SANDIMMUN® 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı

advertisement
SANDIMMUN® 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
Steril
FORMÜLÜ
Bir steril ampul (1 ml) 50 mg siklosporin içerir.
Yardımcı maddeler : 278 mg etanol % 94 a/a, 650 mg polioksietillenmiş kastor yağı.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Farmakodinamik özellikleri:
Siklosporin (Siklosporin A olarak da bilinmektedir) 11 aminoasidden oluşan bir siklik
polipeptiddir. Güçlü bir immünosupressif ajandır.
Yapılan çalışmalar siklosporinin geç kutanöz aşırı duyarlılık, deneysel allerjik
ansefalomiyelit, Freund adjuvan artriti, graft-versus-host hastalığı (GVHD) gibi hücrearacılı reaksiyonların gelişmesini ve T-hücresine bağımlı antikor oluşumunu inhibe
ettiğini göstermektedir. Deneysel kanıtlara göre siklosporinin etkinliği; hücre siklusunda
G0 veya G1 fazındaki immünite gösteren lenfositlerin spesifik ve reversibl inhibisyonuna
bağlıdır. Burada özellikle T-lenfositleri ve bunların arasında da T-yardımcı hücreleri asıl
hedeftirler. Bu nedenle siklosporin interleukin 2 (IL-2, T-hücre büyüme faktörü) de dahil
olmak üzere lenfokin üretimini ve salınımını inhibe eder.
Organ reddinin ve GVHD'nin önlenmesi ve tedavisi için Sandimmun kullanımıyla,
başarılı organ ve kemik iliği transplantasyonları yapılmıştır. Sandimmun tedavisiyle,
immünolojik mekanizmayla olduğu bilinen ya da değerlendirilebilen değişik olgularda
da olumlu yanıtlar alındığı gösterilmiştir.
Siklosporin hemopoezisi deprese etmemekte ve fagosit hücrelerin işlevleri üzerinde de
etkisi bulunmadığından Sandimmun tedavisindeki hastalar diğer immünosupresyon için
sitotoksik tedaviler altındaki hastalara kıyasla enfeksiyonlara karşı daha az
eğilimlidirler.
Farmakokinetik özellikleri:
Siklosporin kan hacmi dışında yaygın bir şekilde ortalama 3.5 L/kg dağılım hacmi
gösterir. Kanda dağılım konsantrasyona bağlı olup plazmada %33-47, lenfositlerde %49, granülositlerde %5-12 ve eritrositlerde %41-58 oranlarında bulunur. Yüksek
konsantrasyonlarda lökosit ve eritrositler tarafından alımı doygun hale gelir. Plazmada
yaklaşık %90’ı proteinlere ve daha çok lipoproteinlere bağlı olarak bulunur.
Siklosporin yaygın olarak, yaklaşık 15 kadar metabolite dönüşür. Metabolizma
karaciğerde sitokrom P450’ye bağımlı mono-oksijenaz sistemde gerçekleşir ve ana
metabolizma yolu molekülün değişik pozisyonlarında mono ve dihidroksilasyon ve Ndemetilasyona uğrar. Sitokrom P450’ye bağımlı enzim sistemini inhibe edeceği veya
indüksiyona uğratacağı bilinen bileşiklerin siklosporin düzeylerini artıracağı veya
azaltacağı bulunmuştur (bkz. İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler). Bugüne kadar
tanımlanan metabolitlerin ana bileşiğin bozulmamış peptid yapıları olduğu ve bazısının
zayıf immünosupressif aktiviteye sahip olduğu (değişmemiş bileşiğin onda biri kadar)
bulunmuştur.
Siklosporinin terminal safhadaki eliminasyon yarılanma ömrü uygulanan miktar tayini
yöntemine ve ölçüm yapılan hedef popülasyona göre yüksek değişkenlik gösterir.
Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
1/8
Terminal yarılanma ömrü 6.3 saatten (sağlıklı gönüllülerde) 20.4 saate (ağır karaciğer
hastalarında) kadar değişir.
ENDİKASYONLARI
Transplantasyon
• Organ transplantasyonu
Böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, kalp-akciğer birlikte veya pankreasın allojenik
transplantasyonunda organ reddinin önlenmesinde.
Önceden diğer immünosupressif ilaçlarla tedavi görmüş hastalardaki organ
reddinin tedavisinde.
• Kemik iliği transplantasyonu
Kemik iliği transplantasyonundan sonra graft reddinin ve “Graft-versus-host” (GVHD)
hastalığının önlenmesinde.
Yerleşmiş “Graft-versus-host” (GVHD) hastalığının tedavisinde
KONTRENDİKASYONLARI
Siklosporin’e ve Cremophor EL’e (polioksietillenmiş kastor yağı) karşı aşırı duyarlılık
(bkz. Uyarılar / Önlemler).
UYARILAR / ÖNLEMLER
Sandimmun sadece, immünosupressif tedavide deneyimli; laboratuvar güvenlik
parametrelerinin kontrolü, düzenli tam fiziksel muayene ve kan basıncı ölçümleri de
dahil olmak üzere yeterli takibi sağlayabilen hekimler tarafından kullanılmalıdır. İlacı
kullanan transplantasyon hastaları yeterli donanım, eleman, laboratuvar ve tıbbi destek
kaynaklarına sahip merkezler tarafından gözetim altında bulundurulmalıdırlar. İdame
tedavisinden sorumlu olan hekim, hastanın takibi için tam bir bilgiye sahip olmalıdır.
Diğer immünosupresanlarda olduğu gibi siklosporin lenfoma ve diğer malign olayların
özellikle ciltte gelişme riskini artırır. Artan risk spesifik ilaçlardan ziyade
immünosupresyonun derecesi ve süresine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu nedenle
lenfoproliferatif bozukluklar ve solid organ tümörleriyle birlikte bazılarında ölüm olayları
da bildirilen multipl immünosupresan içeren tedavi şekli dikkatle uygulanmalıdır.
Diğer immünosupresanlarla olduğu gibi, siklosporin hastalarda oportunistik patojenlerle
birlikte değişik bakteriyel, fungal, parazitik ve viral enfeksiyonların oluşmasına neden
olur. Bu ölüme yol açtığından özellikle multipl uzun süreli immünosupressif tedavi
gören hastalarda etkin profilaktik ve terapötik stratejiler uygulanmalıdır.
Sandimmun tedavisinin ilk birkaç haftasında sık ve ciddi potansiyelli komplikasyon
olan, serum kreatinin ve üre miktarında yükselme meydana gelebilir. Bu fonksiyonel
değişiklikler, genelde doz azalmasına cevap verecek şekilde, doza bağlı ve
reversibldır. Uzun süreli tedavide, bazı hastaların böbreklerinde yapısal değişiklikler
(ör. interstisiyel fibrozis) gelişebilir, bunlar renal transplantasyonlu hastalardaki kronik
rejeksiyona bağlı değişikliklerden ayrılmalıdır. Sandimmun, serumda bilirubin ve bazen
karaciğer enzimlerinin reversibl ve doza bağlı olarak artmasına da neden olabilir. Renal
ve hepatik fonksiyonların değerlendirilmesi için uygun parametrelerin yakın takibi
gereklidir. Anormal değerler, doz düşürülmesini gerektirebilir.
Transplantasyon hastalarında Sandimmun kullanıldığında düzenli kan basıncı
kontrolleri önemli güvenlik ölçüsüdür (Kullanım Şekli ve dozu bölümüne bakınız ).
Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
2/8
Sandimmun tedavisi esnasında düzenli kan basıncı kontrolleri gereklidir; hipertansiyon
gelişirse uygun antihipertansif tedaviye başlanmalıdır. Siklosporinin farmakokinetiği ile
etkileşime girmeyen antihipertansif bileşikler (örn. İsradipin veya nifedipin) tercih
edilmelidir (bkz. İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler).
