O. Senatosu B : 31 Cumhuriyet Halk Partisi, bu kurala uygun olan her eyleme (Yeni devrimcilik) ve (Yeni halkçılık) hareketi gözü ile bakmakta ve bu yol­ daki Türk gençliğini şefkatle bağrına basmak­ tadır. Değerli senatörler, şimdi seçim, iktidar ve muhalefet anlayışımız üzerimde birkaç söz söy­ lemek istiyorum. Ülkemizde çok defa münakaşaların düğüm­ lendiği, daha doğrusu iktidar mensuplarının eleştiriler ve bunları doğrulıyan gerçekler kar­ şısında sık sık başvurdukları seçim meseleleri, iktidar olmanın nitelikleri ve muhalefet görevi gibi Türk demokratik hayatında çok önemli yer tutan konular üzerinde durmak ve görüşlerimizi arz etmek istiyoruz. Şu ciheti kesinlikle ifade etmek isteriz ki, 0. H. P. varolduğu günden beri ulusal egemen­ lik esasına dayalı demokratik bir cumhuriyetin kurucusu, azimli ve inanlı takipçisi olmuştur. Bu, âdeta evrensel bir gerçektar. Hiç şüphe yok ki, C. H. P. nin dünya tarihin­ de ilk kez, bir ülke halkının en yorgun dönemin­ de, halka dayanarak çok yönlü ve çok ıstıraplı bir kurtuluş savaşını başarmış olması, böyle bir Devlet yapısını ibda etmesine mesnet teşkil et­ miştir. Daha gerçekçi bir gözle bakılırsa, eşsiz bir halk ihtilâli ile doğan yeni Devletin milliyetçi­ lik, halkçılık ve devrimcilik esasına dayalı de­ mokratik bir Cumhuriyet olması, sosyal deter­ minizmin zorunlu sonucu olmuştur. Hattâ denebilir ki, C. H. P. Dünya ülkele­ rine, bizzat giriştiği ve başardığı sömürgeciliğe ve emperyalizme başkaldırma ve kurtuluş sa­ vaşlarına atılma önderliği yapmış olmak gibi ender bir tarihî misyona sahibolması itibariyle de demokratik Cumhuriyet esaslarına bağlıdır. Bu nedenledir ki,_ C. H. Partisi demokratik rejimin bütün icaplarına, bu arada seçimler ve onların sonuçlarına tabiî bir mantıkla saygı­ lıdır. Aksine yapılan bütün propagandalar, asıl ve esastan yoksun olduktan başka, tutunacak dalı kalmıyanların demogojik saldırı araçlarından bir tanesi ve en aşınmışıdır. Cumhuriyet Halk Partisinin karşısında bu­ lunduğu şey, seçimler ve onların sonuçları değil, nispî oy çoğunluğu ile iş başına gelmiş Adalet 28 . 1 . 1970 O : 2 Partisi iktidarlarının ve onun başının demokrasi ve Devlet anlayışıdır. Konunun tartışmasına girmeden önce, önemli saydığımız bir ara düşünceyi arz etmek isteriz. Seçimlerden nispî oy çoğunluğu elde eden bir siyasal örgütün, örneğin Adalet Partisinin, en doğru, en mükemmel ve en isabetli yöntemleri ve politikaları uyguladığı ya da uygulıyacağı için seçimlerde daha fazla oy topladığı iddiası, ancak, Aristo mantığının (bâtıl kaziyeler) ku­ ralı yardımı ile savunulabilir bir iddiadır. Bizim kanımız odur ki; seçimde nisbeten fazla oy toplamak en doğru ve en mükemmel program ve görüşlere sahibolmanm, münakaşa götürmez delili değildir ve olamaz. Böyle bir kaziyeye itibar olunursa, o takdir­ de bir dönem sonra hattâ bâzı ahvalde dönem içinde iktidardan düşen partinin kendini sa­ vunmaya, siyasal hayatını devam ettirmeye me­ cali kalmaz. Başka ülkelerde olduğu gibi, hiç bir siyasi örgütün yeterli çoğunluğu elde edeme­ diği seçimlerde bu kural geçerliliğini büsbütün kaybeder. Bu nedenledir ki, biz, seçimde yeterli oyu topllayamadığımız zaman program ve politika­ larımızın yanlışlığı sonucuna varmıyoruz, seçim­ de daha çok oy toplıyan, fakat, memleketi her gün yeni bir sıkıntıya, bir darboğaza sokan ve daimi çalkantı ve huzursuzluklara götüren Ada­ let Partisi politikalarının sırf nispî oy fazlalığı elde etmiş olmasından ötürü, doğru, haklı ve isabetli kabul etmiyoruz. Sandıksal demokrasi: Şimdi asıl tartışma konusu yapmak istedi­ ğimiz hususa dönelim. Tekrar ediyoruz; bizim karşısında bulunduğumuz şey, seçimler ve onun sonuçları değildir. Bizim itirazımız, Adalet Par­ tisi iktidarlarının Devlet, Anayasa ve demokrasi anlayışıdır. Adalet Parti yetkililerinin sıkıştıkları her köşeden (O ki sandıktan biz çıktık, demek bi­ zim yaptığımız doğrudur) dercesine hazin bir safsataya sik sık ve sıkı sıkıya sarılmaları ve demokrasiyi, salt sandıksal siyasa sorunu san­ maları hazin bir güldürüdür. Adalet Partisi iktidarlarının, demokrasiye, toplum bilimlerinin özellikle ekonomi ve sosyo­ lojinin kural ve verileri, modern Devlet anlayı­ şı ve anayasal düzenle ilgili olmıyan, sadece se40 —