JıntŁrkler_Son_240 say

advertisement
Paradigma’n›n Gündemindekiler
N. Berdyaev, ‹nsan›n Kaderi
Kant, Saf Akl›n Elefltirisi
G. Steiner, Babil’den Sonra: Dilin ve Tercümenin Boyutlar›
Joseph Rouse, Bilgi ve ‹ktidar/Bilimin Politik Felsefesine Do¤ru
M. Sheikh, ‹slâm Felsefesi Terimleri Sözlü¤ü
Robert A. Nisbet, Sosyolojik Gelenek
Hugh J. Silverman, Tekstüaliteler
Ralph Waldo Emerson / Denemeler ve Konuflmalar
W. T. Jones, Bat› Felsefesi Tarihi (III, IV ve V. Cilt)
Dermot Moran, Fenomenolojiye Girifl
Paul Ricoeur, Yorumlar›n Çat›flmas› (II. cilt)
Bryan Magee, Wagner ve Felsefe
Jöntürkler
Jönkürtler
Muhafazakârlar
Meçhul Okurla Söylefliler
Hüsamettin Arslan
Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakârlar / Meçhul Okurla Söylefliler
Yazar
Hüsamettin Arslan
Editörler
Gökhan Yavuz Demir & Ekrem Ayy›ld›z
Bu kitab›n yay›n haklar› Paradigma Yay›nc›l›k’a aittir; hiçbir bölümü yay›nc›n›n izni olmaks›z›n fotokopi ve kompüter dahil hiçbir elektronik ya
da mekanik araçla yeniden üretilemez, ço¤alt›lamaz ve yay›nlanamaz.
Geniflletilmifl 2. Bask›, ‹stanbul, fiubat 2012
Dizgi-Mizanpaj
Hülya Aflk›n-Bilen
Kapak
Bak›fl Grafik
Bask›
Eren Ofset
ISBN: 978-975-7819-65-3
Paradigma Söylefli Serisi: 2
1. Sosyal Bilimler, 2. Politika Felsefesi,
3. Dil Felsefesi ve Dil Sosyolojisi, 4. Modernite (Ayd›nlanma, Kapitalizm,
Marksizm, Rasyonalizm, Sekülerizm, Pragmatizm, ‹deoloji, Bilimizm,
Milliyetçilik, Etnisizm), 5. Muhafazakârl›k, 6. Gelenek,
7. Yak›n Tarih, 8. Etik
PARAD‹GMA YAYINCILIK
Alemdar Mah. Çatalçeflme Sok.
Yücer Han No: 42/3-5 – 34110
Ca¤alo¤lu/‹STANBUL
Tel: (0 212) 528 19 28
Faks: (0 212) 526 81 52
www. paradigmakitap.com
[email protected]
Jöntürkler
Jönkürtler
Muhafazakârlar
Meçhul Okurla Söylefliler
Hüsamettin Arslan
‹stanbul 2012
Hüsamettin Arslan: Prof. Dr. Uluda¤ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü ö¤retim
üyesi. 1956 Ordu-Mesudiye do¤umlu. Hacettepe
Üniversitesi Sosyal ve ‹dari Bilimler Fakültesi Tarih
Bölümü mezunu. Yak›n Ça¤ Türkiye Tarihi alan›ndaki yüksek lisans tezini ayn› bölümde yapt›. Daha
sonra alan de¤ifltirdi ve doktoras›n› ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Genel Sosyoloji ve Metodoloji alan›nda, “bilgi sosyolojisi“ ve yeni sosyoloji disiplini “bilim sosyolojisi“ alan›nda yapt›. Yegâne
entelektüel hobisi “felsefe“ okumak. Hobilerin görevlerden daha kal›c› oldu¤una inan›yor. Ona göre
“tarih“ ve “felsefe“yle birlikte okutulmad›¤›nda,
“sosyoloji“ “teknoloji“den baflka bir fley de¤il; bu
yüzden sosyolojiyi “toplum hakk›nda felsefe“ olarak tan›ml›yor; sosyoloji “sosyal felsefe"dir. Bu yüzden herhangi bir sosyolojinin de¤il, ya da “ortodoks“ sosyoloji anlay›fl›n›n de¤il, “felsefi“ sosyolojinin savunuculu¤unu yap›yor. Arslan’›n elinizdeki
metin d›fl›nda “kitap“ olarak yay›nlanm›fl tek metni,
doktora tezi olan Epistemik Cemaat/Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi (Paradigma Yay›nevi, ‹kinci Bask›,
2007). Elinizdeki metin ikinci kitab›. Ayr›ca çeflitli
dergilerde yay›nlanm›fl makaleleri ve henüz yay›nlanmam›fl yaz›lar› ve çal›flmalar› var. “Çeviri“ye çok
büyük bir önem atfediyor ve bu amaçla ‹ngilizce’den çeviriler yap›yor. Çok say›da felsefe ve sosyoloji içerikli kitab›n çevirisini yapt›.
