ŞÜKREDENLER

ŞÜKREDENLER
Şeyh Bahauddin Efendi’nin 18 Mayıs 2012 Sohbeti,
Meded ya Sultanul Evliya meded! Selamu Aleykum ve Rahmetullahu Teala ve Berakatuhu, Hu! Bugün
daha uygun giyindim, cübbem var, parlak şeritli. Gerçek Şeyh oldum. Esselamu Aleykum. Hoşgeldiniz,
hoşgeldiniz. Maşa'Allah, Maşa'Allah. Elhamdulillah bugün bizim bayramımız. Çünkü Şeyh Efendi Hz gelip
bizimle cuma namazına katıldı. Hepimiz için büyük mutluluk, Elhamdulillah. Demin yukarı çıktım, beni
çağırmıştı. "Ne yapacaksın şimdi?" dedi. "Gidip evlatlarınıza kahve sohbeti yapacağım" dedim. "Ne
konuşacaksın" dedi. "Sizin hakkınızda konuşacağım" dedim. "Benim hakkımda konuşmaya gerek yok.
Havadan sudan konuş" dedi. "Elhamdulillah, söylediniz. Siz bizim havamız, bizim suyumuzsunuz.
Elhamdulillah siz bizim yaşama sebebimiz, yaşama inancımızsınız. Ve bizim yakaladığımız kuvvet,
güçsünüz". Çok mutlu oldu bunu benden duymaktan, benden ama aynı zamanda sizin tarafınızdan da
oldu. Hepimizin hakkında konuşmak zorundayım. Çünkü gördüğünüz gibi Şeyhimiz hayatının 90 senesini
bize verdi. Elhamdulillah. O (rahatsız olduğu günlerde bile) yeniden bizimle beraber olabilmek için
kuvvetini kazanmaya çalıştı. Bu, bizimle beraber olmak istemesinden. Bizi bırakmak istemiyor! Bizimle
beraber olmak istiyor, evlatlarıyla, kendisini sevenlerle beraber olmak istiyor. Evlatları demek "ben"
demek değil, hepimiz. Bu nokta açığa kavuşsun. Ve açıktır Elhamdulillah. Çok kereler bana soruyorlar:
"Şeyh Efendi bizim de babamız" diyen insanları kıskanmıyor musunuz?
"Hayır, kıskanmıyorum, Elhamdulillah". "Emin misiniz?" "Eminim. Çok eminim". Çünkü Elhamdulillah
Şeyhimiz bizim için en uygun babadır. Bunun anlamı, o herkese ihtiyacı olan özel ilgiyi gösteriyor. Baba
olmak ne demektir? Herkesin birkaç çocuğu var ve her çocuk diğerinden farklıdır. Bu yüzden her çocuğun
evde kendine özel huyları, kendi düşünce şekli, davranışları vardır. Herkes faklıdır. Çünkü bu Allah'ın
Tek'liğinin kanıtıdır. Cenab-ı Allah Tek'tir. Herkes de tektir, kimsenin ikincisi yoktur. İnsanın ikincisi olsa,
iki Allah olacak (Haşa). Bu yüzden Cenab-ı Allah'ın bize gösterdiği en büyük mucizesi, "7 milyar da olsanız,
7 milyar ayrı ayrı bireysiniz. İkinci aynı olan yok 7 milyarda, 7 milyar ayrı şahıssınız".
Bu yüzden, Şeyhimiz hususunda "kıskanmıyorum" dediğimde bunu kastettim çünkü hepimiz farklı
şeyler için gelip Şeyhimize bakıyoruz. Ve Şeyhimiz de herkese ihtiyacına göre yüklüyor. Bu yüzden
kıskanmıyorum. Siz de kıskanmayın. "Şeyhin oğluyum" diye kıskanmayın beni. Hayır, hepimiz Şeyhin
evladıyız. Elhamdulillah,bu kadar çok kardeşlerimin olmasından gurur duyuyorum diyorum. Maşa'Allah.
Gidip bazı ülkelerde yaramazlık yapmak istesek de yapamayız, çünkü her yerde müridlerimiz var. Bunu
Şeyhimiz yapıyor, bizleri kötü şeylerden korumak için Elhamdulillah. Ve biz de bundan memnunuz.
Maşa'Allah buradaki bu Şeyh bizim çok eski müridimizdir, Hacı Mestan. Gençken de bizi gözetirdi o. Ve
hep yaramazlık yapardım, kızdırırdım onu.
www.saltanat.org
Page 1
Ve şimdi yine yanıma geldi, kendisini kızdırmam için. Elhamdulillah, Maşa'Allah burada hepinizi Şeyhe
yakın olmaktan hoşnut görüyorum. Ve daha önce de söylediğim gibi, bugun bizim büyük bayramımız ki,
Şeyhimiz bize katıldı namazda. Kendisi de çok mutluydu evlatlarıyla olmaktan. Ve bana dedi ki "onlarla
söyle, bilsinler ki Elhamdulillah hayattayım. Ve Elhamdulillah kuvvetim tam ve Elhamdulillah kafam da
çalışıyor, çoğunu millete dağıtmış olsam da. Ama hala çalışıyor. Muhammed, senin aklın çalışıyor mu? M.
