Makro Veri - Şeker Yatırım

advertisement
31 Mart 2011
Makro Veri
Büyüme ve Dış Ticaret:
Türkiye ekonomisi için yüksek büyüme=yüksek dış ticaret açığı
İbrahim Aksoy
Ekonomist
Tel: +90 212 334 91 04
E-mail: [email protected]
TÜİK tarafından bugün açıklanan veriler, Türkiye ekonomisinin önemli
çelişkilerinden birisini sergilediği için özellikle dikkate değer. Veriler ekonominin
oldukça yüksek bir hızla büyümeye devam ederken, yapısal nedenlerle aynı hızla
dış ticaret açığı vermeye devam ettiğini gösteriyor.
Ekonomi 2010’un 4. Çeyreğinde yıllık bazda %9,2 büyüdü. Piyasa beklentisi ve
tahminimiz sırasıyla %7,2 ve %7,1 seviyesindeydi. Tahminimizdeki hata temel olarak,
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye
katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.
Grafik 1: GSYİH Büyümesi (%)
14
6.0
12
5.0
10
4.0
8
6
3.0
4
2.0
2
1.0
0
-2
0.0
-4
-1.0
-6
-2.0
-8
-3.0
-10
-12
-4.0
yıllık bazda büyüme
(sol eksen)
-14
-5.0
-16
mevsim ve takvim
etkisinden arındırılmış
çeyreklik büyüme
-18
-6.0
-20
12/10
09/10
06/10
03/10
12/09
09/09
06/09
03/09
12/08
09/08
06/08
03/08
12/07
09/07
06/07
03/07
-7.0
Kaynak: TÜİK
Mevsimsellik ve çalışma günü etkisinden arındırılmış veriler ekonominin 4. Çeyrekte
önceki çeyreğe göre %3,6 büyüdüğünü gösteriyor. Bu oranın, 3. Çeyrekteki %1,2’nin
oldukça üzerinde olması ekonominin son çeyrekte hızlandığını gösteriyor. Bu açıdan
bakıldığında, ekonomi üretim seviyesi olarak 4. Çeyrekte yeni bir rekor kırdı ve bu
veri ekonominin ise aşırı ısınma bölgesine girebileceğine işaret etti.
Güçlü iç talep son çeyrekte de büyümenin itici gücü oldu. İç talep 4. Çeyrek
büyüme rakamına 15,4 puan katkıda bulundu. Özel tüketim ve yatırımlar son
çeyrekte sırasıyla yıllık bazda %9 ve %49,5 yükselerek, tahminlerimize paralel
gerçekleşti. Diğer yandan, kamu harcamaları ve yatırımları sırasıyla yıllık bazda
%3,2 ve %17,1 artış gösterdi. Bunun dışında stok değişimi büyüme oranının 0,7 puan
daha düşük gelmesini sağladı.
Şeker Yatırım Araştırma
Sayfa |1
31 Mart 2011
Tablo 1: GSYİH Büyüme Oranları (%)
4. Çeyrek
Harcamalar Yöntemiyle
İç Talep 1/
Özel Nihai Tüketim
Kamu Tüketimi
Gayri Safi Sabit Sermaye Oluş umu
Kam u
Özel
Stok Değişimi 1/
Dış Talep 1/
Mal ve Hizmet İhracatı
Mal ve Hizmet İthalatı
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
1/
2010
2009
2010
2009
15.4
9.0
3.2
42.1
17.1
49.5
-0.7
-5.6
4.3
25.4
4.8
5.0
18.2
-4.2
-0.8
-5.2
2.0
-0.9
7.2
11.0
10.9
6.6
2.0
29.9
15.1
33.5
2.5
-4.4
3.4
20.7
-5.3
-2.3
7.8
-19.0
-0.6
-22.5
-2.3
2.7
-5.0
-14.3
8.9
5.9
8.9
-4.8
GSYİH büyümesine katkı (bir önceki dönemin GSYİH'sine oran olarak)
Kaynak: TÜİK
Üretim tarafından bakıldığında, 4. Çeyrekte tarım, sanayi ve hizmetlerde üretimin
sırasıyla yıllık bazda %5,1, 10,6 ve 9,4 olarak gerçekleştiği görülüyor. Söz konusu
sektörler, %8,9’luk büyüme oranına sırasıyla 0,5, 2,5 ve 5,9 puan katkıda bulundu.