Sandimmun'un nadiren kan lipid değerlerinde geri dönüşümlü artışa yol açtığı
bildirildiğinden, tedavi öncesi ve tedavinin ilk ayı içerisinde lipid düzeylerinin tayini
önerilir. Lipid değerlerinde artışa rastlanıldığında diyette yağ alınımının kısıtlanması ve
uygun görüldüğü takdirde, doz indirimi göz önüne alınmalıdır.
Siklosporin özellikle renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda hiperpotasemi riskini
artırır. Siklosporinin potasyum tutucu diüretiklerle, anjiyotensin dönüştürücü enzim
inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile birlikte kullanımında ve potasyum
içeren ilaçlarla ve potasyumca zengin diyet uygulanan hastalarda dikkatli olmak
gerekmektedir. Bu durumlarda potasyum düzeylerinin kontrol edilmesi tavsiye edilir.
Siklosporin magnezyum klirensini artırır. Bu da özellikle perioperatif dönemde
semptomatik hipomagnezemiye yol açabilir. Bu nedenle perioperatif dönemde özellikle
nörolojik semptom/belirtilerin varlığında serum magnezyum düzeylerinin kontrol
edilmesi tavsiye edilir. Eğer gerekli görülürse ilave magnezyum verilmelidir.
Hiperürisemili hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
I.V. infüzyon konsantratı, anafilaktoid reaksiyonlar oluşturduğu bildirilen
polioksietillenmiş kastor yağı içermektedir. Bu reaksiyonlar, yüze ve göğsün üst
bölümünde kızarıklıklar, dispne ve hırıltının eşlik ettiği akut solunum güçlüğü, kan
basıncı değişiklikleri ve taşikardi gibi belirtilerden oluşur. Bu yüzden, polioksietillenmiş
kastor yağı (örneğin, Cremophor EL içeren preparatlar) içeren maddeleri geçmişte i.v.
enjeksiyon ya da infüzyon biçiminde almış hastalarda veya allerjiye eğilimli olan
hastalarda özel dikkat gösterilmelidir. Bu nedenle, i.v. yoldan Sandimmun uygulanan
hastalar, infüzyonun başlamasıyla birlikte ilk 30 dakika içinde sürekli olarak, daha
sonra da sık aralıklarla sürekli gözetim altında bulundurulmalıdır.
Eğer anafilaktoid reaksiyonlar oluşursa infüzyon kesilmelidir ve hasta yaygın klinik
deneyime göre kontrol altına alınmalıdır. Antihistaminik ile ön tedavi anafilaktoid
reaksiyonları önleyebilir.
Başlanmış olan tedavinin kesilmesi, ve/veya benzer ilaç / müstahzarlarla tedaviye
devam edilmesi veya preparat değiştirilmesi ciddi durumlar yaratabilir.
Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı
Gebelik kategorisi C’dir. Siklosporinin, araştırmalarla teratojenik olmadığı saptanmıştır.
Bununla birlikte, gebe kadınlarda Sandimmun ile ilgili deneyim halen sınırlıdır.
Konvansiyonel tedavi ile kıyaslandığında; organ transplantasyonu yapılan alıcıdan elde
edilen veriler, Sandimmun tedavisinin gebeliğin seyri ve sonuçlanması üzerine
istenmeyen etkilerde risk artışına yol açmadığını göstermektedir. Ancak, gebe
kadınlarda kullanımla ilgili yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmadığından,
Sandimmun gebelikte yalnızca beklenen yararın, muhtemel risklerden fazla olduğu
durumlarda kullanılmalıdır.
Siklosporin, anne sütüne geçmektedir. Bu nedenle, Sandimmun ile tedavi süresince
bebek emzirilmemelidir.
Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
3/8
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri
Sandimmun’un araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkisine ait bilgi
bulunmamaktadır.
YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER
Siklosporin tedavisiyle ilişkili birçok yan etki doza bağımlı olup doz azaltılmasıyla yanıt
verir. Çoğu endikasyonda yan etkilerin ayrıntılı spektrumu aslında aynı olup yalnız
insidans ve şiddetinde farklılıklar mevcuttur. Bu yüksek başlangıç dozlarının ve
transplantasyondan sonra gereken uzun idame tedavisinin sonucu olarak transplant
hastalarında yan etkiler diğer endikasyonlarda tedavi gören hastalara göre daha sık ve
daha şiddetlidir.
Sıklık skalası: Sık sık ≥%10; yaygın ≥%1 - <%10; seyrek ≥%0.1 - <%1;
ender ≥%0.01 - <%0.1; çok ender <%0.01
Renal : Sık sık renal yetmezlik (bkz: Uyarılar / Önlemler)
Kardiyovasküler: Sık sık hipertansiyon
Sinir sistemi: Sık sık tremor, baş ağrısı; yaygın parestezi; seyrek olarak
konvülsiyonlar, konfüzyon, disoriyentasyon, dış uyarıya cevap vermede azalma,
ajitasyon, uykusuzluk, vizüel rahatsızlıklar, kortikal körlük, koma, paresis, serebellar
ataksi gibi ensefalopati belirtileri; ender olarak motor polinöropati ve çok ender olarak
da optik disk ödemi
Gastrointestinal sistem ve karaciğer: Yaygın olarak anoreksi, bulantı, kusma, karın
ağrısı, diyare, gingival hiperplazi, hepatik disfonksiyon; ender olarak pankreatit
Metabolik: Sık sık hiperlipidemi; yaygın hiperürisemi, hiperkalemi ve hipomagnezemi;
ender olarak hiperglisemi
İskelet kas sistemi: Yaygın olarak kas krampları, miyalji; ender olarak kas zayıflığı ve
miyopati
Hemopoietik: Seyrek olarak anemi, trombositopeni; ender olarak mikro-anjiyopatik
hemolitik anemi, hemolitik üremik sendrom
Deri ve uzantıları: Yaygın olarak hipertrikoz; seyrek olarak alerjik döküntü
Tüm vücut: Yaygın olarak yorgunluk; seyrek olarak ödem, kiloda artış
Endokrin: Ender olarak menstrüel rahatsızlık, jinekomasti
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER
Gıda Etkileşmeleri:
Greyfurt suyuyla ya da yağ bakımından zengin bir diyetle birlikte kullanımının
siklosporinin biyoyararlanımını artırdığı bildirilmiştir.
Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
4/8
İlaç Etkileşmeleri:
Birçok bileşenin siklosporin metabolizmasında özellikle sitokrom P450 enzimlerinin
inhibisyonu veya indüksiyonunu sağlayarak plazma veya tüm kan siklosporin
düzeylerini artırdığı veya azalttığı bilinmektedir.
Siklosporin düzeylerini azaltan ilaçlar: Barbitüratlar, karbamazepin, fenitoin; nafsillin,
sulfadimidin i.v; rifampisin; oktreotid; probukol; orlistat, hypericum perforatum (St.
John’s wort); troglitazon.
Siklosporin düzeylerini artıran ilaçlar: Makrolid antibiyotikleri (başlıca eritromisin ve
klaritromisin); ketokonazol, flukonazol, itrakonazol; diltiazem, nikardipin, verapamil
;metoklopramid; oral kontraseptifler; danazol; metilprednizolon (yüksek doz);
allopurinol; amiodaron; kolik asid ve türevleri.
Diğer ilgili ilaç etkileşmeleri: Nefrotoksik sinerji gösteren aminoglikozitler
(gentamisin, tobramisin dahil), amfoterisin B, siprofloksasin, vankomisin, trimetoprim (+
sulfametoksazol); non-steroidal antienflamatuar ilaçlar (diklofenak, naproksen, sulindak
dahil) ve melfalan, siklosporinle birlikte kullanılırken dikkat edilmelidir.
