Untitled - Gazi Üniversitesi Açık Arşiv

advertisement
ESKİ SSCB ÜYESİ BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETLERİNDE DEVLET
BAŞKANININ ANAYASAL YETKİLERİ
Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
EYLÜL 2015
ETİK BEYAN
Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Yazım Kurallarına uygun olarak
hazırladığım bu tez çalışmasında;

Tez içinde sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar
çerçevesinde elde ettiğimi,

Tüm bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik ve ahlak kurallarına uygun
olarak sunduğumu,

Tez çalışmasında yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak
gösterdiğimi,

Kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı,

Bu tezde sunduğum çalışmanın özgün olduğunu,
bildirir, aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan
ederim.
MyÇ
Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ
10.09.2015
Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ tarafından hazırlanan “ Eski SSCB Üyesi Bağımsız Türk
Cumhuriyetlerinde Devlet Başkanının Anayasal Yetkileri” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri
tarafından OY BİRLİĞİ / OY ÇOKLUĞU ile Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Anabilim
Dalında Siyaset Bilimi ve Sosyal Bilimler Bilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak
kabul edilmiştir.
Danışman: Prof. Dr. Hikmet KAVRUK
Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum
(imzalı)
Üye : Doç. Dr. Mehmet Merve ÖZAYDIN
Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı
Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum
(imzalı)
Üye : Yrd. Doç. Dr. Özge Çelik RUSSELL
Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum
(imzalı)
Tez Savunma Tarihi: 10 / Eylül / 2015
Jüri tarafından kabul edilen bu tezin Yüksek Lisans Tezi olması için gerekli şartları yerine getirdiğini
onaylıyorum.
(imzalı)
Prof. Dr. Suna BAŞAK
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
iv
ESKİ SSCB ÜYESİ BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETLERİNDE DEVLET
BAŞKANININ ANAYASAL YETKİLERİ
Yüksek Lisans Tezi
Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
Eylül 2015
ÖZET
Birer Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (SSC) olan beş Türk devletinin SSCB’den
bağımsızlıklarını elde ettikleri anda anayasalarından başlayarak siyasal düzenleri
aynıydı. Bundan hareketle, bu çalışmanın hazırlandığı tarihte, devlet başkanlarının
yetkileri örneği üzerinden, siyasal düzenlerin geldiği noktalar arasında eğer bir fark
varsa bu fark 1991’den bu çalışmanın hazırlandığı tarihe kadar geçen yirmi yıldan
uzun süre içinde ortaya çıkmış olmalıdır. Bu çalışma böyle bir ayrım olup
olmadığını tespit ederek bu ayrımın ele alınmasını içermektedir. Bu çalışmanın
hipotezi; eğer varsa bu farklılığın ülkelerin rejimini ve bağımsızlık sonrası geçirdiği
süreçleri yansıttığıdır. Çalışma kapsamında devlet başkanlarının yetkileri örneği
üzerinden söz konusu devletlerin siyasal sistemi ile ilgili bir değerlendirme
yapılmıştır. Beş ülkenin anayasaları incelenerek devlet başkanına dair hükümler
tespit edilmiştir. Ardından, ilk olarak anayasalara dair nicel göstergeler
karşılaştırılmıştır. Son olarak, nitel veri olarak devlet başkanlarının anayasal
yetkilerine dair hükümler karşılaştırılmıştır. Bu hükümler ülkeler arasında
karşılaştırılarak aralarındaki benzerlik ve ayrımlar tespit edilmiş, daha sonra
bunların anlamlandırılmasına geçilmiştir. Karşılaştırmadan elde edilen bulgular,
mevcut anayasal farklar bakımından çalışmanın hipotezini destekler niteliktedir.
Aynı zamanda siyasal kültürün rejimler üzerindeki kayda değer belirleyici etkisi
anayasal yetkiler ile fiili otorite arasındaki fark olarak kendini göstermiştir.
Bağımsız Türk devletlerinin yapılanma, gelişim ve kurumsallaşma süreçlerinin
daha iyi anlaşılabilmesi için kapsamlı incelemelere ihtiyaç vardır. Bu araştırmada
ele alınan konu ve veri havuzu, yeni çalışmalarda; Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC
dışındaki tüm bağımsız Türk devletlerini kapsayacak şekilde, geniş kapsamlı bir
inceleme ve yorum üretebilme imkânını taşımaktadır.
Bilim Kodu
: 1116.2.163
Anahtar Kelimeler
: Bağımsız Türk devletleri, Türk cumhuriyetleri, Türk
cumhuriyetlerinin
anayasaları,
devlet
başkanı,
cumhurbaşkanı, devlet başkanının yetkileri, siyasal kültür.
Sayfa Adedi
: 91
Tez Danışmanı
: Prof. Dr. Hikmet KAVRUK
v
CONSTITUTIONAL POWERS OF HEAD OF STATE IN POST-SOVIET
INDEPENDENT TURKIC REPUBLICS
M.S. Thesis
Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ
GAZİ UNIVERSITY
GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES
September 2015
ABSTRACT
Five Turkic states which are former Soviet Socialist Republics, at the time of their
independence, starting with their constitution, all had the same political system.
According to this, if there is a difference between where these political systems
stand, over the example of heads of states’ powers at the time of this study, that
should have happened in the period from 1991 to the time of this study. This study
takes under whether there is such a difference, and examines that difference. In
the context of this work, by the example of powers of heads of states an evaluation
was made about the current political system of this particular states. By analysing
the constitutions of five republics, rules about the “heads of states” has been
identified. After that, quantitative indicators of constitutions have been compared at
first. Finally, rules about constitutional powers of heads of state, as qualitative
data, were compared. By comparing these rules between countries, similarities
and differences have been identified, and after that those were explained. The
findings of this comparison have supported the hypothesis of this study as the
current constitutional differences. Also, significant determining influence of political
culture over regimes has shown itself as the difference between constitutional
powers and actual authority. The topic and data pool of this study, for new studies,
has the possibility of a wide analysis and interpretation that covers all Turkic states
except Republic of Turkey and Turkish Republic of Northern Cyprus.
Science Code
: 1116.2.163
Keywords
: Independent Turkic states, Turkic republics, constitutions of
Turkic republics, head of state, president, powers of head of
state, political culture.
Page
: 91
Thesis Advisor
: Prof. Dr. Hikmet KAVRUK
vi
TEŞEKKÜR
Bu çalışmanın hazırlanmasında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dekanı Sayın Prof. Dr. Hikmet KAVRUK başta olmak üzere Gazi Üniversitesinin
müstesna bilim insanlarının çok önemli katkı ve destekleri bulunmaktadır. Çeşitli
kaynakların temini ve muhtelif dillerdeki metinlerin çevirisi için diğer Türk
cumhuriyetlerinde yaşayan dostlarımın da yeri doldurulamaz destekleri olmuştur.
Mesleğim gereği Türk cumhuriyetlerine sürekli seyahat ediyor olmam tezimin
hazırlanması sırasında aklıma takılan bazı soruların yanıtını buralarda arama
fırsatı sunmuştur. Azerbaycan'da, Kazakistan’da ve Kırgızistan'da yakından şahit
olduğum ve diğer Türk cumhuriyetlerinde de aynı olduğunu tahmin ettiğim; kardeş
ülkelerde insanı kendi evinde hissettiren ruh ve konukseverlik benzersiz bir
araştırma ortamı sağlamıştır. Tez çalışmamın olgunlaşmasında anlayış ve
hoşgörüsü ile maddi manevi yanımda olan danışmanım ve değerli hocam Sayın
Prof. Dr. Hikmet KAVRUK'a, ilkokul öğretmenimden başlayarak yüksek lisansta
ders aldığım öğretim üyelerine kadar benim öğrencilik yolculuğumda emeği geçen
tüm hocalarıma ve bu süreçte yanımda olan dostlarıma yürekten teşekkürlerimi
sunmak istiyorum.
Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ
vii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET ..............................................................................................................
iv
ABSTRACT ...................................................................................................
v
TEŞEKKÜR ....................................................................................................
vi
İÇİNDEKİLER ................................................................................................
vii
ÇİZELGELERİN LİSTESİ ...............................................................................
x
KISALTMALAR ...............................................................................................
xi
1. GİRİŞ
1
1. 1. Araştırmanın Konusu
2
1. 2. Araştırmanın Amacı
3
1. 3. Araştırmanın Önemi
4
1. 4. Kapsam ve Yöntem
6
1. 5. Süre ve Sınırlılıklar
7
1. 6. Temel Kavramlar
9
2. LİTERATÜR VE KAYNAKLAR
13
2. 1. Literatür
13
2. 2. Eski SSCB Üyesi Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin Anayasaları
16
3. AZERBAYCAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL
ÇERÇEVESİ
19
3. 1. Azerbaycan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu
109. Maddesi
20
3. 2. Azerbaycan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
21
viii
Sayfa
4. KAZAKİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL
ÇERÇEVESİ
25
4. 1. Kazakistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu
44. Maddesi
26
4. 2. Kazakistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
5. KIRGIZİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL
ÇERÇEVESİ
28
33
5. 1. Kırgızistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu
64. Maddesi
34
5. 2. Kırgızistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
6. ÖZBEKİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL
ÇERÇEVESİ
35
39
6. 1. Özbekistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu
93. Maddesi
40
6. 2. Özbekistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
7. TÜRKMENİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL
ÇERÇEVESİ
41
45
7. 1. Türkmenistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu
53. Maddesi
45
7. 2. Türkmenistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
46
ix
Sayfa
8. ESKİ SSCB ÜYESİ BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETLERİNİN
ANAYASALARININ NİCEL OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI
51
8. 1. Anayasaların Kabul Tarihleri ve Anayasa Değişiklikleri
51
8. 2. Anayasa Metinleri ve Yetki Maddeleri
53
9. DEVLET BAŞKANLARININ ANAYASAL KONUM VE YETKİLERİNİN
KARŞILAŞTIRILMASI
57
9. 1. İncelenen Beş Devlet Anayasasında da Ortak Olan Yetkiler
57
9. 2. Ayrım ve Benzerlikler
59
9. 2. 1. Hükümet Sistemleri Açısından
59
9. 2. 2. Devlet Başkanı Seçilme Şartları ve Sınırlamalar Açısından
60
9. 2. 3. Devlet Başkanının Görevden Alınabilmesi Açısından
62
9. 2. 4. Yasama ve Düzenleyici İşlemlerle İlgili Yetkiler Açısından
62
9. 2. 5. Savaş İlanı Yetkisi Açısından
63
10. DEĞERLENDİRME
65
10. 1. İncelenen Beş Devlet Anayasasının Ortak Yönleri
65
10. 2. Anayasal Yetki Ayrım ve Benzerliklerinin Genel Görünümü
66
10. 3. Devlet Başkanlarının Yetkilerinin Değerlendirilmesi
67
11. SONUÇ
75
KAYNAKLAR
79
ÖZGEÇMİŞ
85
xv
x
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge
Sayfa
Çizelge 1 - Bağımsız Türk cumhuriyetlerinin anayasalarının yılları
52
Çizelge 2 - Anayasalarda cumhurbaşkanına atıf yapan madde sayısı
53
Çizelge 3 - Devlet başkanlarının görev süreleri
61
Çizelge 4 - Devlet başkanı seçilme şartları
61
xv
xi
KISALTMALAR
Bu çalışmada kullanılmış kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur.
Kısaltmalar
Açıklamalar
ABD
Amerika Birleşik Devletleri
ana.
anayasa, anayasası, anayasanın
bkz.
bakınız
çev.
Türkiye Türkçesine çevirenin açıklaması
Kırgızistan
Resmi adı “Kırgız Cumhuriyeti” olan Türk devleti
KKTC
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
md.
madde
NÖC
Nahcivan Özerk Cumhuriyeti
örn.
örneğin
sf.
sayfa
SSC
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti
SSCB
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
vb.
ve benzeri
vd.
ve devamı
ve diğ.
ve diğerleri
1
1. GİRİŞ
Dünya üzerinde yedi bağımsız Türk devleti vardır. Türkiye Cumhuriyeti ve
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) dışındaki beş Türk devleti son yüzyılda
yaklaşık olarak aynı kaderi paylaşmıştır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin
(SSCB) tahakkümünden kurtulup bağımsızlığını ilan eden beş Türk devleti ve
KKTC Türkiye için çok önemli bir konumdadır. Aynı tarih, aynı kültür, aynı dil vb.
birçok ortak yönüyle, geniş bir coğrafyaya yayılmış tek bir milletin farklı
coğrafyalara yayılmış halklarının* sahip olduğu birden çok devlet arasındaki
ilişkilerin herhangi iki devlet arasındaki ilişkiden farklı olmasını beklemek
mesnetsiz olmaz. Elbette aynı değerlere sahip halkların devletleri arasındaki
işbirliği ve ortaklık potansiyeli çok zengin fırsatlara gebedir.
Orta Asya coğrafyası, Türkiye'ye fiziksel olarak çok da uzak olmamakla
birlikte, kültürel bakımdan özellikle çok yakındır. Bu kültürel yakınlığın tarihte siyasi
birlik olduğu dönemler de olmuştur. Büyük Selçuklu Devleti'nin bir ucu Anadolu
ise, öbür ucu da bugünkü Türkmenistan’dır ve Melik Şah döneminde 1089’da
kendine bağladığı Batı Karahanlılar ile bugünkü Kırgızistan ve Kazakistan'a kadar
ulaşmıştır. Ancak Büyük Selçuklu Devleti'nden sonra aradaki bağ bir daha siyasi
bütünlük olarak tezahür etmemiştir. Buna rağmen kültürel bağ yaşamıştır.
Türkiye'de, SSCB sonrası aynı dönemde bağımsızlığını ilan eden beş Türk
devleti
hakkında,
ilk
bakışta
çok
çalışma
yapılmış
gibi
görünse
de,
bağımsızlıklarından beri geçen yirmi yıldan uzun süreye rağmen, alanın önemi göz
önüne alındığında oldukça sınırlı sayıda karşılaştırmalı çalışma yapılmıştır. Eski
Sovyet coğrafyası ile ilgili araştırmalar arasında özellikle bağımsız Türk
cumhuriyetleri ile ilgili uluslararası yazında Türkiye’de yapılan çalışmaların geniş
bir yer tutmasını beklemek mesnetsiz olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti dışındaki
*
Kültürel ortaklığın oluşturduğu varlık için millet, yerel topluluklar için halk kavramı tercih edilmiştir;
"Moskova halkı", "Fransız Milleti" gibi.
2
bağımsız Türk devletlerinin devlet başkanlarının yetkilerini ele alan ve karşılaştıran
bir çalışma oldukça önemli bir boşluğu dolduracak ve ilgi çekici olacaktır.
Karşılaştırmalı çalışmalar, örnekler arasındaki benzerlikleri ve farkları ele
alarak öznel somut tespitlerin yanında göreli özelliklerin ve tespitlerin de ortaya
konulmasına imkân verdiğinden, tekil incelemelere kıyasla daha fazla veya daha
farklı bulgulara ulaşılmasını sağlayabilir. Bu nedenle bu çalışmada karşılaştırmalı
bir inceleme yapılması tercih edilmiştir.
“Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinde Devlet Başkanının Yetkileri” başlıklı bu
çalışmada; eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyeti tanımına uygun düşen
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’da devlet
başkanının yetkileri teker teker ele alınarak ve birbiriyle mukayese edilerek bir
değerlendirme yapılmaktadır.
1. 1. Araştırmanın Konusu
Birer Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (SSC) olan beş Türk devletinin SSCB
sonrası bağımsızlığını elde etmesinden sonra gelen dönemi bir kurumsallaşma
süreci olarak tarif etmek mümkündür. Bu beş Türk devleti de ulus devlet modeline
göre yapılanma yoluna gitmiştir. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra, ulus
devlet olma, devlet piyasa ilişkisini yapılandırma ve kurumsallaşma çabalarının
yanında demokratikleşme bir öncelik olmamıştır (olamamıştır) ki, geçen zaman bu
sürecin otoriter bir kurumsallaşmayı doğurduğunu göstermiştir. Sovyetler Birliğinin
dağılmasından sonra 1990’lı yıllarda bu beş ülkenin her birinde otoriter bir
hükümet sistemi ortaya çıktığı görülmektedir. (ALKAN, 2012, sf. 1-3).
Yedi bağımsız Türk devleti içinde, aynı yıl içinde bağımsızlıklarını ilan
etmeleri ve son yüzyıl boyunca yaklaşık olarak aynı siyasi tarihi paylaşmaları
itibarıyla eski SSCB üyesi bağımsız Türk devletlerinin kendi içinde daha güçlü ve
özel bir ortak paydası vardır. Bu nedenle ahenkli bir bütün oluşturacağı
3
gerekçesiyle bu çalışmada eski SSCB üyesi bağımsız Türk devletleri ele alınarak
bunlar arasında mukayeseli bir çalışma yapılması öngörülmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti dışındaki bağımsız Türk devletlerinin tanınması ve
derinlemesine anlaşılmasındaki önemli anahtarlardan biri de o ülkelerdeki rejimin
ve siyasi atmosferin anlaşılmasıdır. Bu noktadan bakıldığında en öne çıkan
olgulardan biri de devlet başkanlarıdır. Devlet başkanının yetkilerine bakarak bir
ülkedeki hükümet sistemi, kuvvetler ayrılığı ve anayasal düzenin temel unsurları
hakkında bilgi sahibi olmak ve belirli sonuçlara ulaşmak mümkündür. Bu çalışma;
1990’da birebir aynı sistemin yürürlükte olduğu ve SSCB içindeki 15 ülke arasında
özel bir ortak paydaya sahip olan beş ülkenin geçen yirmi yıldan daha uzun sürede
farklı yollar izleyerek ulaştıkları durumlarının bir boyutunu oluşturan devlet
başkanlarının yetkilerini konu almaktadır.
