spiroketal ensefalitler

advertisement
PENİSİLİNLER
Penisilinler 1928 Yılında İngiliz bilim adamı Alexander
Fleming tarafından Penicillium Notatum küf mantarından elde
edilen antibiyotiktir. Penisilinin klinik kullanımı 1945
yılından itibaren başlamıştır.
A- DOĞAL PENISILINLER
PENİSİLİN G -IV
PENİSİLİN V -PO
BENZATİN PENİSİLİN -IM
SPEKTRUM :
GRAM +
Strep. pyogenes
Grup B Strep
S. Viridans
S. Bovis
S.Pneumonia ( bazıları
Enterokoklar ( bazıları
Listeria
B. anthracis
Erisipelotrix rhusiopathiae
GRAM –
N. Meningitidis
Strep. Moniliformis ve Spirillum minus ( fare ısırığı
hastalığı)
Pastorella Multicoda
ANAEROBLAR
Peptostreptokoklar
Actinomyces israeli
Fusobakterium
Clostridia
SPİROKETLER :
T. Pallidum
Leptospira
Borrelia spp.
KLİNİK KULLANIM:
Streptokokal enfeksiyonlar ( boğaz, deri vs.)
Sifıliz
Oral anaerobik enfeksiyonlar
Meningokokkal enfeksiyonlar
Aktinomikozlar
Leptospiroz
Antrax
Fare ısırığı hastalığı
( Sprillum minus, Streptobasillus moniliformis )
B – PENISILINAZA DIRENCLI PENISILINLER
OKSASİLİN – IV
NAFSİLİN – IV
METİSİLİN – IV
KLOKSASİLİN – PO
DİKLOKSASİLİN – PO
SPEKTRUM:
Staf. aureus ( MRSA hariç )
Staf. epidermidis ( dirençli suşlar hariç )
Grup A Streptokoklar
aşağıdaki bakterilere etkisizdir:
Enterokoklar
Meningokoklar
Anaeroblar
KLİNİK KULLANIM:
Stafılokokal enfeksiyonlar
C – AMlNOPENISILINLER
AMPİSİLİN – IV, PO
AMOKSİSİLİN – PO
BAKAMPİSİLİN – PO
SPEKTRUM:
DOĞAL PENİSİLİNLERE BENZER + ek olarak
H. Influenza (Betal laktamaz negatif olanlar)
Salmonella spp.
Shigella
Enterokoklar ( bir aminoglikozidle beraber )
E. coli
Proteus mirabilis
Listeria monositogenes e de etkilidir
KLİNİK KULLANIM;
Enterokokal enfeksiyonlar
Listeriosis
Akut sinüzit, otit, bronşit,
Endokardit profılaksisinde (Amoksisilin) kullanılırlar.
D
–
KARBOKSI
PENISILINLER
(Antipseudomonal Penisilinler)
KARBENİSİLİN -IV
TİKARSİLİN – IV
MEZLOSİLİN -IV
PİPERASİLİN -IV
SPEKTRUM:
Pseudomonas aeruginosa
Enterobakteriaceae
( Proteus, Enterobakter, Morganella, Providencia )
Bakteroides spp
KLİNİK KULLANIM:
Pseudomonas
enfeksiyonlarında
kullanılırdı
fakat
karboksipenisilinlerin yerini üreidopenisilinler almıştır.
E – UREIDOPENISILINLER
MEZLOSİLİN
PİPERASİLİN
SPEKTRUM:
GENİŞ SPEKTRUMLU GRAM (-) AKTİVİTE:
(P. aureginosa ve Enterobakteria dahil)
ANAEROBLAR
B. fragilis
Fusobakterium
Clostridia
STREPTOKOKLAR VE ENTEROKOKLAR
aşağıdaki bakterilere etkisizdir:
Stafılokoklar
Klebsiella ( %50 )
KLİNİK KULLANIM:
Pseudomonas enfeksiyonları
Diğer gram (-) basiler enfeksiyonlar
Nosocomial enfeksiyonlar
dirençli Pseudomonas gelişimini önlemek için genellikle
aminoglikozidlerle kombine edilirler.
PENİSİLİNLERİN YAN ETKİLERİ
1- HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI: Anafılaksi, ürtiker,
wheezing, bronkospazm.
2- HEPATİT: Oksasilin, Nafsilin
3- INTERSTISYEL NEFRİT.
4- MYOKLONİK EPİLEPTİK ATAKLAR: Böbrek yetmezliği olan
hastalara yüksek doz verilirse.
