Tekin Deniz: Avrupalı gerçek İslam`ı tanımıyor

advertisement
On5yirmi5.com
Tekin Deniz: Avrupalı gerçek İslam'ı tanımıyor
Ravda ASBL isimli derneğin Başkanı Tekin Deniz’le İslamofobia’nın Avrupa’da ne
derece yaygın olduğunu ve bugüne kadar ne tür çalışmalar yaptıklarını konuştuk.
Yayın Tarihi : 22 Eylül 2012 Cumartesi (oluşturma : 10/21/2017)
Engin Dinç'in röportajı
ABD’de Hz. Muhammed’e ve İslam’a hakaret eden “The Innocence of Muslims” film ve Fransa’da
Charlie Hebdo isimli mizah dergisinin yine Hz. Muhammed’i çıplak şekilde karikatürize etmesi
geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddeleri arasına girdi. ABD ve Fransa’daki bu yayınların
ardından İslam dünyası yine çok sert protesto gösterilerine sahne oldu ve onlarca kişi öldü. Tüm bu
olanlar dünyada İslamofobia’nın yeniden tartışılmasına yol açtı.
İslamofobia son yaşanan olaylarla yeniden gündeme gelse bile Avrupa’da büyüyen bu tehlikeye
karşı mücadele eden Müslümanlar var. Buna en güzel örnek de kurdukları Ravda ABSL isimli
dernekle İslamofobia’ya karşı mücadele veren Belçikalı Müslümanlar. Ravda ABSL, Avrupa’da İslam’ı
ve Hz. Muhammed’i doğru tanıtmak için binlerce kitap dağıtarak, önyargıları kırmaya ve barış içinde
birlikte yaşamanın mümkün olmasını sağlamaya çalışıyor. Biz de bu derneğin Başkanlığını yürüten
Tekin Deniz’le İslamofobia’nın Avrupa’da ne derece yaygın olduğunu ve bugüne kadar ne tür
çalışmalar yaptıklarını konuştuk.
DANİMARKA’DAKİ KARİKATÜRLERE KARŞI EN GÜZEL TEPKİ KİTAP DAĞITIMI OLACAKTI
Belçika’da İslamofobia’ya karşı ne zaman ve neden böyle bir çalışma başlatma kararı verdiniz?
İlk olarak, Danimarka’da 2006 yılında maksatlı olarak oluşturulan karikatür krizinden sonra, İslam’a
ve inanç değerlerine yapılan hakaretlere karşı, bu yönde çalışmaların çok yetersiz olduğunun
farkına vardık. O karikatürler, yayınlandığında adeta bütün dünya Müslümanlarının hissiyatlarını
incittiği gibi bizimde iç dünyamızı altüst etti. Herkes kendi çapında bir tepki verdi. Biz de düşündük
ki, “Avrupa’da ortaya koyulacak en güzel tepkilerden bir tanesi de kitap dağıtımı olacak.” Çünkü
insan bilmediği, tanımadığı bir şeye düşmanlık eder. O yüzden biz de Peygamberimizi herkesin daha
iyi tanıması için, Peygamberimizin hayatını anlatan bir kitabı dağıtmaya karar verdik ve böylece
çalışmalarımız başlamış oldu.
Ve buna karşı, yaklaşık 40.000 civarında, Hz. Peygamberimizin hayatını anlatan Fransızca kitabı,
Belçika’da ücretsiz olarak; ( Başta Kraliyet ailesi olmak üzere, tüm bakanlara, milletvekillerine,
belediye başkanlarına, önemli kamu kuruluşlarının yöneticilerine, siyasi organlara, basın yayın
kuruluşlarına, Avrupa Topluluğu milletvekilleri ve önemli komiserliklere ve Belçika’daki sivil toplum
örgütlerine) dağıttık. Ve gördük ki, gerçekten de uygun adımlar atıldığında güzel sonuçlar
alınabiliyor. Her kesimden çok güzel cevaplar aldık.
