Mutfaktaki zeytinyağı - WebSitem

advertisement
tat ve koku
Mutfaktaki zeytinyağı
Yemeklerden kozmetiğe kadar birçok alanda kullanılan zeytinyağı, mutfakta
vazgeçilmez malzemelerden ve başköşede yer alması gereken yağlardan biridir.
Yrd. Doç. Dr. Fügen Durlu Özkaya, zeytinyağının önemini ve Türk mutfağındaki
yerini anlattı.
• YAZI: YRD. DOÇ. DR. FÜGEN
DURLU ÖZKAYA
112 - Kasım 2008
Y
ağlar insan vücudu için
yaşamsal değeri olan
ve insan beslenmesinde
önemli yer tutan temel
ihtiyaç
maddelerinden
biridir. Fakat beslenmemizde kullanılan yağın niteliği ve miktarı sağlığımız
açısından önemlidir. Yemek yaparken,
salatalarda, pasta ve börek yapımında
öncelikli tercih edilmesi gereken yağ
zeytinyağı olmalıdır. Bunun dışında
yağ kullanılacaksa da hayvansal yağlar ve margarinin yerine diğer bitkisel
sıvı yağlar tercih edilmelidir. Zeytinyağı, özellikle doymuş yağ oranının düşük
olması, vücut için gerekli fakat vücutta
sentezlenemeyen temel yağ asitlerini
içeriyor olması, sadece yağda eriyebilen E vitamininin kaynağını oluşturması
ve yüksek kalori değerine sahip olması
(16 ml zeytinyağı 120 kalori içerir.) nedeniyle, ayrıca meyve suyu gibi natürel
tüketilebilen tek yağ olma özelliği ve
kendine has renk, koku, tat ve aromasıyla insan beslenmesinde çok önemli
bir konuma sahiptir. Sızma ve natürel
zeytinyağı, herhangi bir kimyasal işleme tabi tutulmadan üretilen, üretildiği
anda tüketilebilen tek sıvıyağdır. Sebze
ve yağlı tohumlardan elde edilen hemen hemen bütün diğer bitkisel yağlar
fiziksel ve kimyasal koku ve istenmeyen
tat giderme gibi işlemlere tabi tutulurlar,
yani rafine edilirler. Aksi halde tüketilmeleri mümkün değildir. Sızma zeytinyağı ise zeytin sıkılıp yağı çıkartıldığı
andan itibaren yenilebilir ve besin değeri bakımından diğer bütün yağlardan
çok daha zengindir. Gerek salata ve
kahvaltılıklarla çiğ yenildiğinde, gerekse de yemeklerde kullanıldığında olağa-
Helva için sadece zeytinyağı kullanabileceğiniz gibi
tereyağıyla zeytinyağını da karıştırabilirsiniz.
nüstü tadı ve lezzetiyle yemeğin zevkle
yenilmesini mümkün kılar. Gastronomi
dünyasında geçmişten günümüze kadar artarak devam eden çalışmalarda,
insanların yaşamını sağlıklı devam ettirebilmeleri için yeterli ve dengeli bir
beslenme alışkanlığını kazanmalarının
önemi vurgulanır. Bu anlayıştan yola
çıkarak araştırmacıların birleştikleri ortak nokta geleneksel Akdeniz beslenme biçimidir. Bu beslenme sistemi çok
genel olarak tahıl (özellikle buğday),
zeytinyağı, meyve-sebze, su ürünleri,
süt ürünleri, baharat ve şaraba dayanır.
Tahıldan sonra ikinci sırada yer alan
zeytin ve zeytinyağının Akdeniz’deki
tarihi çok eski dönemlere uzanır. Mutfak kültürü, insanların beslenmesini
sağlayan yiyecek-içecek türlerinin hazırlanma, pişirilme, tüketilme ve saklanma
sürecini kapsar. Aynı zamanda bu işlemlerin gerçekleştirildiği mekan, donanım, yeme-içme geleneği, bu çerçevede
geliştirilen inanış ve uygulamalardan
oluşan kendine özgü bir kültürel yapıyı
içerir. Beslenme biçimleri, içinde bulunulan kültürel-coğrafi-ekolojik-ekonomik
yapıya ve tarihsel sürece göre şekillenir.
