1:Mizanpaj 1.qxd

advertisement
TBMM
B: 21
25 . 11 . 2010
O: 1
Bu bağlamda gerek HIV/AIDS'in yayılımının önlenmesi, gerek toplumda HIV/AIDS ile ilgili doğru
bilginin bilinmesi ve HIV/AIDS'e yönelik ayrımcılığın önlenmesine yönelik HIV/AIDS testinin
yaygınlaştırmasından herkesin eşit tedavi ve çalışma hakkına sahip olmasına ve önleme yaklaşımının toplum
geneline yayılmasına kadar yapılması gereken bir dizi eylem planı biran evvel hayata kavuşturulmalıdır.
HIV/AIDS'in kontrol altına alınmasına yönelik olarak; uluslararası tedavi, bakım, önleme ve
destek boyutlarını içeren ulusal politikaların oluşturulması, tedavi programlarının düzenlenmesi,
ayrımcılığın önlenmesi, bu konuda kamuoyunun ve ilgili tarafların bilgilendirilmesine yönelik
faaliyetlerde bulunulması, HIV/AIDS teşhis ve tedavi standartlarının oluşturulması, çeşitli projelerin
yürütülmesi gibi konularda çalışma ve araştırmalar yapılmalıdır.
Çağımızın en önemli sağlık problemlerinden olan HIV/AIDS'in ülkemizde kontrolü için
yapılacak işlemleri hızlandırması, disiplinler arası koordinasyonu sağlaması ve kolaylaştırması
amacıyla hastaların, hasta yakınlarının, ilgili toplumsal örgütlerin ve uzmanların görüşlerine
başvurulabilecek bu araştırmanın açılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
3.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 25 milletvekilinin, 2010 KPSS sınavı ile ilgili
usulsüzlük iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/927)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üniversiteye giriş, tıpta uzmanlık ve polislik sınavlarında yaşanan skandallarla tartışma konusu
haline gelen ÖSYM, bu kez de KPSS sonuçlarına ilişkin iddialarla gündeme gelmiştir.
Devlet Memuru olabilmek için 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Seçme
Sınavına (KPSS) giren yüz binlerce aday, sonuçların açıklanmasının hemen ardından, sınav
sorularının çalınarak sızdırıldığı, KPSS'de standart sapma puanlarının değiştiği, puanlarının yanlış
hesaplandığı gibi daha birçok ithamla ÖSYM'ye suçlamışlardır. Adaylar ayrıca, 2009 KPSS'de sınav
birincisinin bile 120'de 120 net çıkaramadığını belirterek, bu yıl 500'den fazla adayın tüm soruları
doğru yanıtlamasının bir açıklaması olması gerektiğini öne sürmektedirler.
800 bin adayın katıldığı KPSS'nin sonuçlarına göre 500'ün üzerinde katılımcının eğitim bilimleri
sınavında 120'de 120 net çıkarması da tartışma konusu olmuştur. Bazı adaylar, 2009'da yapılan KPSS'deki
sınav birincisinin bile tüm soruları doğru yanıtlayamadığını anımsatarak, 'Acaba polislik sınavında olduğu
gibi sorular bazı kesimlerce ele mi geçirildi?" kuşkusunu taşıdıklarını dile getirmektedirler.
Kamuoyunda çeşitli kurum ve kuruluşların tepkilerine neden olan şaibeler; 22 Ağustos 2010
Pazar günlü gazetelerin ortaya koyduğu belge ve bilgilerle daha vahim bir hale gelmiştir. "300'ü aşkın
kişinin 120'de 120 net yaptığı KPSS'nin şampiyonlarının en az 20'sinin aynı evde yaşayan evli çiftler,
kardeşler veya arkadaşların olduğunun" (Vatan. Posta 22 Ağustos 2010) ortaya çıkması, AKP hükümeti
döneminde tapılan KPSS'nin kandırmacadan ibaret olduğunu, formaliteden ibaret olan bu sınavlarla,
iş ve aş savaşımı veren 100 binlerce gencimizin umutlarının sömürüldüğünü ortaya koymaktadır.
KPSS'nin şampiyonu bazı adayların eş, kardeş ve arkadaş olduğunun ortaya çıkması, ÖSYM'de
bazı cemaat ilişkilerini ve soruların el altından belli kesimlere servis edildiği görüşünü
güçlendirmektedir. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın "kanun önünde eşitlik" öngören 10.
maddesine aykırıdır. “Herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve
benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğuna” vurgu yapan anayasanın söz
konusu maddesine göre, “devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik
ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” Aksi halde, yaşanan bu durum, devlete güveni
zedelemektedir.
– 482 –
özlem-
28–31
Download