‹çindekiler
Teflekkür . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . XI
‹kinci Bask› ‹çin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . XV
‹kinci Bask›ya Girifl: Prezentizm . . . . . . . . . . . . . .XIX
Önsöz ve Girifl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
1
I. “Azgeliflmifl” Beyaz Elitler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 15
II. Ayd›nlanm›fl Devlet’in Karanl›k Yüzü: Ergenekon 31
III. Radikaller, Azizler, Sistem ve AKP . . . . . . . . . . . . 49
IV. Türkiye’de Devlet ve ‹slam: Örs ve Çekiç . . . . . . 77
V. ‹mparatorluk, Resmî ‹deoloji ve Etnisizm . . . . . . 93
VI. “Etnik” Kürt De¤il “Otantik” Kürt . . . . . . . . . . . .107
VII. T-ü-r-k = K-ü-r-t = ü+t+k+r . . . . . . . . . . . . . . . . .127
VIII. Milliyetçilik Paganizme Dönüfltür . . . . . . . . . . .153
IX. Seküler Amentü: “Türküm, do¤ruyum...” . . . . . .167
X.
“Yaflas›n Kürtçü Mücadele!” . . . . . . . . . . . . . . . .175
XI.
Entegrasyon mu Asimilasyon mu? . . . . . . . . . . .181
XII. Uygarl›¤›n Anas› Savaflt›r . . . . . . . . . . . . . . . . . .193
XIII. Türkiye’nin Sorunlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .201
Dizin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .209
Uluslararas› kapitalizm ça¤›nda, bir anlam› var m› emin de¤ilim:
“Bana patronunu söyle sana kim oldu¤unu söyleyeyim.” Bütün bir
entelektüel yetiflme sürecimde, hiçbir yabanc› vak›ftan burs almad›m,
hiçbir uluslararas› burs kullanmad›m; bu yüzden kitab›m› ailemin
ikinci babas›, “velinimetimiz” mühendis-ifladam› sevgili kardeflim
Muammer Arslan’a ithaf ediyorum; bu ithaf› hiç kimse ondan daha
fazla hak etmiyor.
H. Arslan
Teflekkür
Elinizdeki metnin ne kadar çok maddî ve manevî borcu var! Bir seçme yapmam gerekiyor. Üflengeçlik ya da baflka nedenlerle yazmayan bir akademisyeni sonu gelmez bir ›srarla yazmaya zorlayan
ve elinizdeki metnin ortaya ç›kmas›na vesile olan
Star gazetesi Pazar ilavesi Aç›k Görüfl’ün editörü say›n Halime Gökçe’ye, Aç›k Görüfl’te yay›nlanan
“Beyaz Elitler” bafll›kl› yaz›mdan hareketle benimle
röportaj yapan ve bu röportaj› yazar› oldu¤u, merkezi Batman’daki Durufl gazetesinde iki gün yay›nlayan Avaflin Yorulmaz’a teflekkür ederim. Kadim
dostum tarih profesörü Ahmet Nezihi Turan, yaz›lar›m› kitaba dönüfltürmem konusunda beni ›srarla
teflvik etti; müteflekkirim. Burada Prof. Dr. Feridun
Y›lmaz’› zikretmeden geçemem; Heidegger’i yaln›zca onunla tart›flabildim; Heidegger konusunda yaln›zca onun bafl›n› a¤r›tabildim; paylaflmak güzeldir.