Yakın tarihteki ortaklık ve kültürel yakınlık gibi benzerlikleri bulunan bu
devletler; iklim, toprak ve nüfus büyüklüğü, nüfus yoğunluğu, doğal kaynaklar,
çevre (komşu) ülkeler gibi ayrımlara da sahiptir. Söz konusu devletlerin SSCB
sonrası geçen sürede içinden geçtikleri bağımsızlık ve kurumsallaşma sürecinin
sonunda vardıkları noktalar bakımından karşılaştırılması için, devlet başkanlarının
yetkileri üzerinden benzerlikler ve farklar tespit edilerek bir gösterge oluşturulabilir.
Devlet başkanı örneği üzerinden, geçen sürenin sonunda bu ülkelerin hâlihazırda
rejim bakımından benzer olup olmadığı tespit edilecek, devlet başkanlarının
yetkilerinin benzerlik ve farkları ele alınacaktır. Araştırma problemi olarak;
bağımsızlık sonrası karşılaştıkları sorunlara ürettikleri çözümlerin bu ülkeleri
birbirine benzer veya farklı nasıl bir noktaya getirdiği, bu bakımdan aynı zamanda
kayda değer farklılıkta özgün birer örnek oluşturup oluşturmadıkları sorusuna yanıt
aranacaktır.
1. 2. Araştırmanın Amacı
Bağımsız
Türk
devletlerinin
yapılanma,
gelişim
ve
kurumsallaşma
süreçlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için kapsamlı incelemelere ihtiyaç vardır. Bu
4
araştırmada ele alınan konu, Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC dışındaki SSCB
sonrası bağımsız olmuş Türk devletlerini kapsayacak şekilde, geniş kapsamlı bir
inceleme ve yorum üretebilme imkânını taşımaktadır.
Araştırma problemine verilecek yanıt, söz konusu ülkelerin bağımsızlık
sonrası süreçlerinin pek çok yansımasından birini ele alacak bir mukayeseli
inceleme gerektirmektedir. Bu inceleme için gerekli verilerin derlenmesi de bizatihi
bir kaynak oluşturacaktır. Bağımsız Türk devletlerinde devlet başkanının
yetkilerinin belirlenmesiyle her ülkenin rejimine ait önemli bazı olgular ortaya
konulmuş olacaktır. Ülkeler arasında bu göstergelerin karşılaştırılması ile yalnız
ülkelerin rejimi hakkında bir iz değil, aynı zamanda gelişim ve dönüşüm
süreçlerinin de içinde bulunduğu ayrıntılı bir durum incelemesi ve yorumu ortaya
konulabilecektir.
Bu çalışma ile bağımsızlık sonrası süreçlerinin devlet başkanlarının yetkileri
örneğinde bu ülkeleri birbirine benzer veya farklı nasıl bir noktaya getirdiğin tespit
edilmesi, bu ülkelerde devlet başkanlarının yetkilerine dair verilerin derlendiği bir
kaynak oluşturulması, söz konusu ülkelerin özgün birer örnek oluşturup
oluşturmadıklarının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Böylece bu çalışmayla hem
ülke anayasalarının pek çok maddesine yayılmış devlet başkanı yetkilerinin
derlendiği bir arada toplandığı bir kaynak, hem de bir mukayeseli değerlendirme
üretilmiş olacaktır.
1. 3. Araştırmanın Önemi
Kadim devletleriyle dünya tarihinde iz bırakmış topluluklar olsa da SSCB
sonrası bağımsızlığını elde etmiş Türk devletlerinin yaklaşık son bir yüzyıldaki
kendi kendini yönetme deneyimi, devlet deneyimi ve gelenekleri sınırlıdır. Önce
tahakküm altında birer sömürge, daha sonra SSCB’de (bilhassa Sultan Galiyev’in
ortadan kaldırılmasıyla) merkez Rusya’nın çevre unsurları olarak, kendini yöneten
değil yönetilen olmuşlardır. Bu deneyim eksikliği Sovyetler Birliğinin dağılmasından
sonra su yüzüne çıkmıştır.
5
Bağımsızlık sonrası diğer eski SSCB ülkeleri gibi yeni bağımsızlığını elde
eden Türk cumhuriyetleri de kendine bir yol çizmek zorunda kalmıştır. Bağımsızlık
sürecinde yürürlükte olan 1977 tarihli SSCB anayasası bir süre sonra yerini her
ülkenin kendi hazırladığı anayasalara bırakmıştır (1977 Anayasası ile ilgili ayrıntılı
bir inceleme için bkz. OSAWKE, 1979). Doğal olarak her ülke kendi karşılaştığı
sorunlar ve şartlar çerçevesinde yeni bir rejim geliştirme zorunluluğuyla karşı
karşıya kalmıştır. Ortaya çıkan sonuç, eski SSCB üyesi bağımsız Türk
cumhuriyetlerinin hâlihazırdaki yapılarından ibarettir. Bu yapıların pek çok açıdan
incelenmesi mümkündür. Bu çalışmada ise, devlet başkanlarının yetkileri
bağlamında dağınık durumdaki veriler toplanarak eski birer SSC olan bağımsız
Türk cumhuriyetlerinin geçirdikleri sürecin ve mevcut rejimlerinin bir boyutuyla
mukayeseli şekilde incelenmesi hedeflenmiştir. Böyle bir inceleme literatüre özgün
bir katkı vaat etmesi bakımından önem arz etmektedir.
Karşılaştırmalı çalışmalar, özellikle de beş eski SSCB üyesi bağımsız Türk
cumhuriyetini kapsayan karşılaştırmalı çalışmalar ilgi çekici bir özellik arz
etmektedir. Literatürde özellikle söz konusu beş ülkeyi de kapsayan karşılaştırmalı
çalışmaların oldukça az olduğu dikkati çekmektedir. Bu durum, “eski SSCB üyesi
Türk cumhuriyetleri” üst başlığının kendine özgü ortak payda içeren niteliği,
derinlik arz eden yönleri ve farklı yansımaları olan önemi de göz önünde
bulundurulduğunda, bir eksiklik olarak değerlendirilebilir. Bu çalışma aynı
zamanda bu ihtiyacın da küçük bir yansımasıdır ve ihtiyaca küçük bir karşılık
verme amacı taşımaktadır.
Anayasada kayıt altına alınmış olarak tezahür eden devlet başkanının
yetkileri; kuvvetler ayrılığı ilkesi bakımından bir gösterge, rejimle ilgili temel bir
olgu, yürütmenin yanında yasama ve yargı erklerinin rejim içindeki konumuna ait
bir işaret ve bilhassa ülkeler arası karşılaştırılabilir bir nitelik olma özelliği
taşımaktadır. Bağımsız Türk devletlerinin mukayeseli bir kavrayışla anlaşılması
için, devlet mekanizmalarının en tepesine ışık tutulması yolunun takip edilmesi
tercih edilmiştir. Bu tez çalışması ile literatüre yapılabilecek katkı, sınırları belli
fakat çok boyutlu bir nitelik arz etmektedir.
6
1. 4. Kapsam ve Yöntem
Araştırmanın evreni Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC dışındaki (SSCB sonrası
bağımsızlığını kazanan) bağımsız Türk devletleridir. Örneklem ise bu bağımsız
Türk devletlerindeki devlet başkanlarının yetkileridir. Devlet başkanlarının yetkileri
temel olarak anayasalarda ve kanunlarda belirlendiğinden, araştırmaya esas teşkil
eden veriler ilgili ülkelerin mevzu (yazılı) hukuklarından (bir başka deyişle
mevzuatından) derlenmek zorundadır. Bu kaynaklar hukuki metinler olduğundan
içerikleri açık ve maddeler halindedir. Bu nedenle devlet başkanının yetkileri ilgili
mevzu hukuk kaynaklarından net bir şekilde ayıklanarak belirlenebilir.