İnşa'Allah. Çalışıyor tabii ki, çalışmalı. Neden aklımız çalışmalı? Aklımız bize Allah'ın Bir olduğunu
bildirmek ve Habibinin bize Peygamber, ve Şeyhimizin bizim Şeyhimiz olduğunu, hakimiyetinin,
kuvvetinin üzerimizde olduğunu bildirmek için.
Dikkati, ilgisi üzerimizde. Ona yaşlı bir adam gözüyle bakmayın! Bu yaşlanan yalnız bedenidir. Ama
Maşa'Allah, maşa'Allah, maşa'Allah kendisi beni hep şaşırtıyor. Ona çok yakın olmama rağmen, hala beni
şaşırtabiliyor, hala düşündürüyor.. Maşa'Allah Ya Mevlana Şeyh, yani hakikaten kuvvetin tamdır. Gitgide
daha da kuvvetleniyor, güçsüzleşmiyor. Belki beden zayıf olabilir ama kendisi daha da kuvvetli
Elhamdulillah. Yani bu size verilen, bize verilen bir müjdedir. Bir arkadaşım var, bana dedi ki "Şeyhimizin
2 kerameti var hayatımda. Bunu saklıyorum" Ben de dedim ki "Ben saymayı bıraktım, artık saymıyorum.
Artık sayısını unuttum. Maşa'Allah nehir gibi, durmaksızın veriyor. Ve Elhamdulillah, bunu hissediyoruz.
Bu yüzden buraya geliyoruz, bu hadradan zevk alıyoruz. Bu hadra yalnız onun varlığı sayesinde, biz
yalnız bağırıp çağırıyoruz. Sesim gitti ama Maşa'Allah.. Dağıstanlı kardeşlerimiz..Ben de onlar gibi olmaya
çalıştım ama başaramadım. Hayır, ayağım acıyor yine. Ama Elhamdulillah Şeyhimizin zikrinden zevk
alıyoruz, Şeyhimizin hadrasından zevk alıyoruz ve Şeyhimize mürid olmaktan zevk alıyoruz. Şeyhimizi
seviyormuş gibi davranmaktan zevk alıyoruz. Ama, bizi sevenin o olduğunu bilmek güzel. Ve biz birşey
değiliz ama, o bize olan sevgisiyle bizi bir şeyler yapıyor, bunu bilmek de güzel. Onu seven biz değiliz.Evet
onu seviyoruz ama asıl onun bizi sevmesiyle bir şeyler oluyoruz. Bu çok önemlidir.
Çünkü...Shakespeare gibi oldu bu, olmak ya da olmamak. Shakespeare bilge bir insandı bu arada. Ama
İslam'ı ve Efendimizi (sav) kabul etmediği için cahildi. Ama arıyordu. Ve çok insanlar İslam'dan korkuyor.
Efendimizden (sav) korkuyorlar. İlginçtir, 1997'de İspanyadaydık Şeyh Efendi ile. İspanya, benim için çok
güzel bir maceraydı. Şeyh Efendi maceracı zaten. Ve müridlerden biri bana dedi ki "Nasıl Müslüman
oldum biliyor musun?" "Hayır bilmiyorum". Dedi ki "Her şeyi denedim, bütün dinleri. Ve hep İslam dini
yanı başımdaydı ama hep 'hayır,hayır bu yanlış' diye ittim".
Ve en sonunda diğer dinlerde birşey bulamayınca "artık İslam'ı denemek zorunda kaldım başka çarem
yok" dedi. İslam'a girince de "Elhamdulillah Allah bana, kendisinden kaçtığım Hakikati verdi" dedi. Ondan
kaçıyordum ama Elhamdulillah Müslüman oldum, ve Nakşibendi yoluna girerek Müslümanlığımı
tamamladım". Elhamdulillah, meyveyi de tadını da aldı. Hem güzelliğini, hem de lezzetli tarafını aldı
onun. Elhamdulillah. Bu yüzden gururluyuz ve Elhamdulillah, bunlar nefis araya girmeden
gururlanabileceğiniz şeyler. Nefis bunlarla savaşta zaten.
www.saltanat.org
Page 2
Müslüman ve Nakşibendi olmakla. Veya tarikat ehliyle ki, bunlar nefsinizi hizaya getirmek için. Çünkü
tarikatların anlamı nefsinizi terbiye ve başkalarına saygı göstermek. Ve nefsinizi birşey istememesi için
ezmek; yalnız Allah'ı istemesi, yalnız Allah'ın rızasını ve nurunu istemesi için. Çünkü dünya fanidir,
sonsuza kadar devam etmeyecek. Bir gün gözlerimizi kapayacağız ve herşey bitecek. Ama yaşamamız da
lazım. Cenab-ı Allah bize hayat verdiği sürece yaşamalı ve yaşamdan zevk almalıyız. "Zevk almak"
diyoruz. Çünkü herşey geri gelir ama zaman asla geri gelmiyor. Bu yüzden geçip giden zamanın kıymetini
anlamanız lazım. Tadını çıkarın.
