KIZAMIK Kızamık; Measles; Rubeola; Morbili; Kızamık viral, çok bulaşıcı, döküntüler ile seyreden viral bir enfeksiyon hastalığıdır. Kızamık solunum yoluyla havadan bulaşır, tüm vücuda yayılır. İlk kez 7. yüzyılda tanımlanmış. Aşı öncesi dönemde çocukluk çağının en yaygın hastalığı idi. Aşısı 1963 de bulundu. Halen az gelişmiş ülkelerde sık görülür ve ölüm oranı yüksektir. Kızamık virüsü ısı ve ışıkta hemen ölür, insan vücudu dışında uzun süre canlı kalamaz. İnsandan başka canlıda hastalık yapamaz. Sadece insandan insana bulaşır. Kızamık virüsü: Reservoir ( kaynak ) İnsandır. Nezaman görülür: Kış sonu ilkbahar aylarında görülür. Nasıl bulaşır: Solunum yoluyla havadan bulaşır. Kime bulaşır: Bütün insanlara bulaşabilir yaş cins ayrımı yapmaz. Bulaşması: Döküntüler başlamadan 4 gün önce ve döküntüler solduktan 4 gün sonraya kadar bulaşıcıdır. Bağışıklık: 1- Aşı ile 2- hastalığı geçirerek bağışıklık kazanılır. Kızamık kimlerde görülür? Kızamık tüm yaş gurubunda görülebilir, Çocuklar özellikle aşısız çocuklar kızamık tehlikesi altındadır, Öğrenciler Uluslar arası seyahat edenler Sağlık çalışanları kızamık için risk altındadır. Ne zaman kızamıktan şüphelenelim? 3 günden uzun süren generalize döküntü varsa, 38,3 derecenin üstünde ateş varsa ve aşağıdakilerden en az birtanesi Öksürük yada burun akıntısı yada konjoktivit den en az birtanesi var ise kızamıkdan şüphelenmek gerekir. Kızamık virüsü nasıl bulaşır? • Virüs solunum yoluyla havadan bulaşır. • Boğazda çoğalarak lenf bezlerine yerleşir. • Bulaştıktan 2 – 3 gün sonra tüm vicuda yayılır. • Bulaştıktan 5 – 6 gün sonra tüm dokulara yerleşir ve döküntü, ateş başlar. Kızamık belirtileri nelerdir? Kuluçka dönemi 10 – 12 gündür. Hastalık üşüme, tireme ile ateşin 38,3 dereceye çıkması ile başlar, hastada grip şikayetleri vardır, daha sonra döküntü başlar. Kızamıkta genellikle aşağıdakilerden biri vardır: Konjoktivit (gözlerde kızarıklık), Burun akıntısı, Öksürük. Kızamık döküntüsünün özelliği nedir? Döküntü şikayetler başladıktan 2-4 gün sonra başlar ve 14 gün sürer. Kızamık döküntüsü yüz ve boyundan (kulak arkası) başlayarak kollara bacaklara doğru yayılır. Kırmızı, ciltten hafif kabarık ve basmakla solan döküntülerdir. Avuç içi, ayak tabanı ve ağız içinde de döküntü görülmesi önemlidir. Küçük döküntüler daha sonra birleşerek büyür. Döküntüler başladığı yerden başlayarak solar, esmerleşir, pullanır ve kaybolur. Kızamık tehlikeli bir hastalık mıdır? Evet kızamık tehlikelşi bir hastalıktır. Kızamık sonrası hastalarda aşağıdaki komplikasyonlar ortaya çıkabilir: İshal % 8 Orta kulak iltihabı %7 Zatürre %6 Beyin iltihabı %0,1 Hastaneye yatış %18 Ölüm %0,2 Kızamık komplikasyonu 5 yaş altı ve 20 yaş üstünde artar. Kızamık teşhisi nasıl konur? Kızamık teşhisi Boğaz örneği, kan veya idrardan virüs tespiti. Kanda kızamık antikorlarının tespiti. Boğaz, idrar ve örneklerde PCR ile virüs tespiti ile konur. Günümüzde kızamık vakaları nasıl ? Salgınlar görülmüyor. Nadir tek tek vakalar görülüyor. Vakalar genellikle erişkin. Vakalar genellikle yurt dışı ve aşılamanın şüpheli olduğu ülkelerle ilgili. Ülkemizde 2011 Ocak ayında 2 erikin vaka görülmüştür. Atipik kızamık ne demek? Çok hafif seyirli, veya Çok ağır seyirli veya Şok tablosuyla seyreden kızamık veya Kanamalar ile seyreden kızamık tabloları atipik kızamık diye adlandırılır. Kızamık aşısı: Canlı atenüe virüs aşısıdır. % 95 etkilidir. Hayat boyu koruma sağlar. 2 doz yapılır. Kızamık Kızamıkcık Kabakulak ile birlikte yapılır. ( karma aşı = MMR aşısı ) 12 ay üstü ve aşılanmamış erişkinlere yapılır. İlk doz genellikle 18. ayda 2. doz 4- 6 yaş arasında yapılır. Kızamık aşısının yan etkisi var mı? Kızamık aşısı en güvenilir aşılardan birisidir. Çok az yan etkisi vardır: Ateş 5%-15% Döküntü 5% Eklem şikayetleri 25% Thrombocytopenia <1/30,000 doz da bir Parotit nadir Sağırlık nadir Ansefalit <1/1,000,000 doz da bir. Kızamık aşısı kimlere yapılmaz: Kızamık aşısı canlı aşıdır bu nedenle hamilelere ve immün sistemi bozuk olanlara yapılmaz: İlk dozda kızamık aşısına karşı ağır alerjik reaksiyon olmuş ise. Hamilelik varsa. İlaca veya hastalığa bağlı bağışıklık bozukluğu varsa. Akut hastalık hali varsa kızamık aşısı yapılmaz. Kızamık nasıl tedavi edilir? • Kızamığın tedavisi yoktur. • Birçok kızamık vakası yatak istirahatı ve destek tedavisi ile düzelir. o Destek tedavisinde ateş düşürücü ilaçlar, öksürük kesici ve bronş açıcı ilaçlar ile vitamin A takviyesi yapılır. Kızamığa yapılır? bağlı yan etkilerin tedavisi nasıl Hastalığın düzelme döneminde tekrar ateşin çıkması yada ateşin 4. günden itibaren halen yüksek devam etmesi, Kuru öksüsüğün yerine balgam çıkartan dolu öksürük başlaması ve iltihabi balgam, Kulak ağrısı, başağrısı başlaması komplikasyon işaretidir. İmmun sistemi bozuk hastalarda komplikasyon riski de fazladır. Akciğer tutulumu: zatüre, bronşit, Orta kulak iltihabı, Sinüzit, Beyin tutulumu : ansefalit, Kızamık hastalığının komplikasyonlarıdır. Kızamık komplikasyonlarının tedavisinde antibiyotik gerekebilir. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında hastanın doktora götürülmesi gerekir. Kızamık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 2. National Foundation for Infectious Disease http://www.nfid.org/ 3. Caring for Kids http://www.caringforkids.cps.ca/ 4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/ 5. Bellini WJ, Rota JS, Lowe LE, et al. Subacute sclerosing panencephalitis: more cases of this fatal disease are prevented by measles immunization than was previously recognized. J Infect Dis . 2005 Nov 15;192(10):1686-93. 6. Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . 17th ed. New York, NY: Simon and Schuster, Inc; 2000. 7. Glickman-Simon R. Measles vaccine. EBSCO Health Library website. : http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 . Updated February 2008. July 22, 2008. 8. Kassianos G. Vaccination for tomorrow: the need to improve immunisation rates. J Fam Health Care . 2010;20(1):13-6. 9. Peter G, Gardner P. Standards for immunization practice for vaccines in children and adults. Infect Dis Clin North Am . 