Tezin konusu oluşturan devlet başkanlarının yetkilerinin başlıca kaynağı
olan ilgili ülke anayasaları kapsamında; bağımsızlığın ardından yapılan ilk
anayasalardan bu çalışmanın hazırlandığı 2014 yılında Özbekistan Anayasası’nda
yapılan
değişikliklere
kadar,
yeni
yapılan
her
anayasaya
ve
anayasa
değişikliklerine bu çalışmanın ilgili bölümlerinde ve gerek duyulduğu kadar
ayrıntıyla yer verilecektir. Özellikle halen yürürlükteki anayasalardaki ilgili hükümler
üzerinde durulacak ve bilhassa bunlar incelenecektir. Ancak son SSCB anayasası
olan 1977 Anayasasındaki yetkiler veya bağımsızlık ilanı için yapılan Anayasa
değişiklikleri bu çalışmanın kapsamı dışındadır.
Bu çalışmada somut olarak tespit edilmesi mümkün olan yazılı hukuka
dayanan yetkiler esas alınacaktır. Tespit edilmesi daha güç olan, devlet
başkanlarının kişisel otoritelerine vb. dayanarak fiilen icra ettikleri yazılı hukuka
dayanmayan yetkiler ise beş ülkede eşdeğer ölçü ve kapsamda tespit
yapılamayacağı endişesiyle büyük ölçüde ihmal edilecektir.
Çalışma nitel bir araştırmadır ve izlenecek temel yol bağımsız Türk
devletlerindeki devlet başkanlarının yetkilerinin tasviri ve mukayesesidir. Bunun
için bu devletlerin yürürlükteki anayasalarında yer alan devlet başkanına dair
hükümlerin içeriği öncelikli olarak verilmeli, ardından bu şekilde derlenen veriler
incelenmelidir. Çalışmanın nitel bir araştırma olmasından kaynaklanan açık uçlu
7
doğası bir hipotez oluşturulmasını güçleştirmektedir. Her ne kadar nitel bir
araştırma olsa da, çalışmanın mahiyetine uygun bir hipotez mevcuttur.
Bağımsızlığa kadar tüm SSCB ülkeleri aynı anayasaya tabi olduğuna göre,
hâlihazırda Türk devletlerinde devlet başkanlarına tanınmış yetkiler arasında fark
varsa bu bağımsızlıktan sonra ortaya çıkmış olmalıdır. Öncelikli olarak bu
ülkelerde devlet başkanlarına tanınmış yetkiler arasında fark olup olmadığı tespit
edilecektir. Bu çalışmanın hipotezi; eğer varsa bu farklılığın ülkelerin rejimini ve
bağımsızlık sonrası geçirdiği süreçleri yansıttığıdır. Çalışmada bağımsız Türk
devletlerindeki devlet başkanlarının yetkileri tespit edildikten sonra bunlar
mukayese edilecek ve aralarındaki benzerlikler ve farklar ortaya konularak bu
farklılıkların devletlerin bağımsızlıklarından sonra geçirdikleri süreçleri yansıtan
anlamlı
bir
tablo
oluşturup
oluşturmadığı
incelenecektir.
Böylece
devlet
başkanlarının yetkileri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi
amaçlanmaktadır.
1. 5. Süre ve Sınırlılıklar
Tezin hazırlanması için öngörülen süre, Gazi Üniversitesi 2013-2014
öğretim yılı güz dönemi başlangıcından bahar dönemi sonuna kadar olan dokuz
aylık süredir. Hazırlanan ve kabul edilen tez önerisi projesiyle; ilk üç ayın tez
önerisinin hazırlanması, kaynak taraması ve bu kaynakların incelenmesine,
sonraki üç ayın tezin ana metninin yazımına, son üç ayın ise düzeltmelere, tez
savunmasına ve diğer yasal süreçlere ayrılması öngörülmüştür. Yasal zorunluluk
ve geçerli mazerete istinaden bu süre yaklaşık üç ay kadar uzatılmıştır. 23 Ocak
2014 tarihinde kabul edilen tez projesinin 18 Aralık 2014’e kadar teslim edilmesi
öngörülmüştür. Teze bir takım eklemeler yapılması amacıyla jüri kararıyla ek süre
verilmiş ve böylece 2015 yazında nihai tez tesliminin ve tez savunmasının
gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu çalışmanın problemi tanımlanırken bağımsız Türk cumhuriyetleri
arasında araştırma evrenini sınırlamak ve kapsamı belirlemek için hangi ülkelerin
8
ele alınacağına dair seçenekler değerlendirilmiştir. Dünya üzerinde hâlihazırda
bağımsız olan Türk devletlerine bakıldığında, yedi bağımsız Türk devletinden
beşinin son yüzyıl boyunca bir merkezden yönetildiği ve aynı siyasi tarihi paylaştığı
göz önünde bulundurulursa bunların kendi içinde daha özel bir ortak paydaları
olduğu sonucuna varılabilir. Bağımsız Türk devletleri arasında devlet başkanlarının
yetkilerini ele alan mukayeseli bir çalışmada, örneklemin daha homojen bir yapıda
olması
için
SSCB
sonrası
bağımsızlığını
kazanan
Türk
devletleri
ile
sınırlandırılması bu araştırmada belirli soruların yanıtlarına ulaşılması bakımından
yararlı olacaktır. Zira örneğin KKTC ile Özbekistan Cumhuriyeti arasında devlet
başkanının yetkileri arasındaki benzerlik ve ayrımların anlamlandırılması ile aynı
karşılaştırmanın Özbekistan ile diğer bir eski SSCB üyesi Türk cumhuriyeti
arasında yapılması arasında kayda değer bir fark vardır. Bu nedenle, çalışmanın
kapsamı eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetleri olarak belirlenmiştir.
Bunun yanında, bağımsızlığını kazanmamış, özerk olarak varlığını sürdüren Türk
cumhuriyetleri de apayrı birer siyasal varlıktır. Bu nedenle çalışmanın örneklemi ve
kapsamı dünya üzerindeki Türk cumhuriyetlerinden, bağımsız olanlar arasında,
eski SSCB üyesi olanlarla sınırlandırılmıştır.
Tezde ele alınması gereken temel veriler her bir ülkedeki devlet başkanına
ait yetkilerdir. Bu yetkilerin nerede bulunacağı noktasında, genel olarak yazılı
hukukta, özel olarak ise anayasalarda ilgili hükümlerin aranması gerekir. Anayasal
bir devlette devlet başkanının sınırlılıkları (ve yetkileri) anayasada yer alacaktır
(MYERSON, 2008, sf. 125 vd.). Bu nedenle ilgili verilerin temel ve birincil kaynağı
her bir ülkenin anayasasıdır. Esas olarak anayasada belirlenmesi gereken
hükümet sistemi veya kuvvetler ayrılığı gibi temel bir konuda yasa taramasının
gerekliliği de tartışmaya açıktır. Devlet başkanının yetkileri ile ilgili asli kaynak
anayasalar olduğundan, yasalar tali kaynak konumunda kalmaktadır. Anayasada
varolmayan, tanımlanmamış bir yetkinin hiç yoktan yasalarda ve daha alt düzey bir
düzenlemede yer alması imkânsıza yakın seviyede düşük ve küçük bir ihtimaldir
ve başlıca yetkilerin ikincil mevzuatta yer alması makul değildir. Aynı şekilde,
aşağıda ifade edilecek dil engeli nedeniyle, beş ülkede Cumhurbaşkanlarıyla ilgili
bir yasa taraması yapılması için gerekli çaba araştırmanın geri kalanından ve asli
9
kaynakların taranmasından daha ağır bir iş yüküne tekabül etmektedir. Gerek
önem
derecesi
ve
gerekse
imkânsızlık
nedeniyle
çalışma
anayasalarla
sınırlandırılmıştır.
Çalışmayla ilgili önemli bir sınırlılığı dil oluşturmaktadır. Eski SSCB üyesi
Türk cumhuriyetlerinde birinci yabancı dil ve hatta kimi ülkede yaygın Türk lehçesi
dışındaki ikinci resmi dil Rusçadır. Bu nedenle bu ülkenin literatürüne tam olarak
ulaşmak için ilgili Türk lehçesine veya Rusçaya vakıf olmak gerekmektedir. Kadim
Türk dilinin kolları olan çağdaş Türk lehçelerinin dil bilgisi ve kelime hazinesi gibi
bakımlardan geniş bir ortak paydaya sahip olduğu görülse de özel bir dil eğitimine
sahip olmaksızın diğer lehçelerdeki hukuk metinlerini anlamak genel olarak
mümkün olmama derecesinde zordur. Bu çalışmanın yazarı Rusçaya veya tüm
çağdaş Türk lehçelerine hukuki metinleri anlayacak seviyede vakıf olmadığından
ilgili ülkelerin yerel akademik literatürlerinde yer alabilecek ikincil kaynaklardan
genişçe istifade edemeyecektir ve başlıca dayanak noktası birincil kaynaklarla
sınırlı kalmaktadır.
