Düzen partileri derdimize derman olamazlar!

advertisement
İletişim adresi:
Cumhuriyet Mh.
Tennuri Cad.
Çetin Apt. No:7
Tel: 0 535 496 72 50
İşçi Bülteni Özel Sayý: 1106
Mart 2014 - Fiyatý 25 Kr.
Düzen partileri
derdimize derman olamazlar!
Biz işçiler herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi, 7 saatlik işgünü, 35
saatlik çalışma haftası istiyoruz. Onlar patronların çıkarları için işsizliğe,
uzun süreli çalışmaya göz yumuyorlar.
Bizler tüm çalışanların genel sigorta hakkından yararlanmasını istiyoruz.
Düzen partileri sigortasız işçi çalıştıran patronları üzmemek için
çabalıyorlar.
Biz işçiler insanca yaşamaya
yeten, vergiden muaf asgari ücret
istiyoruz. Düzen partileri
patronların isteği doğrultusunda
asgari sefalet ücreti anlayışını
ısrarla sürdürüyorlar.
İşçiler olarak tüm dolaylı
vergilerin kaldırılmasını, artan
oranlı gelir ve servet vergisi
istiyoruz. Düzen partileri vergi
yükümüzü her geçen gün daha
fazla katmerleştiren politikalarda
ısrar gösteriyorlar.
Biz işçi ve emekçiler her düzeyde
eğitimin parasız olmasını istiyoruz.
Patronların hizmetkarı düzen partileri eğitimi
özelleştirmek, patronlara yeni kâr kapıları açmak için
çaba gösteriyorlar.
Biz işçi ve emekçiler herkese ihtiyaca uygun, sağlıklı,
güvenli ve ucuz konut istiyoruz. Onlar bizi depreme
dayanıksız, sağlıksız konutlarda yaşamaya mahkum etmek
için seferber oluyorlar.
Ucuz elektrik, su ve ısınma hizmetleri istiyoruz. Her gün
elektrik ve suya zam yapmak düzen partilerinin ortak
tutumudur.
Biz işçi ve emekçiler güvenli, hızlı ve ucuz toplu
taşıma hizmetlerinden yararlanmak istiyoruz. Düzen
partileri güvenceli, hızlı ve ucuz olmayan toplu taşıma
ücretlerinden yararlanmak istiyorlar.
İşçi ve emekçiler tüm yerleşim birimlerine kreş,
çocuk yuvası, sağlık merkezi, spor, kültür ve sanat
kurumları istiyorlar. Düzen partilerinin kitabında kreş, çocuk
Kayseri İşçi Bülteni’nden...
Merhaba…
Yerel seçim propagandaları hız kazandı. Düzen
partileri bizlerden yine oy istiyorlar. Vaatler havada
uçuşuyor. Bu aldatmacalara son vermek, patronları
koruyan düzene karşı mücadele etmekle mümkün
olabilir. Emeği korumak için yapmamız gereken şey
mücadelenin ipine sıkı sıkıya sarılmaktır. Bozuk
düzende sağlam çark olmaz! Sefalet ücretini işçilere
dayatan, işçi düşmanı düzen partilerine oy yok!
yuvası, emekçiler için sağlık merkezi, spor, kültür ve sanat kurumları yer
almıyor. Bedensel ve zihinsel engellilere, yaşlılara, kimsesiz ve yetim
çocuklara bakım ve yardım yapmak yazmıyor.
İnsan sağlığını, doğayı ve çevreyi gözeten bir kentleşme ve sanayileşme
istiyoruz. Düzen partileri insan sağlığını yok eden, doğayı ve çevreyi
kirleten rantsal kentler ve sanayileşme politikalarında ortaklaşıyorlar.
Ormanlar, denizler-sahiller, göller, akarsular, içme suyu kaynakları ve
tüm doğal zenginliklerin halkın hizmetine sunulmasını istiyoruz. Düzen
partileri doğal kaynakları patronların hizmetine sunmada
ortaklaşıyorlar.
Tüm çalışanlar için grevli ve toplusözleşmeli sendika
hakkı istiyoruz. Patronların talebi ve düzen partilerinin
yaptıkları ise işçileri-emekçileri grev ve toplu
sözleşmeden yoksun bırakmaktır. Sendikasızlığı iş
yaşamında hakim kılmaktır.
Sınırsız söz, basın, örgütlenme, gösteri ve toplanma
özgürlüğü istiyoruz. Düzen partileri ise patronların
çıkarları için bizleri bu haklardan mahrum
bırakıyorlar.
