Siyasal İslâmcı kesim Nurculara karşı. Ve "Amerikancı Nurcular

advertisement
Sorularlarisale.com
Siyasal İslâmcı kesim Nurculara karşı. Ve "Amerikancı
Nurcular" diyorlar. Nurcuları cihadsız bir İslâm için
çalışan ve yaptıklarının da Amerikan'ın işine geldiğini
iddia ediyorlar, konuyu açar mısınız?
Bu konu çok uzun ve tahkik isteyen bir konu olduğu için, biz olayı kısaca özetlemeye
çalışalım.
Siyasal İslam hareketi özünde sapkın ve bidatçi bir harekettir. Esinlendiği ve
beslendiği model ise Marksizmdir. Bu yüzden Ehl-i sünneti ve Ehl-i sünnet
dairesindeki cemaat ve tarikatları pek sevmezler.
Nurculuk hareketi iman ve ahlak hareketidir, merkezinde birey vardır.
Siyasal İslâmcı hareketin amacı ise devlet erkine ulaşmaktır. Bu yolda her yol
mubahtır, anlayışı bile savunulur. Bu hareketin merkezinde ise birey değil devlet
vardır. Yani devlet her şeyin üstünde ve her değerden öndedir.
Siyasal İslâmcı hareket çatışmacı ve gerilimden beslenen bir hareket iken, Nurculuk
sulh ve müspet hareketi benimser. Çünkü çatışma ortamında ve gerilmiş insanlara
iman hakikatlerini, yani Risale-i Nur'u götürmek mümkün değildir.
Nurculukta şefkat esas alındığı için, Nur hareketi iç çatışma ve gerilime karşı çıkar,
çünkü çatışmadan ve gerilimden en çok zayıflar ve masumlar zarar görür. Bu
yüzden Siyasal İslâmcı hareket gürültücü, kavgacı ve diyalogdan uzak bir çizgide
iken Nurculuk müspet, sakin ve yumuşak bir güçtür (soft power).
Soft Power: Yumuşak güç, üzerinde etki kurma yöntemiyle bir kişi ya da topluluk
üzerinde söz sahibi olma, dediğini yaptırma yeteneğidir. Ekonomik, siyasi ya da
eylemsel müdahale içermemesi bağlamında kaba kuvvetten ayrılır.
Risale-i Nur kimse üzerinde kaba kuvvetle bir baskı kurmaz, ama yumuşak ikna
gücü ile kişileri öyle bir etkiler ki kişi âdeta yeniden inşa olur. Oysa kavga ve kaba
kuvveti içinde barındıran Siyasal İslam hareketi muhatabını daha da sertleştirir,
daha da kendinden uzaklaştırır.
Üstadımızın siyasal hareketler hakkında ki bir analizi:
"Hattâ bu ehemmiyetli sırdandır ki, din düsturlarının bir hâdimi
olmak cihetinde güneş gibi imanlar taşıyan bir kısım sahabeler ve
onlara benzeyen mücahidînden, Selef-i Salihînden başka, siyasetçi,
ekserce tam müttakî dindar olamaz."
page 1 / 2
"Tam ve hakikî dindar, müttakî olanlar, siyasetçi olmazlar. Yani,
maksad-ı aslî siyasetini yapanlarda din, ikinci derecede kalır, tebeî
hükmüne geçer. Hakikî dindar ise, 'Bütün kâinatın en büyük gayesi
ubudiyet-i insaniyedir.' diye, siyasete, aşk-ı merak ile değil, ikinci
üçüncü mertebede onu dine ve hakikate âlet etmeye -eğer
mümkünse- çalışabilir. Yoksa, bâki elmasları kırılacak âdi şişelere
âlet yapar."(1)
Dipnotlar:
(1) bk. Emirdağ Lâhikası-II, (30. Mektup)
İlave bilgi için tıklayınız:
- BEDİÜZZAMAN'IN HİZMET METODU VE BİR DEĞERLENDİRME.
- MADDİ VE MANEVİ CİHAD.
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download