2001;15:9-19. 10. Red Book: 2003 Report of the Committee on Infectious Diseases . 26th ed. Washington, DC: American Academy of Pediatrics; 2003. KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ Kırım Kongo hastalığı 2002 yılından bu yana ülkemizde giderek yayılan viral bir hastalıktır. Keneler aracılığıyla yayılan hastalık tedaviye rağmen % 10 oranında ölümcül seyretmektedir. Bilgilenmek hastalığa karşı en önemli silahtır. KKK nedir? Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Bunyavirus ailesinden Nairoviruslar ile meydana gelen keneler aracılığıyla bulaşan kanamalarla karakterize viral bir hastalıktır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi zoonoz karakterli bir hastalık olup sporadik vakalar şeklinde veya salgınlarla seyreder, vakaların çoğu asemptomatiktir. Hastalık ilk olarak 1944 de Kırımda 1969 da Kongoda tespit edildiğinden adı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak konmuştur. Hastalık nerelerde bulunur ? Kırım Kongo Kanamalı Ateşi genellikle Doğu Avrupa, Sovtyetler Birliği, Doğu Akdeniz , Orta Doğu, Kuzey Afrika, , Hindistan, Orta Asya Kuzey Çin ülkelerinde bulunur. Ülkemizde özellikle İç Anadolu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadoluda görülmektedir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virusu İxodid Hyalomma cinsi sert kenelerle yayılır. Keneler virusun hem rezervuarı hemde vektörüdür. Virüs insanlar dışında doğada tavşan, dağ keçisi, kuşlar, kemirgenler gibi hayvanları, ayrıca inek, koyun, keçi gibi evcil hayvanları da infekte ederek çoğalır ve keneler yoluyla yayılır. Hastalık kuşlarda çok hafif seyreder, çiflik hayvanlarında da çok ölümcül seyirli değildir. Virüs insanlara kene ısırması yada infekte hayvanların kan ve çıkartılarıyla temas sonucu hematojen yolla bulaşır. Virus insandan insana kan ve çıkartılarla temas sonucu bulaşabilir. Hastalık en çok kırsal alanda yaşayanlarda, hayvancılıkla uğraşanlarda ve mezbaha çalışanlarında görülmektedir. Kırım-Kongo kanamalı ateşi belirtileri nelerdir? Virüs, sığır, koyun, keçi, tavşan ve tilki gibi hayvanlardan tespit edilmiştir. KKKA virusu kenelerin konakladığı hayvanlara bulaşmasına rağmen hayvanlarda; bazen hafif ateş çıkabilir, bunun dışında hastalık belirtisi görülmemektedir. Buna karşılık hayvanlar hastalığın yayılmasında aracı rol (portör) oynamaktadır. Kırım-Kongo kanamalı şartları nelerdir? ateşi salgınlarını etkileyen doğa Doğu Avrupa ve Asya’daki Kırım-Kongo hemorajik ateş salgınlarının genellikle insanlar tarafından oluşturan çevresel şartlara bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir. Kırım’daki ilk salgının, İkinci Dünya Savaşı yıllarında kene ile enfekte olmuş bölgelerin tarıma açılması nedeniyle oluştuğu sanılmaktadır. Daha sonra eski Sovyetler Birliği ve Bulgaristan’ da olan salgınlarda ise ziraatçılık ve hayvancılıktaki değişmelerin rol oynadığı belirtilmektedir. Hastalık yaklaşık 1-3 günlük bir kuluçka döneminin ardında aniden ortaya çıkan yüksek ateş, başağrısı, sırt ağrısı, kas eklem ağrıları, bulantı kusma karın ağrısı gibi gribal şikayetlerle başlar. Göz aklarında kızarıklık, kırmızı yüz, kızarık boğaz, yumuşak damakta enantemler sık görülür. İlk günlerdeki yüz ve göğüsteki peteşilerle konjoktivalarda kızarıklık dikkat çeker. Ağır vakalarda hepatit ve sarılık, huy değişiklikleri, duyusal algılarda bozukluklar olabilir. Hastalığın dördüncü gününden itibaren yaygın ekimozlar, şiddetli burun kanamaları, melena, hematemez, enjeksiyon yerinden sürekli kanama ve sızıntılar gibi hemorajik diatezler başlar. Hastalığın kanamalı dönemi 2 hafta kadar sürebilir. Patogenezden yaygın karaciğer ve endotel hasarıyla ağır trombositopeni sorumludur. Ağır vakalarda 5. Günden itibaren hepatorenal ve pulmoner yetersizlikler görülür. Ölüm genellikle 2. Haftada ve MSOF nedeniyledir. Laboratuar tahlillerinde lökopeni, trombositopeni, ALT, AST de artış, CK ve bilirubin artışı, ALT, GGT, LDH artişi görülür. INR, PT ve aPTT de uzama vardır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarında %9 ila %50 arasında değişen mortalite oranları bildirilmiştir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nasıl teşhis edilir? Şüpheli vakalarda ilk iki hafta içinde Nairovirus RNA PCR pozitif bulunabilir. Nairovirus IgM 9. Günden sonra pozitif olur. Hastalığa bağlı antikorlar ELİSA yöntemiyle tespit edilebilir. Erken dönemde IgM antikorlarının artması yada IgG antikorlarında 4 kat artış gösterilmesi tanı koydurur. Bu testler spesifik testler olduklarından sadece belli kurumlar tarafından yapılabilmektedir. Kırım kongo kanamalı ateşinini tedavisi varmı? Kırım Kongo Kanamalı Ateşi de ana tedavi destek tedavisidir. Metabolik ve hemodinamik parametreler yerinde tutulmaya çalışılır. Hastalığın spesifik bir tedavisi bulunmamakla birlikte, antiviral ilâçlardan ribavirinin, oral veya parenteral olarak kullanılabileceği bildirilmektedir. Ayrıca hastalığı geçirmiş kişilerden hazırlanan anti serumlar tedavi ve koruma amacıyla kullanılmış fakat istatistiksel anlamlı sonuçlar alınamamıştır. KKK den korunma ve kontrol: Tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ’NDE de korunma ve kontrol önlemlerinin alınması çok önemli ve gereklidir. Doğu Avrupa da üretilmiş fare beyninden elde edilen bir aşının %70 koruma sağladığı bildirilmiştir fakat halihazırda dünya sağlık örgütünün onayladığı bir aşı yoktur. Hasta ve hastanın sekresyonları ile temas sırasında mutlaka üniversel önlemler (eldiven, önlük, gözlük, maske vb.) alınmalıdır. Genellikle hava yolu ile bulaşmadan bahsedilmemektedir. Ancak, kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınılmalıdır. Bu şekilde bir temasın söz konusu olması halinde, temaslının en az 14 gün kadar ateş ve diğer belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir. Hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalıdır. Kene mücadelesi çok önemli olmakla birlikte oldukça zor görülmektedir. Keneler yumurta dönemleri hariç diğer biyolojik evrelerinde insanlara hücum ederek kan emebilir. Hem mera keneleri hem de mesken keneleri gelişmelerini sürdürebilmek ve nesillerini devam ettirebilmek için konakçılarından kan emmek zorundadırlar; genel olarak da konakçı spesifitesi göstermezler. Coğrafik bölgelere ve türlere göre değişmekle beraber, KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ’yı bulaştıran Hyalomma soyuna ait keneler genel olarak Nisan ve Ekim aylarında aktiftirler; bu dönemlerdeki salgınların sebebi de budur. Bu nedenle öncelikle konakçılar kenelerden uzak tutulmalı ve kenelerin kan emmeleri engellenmelidir. Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması gerekmektedir. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli; vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) alınmalıdır. Diğer önemli hususlardan birisi de piknik amaçlı olarak su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar döndüklerinde, mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalıdır. Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemelidir. Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları kenelerden koruyucu olabilmektedir. Hayvan sahipleri hayvanlarını kenelere karşı uygun akarisitlerle ilâçlamalı, hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır. Kene bulunan hayvan barınakları uygun akarisitlerle usulüne göre ilâçlanmalıdır. Gerek insanları gerekse hayvanları kene enfestasyonlarından korumak için repellent olarak bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. Repellentler sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir. Aynı maddeler hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca, bu maddelerin emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir. İçinde DEET içeren akarisitler kullanılmalıdır HANTA VİRÜS Hanta Virüs Enfeksiyonu; Hanta virüs nedir? Hanta virus farelerle bulaşan yüksek ateş ve kanamalar ile seyreden bir hastalıktır. Virüs bulaştıktan sonra iki çeşit hastalık yapar: – Hanta virüs kanamalı ateşi: böbrek yetmezliği ve kanamalarla seyreder, – Hanta virüs kalp akciğer sendromu : kalp yetmezliği ve akciğer kanamaları ile seyreden daha ağır bir hastalıktır. Hanta virüs nasıl bulaşır ? Hanta virüsler doğada fare gibi kemiricilerde bulunabilir, fareler hasta olmaz, idrar, dışkı ve salyalarıyla virüsü etrafa yayarlar. Virüs insanlara birkaç yolla bulaşır. – Gıdalar ile ağızdan bulaşabilir, – Toz halinde solunum yoluyla bulaşabilir, – Hastalık taşıyan farelerin ısırması ile bulaşabilir. Hanta virüs en çok gıdalar ve solunumla bulaşır. En sık fareler ile teması olan orman işçileri, çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlarda hastalık görülür. Hantavirüs hastalığının belirtileri nelerdir ? Virüs bulaştıktan sonra 1 ila 3 haftalık kuluçka dönemi vardır. Daha sonra – Yüksek ateş, – Üşüme titreme, – Kas eklem ağrıları, – Başağrısı, bulantı kusma, ishal, – Karın ağrıları, – Nefes almakta zorluk . gibi şikayetler ortaya çıkmaya başlar. Daha sonra böbrek yetmezliği ve kanamalar başlar, kanamalar mide barsak kanamaları, cilt ve mukoza kanamaları, burun ve solunum yolları kanamaları şeklinde ortaya çıkabilir ve daha da ilerleyerek iç organ kanamaları ve ölüme neden olabilir. Hastalık çok hafif şikayetlerle seyredip geçebileceği gibi ağır böbrek yetmezliklerine, iç organ kanamalarına ve ölüme de neden olabilir. Hantavirüs hastalığının tedavisi varmıdır? Hantavirüs hastalığının bilinen kesin bir tedavisi yoktur. Tedavi hastanın yoğun bakım şartlarında destek tedavisini içerir. Hastaların yaklaşık % 15 kadarı tüm destek tedavisine rağmen ölümle sonuçlanmaktadır. Hastalık insandan insana bulaşmaz. Hastalığın teşhisi ileri laboratuvar incelemeleri ile konulabilmektedir. Hanta virüsten nasıl korunurum ? Hastalığa karşı korunmak için etkili bir aşı yoktur. Hanta virus hastalığından korunmanın en önemli yolu fareler ile mücadeledir. Farelerin yiyecek içeceklere ulaşması engellenmelidir. Yiyecek içecekler açıkta bırakılmamalıdır. Fare idar ve dışkısıyla kirlenmiş yerlerde toz kaldırılmamalıdır, hastalık bu tozlar ile kolayca bulaşır. Kiler, depo, kömürlük, garaj, mezra evi, barınak, kulübe vb. gibi fare olması muhtemel alanlarda temizlik yapmadan önce mikroplar öldürülmelidir. Bu amaçla iki litre su içine bir çay bardağı çamaşır suyu atarak spey şeklinde serpmek 10 – 15 dakikada mikropları öldürür. Daha sonra temizlik yapılabilir. Kesinlikle toz kaldırmadan temizlik yapılmalıdır, süpürge ve elektrik süpürgesi kesinlikle kullanılmamalıdır. Fare dışkısı bulunan alanlarda gıda varsa kesinlikle yenmemeli imha edilmelidir. Avcılar, kampçılar, tarla da çalışan çiftçiler, çiftlik çalışanlarının dikkatli olması gerekir. Fareler canlı yakalanmaya çalışılmamalıdır, fare ölüsü derin çukura gömülmeli çöpe atılmamalıdır. Farelere çıplak elle dokunulmamalıdır. Bu gibi yerlerin temizliğinde eldiven giyilmeli ve eller sıklıkla yıkanmalıdır. mutlaka HEPATİT Hepatit; Sarılık; Kronik Hepatit; Bulaşıcı Hepatit; Hepatit karaciğerin iltihabi hastalığıdır. Birçok bakteri ve virüslerle oluşabilirse de en sık ve en tehlikeli olanları viral hepatit virüsleri denilen A, B, C, D ve E virüsleri ile olanlarıdır. Viral Hepatitler nelerdir? Viral hepatit, Hepatit A, B, C, D ve E virüslerinin neden olduğu, karaciğere ağır hasarlar verebilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Kronikleşme tehlikeleri ve yaygınlıkları nedeni ile en önemlileri Hepatit B ve Hepatit C dir. Hepatit B ve C Ne Kadar Sık Görülür ? Dünyada 2 milyar kişinin Hepatit B virüsü ile enfekte olduğu, 350 milyondan daha fazla kişide ise hastalığın kronikleştiği tahmin edilmektedir. Türkiyede 3-4 milyon kişinin Hepatit B ile enfekte olduğu sanılmaktadır. Tüm dünyada yaklaşık 180 milyon kişinin Hepatit C virüsü ile enfekte olduğu, siroz ve kanser riski ile karşı karşıya kalan 130 milyon kişide de hastalığın kronikleştiği tahmin edilmektedir. Her yıl 3-4 milyon yeni kişi HCV ile enfekte olurken, %70inde hastalık kronikleşmektedir. Türkiyede yaklaşık 600 bin kişinin hepatit C virüsü ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Kronik