Kavram, “Gelir Tablosu İlkeleri”nin amaç bölümünü ve ilkelerin neredeyse tümünü etkilemiş durumdadır. Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nden yapılan alıntılar, durumu açığa çıkartmaktadır; 214 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 1-A) Gelir Tablosu Açısından; “Gelir tablosu ilkelerinin amacı; satışların, gelirlerin, satışların maliyetinin, giderlerin, kar ve zararlara ait hesapların ve belli dönemlere ait işletme faaliyeti sonuçlarının sınıflandırılmış ve gerçeğe uygun olarak gösterilmesini sağlamaktır. Bütün satışlar, gelir ve karlar ile maliyet, gider ve zararlar brüt tutarları üzerinden gösterilirler ve hiçbir satış, gelir ve kar kalemi bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkartılamaz. 215 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu amaç doğrultusunda benimsenen gelir tablosu ilkeleri aşağıda belirtilmiştir: (Sadece Dönemsellik Kavramı ile doğrudan ilgili olanlar alınmıştır.) 216 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Gerçekleşmemiş satışlar, gelir ve karlar; gerçekleşmiş gibi veya gerçekleşenler gerçek tutarından fazla veya az gösterilmemelidir. Belli bir dönem veya dönemlerin, gerçeğe uygun faaliyet sonuçlarını göstermek için, dönem veya dönemlerin başında veya sonunda doğru hesap kesimi işlemleri yapılmalıdır. b) Belli bir dönemin satışları ve gelirleri, bunları elde etmek için yapılan satışların maliyeti ve giderleri ile karşılaştırılmalıdır. Belli bir dönem veya dönemlerin başında ve sonunda maliyet ve giderleri gerçeğe uygun olarak gösterebilmek için stoklarda, alacak ve borçlarda doğru hesap kesimi işlemleri yapılmalıdır. a) 217 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI e) Arızi ve olağanüstü niteliğe sahip kar ve zararlar meydana geldikleri dönemde tahakkuk ettirilmeli, fakat normal faaliyet sonuçlarından ayrı olarak gösterilmelidir. f) Bütün kar ve zararlardan, önceki dönemlerin mali tablolarında düzeltme yapılmasını gerektirecek büyüklük ve niteliktekiler dışında kalanlar, dönemin gelir tablosunda gösterilmelidir. g) Karşılıklar, işletmenin karını keyfi bir şekilde azaltmak veya bir döneme ait karı diğer döneme aktarmak amacıyla kullanılmamalıdır. 218 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI I) Bilanço tarihinde var olan ve sonucu belirsiz bir veya birkaç olayın gelecekte ortaya çıkıp çıkmamasına bağlı durumları ifade eden, şarta bağlı olaylardan kaynaklanan, makul bir şekilde gerçeğe yakın olarak tahmin edilebilen gider ve zararlar, tahakkuk ettirilerek gelir tablosuna yansıtılır. Şarta bağlı gelir ve karlar ise gerçekleşme ihtimali yüksek de olsa herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz; dipnotlarda açıklama yapılır.” 219 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 1-B) Bilanço Açısından; Kavram, “Bilanço İlkeleri”ni de önemli ölçüde etkilemiş durumdadır. (Sadece Dönemsellik Kavramı ile doğrudan ilgili olanlar alınmıştır.) 220 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI a-1) İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşebilecek varlıkları, bilançoda dönen varlıklar grubu içinde gösterilir. a-2) İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşemeyen, hizmetlerinden bir hesap döneminden daha uzun süre yararlanılan uzun vadeli varlıkları, bilançoda duran varlıklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço gününde bu grupta yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar dönen varlıklar grubunda ilgili hesaplara aktarılır. 221 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI a-4) Gelecek dönemlere ait olarak önceden ödenen giderler ile cari dönemde tahakkuk eden ancak, gelecek dönemlerde tahsil edilecek gelirler kayıt ve tespit edilmeli ve bilançoda ayrıca gösterilmelidir. a-5) Dönen ve duran varlıklar grubunda yer alan alacak senetlerini bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleri ile gösterebilmek için reeskont işlemleri yapılmalıdır. a-6) Bilançoda duran varlıklar grubunda yer alan maddi duran varlıklar ile maddi olmayan duran varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla her dönem ayrılan amortismanların birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmelidir. 222 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI b-1) İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelen borçları, bilançoda kısa vadeli yabancı kaynaklar grubu içerisinde gösterilir. b-2) İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelmemiş borçları, bilançoda uzun vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço gününde bu grupta yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar kısa vadeli yabancı kaynaklar grubundaki ilgili hesaplara aktarılır. 223 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI b-3) Tutarları kesinlikle saptanamayanları veya durumları tartışmalı olanları da içermek üzere, işletmenin bilinen ve tutarları uygun olarak tahmin edilebilen bütün yabancı kaynakları kayıt ve tespit edilmeli ve bilançoda gösterilmelidir. İşletmenin bilinen ancak tutarları uygun olarak tahmin edilemeyen durumları da bilançonun dipnotlarında açık olarak belirtilmelidir. 224 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI b-4) Gelecek dönemlere ait olarak önceden tahsil edilen hasılat ile cari dönemde tahakkuk eden ancak, gelecek dönemlerde ödenecek olan giderler kayıt ve tespit edilmeli ve bilançoda ayrıca gösterilmelidir. b-5) Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar grubunda yer alan borç senetlerini bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleri ile gösterebilmek için reeskont işlemleri yapılmalıdır.” 225 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Yukarıda belirtilen işlemlerin bir bölümü hiç yapılmamakta, bir bölümü ise kısmen yapılmaktadır. 