PB-90 Bir Çocuk Hastada Streptococcus Pyogenes Ampiyemi

advertisement
J Pediatr Inf 2011; 5 (Suppl 1): 295-342
7. Ulusal Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Kongresi
Poster Bildiriler
337
ni ataklarında tanı kondu. Altta yatan hastalık olarak, gastroösefagiyal reflü %11, kistik fibroz %10.1, yapısal anomali %10.1, astım
%9.1, konjenital kalp hastalığı % 8.3, immun yetmezlik %7.3, tüberkuloz %6.4, trakeosefageal fistül %4.5, bronşiyolitis obliterans
%2.8, asfiksi %2.8, Down sendromu %2.8, bronkopulmoner displazi %1.8, yabancı cisim aspirasyon %1.8 ve mukopolisakkoridoz
%1.8 oranında saptandı. 21 olguda (%19.2) predispozan hastalık saptanmadı.
Sonuç: Tekrarlayan pnömoni olgularımızın %21.3’ünde görülmüştür. Altta yatan hastalardan en sık görülen nedenler gastroösefagiyal reflü, kistik fibroz ve yapısal akciğer anomalisi idi.
PB-90
Bir Çocuk Hastada Streptococcus Pyogenes Ampiyemi
Bengü Çınar, Mine Uzunsoy, Selim Öncel, Zeynep Seda Uyan, Emin Sami Arısoy
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Kocaeli, Türkiye
Dört yaş altı aylık erkek hasta ateş, hırıltılı solunum ve öksürük yakınmalarıyla getirildi. Fizik incelemesinde genel durumu orta, ateşi 38°C,
solunum sayısı 66/dk, kalp hızı 196/dk idi. Burun kanadı solunumu ve subkostal çekilmeleri vardı. Orofarenks hiperemikti, sağ akciğer orta
ve alt alanlarında solunum sesleri azalmıştı, perküsyonla matite alınıyor ve krepitan raller duyuluyordu. Akyuvar sayısı 13.900 /μL, nötrofil
sayısı 11.200/μL, C-reaktif protein 30,9 mg/dL olarak bulundu. Akciğer grafisinde sağ göğüs yarısının orta ve alt bölümünü kapatan sıvı
birikimi vardı. Göğüs ultrasonunda sağ plevra aralığında yoğun içerikli sıvı birikimi saptanması nedeniyle göğüs tüpü takıldı. Plevra sıvısında Streptococcus pyogenes üremesi üzerine hastanın tedavisi ampisilin ve klindamisin olarak düzenlendi. Genel durumu düzelen, ateşi
ve akut evre reaktan derişimleri düşen hasta, göğüs tüpü çekilerek ağızdan antibiyotik ile taburcu edildi.
Çocuklarda plevra ampiyeminin en sık etkenleri Streptococcus pneumoniae ve Staphylococcus aureus’tur. Ancak seyrek olarak, S.
pyogenes’in de ampiyem etkeni olabileceği unutulmamalıdır.
PB-91
Servikal Lenfadenopati İle Başvuran Tularemi Olgusu
Özlem Özgür, Emine Kocabaş, Necmi Aksaray, Ümit Ece
Çukurova Üniverstesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Enfeksiyon Bilim Dalı, Adana, Türkiye
Tularemi etkeni Francisella tularensis olan zoonotik bakteriyel bir enfeksiyondur. İlk defa 1911’de kemirgenlerde veba benzeri bir hastalığın etkeni olduğu gösterilen F. tularensis’in, insanlarda mortalitesi ve morbiditesi yüksek klinik hastalığa neden olduğu kısa süre
sonra gösterilmiştir. Avrupa ve Eski Sovyetler Birliği’nde 1930 ve 1940’da kontamine suyun neden olduğu salgınların görülmesi hastalığın epidemik özellikler taşıyabileceğini de göstermiştir. Doğal yollardan bulaşma sonrasında 1-21 gün arasında değişen sürelerle
olmak üzere, ortalama 3-5 günlük inkübasyon süresini takiben, F. tularensis alım şekline ve virülansına bağlı olarak ülseroglandüler,
glandüler, tifoidal, pnömonik, orofaringeal ve oküloglandüler olmak üzere 6 farklı klinik formdan birisiyle hastalık gelişir.
Bu yazıda servikal lenfadenopati ve eritama nodozum ile kliniğimize başvuran ve orofaringeal tuleremi tanısı alan olgu sunulmuştur.
PB-92
Akut Hepatit İle Seyreden Brucella Olgusu
Özlem Özgür, Emine Kocabaş, Emre Alhan, Çağlar Özcanarlan
Çukurova Üniverstesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Adana, Türkiye
Bruselloz tüm dünyada görülen ve ülkemizde hala endemik seyreden zoonotik bir hastalıktır. Bruselloz enfekte hayvanlardan insanlara
doğrudan temas, süt ve süt ürünlerinin taze olarak tüketilmesi ve/veya enfekte damlacıkların inhalasyonu ile bulaşabilir. İnsanlarda hastalık etkeni olan brusella bakterilerinden; B. melitensis (brusellozun bütün dünyadaki en yaygın ve en virülan nedenidir) esas olarak koyun
ve keçilerde, B. abortus daha çok sıgır ve mandalarda, B. suis domuzlarda bulunur. Köpeklerde bulunan B. canis’in insanlarda hastalık
yapması çok nadirdir. Brusella multisitemik bir hastalıktır. En sık kemik eklem tutulumu görülür. Bulantı, kusma, karın ağrısı, diyare veya
konstipasyon gibi gastrointestinal sistem belirtileri hastaları %70’inde görülür. Brucella seyrinde nadiren akut hepatit kliniği gelişebilir.
Bu yazıda akut hepatit kliniği ile takip ettiğimiz brucella olgusu sunulmuştur.
Download