Hepatit Tedavi Edilmezse Ne Olur ? Kronik Hepatitler ölümcül olabilen ağır karaciğer yetersizliğine, karaciğer sirozuna ve karaciğer kanserine dönüşme riski taşır. Bu yüzden kronik hastalığın tedavisi ve doktor kontrolü büyük önem taşımaktadır.Hepatit tehlikeli sonuçlara yol açabilen önemli bir hastalıktır. GONORE Belsoğukluğu; Gonore yada halk arasındaki adıyla bel soğukluğu cinsel yolla bulaşan mikrobik bir enfeksiyon hastalığıdır. Etkeni Neisseria gonorrhoeae adında bir bakteridir. Genital bölge, anüs, idrar yolları, ağız, boğaz ve gözlerde hastalık yapar. Sık görülür kolay bulaşır. Dünyada giderek yayılmaktadır. Cinsel yolla bulaşır dış ortamda uzun süre yaşamaz, havludan, havuzdan, vb. bulaşmaz. Temas ile bulaşır, anneden çocuğuna bulaşır. Hastaların birçoğunda şikayetler hafif seyrettiğinden hastaneye başvurmazlar ancak hastalığı bulaştırmaya devam ederler. Bel soğukluğu kimlerde görülür? Gonore her yaşta görülebilir. Cinsel aktif olan her insanda olabilir. Korunmasız cinsel temas, birden fazla cinsel partner, diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları olanlarda daha fazla görülür. Bel soğukluğu nasıl bulaşır ? Gonore: penis, vajina, ağız, anüs’e dokunmakla insandan insana geçer. Sperm gerekmez. Cinsel temasla, öpüşmeyle, dokunmayla bulaşır. Doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilir. Gonore tekrarlayabilir. Tedaviden sonra gonore taşıyan kişi ile temas edilirse tekrar bulaşır. Bel soğukluğunun belirtileri nelerdir? Gonore tehlikeli bir hastalıktır. Bazı erkeklerde hemen hiç şikayet olmaz, bu insanlar hastalığı taşırlar. Hastalık kapıldıktan 2- 5 gün sonra şikayetler başlar; Erkeklerde en sık görülen şikayetler: İdrarda yanma, Penisten beyaz, sarı yada yeşil akıntı, Nadiren testislerde şişlik kızarıklık ağrı olur. Kadınlarda gonore şikayetleri çok hafiftir, birçok kadın hasta olduğunu bile fark etmez. Şikayetler sistit vajinit şikayetleri ile karışır, hastaların çoğu bu şikayetleri önemsemez. Kadınlarda en sık görülen şikayetler : İdrarda yanma, Vajinal akıntı, Adet arası kanamaları dır. Gonore bu hafif şikayetlere rağmen çok ciddi hasarlar verir. Boğazda yerleşir ise boğaz ağrısı, yutma güçlüğü yapar. Rektumda yerleşir ise rektal akıntı makatta kaşıntı yapar. Gonore tehlikeli bir hastalık mıdır? Tedavi edilmemiş gonore hem erkek hem kadınlarda ciddi kalıcı hasara, hastalıklara neden olur. Tedavi edimemiş gonore kadınlarda : Kısırlığa, Dış gebeliğe, Pelvis de iltihabi hastalığa ( PID) neden olur, ciddi pelvis ağrılarına ve ateşe yol açar, apse ve kronik pelvis ağrılarına neden olabilir. Tedavi edilmemiş gonore erkeklerde: Testis iltihaplarına, Prostat iltihaplarına, Kısırlığa neden olur. Gonore kan yoluyla tüm vücuda yayılırsa ölümcül olabilir. Gonore kadınlarda kısırlığın en sık sebeplerinden birisidir. Hamilelerde gonore : Hamilelerde gonore erken doğum ve düşük doğum tartısına yol açabilir. Gonore doğum sırasında bebeğe bulaşırsa: Bebekte göz iltihaplarına, eklem iltihaplarına yada çok ciddi sepsise neden olabilir. Hamilelik sırasında rutin kültürler ile gonore taraması yapılmalı varsa tedavi edilmelidir. Bel soğukluğu nasıl teşhis edilir? Gonore teşhisi kültür ile konur. Erkeklerde akıntı, ürethra kültürü. Kadınlarda cervix, ürethra ve vajen kültürleri, her iki cinste boğaz, rektum kültürleri ile teşhis konur. Gonore hızlı testleri kültür kadar hassas değildir. Bel soğukluğu nasıl tedavi edilir? Gonore tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Günümüzde antibiyotiklere direnç kazanmış ve tedavisi zor gonore vakaları görülmeye başlanmıştır. Gonore hastalarının çoğunda diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve klamidya da görülmektedir. Bu hastalıkların tedavisi birlikte yapılmalıdır. Gonore tespit edilen hastalarda diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar da araştırılmalıdır. Tedavide dikkat edilmesi gereken hususlar: İlaçların dozunda ve zamanında alınması, Tedavi süresine dikkat edilmesi, iyileşince tedavinin erken kesilmemesi, Tedaviden cevap alınamaz ise aynı doktora durumun bildirilmesi, Tedavi gonoreyi öldürür ancak yaptığı hasarı düzeltmez. Gonore testis, over hasarı ve kısırlık yaptıysa bu tedaviyle iyileşmez. Tedavi tekrar gonore kapmanıza engel olamaz, tedavi bittikten sonra gonore taşıyan biri ile temas ederseniz tekrar hastalık kaparsınız, Tedavide eşlerin birlikte ve aynı zamanda tedavi olmaları, tedavi süresince cinsel temastan kaçınmaları gerekir, Kondom kullanmak gonore riskini azaltır, Size gonore teşhisi kondu ise cinsel ilişkiniz olan herkese durumu bildirmeniz gerekir. Genital bölgede herhangi bir akıntı, yanma, idrarda yanma, kızarıklık, şişlik, döküntü cinsel yolla bulaşan hastalık habercisidir ve mutlaka doktor kontrolü gerekir. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(no. RR-12). 2. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Disease Surveillance, 2009. Atlanta, GA: U.S. Department of Health and Human Services, November 2010. 3. Hook EW III and Handsfield HH. Gonococcal infections in the adult. In: K. Holmes, P. Sparling, P. Markh et al (eds). Sexually Transmitted Diseases, 3rd Edition. New York: McGrawHill, 1999, 451-466 GENİTAL SİĞİL HPV;Genital siğil; Human Papilloma Virüs; Anogenital siğil; Kondilom; Condyloma acuminata; Genital siğil cinsel yolla bulaşan, genital bölgede çıkan, viral, bulaşıcı enfeksiyon hastalığıdır. En sık: Vajina, Serviks, Vulva, Penis, Testis, Anüs, Kalça, da nadiren Ağız ve boğaz da görülür. Genital siğiller cinsel yolla bulaşan hastalıklar içinde en sık görülenidir. Yassı yada kabarık olabilir, karnabahar şeklinde birden fazla olabilir. Sebebi Human Papilloma Virüs denilen bir virüs tür( HPV). HPV nin 80 den fazla çeşidi vardır. Ciltte, elde siğil yapan virüs cinsi ile genital bölgede siğil yapan virüs cinsi farklıdır. Eldeki genital bölgeye, genital bölgedeki ele bulaşmaz. Genital siğiller cinsel yolla bulaşır, kolay bulaşır, siğiller bulaşmayı takiben birkaç hafta ila birkaç ay sonra ortaya çıkar. HPV taşıyan