226 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Dönemsellik Kavramı’na ters düşen işlem çeşitlerinden birkaç örnek 227 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Ödenmemiş SGK Primleri: Bilindiği gibi, 1993 yılında 506 sayılı SSK Yasasının 80. maddesine 3. fıkra olarak eklenen “Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılamaz.” hükmü, daha sonra aynı yazılım biçimiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının 88/8. maddesinde devam ettirilmiştir. Ülkemizde son on yıllarda değişim gösteren yasa düzenleme teknikleri, zaman zaman çeşitli tartışmalara yol açabilmektedir 228 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 229 Bu olayda da kuralın “..gider yazılamaz.” biçimindeki hatalı yazılımı, yanlış anlamalara sebep olmuş, uygulamada anılan tutarları gider hesaplarından çıkartılarak “180- Gelecek Aylara Ait Giderler” hesabına aktarıldığı görülmüştür. SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu yöntem, muhasebeye bu gün artık terk edilmiş olan "Vergi Muhasebesi" gözü ile bakıldığında, belki bir yere kadar doğru olabilir. Ama Tek Düzen Muhasebe Sistemine göre yanlış bir uygulamadır. Çünkü, "Dönemsellik İlkesi" bu yöntemde ihlal edilmektedir. Dönem içerisinde doğmuş olan tüm diğer giderler gibi, ödenmemiş olan SGK primleri de, ödensin ödenmesin, oluştukları, tahakkuk ettirildikleri dönemin gideri olarak kayda alınmalıdır. Bu giderler 180 hesap kanalıyla bir dönem sonraya kaydırılamazlar. Ödenmemiş SGK primlerine ilişkin işlemlerin nasıl yapılması gerektiği, ilerleyen bölümde, “Tam Açıklama Kavramı” çerçevesinde örneklenecektir. 230 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 180 – 280 Hesapların Kullanımı; Uygulamada 180 ve 280 hesapların genellikle hatalı kullanıldığı gözlemlenmektedir. Bir yıllık süreyi aşmayan giderlerde dahi, ertesi yıla ait olan gider paylarının 180 hesap yerine 280 hesaba alınması gibi uygulamalara sıkça rastlanılmaktadır. (Yıllık abone giderleri, sigorta giderleri gibi..) Oysa, sadece 180 ve 280 hesapların tanımlarını karşılaştırmak bile, doğru uygulama yöntemini bulmaya yeterlidir. (Tanımlardaki “peşin ödenen” deyimi geniş anlamda ve borçlanma ve/veya karşılık ayırmayı da kapsayacak biçimde düşünülmelidir.) 231 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Her iki hesap da, cari dönem içinde ilgili gider hesaplarına kaydedilmemesi gereken giderleri kapsar. 232 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Ancak, 180 hesap, öncelikle “Dönen Varlıklar” ana hesap sınıfına ait bir hesaptır. Dönen Varlıkların tanımı açıktır; “Nakit olarak elde veya bankada tutulan varlıklar ile normal koşullarda en çok bir yıl içerisinde paraya çevrilmesi, tüketilmesi veya giderleşmesi öngörülen varlık unsurları”dır. 233 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu ana hesap sınıfı içerisinde yer alan “18Gelecek Aylara Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları” hesap grubu ise, “İçinde bulunulan dönemde ortaya çıkan, ancak gelecek dönemlere ait olan giderler ile faaliyet dönemine ait olup da kesin borç kaydı hesap döneminden sonra yapılacak gelirlerden oluşur.” biçiminde tanımlanmıştır. 234 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu özellikler dikkate alındığında, örneğin “180- Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı”nın alt hesap yapısını aşağıdaki gibi oluşturmak, uygulayıcı ve denetçiye büyük yarar sağlayacaktır. (Alt hesap yapısı oluşturulurken geçici vergi dönemleri de dikkate alınmıştır.) 235 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 180 180 01 180 01 01 180 01 02 180 01 03 180 01 04 180 01 05 180 01 06 180 01 07 180 01 08 236 GELECEK AYLARA AİT GİDERLER SİGORTA GİDERLERİ CARİ YIL 1. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ CARİ YIL 2. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ CARİ YIL 3. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ CARİ YIL 4. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ GELC.YIL 1. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ GELC.YIL 2. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ GELC.YIL 3. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ GELC.YIL 4. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 180 02 KİRA GİDERLERİ (Aynı biçimde bölümlenmesi önerilir.) 180 03 DEFTER ONAY ve MLZM. GİDERLERİ (Aynı biçimde bölümlenmesi önerilir.) 180 04 BAKIM-ONARIM SÖZLEŞME GİDERLERİ (Aynı biçimde bölümlenmesi önerilir.) 180 05 ABONE GİDERLERİ (Aynı biçimde bölümlenmesi önerilir.) 237 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 180 06 BÜYÜK BAKIM ONARIM GİDERLERİ (2011 de yapılan onarım için 2012 payı) (Aynı biçimde bölümlenmesi önerilir.) 180 07 KID.TAZM. KARŞ. PAYLARI (İlk kez, 2011 de ayıranlar için 2012 payı) (Aynı biçimde bölümlenmesi önerilir.) 238 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 280 hesabın kullanım alanı ise, çok kısıtlıdır. Bu hesap, genellikle ilk kez kıdem tazminat karşılığı ayırmaya başlayan ve önceki dönem gideri olarak hesaplanan tutarı 5 veya 10 yıl içerisinde giderleştirmeyi kararlaştıran işletmelerde, ya da çeşitli sanayi işletmelerinin uzun yıllara yayarak itfa edilmesi gereken büyük onarım giderlerinin, GELECEK YILLARDA GİDERLEŞECEK BÖLÜMLERİNİN izlenmesi gibi durumlar için kullanılabilir. 239 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Her yılın sonunda bilanço aşamasında, bir sonraki yıl giderleşecek olan tutar, 280 hesaptan 180 hesaba devredilir. Ertesi yıl içerisinde de 180 hesaptaki tutarlar, ilgili gider hesaplarına aktarılır. 240 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 280 GELECEK YILLARA AİT GİDERLER 280 01 KID.TAZM. KARŞILIĞI PAYLARI (İlk kez, 2011 de ayıranlar için) 280 01 01 ÖNC. DNM. KD.TAZ.KARŞ.GD. 2013 PAYI 280 01 02 ÖNC. DNM. KD.TAZ.KARŞ.GD. 2014 PAYI 280 01 03 ÖNC. DNM. KD.TAZ.KARŞ.GD. 2015 PAYI 280 02 BÜYÜK BAKIM-ONARIM GİDERLERİ(2011 de yapılan onarım için) 280 02 01 BÜYÜK BAKIM-ONARIM GİDERLERİ 2013 PAYI 280 02 02 BÜYÜK BAKIM-ONARIM GİDERLERİ 2014 PAYI 280 02 03 BÜYÜK BAKIM-ONARIM GİDERLERİ 2015 PAYI gibi.. 241 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Şimdi önce, bir kasko sigorta poliçesinin kaydına ilişkin örneği inceleyelim; İşletme aktifinde yer alan ve genel yönetim hizmetlerinde kullanılan bir taşıt için 25.000 TL. teminat tutarlı kasko poliçesi yaptırmıştır. Poliçe dönemi 01.09.2011 – 31.08.2012 tarihleri arasıdır. Poliçe bedeli 840.