RAVDA ASBL İSLAM’A VE DEĞERLERİNE KARŞI YAPILAN SALDIRLARLA MÜCADELE EDİYOR
Ravda ASBL isimli derneği ne zaman ve hangi amaçla kurdunuz? Şu anda dernekte hangi çalışmaları
yürütüyorsunuz?
Önce, derneğimizin ismiyle başlamak istiyorum. “RAVDA” ismi, Efendimizin (SAV) Türkiye’de
“RAVZA” olarak bildiğimiz, o mübarek mekanın ismi. Türkiye’de “Z” harfi burada “D” olarak
kullanıldığı için derneğimizin ismini “RAVDA” koyduk. Kuruluş tarihi de karikatür krizinin hemen
arkasına denk geliyor.
Derneğimizin birçok sosyal amacı var. Ama öncelikli amacı ise, İslam’a ve değerlerine karşı
yapılabilecek her türlü hakaret ve saldırılara karşı, en güzel, en yerinde, en kaliteli, en gerekli, en
organize çalışmaların ortaya koyulması ve dünyada yükseltilmeye çalışılan İslamofobia’ya karşı
mücadele etmek. Bu yönde çeşitli çalışmalar yapıyoruz.( Kitap dağıtımı, seminerler, paneller,
kampanyalar vs.) Buna ilave olarak, toplumda yaşlıların durumunu iyileştirmeye yönelik saygıyı
yükseltme projeleri, gençleri uyuşturucudan uzak tutmak için seminerler, afiş ve broşür çalışmaları
ve özellikle dağılan aile yapısını düzeltmeye yönelik seminer, kitap dağıtımı gibi değişik dernek
faaliyetlerimiz de var. Dağıtılan bütün kitaplar, broşürler ücretsiz olarak dağıtılıyor.
HZ. MUHAMMED’İN YAŞAMI İSİMLİ ESERİ BELÇİKA’DA 40 BİN ADET DAĞITTIK
İslamofobia’ya karşı Belçika’daki insanları Etienne Dinet’nin Hz. Muhammed’in yaşamı isimli kitabını
dağıtarak mücadele ediyorsunuz. Etienne Dinet ve kitabı hakkında da bilgi verir misiniz? Neden
böyle bir çalışma yapmayı tercih ettiniz?
Etienne Dinet, (1861-1929) İslamiyet’i kabul etmiş bir Fransız ressam ve yazarı. Müslüman
olduktan sonra “Nâsıruddin Dinet” olarak ismini değiştirmiş ve “La Vie de Muhammad” isimli (Hz.
Muhammed’in Yaşamı) eserini, Avrupalılara Peygamberimizi tanıtmak üzere yayınlamış. 2006
yılında, birçok kitap arasından bu kitabı seçmemizin nedeni, karikatür krizine cevap olarak, çizgili
hakaret karikatürlerine, Müslüman olmuş bir Avrupalı bir ressamın kaleminden cevap vermek. Ve
gördük ki, tam yerinde bir cevap oldu.
Başlattınız mücadele Belçika’da resmi kurumlar, sivil toplum kuruluşları, halk ve basın tarafından
büyük ilgiyle karşılandı. Yaptığınız çalışmanın bu derece ilgi görmesi sizi şaşırttı mı? Gelen olumlu
tepkileri görünce neler hissettiniz?
