TBMM B: 41 13 . 12 . 1984 0 : 1 /l 984 Bütçesine yatınım harcamaları

advertisement
T. B. M. M.
B: 41
/l 984 Bütçesine yatınım harcamaları için (konulan
para 16 milyar 651 milyon liradır. Şüphesiz, bütçesi
trilyonlarla ifade edilmeye başlanan bir memleketin,
böyle bir yatırım bakanlığı için bu çok küçük bir ra­
kamdır; ama işin hazin tarafı bundan sonra başlıyor.
Türkiye iklimi için yatırım mevsiminin sonu sayıla­
bilecek olan eylül başına kadar bu zavallı tahsisattan
ihareanabilen kısım çok daha hazindir. Yani, karşımız­
daki tabloya göre, yüzde oranının çok düşük harca­
ma gücünü görebiliyoruz.
Bu cılız harcama gücüne bir nokta koyduktan
sonra, 1985 Bütçesinin yatırım tasavvurundaki geniş­
liğine bakalım; 20 milyar 624 milyon. Sadece mev­
cut rakama takılıp kalan gözler için bu rakam, 1984'
ünkinden yüzde 25 civarında bir fazlalık gösteriyorsa
da, enflasyonun yüzde 50'lerle seyrettiği düşünülürse,
reel olarak geçen seneki yatırım harcamaları tahsisa­
tına bile ulaşamadığını görebiliyoruz. Aslında, geçen
seneki gibi bir ataletin veya yatırım pısırıklığının içi­
ne düşülürse, bu bakanlığın bu kısır tahsisatı bile
harcayamayaoağını tahmin etmek zor olmayacaktır.
Değerli arkadaşlarım, bakanlığın kendisinde gör­
düğümüz kifayetsiz talbloyu, ona bağlı kuruluşlarda
d!a görebiliyoruz. Hiçbiri paradaki yıpranma payını
'karşılayacak bir bütçeye, Ibinneltfice iş görme ve iş bi­
tirme hacmine ulaşamamıştır. Anavaüan Partisinin
Sayın Genel Başkanının seçimlerden önce diline dola­
dığı, hâlâ da dilinden düşürmediği ifade ile iş görmek
için ihdas edilmiş olan bu bakanlığın, çeşitli işler için
kurullmuş olan müesseselerinin hiçbirinde iş bitirme güoü ve takatini görem'iyoruz. Bunların hepsini 'teker te­
ber ele alıp, bağlı oldukları rakamların zavallılığı içi­
ne yatırarak, hasta bedenlerini gözlerinizin önüne se­
recek vaktimiiz yokltur. Biz, hepsini eli© almak yerine,
modern anketler gibi, örneklerden hareket ederek ne'ticeye u'taşimlaya çalışacağız, işte size, Türkiye Halk
Harikası örneği,
Orta sınıfla hizmöt etmek içlin kurulmuş, orta sı­
nıfın ta kendisi olan esnaf ve sanatkârların elinden
tutup, onları Çağımızın imkânlarına kavuşturmak için
kurulmuş, yükselen ortia sınıfın, kendisi yükselirken
kendinden aşağı sınıfları da bir rnıknatıis gibi yukarı
doğru çekmesi düşünülerek: kurulmuş olan bu banka,
bugün kendi var oıluış sebebi olan bu vazifeleri bile
yerine getirememektedir. Ortadirek sözünü bir tarafa
bırakalım, Sayım Başbakanımızın bu sözle, orta sınıf
fikrinde bir fikir münakaşasına yol açtığı da hepimi­
zin malûmudur. Bîr defa, orta sınıf başka, memur ve
işçi sınıfı başkadır. Bunların hepsini ortadiirek diye­
13 . 12 . 1984
0: 1
rek aynı çatı altında toplamaya kalkmak, fikri sulan­
dırarak tedaviyü imkânsız hale getirmekten başka bir
işe yaram'amaktadır. Memur ve işçi için hazırlanan
reçetelerle esnaf ve sanatkârların derdine merhem olamiazsınız. 'NJtoekiim, lafla birleştirdiğiniz şeyi tatbika­
tınızda siz de birbirinden ayınıyorsunuz. Memur ve
işçföye fatura karşılığımda^ vergi iadesinde bulunuyorsu­
nuz da, esnaf ve sanatkâr için aynı hakkı neden ta­
nımıyorsunuz? Hepsi ortadirek ise, yani ortadirek de­
diğimiz söz orta sınıf manasına geliyorsa, aynı sını­
fın unsurlarını niçin birlbİrinden ayıinyiorisunuz? Ha­
yır arkadaşlar, gerçek orta sınıf esnaftır, sanatkâr­
ıdır; kendi işinin isalh'fbl olan, fakat daha dîa yukarı çı^kamamış, kendisi işçi olmadığı halde 'işveren haline
de gelememiş sınıftır. Onların elinden tutacaksınız,
onlara imkân vereceksiniz, onları kredilerle 'takviye
edeceksiniz ki, onlar da küçük çap'tia birler 'işveren ha­
line gelelbillsin.
lîşısizliik dalla önlenmez, kendi işyerinde çalışıp
kendi karnını güçlükle doyuran bu insanları birer iş­
veren haline getirebilmekle önlenir, İşıüe bu vazife
Halk Bankasının oimuzlîarındadır. Onun hikmeti vüculdlu da buldur. Ancak, ibu. bankanın rakamlarını ko­
nuşturduğumuz zaman neler görüyoruz : Bu banka
198 3 "teki 124 rnlilyarlıik meslekî kredilerine mukabili
1984 yılında esnaf ve sanatkâra 140 mıill'yar lira kredi
vermiişltıir. Yani, eldeki rakamlara göre yüzde 10'un
biraz üzerinde bir artış temin eltmliş'lür. Yıl1 sonuna
kadar biraz daha artış olup.yüzde V5fe, hatta nispet
•biraz daha 'yukarı çıksa, bu neyi ifade eder? Enflasyo­
nun yüzde 5ÖI'ler civarında seyrelttiği bir Ülkede yüzde
l'5'lIilk artış bir ilerleme değildir, btir gerilemedik. Ya­
ni, görünen rakamların ardındaki reel değerlerle, Halk
Bankasının afsllî fonksiyonu olan dsnaf ve sanatkârla­
ra. açtığı meslekî kredilerde korkunç, yıpratıcı ve çökertici gerileme yaradır. Halbuki, bugünkü ekonomik
şartlar içinde esnaf vte sanatkârı her zamanklinden
daha fazla korumak zorundayız. Bir fabrika yıkılırsa
yenlM kurulabilir, Badece p<ara işidir; fakait hakikî
orita 'sınıf dlan esnaf ve Sanatkârlar yıkılırsa, kolay
kolay yenisi küru'lıamaz aziz milletvekilllteri, Bu, sa­
dede para işi değiMir, sosyal bir sınıfın çöküşü ölür,
sonunda büyük sosyal neticeler doğurabilir.
Muhterem arkadaşlarım, görüyorsunuz ki, sadece
bir müessesenin tek meselesine dokunmak bile za­
man alıyor. O halde, kusa yoldan ne'üiceye varmaya, .
örnekten yola çıkarak bütüne ulaşmaya mecburuz.
Halk Bankası için söylediklerimizi, kendi iştigal saha­
ları göz önünde tutularak, diğerleri için de siöyleme116 —
Download