- TL. dır, ancak henüz ödeme yapılmamıştır. 242 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI --------------- ----------------- 770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 770 0? DIŞARDAN SAĞLANAN FAYDA VE HİZM. 770 0? 0? SİGORTA GİDERLERİ 69,04 .... Plç. 30 gün sigorta bedeli 180 GELECEK AYLARA AİT GİDERLER 180 03 SİGORTA GİDERLERİ 180 03 04 CARİ YIL 4. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ .... Plç. 92 gün sigorta bedeli 180 03 05 GELC.YIL 1. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ .... Plç. 90 gün sigorta bedeli 180 03 06 GELC.YIL 2. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ .... Plç. 91 gün sigorta bedeli 180 03 07 GELC.YIL 3. DÖNEM SİGORTA GİDERLERİ .... Plç. 62 gün sigorta bedeli 320 SATICILAR 840,00 320 ?? ?? .... SİGORTA LTD. ŞTİ. --------------243 69.04 69.04 770,96 770,06 211,73 207,12 209,42 142,69 840,00 ----------------SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu arada, söz konusu poliçenin teminat tutarı ile ilgili bilgilerin, dipnotlarda kullanılmak üzere, Nazım Hesaplara da kaydedilmesi, bilanço aşamasında zaman kazanılması açısından uygun olacaktır. 244 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI --------------- ----------------- 940- VARLIKLAR SİGORTA TEMİNATLARI 941- VARLIKLAR SG. TEM. KARŞ. --------------- 245 25.000 25.000 ----------------- SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 180 03 04 hesapta kaydı gerçekleşen Ekim-Aralık 2011 dönemine ait 92 günlük tutar, ilgili dönemde 770 hesaba aktarılır. Geriye kalan tutarlar ise, 180 hesap içeriğinde bilançoda yer alacak ve gelecek yıla devredilecektir. Gelecek yılda da, ilgili geçici vergi dönemlerinde yine, ilgili tutarlar 180 hesaptan 770 hesaba aktarılacaktır. 246 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI BİR BAŞKA ÖRNEK (HER YILIN SON AYINDA YAPILAN BİR UYGULAMA) 247 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Her işletme, ertesi yıl kullanacağı ticari defterleri aralık ayı içerisinde sağlar ve tasdik ettirir. Bu işlemde oluşan giderleri nasıl kayda almalıyız? 248 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI İşletme, Aralık 2011 da, 2012 yılında kullanacağı yasal defterler için 80.- TL + 14,40 TL. KDV tutarında kağıt, defter v.b. kırtasiye gideri, 120.- TL. + 21,60 TL. KDV tutarında da Noter gideri olmak üzere, toplam 236.- TL. harcama yapmıştır. Söz konusu bedel, nakit ödenmiştir. 249 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI (Kırtasiye ve Noter gideri toplamı 200.- TL’dır. Bu tutarın tamamı, 2012 yılında kullanılacak yasal defterler için harcanmıştır. Dönemsellik Kavramı uyarınca, bu harcamanın 2011 yılı giderlerine kaydedilmesi olanaklı değildir. Çünkü harcama 2011 yılında yapılmış olsa bile, 2012 yılına aittir. O halde bu tutarlar, 2011 yılında 180 hesaba alınarak, bilançoda gelecek yıla devredilmeli ve 2012 yılında, Geçici Vergi dönemleri de dikkate alınarak giderleştirilmelidir.) 250 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 180 GELECEK AYLARA AİT GİDERLER 180 01 DEFT.ONAY ve MLZM. GİD. 180 01 05GELC.YIL 1. DNM D. ONAY GİD. 90 gün defter gideri 180 01 06GELC.YIL 2. DNM D. ONAY GİD. 91 gün defter gideri 180 01 07GELC.YIL 3. DNM D. ONAY GİD. 92 gün defter gideri 180 01 08GELC.YIL 4. DNM D. ONAY GİD. 92 gün defter gideri 191 İNDİRİLECEK KDV 191 01 ÖDENEN KDV 100 KASA 100 01 TL. KASASI 251 200.200.- 49.32 49.86 50.41 50.41 36.36.236.- 236.- SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 18 ve 28 Gruplarına Ait Hesaplar, Stok Hesabı Özelliği Taşımaz. 18 ve 28 grupları ile ilgili önemli bir nokta da, bu grupların bir stok özelliği taşıyan hesapları içermemesidir. 252 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bazı işletmelerde, dönem sonlarına yakın zamanlarda yapılan toplu alımlarla alınarak depolanan ve gider hesaplarına kaydedilen bazı sarf ürünlerinin, o dönem içerisinde tüketilmemiş olması nedeniyle elde kalan miktarın, “150- İlk Madde ve Malzeme” hesabı yerine “180- Gelecek Aylara Ait Giderler” hesabına aktarıldığı görülmektedir. Fiziki varlığa sahip, elle tutulan, depolarda saklanan bir malzemenin “180” hesapta izlenmesi mümkün değildir. Aşağıda değineceğimiz “Tam Açıklama Kavramı” da bunu gerektirmektedir. Bu tür kalemler, bir stok kalemidir. Bu nedenle, bu konuda “150” hesap kullanılmalıdır. 253 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Örneklerden de görülebileceği gibi, 280 hesabın kullanım alanı çok kısıtlıdır. Ender işletmelerde ve ender durumlarda kullanılma olanağı doğar. Birkaç yıllık peşin kira ödemesi ya da birkaç yılda bir yapılan büyük bakım onarım giderleri gibi.. 180 hesap ise, Dönemsellik Kavramı’nın işleme girdiği her alanda kullanılmalıdır. 254 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Kıdem Tazminat Karşılıkları İşletmelerde, dönem içerisinde oluşmuş kıdem tazminat karşılık giderleri, bir yandan dönemsellik ve ihtiyatlılık kavramları uyarınca dönem giderleri içerisinde gelir tablosunda, öte yandan tam açıklama kavramı gereği ve “tüm borçların yabancı kaynaklar içerisinde yer alması” biçiminde özetlenen bilanço ilkesi uyarınca mutlaka hesaplanmalı ve finansal tablolarda yerini almalıdır. 255 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 2- TAM AÇIKLAMA KAVRAMI TANIM “Tam açıklama kavramı; mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak kişi ve kuruluşların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılır olmasını ifade eder. Mali tablolarda finansal bilgilerin tam olarak açıklanması yanında, mali tablo kalemleri kapsamında yer almayan ancak alınacak kararları etkileyebilecek, gerçekleşmesi muhtemel olaylara da yer verilmesi bu kavramın gereğidir”. 