I : 61 S. 3 1964 neşfedenler tâbiri ile beşinci maddedeki neşir tâbiri arasında fark olup olmadığını sordular. Far|s vardır. Üçüncü maddede neşretmek su­ retimle yalan havadisi yaymak mevzuudur. CEMAL REŞtT EYÜBOĞLU (Trabzon) — Ne |le?. }tÜFÎT ERKUYUMCU (Devamla) — Tâbiatiyjle matbuat vasıtasiyle. Beşinci madde ile doğrudan doğruya neşir yanj doğrudan doğruya sahip, gazeteyi çıkaran adam kaydedilmiştir. Para cezalan beş misli ola­ rak! kendisinden alınacaktır. Bu da tatbikatta hallolunacak bir mesele olduğjı için bu noktayı kısaca izah etmekle sözle­ rim^ son veriyorum. BEÎS — Grup adına Server Somuncuoğlu. ^ERVER SOMUNCUOĞLU (Sinob) — Muh­ teremi arkadaşlar, Hükümet kanunu yüksek he­ yetimize arz ederken birtakım zaruret ve ihti­ yaçların karşısında bu maddeleri tedvin etmek zorunda kaldığını ,bir sebep olarak ileri sürdü. {jimdi hem Sayın Adliye Vekilini, hem de ko­ misyonu dinledim, her ikisinin de konuşmaların­ da Jlükümeti bu noktaya sevk edecek her hangi bir hâdisenin tatbikatta mevcudiyetini belirten ifadeye rasgelmedim, hangi zaruretlerdir ki, kendilerini bu nevi yalan haberi, yani Devletin malîj ve siyasi itibarını sarsan cinsten bir ha­ beri I tecrime sevk etmiştir. Ve bugünkü mevzu­ atta) tecziye edilmediği için böyle hususi bir madjdeyi huzurunuza getirmeye sebep olmuştur? Bunjı anlamadım. İkincisi, Adliye Vekili ile mutabıkız; bu Devletin malî ve siyasi emniyetini sarsacak ya­ lan haber neşredeni tecziye etmek lâzımdır. Bu­ na hiç şüphe yoktur. Yalnız hangi nevi haber­ ler pevletin siyasi ve malî itibarını sarsıyor?. kendilerini bu kanunu yapmaya sevk eden zaru­ ret hu sahada nedir, hangi hâdiseler olmuştur, misa|l olarak söylemezler mi?. Bu kanunu tedvin etmeye sevkeden zaruretlerden misaller vermek lâzımıdır. Tatbikattaki hâdiseler bu kanunu yap­ maya zaruri kılmış ise bunların ne derece Devletin malîj ve siyasi itibarını sarstığını anlamak için misaJLler zikretmek lâzımdır. Nerede kaldı ki arkadaşlarım, Sayın Bakanın verdiği bir misal bendenizi hiç de tatmin etme­ di. Dediler ki, eğer Devletin bütçesi denkse, bu­ na rağmen denk değildir, bütçe açıktır diye ya­ zılırca elbet adalet onun yakasına yapışacaktır. O :2 Şimdi, farz buyurun ki, bütçe denktir ve bir­ takım ilmî mülâhazalarla şu veya bu sebep ile­ ri sürülerek bütçenin açık olduğu bir gazatede neşredilmiştir, bu metne göre Hükümet tarafın­ dan, Meclis tarafından çıkarılmış olan denk bir bütçe için muayyen mülâhazalarla açıktır demek yalan bir haber neşretmek demektir, (öyle de­ ğil sesleri) Beyanat mütalâa diye ayırmaya imkân yok­ tur. Eğer imkân varsa Sayın Hükümet bu nok­ tayı tavzih buyursun. Denk bir bütçenin açık bir bütçe olarak hilafı hakikat neşredilmiş olması Devletin emniyetine tesir ediyor mânasına alınmaktadır. Hükümet derhal yakasına yapışacaktır, deniyor. Böylö olsa idi Türkiye Devletinin yıllardan beri malî itibarı kalmazlı. Adliye Vekilinin üzerinde dur* duğu bu misal ile hakikaten kanunun sevk ga­ ye ve maksadı arasında bir münasebet görüyo­ rum. Misal vermek bakımından hakikaten zor­ luk çekiyorlar. Misal verirken sarih ve şümul­ leri iyice tartılmış fikirler zikredilmezse bu kanun tasarısına nasıl oy istenebilir? Komisyon misal vermiyor. Komisyon sözcüsü, şimdiden tat­ bikatın seyrine göre veremeyiz diyor. Vâzıı kanun kendisinin kasdetmediği mânada hâki­ min bir şahsı mahkûm etmesini ister mi? Hâ­ kimin önüne bir hâdise geldiği zaman vâzıı ka­ nunun ne kesdettiğini anlaması için bilhassa komisyon sözcüsünün bu noktadan ne düşündü­ ğünü, ne mâna çıkardığını anlaması lâzımdır. Hâkime yol gösterecek hukuki mesnetler bun­ lardır. Komisyon sözcüsü olarak kapalı geçer­ seniz kaza kuvvetini müşkülât içinde bırakacak­ sınız demektir. Sonra sözcü hem misal vermemek­ te, hem de madde sarih demektedirler. Bu te­ zadın içinden lütfen komisyon çıksın, REÎS — Ferid Melen. FERÎD MELEN (Van) — Efendim, sayın, bakanın burada benim misallerimden bir tane­ sine verdiği cevap ürkütücü mahiyettedir. Sizi temin ederim ki, dünyanın hiçbir yerinde büt­ çe denkliği telâkkisi üzerinde ittifak edilmiş de­ ğildir. Bizim memleketimizde de aynı. Bütçe Komsiyonunda Başbakan iddia etmiştir, ve de­ miştir ki, fevkalâde yardımlar bir bütçe vari­ datıdır. Bununla kapanan bütçe denktir. Bâzı yerlerde istikraz dahi bir varidat telâkki edil­ miştir ve istikrazla kapanan bütçe denk sayıl­ mıştır. Bâzı yerlerde ise bunlar bütçe açığıdır. — 509 —