2010 yılının tamamına bakıldığında, ekonominin 2009’da %4,8 daraldıktan sonra
%8,9 oranında büyüdüğü görülüyor. Büyüme oranının ana olarak baz etkisinin
ortadan kalkması ile bu yıl %4,5’e yavaşlayacağını tahmin ediyoruz. Reel üretim
böylece 2010 yılında, 2004 yılından bu yana en yüksek hızda büyümüş oldu. İç talep
ve stok birikimi 2010 büyüme oranına sırasıyla 10,9 ve 2,5 puan katkıda
bulunurken, dış talep büyümeden 4,4 puan düşürdü. Özel tüketim ve yatırımlar
2009’da sırasıyla %2,3 ve %22,5 oranında daralma gösterdikten sonra geçtiğimiz yıl
sırasıyla %6,6 ve 33,5 büyüme gösterdi. Bu büyüme oranı çıktı açığının hızla
kapandığına ve cari açıkla ilgili riskleri bertaraf etmek için parasal sıkılaştırmanın
gerekliliğine işaret ediyor.
Türkiye’nin ekonomik ikileminin diğer tarafında ise yüksek dış ticaret açığı kaynaklı
cari açık bulunuyor. Bugün açıklanan verilere göre Şubat’ta dış ticaret açığı 7,2
milyar $ seviyesindeki piyasa beklentisinin hafif üzerinde 7,4 milyar $ oldu.
İthalatın yıllık bazda %48,7 yükselerek 17,5 milyar $’a çıkması dış ticaret açığının
söz konusu ayda geçen yılın aynı ayına göre 3,9 milyar $ genişlemesinin temel
nedeni oldu. Diğer yandan ihracat Şubat’ta yıllık bazda ithalata göre oldukça düşük
bir oranda (%22,2) artarak 10,1 milyar $ oldu.
Tablo 2: Dış Ticaret Dengesi (milyar $)
Şubat
Dış Ticaret Açığı
2011
2010
7.4
3.5
Enerji
3.3
2.2
Enerji Dışı
4.1
1.3
İhracat
12-aylık; %
İthalat
12-aylık; %
Enerji
10.1
8.3
22.2
-2.0
17.5
11.8
48.7
29.8
3.7
2.4
12-aylık; %
Enerji Dış ı
56.1
13.8
16.0
9.4
12-aylık; %
46.8
33.9
Kaynak: TÜİK
Şeker Yatırım Araştırma
Sayfa |2
31 Mart 2011
Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre 2 katına
çıkarak 14,8 milyar $ olurken, 12-aylık birikimli dış ticaret açığı Ocak ayına göre
2,9 milyar $ yükseldi ve 78,9 milyar $ seviyesiyle yeni bir rekor kırdı.
Grafik 2: Dış Ticaret Dengesi (milyar $; 12-aylık toplam)
90
80
Enerji
70
Toplam
60
Enerji-Dışı
50
40
30
20
10
02/11
09/10
04/10
11/09
06/09
01/09
08/08
03/08
10/07
05/07
12/06
07/06
02/06
09/05
04/05
11/04
06/04
01/04
0
Kaynak: TÜİK
Enerji-hariç dış ticaret açığı Şubat’ta geçen yılın aynı ayına göre 2,8 milyar $
artarak 4,1 milyar $’a ulaşırken, bu veriler dış ticaret açığındaki açılmanın ana
nedeninin petrol fiyatlarındaki artıştan ziyade enerji dışı ithalattaki genişleme
kaynaklı olduğu tezini destekliyor.Gerçekten de, ara malı ithalatı Şubat’ta yıllık
bazda %51,8 artarak 12,7 milyar $ ile ithalat listesinde ilk sırada yer aldı. Diğer
taraftan, sermaye malı ithalatında gözlenen %41,3 yükseliş, özel sektörün yatırım
iştahının 4. Çeyrekten sonra 1. Çeyrekte de yüksek seyretmeye devam ettiğini
işaret etmesi bakımından önemli.