5- DİARE.
6- DÖKÜNTÜ: Infeksiyoz mononükleozisli hastaya Ampisilin
verilirse ortaya çıkar.
PENİSİLİNLERE KARŞI DİRENÇ MEKANİZMALARI
1- BETALAKTAMAZ YAPIMI: Özellikle H. Influenza ve N. gonorea
da
2- PENİSİLİN BAĞLAYICI PROTEİNDE ( PBP ) DEĞİŞİM : PBP nin
penisilin afınitesi azalır özellikle Pnemokoklarda görülür.
3- HÜCRE ZARININ ANTİBİYOTİKLERE GEÇİRGENLİĞİNİN AZALMASI:
Özellikle Gram (-) lerde görülür.
V.
D
–
ENSEFALİTLER:
SPİROKETAL
Spiroketal hastalıkların bir çoğunda ensefalit, ensefalomyelit
gelişme komplikasyonu vardır.
Treponemal nörolojik
enfeksiyonlar nörosifiliz başlığı altında incelenecektir.
LYME ENSEFALİTİ:
Lyme hastalığı Avrupa ve Kuzey Amerikada yaygın olarak
bulunur. Etken Borrelia burgdorferi dir, ixodes cinsi
kenelerin ısırmasıyla insanlara bulaşır.
Hastalık Avrupa
kıtasında
1900 lü yılların başından beri bilinmektedir.
Hastalık deri döküntüleri, artraljiler, organ tutulumları ve
nörolojik bulgularla seyreder. Enfekte vakaların çoğunda
karakteristik olarak eritema kronikum migrans (EKM) olarak
adlandırılan deri döküntüleri vardır. Kenenin ısırdığı yer
ağrısızdır,asemptomatik
olabilir.
Borelia
derideki
kızarıklığın çevresinde bulunur. Nörolojik semptomlar
hastalığın her döneminde görülebilir. 1. Evrede deri
kızarıklığına ilaveten baş ağrısı, ateş, myalji ve meningeal
irritasyon bulguları görülür. Akut ve yaygın enfeksiyon
1.evreyi takiben gelişir. Borelianın lenfatikler ve sistemik
yayılımı sonucunda 2. evre başlar. Lyme ın 2. evresinde yüz
felcinden multipl skleroz benzeri tablolara dek çeşitli
nörolojik bulgular görülebilir. Evre 2 nin bir formuda
menenjit, kranial nörit, ve radikülonöritten oluşan Bannwarths
sendromudur. Lyme nöroboreliosu evre 2 deki hastalarda teşhiş
edilebilir. Nörolojik semptomlar kızarıklığın çevresinde duyu
kaybı ve paresteziler ile başlar daha sonra motor radikülopati
bunu izler. Bazen disk hernisi veya foraminal stenoza benzer
klinik tablolar verir. Aseptik menenjit ve yüz felçleri 2.
dönem lyme hastalığının en sık nörolojik bulgusudur. BOS
bulguları normal olabilir veya aseptik menenjitle uyumlu
lenfositoz ve protein miktarında artış saptanabilir. 2.
dönemin diğer bir nörolojik komplikasyonuda subakut
ensefalittir. Konsantrasyon bozukluğu, hatırlama güçlüğü,
irritabilite, emosyonel labilite ile karakterizedir. Hafif
seyirlidir, sıklıkla spontan iyileşir. Bazı hastalarda optik
sinir, beyin sapı, omurilik tutulumu görülebilir.
İlk evreyi takip eden yıllarda
bir kısım tedavi edilmemiş
hastada kronik yaygın enfeksiyon şekli olan
hastalığın 3.
Evresi gelişir. Bu evrede
artrit, deri lezyonları
(akrodermatitis kronika atrofikans), çeşitli nörolojik
sendromlar, kronik ansefalopati, periferal nöropati ve
myelopatiye rastlanır. Lyme ın 3. Döneminde 3 major nörolojik
tutulum vardır.
1. Nöropsikiyatrik semptomlar: Özellikle çocukluk çağı lyme
hastalarında ortaya çıkar, konsantrasyon güçlüğü,
arkadaşlarıyla kooperasyonda bozulma, duygulanımda
dalgalanmalar, arkadaşlıkları kaybetme ve okul
başarısında düşme görülür.
2. Fokal santral sinir sistemi lezyonları: Primer olarak
omuriliği tutan ve multipl sklerozu taklit eden
progressif ensefalit, serebral fokal ensefalit,
vestibuler veya optik nöritler görülebilir.