Metnim, ö¤rencim ve dostum Dr. Gökhan Yavuz Demir’e çok fley borçludur; çünkü yüksek lisans›n› ve doktoras›n› dil konusunda yapt› ve dan›fl-
manl›¤›m boyunca kendisiyle birlikte “dil” hakk›nda okumama (dil felsefesi, sosyolojisi ve lingüistik
vb.) ve düflünmeme vesile oldu, dili y›llarca onunla
tart›flt›m; hiçbir “teflekkür” dostlu¤unu ve “entelektüel yoldafll›¤›n›” karfl›layamaz. Halen Ege Üniversitesi’nde Eric Voegelin üzerine doktora tezi haz›rlayan ö¤rencim Bengül Güngörmez’e müteflekkirim;
dan›flmanl›¤›m vesilesiyle “muhafazakârl›¤›” tekrar
tekrar düflünme f›rsat› buldum. Grek felsefesine ilgi
duymama vesile oldu¤u ve Platon’un diyaloglar›ndaki “adalet” kavram›na (adalet güçlünün lehine ifller) dikkatimi çekti¤i için ö¤rencim Dr. Funda Günsoy Kaya’ya çok fley borçluyum. Çal›flmalar›ma gözard› edemeyece¤im katk›lar›ndan dolay› ö¤rencim
Arfl. Gör. Mihriban fienses’e müteflekkirim; kanser
araflt›rmalar› hakk›nda çal›flt›; elinizdeki metindeki
“kanser” metaforunda onun mührü vard›r: “etnik
milliyetçilik kanserojendir.”
Bu metinde “etik,” “tolerans,” “hoflgörü” ve
“merhamet” kavramlar›na her vurgumda sevgili
annemin sufi gelene¤in tecessüm etti¤i kiflili¤inin
mührü var; yaflland›kca ona benziyorum. Sevgili anneci¤im, bir kere daha mübarek ellerinden öpüyorum ve sonsuza kadar öpece¤im.
Paradigma Yay›nevi’nin editörleri ve emektarlar› edebiyatç› dostum Ekrem Ayy›ld›z’a (kitab›ma
epigraf olarak koydu¤um ve sadece hat›ralar›mda
kalm›fl bulunan Dostoyevski diyalogunu benim için
üflenmeden arad› ve buldu) ve Sebahattin Y›ld›z’a
dile getirmem imkâns›z fedakârl›klar›ndan dolay›
müteflekkirim. Kitab›m›n bask›, yay›n ve da¤›t›m›na
büyük emek verece¤inden ve gerekli titizli¤i gösterece¤inden eminim; Paradigma Yay›nevi Müdürü
Mümin N. Özdemir’e flimdiden teflekkürler.
Elinizdeki metin, tarihçi dostum Doç. Dr. Gültekin Y›ld›z ile dostum entelektüel-ifladam› Alper
Kanca’n›n “ironik” ifade tarzlar›na çok fley borçludur; ironi hayat›n rengidir; onlar benim hayat›m›n.
Son olarak; 1992 y›l›ndan beri Uluda¤ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde hocay›m ve elinizdeki kitab›n her sat›r›nda Sosyoloji, Felsefe ve Psikoloji ö¤rencilerimin büyük pay› var; metnimdeki fikirleri onlara ders anlat›rken ve tart›fl›rken gelifltirdim; fikirlerimi ilk ödüllendirenler, dolay›s›yla kitab›m› ilk ödüllendirenler onlard›r; hocalar ö¤rencilerinden ö¤renirler. Onlar, bu kitaptaki fikirlerin “ads›z” mimarlar›d›r; hepsine müteflekkirim.