Cari açığın bu yıl, alınan tedbirlerin yeterli olmaması durumunda 2009’daki 48,6
milyar $’dan (GSYİH’nin %6,6’sı) 62 milyar $’a (GSYİH’nin %7,9’u) yükseleceğini
tahmin ediyoruz. Ekonominin aşırı ısınma yolunda olduğuna dair veriler, Avrupa
Merkez Bankası’nın Nisan’da faiz artırmasının beklendiği ve ABD Merkez Bankası
Fed’in Haziran sonrasında miktarsal gevşemeye devam etmeyebileceği bir ortamda
dış finansmana yönelik kaygıları artırıyor. Bunun nedeni 2010’da Türkiye’nin cari
açığının oldukça önemli bir kısmını doğrudan yabancı yatırım ve orta/uzun vadeli
borçlanma yerine kısa vadeli portföy girişleri ve yabancı yatırımcıların mevduatları
gibi kalemlerle finanse etmiş olması.
Veriler Merkez Bankası Para Politikası Kurulu cari açığa karşı diğer kurumların da
tedbir alınmasına yönelik istediğini belirtiyor. Kurul, 23 Mart’ta gerçekleştirdiği
toplantının özetinde, zorunlu karşılıkların krediler ve iç talebi sınırlamaya yönelik
araçlardan sadece bir tanesi olduğunu, makro finansal risklerin azaltılması
açısından diğer ilgili kurumların destekleyici tedbirlerinin önemini vurguladı. Bu
bağlamda, doğrudan kredi arzını kısmaya yönelik tedbirlerin Merkez Bankası’nın
uyguladığı politikaların etkililiğini ve verimliliğini artıracağı ifade edildi.
Merkez Bankası’nın bu açıklaması diğer kurumlardan yeni tedbirlerin gelmesi
ihtimalini güçlendiriyor. Kredi büyümesi üzerinde %25 civarında bir yasal limitin
Şeker Yatırım Araştırma
Sayfa |3
31 Mart 2011
uygulanması mümkün görünmüyor. Bununla birlikte, bankacılık sisteminin sermaye
yeterlilik oranı diğer ülkelere göre oldukça yüksek olsa da, Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu (BDDK) kredi çeşitlerine göre (bireysel/kurumsal) sermaye
yeterlilik oranları hesaplamasında değişikliğe gidebilir. Diğer bir ifade ile bireysel
kredilerin risk oranları artırılarak bankaların kurumsal kredilere yönlendirilmesi
sağlanabilir. Bunun dışında KKDF oranlarının artırılması da ekonomi yönetiminin
alabileceği başka bir tedbir. Özetle, açıklamayla birlikte, TCMB dışındaki
kurumlardan
kredi
genişlemesine
yönelik
yeni
tedbirleri
alınmasını
küçümsenemeyecek bir ihtimal olarak değerlendiriyoruz. Böyle bir durumun
gerçekleşmesinin piyasada bankacılık sektörü karlarına yönelik endişeleri
artırabileceği görüşündeyiz.
Her ne kadar yüksek büyüme oranları şirket karlarına yönelik beklentileri olumlu
etkileyerek hisse senedi piyasalarını olumlu etkileme potansiyeline sahip olsa da
bugün açıklanan büyüme verileri, finansal istikrarın sağlanması için ekonomi
yönetiminden yeni tedbirler alma ihtimalini güçlendiriyor. Bu açıdan bakıldığında,
yüksek büyüme verisinin hisse senetleri ve tahvil piyasası için negatif bir boyutunun
da bulunduğunu düşünüyoruz.
Şeker Yatırım Araştırma
Sayfa |4
31 Mart 2011
UYARI NOTU: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri, yatırım danışmanlığı kapsamında
değildir. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu
nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun
sonuçlar doğurmayabilir.
Şeker Yatırım Menkul Değerler A.Ş.- İnönü Caddesi Tümşah Han No:36 Kat: 3 – 4 Gümüşsuyu / İSTANBUL
Tel: 0212 334 33 33, Pbx Fax: 0212 334 33 34, arastirma@sekeryatiri m.com
Şeker Yatırım Araştırma
Sayfa |5
Download