Türk mutfağı denildiğinde Türkiye’de
yaşayan insanların tükettiği yiyecek ve
içecekler, bunların hazırlanması, pişirilmesi, korunması; bu işlemler için gerekli
araç-gereç ve tekniklerle yemek yeme
adabı ve mutfak çevresinde gelişen tüm
uygulamalar ve inanışlar anlaşılır. Türk
mutfağındaki çeşit zenginliği birçok
etkene bağlıdır. Türkiye’nin coğrafi konumu, tarihi süreç boyunca birbirinden
farklı kültürlerle yaşanan etkileşim, Selçuklu ve Osmanlı gibi imparatorlukların
saraylarında gelişen yeni tatlar, mutfak
kültürümüzün yeni yapısını kazanmasında rol oynamıştır. Et ve fermente süt
ürünlerinden oluşan beslenme çeşidi
Orta Asya’dan, gelişen tarım sistemine bağlı olarak tahıla dayalı beslenme
kültürü Mezopotamya’dan, meyve ve
sebze türleriyle çeşitlenen beslenme sistemi ise Akdeniz ve Ege bölgelerinden
gelerek Türk mutfak kültürünün temelini
oluşturmuştur.
Türk mutfağında zeytinyağı
kullanımı
Türkiye’nin coğrafi konumu, tarihi süreç
içinde ilişkide bulunulmuş olan uygarlıklar Türk mutfak kültüründeki çeşitliliği belirleyen etkenler olmuştur. Zeytinyağının
Akdeniz ve Ege mutfağındaki önemi,
her öğünde ve her yemeğin yapımında
kullanılmasıyla açıklanabilir. Ülkemizde
zeytinyağı kültürü, Türklerin Anadolu’yu
Doğu Roma’dan devraldığı tarihlere
kadar uzanır. Osmanlı Devleti’nde de
son derece önemli bir yere sahip olan
zeytinyağlı yemekler, bugünkü Türk mutfak kültürünün temel yapı taşlarını oluşturmuştur. Ülkemizde özellikle Akdeniz
ve Ege bölgelerinde yapılan çeşitli salatalar, sebze ve et yemekleri, kızartmalar, bazı hamurişleri, pasta ve börekler
zeytinyağı kullanımıyla lezzetlendirilir.
Bununla birlikte Akdeniz ve Ege dışındaki kesimlerde zeytinyağı tüketimi yok
denecek kadar azdır.
Çorbalar
Çorbalar Türk mutfağının önemli yiyeceklerindendir. Düğün çorbası, yuvalama, yoğurt çorbası, tarhana çorbası,
yayla çorbası özellikle en önde gelen
çorbalardandır. Et suyu, tavuk suyu, yoğurt, balık suyu vb. ile zenginleştirilen
Mart 2009 - 113
YRD. DOÇ. DR. FÜGEN DURLU ÖZKAYA
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt
Teknolojisi Bölümü mezunu olan Özkaya,
yüksek lisansını da Fen Bilimleri Enstitüsü
Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı’nda bitirdi.
Doktorasını da bu bölümde veren Özkaya, Gazi
Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi
Turizm İşletmeciliği Eğitimi Bölümü’nde Bölüm
Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. “Türk
mutfağı ve kültürünün gençler tarafından bilinme
durumunun tespiti ve yöresel yemeklerle ilgili
çorbalar pirinç, bulgur, tarhana unu,
kuru ve taze sebzeler, sebze kökleriyle kaynatılarak yapılabilir. Çorbanın
lezzetini ve kıvamını artırmak için de
çeşidine göre sütlü, limonlu, sızma zeytinyağlı, sirkeli, sarımsaklı terbiyeler
kullanılabilir. Çorbalarda zeytinyağının
kullanımı sosların yanı sıra reçetede bulunan yağın zeytinyağıyla değiştirilmesiyle de gerçekleştirilebilir. Sızma zeytinyağının besleyici özelliğinden daha
fazla yararlanabilmek adına da çorba
pişirildikten sonra üzerine zeytinyağı
ilave edilip kapağı kapatılır ve pişirme
sonlandırılır.