1. 6. Temel Kavramlar
Devlet başkanı: Sözcük anlamına uygun şekilde anayasal bir devlette en
üst makamdır. Bütün bağımsız devletlerin bir devlet başkanı vardır. Her devlet
kendi başkanlık kurum ve makamını kendi şartlarına göre belirler (WATTS, 2010).
Devlet başkanının evrensel ve en temel görevi temsildir (MUNRO, 2013). Devlet
başkanının alt kümelerinden biri de başkan ve cumhurbaşkanıdır; her başkan ve
cumhurbaşkanı bir devlet başkanıdır ancak her devlet başkanı bir cumhurbaşkanı
veya (seçilmiş) başkan olmak zorunda değildir (örn. monarşilerde).
Başkan ve cumhurbaşkanı: Türk Dil Kurumunun yayımladığı Güncel
Türkçe Sözlük’e göre cumhurbaşkanı “Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde devlet
başkanı”
anlamına
gelmektedir
(TDK,
2007).
Bu
noktada
“başkan”
ve
“cumhurbaşkanı” kavramlarının farkı tartışılabilir. İki sözcüğün rejime atıf yaptığı
(parlamenter / başkanlık) gibi bir izlenim oluşsa da, bu ayrım kuramsal olarak
10
doğru
olsa bile Türkiye
Türkçesinde
eski SSCB
üyesi
bağımsız Türk
cumhuriyetleriyle ilgili literatürde güncel olarak başkan ve cumhurbaşkanı
sözcüklerinin arasında kesin bir ayrım çizmek güçtür. Örneğin Amerika Birleşik
Devletleri (ABD) için “başkan” sözü yerleşikken, başkanlık sisteminin yürürlükte
olduğu başka ülkeler için (örn. Azerbaycan) cumhurbaşkanı sözünün de yaygın
olarak kullanıldığı görülmektedir. Böylece başkan ve cumhurbaşkanı sözleri
arasında bir galat-ı meşhur bulunduğundan veya kesin bir ayrım olmadığından
hareketle ve güncel Türkçedeki Türk cumhuriyetlerine dair kullanıma da uygun
olarak (hükümet sistemine atıfta bulunmaksızın) bağımsız Türk cumhuriyetlerinde
devlet başkanları için cumhurbaşkanı sözü kullanılacaktır.
Türk cumhuriyetleri: Bu metinde Türk cumhuriyetleri kavramı nüfusunun
çoğunluğu
Türk
lehçelerini
konuşan
çağdaş
devletleri
ifade
etmektedir.
Günümüzde dünyada varolan Türk cumhuriyetlerinin bağımsız olanlar ve
olmayanlar olarak ikiye ayrılması halinde bu çalışmanın nesnesini oluşturan
devletlerin tamamının bağımsız olduğu görülür. Yine bu araştırmanın kapsamı eski
SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetleri ile sınırlanmıştır. Bu nedenle metin
içinde başka bir ibare olmadan Türk cumhuriyetleri kavramının kullanılması
halinde de bunun “eski SSCB üyesi bağımsız Türk Cumhuriyetlerini” kastettiği
anlaşılmalıdır (Türkiye dışındaki günümüzde varolan bağımsız Türk cumhuriyetleri
için bkz. ÇEÇEN, 2006, sf. 465-546).1
Siyasal kültür: Siyasal kültür kavramı 1950’lerin sonunda siyaset bilimi
literatürüne girmiş bir kavramdır. Siyasal kültürden kastedilen resmi kurumların
içinde var olduğu gayrıresmi ortamdır. Çok geniş kapsamından dolayı, bir olgunun
açıklanmasında bu kavramın kullanılması, çok soyut ve hatta belirsiz bir ifade
olduğu iddiasıyla eleştirilebilmektedir. Burada verilen tanımları, siyasal kültür
1
Bu çalışmanın kapsamı dışında olmakla birlikte, bağımsız Türk cumhuriyetlerine yönelik bir
yabancının bakışını yansıtması bakımından Hugh POPE tarafından yazılan “Sons of the
Conquerors: The Rise of the Turkic World” (2005; yayıncı Woodstock and London, Overlook
Duckworth) adlı kitaba bakılabilir.
11
kavramına genel bir bakışı ve eleştirel bir boyutu da içeren bir inceleme
THOMPSON, ELLIS ve WILDAVSKY’nin ilgili makalesinde (2002, sf. 507 vd.) yer
almaktadır. Bu metinde siyasal kültür bir toplumun kültürünün siyasal yaşantıyı
ilgilendiren boyutu anlamında kullanılmıştır. Bu çalışma çerçevesinde, özellikle
yazılı hukuk dışında da siyasal yapıda belirleyici olan bir unsur olarak siyasal
kültüre atıf yapılmaktadır.
Hükümet sistemi: Hükümet sistemi bir ülkedeki yürütme erkinin üst
yapısını ifade etmektedir. Yürütme erkinde sorumluluğun ve yetkilerin dağılımı
hükümet sistemiyle ilişkilidir. Demokratik düzene sahip çağdaş ülkelerde görülen
başlıca sistemler; başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistemdir. Bu sistemleri
içeren genel bilgiler, kapsamlı bir literatür taraması ve üçlü bir karşılaştırma
GUNTHER’in ilgili makalesinde (1999) yer almaktadır.
13
2. LİTERATÜR VE KAYNAKLAR
Literatüre genel bir bakış, bağımsız Türk devletleriyle ilgili makalelerin genel
olarak oldukça fazla olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, bu alana ait alt
başlıkların ve öznelerin (ülkelerin) sayısı da göz önüne alındığında aslında belirli
konulara dair oldukça sınırlı bir literatür söz konusudur. Bu ülkelerle ilgili olarak
belirli başlıklarda tek tek yayınlar bulunmakla birlikte bu çalışmada tasarlanan
içerik, yöntem ve kapsamda bir çalışma bulunmamaktadır.
Konuyla ilgili temel kaynağı ilgili ülkelerin anayasası teşkil etmekle birlikte,
söz konusu ülkelere ve konuya ilişkin kaynaklara da ulaşılması gerekmektedir. Bu
çerçevede bir literatür taraması yapılmıştır. Konuya ilişkin belli başlı kaynaklardan
ülkelerdeki siyasal düzenle ilgili bilgi veren çalışmalara ulaşılmıştır. Kaynak ve
bilgilerde genelden özele doğru bir yol izlenirse, öncelikle ülkelerle ilgili genel
bilgilerin yer aldığı kaynaklardan başlayarak, son olarak temel ve asli kaynaklar ele
alınmalıdır.
2. 1. Literatür
Yukarıda kısaca ifade edilmeye çalışıldığı gibi, bağımsız Türk devletleri
Türkiye için büyük önem arz eder. Bu nedenle genel bilgilerin yer aldığı kaynaklara
ulaşmak görece daha kolaydır. Temek olarak tasvir etmek gerekirse, Dünya
üzerindeki yedi bağımsız Türk devleti üç başlık altında gösterilebilir. (1) Birinci
Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, (2) Soğuk
Savaş döneminde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, (3) Soğuk Savaş
sonunda bağımsızlığını ilan eden beş Türk devleti; Azerbaycan, Kazakistan,
Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan. Türkiye haricinde bu ülkelerle ilgili genel
bilgiler Anıl ÇEÇEN’in Türk Devletleri adlı kitabının son bölümünde yer almaktadır
(2006, sf. 465-546).
Sovyetler
Birliğinden
ayrılan
Türk
cumhuriyetlerinde,
bu
ülkeler
bağımsızlıklarını ilan ettiklerinden beri reformlar yapılarak devlet teşkilatı, yönetim
yapısı ve devlet-piyasa ilişkisi yeniden yapılandırılmaya çalışılmıştır. Devletin
14
kurumsal yapısını ve ekonomi içindeki ağırlığını biçimlendirmeyi hedefleyen bu
reformların sonucu ortaya çıkan tablo, reformların yanında toplumun yapısından,
mevcut iktisadi ve toplumsal kurumlardan etkilenerek şekillenmiştir. Bu devletlerin
yaşadığı yenileşme ve değişme süreci ÇEVİK ve TURAN’ın "Devletin Kurumsal
Dönüşümü: Orta Asya Cumhuriyetleri Perspektifinden" adlı makalesinde ele
alınmaktadır (2007, sf. 205-224).
Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarını ilan etmelerinin ardından ilk
öncelikleri istikrar ve düzen arayışıdır. Halen iktidarda bulunan devlet başkanları
Soğuk Savaş döneminde yetişmiş olduklarından bu dönemin ikliminden de
etkilenmişlerdir. Hâlihazırdaki rejimler demokrasi bakımından eleştirilmektedir. Bu
siyasetçilerin kazandıkları seçimlerin uluslararası standartlarda serbest ve adil
seçimler olup olmadığı değerlendirilmekte ve tartışılmaktadır (KANLI, 2009, sayfa
80). Bu ülkelerin siyasal yapısı ve varolan partiler “Political organization in Central
Asia and Azerbaijan: Sources and Documents” (BABAK ve diğ., 2004) adlı kitapta
ele alınmaktadır, bu kitap SSCB sonrası bağımsızlığını kazanan tüm Müslüman
ülkeleri ele aldığından beş Türk cumhuriyetinin yanında Tacikistan ile ilgili de bilgi
vermektedir.
Bağımsızlık sonrası geçirdikleri süreçlerin ele alındığı çalışmalar da
literatürde yer almaktadır. ÖZBUDUN ve KÖKER’in BDT Ülkelerinde Demokrasiye
Geçiş ve Anayasa Yapımı (1993) adlı kitabı, YILDIRIM’ın İçsel ve Dışsal
Dinamiklerin Türk Cumhuriyetlerindeki Demokratikleşme Sürecine Etkisinin Analizi
adlı yayınlanmamış yüksek lisans tezi (2009), Ahmet Yesevi Üniversitesi
tarafından düzenlenen “Bağımsızlıklarının 20. Yılında Türk Cumhuriyetleri:
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan” konulu toplantı
bildirileri (HOROTA ve diğ. 2011), KANLI’nın SSCB’nin Dağılmasından Sonra Türk
Cumhuriyetleri ve Türkiye İlişkileri (2009) adlı yayınlanmamış yüksek lisans tezi,
KHAİRMUKHANMEDOV’un Ulus-Devlet Bağlamında Orta Asya Cumhuriyetlerinde
Siyasal Ve Hukuksal Değişim (2008) adlı yayınlanmamış doktora tezi bunlara
örnek gösterilebilir.
15
ALKAN’ın “Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Sistemler: 20 Yıllık Bilanço”
(2011-b) konferans bildirisi bu ülkelerin siyasal sistemlerinin içinden geçtikleri
sürece dair genel bir değerlendirme içermektedir. Aynı yazar 2012’de de "Türk
Cumhuriyetlerinde Siyasal Kurumsallaşma Süreci: Geçen Yirmi Yılın Bir
Bilançosu" başlığı ile bu bildiriyi genişleterek oldukça geniş içerikli bir makale
yayınlamıştır.
ALKAN, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve
Kurumlar adlı kitabıyla da Azerbaycan dışındaki eski SSCB üyesi Türk
Cumhuriyetlerinin siyasal yapıları ile ilgili kapsamlı bir kaynak sunmaktadır.
Literatürde, bu konuda en çok çalışma yapan araştırmacının ALKAN olduğu
görülmektedir (2006, 2007, 2008, 2011-a, 2011-b, 2012; ayrıca EROĞLU ile
birlikte 20112).
İki
ülke
arasında
siyasal
sistem
bağlamında
araştırmalar da bulunmaktadır. EROĞLU ve ALKAN’ın
karşılaştırma
yapan
(2011) Kazakistan ve
Özbekistan’ı ele aldıkları, KONOVALOV’un (2008) ise Kazakistan ve Türkiye'yi ele
aldığı çalışmalar buna örnek gösterilebilir. Sadece bu ülkelerden birindeki siyasal
yapının ele alındığı çalışmalar da vardır. Örneğin ABDULLAYEV’in (2001) ve
GÖNENÇ’in (1998) Azerbaycan’daki siyasal yapıyı ele aldığı çalışmaları,
ALKAN’ın Türkmenistan’daki (2006) ve Kazakistan’daki (2007) siyasal sistemi ele
aldığı çalışmaları literatürde yer almaktadır. BÜLBÜL’ün makalesi de (2008)
Kazakistan’daki yasama ve yürütme erklerini ele almaktadır. Doğrusu bu konuda
eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri arasında en çok Kazakistan ile ilgili
çalışmalar literatürde yer almaktadır. POLATGİL’in (1998) ve TAGAYEV’in (2004)
yayınlanmamış yüksek lisans tezleri de Kazakistan’ın siyasal yapısını ele
almaktadır. Bir veya iki devleti konu alan araştırmaların görece çokluğuna rağmen,
beş eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetini de kapsayan çalışmalar çok daha az
sayıdadır.
2
Literatürde, bu sayılanlar dışında ALKAN’ın Türk cumhuriyetleriyle ilgili fakat bu çalışmanın
konusuyla doğrudan bağlantılı olmadığı için bu çalışmada kaynak olarak yer almayan başka
çalışmaları da bulunmaktadır.
16
Bağımsızlık sonrası eski SSCB ülkelerindeki anayasal gelişmeleri tüm eski
SSCB ülkeleri bağlamında (TUNÇ ve TÜRKOĞLU, 2007; ÖZBUDUN ve KÖKER,
1993) ve yalnızca Türk cumhuriyetleri bağlamında (ÖZER, 2008) ele alan
çalışmalar, bu ülkelerin anayasa yapma ve kurumsallaşma süreçlerine ışık
tutmaktadır.
2. 2. Eski SSCB Üyesi Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin Anayasaları
Bu çalışmada en önemli kaynak ele alınan ülkelerin anayasalarıdır. Devlet
başkanının devletin başı olmasına ve anayasal devlet anlayışına göre devlet
başkanının anayasa dışında veya anayasada bahsedilmemiş bir yetkisi olmaması
gerekir. Bu durumda çalışmanın asli kaynağını ilgili ülkelerin anayasaları
oluşturacaktır. Bu kaynak ilgili verilerin yer aldığı ve derlenebileceği aracısız,
kapsamlı ve ilk kaynak olduğundan birincil ve temel kaynaktır. Anayasa metinleri
arasında Azerbaycan asıl dilinden, Kırgızistan hem Türkiye Türkçesi hem de
İngilizce çevirisinden, Türkmenistan Anayasası hem de İngilizce çevirisinden hem
de
asıl
dilinden,
Kazakistan
ve
Özbekistan
ise
İngilizce
çevirilerinden
yararlanılarak cumhurbaşkanına atıf yapan maddeleri taranmış, bu maddelerin
içinden cumhurbaşkanıyla ilgili hükümler ayıklanarak derlenmiştir3. Toplanan
veriler (hükümler) ilgili madde atfıyla ve gerektiğinde söz konusu anayasanın
yazım biçimine göre fıkra veya bent atfıyla gösterilmiştir. Böylece veriler bizzat bu
çalışma kapsamında derlendiğinden aracı kaynaklara başvurulmamıştır.
Söz konusu beş ülkenin anayasalarından her birinde özel bir maddede
cumhurbaşkanının görev ve yetkileri sayılmıştır. Cumhurbaşkanıyla ilgili bu özel
3
Aslında bu anayasaların Türkiye Türkçesine çevrildiği bir yayın mevcuttur. Türk Dili Konuşan
Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) tarafından “Türk Cumhuriyetleri Anayasaları” adı altında
2012’de beş ülkenin Anayasaları yalnız Türkiye Türkçesine değil; Azerbaycan Türkçesine, Kazak
Türkçesine ve Kırgız Türkçesine de çevrilmiştir. Ancak bu çalışmanın hazırlanmasında söz konusu
yayına fiziksel olarak ulaşıldığı halde, erişim tarihi itibarıyla başka kaynaklardan söz konusu
anayasalara ait veriler en güncel haliyle derlenmiş olduğundan bu yayının içeriğinden hiçbir şekilde
istifade edilmemiştir.
17
maddeler içeriği itibarıyla yetki maddesi olarak adlandırılacaktır. Beş anayasada
da yetki maddelerinin yanında ayrıca diğer pek çok maddede görev ve yetki
hükümleri de dâhil olmak üzere cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. Bu nedenle,
her bir devlet için cumhurbaşkanına atıf yapan maddeler “yetki maddesi” ve “diğer
maddeler” olmak üzere iki alt başlık altında incelenecektir. Yetki maddesinde yer
alan hükümler tek tek sayıldıktan sonra, diğer maddelerdeki hükümler sayılacaktır.
Ancak
yetki
maddesi
ve
diğer
maddeler
arasında
mükerrer
hüküm
bulunabileceğinden, yetkiler derlenirken bu durum dikkate alınmalı ve mükerrer
hükümler iki ayrı yetki değil tek bir yetki olarak kabul edilmelidir.
