TBMM B : 7 9 1 4 . 5 . 2 0 0 3 0 : 4 Bir işçi, eğer, çalıştığı yerde, acil

advertisement
T.B.M.M.
B:79
14.5.2003
0:4
Bir işçi, eğer, çalıştığı yerde, acil, hayatî, vücudunun yarısının gideceği tehlikeli bir işte çalış­
tığını görürse, iş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurup, onlardan gelecek kararı bekleyerek tavır
alabilir veya iş sağlığı ve güvenliği kurulu yoksa, işveren veya vekiline o tehlikeden kurtulmak için
başvuruda bulunabilir.
Bu kurul da "hakikaten burada tehlike var, bu, sakat kalabilir, bu, can güvenliğini ortadan kal­
dırıyor ve işveren bunu düzeltsin" dediği halde, işveren hiçbir şekilde ciddî bir önlem almadığı
zaman, işçi, kendi kendini cezalandırmak durumunda. Olabilir... Bu işsizlikte, o kadar çok insan,
geçimini sağlayabilmek için o kadar tehlikeli işler yapmaktadır ki, işveren böyle bir önlem al­
madığında, herhangi bir işçi, çalışan kişi, bu tehlikeye maruz kaldığı için çalışmaktan vazgeçse bile,
arkasından, bu tehlikeyi göre göre çalışmak mecburiyetinde olan insanlarımız var. işte devlet, işte
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işte iş sağlığı ve güvenliği kurulu ve adalet mekanizmasının
burada işlemesi lazım. Mecbur kalan, göz göre göre kendini tehlikeye teslim eden insanlara... İn­
sana önem veren bir devlet anlayışının, insanı önplanda tutan bir iktidarın böyle bir maddeyi buraya
getirmesi söz konusu olmamalıdır; çünkü, o işçi gitse bile, başkası gelip çalışmak zorunda olacak
ve büyük bir tehlikeyle, sakatlıkla karşı karşıya kalacak. Bakanlık, bunu, galiba gözden kaçırmış
olacak ki, getiriyor.
İkincisi, bu maddede meslek hastalığı yok; yani, işçi, 24 üncü maddenin (III) numaralı bendin­
deki imkânı kullanıp ayrılacak; ama, meslek hastalığına tutulursa, böyle bir şansı da yok ve bu mad­
de, sadece yoksulluktan, işsizlikten dolayı, bu tehlikeye rağmen çalışacak işçinin canının ötesinde,
millî servetin heba olmasına, ekonomimizin olumsuz etkilenmesine, sağlık sorunlarının artmasına,
sosyal güvenlik kurumumuzun batmasına neden olan bir maddedir. Onun için, bu maddenin mut­
laka düzeltilmesi lazım.
Kurşun zehirlenmesi nedeniyle iliklerinden rahatsız olan pek çok işçi, altı ay çalışır, altı ay Sos­
yal Sigortalar Kurumunda rehabilite edilir, kurşundan arındırılması için tedavisi yapılır ve altı ay
sonra, aynı işçiler, işyerine gelir, bir altı ay daha işyerinde çalışır. İşte, bu, sosyal güvenlik
kuruluşumuzun -Sosyal Sigortalar Kurumunun- batmasına neden olmuştur.
Bunların önlenmesi, işçi sağlığının korunması, iş güvenliğinin sağlanması ve meslek hastalık­
larının önlenmesi, ekonomimiz açısından mutlaka gereklidir, zorunludur. Bu madde, insana önem
veren anlayışın ürünü olarak önümüze getirilen bir madde olarak düşünülemez, kabul edilemez.
Zaten, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili arkadaşım da bu konuya değindi. Hükümet,
sanıyorum, bunu düzeltecektir, bu haksızlığı önleyecektir, insan canı ile millî serveti ve ekonomiyi
olumsuz etkileyen, sosyal güvenlik kuruluşlarını olumsuz etkileyen bu sorunu çözüme ulaştıracak­
tır; yapmayan işverene de yaptırım getirecektir. Bu olmazsa, zaten, yasanın, baştan beri, insana
önem vermeyen bir anlayışla yapıldığını iddia ediyoruz ki, bunun, pek çok maddede ispatı müm­
kündür. Bu madde ise, kendiliğinden, insanı önemsemeyen bir yaklaşımın, bakışın, anlayışın
sonucu olduğunu açıkça gösterecektir ve belirli süre sonra bu maddeyi okuyanlar, bu yasayı hangi
Meclis, hangi insanlar çıkardı diye merak edip, bu iktidarı da hiç hoş değerlendirmeyeceklerdir.
Teşekkür ederim Sayın Başkan. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Selvi.
Sayın milletvekilleri, madde üzerinde bir önerge vardır; okutacağım.
Saygıdeğer Grup Başkanvekillerimiz, önerge şimdi intikal ettiği için, fotokopilerini size ulaştıramadık, şimdi okutuyorum, daha sonra göndereceğim. Önerge şu anda intikal etti, isterseniz
fotokopisini çektirip göndereyim, isterseniz okutayım...
HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, eğer, uzunsa, fotokopisini gönderirseniz iyi olur.
BAŞKAN - Sayın Başkanım, iki cümle.
-412-
Download