‹kinci Bask› ‹çin
Elinizdeki metinde zaten bildi¤iniz fleyleri yazd›m; belki de “apaç›k” fleyleri. Apaç›k fleyleri, fakat
kendi üslubumla; kalbimle. Bu mini kitab›m› okuduktan sonra, bildi¤i fleyleri “temcit pilav›” gibi tekrar önlerine koydu¤umu düflünecek meçhul okurlar›mdan peflinen özür diliyorum. Bu özür benim onlara minnet borcum. Fakat e¤er az ya da çok, iyi ya
da kötü, yüzeysel ya da derin “yeni ve önemli” fleyler söylemifl isem, meçhul okurumun da bana bir
minnet borcu vard›r. Yazmak okura borçlanmak;
okumak yazara borçlanmakt›r.
“Tarafs›z” oldu¤umu iddia edecek kadar ahmak de¤ilim. Modern “tarafs›zl›k” mitine inanm›yorum; tarafs›zl›k perspektifsizliktir; perspektifsizlik perspektifin bulunmad›¤› perspektiftir. Fakat
yaln›zca Tanr› perspektifsiz olabilir. Bir insan›n tarafs›z oldu¤unu iddia etmesi sadece flu anlama gelebilir; yaln›zca benim söylediklerim do¤ru, yaln›zca
benim söylediklerime inan›n! Tarafs›z, örtülü bir flekilde böyle der; Tanr›’n›n “ac›” tebessümüyle karfl›laflmas› mukadderdir.*
*
Kitab›m›n ikinci bask›s›na mini “ekler” yapt›m ve ekleri göstermek için bafll›klara dipnot at›p yaz›ld›klar› tarihi belirttim. Ve kitab›m›n birinci bask›s›ndaki metinlerde “tek bir cümle” hariç hiçbir fleyi de¤ifltirmedim. Kitab›m Türkiye’nin s›cak gündemiyle ilgili oldu¤u için tarih belirtmeyi önemli gördüm.
“Birdenbire fiatov’un bütün vücudu titremeye baflladı.
– Bu kelimelerle de¤il, baflka kelimelerle sorun bana,
baflka kelimelerle!
Stavrogin so¤uk bir flekilde baktı ona.
– Pekâlâ, dedi, baflka kelime kullanayım. Sen kendin
Tanrı’ya inanıyor musun, inanm›yor musun? Bunu ö¤renmek istiyordum.
fiatov coflku ve öfke içinde, kekeleyerek:
– Rusya’ya inan›yorum ben... Rus Ortodokslu¤una...
‹sa’n›n vücuduna inanıyorum... Onun Rusya’da yeniden
gelece¤ine, Rusya’da dirilece¤ine inan›yorum.
– Peki, ya Tanrı’ya? Tanrı’n›n kendine?
– Ben... fley... Tanrı’ya da inanaca¤ım.”
Dostoyevski, Ecinniler
Önsöz ve Girifl
az› iktidard›r; yazma eylemi entelektüel iktidar›n tecessümüdür. Yazmak, benim için
“çekiçlemek”tir. Çekiçlemek “aforizmaya,” “aforizmatik” bir üsluba ve metafora baflvurmakt›r; düflünme, yazma yöntemlerinin ifllemedi¤i yerde aforizma
ve aforizmatik üslup ilaç gibidir. Yaz› metaforlarla
yarat›r. “Çekiç” Alman düflünce gelene¤inden miras
ald›¤›m bir metafor. Ultra-demokrasiler ça¤›nda yaflad›¤›m›z› düflünerek bafl›na “mini” s›fat›n› ekledim;
benim çekicim “çekiç” de¤il, “mini çekiç.” Ka¤›d› ve
yaz›m›n müstakbel bütün muhataplar›n› çekiçliyorum; meçhul okurlar›m dahil. Yaz›da çekiç darbeleri
“vurgular”d›r; okumak metnin yazar›n›n “vurgular›n›” okumakt›r; yazar müstakbel muhataplar›n› “ikna” etmek için vurgular. Her konuflma gibi her yaz›
da “retoriktir.” Çekiçleme hakk› çekiçlenenin de çekiçleme hakk›na sahip oldu¤unu z›mnen varsayar.