Avrupalıların okumayı gerçekten sevmeleri ve önemsemeleri bu büyük ilginin sebeplerinin başında
geliyor. Ama özellikle dünyada oluşturulmak istenen “İslam korkusu” bazı çekinceleri de beraberinde
getirdiği için, biz de daha uygun adımlarla dağıtımlara devam ettik. Attığımız her adımda şunu fark
ettik ki, Avrupalı gerçek İslam’ı tanımıyor ve bazı maksatlı merkezler sürekli İslam’ı ve Müslümanları
olmadıkları gibi göstermek için gayret gösteriyorlar. Ve altını çizmemiz gereken önemli bir özeleştiri:
Avrupa’da Müslümanlar İslam’ı gerektiği gibi yaşama ve tanıtma hususunda çok gerideler. Dağıtım
sonunda her kesimden çok güzel tebrik mektupları ve cevaplar almamız doğru bir adım atıldığını
bize gösterdiğinde çok mutlu olduk. Ve bu daha güzel çalışmaların fitilini ateşledi.
Ettienne Dinet’nin kitabını bugüne kadar hangi dillerde ve kaç kişiye dağıttınız? Kitap dağıttınız
kişilerden olumsuz ya da sert tepki gösteren kimseler oldu mu?
Kitap zaten orijinal Fransızca ile yazıldığı için, Fransızca baskısı yaklaşık 40.000 civarında dağıtıldı.
Belçika’nın yarısı Flamanca (Hollandaca) konuştuğu için yaklaşık 10.000 civarında da Flamanca
baskısı dağıtıldı. Bize ulaşan tepkiler hep olumlu tepkilerdi. Bu kampanyanın basında yer alması
sebebiyle, internet ortamında ufak çaplı da olsa böyle bir insiyatifi hazmedemeyenlere de şahit
olduk.
BİZLER MÜSLÜMANLARIZ İSİMLİ ESERİ AVRUPA, AFRİKA VE G. AMERİKA’YA DAĞITACAĞIZ
Şu anda "Nous Sommes Musulmans" (Bizler Müslümanlarız) isimli kendi çalışmanız olan bir kitabın
dağıtımını yapıyorsunuz. Bu çalışma hakkında bilgi verir misiniz? İçeriğinde neler var?
Bu dağıtımdan sonra gördük ki artık daha kapsamlı tanıtımların yapılması gerekmekte. Ve kolları
sıvadık. Daha sonra, daha kapsamlı bir çalışmanın içerisine girdik ve şuan dağıtımını yaptığımız "Nous Sommes Musulmans" (Bizler Müslümanlarız) isimli çalışmayı tamamlamak nasiboldu.
Amacımız ise şuydu: Dünyada İslam’a ve Müslümanlara karşı bazı maksatlı merkezlerden yürütülen
hakaret ve karalama kampanyalarına karşı, bizi medyadan değil, birebir olarak bizden öğrenmeleri. O
yüzden kitabın ismini “ Bizler Müslümanlarız” koyduk. İçeriğinde ise çok çeşitli konu başlıklarını
açıklamaya çalıştık: ( İslamofobia’nın amaçları, Neden İslam’a karşı Önyargılar var, İslam’ın teröre
bakışı, İslam’da Allah inancı, Alemlere rahmet Hz. Muhammed’in hayatı ve tanıtımı, İslam’da bazı
kavramlar: Sevgi, Saygı, Hoşgörü, Adalet, İyilik, Cömertlik, Haya, Namus kavramı, Komşuluk ilişkileri,
Ana-baba hakları, Akrabalık ilişkileri, Hastalara davranışlar, İslam’da kadın, Aile, Sosyal hayat, Çevre,
Hayvan hakları. Son bölümde ise Avrupalının merak ettiği soru ve cevapları var: Müslümanlar neden
namaz kılar, oruç tutar, zekat verir, kurban keser? İslam’da kadın hakları var mıdır? Neden Müslüman
bayanlar başörtü takar? İslam’da neden yasaklar vardır? Müslümanlar neden domuz eti yemez?
