GÜNEY AFRİKA Şeyh Mehmet Efedi’nin 11 Kasım 2014 Sohbeti, As-salamu alaikum wa rahmatullahi wa barakatuh. Audhu billahi min ash-shaytani r-rajim. Bismillahi rRahmani r-Rahim. As-salatu wa s-salamu ala Rasulina Muhammadin Sayyidi l-awwalina wa l-akhirin. Meded ya RasulAllah, meded ya Sadatı Ashabı Rasulillah, meded ya Meşayihına, meded ya Abdullah Faizi d-Dağıstani, meded ya Mevlana Şeyh Muhammed Nazım el-Hakkani, destur. Tariqatuna as-sohbah, wa lkhayru fi jam'iyyah. Allah'a şükür, selamet gidip geldik. MaşaAllah gittiğimiz yerlerde Allah muhabbeti bulduk. Allah için toplandık. Sırf, Allah'a şükür başka bir maksat olmadı. Bereket oldu inşaAllah. Bundan 14 sene önce Şeyh Efendi gitmişti o taraflara da, bir defa gitti ama maşaAllah, Şeyh Efendi hikmetle tabi, her gittiği yere hikmet var. Oralarda iyi insanlar var. Hem müslümanları yavaş insanlar, hem ondan daha çok Şeyh Efendi'nin emriyle oradaki ahaliyi davet edin dedi Şeyh Efendi. MaşaAllah o davet de icabet buldu. Epeyce bir müslüman olan oldu bu yerli ahaliden. Tabi oranın mübarek olması gene böyle Allah'ın dostları, Evliyalar var epeyce. Memleketlerden getirilip de oraya sürgün olarak, tüccar olarak köle olarak alıp getirmişler garipleri oraya. Ama onlar da Müslümanlık yaydı orada. Yani bir Müslüman, dünya eziyet yeri, imtihan yeridir. İmtihan dediğimiz, mesela daha büyük bir musibet, imtihan olamaz. Adam eski zamanda 300 sene önce kalkıp da köyünü basıp, adamları alıp götürmek, vatandan uzak, aile, akraba, çoluk çocuktan uzak, bundan daha büyük bir imtihan olamaz ama onlar her şey Allah'tan geldi diye sabredip o musibeti iyiliğe çevirdiler. Dinlerini orada yaydı, İslam dinini o vesileyle oraya götürmüş oldular. İlk camileri onlar yaptı, makamlar yapıldı, dergahlar yapıldı. Bu insanların sabrından dolayı imtihanı geçtiler. İmtihandır işte. Yani her, şimdiki insanlar sabır yok, imtihanda kendi kafalarına göre kopya çekecekler galiba daha kolay olsun diye. Öyle olmaz. Şeyh Efendi işte 6 ay oldu aramızdan zahiri olarak ayrıldı, manevi olarak daha fazla yanımızda. Çok büyük imtihan oldu ihvanlara ama Allah'a şükür, yüzde 90'dan fazla Şeyh Efendi'nin emirlerini takip edip bu büyük musibet, iptilayı hayra çevrildi. Kabul etmeyenlere Şeyh Efendi bir şey derdi, git denizi doldur derdi, bir şey derdi Şeyh Efendi. Güzel bir sözü vardı. Şeyh Efendi işte aramızdan zahiri olarak ayrıldı ama manevi olarak daha yakındır. Manevi olarak yakındır, kim imtihanı geçiyor, kim kalıyor çok iyi bilir. Bir de, hassasiyetle üstünde durur Şeyh Efendi. İmtihan olduğu vakit sınıfta, imtihanda geçemeyen profesör için, hoca için umuru değil. Geçemeyen kendi düşünsün. Musibetini kendi çeksin. www.saltanat.org Page 1 İmtihanı geçseydin. Sana kopya bile vermiş, önünü açmış her şeyi al buradan bunun aynısını yap diyor sana. Onu bile yapamıyorsun. E artık ne kabahati var Şeyh'in, ne kabahati var profesörün, ne kabahati var hocanın? Ama imtihanı kabul eden, teslim olan güzelce