TBMM B:65 14 . 2 . 2008 O: 4 nımladığı biçimiyle vakfın özel hukuk tüzelkişiliği olarak nitelendirilmesine olanak kalmayacağını; vakfiyelerinde ya da vakıf senetlerinde kural bulunması koşuluna bağlamayan 25 inci maddesinin ikinci fıkrasının, hukukun genel ilkeleriyle, Anayasanın 2 nci maddesinde yer verilen hukuk devleti niteliğinin gereği olan hukuk güvenliği ilkesiyle, Anayasanın örgütlenme özgürlüğü ve mülkiyet hak­ kına ilişkin 33 üncü ve 35 inci maddelerindeki kurallarla bağdaşmadığını; incelenen Yasayla getiri­ len düzenlemelerle, yukarıda da belirtildiği gibi, cemaat vakıflarının mülhak vakıflar arasından çıkarılıp yeni vakıflara benzer ayrı bir tür gibi değerlendirilmesinin doğal sonucu olarak, bu vakıf­ ların amaç ve etkinlikleri doğrultusunda giderek gelişmelerine ve etkinliklerini artırmalarına olanak sağlandığını ifade etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı ayrıca, eskiden kurulmuş cemaat vakıflarına, bu niteliklerini değiştirme­ melerine karşın, ekonomik ve siyasal güç elde edecekleri biçimde yeni haklar ve ayrıcalıklar tanın­ masını ve bunların mülhak vakıf statüsünden çıkarılarak yeni bir vakıf türü biçiminde yaşayan hukuksal varlıklar olarak sosyal yaşama katılmalarını sağlayacak düzenlemeleri, Lozan Antlaşma­ sıyla, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkelerinin ortaya konulduğu anayasal ilkelerle, mevcut hukuk sistemiyle, Anayasanın ayrıcalıkları yasaklayan 10 uncu maddesiyle ve ayrıca ulusal çıkarlarla ve kamu yararıyla bağdaştırmanın olanaklı olmadığından bahisle, 25 inci maddenin Anayasanın Baş­ langıç bölümüne, 2 nci, 3 üncü ve 5 inci maddelerine aykırı olduğunu belirtmiştir. Adalet Komisyonunda da, Anayasanın 89 uncu ve içtüzüğün 35 inci maddesine dayanılarak 5555 sayılı Vakıflar Kanununun Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilen 25. maddesinin görüşül­ mesi kabul edilmiştir. Komisyonda 25 inci madde üzerinde yapılan görüşmeler sonucunda; Vakıfların hayır kurumları olduğu, gelirlerinin büyük bölümünü de hayırseverlerin yaptıkları bağış ve yardımların oluşturduğu, madde ile vakıfların yurt içi ve yurtdışından aldıkları veya yaptıkları nakdi yardım ve bağışların banka aracılığı ile alınması ve yapılması ile bu hususta Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirimde bu­ lunulması zorunluluğu getirilerek, bu hususun denetlenmesi amaçlandığından, Sayın Cumhurbaşka­ nının geri gönderme gerekçesine Komisyon katılmamış ve madde oy çokluğu ile aynen kabul edilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi grubuna mensup komisyon üyeleri bu maddeyi de içeren mu­ halefet şerhleriyle görüşlerini ifade etmiştir. Bugün TBMM Genel kurulunda yaptığımız müzakereler yeterince yeterli değildir. Anayasa'nın, Başlangıç bölümünün beşinci paragrafında, hiçbir etkinliğin Türk millî çıkarlarının, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, karşısında ko­ runma göremeyeceği belirtilerek, Anayasa'nın öngördüğü hukuk düzeni içinde millî menfaatlerin her şeyin üzerinde tutulması gerektiği kabul edilmiştir. Eskiden kurulmuş cemaat vakıflarına, bu niteliklerini değiştirmemelerine karşın, ekonomik ve siyasal güç elde edecekleri biçimde yeni haklar ve ayrıcalıklar tanınmasını ve bunların mülhak vakıf statüsünden çıkarılarak yeni bir vakıf türü biçiminde yaşayan hukuksal varlıklar olarak sosyal yaşama katılmalarını sağlayacak düzenlemeleri, Lozan Antlaşması'yla, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş il­ kelerinin ortaya konulduğu anayasal ilkelerle, mevcut hukuk sistemiyle, Anayasa'nın ayrıcalıkları yasaklayan 10. maddesiyle ve aynca millî menfaatlerle ve kamu yararıyla bağdaştırmak konusundaki tereddütler yeterince giderilmiş ve konu yeterince izah edilebilmiş değildir. Bu bakımdan Meclis İçtüzüğünün 72. maddesi uyarınca 25. maddenin görüşmelerine devam edilmesini arz ederiz. -530-