3. Aşırı yorgunluk: Günler veya haftalar süren epizodlarla
karakterize yorgunluk ataklarıdır, beraberinde diğer
nörolojik bulgular olmayabilir.
Tanı anamnezle konur bunu serolojik testler destekler. Sebebi
açıklanamayan kızarıklık, endemik bölgelere seyahat, anormal
karakterli BOS varlığı Lyme hastalığını düşündürmelidir.
Endemik bölgelerde asemptomatik kişilerde %5 ila 25 pozitif
seroloji saptanabilir. Serolojik tanı düşük spesifiteye
sahiptir ve bu testler hastalığın ilk dönemlerinde pozitif
sonuç vermezler. Enzyme-linked immunoabsorbent assay (ELISA)
testi daha hassas ve kolay gösterilebilmesinden ötürü tercih
edilir. İmmun globulin G (IgG) artışınıda gösterir. Bu
ekseriya EKM nin başlangıcından 2 ila 4 hafta sonra ortaya
çıkar ve 4 ila 6 ay sonra düşmeye başlar. Lyme hastalığının
patolojik görünümü tipikdir. Perivasküler, interstisyel
plasmosititk/lenfositik infiltrasyonlar görülür. Geç patolojik
değişikler fibrosis, Wallerian dejenerasyon, bazal menengial
kalınlaşma, granuler epandidimit ve infarktlara neden olan
trombüslerle karakterizedir.
Tedavide; Oral amoksisilin ve doksisilin erken safhadaki
yaygın enfeksiyonlarda etkilidir. Hastalığın 2. evresinde
eritromisin, doksisilin, sefalosporin, amoksisilin, penisilin
ile başarılı
bir şekilde tedavi edilebilir. Uzun süreli
tedavide
parenteral penisillin veya
seftriakson oral
olarakda tetrasiklinler kullanılmalıdır ( penisilin ( 20
milyon ünite/ gün IV ) veya seftriakson ( 2 gr/ gün IV ) veya
tetrasiklin ( 6 saatte 1 500 mg po ).).
LEPTOSPİRA MENİNGOENSEFALİTİ:
Leptospirozis akut multisistemik bir zoonozdur. Etken enfekte
hayvanların ( en çok kemirgenler ) idrarıyla direk veya
indirek temas sonucu insanlara bulaşır. Diğer spiroketlerden
farklı olarak leptospiralar besi yerlerinde üretilebilirler.
İnsanlarda sadece L.interrogans hastalık yapar. Deri ve mukoz
membranlardan geçerek göz, sinir sistemi dahil tüm iç
organlara yerleşir. Esas patoloji vaskülittir.
Klinik: Hastalık iki farklı klinik şekilde seyredebilir.
Weill hastalığı ( anikterik leptospirozis ) : Ani
başlayan ve yaklaşık 7 gün süren ateş, başağrısı, kas
ağrıları, karın ağrısı ve bulantı kusmadan sonra
hastanın şikayetleri azalır. Birkaç günlük iyilik
dönemini takiben şiddetli başağrısı, bulantı, kusma,
konjoktivit, lenfadenopatiler, hepatosplenomegali ve
miyaljilerle seyreden hastalığın ikinci dönemi başlar.
Bu dönemde hastaların % 50 sinde aseptik menenjitmeningoensefalit tablosu gelisir. BOS bulguları viral
menenjitleri andırır. BOS glukozu normaldir, protein
artmıştır ve lenfositer pleositoz vardır. Menenjit
bulgularıyla beraber piyüri, hematüri, karaciğer
fonksiyon
testlerinde
bozukluk
leptospirozisi
düşündürür.
İkterik leptospirozis : Ağır seyirli sistemik
leptospirozis tablosudur. Sarılık, akut karaciğer ve
böbrek yetmezliğiyle seyreder. Ikterik leptospirozis
tablosuna menenjit eşlik etmez.
Tanı:Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının bozukluğuyla
birlikte kreatin kinaz yüksekliği leptospiroz düşündürür.
Leptospiralar kan ve BOS dan nadiren izole edilebilir, tanı
genelde serolojik yöntemlerle ıgm tipi antikorların
gösterilmesiyle konur.
Tedavi: Tedavide Penisilin G ( 1.5 milyon ünite 6 saatte bir)
veya Ampisilin ( 500mg veya 1 gr 6 saatte bir ) kullanılır,
tedavi 7 güne tamamlanır.
Download