Neden içki içmezler? Düşünce özgürlüğünün sınırı olmalı mıdır? Hz. Muhammed (sav)’in Müslümanlar
için değeri nedir, O’nu nasıl severler? gibi bir çok soru ve cevapları ) Bütün bu konular, ayet-i kerime
ve hadis-i şerif dipnotlarıyla kaynaklandırıldı. Hem içerik hem de görsel olarak (hatlar, ebrular,
tezhibler) kaliteli bir çalışma nasibetti Rabbimiz. Hamdolsun…
Ettienne Dinet’nin kitabından sonra hazırladığınız bu çalışmayı hangi dillerde hazırladınız ve
nerelere dağıtıyorsunuz?
Bu çalışma ilk önce Fransızca olarak basıldı ve dağıtılmaya başlandı. (Aynı ilk kitapta olduğu gibi) Belçika’da, iki dil konuşulduğu için, daha sonra kitabın Hollandaca baskısı yapıldı ve aynı şekilde,
Belçika’nın Flamanca konuşan kesimlerinde dağıtılmaya başlandı. Şu an Hollanda dağıtımı üzerinde
çalışıyoruz. Şu ana kadar Fransızca versiyonu, Belçika, Lüksemburg, Fransa’da yaklaşık 40.000
civarında dağıtıma ulaştı. Aynı şekilde, İsviçre’nin Fransızca konuşulan kantonlarında ufak çaplı da
olsa çalışmalarımız devam ediyor. Kongo gibi Fransızca konuşulan ve diğer Afrika ülkelerinden
gelen taleplere, şu an itibariyle cevap veremiyoruz. ( Yaklaşık 2000 civarında gönderebildik.) Kitabın
şu an İspanyolca’ya çevirisi tamamlanmak üzere. İspanya’da ve İspanyolca konuşulan Güney
Amerika ülkelerinde dağıtım hususunda şu an altyapı çalışmaları devam ediyor. Yine, İngilizce,
Portekizce ve İtalyanca çevirilerini bir an önce yaptırmayı hedefliyoruz.
İSLAMOFOBİA ONLARA VERİLEN CEVAPLARIN YETERSİZLİĞİNDEN KAYNAKLANIYOR
Siz ve sizin gibi derneklerin bu çalışmalarına rağmen Avrupa’da ısrarla İslam’a ve Müslümanlara
hakaret eden İslamofobik faaliyetler devam ediyor. Avrupa’da İslamofobia’nın ne derece yaygın
olduğunu düşünüyorsunuz? İslamofobia Avrupa’da sıradan halk içinde de yaygın bir durumda mı
yoksa bazı siyasi ve sosyal gruplar tarafından özellikle körükleniyor mu? Her şey imkanlar dahilinde oluyor. Bu zamana kadar yapılan bütün bu çalışmalar gönüllülerin
desteği ve halkımızın verdiği bağışlarla ortaya çıkan güzellikler. Ama yeterli değil. Müslümanlar
özellikle dünyada ve Avrupa’da İslam’ın gerektiği gibi yaşanılması ve tanıtılması hususunda çok
gerideler. Ortaya çıkan bu tablo sadece, Müslümanlara hakaret eden İslamofobik unsurların
etkisinden değil, onlara verilen cevapların yetersizliğinden de kaynaklanıyor. Artık bu hususta
profesyonel, kaliteli, olması gereken çalışmalar yapılması lazım. Çünkü tehlike gün geçtikçe
büyüyor. İslamofobia’yı sadece belli ırkçı ve aşırı sağ grupların söylemlerinden, Avrupalı halkın
genelinin gündemine oturtma çabaları artık daha fazla dikkate alınması gereken bir durum. Ilımlı ve
çok kültürlü yaşam tarzına sahip birçok kişinin yapılan bu propagandalardan etkilendiğini üzülerek
gözlemliyoruz.