kişi ile temas eden 3 kişinin 2 sinde hastalık ortaya çıkar. Genital siğiller kimlerde görülür? Genital siğil en sık: 15- 30 yaş arası kişilerde, Birden çok cinsel partneri olanlarda, Birden fazla kadınla beraber olan erkeklerin eşlerinde, Prezervatif kondom kullanmayan kişilerde, Cinsel yaşamın erken yaşta başladığı kişilerde, Hasta kişiler ile cilt temasında bulunanlarda, Daha önce genital siğili olan kişilerde, Hamilelerde, Sigara içenlerde, Oral kontraseptif kullananlarda genital siğil görülme şansı daha yüksektir. Genital siğilin belirtileri nelerdir? Genital siğiller tek yada birden fazla, karnabahar görünümlü cilt kabartıları şeklinde görülür. Başlangıçta çok küçük ve gözle kolay görülmeyecek kadar ufak olabilirler. Kadınlarda genital siğiller: Vulva, vajina bölgesinde, Vajina içerisinde, Uterus giriş bölgesi olan serviks etrafında, Ve anüs de görülür. Erkeklerde genital siğiller: Penis ucu veya etrafında, Testislerde, Anüs etrafında görülür. Genital siğiller bulundukları bölgede genellikle şikayete neden olmazlar. Nadiren siğillerin kanaması, kaşınması, yanma yapması, iltihaplanması şikayete neden olur. Siğiller bulundukları yerde zaman içinde büyür ve sağa sola atlayıp çoğalırlar. Son yılara kadar siğillerin kozmetik görüntü dışında şikayete neden olmadığı düşünülüyordu ancak geçtiğimiz 10 yıl içinde birçok komplikasyona ve kansere neden oldukları tespit edildi. Servikal kanserler kadın kanserleri içinde en sık görülen üçüncü kanser türüdür. Servikal kanserlerin büyük bölümü HPV virüslerine bağlıdır. Genital siğiller tehlikelimidir? 1- Genital sigillere bağlı kanser: Genital siğillere neden olan HPV virüslerinin bir kısmı kansere neden olur. Kadınlarda sık görülen servikal kanserlerin, vulva, vajina kanserlerinin bir kısmı HPV virüslerine bağlıdır. Erkeklerde Anüs, penis kanserlerine neden olur. Kadınlarda jinekolojik muayene sırasında serviks bölgesinden alınan örnek incelemesi ( PAP smear ) HPV ile ilgili problemlerin tespitinde çok değerlidir. Günümüzde jinekolojik muayene sırasında yapılması gereken PAP smear testi takvimi oluşturulmuştur. Buna göre kadınların aşağıdaki tabloya dikkat etmeleri önerilmektedir: 21- 29 yaş arası: her iki yılda bir PAP test. ( Cinsel hayatı 18 yaş öncesinde başladı ise ilk PAP testin 21 yaşından önce yapılması önerilir). 30 yaş üstü: son 3 PAP test normal ise; her 3 yılda bir PAP test yapılmalıdır. 65 yaş üstü: son 3 PAP test normal ve son 10 yılda anormal bir sonuç yok ise PAP test yaptırmayı bırakabilirsiniz. Not: PAP test sonuçları normal değil ise, immün sistemi baskılayan ilaçlar kullanıyorsanız, servikal displazi yada servikal kanser tedavisi gördüyseniz daha yaptırmalısınız. 2- Genital siğillere komplikasyonları: sık bağlı aralıklarla hamilelik PAP ve test doğum Genital siğiller gebelikte hızla büyürler. İdrar yolu çıkışında yer alan siğiller gebelikte büyüyerek idrar çıkışını tıkayabilir, idrar yapmayı zorlaştırabilirler. Vajina etrafında olan siğiller hamilelikte büyüyerek doğumu zorlaştırabilirler. Genital siğiller nasıl teşhis edilir? Genital siğiller muayene ile teşhis edilirler. Vajina içi ve servikal bölgedeki siğillerin tespiti için jinekologlar özel solüsyonlar kullanırlar. Servikal bölgedeki lezyonların gözle tespiti güçtür bu nedenle jinekolojik muayene sonrasında bu bölgeden ince bir pamuklu çubukla örnek alınıp mikroskopta incelenir buna PAP smear testi denir. Servikal bölgedeki genital siğiller hasara, hücrelerde anormalleşmeye ve kanserleşmeye nende olurlar, bu değişim PAP smear testinde anormal sonuçlar olarak kendini gösterir. Bu durumda jinekologlar bu bölgeye cihazlarla bakıp örnek alabilirler. Buna Kolposkopi ve biyopsi denir. Alınan örneklerde HPV testleri: Alınan tüm örnekler laboratuarda test edilir. Özellikle içlerinde HPV virüsü olup olmadığı, var ise bu HPV virüslerin kanser yapan tehlikeli virüsler olup olmadığı laboratuar testleri ile tespit edilip raporlandırılır. Bu rapor tedavide çok önemli bilgiler sağlar. Genital siğillerin tedavisi varmı? Genital siğillerin tedavisi siğillerin yeri ve büyüklüğüne göre değişir. Tedavi virüse bağlı şikayetleri ortadan kaldırır ancak virüsün kendisini yok edemez. Virüs vücutta kalır, daha sonra tekrar ortaya çıkabilir yada virüse bağlı komplikasyonlara yol açabilir, ve hatta tedavi olsa dahi cinsel yolla virüsü başkalarına bulaştırabilir. Genital siğillerin yeri ve büyüklüğüne bağlı olarak yapılabilecek tedaviler: Yüzeysel tedaviler: İmiquimod krem, Podophyllum resin içeren kremler, Podpfiloks solusyon, 5- floroa urasil içeren kremler, Triklor asetik asit ile yakma. Kriyoterapi ( dondurma), Lazer tedavi ( lazer ile yakma ), Koterizasyon ( elektrik ile yakma ) bu tedaviler tek veya kombine halde uygulanabilir. Büyük siğiller cerrahi olarak çıkartılabilir. Genital siğillerin tekrarlamasını önlemek amacıyla içlerin anti viral bir ilaç olan alfa – interferon enjekte edilebilir. Genital siğillerden korunmak : HPV ve genital siğillerden korunmanın tek yolu enfekte kişiler ile temastan kaçınmaktır. Kondom kullanımı bir miktar korunma sağlar ancak tüm genital alanı kaplamadığından %100 korunma sağlamaz. Şüpheli cinsel temastan kaçınma, kondom kullanımı, Sık genital, jinekolojik muayene, en ufak şikayetlerin dahi erken dönemde doktora tarafından incelenmesi HPV ve genital siğillere bağlı şikayetleri azaltır. HPV aşısı ( genital siğil aşısı ) : Servikal kanserler jinekolojik kanserlerin önemli bir kısmıdır. Sinsi, hızla yayılan ve tespit edilmesi zor olan kanserlerdir. Servikal kanserlerin en önemli sebebi HPV virüsleridir. Son yıllarda geliştirilen HPV aşısı servikal kanserlerin önemli bir kısmına engel olabilmektedir. HPV aşısı 3 doz halinde yapılır. 