Siklosporinle tedavi sırasında aşılamanın etkisi az olabilir, canlı atenüe aşıların
kullanımından kaçınılmalıdır.
Siklosporinle nifedipinin birlikte kullanımı ile tek başına siklosporin kullanımıyla
gözlenenden daha fazla oranda jinjival hiperplazide artış meydana gelmiştir.
Diklofenakla siklosporinin birlikte kullanımı sonucu diklofenak biyoyararlanımında
anlamlı bir artışla birlikte olası reversibl renal fonksiyon yetersizliği meydana gelmiştir.
Diklofenak biyoyararlanımındaki artış büyük bir olasılıkla onun yüksek ilk-geçiş etkisinin
redüksiyonu sonucu olmuştur. Eğer düşük ilk-geçiş etkisine sahip non-steroidal
antienflamatuar ilaçlar (örn.:asetil salisilik asit) siklosporinle birlikte verilirse,
biyoyararlanımlarında artış beklenmez.
Siklosporin ayrıca digoksin, kolşisin, lovastatin, pravastatin, simvastatin ve
prednisolonun klirensini azaltarak digoksin toksisitesine yol açabilir veya kolşisin,
lovastatin, pravastatin ve simvastatinin potansiyelini artırarak kas ağrısı ve zayıflığı,
miyosit ve ara sıra rabdomiyolizi içeren müsküler toksisiteyi indükler.
Tavsiyeler: Eğer siklosporinle etkileşmeye gireceği bilinen ilaçların birlikte kullanımı
engellenemezse aşağıdaki tavsiyelere uyulmalıdır:
Nefrotoksik sinerji gösterebilecek ilaçlarla birlikte kullanımında: renal fonksiyonun
(başlıca serum kreatinin) yakın monitorizasyonu yapılmalıdır. Eğer renal fonksiyonda
anlamlı bir yetersizlik oluşursa, birlikte uygulanan ilacın dozu azaltılmalı veya alternatif
bir tedavi dikkate alınmalıdır.
Siklosporinin biyoyararlanımını artırdığı veya azalttığı bilinen ilaçlar: Transplant
hastalarında siklosporin düzeyleri sık sık ölçülmeli ve eğer gerekliyse birlikte
kullanılacak olan ilacın başlanmasında veya sona erdirilmesi sırasında siklosporin doz
uyarlaması yapılmalıdır. Transplantasyon yapılmayan otoimmun hastalarda siklosporin
kan düzeyinin izlenmesinin önemi bu hastalarda kan düzeyi ve klinik etkiler arasındaki
ilişki yeterli olarak kanıtlanmadığından şüphelidir. Eğer siklosporin düzeylerini artırdığı
bilinen ilaçlar birlikte uygulanırsa kan düzeyini ölçmeye göre sık sık renal fonksiyonun
Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
5/8
değeri ve siklosporinle ilgili yan etkilerin dikkatli bir şekilde monitorizasyonu daha
uygun olabilir.
Siklosporin kullanan hastalarda yan etki olarak gingival hiperplazi gelişirse nifedipinle
birlikte kullanımından kaçınmak gerekir.
Yüksek ilk-geçiş metabolizmasına sahip (örn.: diklofenak) non-steroid antienflamatuar
ilaçlar siklosporin kullanacak hastalarda daha düşük dozda uygulanmalıdır.
Eğer siklosporinle birlikte digoksin, kolşisin, lovastatin, pravastatin veya simvastatin
kullanılırsa ilacın toksik etkilerini erken tespit edebilmek için yakın klinik takip yapılarak
gerektiğinde doz azaltılmalı veya ilacın alımı kesilmelidir .