256 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI MSUGT’nden alıntısı yapılan bu açıklamadan anlaşılabildiği gibi, bu kavram bir çok diğer kavramla (dönemsellik, ihtiyatlılık, tutarlılık ve önemlilik kavramları) bütünleşmektedir. Bir önceki dönem finansal tabloları ile kıyaslanabilir nitelikte olan mali tablolar, karar verme durumunda olan kişilere, işletme ile ilgili bilgileri tam ve açık olarak sunabilmelidir. Finansal tablolar, ilgililer için çoğunlukla tek başına yeterli olamamaktadır. Bu yüzden finansal tablolar ile birlikte açıklayıcı bilgiler içeren dipnotlar, finansal tabloların ayrılmaz parçası haline gelmiştir. 257 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bilgilerin yeterliliği bir yana, bir de finansal tabloların içerdiği bilgilere girmesi mümkün olmayan ama ilgililerin sağlıklı ve doğru karar vermeleri için gerekli olan bilgiler vardır. Verilen – alınan teminatlar, ipotekler, sürmekte olan ve finansal sonuç doğurabilecek çeşitli davalar gibi.. Bu durumlar da finansal tabloların ayrılmaz parçası olan dipnotlarda belirtilir. 258 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Buna karşın finansal tablolarda belirtilen bilgilerin belirtilme sistemi de önemlidir. Finansal tabloların düzenlenmesinde tam açıklama ilkesine en uygun örnek, "36" grubundaki hesapların doğru kullanılması olarak gösterilebilir. Yukarıda değindiğimiz ama örneklemediğimiz “Ödenmemiş SGK Primleri” örneği de bu bölümde ele alınacaktır. 259 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bilindiği gibi, bilançoda, "36" grubundaki "360ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR" ve "361ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİLERİ" hesaplarında sadece tahakkuk etmiş ancak henüz ödeme günü gelmemiş borçlar yer alabilir. Eğer finansal tabloda yer alan "360" ve "361" hesaplarda vadesi geçtiği halde ödenmemiş borçlar yer alıyorsa, bu finansal tablo ve tabloyu üreten muhasebeci hem tam açıklama kavramına, hem sosyal sorumluluk kavramına uymamış olur. 260 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Doğru düzenlenmiş bir finansal tabloda, bu tür vadesi geçtiği halde ödenmemiş borçlar "360" ve "361" hesaplarda yer alamaz. Bunlar, dönemin sonunda "368VADESİ GELMİŞ ERTELENMİŞ VEYA TAKSİTLENDİRİLMİŞ VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER" hesabına aktarılır. 261 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bunun yanı sıra, bilanço tarihindeki işletmenin bütün borçlarının bilançoda yer almasını gerektiren bilanço ilkesi gereği ve dönem içinde doğan tüm giderlerin doğduğu döneme kaydedilmesini gerektiren “Dönemsellik İlkesi” gereği, vadesi geçmiş olduğu için "368" hesaba aktarılan vergi ve sosyal güvenlik borçlarının 31.12. tarihi itibariyle oluşmuş gecikme zamları da hesaplanıp tahakkuk ettirilerek "369- Ödenecek Diğer Yükümlülükler" hesabına alacak SMMM Nusret kaydedilmelidir. KURDOĞLU 262 TDMS UYGULAMA HATALARI Zira bu gecikme zamları da işletmenin oluşmuş borçlarıdır ve işletme kişiliğinin gideridir. Giderin doğuş zamanı da ödenme tarihi değil, tahakkuk ettiği tarihtir. Sonuçta, Tam Açıklama ve Dönemsellik Kavramları ve yabancı kaynaklara ilişkin bilanço ilkeleri uyarınca, 31.12 itibariyle oluşan gecikme zammı borcu bilançoda, oluşan gecikme zammı gideri de o dönemin gelir tablosunda yer almalıdır. 263 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Her hangi bir borcun vadesinin geçip geçmediği ya muavin kayıtlar taranarak görülebilir, ya da alt hesaplar yardımıyla mizanda görülebilir. Yıl sonunda bilanço çalışmaları yapılırken zaman sıkıntısı içinde bulunulacağı hepimizce bilinmektedir. Bu zaman sıkışıklığında bir de muavin kayıtları tarayarak fazladan zaman kaybetmek akılcı ve verimli bir uygulama olmayacaktır 264 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Oysa yıl içinde günlük kayıtlar yapılırken ödenmemiş borçları açıkça gösterecek biçimde düzenlenmiş bir alt hesap yapısını kullanarak işlem yapıldığında, her alınan mizan, vadesi geçen ve "368" hesaba aktarılması gereken tutarları zaman kaybı olmadan hemen gösterecektir. Alt hesap yapısının önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır. Mizan, yol gösterici olmalıdır. Bu durumda, hangi borca ne kadar gecikme zammı tahakkuk ettirileceğine karar vermek için bütün borçların vade bilgileri ile elimizde SMMM Nusret olması gerekir. KURDOĞLU 265 TDMS UYGULAMA HATALARI “368” ve “369” hesapların alt hesapları da, bu hesaplara aktarılan borçlara göre düzenlenmelidir. Örneğin; 266 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 368 VADESİ GEÇMİŞ ERT.TAK.VRG.VE DİĞER YÜKÜM.LER 368 01 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK GEÇİCİ VERGİLER 368 02 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK MUHTASAR VERGİLER 368 03 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK KDV 368 04 VD.Sİ GEÇMİŞ/ ÖDENECEK GELİR/KURUMLAR VERGİSİ 368 05 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK FONLAR 368 06 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK SGK PRİMLERİ 368 07 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK SGD PRİMLERİ 267 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 369 369 01 369 02 369 03 369 04 369 05 369 06 369 07 gibi.. 268 ÖDENECEK DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK GEÇİCİ VERGİLER GEC.Z. VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK MUHT. VERGİLER GEC. Z. VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK KDV GEC.ZAMMI VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖD.GELİR/KURUMLAR VERGİSİ GEC.Z VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK FONLAR GEC.Z. VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK SGK PRİMLERİ GEC.Z. VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK SGD PRİMLERİ GEC.Z. SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Doğallıkla burada da her grubun altına aktarılan borcun ya da tahakkuk ettirilen gecikme zammına ait ana borcun dönemini gösteren bir alt hesap açılmasında büyük yarar vardır. Şimdi bütün bu açıklamalardan sonra bir işletmenin 31.12.2000 tarihli 36 grubu mizanını alalım ve bu mizan üzerinde bilanço aşamasındaki çalışmaları yapalım: (31.12.2000 tarihi Pazar gününe rastladığı için, bu konuya da dikkat çekmek üzere örnek 2000 yılı için düzenlenmiştir. Buna karşın, SSK değil SGK kullanılmıştır.) 