Danışma Meclisi B : 19 19 . 11 . 1982 O : 1 ve bu işe

Danışma Meclisi
B : 19
ve bu işe harcanılan para miktarının doğru olup ol­
madığını bilmek istiyorum.
Biliyorsunuz, o günden bugüne kadar Türkiye'de
fabrikalara hiçbir ilave yapılmamıştır. Çalışmalar de­
vam etmektedir, yapılacaktır; fakat buna rağmen, bu­
gün Türkiye'nin sigara ihtiyacını karşıladığı gibi, ek
stoklara geçtiğini de duymaktayız. Bunun üç vardiya
halinde çalışan fabrikalarda zamanında nasıl ger­
çekleştirilemediği benim için cidden bir merak konu­
su.
Bu arada, elimizdeki mevcut sigaralar bugün ih­
tiyacımızı karşıladığı gibi, biraz evvel söylediğim
gibi, fazlası da kalmaktadır. Halbuki, birtakım si­
gara fabrikalarının yapımına devam edilmektedir; bu­
gün halen programımıza göre inşa halinde bulunan
6'yı aşkın zannediyorum fabrika inşaatı vardır, tevsilerle beraber 10'u bulmaktadır.
19 . 11 . 1982
O:1
sellemdir Meclisimizce) ben sözü kendilerine bıra­
kıyorum, Bütçenin Bakanlığımız ve ülkemiz için ha­
yırlı uğurlu olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.
(Alkışlar)
Başkan — Teşekkür ederim Sayın Kırcalı.
Sayın tnal, buyurun efendim.
SALİH İNAL — Sayın Başkan, Danışma Mec­
lisinin değerli üyeleri, Sayın Bakan, Gümrük Tekel
Bakanlığının değerli mensupları;
Şimdi, bu fabrikaların inşaatına başlanmış, belirli
bir düzeye kadar gelmiştir, bu fabrikaların inşaatını
durdurursak, bu son derece kötü bir sonuç yarata­
caktır. Bu fabrikalara gerçekten bölgenin ihtiyacı
vardır, bu fabrikalar daha kaliteli sigarayı bize vere^
çeklerdir. Bu sebeple, Gümrük Tekel Bakanlığımızın;
temenni ediyorum, ama başanya ulaşacağına pek
inanamıyorum kusura bakmasınlar; çüknü biraz evvel
söylediğim Türkiye içinde dahi birayı satmayı başarı
ile sürdürememiş olan Bakanlığımızın bu konuda ba­
şarılı olacağı hususunda kesin bir kanım yok.
Gümrük ve Tekel Bakanlığı ile Tekel Genel Mü_ dürlüğü Bütçelerinin görüşülmekte olduğu bu Birle­
şimde, adı geçen Bakanlık ve Genel Müdürlüğün bazı
çalışma konularına değinmek istiyorum. Konuşmamın
ağırlık merkezini, alkollü içkiler arasında yer alan
şarap ile şarabın hammaddesi olan şaraplık üzümlere
ve bunlara uygulanan fiyat politikası teşkil edecek­
tir.
Değerli arkadaşlar;
Birçok medeniyetlerin beşiği olup, bunların geliş­
mesine ve inkirazına sahne olan Anadolumuzda orografik, jeolojik, toprak ve iklim şartları bakımından
doğal imkânları, kısaca uygun ekolojik şartların yay­
gınlığı nedeniyle üretimi artan birçok tarımsal ürün­
ler, Başlangıçta primitif metodlarla tarım endüstrisi
alanında değerlendirilegelmiş ve Milattan önceki yıl­
lar ile, Milattan sonraki yüzyıllar geride bırakılarak
bugünkü modern tarım endüstrisi düzeyine ulaşılmış­
tır.
Bu sözü yalnız Gümrük ve Tekel Bakanlığımız
için söylemek istemiyorum, Devlet sektöründe ticarî
zihniyet bir türlü yürüyemiyor, onu da ortaya koymak
istiyorum bu vesileyle Türk tütünleri son derece ka­
liteli tütünlerdir, Virginia tütünü gibi kaba, pek çok
terbiye suretiyle halka takdim edilebilen bir tütün
değildir. Nikotin miktarı ölçülüdür, en az şekilde kan­
sere sebep olan bir tütün olarak şöhret bulmuştur.
Belki bu sebeplerle ve bu nitelikleri itibariyle ihracı
mümkün olur düşüncesiyle söylemek istiyorum; aca­
ba Sayın Bakanlığımız bu hususta tertipler ve tedbir­
ler almışlar mıdır?
Bu arada, geçen sene zannediyorum 10 ton kadar
bir otobüs kadar Suudi Arabistan'a ihracatta bulu­
nulduğunu işittim. Bu ihracatın fiyatı nedir? Bu ihracaat sürecek midir, herhangi bir ümit var mıdır?
Ülkenin 5 milyon insanını ilgilendiren bu tütün me­
selesi üzerinde gerçekten ciddiyetle durmak lazım­
dır.
Zannediyorum benden sonra Sayın inal söz ala­
caklar, (şarap, bira hususunda onların ihtisasları mü­
İşte, bu tarım ürünlerinden birisi de üzümdür. Bu
konunun önemi 1930 yıllarında gereği gibi idrak edi­
lerek değerlendirilmesi ve şarap endüstrisinin gelişti­
rilebilmesi için çalışmalara girişilmiştir. 1930 yılından
sonra Türkiye'nin önemli bağ bölgelerinde şarap
fabrika ve imalathanelerinin yapımına girişilmiştir.
Ne yazık ki, bugüne kadar geçen yıllar içerisinde şa­
rap endüstrisi ancak Devletin gücüyle ayakta tutulabilmiş ve bu çalışmaları büyük ve küçük kapasiteli
birçok şarap amili takip etmiştir.
Ancak, Tekel idaresine ait şarap fabrikalarının
imal ettikleri şaraplardan satılamayan veya bozulan­
larımın diasıfcilasyon suretiyle lallkol elde edilmesi limfkânı mevcut olduğu hallide, aynı durumıla karşılaşan
özeil ıselkltörüın. ise bu' iımlkânllardan ıraahruım: edıiılımıiş
olıması ve şarabını üç ve dış pazarlarda gereği gibi
değeriendliırememesıi dolayısıyla, ülkenizde özel sek­
tör şarapçılığı gereği gibi gelişmeımııştir.
Belirgin ıb'ir şekilde taassubun et'kisii altında kalan
'.bağcılığımız ve şarapçılığımız, filoksera mHaıhvolan
bağlarım yenıitenmesine olumsuz yönde ©tiki yapmış-