11- 12 yaşında kız çocuklarına yapılarak servikal kanser ve genital siğil gelişimini önler. Aşı kansere neden olan siğil virüsleri içindir, kansere neden olmayan siğillere engel olamaz. HPV aşısı 26 yaşına kadar olan kadınlara yapılır. Son yıllarda aşının 9 -18 yaş erkeklere yapılması ve erkeklerde ortaya çıkan kanserojen genital siğillerin önlenmesine yönelik çalışmalar vardır. Genital siğiller HPV virüsler ile meydana gelen cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. HPV kadınlarda sık görülen serviks kanserinin önemli sebebidir. HPV ve servikal kanserler aşı ile önlenebilir. Genital siğil cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır, çocuklarda görülmez. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 2. Planned Parenthood http://www.plannedparenthood.org/ 3. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/ 4. Sex Information and Education Council of Canada http://www.sieccan.org/ 5. American College of Obstetricians and Gynecologists. First cervical cancer screening delayed until age 21 less frequent Pap tests recommended. American College of Obstetricians and Gynecologists website. at: http://www.acog.org/from_home/publications/press_releases/nr11 -20-09.cfm . Published November 20, 2009. November 23, 2009. 6. Baker CJ, Pickerling LK, Chilton L, et al. Advisory Committee on Immunization Practices. Recommended adult immunization schedule: United States, 2011. Ann Intern Med . 2011;154(3):168-173. 7. Batista CS, Atallah AN, Saconato H, da Silva EM. 5-FU for genital warts in non-immunocompromised individuals. Cochrane Database Syst Rev . 2010 Apr 14;4:CD006562. 8. Behrman RE, Kliegman RM, Jenson HB. Nelson Textbook of Pediatrics . 17th ed. Philadelphia PA: Saunders; 2004. 9. Centers for Disease Control and Prevention. Recommended immunization schedules for persons aged 0-18 years—United States, 2011. MMWR . 2011;60(5). 10. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(No. RR-12):1-110. 11. Condyloma acuminatum. EBSCO DynaMed website. at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated June 2008. Accessed June 24, 2008. 12. Dunne EF, Markowitz LE. Genital human papillomavirus infection. Clin Infect Dis 2006; 43:624. 13. Genital wart. Mayo Clinic website. at: http://www.mayoclinic.com/health/genital-warts/DS00087 Updated June 2009. July 21, 2009. . 14. Genital warts. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/std/treatment/2006/genital-warts.htm Published 2006. Accessed June 24, 2008. . 15. Grady D. Guidelines push back age for cervical cancer tests. The New York Times website. at: http://www.nytimes.com/2009/11/20/health/20pap.html?_r=1 Published November 20, 2009. November 23, 2009. . 16. Hanna E, Bachmann G. HPV vaccination with Gardasil: a breakthrough in womens health [review]. Expert Opin Biol Ther. 2006;6:1223-1227. 17. HPV vaccine information for young women. CDC website. at: http://www.cdc.gov/std/HPV/STDFact-HPV-vaccine.htm . February 20, 2009. 18. Human papillomavirus and genital warts. National Institute of Allergy and Infectious Disease website. Available at: http://www3.niaid.nih.gov/healthscience/healthtopics/human_pap illomavirus/ . Updated June 2007. Accessed June 24, 2008. 19. Lowy DR, Schiller JT. Papillomaviruses and cervical cancer: pathogenesis and vaccine development. J Natl Cancer Inst Monogr . 1998;23:27-30. 20. McLemore MR. Gardasil: introducing the new human papillomavirus vaccine. Clin J Oncol Nurs . 2006;10:559-560. 21. New vaccine prevents cervical cancer. FDA Consum . 2006;40:37. 22. 5/18/2007 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : The FUTURE II Study Group. Quadrivalent vaccine against human papillomavirus to prevent high-grade cervical lesions. N Engl J Med. 2007;356:1915-1927. 23. 5/11/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Winer RL, Feng Q, Hughes JP, OReilly S, Kiviat NB, Koutsky LA. Risk of female human papillomavirus acquisition associated with first male sex partner. J Infect Dis . 2008;197:279-282. 24. 10/23/2009 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : FDA approves new indication for Gardasil to prevent genital warts in men and boys. US Food and Drug Administration website. Available at: http://www.fda.gov/NewsEvents/Newsroom/PressAnnouncements/ucm1 87003.htm . Published October 16, 2009. Accessed October 22, 2009. GENİTAL HERPES Genital herpes cinsel yolla bulaşan viral bir hastalıktır. Sebebi Herpes simplex virüs tür. Genital bölgede içi sıvı dolu kesecikler ( uçuk ), ağrı ve kaşıntıya neden olur. İlk seferde iyileşmesi 3- 4 hafta sürer. Herpes virüs vücutta saklanır, sıklıkla alevlenir ve şikayetler tekrar eder, her seferinde süre ve şiddeti azalarak sürer. İyileşme dönemlerinde hasta bulaştırıcıdır. Gençlerde sık görülür, sıklığı giderek artmaktadır. Herpes simplex virüsün 2 tipi vardır: tip 1 daha çok dudak; tip 2 ise genital bölgede çıkar. Kadınlarda daha sık görülür. Cinsel yolla bulaşır, dış ortamda uzun süre canlı kalamaz. Görünür lezyon olmasa da taşıyıcılar hastalığı bulaştırabilirler. Herpes lezyonları kanamalı ve ülserli lezyonlardır, diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların kapılma şansını da arttırır. Genital herpes belirtileri nelerdir? Herpes hastalarının çoğu hasta olduklarının bile farkında değillerdir. Şikayetleri çok hafif olur, böcek ısırığı sanılır. Herpes bulaşan her hasta da şikayet ortaya çıkmaz, ancak bu insanlar hastalığı taşır ve bulaştırırlar. Şikayeti olan hastalarda ise özellikle ilk atak oldukça sıkıntılı geçer. Hastalık mikrobun kapılmasından 2 hafta sonra başlar ve iyileşmesi 3-4 hafta kadar sürer. Genital bölge ve anüs etrafında kızarıklık, İçi sıvı dolu kesecikler, Kaşıntı, Ağrı, sızlama, Lenf bezlerinde şişme, Halsizlik, Ateş, Grip benzeri şikayetler olur, Kesecikler patladıktan sonra o bölgede ülserler olur( aft gibi ), İlk atağı takiben bir yıl içinde 4 -5 atak daha geçirilir. Her atakta şikayetler ve süre biraz daha hafifler. Yıllar içinde atakların süresi ve şiddeti azalarak sürer. Genital herpes komplikasyonları: Genital herpes erişkinlerde ağrılı Genital lezyonlara yola açar, immün sistemi zayıf kişilerde şikayetler çok ağır ve şiddetli olabilir. İmmün sistemin zayıfladığı durumlarda beyin, beyin zarı iltihabına ( meningo-ansefalit ) yola açabilir. Genital herpes doğum kanalından bulaşırsa bebeklerde beyin iltihaplanmasına