İMF, DB vb. emperyalist mali
kuruluşlarla kölece ilişkilerin son
bulmasını istiyoruz. Düzen partileri ise
kölece ilişkileri sürdürmek konusunda
birbirleriyle yarışıyorlar.
Emperyalistlerle açık-gizli tüm
anlaşmaların iptal edilmesini istiyoruz.
Düzen partileri ise emperyalistlerle
olan bağları daha da kalınlaştırma
peşinde koşuyorlar.
Bizler işçilerin birliği, halkların
kardeşliğini istiyoruz. Düzen
partileri ise birliğimizi ve
kardeşliğimizi bombalamak için
elbirliği ile çalışıyorlar.
Öyleyse düzen partilerine oy
yok!
Kayseri İşçi Birliği
Kurtuluşumuz seçim sandıklarında değil, sınıf
mücadelesini yükseltmektedir. Mücadeleyi daha da
büyütmek sorunlarımızı çözmenin biricik yoludur.
Hakları ve gelecekleri için grev, direniş, işgal silahına
sarılan Greif işçilerinin yolundan yürüyelim. Greif
direnişi değerli bir başlangıçtır. Geçtiğimiz günlerde
basın açıklaması yapan Greif İşçileriyle Dayanışma
Platformu’nun eylemlerine omuz verelim.
2
Kayseri’de Greif işçileriyle
dayanışma eylemi
Kayseri Greif İşçileriyle Dayanışma Platformu 2 Şubat’ta Kayseri
Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Almer önünde bir araya gelen
yaklaşık 50 işçi ve emekçi Greif işçilerinin yalnız olmadığını haykırdı. Basın
açıklamasını Greif İşçileriyle Dayanışma Platformu adına Uğur Candar
okudu.
Uğur Candar Greif işçilerinin işgalini selamlayarak, “Greif işçilerinin
hakları ve gelecekleri için, sendikal hak ve özgürlükleri için başlattıkları
fabrika işgali sürüyor” dedi. Greif işçilerinin daha fazla dayanışma çağrısı
yaptığını belirten Candar; “Kayseri Greif İşcileri ile Dayanışma Platformu
olarak bu çağrıya kulak verdik. Greif işçilerinin grev, direniş ve işgaline
destek vermek için buradayız. Zira Greif işçilerinin direnişine destek
vermek emekten yana olan bütün kurumların, işçi sınıfının her
neferinin görevi ve sorumluluğudur” dedi.
Greif işçilerinin en temel talebinin taşeronluk köleliğinin son bulması
olduğunu belirten Candar; “Greif işçilerinin en temel talebi taşeronluk
köleliğinin son bulmasıdır. Aynı zamanda Greif işçisi 12 Eylül’de ezilen
işçi sınıfının mücadele ruhunu temsil etmektedir. Bu ruhu kuşanan
Greif işçileri, mücadelede çığır açmıştır” dedi.
Kayseri’de organize sanayi cehenneminde ömür tüketen işçilere seslenen
Candar; “Greif işçileri sigortasız çalıştırılan, organize sanayi
bölgelerinde ömür tüketen işçi sınıfı için direniyorlar. Greif işçileri, her
gün sendikal ihaneti yaşayan, sendikal ihaneti iliklerinde hisseden işçiler
için direniyorlar. Greif işçileri, taşeron köleliğinin kıskacındaki işçiler
için direniyorlar. Greif işçileri ödünç işçi olarak kölelik koşullarında
çalıştırılan işçi sınıfı için direniyorlar” dedi.
Hırsızlık ve yolsuzluğa karşı
emekçiler alanlardaydı
Kayseri forum önünde bir araya gelen yüzlerce emekçi yolsuzluk ve
hırsızlığa karşı bir araya geldi. Greif İşçileriyle Dayanışma Platformu da
Kayseri forum önüne geldi. Alanda “Greif işçisi direnişin simgesi” sloganları
yükseldi. Yürüyüş kolu oluşturan kitle Kayseri Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş
boyunca “Hırsız var!”, “Hırsız gidecek, halk gelecek!”, “Gün gelecek
devran dönecek hırsızlar halka hesap verecek!”, “Her yer rüşvet, her
yer yolsuzluk!”, “Gaz yedik, cop yedik, haram yemedik!” sloganları
haykırıldı.
Kayseri Meydanı’na gelindiğinde kitlenin sayısı yaklaşık 2500’e ulaştı.
Meydanda basın açıklamasını DİSK Bölge Başkanı Cumali Sağlam okudu.
