T.B.M.M. B:91 9.5.2000 0:2 Türkiye'de üretim yapan kümeslerin şu anda yüzde 50'si boş ve atıldır. Türkiye'de toplam 40 milyon kapasiteli yumurta tavuğu kümesleri vardır. Bir yumurta tavuğu bugün 5 milyon Türk Lirasına mal olmaktadır. Bunun, kafesleri, civcivi, kümesleri, bütün ekipmanlarıyla masrafı budur. 20 milyon kapasiteli boş atıl kümesler olduğunu varsayarsak, toplam 100 trilyonluk veya 200 milyon dolarlık yatırımın atıl kalması, onbinlerce ai­ lenin işsiz kalması demektir. Bugün bu atıl kümesler için ne yapabiliriz, bunu konuşmamız lazım. Tavukçuluk, hepimizin bildiği gibi, et ve yumurta tavukçuluğu olarak ikiye ayrılmaktadır. Ta­ vukçuluk sektörü, 1970'li yıllarda hibrit ırkların yaygın olarak üretime sokulmasıyla gelişmeye baş­ lamış, 1980'li yıllarda bu gelişme hızlanarak, 1990'lı yıllarda gelişmiş, dünyayla rekabet eder hale gelmiştir. Kırmızı ette uygulanan yanlış politikalar nedeniyle, üretimin sürekli düşüşünü beyaz et karşılamış, 1990 yılında toplam 216 000 ton olan üretim, kişi başına 3,85 kilogramdan, 1998 yılın­ da toplam 620 000 tona, kişi başına yaklaşık 10 kilograma çıkmıştır. Bugün, domuz eti tüketilme­ yen, geliri yüksek Müslüman Ortadoğu-ülkelerinde kişi başına 35-40 kilogram tüketim vardır. Market ve tavuk satış mağazalarında bugün tavuk etinin kilosu 1 milyon liradır. Aynı yerler­ de sığır, koyun etleri, yaklaşık 2,5-3 milyon liradır. Türkiye gibi, geliri düşük bir ülkede sağlıklı nesillerin yetişmesi ve insanların gerekli hayvansal proteini alabilmesi için bu sektör mutlaka des­ teklenmelidir. Bunu yaparken de, mutlaka devletin sübvanse etmesi gerekmez. İyi destekleme politikaları ge­ liştirilirse, devlete hiç yük olmadan da destekleme yapılabilir. Bugün perakende 25 000 Türk Lirasına satılan yumurtanın 15-16 adedi 1 kilogram gelmekte­ dir. 1 kilogram yumurta 300 000 liraya gelmektedir. 1 kilogram yumurta, protein, enerji ve aminoasitler açısından 1 kilogram kırmızı etle aynı beslenme değerindedir; yani, muadili besin maddele­ rinden 10 kat daha ucuzdur. Bugün, gelişmiş ülkelerde kişi başına 250 adet yumurta tüketilirken, Türkiye'de 1996 yılında 155 olan kişi başına yumurta tüketimi, 1998 yılında 106 adede inmiştir. Yine bir başka bakış açısıyla, 1998 yılında 620 000 ton tavuk etinin değeri 1 milyar 240 mil­ yon dolar iken, yaklaşık 10 milyar yumurtanın değeri ise 460 milyon dolardır. Et ve yumurta ta­ vukçuluğunun toplam üretim değeri 1,7 milyar dolardır. 200 milyar dolarlık Türkiye gayri safî millî hâsılasının içerisinde yüzde 15 olan tarımın payı­ nın 30 milyar olduğu düşünülürse, bunun yaklaşık yüzde 6,5'ini meydana getiren Türk tavukçulu­ ğunun Türk ekonomisinde yeri, hele hele de Türk tarımındaki yeri katiyen küçümsenemez. Türk tavukçuluğunun, iki çeşit desteklemeye, bir de, yapılan haksızlığın düzeltilmesine ihtiya­ cı vardır. Kırmızı ette yüzde 1 olan KDV oranının, yumurtada, tavuk etinde ve ayrıca yemde yüzde l'e düşürülmesi gerekmektedir. Yumurta tavukçuluğundaki boş kalan kümeslerin yeniden üretime geçebilmesi için yeterli zi­ raî kredinin verilmesi, yeni kümeslerin kurulmasına kredi açılmaması -üzerine basarak söylüyo­ rum- aynı şey, et tavukçuluğu için de geçerlidir. Yumurta ve etin işlenmesi için kredi destekleri sağlanmalıdır. Dünyanın, tavuk eti ve yumurta ihracatçılarının kullanmış olduğu yem hammaddeleri ile Türk tavukçusunun da ihracat yapabilmesi sağlanmalıdır. Bugün 1 yumurtanın elde edilmesi için 200 gram yeme ihtiyaç vardır. Tavukçulukta giderlerin yüzde 70'ini yem teşkil etmektedir. Yemin yüz­ de 90'ı, mısır, soya, arpa ve diğer küspelerden elde edilmektedir. - 263 -