269 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 360 02 ÖDENECEK KDV 360 02 01 YÜKÜMLÜ SIF.LA ÖDN. KDV (12/2000) 360 02 02 SORUMLU SIF.LA ÖDN. KDV (12/2000) 360 03 ÖDENECEK MUHTASAR VERGİLER 360 03 02 MUHTASAR TAHAKKUKLARI (12/2000) 360 03 03 GİDER PUS.TAHAKKUKLARI (12/2000) 360 04 ÖDENECEK KURUMLAR VERGİSİ 360 04 02 2. TAKSİT/ÖDN. KUR.V. 360 05 ÖDENECEK FONLAR 360 05 02 2. TAKSİT/ÖDN. FON 270 165.270.600 36.750.000 35.250.000 1.500.000 56.640.600 55.260.400 1.380.200 65.350.000 65.350.000 6.530.000 6.530.000 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 361 ÖDENECEK SOS.GÜV.KES.LERİ 107.000.000 361 01 ÖDENECEK SGK.PRİMLERİ 61.000.000 361 01 09 EYLÜL SGK PRİMLERİ 15.250.000 361 01 10 EKİM SGK PRİMLERİ 15.250.000 361 01 11 KASIM SGK PRİMLERİ 15.250.000 361 01 12 ARALIK SGK PRİMLERİ 15.250.000 361 02 ÖDENECEK SGD.PRİMLERİ 46.000.000 361 02 09 EYLÜL SGD PRİMLERİ 11.500.000 361 02 10 EKİM SGD PRİMLERİ 11.500.000 361 02 11 KASIM SGD PRİMLERİ 11.500.000 361 02 12 ARALIK SGD PRİMLERİ 11.500.000 271 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Yukarıda verilen mizan incelendiğinde bir kısım vergi ve sigorta tahakkuklarının ödeme vadesi geçtiği halde ödenmediği ve “360” ve “361” hesaplarda bekletildikleri görülmektedir. Böyle bir durumda ne yapılacağına karar vermek için (belki biraz tekrar da olsa, bundan kaçınmadan) "MSUG" Tebliği'ndeki ilgili hükümlere bakmak, bu arada da yine ilgili mevzuatı anımsamak gerekiyor. 272 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 1) <MSUG> Tebliği’nde “368” hesabın açıklaması: <Kanuni süresi içinde ödenmeyen vergi ve yükümlülükler ile erteleme ve taksitlendirme süresi bilanço tarihinde bir yıldan az olan vergi ve yükümlülükleri kapsar.> 2) <MSUG> Tebliği’nde 3 no.lu Yabancı Kaynaklara İlişkin İlke: <Tutarları kesinlikle saptanamayanları veya durumları tartışmalı olanları da içermek üzere, işletmenin bilinen ve tutarları uygun olarak tahmin edilebilen bütün yabancı kaynakları (borçları) kayıt ve tespit edilmeli ve bilançoda gösterilmelidir.> 273 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 3) <MSUG> Tebliği’nde Gelir Tablosuna İlişkin son İlke: <Bilanço tarihinde var olan ve sonucu belirsiz bir veya birkaç olayın gelecekte ortaya çıkıp çıkmamasına bağlı durumları ifade eden, şarta bağlı olaylardan kaynaklanan, makul bir şekilde gerçeğe yakın olarak tahmin edilebilen gider ve zararlar, tahakkuk ettirilerek gelir tablosuna yansıtılır.> 4) İlgili mevzuattan : <Dönem içinde ödenmeyen prim tutarları Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılamaz.> O halde ilk yapılacak iş, ödeme vadesi geçmiş olan vergi ve SGK borçlarını “360” ve “361” hesaplardan almak ve “368” hesaba devretmek olmalıdır. 274 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Önce ödeme vadesi geçmiş olan vergi ve SGK borçlarını saptayalım: 360 04 02 360 05 02 361 01 09 361 01 10 361 02 09 361 02 10 275 2. TAKSİT/ÖDN. KUR.V. 2. TAKSİT/ÖDN. FON EYLÜL SGK PRİMLERİ EKİM SGK PRİMLERİ EYLÜL SGD PRİMLERİ EKİM SGD PRİMLERİ 65.000.000 6.530.000 15.250.000 15.250.000 11.500.000 11.500.000 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu saptamayı yaparken, Kasım Ayı SGK ve SGD Primlerine dikkat etmek gerekiyor. Bilindiği gibi, bu primlerin son ödeme günü, 31 Aralık’tır. Eğer, işleme esas yılda, 31 Aralık günü, hafta içi bir güne rastlarsa, yıl sonunda Kasım Ayı Primleri de vadesi geçmiş borç olarak göz önüne alınır. Ama, 31 Aralık günü, resmi tatil gününe rastlarsa, Kasım Primlerinin son ödeme günü, 2 Ocak tarihine sarkacağı için, bu primlere vadesi geçmiş işlemi uygulanmamalıdır. Örneğimizde 31.12 gününün Pazar gününe rastlaması nedeniyle, vade 2 Ocak 2001 gününe uzadığından, Kasım Primlerine Gecikme Zammı uygulanmamıştır. 276 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI <TDMS> kuralları uyarınca yukarıda görülen tutarlar “368” hesaba aktarılacağına göre, bu aktarma yapılırken, 368 hesaba uygun alt hesapların da açılması gerekir. Bu işlem yapıldığında “368” hesabın alt yapısı aşağıdaki gibi olacaktır: 277 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 368 VADESİ GEÇMİŞ ERT.TAK.VRG.VE DİĞER YÜKÜM.LER 368 01 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK GEÇİCİ VERGİLER 368 02 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK MUHTASAR VERGİLER 368 03 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK KDV 368 04 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK GELİR/KURUMLAR VERGİSİ 368 04 02 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK 2.TAKSİT KUR. V. 368 05 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK FONLAR 368 05 02 VD.Sİ GEÇMİŞ/ÖDENECEK 2.TAKSİT FON 368 06 VD.Sİ GEÇMİŞ SGK PRİMLERİ 368 06 09 VD.Sİ GEÇMİŞ EYLÜL SGK PRİMLERİ 368 06 10 VD.Sİ GEÇMİŞ EKİM SGK PRİMLERİ 368 07 VD.Sİ GEÇMİŞ SGD PRİMLERİ 368 07 09 VD.Sİ GEÇMİŞ EYLÜL SGD PRİMLERİ 368 07 10 VD.Sİ GEÇMİŞ EKİM SGD PRİMLERİ 278 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu hesap planına göre, vadesi geçmiş ödemeleri “360” ve “361” hesaplardan “368” hesaba aktarmak için yapılacak kayıt: 279 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 360 04 02 360 05 02 361 01 09 361 01 10 361 02 09 361 02 10 2. TAKSİT/ÖDN. KUR.V. 2. TAKSİT/ÖDN. FON EYLÜL SGK PRİMLERİ EKİM SGK PRİMLERİ EYLÜL SGD PRİMLERİ EKİM SGD PRİMLERİ 368 04 02 368 05 02 368 06 09 368 06 10 368 07 09 368 07 10 280 65.350.000 6.530.000 15.250.000 15.250.000 11.500.000 11.500.000 VD.Sİ GEÇ./ÖDN. 2.TKS.KUR.V. VD.Sİ GEÇ./ÖDN. 2.TKS. FON VD.Sİ GEÇ./EYLÜL SGK PR. VD.Sİ GEÇ./EKİM SGK PR. VD.Sİ GEÇ./EYLÜL SGD PR. VD.Sİ GEÇ./EKİM SGD PR. 65.350.000 6.530.000 15.250.000 15.250.000 11.500.000 11.500.000 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu aktarmayı yaparken, dönem içinde fiilen ödenmeyen SGK ve SGD primlerinin matrah saptanmasında gider olarak kabul edilmeyeceği kuralı uyarınca ödenmemiş olan Eylül ve Ekim primlerini de 950-951 “Matraha Eklenecek Unsurlar” ve ”Matraha Eklenecek Unsurlar Karşılığı” Nazım Hesaplarına işlemek gerekir. 