Açıklamada; “Türkiye halkı saray kavgalarında ve çete savaşlarında
yönetilmek istemiyor. Bir avuç azınlık Türkiye işçi sınıfı tarafından
yaratılan değerler üzerinden tepiniyor ve bu azınlık bizi kirli savaşların
seyircisi ve figüranı yapmak istiyor. 1 Milyon TL’den 3-5 kuruş diye
bahsedenlerin; 30 milyon avroya küçük bir miktar diyenlerin, asgari
ücretliye yaptığı simit hesaplarını unutmuyoruz” denildi.
Basın açıklamasının sonunda Cumali SAĞLAM; “Yolsuzluğa batmış
işçi düşmanı iktidar partisine asla oy verilmemelidir. Çocuklarına
hanlar, hamamlar, villalar, dolarlar değil, onurlu bir gelecek bırakmak
için alınteri döken tüm Kayseri kamuoyuna çağrımızdır: Hırsızlara oy
verme!” dedi. Bu arada eyleme katılan 70 yaşlarında bir ana, basın
açıklamasının sonunda, “İçim yanıyor, hırsızlara kimse oy vermesin.
Çocukların dövülmesi ve öldürülmesi içimi yakıyor. Çocuklarımızın
mücadelesine sahip çıkalım” diyerek yolsuzluğa tepkisini dile getirdi.
Greif işçilerine mesajlar...
Direnen Greif işçisi
onurumuzdur!
Merhaba her koşulda nasıl direnileceğini, birleşen
işçilerin yenilmezliğini gösteren Greif işçileri!
Merhaba hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için
inancını kuşanan, işçiler arasındaki yapay bölünmeleri
reddeden, taşeronluk köleliğine son vermek için ilmek
ilmek işçilerin birliğini ören Greif işçileri…
Merhaba, direnişi işgalle taçlandıran Greif işçileri…
Merhaba, sadece kendimiz için değil, işçi sınıfının
hakları ve geleceği için direniyoruz diyen Greif
işçileri…
Aldığınız baş eğmez tutum ve kararlılıkla, biz işçilere
örnek oldunuz. Kayseri’de bulunan sınıf kardeşleriniz
olarak, işgal eyleminizi, direnişinizi selamlıyoruz.
Birleşen işçiler yenilmezdir!
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
Greif işçisi yalnız değildir!
Kayseri İşçi Birliği
Bu daha başlangıç
mücadeleye devam!
Merhaba, taşeronlaşmaya, sendikasızlığa, düşük ücret dayatmasına, ağır
çalışma koşullarına karşı mücadeleyi yükselten Greif işçileri!
Merhaba, baskılara, saldırılara direnen Greif işçileri…
Merhaba, sendika bürokrasinin yüzündeki maskeyi yırtan Greif işçileri!
Merhaba, işçilerin birliğinin harcı olan taban örgütlerini yaratan Greif
işçileri!
Merhaba, mücadele içinde işçi sınıfının tarihsel mücadele geleneğini
öğrenen, sendika, grev, TİS hakkının nasıl kazanılacağı konusunda bilinç
açıklığına ulaşıp ‘İşgal, grev ve direniş!’ diyerek Türkiye işçi sınıfının
mücadele tarihine adını yazdıran Greif işçileri!
Merhaba, “Artık yeter!” diyerek sendikaları gerçek işçi örgütleri haline
getirmek için çaba gösteren Greif işçileri!
Daha şimdiden işçi sınıfına güven aşıladınız. Ülkenin dört bir yanında ve
Kayseri’de, organize sanayi bölgelerinde cehennem koşullarında, sefaletin kör
kuyusunda ömür tüketen işçilere örnek oldunuz, umut aşıladınız.
Kayseri BDSP olarak sizleri devrimci duygularımızın olanca sıcaklığı ile
selamlıyoruz.
Kayseri Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu
3
Yolsuzluk ve hırsızlık
düzeni kaderimiz değildir!
Biz bunların, patronların dümenine su taşıyanların yolsuzluk ve hırsızlık
yaptıklarını biliyorduk. Geçmişte de patron partilerinin bu işleri yaptıkları
ortaya çıkmıştı. Ama AKP iktidarı döneminde yaşananlar “pes doğrusu”
dedirtti bana...
15 yıllık metal işçisiyim. Gece gündüz çalışıyorum, buna rağmen hala
hayatımı sürdürecek kadar ücret alamıyorum. Bunlar kutuları milyon dolarla
doldurmuşlar. Ben bir kibrit kutusunu dolduracak kadar bile para
biriktiremedim. Yıllardır yarı aç yarı tok olarak ailemle birlikte yaşıyorum.