geçiriyor, eziyet bile olmuyor. İşte o insanlar o eziyette bile kabul etmişler, Allah'ın bir imtihanıdır biz buraya geldik, bu Din-i İslam'ı yaydık, buraya gelen garibanlara da öğrettik, dinlerini öğrettik, imanlarını öğrettik. Hatta getirdikleri vakit Kur'an filan da yasaktı. Bu mübarek, o camiyi yapan adam, mübarek, hafızdı, Kur'an'ını da gösteriyor, koymuş, hatta bir kelimesinde de biraz hata vardı ama o, Allah affeder, çünkü hiçbir şey yoktu. Zaten belli Kur'an değişmez, istediği kadar hata yapsın, o mühim değil de, mühim olan imtihan kabul edip de bu Allah'tan geldi, onlar da öyle geçti, ahirette en yüksek makamlara yetiştiler. MaşaAllah çoğu yerde bir insanlar devamlı bir pişmanlık olur, keşke şunu yapsaydım bunu yapsaydım gibisinden yahut keşke bir arazi alsaydım da çok zengin olurdum gibisinden derler insanlar ama oradakileri her gören biri en büyüğü, Şeyh Efendi'yi görmek istiyordum kısmet olmadı. En büyük üzüntüleri buydu. Ama gene sizi gördük Allah'a şükür diyorlar. Şeyh Efendi'nin yerine O'nun emriyle geçen insanı gördük ona da çok memnun oluyorlar. Ama dediğimiz gibi en büyük üzüntüleri Şeyh Efendi'yi göremedikleri. Bizimkiler, Allah'a şükür, herkes şükretsin bu nimete, büyük nimet. Dediğimiz gibi yani imtihan var ama imtihanda her şey önüne koymuş al buradan çek, şey yap, onu bile kabul etmiyor bazı insanlar. Onlara ne diyeceksin. Artık kendileri bilir. Merhametlidir evliyalar ama kendi kendine eziyet vermek isteyene ona da bir şey diyemezler. Elhamdulillah, cemaatle gittik uzun seyahatimiz boyunca. Ve çok keyifliydi, MaşaAllah. Çok güzel, çünkü Mevlana, o da 14 sene önce aynı bölgedeydi. İnsanlar, MaşaAllah çok sakin, çok iyi, çok kibar insanlar. Asabi değiller. Tarikatı kabul etmeseler bile, veya bazı şeyleri, başka ülkelerdeki gibi birbirlerine karşı öfkeli değiller. Hepsi bu, aynen böyle. Elhamdulillah, büyük nimettir bu. Çünkü oraya gidecek hikmet yoksa, Mevlana gitmezdi. Ama bunun için, bu iyi insanlar, ve oarad zulme uğrayan insanlar vardı. bu yüzden Mevlana, oraya gitmeyi severdi. Gittikten sonra, başka bir hikmet daha oldu. O insanlara dedi ki; "Yöre halkını arayın, peşlerine düşün. onların İslam'ı kabul etmeye eğilimleri var." Elhamdulillah, 10 sene sonra Mevlana'dan sonra hatırlıyorlar bunu. 3 seneden beri de MaşaAllah, binlerce insan İslam'a girdi. Neden Mevlana da oraya gitti? Çünkü oarada çok evliya, evliyaullah vardı. O evliyalar nasıl gittiler oraya? Müslüman ülkelerden çok uzak. Hollandalılar veya başka milletler, Portekizliler ve diğerleri istila etmişlerdi. Korsanlar gibiydiler. İstila edip, zulüm ediyorladı. 