14_18_CP_SIEM 7/17/08 4:34 PM Page 6 18 D‹J‹TAL AS‹STANLAR Senaryo 2015 lar, baz›lar› acil tedavi gerektiren zor vakalard›. Rutin muayeneler, tan›sal görüntüleme testlerini inceleyen, bunlar› aralar›nda hastan›n protein ve gen verilerinin de bulundu¤u laboratuar sonuçlar›yla karfl›laflt›ran ve benzer özelliklere sahip hastalar› büyük bir veritaban›yla efllefltiren otomatik klinik karar sistemleri taraf›ndan gerçeklefltiriliyor. Uzmanl›k bilgisiyle yönlendirilen algoritmalar, bu veri y›¤›nlar›n› mikrosaniyeler içinde gözden geçiriyor. Normalde, önemli bir fley bulmuyorlar. Ama bulduklar›nda, sonuçlar analiz edilmek üzere otomatik olarak uzmanlara aktar›l›yor. Louisiana’l› kardiyolog Dr. Sterling ile Endonezya’dan yeni gelmifl olan ziyaretçi radyoloji profesörü Dr. Chandra burada devreye giriyor. Her ikisi de kalp hastal›¤› potansiyeli bulunan hastalar ve yorumlanmalar› daha fazla bilgi gerektiren radyolojik test sonuçlar› hakk›nda uzmanl›¤a sahip. 68 yafl›ndaki Bayan McCormick’in dosyas› ekran›mda göründü¤ünde, ö¤leden hemen sonras›yd›. Geçmiflte çok sigara içmifl, çok alkol tüketmifl ve mesane kanseri olmufl bir hastayd›. Befl y›ld›r hastal›¤› nüksetmemiflti ve laboratuar sonuçlar›na göre bu dönem boyunca bir melek gibi yaflam›flt›. Ama y›ll›k kütle spektrometrisi kan testinde kanserle iliflkili proteinlerin düzeyi yüksek ç›km›flt› ve gönderildi¤i Dr. Chandra, tüm vücudunun bilgisayarl› tomografi (CT), MR ve pozitron emisyon tomografisi (PET) görüntülerini istemiflti. Doktorlar verilerini gözden geçirmeye bafllad›¤›nda, hasta, bitiflikteki bir tümleflik tan› ve cerrahi müdahale tesisinde bulunuyordu. Elektronik hasta kayd›ndaki kritik bilgilerin yan›nda, Bayan McCormick’in o andaki tam vücut taramas›n› gösterebiliyordum. Chandra, “Hastan›n önceki vücut taramalar›ndan birini göster” dedi. Bunlardan biri, yak›nlardaki bir hastanenin resim arflivinde bulunuyordu. Hastan›n 2010 y›l›ndaki tedavisinden hemen önce al›nm›fl eski bir CT taramas›yd›. Bir anatomik koordinat sistemini kullanarak, iki taramay› tam olarak ayn› aç›ya getirdim. Chandra, “Sorunlu bölgeleri bulmak için taramalar› karfl›laflt›r” diye emretti. Gözünü hiç k›rpmad›¤›n› ve ifadesini hiç de¤ifltirmedi¤ini fark ettim. Mesane kanserinin geçti¤i aç›kt›. Ama, ne zaman bir tam vücut taramas›n› göstersem, otomatik olarak çal›flt›rd›¤›m binlerce anomali teflhis algoritmas›ndan biri, hastan›n kalbindeki kuflkulu görünen bir alan› çember içine al›yordu. Sterling, “Hmm, çok s›ra d›fl›” diye m›r›ldand›. Kalp dokular›ndaki glikoz dönüflümünün h›zl› olmas› nedeniyle bu bölgede yanl›fl pozitif sonuçlar›n s›k görülmesi olgusuna dayanarak, “Muhtemelen PET’ten kaynaklanan bir görüntü” dedi. Chandra, gözünü k›rpmadan, “Kalbi göster” dedi. Bayan McCormick’in kalbinin tümünün sanal üç boyutlu MR görüntüsü ekran›mda belirdi. Kuflkulu alan flimdi çok daha net flekilde görülüyordu. Chandra, yine tekdüze bir sesle, “Sa¤ atriyumu göster” dedi. Görsel bilgiler daha ayr›nt›l› hale gelirken, sistemimdeki alt programlar farkl› tan›lar›n göreli olas›l›klar›n› hesapl›yor ve ekran›ma yans›t›yordu. Güçlü istatistiksel verilere dayal› listenin bafl›nda, genellikle sa¤ ve sol atriyumlar› ay›ran dokuda geliflen iyi huylu bir tümör olan miksoma vard›. Chandra, “Miksomal› hastalar›n tedavi öncesine ve sonras›na ait benzer görüntüleri getir” emrini verdi. Miksomalar nüfusun yaln›zca binde birinde görüldü¤ünden, geleneksel bir resim arflivleme sistemi için hayli zorlu bir emir söz konusuydu. Ama yak›n geçmiflte standart bir görüntü tan›mlama dilinin gelifltirilmifl olmas› ve en önemlisi de görüntü içeriklerini semantik internette yorumlayabilen yaz›l›mlar›n ortaya ç›kmas› sayesinde iste¤e uygun bir dizi görüntüye hemen ulaflabildim. Eflzamanl› olarak, di¤er hastalar›n tedavileriyle, bunlar›n sonuçlar›yla ve baflar› olas›l›klar›yla ilgili bilgileri sundum. fiu anda, uzaktan kontrol edilen bir endoskop hastan›n kalbine giriyor. Geliflkin alg›lay›c›larla donat›lm›fl olan bu endoskop, tümörü canl› olarak inceleyebildi ve büyümenin kötü huylu olmad›¤›n› do¤rulad›. Tümör çok erken bir aflamada keflfedildi¤inden, Dr. Sterling tedavi ünitesinde haz›r bulunan cerrah› yönlendirdi ve sondan›n ucundaki lazeri kullanarak tümör hücrelerini çekmesini sa¤lad›. Lazerin alt›ndaki kalp duvar›n›n kal›nl›¤›n› gerçek zamanl› olarak ölçen ve bu ölçümlerle kalbin hareketleri aras›ndaki ba¤lant›lar› kuran programlar sayesinde delinme riski ortadan kalk›yordu. Aspiratör tümörün son parças›n› da çekti¤inde, Sterling tatmin olmufl bir flekilde “Yakalad›k seni!” diye ba¤›rd›. Amfideki izleyicilerin arkadan gelen alk›fllar›n› duyabiliyordum. Prosedürün sonlar›na do¤ru, tüm görüntü, canl› laboratuar ve cerrahi müdahale bilgilerini kategorize ettim. Ard›ndan, miksomalar hakk›ndaki bilgilerimi bunlar ›fl›¤›nda güncelledim. Bunu yaparken, saniyeden k›sa bir süreli¤ine Chandra’n›n ortadan kayboldu¤unu fark ettim. Bu yaln›zca bir göz k›rpmas›yd›; Dr. Sterling’in fark edemeyece¤i kadar k›sa sürmüfltü. Ama Chandra’n›n bizden biri oldu¤unu biliyordum. Arthur F. Pease