Bir yanda bir elleri yağda, bir elleri balda olan servet sahipleri, öte yanda
sefil bir yaşama mahkum edilen bizler!
Bir yanda baklava çaldığı için 18 yıla mahkum edilen yoksul çocuklar,
öte yanda milyon dolarları götüren ve daha sonrada mahkemelerde serbest
bırakılan bakan çocukları!
Bir yanda açlıkla terbiye edilen milyonlarca yoksul insan, öte yanda
devasa kaynaklara sahip bir avuç patron...
Emeğimize el koyan, bizi sefalete mahkum eden bu kan emiciler hırsız
değiller mi?
Sigortamızı yatırmayan patronlar hırsız değiller mi?
Kıdem tazminatlarımıza el koyanlar hırsız değiller mi?
İş kazalarının önlenmesi için hiç bir önlem almayanlar onlardır. O
patronlar ki; milyonlarca kolumuzu, parmağımızı, binlerce canımızı
elimizden alarak bedenlerimizi çaldılar bizlerden...
Hırsızlık ve yolsuzluk sömürü düzeninin mayasında var. Biz işçilerin
yapması gereken kendi iktidarımız için savaşmaktır.
Öncü bir metal işçisi...
Düzen partilerine
oy yok!
Ayağımıza kurşun sıkmayalım,
düzen partilerine oy vermeyelim!
İşçileri kölelik koşullarında çalıştırmak için, çalışma saatlerinin uzaması
için, ücretlerin daha da düşmesi için, kıdem tazminatı hakkının ortadan
kaldırılması için, kuralsız çalışmanın tek kural haline gelmesi için oy
istiyorlar.
Kadınlarımızı eve hapsetmek için bizden oy istiyorlar. Toplumu yeniden
Ortaçağ karanlığına götürmek, 3 çocuk fetvaları ile sermaye için yeni ucuz
işgücü nesilleri yetiştirmek için oy istiyorlar.
Gençlerimizin geleceğini çalmak, eğitimi tamamen paralı hale getirmek,
parası olmayanı sermayenin çarklarında öğütmek için oy istiyorlar.
Yıllardır Türk ve Kürt halkını birbirine düşman etmeye çalıştıkları
yetmedi, şimdi de emperyalistlerin çıkarı için Suriye halkına düşman
olmamızı istiyorlar. Halkları birbirlerine düşman etmek için bizden oy
istiyorlar.
Yeni yasaklarla nefes almamıza bile engel olmak, polisleri
ile yeni destanlar yazmak; Ethemler’i, Ahmetler’i,
Mehmetler’i, Atakanlar’ı, Ali İsmailler’i, Medeniler’i, Hasan
Feritler’i katletmeye devam etmek istiyorlar. Baskı ve zulüm
düzenlerinin devam etmesi için bizden oy istiyorlar.
Evlerimizi başımıza yıkmak, yerlerine rezidanslar ve alışveriş merkezleri
yapmak, bizleri şehrin en ücra köşelerine sürmek istiyorlar. Kentlerimizi
yağmalamak için bizden oy istiyorlar
Köşe başlarını tutup ihaleleri yandaşlarına peşkeş çekmek, ayakkabı
kutuları ile milyonları götürmeye devam etmek istiyorlar. Rant ve vurgun
düzeninden paylarına düşeni almak için bizden oy istiyorlar.
Adına kapitalizm dedikleri sömürü ve yağma düzenlerinin devam etmesi
için, yoksulluğu ve yolsuzluğu kaderimiz olarak kabul etmemiz için bizden
oy istiyorlar.
Düzen partilerine verilen her oy ayağımıza kurşun sıkmaktır. Öyleyse
emeğin iktidarı için savaşalım!
Kayseri İşçi Birliği
Kıdem tazminatı gaspı mesaisine
seçimden sonra devam edecekler!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yaptığı son
açıklamayla seçim süreci başlamadan kıdem tazminatının fona devrini
düzenleyen yasanın geçirileceğini belirtmişti. Ancak zorda olan AKP,
kıdem tazminatının fona devredilmesine ilişkin işçi tepkisinin sandığa
yansımasından korktuğu için, şimdilik yasayı erteledi.
Mevcut yasayla kıdem tazminatından 11 ay çalışıp çıkarılan işçilerin
yararlanamaması mazeretini diline dolayan Çelik, fonla tüm çalışanların
haklarını savunduklarını iddia ediyor. Fakat fonun yapısı ve hak edilen
tazminatların azaltılması gibi uygulamalarla kıdem tazminatı gasp
ediliyor. Yeni yasa işçilere “11 ay çalışsa dahi kıdem tazminatı”
vadederken, pratikte kazanılmış hakkı 3’te 1’ine düşürüp, ödemeyi 10
yıllık birikimin sonuna havale ediyor.