neden olabilir, bu çok ciddi ve ölümcül bir durumdur. Gebelik sırasında herpes atakları bu nedenle tehlikelidir. Özellikle gebelik sırasında herpes kapılması ve ilk atağın gebelik sırasında geçirilmesi bu riski daha da arttırır. Doğumda aktif Genital herpesi olan hastaların bu nedenle sezaryen ile doğum yapmaları bebeğin korunması açısından önemlidir. Hastalığın ve atakların şiddetinden bağımsız olarak herpes atakları sırasında hastada psikolojik stres, depresyon görülür. Genital Herpes nasıl teşhis edilir? Genital herpes şikayetleri kişiden kişiye çok farklı olabilmektedir, kimi insanda hiçbir şikayet olmazken kimi insanda şiddetli lezyonlar ortaya çıkmaktadır. Lezyonların varlığında hastalığı klinik olarak teşhis etmek kolaydır. Lezyondan alınan örnek laboratuarda incelenerek kolayca teşhis konur( HSV PCR ). Ancak lezyon olmayan veya ataklar arasında şikayeti olmayan insanlarda ancak kan testleri ile genital herpes varlığı gösterilebilir. Kan testleri ile herpes virüs antikorları ( HSV 1 ve HSV 2 ) gösterilir. Genital herpes nasıl tedavi edilir? Herpesi tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Ancak antiviral ilaçlarla hastalığı, süresini, şiddetini azaltmak ve atak sayısını azaltmak mümkündür. Ayrıca uzun süreli süpressyon tedavileri cinsel partnere bulaşma şansını azaltır. Genital herpesten nasıl korunulur? Kondom kullanımı genital herpes bulaşma şansını azaltır. Görünür lezyon varlığı bulaşma şansını çok arttırır ancak birçok hasta görünürde lezyon olmasa da hastalığı bulaştırır. Çok eşlilik, cinsel yolla bulaşan bir hastalığı olmak Genital herpes kapma şansını arttırır. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention. Genital herpes—CDC fact sheet. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/std/herpes/stdfact-herpes.htm . Updated March 3, 2010. Accessed July 29, 2010. 2. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR. 2010;59(No. RR-12):1-110. 3. Engelberg R, Carrell D, Krantz E, Corey L, Wald A. Natural history of genital herpes simplex virus type 1 infection. Sex Transm Dis. 2003;30(2):174-177. 4. Frequently asked questions about genital herpes. The National Women’s Health Information Center website. Available at: http://www.4woman.gov/faq/stdherpe.pdf . Accessed July 18, 2005. 5. Genital herpes fact sheet. Centers for Disease Control and Prevention (CDC) website. Available at: http://www.cdc.gov/std/Herpes/STDFact-Herpes.htm July 18, 2005. . Accessed 6. Genital herpes: the facts. International Herpes Alliance website. Available at: http://www.herpesalliance.org/resources_03.htm . Accessed July 18, 2005. 7. Health matters fact sheet: genital herpes. National Institute of Allergy and Infectious Diseases website. Available at: http://www.niaid.nih.gov/factsheets/stdherp.htm, Accessed July 18, 2005. 8. Herpes: get the facts. American Social Health Association website. Available at: http://www.ashastd.org/hrc/educate.html . Accessed July 18, 2005. 9. Mindel A, Marks C. Psychological symptoms associated with genital herpes virus infections: epidemiology and approaches to management. CNS Drugs . 2005;19(4):303-312 GRİP İnfluenza; Flu; Grip solunum yollarının viral bulaşıcı hastalığıdır. Tüm vücudu etkileyen ağır enfeksiyona ve bazen ölüme yol açar. Gripten korunmanın bilinen en etkili yolu aşı olmaktır. Grip virüsü her yıl sonbahar kış aylarına salgınlara yol açar. Her yıl üzerindeki yapıyı değiştirdiği için vücut tarafından tanınamaz ve hastalık oluşur. 7 ila 10 yılda bir kendisini tamamen değiştirip dünya çapında salgınlara yol açar. Her yıl ortaya çıkan virüs bir öncekinden farklı olduğundan korunmak amacıyla her yıl aşı olmak gerekir. İnsanlarda iki tipi grip hastalığına yol açar İnfluenza tip A ve tip B. Grip olan kişinin hapşırık, öksürük ve nefesi ile etrafa yayılan mikroplar havadan bulaşarak salgınlara yol açar. Ayrıca grip mikroplarının olduğu ortamlara dokunmakla da hastalık bulaşır. Gribin soğuk algınlığından farkı nedir? Grip tüm vücudu etkileyen bir hastalıktır, ağır seyreder ve yatağa düşürür. Soğuk algınlığının ise 300 den fazla virüsü vardır, genellikle burun boğazda sınırlı kalan hastalığa yol açar, şikayetler çok ağır değildir, ateş çok yükselmez. Grip hastalığı kimler için tehlikelidir? Kalabalık ortamlarda yaşamak ( huzur evleri, bakım evleri, kışlalar, okullar, yuvalar, vb.), Fiziksel ve Mental gerilik ( kendini koruyamamak ve kişisel temizlik, hijyen kurallarına uyamamak hastalık kapma riskini arttırır), Bazı kişilerde grip ağır seyreder ve komplikasyonlar daha sık görülür; 5 yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü kişiler, Kronik akciğer hastalığı olanlar, Diyabet hastaları, Kalp hastaları, Karaciğer ve böbrek hastalığı olanlar, İmmün sistemi baskı altında olan hastalar; HIV+ ve AİDS hastaları, Kemoterapi radyoterapi görenler, Kortizon kullanalar, Gebeler, 18 yaş altında olup sürekli aspirin kullanan çocuklar, Huzurevi ve bakım evlerinde kalanlar, Obez kişiler, Anoreksiya nevrosa hastalarında grip hastalığı hem normalden çok daha ağır seyreder ve hem de ağır komplikasyonlar ortaya çıkar. Grip belirtileri nelerdir? Hastalar virüsü şikayetler başlamadan bir gün önce etrafa yaymaya başlarlar ve 5- 6 gün boyunca yayarlar. Yani kişiler daha hasta olduklarını fark etmeden hastalığı yaymaya başlarlar. Buda hastalığın neden bu kadar çabuk yayıldığını göstermektedir. Şikayetler hastalık kapıldıktan 1-2 gün sonra başlar. En sık görülen şikayetler: Yüksek ateş, Kas ağrıları, Üşüme, titreme, terleme, Aşırı yorgunluk, Baş ağrısı, İştahsızlık, bulantı, kusma, nadiren ishal, Hapşırık, Burun akıntısı, Öksürük ( öksürük şikayeti hastalık geçtikten sonra 2 -3 hafta sürebilir), Göz yaşarması, Boğaz ağrısı, Boyunda şişmiş lenf şikayetlerdir. bezleri en sık görülen Şikayetler 7 – 10 gün içinde azalarak kaybolur. Öksürük ve halsizlik şikayetleri ise birkaç hafta daha sürer. Gribin yan etkisi nedir? Zatüre ( hem grip virüsüne hemde diğer mikroplara bağlı zatüre sık görülür), Sinüzit, Orta kulak iltihabı, Var olan hastalıkların