ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2013

advertisement
ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME
(2013 -2015)
I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler
Orta Vadeli Program’ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2013-2015
döneminde;




global büyümenin tedrici olarak artacağı,
buna karşılık Türkiye’nin ticaret ortaklarının daha ılımlı büyüyeceği,
yükselen piyasa ekonomilerine sermaye girişinin devam edeceği ve
ithalat ve ihracat fiyatlarımızın yatay bir seyir izleyeceği
öngörülmüştür. Öte yandan, Program dönemi boyunca ham petrol fiyatının $/varil 110
civarında seyredeceği varsayılmıştır.
IMF Tahminleri (%)
Büyüme
Dünya
Gelişmiş Ülkeler
ABD
Euro Alanı
Japonya
Gelişmekte Olan Ülkeler
Çin
Brezilya
Enflasyon
Gelişmiş Ülkeler
Gelişmekte Olan Ülkeler
Dünya Ticaret Hacmi Artışı
2012
2013
3,3
1,3
2,2
-0,4
2,2
5,3
7,8
88
1,5
3,6
1,5
2,1
0,2
1,2
5,6
8,2
4,0
1,9
6,1
3,2
1,6
5,8
4,5
Kaynak: IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu – Ekim 2012
II- Türkiye Ekonomisine İlişkin Öngörüler
OVP’nin temel hedefleri ülkenin refah seviyesinin artırılması nihai hedefinde;





Ekonomik büyümeyi potansiyel seviyesine çıkartmak,
İstihdamı artırmak,
Enflasyonla mücadeleye devam etmek,
Cari işlemler açığındaki düşüş eğilimini sürdürmek,
Yurtiçi tasarrufları artırmak ve böylece makroekonomik ve finansal istikrarı
güçlendirmek
olarak belirlenmiştir.
OVP’de belirlenen hedefler, küresel ekonomik büyümedeki aşağı yönlü riskler de dikkate
alındığında Bölümümüz tarafından da gerçekçi ve tutarlı olarak değerlendirilmektedir.
1

Büyüme ve istihdam
OVP’ye göre, küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler ve cari işlemler açığındaki artışa karşı
alınan önlemler sonucunda, Türkiye ekonomisinde başlayan ivme kaybı 2012 yılının ilk
yarısında da devam etmiştir. Son bir yılda net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının
giderek artması sonucunda iç talep yavaşlamasının büyüme üzerindeki olumsuz etkisi sınırlı
kalmıştır. 2012 yılının son çeyreğinde ise net mal ve hizmet ihracatının büyümeye
katkısının azalması, iç talebin ise nispi olarak toparlanması öngörülmektedir. Söz
konusu varsayımlar çerçevesinde 2012 yılında büyümenin %3,2 olacağı tahmin edilmektedir.
AB ülkeleri başta olmak üzere dış pazarlardaki talep belirsizliği nedeniyle 2013 yılında
GSYH büyümesi %4 olarak öngörülmüştür. 2014 ve 2015 yıllarında ise büyümenin
potansiyel seviyesine yakınsayarak %5 seviyesinde gerçekleşmesi hedeflenmektedir. 20132015 döneminde büyümenin kompozisyonunun da 2012 yılına göre değişiklik
göstermesi, büyümeye net ihracatın katkısının sınırlı kalması ve büyümenin esas
itibarıyla yurtiçi talep kaynaklı gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Özellikle, 2012
yılında önceki yıllara kıyasla zayıf bir görünüm sergileyen özel tüketim ve yatırım
harcamalarının artış kaydetmesi beklenmektedir.
Tüketim ve yatırım harcamaları kaynaklı büyüme öngörüleri, önümüzdeki dönemde yurtiçi
tüketimi desteklemek adına faiz oranlarının düşme eğiliminde olacağı yönündeki beklentileri
güçlendirmektedir. Öte yandan, faiz oranlarının seyri açısından enflasyonun program
beklentileri paralelinde gerçekleşmesi büyük önem taşıyacaktır.
BÜYÜME
GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla)
GSYH (Milyar Dolar, Cari Fiyatlarla)
Kişi Başına Milli Gelir (GSYH, Dolar)
GSYH Büyümesi (1)
Toplam Tüketim (1)
Kamu
Özel
Toplam Sabit Sermaye Yatırımı (1)
Kamu
Özel
İSTİHDAM
İşgücüne Katılma Oranı (%)
İstihdam Düzeyi (Bin Kişi)
İşsizlik Oranı (%)
(1)
2012
2013
2014
2015
1.435
799
10.673
3,2
1,0
3,9
0,6
-0,5
5,4
-1,7
1.571
858
11.318
4,0
3,1
3,6
3,1
6,8
5,4
7,1
1.740
919
11.982
5,0
4,3
3,4
4,4
6,7
5,1
7,0
1.933
998
12.859
5,0
4,3
3,3
4,4
6,2
2,4
7,0
49,6
24.728
9,0
49,6
25.223
8,9
49,7
25.728
8,8
49,8
26.243
8,7
Sabit fiyatlarla yüzde değişimi göstermektedir.
OVP’de ekonomik büyüme paralelinde işsizlik oranında da tedrici bir gerileme
öngörülmektedir. 2013-2015 döneminde toplam istihdamın 1,5 milyon kişi artırılması
planlanmaktadır. 2012 yılında %9 seviyesinde olması öngörülen işsizlik oranının ise 2015
yılında %8,7’ye gerileyeceği tahmin edilmektedir.
2