Çok zor zamanlar geçirseniz de, veya çok zor bir dönemden geçseniz, zorluklar yaşıyor olsanız da
mutluluk ışığını görmeye çalışın. Çünkü her şeyde küçük bir nokta da olsa ışık vardır. O ışığı takip edin,
çünkü o sizi güneş ışığına çıkarır. Çünkü kendinizi karanlıkta bastırınca karanlık olursunuz ve bitersiniz. O
küçük nokta bile sizi ışığa çıkarır. Elhamdulillah, burada güneş var. Ve bu ışığın, bizi asla bir zorlukta veya
kötü durumda yalnız bırakmayacağını biliyoruz. Elhamdulillah, Kuala Lumpur'dan yeni döndüm. Sevgili
Raca Aşman'ın kırkı için. Ve Maşa'Allah ailesine baktım, çok büyük bir acı içinde olmalarına rağmen,
inanılmaz bir acı içinde olmalarına rağmen Maşa'Allah davranışları "Şükür Ya Rabbi, Şükür Elhamdulillah.
Emrin neyse itaat ediyoruz ve şükrediyoruz".
Ve çok az insan bunu yapabilir. Çok az insan. Ve onları takdir ettim, "Maşa'Allah" dedim. Babasıyla
konuşuyordum, "Maşa'Allah Majesteleri, sabırlı gördüm sizi". "Sabırlıyız" dedi. "Hayır Majeste, siz
şükredenlerdensiniz" dedim. "Ve kalîlun min ibâdiyeş şekûr" (34:13) Bunun anlamı, çok az şükreden kul
var ve siz onlardan biri olacaksınız". "Elhamdulillah, bu beni daha güçlendiren bir müjde ki, buna dayanıp
üstesinden gelebirilim. Ve acı hissetmiyorum ki Cenab-ı Allah oğlumu Huzuruna davet etti. Bu acı ile hâlâ
şükredebiliyoruz". Elhamdulillah, bunu sizinle paylaşmak istedim, Majesteleriyle yaşadığım bu anı sizinle
paylaşmak istedim. Çünkü anlamak, anlayış çok önemlidir.
Her ne kadar kitap okumayı fazla sevmesem de kitaplardan bir şeyler alıp size okusam diye
düşünüyordum. Ama sonra, herkes kitap okuyabilir, bunun önemi yok diye düşündüm. Her yerde yazılı
ve bulunabilir. Ama düşündüm ki belki de Şeyhimizden konuşursam, kalbime yolladığından konuşursam
belki sizin için uygun olur, faydalı olur. Ve bu onların verdiği o sonsuz ilimden. Yani buradan oturan
kimsenin mutlaka bilgili biri olması gerekmiyor. Hayır, herkes buraya oturup verebilir. Bu yüzden hepiniz,
nereye giderseniz gidin, insanlarla birlikte olsanız hemen konu dönüp dolaşıp Şeyhimize gelir. Neden?
Çünkü o insanların kalplerini izliyor ki onun hakkında konuşuyorlar. Bazen bir yere gittiğinizde belki
Şeyhimizi sevmeseler, onun hakkında kötü konuşsalar bile farketmez. Yine de bu,onların kalplerine
girmesi için Şeyhimizin konusunu açar. Ve inşa'Allah, herkesin kalbine Allah, Peygamber ve Şeyh sevgisi
olarak döner. Bu yüzden bu çok önemlidir. Böyle şeyler geldiğinde öfkelenmeyin. Hayır, yalnız Şeyhimizin
müridi gibi, evladı gibi davranın. Sizin sahip olduğunuza onların da sahip olacağı şekilde, iyi bir mürid gibi
davranın. Çünkü buradaki savaş şeytanla evliya arasında.
www.saltanat.org
Page 3
Şeytan Allah'a söz verdi "Bütün Ademoğullarını cehenneme götüreceğim". Ve Cenab-ı Allah da "izin
vermeyeceğim" buyurdu. Bu yüzden onun elinden almak için, önce enbiya, sonra da evliya. İnşa'Allah
bunu yapan insanlardan biri olabiliriz. Bu yüzden buraya geliyorsunuz, bataryalarınızı dolduruyorsunuz
ve geri döndüğünüzde herkesi beraberinizde getireceksiniz inşa'Allah. Ve min Allahu tevfik. Bi hürmetil
Habib, bi hürmetil Fatiha. Şimdi, yakında beyat verme izni aldığım için indirimdeyiz. Beyat almak isteyen
varsa gelsin. Beyat.
Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=4048
www.saltanat.org
Page 4