Geleneksel zeytinyağlı sebze
yemekleri
Anadolu mutfağı zeytinyağlı sebze yemekleri yönünden büyük bir zenginlik
gösterir. Taze fasulye türlerinin yanı
sıra, pek çok yemek türünde patlıcan,
domates, biber, lahana, patates, bakla, kabak, ebegümeci, enginar, havuç,
ıspanak, karnabahar, kereviz, kuşkonmaz, semizotu, yerelması, pırasa gibi
sebzeler kullanılır. Zeytinyağlı yapılabilen baklagiller ise bakla, barbunya,
kuru fasulye, mercimek, nohut ve bezelye olarak sayılabilir. Barbunya hariç, zeytinyağlı yemekler nasıl pişerse
pişsin suyu tamamen çektirilmeli, içinde
zeytinyağı ve sebzenin kendi suyu kalmalıdır. Zeytinyağlı dolma ve sarmalar
pişirilirken suyunu tamamen çekene
kadar pişirilmeli ve mümkünse taze
tüketilmelidir. Sarma (yaprak, lahana
vb.) ve dolmaların (taze ve/veya kuru
patlıcan, biber, domates, kabak vb.)
114 - Mart 2009
standart tarif geliştirme” konulu bir araştırma
projesi de veren Özkaya’nın “Yerli ve yabancı
turistlerin Türk hamurişi ve tatlılarını bilme
durumları ve tüketimin yaygınlaştırılması
amacıyla reçetelerin zeytinyağıyla modifikasyonu”
adlı bir başka projesi de bulunuyor. Zeytin ve
zeytinyağına gönül vermiş bir aileden gelen
Fügen Durlu Özkaya’nın Ece ve Defne adında iki
kız çocuğu var. Özkaya, bizim için zeytinyağının
mutfaktaki yerini ve önemini anlattı.
daha yumuşak, lezzetli ve parlak olabilmesi için tencereye dizilen yemeklerin
üzerine bolca zeytinyağı ilave edilerek
pişirilmelidir.
ze ya da deniz ürünleri hazırlanırken
zeytinyağı kullanımı mezeye ayrı bir
lezzet katacak ve mezenin kalitesini
yükseltecektir.
Salata ve mezeler
Soslar ve garnitürler
Salatalar çiğ sebzelerden ve yapraklardan, haşlanmış sebzelerden, meyvelerden ve etlerden hazırlanabilir. Yapılan
salatanın çeşidine göre salatayı lezzetlendirmek amacıyla limonlu zeytinyağı
kullanılmalıdır. Burada kullanılacak zeytinyağının kalitesi çok önemlidir. Besin
değeri ve lezzeti dikkate alındığında
sızma zeytinyağı kullanılarak sos hazırlanmalıdır. Porselen veya cam bir kaba
yarım su bardağı sızma zeytinyağı, üç
çorba kaşığı limon suyu ve iki çay kaşığı tuz ilave edilip beyaz hale gelinceye
kadar çatalla çırpılarak hazırlanan sos
servis öncesinde salatanın üzerine dökülmelidir. Mezeler genellikle sofralarımızda ana yemekten önce servise sunulan
ve ana yemekle birlikte de tüketilmeye
devam edilen yiyeceklerdir. Üç-beş çeşit
mezenin porsiyonlar halinde masa üzerine konulmasına “dökme meze” denir.