SSCB dağılırken bağımsızlığını elde eden Türk cumhuriyetlerinin her biri
(bağımsızlığını ilan ettiği sırada kendi ülkesinde yürürlükte olan) son SSCB
anayasasının yerine geçecek ve hem bağımsızlığı hem de serbest piyasa
ekonomisine dönüşümü tescil edecek yeni bir anayasa yapma ihtiyacıyla karşı
karşıya kalmıştı. Devletler aynı yılda yeni anayasalarını kabul etmiş olmasa da,
ileride daha ayrıntılı aktarılacağı üzere 1995 yılına gelindiğinde her bir devlette
bağımsızlık sonrası yazılarak kabul edilmiş birer anayasa yürürlükteydi. Söz
konusu bütün anayasalarda takip eden yıllarda değişiklikler yapılmış olmakla
birlikte bazı ülkeler bir kez daha yeni birer anayasa yapmış olduğundan kimi
ülkelerde bu çalışmanın yapıldığı tarih itibarıyla bağımsızlık sonrası ilk,
kimilerindeyse ikinci anayasa yürürlüktedir. Bu anayasalarla ilgili bilgiler ileriki
bölümlerde ayrıntılı olarak verilecektir.
Kabul yıllarının ayrım göstermesi gibi bu anayasaların maddi bakımdan da
somut ayrımları olduğu görülmektedir. Anayasa metinleri incelendiğinde, madde
başlığı, fıkra ve bent kullanımı gibi yazım tekniğine dair şekilsel unsurların yanında
toplam madde sayısı bakımından da ayrımlar vardır. Ele alınan anayasaların bu
sayılanlar ve başka bakımlardan incelenmesi takip eden bölümlere bırakılmıştır.
Ancak ilk bakışta dahi benzer olmadıkları görülmektedir. Yeri geldiğinde bu
anayasalarda cumhurbaşkanına atıf yapan maddelerin sayıları ve tüm maddelere
oranları da şekil ve açıklamalarla sunulacaktır.
18
19
3. AZERBAYCAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN
ANAYASAL ÇERÇEVESİ
Azerbaycan,
eski
SSCB
üyesi
Türk
cumhuriyetleri
arasında
bağımsızlığından sonra en büyük krizle karşılaşan ülke olmuştur. Azerbaycan ve
Ermenistan arasındaki savaş ancak 1994 yılı Mayıs ayında ateşkesle durmuştur
(ASLANOV, 2009, sf. 15). Bu savaş sırasında Azerbaycan topraklarının önemli bir
kısmı işgal edilmiştir. Ayrıca savaş sırasında işgal edilen bölgelerde de Ermeni ve
Rus birlikleri tarafından sivil halka yönelik büyük katliamlar gerçekleştirilmiştir
(MUSTAFAYEV, 2011, sf. 23-41). Ülke yönetiminde de istikrar sağlanamamış,
bağımsızlığın ardından demokratik bir seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı
Ebulfeyz ELÇİBEY (ABDULLAYEV, 2001, sf. 113) yaşanan darbe girişimi ve diğer
gelişmeler sonucunda başkentten ayrılmış, başkente gelen Haydar ALİYEV 1993
sonunda yönetimi ele geçirmiştir. Ülkede ancak 1994’te gelen ateşkesin ardından
yeni bir anayasa yapımı mümkün olabilmiştir ve yeni anayasa çalışmaları 1995’in
Ocak ayında başlamıştır (GÖNENÇ, 2002, sf. 184). Bu sürecin sonunda,
yetkilerinin kapsamıyla ilgili ilerleyen kısımlarda geniş bir çerçeve çizileceği üzere
güçlü bir başkanlık sistemi ortaya çıkmıştır.
Azerbaycan'ın bağımsızlığından sonra kabul ettiği ilk anayasası bu
çalışmanın hazırlandığı dönemde halen yürürlüktedir. 12 Kasım 1995 tarihli ve 158
maddeden oluşan Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nın 40 maddesinin
içeriğinde ve 11 maddesinin başlığında Cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır
(Richmond, _____). Genel olarak çok ayrıntılı ve kapsamlı bir anayasa olduğu, yer
yer Anayasa dışında yasalarla da düzenlenebilecek konuları da düzenlediği
görülmektedir (GÖNENÇ, 1998, sf. 194 vd.).
1995 Anayasası'nda ilk değişiklik halk oylaması yoluyla 2002 yılında
yapılmıştır. İkinci ve halihazırdaki son değişiklik ise 2009 yılında yine halk
oylamasıyla yapılmıştır (Azerbaijans, _____). 2002 halk oylaması ile Anayasa'nın
22 maddesinde toplam 31 değişiklik yapılmış olup, 2009 halk oylaması ile 29
maddede toplam 41 değişiklik yapılmıştır (HAV, 2010). Anayasa'nın 101.
20
maddesindeki, iki defadan fazla artarda cumhurbaşkanı seçilmeyi yasaklayan
hüküm 2009 referandumuyla kaldırılmıştır.
Azerbaycan
Cumhuriyeti
Anayasası'nın
cumhurbaşkanı
ile
ilgili
düzenlemeleri; "Cumhurbaşkanının Yetkileri" başlıklı Madde 109'daki hükümler ve
diğer maddelerdeki hükümler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Mevcut Anayasanın
yetki maddesi dışında 39 maddesinde cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır.
3. 1. Azerbaycan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu
109. Maddesi
"Cumhurbaşkanının Yetkileri" başlıklı madde 109'da 32 adet hüküm yer
almaktadır. Bu hükümler aşağıda sıralı olarak sunulmuştur:
Milli Meclis seçimlerini ilan eder (fıkra 1), devlet bütçesini Milli Meclisin
onayına sunar (fıkra 2), iktisadi ve sosyal programları onaylar (fıkra 3), Meclisin
rızasıyla Başbakanı göreve getirir ve görevden alır (fıkra 4), bakanlar kurulu
üyelerini göreve getirir ve görevden alır (fıkra 5), bakanlar kurulu üyelerinin
istifalarını kabul eder (fıkra 6) ve gerektiğinde Bakanlar Kuruluna başkanlık yapar
(fıkra 5). Devlet bütçesinde ayrılan kaynakların sınırları içinde merkezi ve yerel
yönetim organları kurar (fıkra 7), Azerbaycan Hükümetinin ve Nahcivan Özerk
Cumhuriyetinin bakanlar kurulu kararları ile merkezi ve yerel yönetim organlarının
kararlarını iptal eder (fıkra 8). Yüksek mahkemelere üye atamalarıyla ilgili meclise
teklif sunar, diğer mahkemelerin hâkimlerini atar, Meclisin rızasıyla Başsavcıyı
göreve getirir ve görevden alır (fıkra 9), Merkez Bankasının Yönetim Kurulu
üyelerinin göreve getirilmesi ve görevden alınması ile ilgili meclise tavsiye verir
(fıkra 10).
Cumhurbaşkanlığı idari teşkilatını kurar ve başkanını atar (fıkra 13), Kamu
Başdenetçisi atanması için Meclise tavsiyede bulunur (fıkra 14), diplomatik
temsilciliklerin açılmasıyla ilgili meclise tavsiye sunar, diplomatları göreve getirir ve
21
görevden alır (fıkra 15), yabancı ülkelerin diplomatik temsilcilerinin güven
mektuplarını alır (fıkra 16), devletler ve hükümetler arası anlaşmaları karara
bağlar, devletlerarası anlaşmaları uygun bulmak veya reddetmek üzere Meclise
sunar, uygun bulma yasalarını imzalar (fıkra 17), halk oylaması ilan eder (fıkra 18),
yasaları imzalar ve yayınlar (fıkra 19), vatandaşlık konularını karara bağlar (fıkra
20), siyasi sığınma hakkı tanınmasıyla ilgili konuları karara bağlar (fıkra 21), af
çıkarır (fıkra 23), devlet ödülleri verir (fıkra 23), yüksek askeri rütbeleri ve hususi
yüksek nişanlar verir (fıkra 24).
Askeri doktrini Meclisin onayına sunar (fıkra 11), Silahlı Kuvvetlere yüksek
rütbeli subayları atar (fıkra 12), kısmi veya genel seferberlik ilan eder ve kaldırır
(fıkra 25), vatandaşları acil askeri hizmete çağırır ve yedek askeri birliklere
sevkeder (fıkra 26), güvenlik konseyini oluşturur (fıkra 27), silahlı kuvvetlerin
kullanımıyla ilgili Meclise tavsiye sunar (fıkra 28), olağanüstü hal ve sıkıyönetim
ilan eder (fıkra 29), Meclisin rızasıyla savaş ilan eder ve barış anlaşması yapar
(fıkra 30), devlet bütçesi kaynaklarının sınırları içinde özel güvenlik organları kurar
(fıkra 31), mevcut Anayasa ile Milli Meclisin veya hukuk mahkemelerinin yetkisine
verilmeyen konuları karara bağlar (fıkra 32).
