Haziran-1984 RAMAZAN BAYRAMI Nasih EKİNCİ Raportör ص ّٰلى َ َق ْد َا ْفلَحَ مَنْ تَ َز ّٰك ۙى َو َذ َك َر اسْ َم ر َِّب ۪ه َف Günahlardan arınma ve rahmet ayı olan Ramazanı tamamladık ve bayrama ulaştık. Bir ay boyunca sıkı bir ibadet eğitimine girdik. Gündüzleri oruç tutarak, geceleri teravih kılarak geçirdik. Bayrama kulluk görevlerimizi yerine getirmenin verdiği hazda girdik. Onun için mutluyuz, sevinçliyiz. Bayram sevinç ve neşe demektir. Dünya ve ahiret saadetini sağlayan hükümlerle dolu olan dinimiz, bu sevincin cemiyetin bütün fertlerini sarmasını öngörmektedir. Ramazan ayında verilmesi emredilen fitre, zekât ve diğer sosyal yardımlar da bu gayeye matuftur. Aziz Müminler! Bayram için yapılan bir takım hazırlıklar vardır. Fitreleri bayram namazından önce vermek, o gün güzel kokular sürünmek, en güzel elbiseleri giymek müstahaptır. Ayrıca tatlı bir şey yiyerek Bayram namazı için yola çıkmak, bolca gizlice tekbir getirmek, camiden çıktıktan sonra da gelirken takip edilen yolun dışında bir yolu takip etmek, karşılaştığımız kimselerle bayramlaşmak, selamlaşmak, hal ve hatır sormakta müntahaptır. Bayramda temiz ve helal şeyler yemeli, içmeli ve ikram etmeliyiz. Bayram ziyaretlerinde bazı gafillerin yaptıkları gibi insanı sarhoş edici şeylerin ikram edilmesi, hatta bunların ikramına göz yumulması bile hiç doğru değildir. Müslümanlara yakışmayan çirkin şeylerdir. İslam dini Müslümanların kardeş olduklarını ilan itmiştir. Bayram günleri kardeşlik duygularının coştuğu, birlik ve beraberlik duygularının kuvvetlendiği günlerdir. Onun için dargınlıklara, kırgınlıklara son vermeliyiz. Dinimizde üç günden fazla dargın durmak zaten caiz değildir. Bu mübarek günlerde kimsesizler aranmalı, onlara yardım edilmeli, hasta olanlar ziyaret edilip hatırları sorulmalı, gönülleri alınmalıdır. Çocuklar açısından bu bayramlar çok önemlidir. Küçük yaşlarında bu yavrulara bayram sevinci tattırılmalı, sevindirilmelidirler. Ölülerimiz de rahmetle anılmalı, kabirleri ziyaret edilmeli, ruhları fatihalarla sevindirilmelidir. Muhterem Kardeşlerim! Bugün mükâfat günüdür, Rabbimizin kendisine ihlasla ibadet eden kullarını bağışladığı bir gündür. Çünkü bir ay boyu nefis ve şeytanla yapılan mücadelede Müslümanlar galip gelmişlerdir. Allah Teâlâ, okuduğum ayet-i kerime'de şöyle buyuruyor: "Arınan ve Rabbinin adım anıp namaz kılan, kuşkusuz kurtuluşa ermiştir."1 Aziz Müminler! Ramazanda olduğu gibi, bundan sonra da niyetliyiz. Çünkü yüce Rabbimiz "Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et" buyuruyor.2 Sevgili Peygamberimize: — Allah'ın en çok sevdiği amel hangisidir? diye sorulduğunda, cevaben — Az da olsa devamlı olanıdır, buyurmuştur.3 Ramazan boyu edindiğimiz güzel ahlaki faziletleri devam ettirmeliyiz. Farz ibadetlerimizin yanında nafile ibadetlere de devam etmeliyiz. Bilindiği gibi Ramazandan sonra gelen Şevval ayında altı gün oruç tutmak sünnettir. Yüce Peygamberimiz Şevval orucunun faziletini şöyle açıklamışlardır: "Ramazan orucunu tutan ve buna Şevval ayında altı gün oruç daha ekleyen kişi, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibidir."4 Bu hadisi Şerif, Ramazanın bitiminde ortaya çıkabilecek gevşemeyi önlemek bakımından çok önemlidir. Bayramla birlikle faaliyete geçecek olan nefis ve şeytan gibi düşman güçlere karşı Şevval ayında tutulacak altı günlük oruçla iyi bir ders verilmiş olmaktadır. Hepinizin Bayramını tebrik eder, bu mübarek günün milletimiz ve İslam âlemine hayırlı olmasını dilerim. Gâşiye, 14-15. Hicr ,99. 3 Tecrid-i Sarih terc.. XII, s. 191. 4 Müslim, Sıyam, 104. 1 2