15 Şubat eylemi…
Türk-İş’in öncülüğünde Yol-iş üyesi biz işçilerin yoğun katılım
gösterdiği 15 Şubat, gerçek bir eylem değildir. Eylem yapıyor görüntüsü
altında biz işçilerin birikmiş öfkesinin, baskısının azaltılmasını
hedefleyen bir eylemdir. Çünkü sendika ağaları, taşeron işçilerin
mahkeme kararlarını uygulamayan, kendilerini açlık ücretine mahkum
eden hükümet aleyhinde tek bir slogan bile atmamışlar, biz işçilerin
hükümet karşıtı slogan atmaması için çaba göstermişlerdir.
Bursa Balıkesir’de çıplak yürüyüşe başlayarak Ankara’da eyleme
geldik. Çıplak yürümek isteyen taşeron işçilerinin üzerlerini giymeleri
için çaba gösterenler de sendika ağalarıydı. Sendika ağaları taşeronluk
köleliğini bitirmek için göstermedikleri çabaları, biz işçileri frenlemek
için gösterdiler. Konuşma yapan işçi arkadaşımızın konuşmasında
“çocuklarımıza et alamıyoruz” dışında eleştirici tek laf ne yazık ki
yoktu. Öncü işçilere düşen görev, böyle geniş bir eylemde işçileri
gerektiği gibi yönlendirmek olmalıydı. Bize düşen de tıpkı Greif işçileri
gibi “direniş, grev, işgal” silahını kuşanarak mücadele etmek olmalıdır.
Bir taşeron işçisi
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Yolsuzluğa ve hırsızlığa karşı mücadele büyüyor. Mücadelenin ön saflarında
yolsuzluk ve hırsızlık düzeninden en fazla etkilenen emekçi kadınlar yer alıyor.
Analarımız, bacılarımız, eşlerimiz bizleri hırsızlardan hesap sormaya çağırıyor. Bu
sese kulak vermek varlık nedenimizdir.
Ayakkabı kutularına milyon dolarları dolduranlar, bizleri açlığın ve sefaletin kör
kuyusuna atanlardır.
Ayakkabı kutularına milyonları dolduranlar, işçi sınıfına sefalet ücretini, insanca
yaşamaya yetmeyen asgari ücreti reva görenlerdir. İşçilerin kıdem tazminatına el
koyanlar, örgütlenme özgürlüğünü yok edenler, iş cinayetleri karşısında sessiz
kalanlar, işçi kadınlara çocuk kreşlerini çok görenler, işçi kadınların hamileliklerini
saklamak zorunda bırakanlar da onlardır.
Ayakkabı kutularına alınterimizi dolduran hırsızlar, kamu emekçilerine sendika
ve grev hakkını çok görenlerdir. Memurların iş güvencesini yok etmek için
harekete geçenler, eğitimi gericileştirmek ve piyasalaştırmak için de çaba
gösterenlerdir.
Ayakkabı kutularına milyar dolarları dolduranlar kadın cinayetlerine göz
yumanlardır. Katilleri hafif cezalarla hapishane kapılarının dışına çıkaranlardır.
Kadınları sosyal haklardan yoksun bırakanlardır. Kadına adı yok muamelesi
yapanlardır.
Ayakkabı kutularına milyon dolarları istifleyenler, gençliğin geleceğini
karartanlardır. Gençliği bilimsel eğitimden yoksun bırakanlardır. Çocuk işçiliğin
önünü açanlardır.
Emeğin korunduğu düzen, işçi-emekçi kadın ve erkeklerin elleri ile kurulacaktır.
Kadın-erkek birlikte mücadele ederek haklarını ve geleceklerini kazanacaklardır.
Tüm işçi kadınlarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
Kayseri işçi Birliği
Birleşelim, güçlenelim!
Kayseri İşçilerin Birliği Derneği
Otel Almer Yanı Vakıflar İş Merkezi - Kat:4 No:402
Melikgazi / Kayseri
TEL NO: 0535 496 72 50
İşçi Bülteni Özel Sayı Özel Sayı: 1106 * Fiyatı: 25 Kr * Mart 2014 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Millet Caddesi Sultan Cami Sk. No:2/9 Fatih/İstanbul *
Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat Davutpaşa Cad Güven Sanayi sit C Blok No: 242 Topkapı İstanbul * 577 54 92
Download