Mezelerin sulu olmayanlarından birer
kaşık kadar bir tabak üzerine dizilişine
ise “ordövr” denir. Mezeler çok değişik
şekillerde hazırlanabilir. Çok basit olabileceği gibi, değişik sebzelerden ya
da deniz ürünlerinden hazırlanmış çeşitleri de mevcuttur. Mezeler hazırlanırken
sızma zeytinyağı kullanımı ürünün besin
değerinin daha yüksek olmasını sağlar.
Hazırlanan peynir tabağına ilave edilecek birkaç damla zeytinyağı, yoğurda
nane ve zeytinyağı ilavesi, değişik seb-
Servis yapılırken et veya balık yemeğinin yanına eklenen yiyeceklere garnitür denir. Taze fasulye, iç bezelye,
havuç ve kabak gibi sebzeler, çok az
miktarda suyla haşlandıktan sonra zeytinyağında sotelenerek et, balık, tavuk
gibi yemeklerin yanında garnitür olarak
kullanılabilir. Patates, patlıcan, havuç
ve ıspanak gibi sebzeler haşlandıktan
sonra sızma zeytinyağı, et suyu ya da
sütle karıştırılarak ezilir ve püre hazırlanır. Garnitür, sote veya püre yapılan
sebzelerin sızma zeytinyağıyla hem lezzetleri artırılabilir hem de parlak görüntü kazanmaları sağlanabilir.
Et yemekleri
Ülkemizde dana, koyun ve kuzu etleri
yaygın olarak kullanılır. Kanatlılar ve
deniz ürünleri daha sonra gelir. Etler
pişirilirken mümkün olduğunca yıkanmadan pişirilmelidir. Mutlaka yıkamak
gerekiyorsa suyunun iyice süzülmesine
dikkat edilmelidir. Izgara yapılacak
etler bir gece öncesinden terbiye edilirse daha lezzetli ve yumuşak olur.
Bu amaçla soğan suyuyla limon suyu
karışımı kullanılabilir ya da zeytinyağı,
yoğurt ve bir miktar şarap, istenen baharatla karıştırılarak kullanılabilir. Izgara yapılan etlerin tuzu ateşten alındıktan
hemen sonra atılmalıdır. Balık, ısıtılmış
ızgarada üzerine hafifçe zeytinyağı
gezdirilerek pişirilebilir. Kızartmada ise
dikkat edilmesi gereken nokta küçük
balıkların kesilmeden, büyük balıkların
ise dilimlenerek kızartılmasıdır. Balıklar
tuzlanmış una batırılarak ya da önce
yumurtaya ardından tuzlanmış una batırılarak kızgın riviera zeytinyağında
kızartılmalıdır.
tinyağının filtre edilmesi, ısı ve ışıktan
uzakta saklanması olarak sıralanabilir.
Ayrıca kızartmalar açısından zeytinyağının bir diğer avantajı diğer yağların
aksine kızartılan sebzenin içine girmemesi, sadece yüzeyinde kalmasıdır.
Etli ve kıymalı sebze
yemekleri
Osmanlı mutfağının hamurişleri börekler ve hamur tatlıları olarak ikiye
ayrılır. Börekler genellikle sıcak yemektir. Fırında yapılır ya da tavada
pişirilir. Hamurun arasına konulan
malzeme ise kıyma, peynir ve ıspanaktır. Burada zeytinyağını iç malzemeyi hazırlarken eklemek ve hamur yapma aşamasında kullanmak
mümkün olacaktır. Böylece margarin
kullanımından ve yol açacağı çeşitli hastalıklardan kaçınılarak, daha
sağlıklı bir ürün elde edilmiş olunacaktır. Hamurda yapısı gereği margarin kullanılması öneriliyorsa yarı
yarıya zeytinyağı-tereyağı kullanımı
önerilebilir.