1000km öteden insanları kaçırıp, buraya getiriyorlardı. Onlara karşı savaşanları, sürgüne getiriyorladı bu bölgeye. www.saltanat.org Page 2 Böylece bu insanları getirdiklerinde, çoğu alimdi, bazıları evliyaydı. Tarikatları vardı. İmamları vardı. İyi insanlar vardı. Bu imtihanın Allah'tan geldiğini kabul ettiler. "Ne yapacağız?" demeye başladılar. Buraya geldik, Müslüman yok hiç. İnşaAllah bizim için zor." Evinden, ailenden, akrabalarından doğduğun yerden ayrılmak kolay değil. Bu kadar uzağa gelmek. Çok büyük imtihan. Ama onlar hakiki iman sahipleriydi. "Herşey Allah'tan geliyor, bu musibetin Allah'tan geldiğini kabul ediyoruz. Allah. İnsanlarımızı koruyalım ve diğer insanlara da öğretelim." Elhamdulillah ilk kez, 300 seneden beri bir cami yapıldı. Gelir gelmez bir cami inşa ettiler. Zaviye, dergah ve evliyalar için türbe inşa ettiler. Ve onlar için iyiydi bu. Bugünkü insanlar gibi değillerdi. Hiçbir şeyi kabul etmezler, memnun olmazlar, herşey onların aklına yatacak. Yoksa, mutsuz olurlar, tatmin olmazlar. Özellikle, elhamdulillah bizim insanlarımız Mevlana bu dünyayı terk ettiğinden beri, ama fiziki vücuduyla tabi. Ruhaniyette, o daha, daha kuvvetli ruhani olarak. İmtihan ediyor bizi. Elhamdulillah müridlerin 90%'ınından fazlası kabul etti ve onlar mutlu. Evliyalar, günümüzde insanların kabul etmediklerini, zor imtihanları sevmediklerini biliyorlar. İmtihanları çok kolay yapıyor, hatta kopya çekmeniz için kitabı bile açmıştır. Siz bulup, kitaptan alabilirsiniz. Yani elhamdulillah çoğu, 90%'ından fazlası kabul ediyor. Ama kabul etmeyenler kendi bilir. Kendi başına acı çekebilir. Ama kabul ederse, kolaydır. Kolay yolu seçin. Bu iyi, bu iyi değil diye bakmayın. Kendi aklınıza göre değil. Hakikatten imtihandır bu. Bizim imtihanımız o insanlardan daha kolaydır. Hayal edin, 300 sene hastalık ve onları dövüyorlardı. "Çalışmak, buraya gelmek zorundasın.... aşağılıyorlardı onları. "Siz kölesiniz, siz bunu yapacaksınız. " Ama elhamdulillah onlar seslerini çıkarmıyorlardı. Ama evliya, imtihan eder. Ve şöyle derler "imtihan yapıyoruz dikkatli olun". Ve insanlar mutlu değilse onlara hiçbir faydası olmaz. Elhamdulillah biz de her yere gittik. Gittiğimiz yerlerdeki insanların çoğu, hep şunu tekrarlıyorlardı; belki 5, 6 sene sonra hala "oof keşke şu evi alabilseydim, Şİmdi iki katı fiyatı olurdu. Eper buradan arazi alsaydık, şimdi böyle olacaktı" derler. İnsanların çoğu pişman olur. Bu gezide gördüğümüz insanlar, neye pişman oluyorlardı? Pek çoğu dediler ki, "Biz Mevlana Ş. Nazım'la tanışamadığımıza pişmanız. Çok isterdik, keşke, onu görmeyi çok isterdik". Ama onlar dediler ki; "Buraya geliyorsunuz, onun parçasısınız. Biz de mutluyuz." Kabul ediyorlar ve mutlu oluyorlar. İnşaaAllah kabul ettiklerinde, inşaAllah ahirette de, inşaAllah orada kavuşurlar. Bu, insanlara kendi akıllarıyla hareket etmemeleri için tavsiyedir. Çünkü Mevlana, o yol gösterir. Allah'ın yolu, Elhamdulillah bütün bu seyahati sadece Allah için yaptık. Çok güzeldi, elhamdulillah mutluyuz, insanlar da mutlu. InşaAllah Allah bizi böyle muhafaza etsin. Daha, daha da çok insan geliyor doğru yola elhamdulillah. Wa min Allahi tawfeeq, al-Fatiha. www.saltanat.org Page 3 Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=12672&name=2014-11-11_tr_SouthAfrica_SM.mp4 www.saltanat.org Page 4