B :6 26.2 1961 zihniyeti ile hareket eden yalnız kastları kazan­ mak olan Tekel idaresi ile bir de yegâne ga­ yesi kazanmak olan tüccara terk edilmiş bir müstahsil kütlesidir. Mubayaanın başladığı anda her ikisi de sanki birer nazlı gelin gibi hepsi zarar ettiklerinden kâr etmediklerinden bahsederler. Tekel idaresi 5 liraya mal ettiği tütünün kilosunu imal etmek suretiyle en aşa­ ğıdan 35 liradan başlatmak suretiyle 120 liraya kadar satar. Ve millî bütçeye bir milyar liraya yakın gelir sağlar, ö b ü r taraftan bir tüccar 15 bin lira ile işe başlar 5 sene sonra en aşağı yarım milyonluk bir adam olur, o da muba­ yaaya girer. Arkadaşlar, bu sene 1961 baş­ langıcı •'.olduğu için rekolte 14ü milyon kilodur. Geçen sene tekele ambar edildiği için muba­ yaa az. Pancar gibi tütün de müsaadeye bağlı. Bu müsaade her sene verilir. Bu sene de ve­ rilmiş ve ekilmiştir. Şimdi bir adam bu kadar emek verdikten sonra almıyacağım deıaek hak­ sızlık olur. Tekel idaresinin Ticaret Bakanlığına 30 . 9 . 19G0 tarihli bir tebliği var. Bu tebliğde kötü tütüne avans verilmiyeceği ve mubayaa' edilmiyeceğinden bahsediliyordu. Bu yıl hava­ ların yağışlı gitmesi sebebiyle tütün bozuksa, kötü tütün alınmışsa bunun günahı nedir? Te­ kelin bu sene destekleme mubayaasını yerinde olarak yapmasını bilhassa rica ediyorum. Bir de dostumuz Amerika'nın bu baptaki durumunu açıklamak isterim. NATO camiası içinde geri kalmış devletlere yardım sağlama­ yı şiar edinen Amerika eskiden Almanya'ya kadar giden Türkiye tütünlerinin yerine şimdi Virjinya tütünlerini göndermek suretiyle Tür­ kiye iktisadiyatına bir darbe vurmuş ve Tür­ kiye'yi bu satıştan mahrum bırakmıştır. Tek­ rar bu işi sağlarlarsa memnun kalırız. Marmara bölgesi tütünlerinin mubayaa tarihlerinin eski­ den olduğu gibi Şubat veya en geç Martta ilân edilmesi, Marmara tütünlerinin de Ege bölge­ sinde olduğu gibi süratle bitirilmesi, müstahsil aleyhine olan pazarlıklara' mâni olunmasını hassaten rica ediyorum. Tekel idaresi bu saha üzerinde kaliteli tütün yetiştirmek istiyorsa, ekim bölgesi kötü olan yerlere ve kötü tütün yetiştiren yerlere ekim müsaadesi vermemek suretiyle bu imkânı sağlıyabilr. Arkadaşlar, tütün politikası eski idarenin takibettiği şeker politikası gibi değildir. Şeker 0:3 politikasını biliyorsunuz. Demokrat Parti Şe*. ker hastalığına tutularak iktidara geldi ve onunla öldü. ama maliyeyi de beraber öldürdü. Şayet Tekel idaresi tütünün kıymetini artırmak ve bize fazla döviz sağlamak istiyorsa, herşeyden evvel müstahsili ezmemelidir. BAŞKAN — Sayın Bahir Ersoy. ERSOY BÂHÎR — Arkadaşlarım, tekele bağlı iş yerlerindeki işçi ve iş veren münasebet­ lerinin tanzimi için bâzı temennilerde bulun­ mak istiyorum. Tekel işçi ücret baremindeki ücret kademe­ leri günün geçim şartlarına uydurulmalıdır. Bâzı işçiler ücret ıskalarındaki dondurulmuş hadde gelmişler ve artık ücret yükselmesinden ümitlerini kesmişlerdir. Vazifede ilerlemek ve fazla ücret almak ümidi kırılanların çalışma şevkleri de azalır. Bu tip işçileri meselâ yıpran­ ma zammı vermek veya benzer bir formülle teşvik faydalı olacaktır. Ayrıca işçi ücret oaremindeki bekleme sü­ resi kaldırılmalı, her sene yapılan sınıf değiş­ tirme imtihanına kendine güvenen işçiler gire­ bilmelidirler. Bu takdirde ümidi kamçılanacak işçilerin sanatta ilerleme azimler; kuvvetlene­ cektir. Kadro değişiminde işçi sendikalarının fikri alınmalı, imtihan heyetinde sendikaların tem­ silleri sağlanmalıdır. Zira bâzılarının zannet­ tikleri gibi, sendikalar sadece bir ihtilâf makinası, talep müessesesi değil aynı zamanda bir iç huzur müessesesidir. Hakem kurulları kararı ile alman zamlar, eskiden olduğu gibi, ücret ıskaları dışında mü­ talâa edilmelidir. Son hakem kararlarında bu işe tam riayet edilmemiş, dolayısiyle âzami ve asgarî limitler sabit kalmıştır. Bu yüzden işçi­ lerden yarısının ücretleri donmuştur. Tekel iş yerlerinin eski iç yönetmeliğin 80 nci maddesindeki (iş Kanununun 13 ncü mad­ desindeki hükümler saklıdır.) ifadesine yeni yö­ netmelikte yer verilmelidir. Halen mer'i yönetmeliğin 70 nci maddesin­ deki işçilerin bir iş yerinden diğerine nakline cevaz veren hükmü kaldırılmalıdır. Bu mad­ denin işçilerin sükûnetle çalışmalarına mâni psi­ kolojik tesiri olduğu gibi, işçilerin iş yerle­ rinden istifadeleri için baskı vasıtası mahiye­ tinde kullanıldığı da görülmektedir. 399 —