122 Namzet yarışması işi de bir bağlantı ile geliyor. Dil

advertisement
M. Meclisi
B : 122
Namzet yarışması işi de bir bağlantı ile
geliyor. Dil bilgisi sınavında başarı gösteremiyen namzet yarışma sınavına iştirak edemez.
Bu fıkranın daha. evvel yer almasında da fay­
da görmekteydim. Yani (A) ve (B) fıkraların­
dan sonra, bunların sınavla harice gönderile­
ceği tadadedilmiş
olsaydı, kanun
tekniği
bakımından ve yahut .silsileyi takip bakımın­
dan daha yerinde olurdu kanaatindeyim. Çok
teşekkür ederim, saygılar sunarım.
BAŞKAN — Sayın Yılanlıoğlu, buyurunuz.
İSMAİL HAKKI YILANLIOĞLU
(Kasta­
monu) — Sayın Başkan, değerli adkadaşlarım;
benden önce konuşan arkadaşlarımın da temas
ettiği gibi, hakikaten mühim bir hizmeti karşılıyacak olan böyle bir kanun tasarısını geti­
ren Hükümete, bahusus Çalışma Bakanına ben
de teşe'kkür ederim. Yalnız kanunu ve gerek­
çesini incelediğimde tbâzı tereddütlere kapıldım.
Bu kanuna müspet ~oy verebilmek için tered­
dütlerimi Bakanın veya komisyonun izale et­
mesi lâzım.
Muhterem arkadaşlarım, birinci tereddüdüm
şudur : Devlet borçlu, millet fakirdir. Bâzı
bakanlıklarda maalesef fazla kadro almak has­
talığı vardır. Bunu ge>çen dönemde, meselâ
Tarım Bakanlığı bir kanun getirmişti; ziraat
ataşelikleri istiyordu, 10 kadro istiyordu. Ko­
misyonda bunun lüzumsuz olduğunu münakaşa
ettik, kabul etmedik, geri çevirdik. Böyle
bir kadro lüzumsuz idi. Şimdi buna mümasil
şeyler gördüğüm için, kadroya göz attım. Me­
selâ burada cetvelde, yanlış hesaplamadıysam
168 memur isteniyor, işçilerin bulunduğu yer,
6 memlekettir; Almanya,
Belçika, İsviçre,
Holânda, Avusturya, Fransa, ki bu 6 yere mukalbil 168 memur kadrosu istiyoruz. 27 Müşa­
vir kadrosu isteniyor, 6 yere 14 ataşe isteni­
yor, kadrodan çıkardığıma ıgöre. Muhterem
arkadaşlarım, Devletimiz paJhalı hizmet görmek­
tedir. Devlet yükü ağırdır, tasarruf etmek
mecburiyetindeyiz. Biz bir memurun işini 5 me­
mura değil, 5 memurun işini bir memura gör­
dürmek mecburiyetinde olan bir milletiz, Dev­
letiz. Kanunları kabul ederken biz milletve­
killeri olarak buna önemle dikkat etmek mec­
buriyetindeyiz. Hükümet de yine tasarı geti­
rirken buna ehemmiyet vermek mecburiyetin­
dedir. Şimdi bir ıkere bu kadro bana fazla
gibi geliyor.
1 . 8 . 1966
O : 1
ikincisi arkadaşlar; ek 1 nci maddenin 1 nci
fıkrasını okuyorum. Diyor ki; «Çalışma Ba­
kanlığı, büyükelçilikler, elçilikler, daimî de­
legelikler, daimî misyonlar nezdinde çalışma
müşavirlikleri, başkonsoloslukları ve konsolos­
lukları nezdinde de çalışma ataşelikleri kura­
bilir. Müşavir ve ataşeler nezdinde bulunduk­
ları misyon .şefinin nezareti altında çalışırlar.»
Dikkat ettim, öteki maddeleri de okudum,
Fransa'da 88 işçi var, Almanya'da 136 684 işçi
var, bu tâyinleri neye göre yapacağız arka­
daşlar? Yani kanunun ne gerekçesinde, ne de
hiçjbir maddesinde şu kadar işçi bulunan ya­
bancı ülkeye ataşe ve müşavir tâyin edilir,
diye bir sarahat yoktur. Hangi ölçüye göre Ba­
kanlık tâyin edecektir? Bu kanuna göre bir
işçi dahi bulunmıyan yere Bakanlık tâyin ya­
parsa kanunda mâni bir hüküm var mıdır ar­
kadaşlar? Benim gördüğüme göre mâni bir
hüküm yoktur. Binaenaleyh kanunda hiç ol­
mazsa şu miktarda işçi olan yabancı ülkeye
ataşe ve müşavirler tâyin edilir, demeliyiz. Bu­
rada bunu neden söylemediler, buna neden
ihtiyaç duymadılar? Komisyondan ve Hükü­
metten izahat vermelerini isterim.
İkincisi arkadaşlarım; Ek 1 nci maddenin
(A) fıkrasını okuyorum: «Çalışma müşavirleri­
nin, ateşelerinin, yardımcilarınım ve sosyal yar­
dımcıların: A) Hukuk, Siyasal Bilgiler, İktisat
fakültelerinden birini veya İktisadi ve Ticari
İlimler Akademisini, 'Sosyal Hizmetler Akademi­
sini veya en az üç yıllık sosyal ilimler öğrenimi­
ni veren başka fakülte veya yüksek okulu bitir­
miş ıolmaları veya bunlara denk oldukları kabul
•edilen yabancı veya yüksek okulları .bitirmiş ol­
maları» deniyor. Güzel. Tâyin edeceğimiz me­
murların menşeini ve niteliklerini söylüyor. Bi­
raz aşağıda 10 ncu fıkra da «Müşavir ve ataşe
yardımcıları doktor (tabip) olabilir» deniyor.
Arkadaşlar, eğer çalışma müşavir ataşelerinin
yardımcıları eğer doktor da, tabip de olabilecek­
se o zaman (A) fıkrasına Tıp Fakültesini de yaz­
maları lâzımdı; bu denmemiş. Yukarıda (A) fık­
rasında bu ataşe yardımcılarının hangi fakülteleri
bitireceği, hangi tahsili göreceği menşei tesıbit
edilmiş. Ondan sonra aşağıda idil bahsinden son­
ra, lisan bahsinden sonra, müşavir ve ataşe yar­
dımcıları tabip olabilir demiyor. Olur ımu arka­
daşlar? Bunu Yüce Heyetiniz uygun, münasip
— 808 —
Download