281 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 950 MATRAHA EKLENECEK UNSURLAR 950 01 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER EYLÜL SGK PRİMLERİ 15.250.000 EKİM SGK PRİMLERİ 15.250.000 EYLÜL SGD PRİMLERİ 11.500.000 EKİM SGD PRİMLERİ 11.500.000 951 MATRAHA EKLENECEK UNSURLAR KARŞILIĞI 951 01 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİD. KARŞ. 282 53.500.000 53.500.000 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Ertesi yıl ödeme yapıldığında yapılacak kayıt ise; 368 06 09 VD.Sİ GEÇ./EYLÜL SGK PR. 368 06 10 VD.Sİ GEÇ./EKİM SGK PR. 368 07 09 VD.Sİ GEÇ./EYLÜL SGD PR. 15.250.000 15.250.000 11.500.000 368 07 10 VD.Sİ GEÇ./EKİM SGD PR. 11.500.000 100 01 KASA HESABI 283 53.500.000 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 960 MATRAHTAN İND.UNS.KARŞ. 960 02 MATRAHTAN İND. DİĞER UNS. KARŞILIĞI 53.500.000 53.500.000 961 MATRAHTAN İND.UNSURLAR 53.500.000 961 02 MATRAHTAN İND.DİĞER UNSURLAR 53.500.000 961 02 02 ÖNC. DÖNEM SGK PRİMLERİNDEN ÖDEMELER Bu kayıt yöntemiyle, bir önceki dönem giderleşen ama Nazım Hesaplar kanalıyla matrahtan indirilmeyen primler, ödemenin yapıldığı yıl (tekrar - mükerrer) gider yazılmamış ancak yine Nazım Hesaplar kanalıyla (giderleştirilmeden) matrahtan indirilmesi sağlanmıştır. 284 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Burada yukarıda değindiğimiz bir tartışma konusuna da yeniden değinmekte yarar var. Dönem içinde ödenmemiş SGK primlerinin matrahtan indirilmemesi kuralının, bazı çevrelerce ödenmemiş primlerin "180- Gelecek Aylara Ait Giderler" hesabına aktarılması yoluyla uygulandığı görülüyor. Bu yöntem, muhasebeye bu gün artık terk edilmiş olan "Vergi Muhasebesi" gözü ile bakıldığında, bir yere kadar doğrudur. Ama Tekdüzen Muhasebe Sisteminde var olan "Dönemsellik İlkesi" bu yöntemde ihlal edilmektedir. Çünkü, ödenmemiş olan SGK primleri, ödensin ödenmesin, oluştukları, tahakkuk ettirildikleri dönemin gideri olarak kayda alınmalıdır. 180 hesap kanalıyla bir dönem sonraya kaydırılamazlar. 285 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu işlemler de tamamlandıktan sonra sıra yukarıda sözü edilen Bilanço ve Gelir Tablosu ilkelerinin uygulanmasına gelmiştir. Anılan ilkeler uyarınca, tutarları kesinlikle saptanamayanları veya durumları tartışmalı olanları da içermek üzere, işletmenin bilinen ve tutarları uygun olarak tahmin edilebilen bütün yabancı kaynakları (borçları) bilanço tarihi itibariyle kayıt ve tespit ederek bilançoda, dönem içerisinde oluşan tüm giderleri de gelir tablosunda göstereceğimize göre, vadesinde ödenmediği için 360 hesaptan 368 hesaba aktardığımız borçların 31.12.2000 tarihi itibariyle oluşmuş gecikme zamlarını da hesaplayıp tahakkuk ettirmemiz ve bu borçların bilançoda, giderin de gelir tablosunda yer almasını sağlamamız gerekiyor. 286 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 770 0? 0? GECİKME ZAMMI GİDERLERİ 369 ÖDENECEK DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER 369 04 02 2.TKS.KUR.V. G.Z. 7.180.000 369 05 02 2.TKS. FON G.Z. 710.000 369 06 09 EYLÜL SGK PR. G.Z. 1.670.000 369 06 10 EKİM SGK PR. G.Z. 910.000 369 07 09 EYLÜL SGD PR. G.Z. 1.260.000 369 07 10 EKİM SGD PR. G.Z. 690.000 287 12.420.000 12.420.000 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 950 MATRAHA EKLENECEK UNSURLAR 12.420.000 950 01 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER 950 01 04 GECİKME ZAMLARI 951 MATRAHA EKLENECEK UNSURLAR KARŞ. 12.420.000 951 01 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER KARŞ. 288 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 289 Ertesi yıl içinde her hangi bir gün, örneğin 15.03.2001 de tüm borçların gecikme zamları ile birlikte ödendiğini varsayalım. SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 368 VD. GEÇ.ERT.TKS.VRG.VE DĞ. YÜK. 125.380.000 368 04 02 VD.Sİ GEÇ./ÖDN. 2.TKS.KUR.V. 65.350.000 368 05 02 VD.Sİ GEÇ./ÖDN. 2.TKS. FON 6.530.000 368 06 09 VD.Sİ GEÇ./EYLÜL SGK PR. 15.250.000 368 06 10 VD.Sİ GEÇ./EKİM SGK PR. 15.250.000 368 07 09 VD.Sİ GEÇ./EYLÜL SGD PR. 11.500.000 368 07 10 VD.Sİ GEÇ./EKİM SGD PR. 11.500.000 290 369 ÖD. DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER 369 04 02 2.TKS.KUR.V. G.Z. 369 05 02 2.TKS. FON G.Z. 369 06 09 EYLÜL SGK PR. G.Z. 369 06 10 EKİM SGK PR. G.Z. 369 07 09 EYLÜL SGD PR. G.Z. 369 07 10 EKİM SGD PR. G.Z. 770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 770 0? 