Hakiki okur, okudu¤u kitab› ve yazar›n› çekiçleyen
okurdur. Hakiki okuma, metni yazardan farkl› olarak “yeniden” vurgulamad›r. “Su normal flartlarda
Y
2 Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakârlar
yüz derecede kaynar” önermesinde vurgu “normal
flartlarda” ifadesindedir, “yüz derecede” ifadesinde
de¤il. “‹nsan zoon politikondur/politik hayvand›r”
önermesinde vurgu “politikon” kelimesindedir,
“hayvan” kelimesinde de¤il. “Etnik milliyetçilik
kanserojendir” ifadesinde vurgu “etnik” kelimesinde de¤il, “kanserojen” kelimesindedir.
“‹deoloji” konulu dersimde hemen her y›l ö¤rencilerimle aramda flöyle bir diyalog geçer: “Ben
anti-ideologum.” Bir ö¤renci itiraz eder: “Fakat antiideoloji de bir ideoloji de¤il midir?” “Evet, öyledir,
fakat anti-ideoloji trans-ideolojidir, meta-ideolojidir.” Sonra eklerim: “‹deolojilerle birlikte yaflamak
kaderimizdir. ‹deolojilerle flört ederim, fakat onlarla ayn› yata¤a girmem. ‹deolojilerle flört etmek, ideolojilere, düflünceye aç›k olmak; ideolojilerle ayn›
yata¤a girmek, ideolojilerin ‘kapatmas›, yosmas›’ olmakt›r. E¤er entelektüel oyunda bir rolüm olacaksa
bu rol, ‘libero’nun rolü olsun isterim.” Ve tart›flma
böyle devam eder...
Popüler entelektüel kültürümüzün geçerli akçelerinden biri “öteki” (other) kavram›d›r; bu kavram›
türevi izler: “ötekilefltirme.” Ötekilefltirme “iyi” fleyleri kendine, “kötü” fleyleri “öteki”ne atfetme eylemidir. Ben bu türeve bir baflkas›n› ilave ediyorum:
“ötekilefltirenleri ötekilefltirme.” “Ötekilefltirmeye”
daima “ötekilefltirilme” efllik eder. Tipik “öteki”
“barbar, ilkel,” “Do¤u” ya da “Yahudi”dir. Öteki
olarak “Yahudi” “öteki” kavram› etraf›ndan geliflen
düflünce gelene¤inin paradigmas›d›r. Yahudi kadim
Babil ve M›s›r’dan beri “öteki”dir. Yahudi dünyam›z›n, “beyaz” Çingenesidir. Yak›n entelektüel tarihte
bu “öteki” kavram› öylesine afl›r› öçülerde vurgu-
Önsöz ve Girifl 3
lanm›flt›r ki, sonunda “öteki” “yüce öteki”ye, “mitolojik öteki”ye dönüflmüfltür. IRA mittir, Do¤u mittir,
çizgi filmlerin faresi mittir, Alevilik mittir, radikal
muhalif entelektüel mittir, “tehcir ya da katliam” Ermenisi mittir. Denklem aç›kt›r: Kedi “devlet,” fare
Yahudi’dir. Bu tek tarafl› bir aflkt›r; “ötekilefltirenler” elefltirilerek lanetlenmifl, “öteki” elefltiriden muaf tutulmufltur. Bu do¤al olarak “ötekilefltirenin”
“ötekilefltirilmesiyle” sonuçlanm›flt›r. Ötekilefltirenler elefltirilmelidir; ötekilefltirenler kendilerini elefltiriye tâbi tutmal›d›r. Bu do¤rudur. Fakat “ötekilefltirenleri” ötekilefltirenler de elefltirilmelidir; ötekilefltirenleri “ötekilefltirenler” de elefltiriye tâbi tutulmal›d›r; “ötekilefltirenleri ötekilefltirenler” de kendi
kendilerini elefltiriye tâbi tutmal›d›r.
