CEDAW'IN TÜRKİYE ÜLKE RAPORU NİHAİ YORUMLARI HAKKINDA BİLGİLENDİRME TOPLANTISI TBMM'DE YAPILDI ı Kavaf, "kadın haklarının anayasası" şeklinde tabir edilen, 2010 itibariyle 186 ülkenin taraf olduğu CEDAW'in, bugün taraf devletlerin kadın-erkek eşitliği konusunda yapacakları her türlü sözleşmede temel bir yasal dayanak konumunda olduğunu söyledi. BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine (CEDAW) yönelik ülke çalışmalarım takip eden komitenin Türkiye raporuna ilişkin yorumlan hakkında bilgilendirme toplantısı 16 Eylül'de TBMM'de yapıldı. Devlet Bakanı Selma Aliye Kavafın başkanlığında yapılan toplantıya sivil toplum kuruluşları da katıldı. Türkiye'nin, sözleşme uyarınca CEDAW Komitesine sunduğu 6. Nihai Rapor ve rapora ilişkin yorumlarla ilgili olarak Devlet Bakanı Kavaf, katılımcılara bilgi verdi. CEDAW'm, Türkiye'nin taraf olduğu önemli uluslararası insan hakları sözleşmeleri arasında yer aldığına işaret eden Kavaf, CEDA W i n , kadınlara karşı cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve kadınların insan haklarını korumak amacıyla kaleme alınan, bağlayıcı niteliği olan tek uluslararası sözleşme olduğunu hatırlattı. Kavaf, "kadın haklarının anayasası" şeklinde tabir edilen, 2 0 1 0 itibariyle 186 ülkenin taraf olduğu C E D A W ' m , 8 Haber bugün taraf devletlerin kadın-erkek eşitliği konusunda yapacakları her türlü sözleşmede temel bir yasal dayanak konumunda olduğunu söyledi. Türkiye'nin, 1986'da C E D A W Sözleşmesine, 2003'te ise ek ihtiyari protokole taraf olarak, kadınlara karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına, kadınların erkeklerle eşit hak, fırsat ve imkânlara kavuşmasına verdiği önemi ortaya koyduğunu belirten Kavaf, "Sözleşmenin 18. maddesi uyarınca ülke raporlarında ise ülke içinde bir önceki rapor döneminden itibaren kaydedilen gelişmeler ve geleceğe dönük yapılması gerekenler yer almaktadır" dedi. Devlet Bakanı Kavaf, Türkiye'nin 6. Ülke Raporunun, katılımcı bir yaklaşımla hazırlandığına dikkati çekerek, hazırlık toplantılarıyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları, akademisyenler, meslek ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin görüşlerinin, önerilerinin rapora yansıtılmaya çalışıldığını söyledi.