0? GECİKME ZAMMI GİDERLERİ 100 01 KASA HESABI 156.620.000 12.420.000 7.180.000 710.000 1.670.000 910.000 1.260.000 690.000 18.820.000 18.820.000 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 291 950 MATRAHA EKL.UNSURLAR 18.820.000 950 01 KAN. KABUL EDİLM.GİD. 18.820.000 950 01 04 GECİKME ZAMLARI 951 MATRAHA EKL. UNSURLAR KARŞ. 18.820.000 951 01 KAN. KABUL EDİLM.GİD. KARŞ. 18.820.000 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 292 Açıklanan sistemdeki kayıtlama ile, hem ödenmemiş SGK Prim borçlarının, ilgili dönemde giderleşmesi ve ödendiği dönemde giderleşmeden matrahtan indirilmesi sağlanmış, hem de ilgili gecikme zamlarının ödendiği döneme değil, ait olduğu yani doğduğu döneme gider kaydedilmesi, aynı zamanda da işletme borçlarının bütünüyle ve açıklıkla bilançoda yer alması sağlanmıştır. SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 293 Dolayısıyla, gerek kayıtlar yapılırken, gerekse mali tablolar düzenlenirken, Tam Açıklama Kavramı, Dönemsellik Kavramı, İhtiyatlılık Kavramı ve dolayısıyla Sosyal Sorumluluk Kavramının yanı sıra, tüm borçların bilançoda yer almasını emreden Temel Mali Tablo İlkeleri ile de uyum sağlanmıştır. SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 294 Gecikme zamlarının tahakkukunun “369” hesapta değil, “381- Gider Tahakkukları” hesabında yapılmasını savunanlar da var. Ancak “381” hesaba sadece kesinlikle belgeye bağlanmış giderlerin kaydedileceği MSUGT’nde özellikle belirtilmiştir. Öte yandan gecikme zamları, işletme için yasalardan doğan bir yükümlülüktür. Bu nedenle de “369- Ödenecek Diğer Yükümlülükler” hesabında tahakkuk ettirilmesinin daha doğru olduğu açıktır. SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 2-B) TİCARİ SENETLERİ ALACAKLAR, ALACAK Bilindiği gibi, 12 Grubu Hesapları işletmenin tüm ticari faaliyetlerinden doğan alacaklarını kapsar. Bu gruptaki hesaplardan ilk ikisi, işletmenin “faaliyet konusu” çerçevesinde oluşan ticari alacaklarının izlenmesine ayrılmış hesaplardır. 295 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bir başka deyişle, hasılatı 60 Grubunda kayda alınan esas faaliyet gelirlerinden doğan senetli ya da senetsiz alacaklar, “120” ve “121” hesaplarda izlenir. Buna karşılık, ticari olsa bile, faaliyet konusu dışındaki bir işlemden doğan senetsiz veya senetli alacaklar, “127- Diğer Ticari Alacaklar” hesabında izlenir. 296 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Örneğin, işletmenin aktifinde kayıtlı bir taşıtın satışından doğan alacak, senede bağlanmış bile olsa, alınan alacak senedi, “121- Alacak Senetleri” hesabında değil, “127- Diğer Ticari Alacaklar” hesabında izlenir. 297 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Öte yandan, işletmenin örneğin komşuluk ilişkileri nedeniyle senet karşılığında verdiği bir borca karşılık aldığı alacak senedi, (burada “Tam Açıklama Kavramı”nın yanı sıra “Özün Önceliği Kavramı” da devreye girmektedir.) bir alacak senedi olmasına rağmen, “121Alacak Senetleri” hesabında değil, “136Diğer Çeşitli Alacaklar” hesabında izlenir. 298 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 2-C) STOK HESAPLARI Stok hesaplarında da zaman zaman değişik kullanımlara rastlanmaktadır. Özellikle, “150- İlk Madde ve Malzeme” hesabının kullanılması gereken bazı durumlarda “157- Diğer Stoklar” hesabının kullanıldığı görülmektedir. 299 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu oluşumun nedeni, bu iki hesabın yanlış yorumlanması, özellikle “150- İlk Madde ve Malzeme” hesabının salt “Hammadde” hesabı olarak algılanmasıdır. Bu algının sonucu olarak, işletmelerin bir kısmı, tüketim için toplu olarak aldıkları çeşitli malzemeleri (kağıt, temizlik malzemesi v.b.) “150” hesap yerine, “157” hesapta izlemekte, bu durum da “Tam Açıklama Kavramı” ile çelişmektedir. 300 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Oysa, “150- İlk Madde ve Malzeme” hesabı, sadece “İlk Madde” nin (Hammadde) değil, tüketim amacıyla alınan çeşitli “Malzeme” stoklarının da izlendiği bir hesaptır ve hesabın adı da bu durumu belirleyecek biçimde belirlenmiştir. “157- Diğer Stoklar” hesabı ise, “yan ürün, artık ve hurda” gibi kalemlerin izlendiği hesaptır. 301 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 2-D) 602 HESAP ve SGK PRİMLERİNDE HAZİNE KATKISI “602- DİĞER GELİRLER” hesabı, devlet yardımlarını içerir. İşletme faaliyetleri sonucu doğan gelirlerden de sadece tek bir kalem bu hesabın kapsamına girer; “Satış tarihindeki vade farkları” 302 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu tanım, alıcının geç ödeme yapması nedeniyle sonradan oluşan vade farklarını kapsamamaktadır. Bu tür vade farkları, zaten “600- Yurtiçi Satışlar” hesabında bir alt hesapta izlenmektedir. Yukarıdaki tanım, ilk satış sırasında düzenlenen satış faturasına, taraflar arasındaki satış anlaşması sırasında uzlaşılan biçimde satış bedeli dışında faturada belirtilen vade farkını anlatır. 303 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI İşletme faaliyetleri sonucunda oluşan gelirlerden sadece bu “satış tarihindeki vade farkı” “602” hesapta yer alır. Bunu dışında, “602” hesaba sadece devlet yardımlarından elde edilen gelirler kayda alınır. İşte SGK Primlerindeki hazine katkısı da bunlardan biri ve güncel olanıdır. 304 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Günümüzün en güncel konularından biri, SGK primine esas kazancın % 5 oranındaki Hazine Katkısının, işletme kayıtlarına nasıl ve ne zaman alınacağı tartışmalarıdır. Önce uzun süre bu katkının gider indirimi mi, gelir mi olacağı tartışılmıştır. 305 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Ancak, durum açıktır. Hazine, belli koşullara uyan işletmeler adına, bu tutarı SGK’na fiilen ödemektedir. O halde, bu işlem bir indirim değil, tahakkuk eden bir borcun bir bölümünün hazine tarafından ödenmesi sonucu oluşan bir gelirdir. 306 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Gelir tablosu ilkelerinin amacı açıktır; “Tüm gelir ve giderler brüt tutarlarıyla gelir tablosunda yer alır, ve hiçbir satış, gelir ve kar kalemi, bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkartılamaz.” 307 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Oysa, bazı işletmelerin bordro tahakkuklarını yaparken, hazine katkısını giderden indirerek kalan tutarı giderleştirdikleri, bazı işletmelerin de SGK ödemesinin yapıldığı tarihte hazine katkısı tutarını gider hesaplarına alacak kaydettikleri görülmektedir. Bu uygulama, yukarıda açıklanan gelir tablosu kuralına tamamen ters düşmektedir. 308 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Hazine katkısı, işletme için, devlet yardımı olarak oluşan bir gelirdir, kayda alınacağı hesap, “602- Diğer Gelirler” hesabıdır. Bu gelirin kayıtlara ne zaman alınacağı konusu da çok açıktır. Gelir doğduğu zaman kayda alınır. Bu gelirin doğuş zamanı da, o aya ait prim tutarının ödendiği tarihtir. Bu tarihten önce gelir kaydı yapılamaz. 