Elinizdeki metin ünlü Yahudi Filozof Emmanuel Levinas’a çok fley borçludur: “Etik ontolojiyi önceler;” sorumluluk eti¤ini, kitab›n sonundaki röportajda dile getirdi¤im gibi, Levinas’›n fikrini Musevilerin kutsal kitab›ndan ald›¤› flu diyalog çok iyi özetler: “Tanr› Kabil’e sordu: Kardeflin nerede? Kabil cevap verdi: Ben kardeflimin çoban› m›y›m?” Kabil’in
cevab›n›n anlam› aç›k: ben kardeflimin sorumlusu
de¤ilim. ‹slam dininde buna çok benzer birfley var:
Elest Bezm’inde Allah ruhlara sordu: “Ben sizin
Rabbiniz de¤il miyim?” Ruhlar “Evet” diye cevap
verdiler. “Hay›r” deme özgürlükleri vard›; fakat onlar “Evet” dediler, evet “söz” veriyoruz, bize verdi¤in nimetlerin, verdi¤imiz “bu söz”ün, bu “yemin”in sorumlulu¤unu üstleniyoruz. Müslüman›n
Allah’la “ahid”i budur. Biz varolmadan önce etik
vard›. Birlikte yaflaman›n önflart›, a priori kural› etiktir. “Evlilik etik bir kurumdur” der Hegel; her türlü
4 Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakârlar
birliktelik etiktir ve etik olmal›d›r. Etik bir “koflul,”
bir “flart” olarak “reel”dir ve onsuz birlikte yaflamak
imkâns›zd›r.
Sorumluluk eti¤i insan› sorumlu olmaya, “mesul” olmaya ça¤›r›r; bedeninden, ruhundan ve eylemlerinden, dostlar›ndan ve düflmanlar›ndan, sevgisinden ve nefretinden, komflusundan ve baflka insanlardan, ve herfleyden önemlisi “özgürlü¤ünden”
sorumlu olmaya ça¤›r›r. Özgürlük ve özgürlük hakk›, sorumluluk ve yükümlülük olmad›¤›nda cinayettir. Özgür olmak ayn› zamanda “sorumlu olmak,” “mesul” olmakt›r.
Yegâne e¤itim “sorumluluk” e¤itimidir; ö¤renci
ö¤rencili¤inden, hoca hocal›¤›ndan, devlet adam›
devlet adaml›¤›ndan, devlet devletli¤inden sorumlu
olmal›d›r. Yegâne ütopyam etik ütopya; yaln›zca
etik ütopyalar ba¤l›lar›n›n kan dökmesini engelleyebilir; yaln›zca etik ütopyalar “iktidar” peflinde de¤ildir. Sorumluluk adalettir; yazar “adil” olmal›d›r;
çünkü adalet kalemin ucundad›r; yazar kaleminden
sorumlu olmal›d›r; çünkü sorumluluk adalettir. Ve
bütün avc›lar katildir; avc›l›k kulüpleri kapat›lmal›d›r; hobilerini tatmin etmek için bal›klar› oltas›n›n
ucundaki yemle kand›rarak öldüren ve bundan sadistçe haz alan bal›k avc›s› katildir; ticaret amac›yla
bal›k avlama için bir etik bulunabilir; fakat hobi olsun diye bal›k avlayan kifli katildir; inançlar› gere¤i
kurban kesen adam meflru görülebilir, fakat hobi olsun diye bal›k ve hayvan avlayan kifli katildir. Avc›l›¤› konu edinen ve yücelten yay›nlar ve televizyon
kanallar› kapat›lmal›d›r!
Etnik milliyetçi “avc›”d›r; muhatab› olan halk›n
ve halklar›n sorumlulu¤unu tafl›maz; muhatab› olan
Download