Türk mutfağı et ve kıyma kullanılarak
hazırlanan sebze yemeklerinde büyük
zenginlik taşır. Başta sucuklu fasulye,
etli nohut, çeşitli patlıcan yemekleri (karnıyarık, patlıcan oturtma, alinazik gibi)
gelir. Kabak, domates, dolmalık biber,
lahana, patates, bezelye, bamya, ıspanak, pazı, asma yaprağı, karnabahar,
mantar, semizotu gibi sebzeleri zeytinyağı kullanılarak pişirilebilen etli ya da
kıymalı sebze yemekleri arasında sıralamak mümkündür. Sebzeler haşlanarak pişirilecekse soğan, et veya kıyma
az miktarda zeytinyağıyla kavrulduktan
sonra sebze ilave edilmeli,
bir miktar kaynar su eklenerek sebzeler yumuşayıncaya
kadar pişirilmelidir. Pişen
yemeğin üzerine bir miktar
zeytinyağı gezdirilmeli ve
tencerenin kapağı kapatılmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etli sebze yemeğinin
lezzetli olması ve daha
parlak görünmesi mümkün
olacaktır.
Kızartmalar
Kızartma amacıyla zeytinyağı tüketimi yok denecek
kadar azdır. Kızartma sırasında zeytinyağının çabuk
yanması gibi yanlış bir bilgi
bu sonucu getirir. Zeytinyağı yüksek oleik asit içeriğinden dolayı yüksek kızartma
sıcaklıklarında yanmadan
kalabilir. Kızartma amaçlı
zeytinyağı kullanılırken dikkat edilmesi gereken noktalar her kullanım sonrası zey-
Makarna, erişte, mantı,
börek ve diğer hamurişleri
Tatlılar
Tatlı, Osmanlı mutfağında her zaman
önemli bir yere sahip olmuştur. Mevsimlere bağlı olarak tatlı tüketimi değişkenlik gösterir. Tatlı kış mevsiminde daha
çok tüketilir. Tatlı yapımında gevrek
yapıyı sağlamak amacıyla çoğunlukla
katı yağlar kullanılır. Hamurlu tatlılarda
mümkün olduğunca zeytinyağı kullanılması, alternatif olarak da margarin
yerine tereyağı ve zeytinyağının karıştırılarak kullanılması önerilebilir.
Helvalar
Türk mutfağında helvaların yeri ve önemi ayrıdır. Helva yapımında kullanılan
temel malzemeler un ya da irmik, yağ,
şeker, süt ve kaymaktır. Helva yapımında da sadece zeytinyağı kullanılabileceği gibi tereyağı ve zeytinyağı da
karıştırılabilir.
Zeytinyağının kozmetik
olarak kullanımı
Zeytinyağının kozmetik olarak kullanımı yıllar öncesine
dayanır. Banyo ve duş jeli,
nemlendirici sprey vücut yağı,
nemlendirici yüz maskesi, zeytinyağı içeren vücut için arındırıcı, zeytinyağı saç bakım
maskesi, zeytinyağlı sabun,
sıvı sabun, zeytinyağlı el ve
vücut kremi piyasada bulunabilecek ürünler arasındadır.
Kaynaklar
* F. Durlu Özkaya, “Türk mutfağında zeytinyağı”, ed. Fahrettin Göğüş, Mücahit Taha Özkaya, Semih Ötleş, Eflatun Yayınevi, Ankara,
2009.
* N. Çevik Kadıoğlu, “Türk Mutfağının, Akdeniz Mutfak Kültürünün Genel Özellikleri
Yönünden Değerlendirilmesinin Önemi. 5. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Maddi
Kültür Seksiyon Bildirileri”, Kültür Bakanlığı
HAGEM Yayınları, Ankara, 1997.
* R. Laudan, “Birth Of The Modern Diet” Scientific American, çev. Z. Tozar, “Modern Beslenme”, Ocak 2004.
* P. Viola, M. Audisio, “Olive Oil And Health.”
Int. Olive Oil Council, 1987.
Mart 2009 - 115
Download