Danimarka’daki karikatür krizi, Fransa’da Charlie Hebdo’nun karikatürleri ve ABD’de yayınlanan film
size göre Avrupa kamuoyunda nasıl karşılandı? Yani bu karikatürler ve filmlere nefreti körüklediği
için bir tepki mi var, yoksa onay görüyor mu? Elbette ki bu yapılanlar Avrupalıyı tedirgin ediyor. Düşünün yıllardır yan yana komşuluk ettiğiniz
insanlar bile gördüklerinden etkilenebiliyor ve size artık daha şüpheli bakmaya başlıyor. Yapılması
gerekenlerin yapılmayışı kamuoyunun endişelerini elbette daha da körüklüyor. Büyük bir kesim
uzaktan ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, bu konuda herhangi bir fikri olmayanlar ise olumsuz
etkilenip, İslam’a ve Müslümanlara farklı bakmaya başlıyorlar. Diğerlerinin görüşleri zaten belli.
İslam dünyasında bu karikatürler ve filme yönelik tepkiler halk arasında nasıl etki doğuruyor? Bu
konuda sizin gözleminiz nedir?
Eğer bu gidiş devam ederse, çok kültürlülüğe inanan, ılımlı Avrupalı, belli merkezlerin yürüttüğü bu
tuzağa düşüp farklı noktalara kayabilir. Holllanda’da Wilders’in bu seçimlerde yarı yarıya oy
kaybetmesine aldanmamak lazım. Çünkü daha büyük tehlike, aşırı sağ ve İslam karşıtı söylemlerin,
aşırı sağ partilerden daha merkez partilere doğru başka kılıflarla girmeye başlaması. Bence dikkate
alınması gereken asıl tehlike bu. İşin diğer boyutu biz Müslümanlarla ilgili. Artık özeleştiri yapmak,
nerede eksik ve nerede hatalıyız diye düşünmek gerekiyor. Aynayı kendimize çevirip, yapmamız
gerekip de yapmadığımız şeyleri daha iyi kavramak, hatayı sadece karşıda aramak yerine
eksikliklerimizi tamamlamaya odaklanmak daha akıllıca bir hareket olur diye düşünmekteyim. Ve
üzülerek söylemek zorundayım ki, gerek Avrupa’da ve gerekse tüm dünyada “biz Müslümanlar,
İslam’ı gerektiği gibi yaşamamak ve anlatamamak, iyi örnek olamamak” sebepleriyle bu yapılan
hakaretlere, istemeden de olsa bilmeden destek vermiş oluyoruz. Ve bunun manevi vebali
gerçekten çok büyük.
İSLAMOFOBİA’YA KARŞI GEREKEN ADIMLARIN ATILMASININ ARTIK VAKTİ GEÇİYOR
Son olarak bundan sonra gerek Belçika’da, gerekse Avrupa ve dünyanın çeşitli bölgelerinde
İslamofobia karşı ne tür çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?
Şu an itibariyle kitap dağıtımı devam ediyor. Dünyadaki İslam karşıtlığına, çok yönlü çalışmalar
yapılarak cevap verilmesi gerekiyor. Kitap dağıtımı sadece bunun bir ayağı olup daha yapılması
gereken birçok bölümü eksik durumda bekliyor. Bütün bu çalışmaların yapılması için acilen bir
koordinasyon gurubu kurulup, öncelikle tüm Avrupa’da ve tüm dünyada; uygun, kaliteli, gerekli ve
olması gereken adımların atılmasının artık vakti geçiyor. Müslümanların bu imkanı varken, “bunun
neden yapılamadığı” herkes için artık sorgulanması gereken bir önceliktir.
Son olarak, biz, Allah (cc) izin verdiği müddetçe bu yolda imkanlar nispetinde elimizden gelen ne
varsa yapmaya gayret göstereceğiz. Bizi biz yapan, her şeyimizden kıymetli olan İslam ve
değerlerinin, biz Müslümanlar için ne manaya geldiğini gerek hâl ve gerekse kâl diliyle tüm dünyaya
aksettireceğiz biiznillah.
Bu fırsatı verdiğiniz için size en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.
on5yirmi5.com
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Tekin Deniz: Avrupalı gerçek İslam'ı tanımıyor
Download