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU
Anafilaksi riski nedeniyle (bkz. Uyarılar / Önlemler), Sandimmun i.v. infüzyon
konsantratı bu ilacı oral olarak kullanamayan (örn. operasyondan hemen sonra) organ
transplantasyon hastalarında veya gastrointestinal bozukluktan dolayı oral formların
absorpsiyonunun zayıf olduğu durumlarda kullanılmalıdır. Bu gibi olgularda, mümkün
olan en kısa süre içinde oral forma geçilmesi önerilmektedir.
Sandimmun i.v. infüzyon konsatratı bundan başka kemik iliği transplantasyonu olan
hastaların başlangıç tedavisinde kullanılmaktadır. i.v. infüzyon konsantratı 1:20 – 1:100
oranında serum fizyolojik veya %5 glukozla seyreltilmeli ve yavaş i.v infüzyon şeklinde
2-6 saatte verilmelidir. Ampul bir kez açıldıktan sonra içeriği hemen kullanılmalıdır.
Seyreltilmiş çözeltiler 24 saatten sonra atılmalıdır.
Absorpsiyon ve eliminasyonda inter ve intra bireysel değişiklikler nedeniyle ve
farmakokinetik ilaç etkileşmeleri ihtimalinden (bkz. İlaç Etkileşmeleri ve Diğer
Etkileşmeler) dolayı
doz klinik cevaba ve tolerabiliteye göre bireysel olarak
ayarlanmalıdır.
Transplant hastalarında yüksek düzeylerde advers etkilerin önlenmesi ve düşük
düzeylerde de organ reddini önlemek için siklosporinin kan düzeylerinde rutin olarak
monitorizasyonu gerekmektedir. Bu tüm kanda radyoimmünoassayle birlikte piyasada
mevcut olan spesifik bir monoklonal antikorla (ana ilacın konsantrasyonunu ölçmek
için) yapılmakla birlikte, bir HPLC metodu ile de yapılabilir. Eğer plazma veya serum
kullanılırsa standart bir seperasyon protokolü (zaman ve ısı) takip edilmelidir.
Siklosporin konsantrasyonunun, hastanın klinik değerlendirilmesine katkıda bulunan
birçok faktörden sadece biri olduğu hatırlanmalıdır. Bu yüzden sonuçlar, sadece diğer
klinik ve laboratuvar parametrelerinin çerçevesinde pozolojiye yol gösterici olarak
kullanılmalıdır.
Çocuklarda kullanımı:
Yapılan birçok çalışmada çocukların yetişkinlere uygulanan dozlarından daha yüksek
dozlara gereksinim gösterdikleri ve bu dozları daha iyi tolere etmelerine karşın,
çoğunlukla yetişkinlerdeki ile aynı Sandimmun dozu ve dozlama rejimi kullanılabilir.
Yaşlılarda kullanımı:
Sandimmun’un yaşlılarda kullanımıyla ilgili deneyim sınırlıdır. Ancak, tavsiye edilen
dozlarda ilacın kullanımı sonucu özel problemler gözlenmemiştir.
Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
6/8
Organ transplantasyonu:
Başlangıçta operasyondan önceki 4-12 saat içinde 10-15 mg/kg tek doz oral olarak
verilebilir. Bu doza operasyondan sonraki dönemde 1-2 hafta boyunca günlük doz
olarak devam edilir. Daha sonra bireysel hedef kan konsantrasyonuna göre tedricen
azaltılarak genellikle günde 2-6 mg/kg olacak şekilde en uygun idame dozuna ulaşılır.
Renal transplant hastalarında, bu sınırın altında kalan dozlarla (örn. 3-4 mg/kg/gün’ün
altında kalan) 50-100 ng/mL arasındaki kan düzeylerinin artan red olayları riskleri ile
ilişkili olduğu bulunmuştur.
Sandimmun i.v. infüzyon konsantratı kullanan hastalar; tavsiye edilen oral dozun üçte
birini kullanmalıdırlar.