309 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 2-E) 370 ve 371 HESAPLARIN KULLANIMINDA KURUMLAR ve ŞAHIS İŞLETMELERİ ARASINDAKİ FARKLILIKLAR 2E-a) TANIMLAR Tek Düzen Muhasebe Sistemi (TDMS)’ni düzenleyen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT) ekindeki Tek Düzen Hesap Planı (TDHP) açıklamalarında, 193, 370 ve 371 hesaplar için verilen bilgiler aşağıdaki gibidir. 310 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 193- PEŞİN ÖDENEN VERGİLER VE FONLAR “Mevzuat gereğince peşin ödenen ve bir yıl içinde indirim konusu yapılabilecek gelir, kurumlar ve diğer vergiler ile fonların kayıt ve takip edildiği hesaptır. 311 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Peşin ödenen ve bir yıl içinde indirim konusu yapılabilecek gelir, kurumlar ve diğer vergiler ile fonlar, bu hesaba borç yazılır. Dönem sonunda tahakkuk edecek gelir veya kurumlar vergisi ile fon karşılıklarından yapılacak olan indirimi teminen “37BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI” grubunda bulunan “371- DÖNEM KARININ PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLERİ” hesabının borcuna aktarılır. Ancak aktarılacak tutar, “370- DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI” hesabının tutarından fazla olamaz. Aktarılamayan tutar, dönem sonunda bu hesabın bakiyesi olarak kalır.” 312 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Dönem içerisinde tahakkuk eden geçici vergiler, geçici vergi dönemlerinin son gününde bu hesaba borç kaydedilir. Ancak, hesap dönemi sonunda, ödenmemiş geçici vergiler ters kayıtla terkin edilir, ödenmiş olan tutar ise, (370 hesapta ayrılan karşılık tutarını geçmemek kaydıyla) 371 hesaba aktarılır.) 313 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 370- DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI “Dönem karı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi, diğer vergi ve kesintiler, fonlar ve benzeri diğer yükümlülükler için ayrılan karşılıkların izlendiği hesaptır. 314 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Dönem karı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi ve yasal yükümlülükler, dönem karı hesabının borcu karşılığında bu hesaba alacak kaydedilir. Vergi tahakkukunun kesinleşmesi durumunda borç kaydı suretiyle hesap kapatılır ve ilgili tutar “371- Dönem Karının Peşin Ödenen Vergi ve Diğer Yükümlülükleri” ile mahsup edilerek kalan tutar “360- Ödenecek Vergi ve Fonlar” hesabına aktarılır.” 315 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 371- DÖNEM KARININ PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLERİ () “Mevzuat gereğince peşin ödenen gelir ve kurumlar vergisi ile diğer yükümlülüklerin izlendiği hesaptır. 316 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Dönem karı vergi ve diğer yasal yükümlülük karşılıklarından indirilmek üzere “193- Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar Hesabı”ndan yapılan aktarmalar bu hesabın borcuna, 193 no.lu hesabın alacağına kaydedilir. Tahakkuk eden tutarlar ve gelir vergisinden mahsup edilen tutarlar ise bu hesaba alacak kaydedilir.” 317 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI “370” ve “371” hesapların sadece ve sadece kurumlarda kullanılması gerekir. Çünkü, kurumlar, sadece oluşan kurum kazancı üzerinden vergi öderler ve bu vergi doğrudan kuruma, kurum tüzel kişiliğine ait bir vergidir. 318 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Şahıs işletmelerinde ise durum farklıdır. Bu işletmeler, işletme kazancı üzerinden her hangi bir vergi ödemezler. Ödenen vergi, işletme sahip veya ortaklarının kişisel vergisidir ve işletmeye ait değildir. Üstelik, bir gerçek kişinin ödeyeceği vergi, kurumlarda olduğu gibi, tek başına bir işletmenin karı üzerinden hesaplanan bir vergi değildir. 319 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Vergi matrahı, o işletmenin karı dışında (varsa) sahip olunan diğer işletmelerin karlarının yanı sıra, ticari kazanç dışındaki diğer 6 gelir unsurundan gelen kazançların da katkısıyla oluşur. Bu kadar geniş bir alanın vergilendirilmesinin, tek bir işletmenin bilançosunda gösterilmesi ve karşılık ayrılması olanağı yoktur. 320 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Bu nedenlerle, “370” ve “371” hesaplar, sadece kurumlarda kullanılabilir, şahıs işletmelerinde kullanım alanı yoktur. 321 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI “193” hesaba gelince, durum biraz farklıdır. “193” hesapta izlenen “Geçici Vergi”nin ve şahıs işletmesinin çeşitli gelirlerinden yapılan diğer stopajların, doğrudan işletme faaliyetlerinden doğduğu açıktır. Bu nedenle ödenen, kesilen ve tahakkuk eden bu tutarlar, şahıs işletmelerinde de “193” hesapta izlenmelidirler. 322 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Dönem sonunda ise, durum farklılaşır. Şahıs işletmesinin faaliyetlerinden doğduğu için “193” hesapta izlenmesi gereken bu tutarlar, işletmenin değil, sahip veya sahiplerinin vergilerinden mahsup edilecektir. Yukarıda da değinildiği gibi, zaten şahıs işletmesinin faaliyetinden doğan kar nedeniyle tahakkuk edecek her hangi bir vergi yoktur. 323 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI Vergi, işletmenin sahibi ya da ortakları olan gerçek kişilere aittir. Bu durumda da, “193” hesapta biriken bu tutarların, “371” hesaba gönderilmesinin bir anlamı kalmamaktadır. Bu tutarlar, yapılacak mahsuplara esas olmak üzere, işletme sahip veya sahiplerinin cari hesaplarına devredilerek tasfiye edilmelidirler. 324 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI SABIRLA İZLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER... 325 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 326 SMMM Nusret KURDOĞLU TDMS UYGULAMA HATALARI 327 SMMM Nusret KURDOĞLU