102 BS-002 Manganez Süperoksit Dismutaz (SOD2) Enziminin Genetik Polimorfizmi ile Primer Beyin Tümörü İnsidansı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Ayca Taşa, Yavuz Siliğa, Hatice Pınarbaşıa, Mustafa Gürelikb a) Cumhuriyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyokimya ABD, 58140-Sivas, Türkiye b) Cumhuriyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi ABD, 58140-Sivas, Türkiye [email protected] Primer beyin tümörleri oldukça heterojen bir hastalık grubudur ve nedenleri henüz çok iyi anlaşılamamıştır. Epidemiyolojik çalışmalarda diyet, sigara içimi, meslek, işyeri, sosyo-ekonomik durum, kimyasallar, infeksiyonlar, virüsler, radyasyon ve aile öyküsü gibi mümkün olabilecek risk faktörler araştırılmaktadır. Kimyasal, fiziksel ve biyolojik ajanlar tarafından oluşturulan DNA hasarının potansiyel nörokarsinojen olabileceği düşünülmektedir. Dolasıyla karsinojenlerin oksidatif metabolizması ve detoksifikasyonunu etkileyen genetik farklılıkların beyin tümörlerinin oluşumunda bir yatkınlık faktörü olabileceği bildirilmiştir [1-2]. Manganez Süperoksit dismutaz (MnSOD) mitokondriyal matriksde yer alan antioksidan bir enzimdir ve reaktif oksijen türlerinin (ROT) sebep olduğu oksidatif hasara karşı önemli bir savunma sağlaması açısından önemlidir. MnSOD genindeki bir nükleotid değişimi sonucu oluşan Ala16Val polimorfizmi enzimin mitokondriye girişini ve dolayısıyla fonksiyon görmesini etkileyebilmektedir [3]. Bu çalışmada MnSOD genindeki polimorfizim 225 Türk bireyde (120 kontrol ve 105 primer beyin tümörü hastası) PCR-RFLP metoduyla belirlendi. Primer beyin tümörü hastaları ve kontroller sigara alışkanlığı bakımından lojistik regresyon analizi ile değerlendirildiğinde, sigara içme durumunun primer beyin tümörü riskini artırmadığı saptandı (OR: 0,88, %95 CI:0,47–1,63, χ2: 0,86, p:0,352). Benzer olarak ailede kanser hikâyesi bakımından kontroller ve primer beyin tümörü hastaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farlılık gözlenmedi (OR:0,8%95 CI 0,39–1,71, χ2: 0,34, p: 0,560). İncelenen Türk popülasyonunda MnSOD polimorfizmi ile primer beyin tümörü arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı (OR:0,99, % 95 CI:0,53–1,83, χ2: 0,01, p:0,978). Hastalar tümörün histopatolojik tipine göre sınıflandırıldığında en yaygın tümör tipinin astrositoma (%41,0) ve bunu menengioma (%25,7), diğerleri adı altında gruplandırılan tümör tipleri (medulloblastoma, kolloid kist, kraniofarinjioma ve akustik nöroma vb.) olduğu (%20,0) ve hipofiz adenoma (%13,3) izlediği görüldü. Hastaların primer beyin tümörünün histopatolojik tipi ile gen varyantına göre analizinde de anlamlı bir ilişki belirlenmedi. KAYNAKLAR [1] De, Roos, J, A. (2003). Cancer Epidemiology , Biomarkers & Prevention , MD 20892-7240. [2] Jemal, A. Cancer statistics; CA Cancer J Clin, 59; 225-249; DOI: 10,3322/caac.20006, 2009. [3] Zelko, I.N. Superoxide dismutase multigene family: Free Rad. Bio. & Med., 33;3, 337-349, 2002.