Kemik iliği transplantasyonu
Sandimmun tedavisinde başlangıçta i.v. infüzyon yolu tercih edilir. Önerilen i.v. dozu
transplantasyondan bir gün önce başlanarak günde 3-5 mg/kg olup oral idame
tedavisine geçmeden 2 hafta boyunca devam edilir (gastrointestinal absorpsiyon
yetersizliği olan veya ağızdan ilaç alamayan hastalarda daha uzun süre i.v. infüzyon
tedavisine gerek duyulabilir). Eğer ilave immünosupresan bileşikler kullanılıyorsa,
başlangıç tedavisinde Sandimmun dozunda azaltmaya gidilmemelidir.
Oral idame tedavisinde tavsiye edilen başlangıç dozu günde 10-12.5 mg/kg’dır. Bu doz
siklosporin kan düzeyleri, klinik etkinlik ve tolerabiliteye göre ayarlanmalıdır. İdame
tedavisine en az 3 ay, tedricen 6 ay devam edilmelidir. Daha sonra doz tedricen
azaltılmalı ve transplantasyondan 1 yıl sonra tedavi kesilmelidir. Doz azaltma süresinde
eğer graft-versus-host hastalığı (GVHD) oluşursa, Sandimmun dozu devam eden
idame tedavisinde etkili bulunan doz seviyesine çıkartılmalıdır.
Bazı hastalarda Sandimmun’un kesilmesinden sonra GVHD oluşur. Bu gibi durumlarda
başlangıçta oral yükleme dozu 10-12.5 mg/kg verilmeli, daha sonra önceden yeterli
olduğu tespit edilen günlük idame dozu uygulanmalıdır. Hafif seyreden kronik
GVHD’nin tedavisinde Sandimmun’un düşük dozları kullanılmalıdır.
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ
Sandimmun’un aşırı dozu ile ilgili çok az deneyim vardır. Prematüre yeni doğanlarda
kazayla parenteral doz aşımı olduğunda ciddi intoksikasyon belirtileri meydana
gelmiştir. Tüm doz aşımı vakalarında genel destekleyici önlemler alınmalı ve
semptomatik tedavi uygulanmalıdır.
Geçimsizlikler : i.v infüzyon konsantratında bulunan polioksietillenmiş kastor yağı
PVC’den ftalatın ayrılmasına neden olur. Eğer cam kaplar yerine infüzyon için plastik
kaplar kullanılacaksa bu kapların Avrupa Farmakopesinde “kan konulacak plastik
kaplar” için belirtilen niteliklere uygun olması gerekir. Kaplar ve tıpalar silikon yağı ve
yağlı maddeler ihtiva etmemelidir.
Dikkat : Ampuller bir noktadan kırılan tiptedir. Aşağıda açıklandığı gibi testeresiz olarak
açılır:
1. Ampul sol elle gövdeden, sağ elle baş tarafından nokta görülecek şekilde tutulur.
2. Noktanın tersi yönünde baş taraf geriye doğru bastırılarak kırılır.
SAKLAMA KOŞULLARI
Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
7/8
25oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI
Sandimmun 50 mg/ml, 10 ampul
PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ
Sandimmun Neoral 100 mg/ml, 50 ml oral solüsyon, şişede
Sandimmun Neoral 25 mg, 50 yumuşak jelatin kapsül, blisterde
Sandimmun Neoral 100 mg, 50 yumuşak jelatin kapsül, blisterde
RUHSAT SAHİBİ
Novartis Sağlık Gıda ve Tarım Ürünleri Sanayi veTicaret A.Ş.
34730 Bakırköy – İSTANBUL
ÜRETİM YERİ
Novartis Pharma AG Stein- İsviçre
Novartis Pharma AG, Basel, İsviçre’den ithal edilmiştir.
RUHSAT TARİHİ VE NO.: 29.07.1997 - 102/26
Reçete ile satılır.
Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı
8/8
Download