TBMM B: 57 2 . 2 . 2011 O: 2 Evet, arkadaşlar, onun dışında ana hatlarıyla sorularınızı cevaplandırdım. Şayet unuttuklarım varsa bunları da notlarımın arasına alıp… YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Ankara Valisinin kararı ne oldu? ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – Arkadaşlar, idari olarak, herhangi bir ilin valisinin verdiği bir kararla ilgili benim bir değerlendirme yapmam söz konusu değil, ben sadece genel bir şey söyleyebilirim. YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Ama Hükûmetsin. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – İşçilerimiz kendileri bir sorun gördüklerinde veya bir haksızlığa muhatap olduklarında veya bir beklentilerini dile getirmek istediklerinde özgürce gösteri yapabilirler. Bu dileklerini kamuoyunun nezdinde dile getirebilirler, gösteri de yapabilirler. Bunları hukuka uygun olarak yapmak şartıyla onların yapacağı her türlü gösteride ve ortaya koydukları tepkide yanlarındayım ve onları desteklerim ama şu anda torba kanun olarak dile getirilen ve bu maksatla yapılan gösterilerde, esasında torba kanundan çok sendikal hak ve özgürlüklerle ilgili meseleler dile getirilmekte ancak torba kanun bahane edilmektedir. Burada da ben bir çelişki görüyor, bunu açıklamayı da vazife biliyorum. Hakikaten, işçilerimizin dile getirdiği taleplere baktığınızda, daha çok sendikal hak ve özgürlük talebinde bulunmaktadırlar. Bu talepler çok doğru taleplerdir ve biz de zaten özellikle Avrupa Birliğinin ve ILO’nun standartlarına uygun Türkiye’de her türlü işçi hak ve özgürlüğünü sağlamaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Ne yazık ki bazı işçi gruplarımız veya sendikalarımızsa buna itiraz ediyorlar. Bu açıdan bakıldığında, normal şartlarda, bugün, işçi hak ve özgürlükleriyle ilgili konuda gösteri yapan sendikalarımızla biz beraber aynı şeyi düşünüyor olmakla birlikte, sendikalarımızın tepkilerini bize gösteriyor olmalarını da çok doğru bir yaklaşım olarak değerlendirmiyorum. Hakikaten, bu sorunda Hükûmet olarak hiçbir karşı çıkışımız yok. İşçilerimiz bugün sendikal hak ve özgürlük olarak neyi istiyorlarsa bir fazlasını yapmaya biz hazırız yeter ki işçi sendikaları bu konuda bize destek versinler ve bu maksatla yapılacak gösterilerin de muhatabının biz değil -çok doğruca, dürüst bir şekilde- diğer bu işe karşı çıkan sendikalar olması gerektiğini ifade etmem lazım. Onun dışında, bugün, torba kanunla ilgili dile getirilen ve torba kanunun adına yapılan tepkilere baktığınızda, torba kanunun içeriğiyle alakalı olmadığını siz de göreceksiniz ve ben bu konuda birazcık haksızlığa uğradığımız kanaatini taşıyorum. İntibakla ilgili de bir açıklama yapmak isterim. Bugüne kadar, intibak meselesiyle ilgili benim sözlerim maalesef çok istismar edilmiştir. Ben, her zaman ve biraz da ihtiyatlı bir şekilde, intibak konusunu çalışacağımızı, işin içinden çıkılıp çıkılamayacağına dair bir model geliştirirsek ancak o zaman meseleyi kamuoyuyla paylaşacağımızı söyledim. İntibak meselesini biz inceledik. İntibak meselesi, bugün teknik olarak bile çözülmesi imkânsız bir sorun olarak gözüküyor; getireceği ilave maliyetlere de bakıldığı zaman, kamu sosyal güvenlik sisteminde aktüeryal dengeleri altüst edecek gibi de bir sonuç ortaya çıkarıyor; yaklaşık olarak her yıl 8 milyar liralık ek bir maliyet ve beraberinde yine adaletsizliği daha da teşvik eden bir sonuç doğuracak gibi görünüyor. BAŞKAN – Sayın Bakanım, son cümlenizi alabilir miyim. Süremiz tamamlandı. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – Pekâlâ. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. Eğer cevap veremediğim sorular olmuşsa onları da yazılı olarak bildireceğim. Arz ediyorum. Teşekkürler. – 514 – tanseldurak-008-(1-545) 170–173