kontrolden çıkması; Kalp yetmezliğinin artması, Böbrek, karaciğer yetmezliği, KOAH, Diyabet in kontrolden çıkması en sık görülen komplikasyonlardır. Grip teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardım eder. Grip şikayetleri bir çok hastalıkla kolayca karıştırılır. Kesin teşhis kan, tükürük yada burun salgısından yapılan laboratuar testleri ile konur. Grip şüphelenilen hastada aşağıdaki testler yapılmalıdır: • • • • Tam kan sayımı, CRP, Sedimantasyon, Burun – boğaz salgısında İnfluenza A+ B testi, Gribin tedavisi var mı ? Gribin tedavisi var ancak ilaçlar hastalığın ilk 48 saati içinde başlanırsa etkili olur. İlaçlar grip şikayetlerini ve süresini kısaltır, komplikasyonları büyük oranda azaltır. Erken tedavi özellikle risk gurubundaki hastalar için hayat kurtarıcıdır. Ayrıca istirahat hem hastalığın hafif seyretmesi, hem komplikasyonların az olması ve hem de diğer kişileri korumak amacıyla istirahat grip tedavisinin aslını oluşturur. Tedavi sırasında bol sıvı tüketilmelidir. Ağrı kesici ve ateş düşürücüler şikayetlerin kontrol edilmesini kolaylaştırır. Dekonjestan burun açıcılar 3 günden fazla kullanılmamalıdır. Öksürük kesici ilaçlar şiddetli öksürükleri hafifletir. Gripten korunmak mümkün mü? Gripten korunmanın en güvenilir yolu her yıl aşı olmaktır. Grip aşısı grip mevsimi başlamadan Eylül – Ekim aylarında hazır olur. Korunmak için mümkün olan en erken dönemde aşı olmak gerekir. Aşının etkili olabilmesi için iki hafta geçmesi gerekir.Grip mevsimi sonbahardan ilkbahara dek sürer. Grip aşısı kimlere yapılmaz? Aşı aşağıdaki kişilere yapılmamalıdır: 6 aydan küçük çocuklar, Aşırı anafilaktik yumurta alerjisi olanlara, Daha önceki grip aşısında ağır alerjik reaksiyon gelişenlere, Guillain –Barre Sendromu hastalarına, Ateşi olan hastalara aşı yapılmaz. Gripten korunmak için genel önlemler: Hasta iseniz işe okula gitmeyin, Hasta kişileri, çocukları işe, okula göndermeyin, Ellerinizi sıkça yıkayın, Kişisel temizlik ve hijyen kurallarına uyun, Şikayeti olan kişiler ile temas etmeyin, Hapşırır ve öksürürken ağzınızı kapatın, Kağıt mendili bir kez kullanıp atın, Ellerinizi yüzünüze sürmeyin, Aşı olamayan yada olmamış kişilerin grip salgını sırasında anti viral ilaçlar ile korunması mümkündür. Bu koruma ilaç alındığı sürece etkili olur. Kısa sürelidir. İlaçla koruma: Grip ile karşılaşmış ve hasta olması büyük ihtimal dahilinde olan, Komplikasyon verilir. gelişme riski yüksek olan kişilere İlaçla koruma aşının yerini tutmaz. Referanslar: 1. American Lung Association http://www.lungusa.org/ 2. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/flu 3. Flu.gov http://www.flu.gov/ 4. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/ 5. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/chn-rcs/index-eng.php/ 6. 2011-12 influenza vaccine and vaccination information. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/flu/flu_vaccine_updates.htm . Updated August 15, 2011. 7. Centers for Disease Control and Prevention. Asthma information for patients and parents of patients. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/H1N1flu/asthma.htm . Updated September 15, 2009. 8. Centers for Disease Control and Prevention. Home care guidance: physician directions to patient/parent. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/h1n1flu/guidance_homecare_directions.htm . Updated August 5, 2009. 9. Diseases—I: Influenza fact sheet. American Lung Association website. Available at: http://www.lungusa.org . Published September 2007. 10. Flu (influenza). National Institute of Allergy and Infectious Disease website. Available at: http://www3.niaid.nih.gov/topics/Flu/default.htm . 11. Influenza (flu). Mayo Clinic website. Available at: http://www.mayoclinic.com/health/influenza/DS00081 . Updated June 2009. 12. DynaMed Editors. Influenza. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/ . Updated October 28, 2009. 13. Inactivated influenza vaccine 2011-12. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/vis/downloads/vis-flu.pdf . Updated July 26, 2011. 14. Key facts about seasonal influenza (flu). United States Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/flu/keyfacts.htm . Updated March 12, 2009. 15. Live, intranasal influenza 2011-12. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/vis/downloads/vis-flulive.pdf . Updated July 26, 2011. 16. MMWR Weekly: Recommended immunization schedules for 0-18 years-United States, 2008. Center for Disease Control website. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm . Updated January 11, 2008. Accessed July 7, 2009. 17. Pandemic (H1N1) 2009. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.flu.gov/individualfamily/prevention/index.html . 18. Prevention and control of influenza with vaccines: recommendations of the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP), 2011. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm60e0818a1.htm?s_cid =mm60e0818a1_e . Updated August 18, 2011. 19. Prevention and treatment. Flu.gov website. Available at: http://www.flu.gov/individualfamily/prevention/index.html . Accessed April 16, 2010. 20. What you should know about flu antiviral drugs. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/flu/antivirals/whatyoushould.htm . Updated February 9, 2011. 21. 1/30/2008 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : Public health advisory: Nonprescription cough and cold medicine use in children—FDA recommends that over-the-counter (OTC) cough and cold products not be used for infants and children under 2 years of age. US Food and Drug Administration website. Available at: http://www.fda.gov/cder/drug/advisory/cough_cold_2008.htm Accessed January 30, 3008. . 22. 3/12/2008 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : 2008 safety alerts for drugs, biologics, medical devices, and dietary supplements: tamiflu (oseltamivir phosphate). US Food and Drug Administration website. Available at: http://www.fda.gov/medwatch/safety/2008/safety08.htm#Tamiflu . Accessed March 12, 200