SÖZ BAŞI - nobel akademik yayıncılık

SÖZ BAŞI
Toplumların bireysel ve sosyal anlamda bilinçli, kültürel algıları gelişmiş
ve duyarlı nesiller yetiştirmelerinde çağdaş ve sosyal gerekliliklere uygun olan
ana dili eğitiminin payı çok büyüktür. Ana dili kullanımı, bireyin toplum içinde yer edinmesi, sağlıklı iletişim kurup kendini geliştirebilmesi ve toplumun
gelişimi için itici bir güç olarak yetişmesi bakımından önemlidir. Bu bağlamda ana dili eğitiminde kendini yazılı ve sözlü olarak ifade edebilen, beden
dilini etkili kullanabilen; yaratıcı, problem çözebilen, eleştiren, anlamlı öğrenen, neden-sonuç bağlantısı kurabilen, kendine güvenerek hareket eden ve
katılımcı bireyler yetiştiren yöntemler kullanılmalıdır. İlgili çalışmalar incelendiğinde, ana dili kullanımı için gerekli olan bu becerileri sağlamada etkin
bir yöntem olan dramanın temel dil becerilerinin ve dil bilgisi kurallarının
öğretiminde kullanılmasının alan için katkı sağlayacağı görülmüştür.
Çağdaş eğitim yaklaşımları içerisinde yaparak-yaşayarak öğrenmeyi sağlayan dramaya yönelik ilgi, 20. yüzyılın başlarından bu yana hâlâ çok yüksektir. Ülkemizde de dramaya hem sanat formu olarak hem de öğretim yöntemi
olarak daha çok özel kuruluşlar nezdinde ilgi giderek artmaktadır. Drama bir
kavram olarak yapmak, etmek, uyarlamak, oynamak, canlandırmak ve rol
oynamak gibi sözcüklerin anlamlarını karşılar. Drama, bir yöntem olarak ise
duygu, düşünce, hayal, istek veya öğretilecek konuların çeşitli canlandırma
teknikleri yardımıyla doğaçlama bir şekilde sözlü olarak ve diğer ifade biçimleri (beden dili, sembol, nesne ve eşyalar vb.) ile sunulmasıdır. Belirli araçgereç, ortam ve bir metne bağlı kalınmaması ve yaşamdan kesitler içinde sunumların yapılması dramanın kalıcı ve tam öğrenmede, ayrıca beceri ve alışkanlıkların geliştirilmesinde etkili olmasını sağlamaktadır.
Eserin hazırlanmasında, Türkçe dersinde drama yönteminin dil becerilerinin kazanımına etkisi ile ilgili doktora tez çalışmamdan yararlanılmış,
güncel kaynaklar ve yeni uygulama senaryoları ile dil öğretimi açısından
genel bir bakış açısı oluşturulmuştur. Bu vesile ile drama konusunda, tavsiye
iii
ve teşviklerini gördüğüm danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Abdulkerim DİNÇ
beyefendiye teşekkürü bir borç bilirim. Akademik yaşamımda her zaman
telkinleri ile şahsımı isteklendiren muhterem hocam emekli öğretim üyesi
Yrd. Doç. Dr. Ekrem KARADİŞOĞULLARI’na ve her daim yanımda olan
dirim kaynağım eşim Okt. Aslı MADEN’e minnettarlığımı ifade eder, şükranlarımı sunarım.
Drama ile Dil Öğretimi adlı eserin temel dil becerilerinin yerleşik alışkanlıklar ve beceriler hâlinde kazandırılmasında dramanın gerekli olduğunu
göstermesi bakımından faydalı ve yol gösterici olacağı düşünülmektedir.
Dr. Sedat MADEN
iv