Kamu Maliyesi
OVP’de maliye politikasının makroekonomik istikrarın güçlendirilmesine, özel sektör
öncülüğünde bir büyüme sürecinin desteklenmesine, cari açıkla ve enflasyonla mücadeleye
yardımcı olacak bir yaklaşımla yürütülmesi öngörülmektedir.
2012 sonunda %2,3 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilen merkezi yönetim bütçe açığının
milli gelire oranının program dönemi boyunca tedrici bir şekilde azalarak 2015 sonu itibarıyla
%1,8’e gerileyeceği öngörülmektedir. Harcama ve gelir kalemlerinin seyrine ilişkin öngörüler
dikkate alındığında, maliye politikasında genel olarak temkinli duruşun korunduğu
anlaşılmaktadır.
Öte yandan, milli gelire oran olarak, 2011 yılında %39,2 düzeyinde gerçekleşen AB tanımlı
genel yönetim nominal borç stokunun 2012 yılında %36,5 düzeyine gerilemesi ve söz konusu
oranın düzenli bir azalma eğilimi göstererek Program dönemi sonunda %31 düzeyinde
gerçekleşmesi beklenmektedir.
Nominal borç stokunun milli gelire oranında beklenen iyileşme, program döneminde kamu
kesiminin daha az borçlanma eğiliminde olacağına ve bu kapsamda Hazine’nin borç çevirme
oranının daha düşük gerçekleşeceğine işaret etmektedir.
Program döneminde, ekonomi yönetiminin mali disiplini koruma eğiliminde olacağı ve
sırasıyla 2013 ve 2014 yıllarında yapılacak olan yerel ve genel seçimlerin maliye
politikasında gevşemeye yol açmayacağı düşünülmektedir. Hükümetin önceki seçimlerde
uyguladığı politikalar da bu görüşü teyit eder niteliktedir.
(GSYH'ya Oran, %)
Harcamalar
Faiz Hariç Harcamalar
Faiz Giderleri
Gelirler
Genel Bütçe Gelirleri
Vergi Gelirleri
Bütçe Dengesi
Faiz Dışı Denge
AB Tanımlı Genel Yönetim Nominal Borç Stoku

2012
25,3
21,9
3,4
22,9
22,2
19,4
-2,3
1,1
36,5
2013
25,7
22,3
3,4
23,6
22,8
20,2
-2,2
1,2
35,0
2014
25,1
21,9
3,2
23,1
22,4
19,9
-2,0
1,1
33,0
2015
24,4
21,4
3,0
22,6
21,9
19,6
-1,8
1,2
31,0
Ödemeler Dengesi
Program döneminde Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının büyümesinin ılımlı seyredeceği,
ihracatta pazar ve ürün çeşitlenmesinin artacağı tahmin edilmektedir. Bu dönemde, ihracat ve
yakıt dışı ithalat fiyatlarının birbirine yakın seviyelerde ve düşük oranda artacağı, böylece dış
ticaret hadlerinde kayda değer bir değişim olmayacağı öngörülmektedir. Program dönemi
boyunca ham petrol fiyatının yatay ($/varil 110 civarında) seyredeceği varsayılmıştır. 20132015 döneminde, parasal olmayan altın ihracat ve ithalatının da 2012 öncesindeki seviyelerine
dönmesi beklenmektedir.
2012 yılında $58,7 milyar (milli gelirin %7,3’ü) düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilen cari
açığın, iç talepte beklenen canlanmaya bağlı olarak 2013 sonunda $60,7 milyara yükselmesi,
milli gelire oranının ise %7,1’e gerilemesi öngörülmektedir. 2012 yılında $59,1 milyar
3
olacağı öngörülen yakıt ithalatının da, ekonomik aktivitedeki artışa bağlı olarak program
sonunda $65,4 milyar civarında olması beklenmektedir.
Kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılması beklenen Türkiye ekonomisi için, dış
dengenin sürdürülebilirliği halen önemli bir gündem maddesi olmaya devam etmektedir.
Orta Vadeli Programda da, 2012 yılında iç talebin zayıf seyrine ve ihracattaki pazar
çeşitlendirmesine bağlı olarak gerileme eğilimine giren cari açığın milli gelire oranındaki
azalmanın tedricen sürdürüldüğü bir çerçeve çizilmiştir. 2013-2015 döneminde, artması
öngörülen iç talebe rağmen tasarruf oranlarının artırılmasına yönelik çalışmalar ve enerjide
dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik adımlar sayesinde cari açığın milli gelire oranının
%6,5-7 civarında seyredeceği öngörülmektedir.
(milyar $)
İhracat (FOB)
İthalat (CIF)
Enerji İthalatı (27. Fasıl)
Dış Ticaret Dengesi
Turizm Gelirleri
Cari İşlemler Dengesi
Cari İşlemler Dengesi / GSYH (%)
Dış Ticaret Hacmi / GSYH (%)
İhracat / İthalat (%)
Ham Petrol Fiyatı-Brent ($/varil)

