اِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَـرََٓاءِ وَالْمَسَاك۪ينِ وَالْعَامِل

Mayıs 1987
MALİ VAZİFELERİMİZ
Dr. Fahri Demir
‫ـرا ِء‬
ُ ‫ص َد َق‬
َّ ‫َّما ال‬
ََٓ ‫ات ِل ْل ُف َق‬
َ ‫اِن‬
‫ين َع َليْ َها‬
ِ ‫ين َوا ْل َع‬
ِ ‫سا ۪ك‬
َ ‫م‬
َ ‫ام ۪ل‬
َ ‫َوا ْل‬
‫ب‬
َ۬ َ ‫م‬
ِ ‫الر َقا‬
ِ ‫م َو ِفي‬
ُ ‫ؤ َّل َف ِة ُق ُل‬
ُ ‫َوا ْل‬
ْ ‫وب ُه‬
‫يل ال ّٰل ِه َوابْ ِن‬
ِ ‫س ۪ب‬
ِ ‫َوا ْل َغ‬
َ ‫ين َو ۪في‬
َ ‫ار ۪م‬
‫ن ال ّٰل ِِۜه َوال ّٰل ُه‬
َّ ‫ال‬
ِۜ ِ ‫س ۪ب‬
َ ‫يض ًة ِم‬
َ ‫يل َف ۪ر‬
‫يم‬
‫يم َح ۪ك‬
‫َع ۪ل‬
ٌ
ٌ
(Tevbe: 30)
Muhterem Cemaat,
Bizleri yaratan Cenab-ı Mevla, bizlere sayısız
nimetler ihsan etmiştir. Bu nimetleri Allah, kimi
kullarına az kimi kullarına çok vermiştir. Kimi
kullarına her nimetten bol bol ihsan etmişken kimi
kullarına da bazı nimetleri az vermiştir.
Bazı insanlara mal mülk vermiş, bunun
yanında hastalık ve dert vermiştir. Bazı insanları
sağlıklı kılarken, mal mülk bakımından fakir
bırakmıştır.
Elbette fakir fakirliğine, hasta hastalığına
teslim olup eli kolu bağlı bekleyecek değildir.
Gerek mal mülk elde etmek için gerekse
hastalığının tedavisi için elinden geleni yapacaktır.
Ama bütün çabalarımıza rağmen her istediğimizi
elde edemediğimiz durumlar da az değildir. Zira
bu dünya bir imtihan dünyasıdır. Allah bizi bu
dünya da bazen varlık ve bolluk ile bazen yokluk
ve darlık ile bazen zenginlik, bazen hastalık ile
imtihan eder.
Allah’ın verdiği nimetlere şükreden, darlık ve
sıkıntılara sabreden hayat imtihanını başarır.
Nimetin şükrü, kendi cinsinden ödenir.
Muhterem Cemaat!
Sağlık nimetinin şükrü, namaz ve oruç gibi
bedeni ibadetler ile yerine getirilir. Mal mülk
nimetlerinin şükrü ise zekât, fitre ve sadaka ile
ödenir.
Allah bize, ihtiyaç fazlası olarak verdiği
malımızdan fakir ve yoksullara ödenecek bir hak
olmak üzere zekâtı farz, fitreyi vacip kılmış;
sadakayı tavsiye etmiştir.
Muhterem Cemaat,
Zekât malı temizler, onu manevi koruma
altına alır. Zekâta İslam’ın köprüsü adı verilmiştir.
Zekâtını veren zengin, İslam köprüsünden Sağ
salim karşıya geçmiş olur.
Zekât, İslam’ın beş şartından biri olarak
dinimizin temel ibadetlerindendir.
Muhterem Cemaat,
Elinde ihtiyaç fazlası olarak 80 gram altın
değerinde malı olan kimse, bu malının üzerinden
bir sene geçince zekât mükellefi olur.
Zekât altından, gümüşten ve ticaret
mallarından kırkta bir yüzde iki buçuk, milyonda
yirmi beş bin olarak ödenir.
Tarım ürünlerinin zekâtı, tarımın masraflı ve
masrafsız olmasına göre, onda veya yirmide
birdir.
30 sığırda 2 yaşında bir sığır, kırk koyunda bir
yaşında bir koyun verilir.
Fitre ise Ramazandan Ramazana aile içindeki
kişi başına bir fitre olarak verilir. Bu sene bir fitre
…..... liradır.
Sadaka
her
fırsatta
verilir.
Sevgili
Peygamberimiz "Az sadaka çok belayı defeder"
buyurur.
Muhterem Cemaat,
Zekât, fitre, sadaka, sadece borç ödeme
maksadı ile değil, Allah'ın bize ihsan ettiği
nimetlere karşı seve seve şükür ve fakir fukaranın
gönlünü alma, onları sevindirme heyecanı ile
verilmelidir. Sevgili peygamberimiz "Yarım
hurma tanesi ile de olsa kendinizi ateşten
koruyunuz"1 buyurmaktadır. Unutmayalım ki
zekâtımızı, fitremizi ve sadakamızı Allah'ın
emrine ve rızasına uygun şekilde vermeye
çalışırsak, Müslüman bir toplumda, sıkıntı içinde
yaşayan insan kalmaz. Öyle ise hepimiz, mali
sorumluluğumuzu düşünerek zekâtımızı, fitremizi
ve sadakamızı seve seve vermeliyiz.
1
Müslim, Zekât, 68.