2012
149,5
-239,5
59,1
-90,0
23,5
-58,7
-7,3
48,7
62,4
112,1
2013
158,0
-253,0
59,6
-95,0
25,4
-60,7
-7,1
47,9
62,5
110,0
2014
172,3
-272,2
62,6
-99,9
27,0
-63,6
-6,9
48,4
63,3
110,0
2015
187,1
-291,2
65,4
-104,1
28,4
-64,7
-6,5
47,9
64,3
110,0
Enflasyon
Programda, toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde yaptığı katkının 2013-2015
döneminde devam edeceği ve emtia fiyatlarının büyük ölçüde yatay seyredeceği
öngörülmektedir. Bu çerçevede, TÜFE yıllık artış hızının 2013 yılında %5,3, 2014 ve 2015
yıllarında ise orta vadeli hedef olan %5 civarında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Öte yandan, program döneminde büyümenin tüketim ve yatırım harcamaları kaynaklı olacağı
yönündeki varsayım dikkate alındığında, enflasyon öngörülerinin bir miktar iyimser kaldığı
düşünülmektedir.
TÜFE Yıl Sonu % Değişme
$/TL (Ortalama)*
2012
7,4
2013
5,3
2014
5,0
2015
5,0
1,7960
1,8310
1,8934
1,9369
*İAB hesaplamaları
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Ekim 2012
4
Ek: Türkiye Ekonomisine İlişkin OVP ve IMF Tahminlerinin Karşılaştırılması
Reel Büyüme (%)
2012
2013
2014
2015
Eski OVP
4,0
5,0
5,0
-
Yeni OVP
3,2
4,0
5,0
5,0
IMF Ekim 2012
3,0
3,5
4,0
4,3
Cari Açık/GSYH (%)
2012
2013
2014
2015
Eski OVP
8,0
7,5
7,0
-
Yeni OVP
7,3
7,1
6,9
6,5
IMF Ekim 2012
7,5
7,1
7,4
7,6
Enflasyon (TÜFE, Yıllık %)
2012
2013
2014
2015
Eski OVP
5,2
5,0
5,0
-
Yeni OVP
7,4
5,3
5,0
5,0
IMF Ekim 2012
6,5
5,7
5,0
5,0
Bütçe Açığı/GSYH (%)
2012
2013
2014
2015
Eski OVP
1,5
1,4
1,0
-
Yeni OVP
2,3
2,2
2,0
1,8
5
YASAL UYARI
Bu rapor Bankamız uzmanları tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen
bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde finansal
enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak
yorumlanmamalıdır. Bu raporda yer verilen görüş ve değerlendirmeler, hiçbir şekilde Türkiye İş Bankası
A.Ş.’nin kurumsal yaklaşımını yansıtmamakta olup, raporu kaleme alan uzmanların kişisel görüş ve
değerlendirmeleridir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgi, görüş ve değerlendirmelerin doğru,
değişmez ve eksiksiz olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. Türkiye İş Bankası A.Ş.
bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu
rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan Türkiye
İş Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir.
İşbu rapor üzerinde Bankamızın telif hakkı olup, Bankamızın yazılı izni alınmaksızın herhangi bir kişi
tarafından, herhangi bir amaçla, kısmen veya tamamen çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayımlanamaz. Tüm
haklarımız saklıdır.
Download