3. 2. Azerbaycan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
Azerbaycan Anayasası'nda madde 109 dışındaki Cumhurbaşkanına atıf
yapan hükümler şu şekilde özetlenebilir:
Cumhurbaşkanı yürütme organının başıdır (madde 7 ile madde 99).
Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır, halkın birliğini temsil ve devletin sürekliliğini
tesis
eder,
Azerbaycan'ın
bağımsızlığının,
toprak
bütünlüğünün,
yargı
bağımsızlığının ve uluslararası sözleşmelerin uygulanmasının teminatıdır (madde
8). Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanıdır (madde 9). Milli Meclisi
olağanüstü toplantıya çağırabilir (madde 88). Milli Meclise; bütçe tasarısı,
başbakan adayının gösterilmesi, diplomatik temsilciliklerin açılması, Merkez
22
Bankasının Yönetim Kurulu üyelerinin göreve getirilmesi ve görevden alınması,
Silahlı Kuvvetlerin kullanılması, askeri doktrin ve savaş ilanı ile ilgili teklif sunar
(madde 95). Kamu Başdenetçisi ve yüksek mahkemelerin üyelerini atayarak
meclisin onayına sunar (madde 95 ile madde 130, 131, 132). Sıkıyönetim ve
olağan üstü hal ilan eder (madde 111 ile madde 112). Başsavcı ve savcıları
göreve getirir ve görevden alır, yargıçları görevden alır (madde 95 ile madde 128
ve 133).
Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulunu kurar ve yönetir (madde 114 ile madde
119). Başbakanı atanmak üzere Meclisin onayına sunar (madde 118). Nahcivan
Özerk Cumhuriyeti'nin (NÖC) Başbakanını atanmak üzere NÖC Yüksel Meclisinin
onayına sunar (madde 140). Başsavcının başvurusu üzerine Başbakanın
dokunulmazlığını kaldırabilir (madde 123). NÖC de dahil olmak üzere merkezi
idarenin taşra teşkilatının yöneticilerini (vali ve kaymakam gibi) atar ve yetki
sınırlarını belirler (madde 124 ile madde 141).
Milli Meclis, Cumhurbaşkanı'ndan gelen yasa tasarılarını iki ay içinde oylar
ve bunlar üzerinde ancak cumhurbaşkanı'nın rızasıyla değişiklik yapabilir,
cumhurbaşkanı tasarının ivedi (acil) olduğunu ilan ederse oylama 20 için içinde
yapılır (madde 96). Milli Meclisin kabul ettiği yasa tasarıları cumhurbaşkanına 14
gün içinde sunulur, ivedi (acil) tasarılar ise 24 saat içinde sunulur (madde 98).
Cumhurbaşkanı yasaları 56 gün içinde imzalar veya görüşleriyle birlikte Meclise
geri gönderir (madde 110). Cumhurbaşkanı Meclise anayasa değişiklik tasarıları
sunabilir
(madde
157).
Kabul
edilen
anayasa
değişikliği
tasarıları
da
cumhurbaşkanına imzaya sunulur (madde 156). Anayasa ve yasalara aykırı
olmamak kaydıyla kararname (ferman) ve talimat (serencam) çıkartır (madde 113
ile madde 149). Anayasa Mahkemesinden Anayasa ve yasaların yorumlanmasını
talep eder (madde 130).
Cumhurbaşkanı adayı olmak için 35 yaşından büyük olmak, 10 yıldan uzun
süredir daimi olarak Azerbaycan topraklarında yaşamak, üniversite mezunu olmak,
23
oy verme hakkına sahip olmak, geçmiş mahkumiyeti bulunmamak, başka ülkelere
borcu
veya
çifte
vatandaşlığı
olmamak
gerekmektedir
(madde
100).
Cumhurbaşkanı doğrudan halk oylamasıyla beş yıl için seçilir (madde 101) ve
seçim sonuçları 14 gün içinde Anayasa Mahkemesi tarafından açıklanır (madde
102). Cumhurbaşkanı seçilen kişi sonuçların açıklanmasından itibaren üç gün
içinde Anayasa Mahkemesi üyeleri huzurunda yemin eder ve yemin ettiği gün
görevine başlamış sayılır (madde 103). Cumhurbaşkanı, görev süresi sona
ermeden görevden ayrılması veya alınması hususu Anayasa Mahkemesi ile Milli
Meclis tarafından karara bağlanır (madde 104 ile madde 107). Cumhurbaşkanlığı
makamına başbakan, başbakanlık makamının dahi boş kalması durumunda ise
meclis başkanı vekâlet edecektir (madde 105). Cumhurbaşkanı dokunulmazdır
(106). Cumhurbaşkanının ve ailesinin geçimi devlet tarafından temin edilir (madde
108).
25
4. KAZAKİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN
ANAYASAL ÇERÇEVESİ
SSCB’nin sonuna gelindiğinde nüfusla ilgili en zor konumda olan ülke
Kazakistandır. Kazakistan SSC’de Kazakların tüm ülke nüfusu içindeki oranı
yüzde kırk kadardır ve ülke içindeki Rus nüfusun oranı da buna yakındır4. Nitelikli
işgücü arasında ve yönetim kademelerinde de Rusların oranı daha yüksektir.
Böylece Kazakistan, bağımsızlığının ardından öz vatanında son 50-100 yılda
yerleşmiş Rusların karşısında azınlıkta kalma noktasına gelmiştir. (ALKAN, 2011a; sf. 36 vd.)
Kazakistan
Anayasası’nda
ve
bağımsızlık
sonrası
üretilen
devlet
politikalarında, yukarıda kısaca bahsedilen yakın tarihte ülkede meydana gelmiş
olan nüfus dengesizliğini giderme ve ülkeyi istikrara kavuşturma kaygısının önemli
bir yer tutmuş olması doğaldır. Ancak tüm olumsuzluklara rağmen bağımsızlığının
ardından geçen sürede Kazakistan olumlu bir görünüm arz etmektedir ve bu
olumlu görünüm elbette Anayasal düzenden bağımsız olarak meydana gelmiş
olamaz. Bu noktadan hareketle Kazakistan’ın farklı bir özenle incelenmesi yerinde
olacaktır.
Nüfus olarak adeta ikiye bölünmüş ülkenin bir arada tutulabilmesi ve
kaydedilen olumlu seyir Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan NAZARBAYEV’in
kişiliğinde simgeleşmektedir. Bu nedenle Kazakistan rejimi içinde haklı olarak
cumhurbaşkanının merkezi ve güçlü konumu pekişmiştir. Buna rağmen aşağıda
ifade
edileceği
üzere
NAZARBAYEV
destekçilerinin
ortaya
attığı
ve
NAZARBAYEV’in iktidarını genişletmeye yönelik gibi görünen bazı tekliflerin bizzat
NAZARBAYEV tarafından reddedilmesi, onun makul gördüğü bir çizgiyi ve sınırı
aşmadığını göstermiştir.
4
Bu sonuç yalnızca SSCB’nin son dönemine ait değildir. Bolşevik devriminden 1950’ye kadar olan
dönemde dünya nüfusundaki artışa rağmen Kazak nüfusu yarı yarıya azalmıştır.
26
Kazakistan'ın 1991 yılındaki bağımsızlığından sonra 1993’te kabul ettiği ilk
anayasası yalnızca iki yıl yürürlükte kalmıştır ve 1995’te yeni bir anayasa kabul
edilmiştir (CUMMINGS, 2005, sf. 54). Bu çalışmanın hazırlandığı dönemde
bağımsızlık sonrası kabul edilen ikinci anayasadır. 98 Maddeden oluşan
Kazakistan Cumhuriyeti Anayasası 30 Ağustos 1995 tarihinde halk oylamasıyla
kabul edilmiştir (OĞURLU, 2001, s. 123 vd.). Madde başlıkları olmayan
Anayasanın 42 maddesinde cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır.
1995 Anayasasında bu çalışmanın hazırlandığı tarihe kadar 1998, 2007 ve
2011 yıllarında olmak üzere üç kez değişiklik yapılmıştır (ICLA, 2014). 1998 yılının
Ekim ayında yapılan Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı görev süresi beş
yıldan yedi yıla çıkartılmıştır. 2007 yılının Mayıs ayında yapılan Anayasa değişikliği
ile
Kurucu
Cumhurbaşkanı
için
tekrar
seçilebilme
sınırı
kaldırılarak,
cumhurbaşkanlığı görev süresi tekrar yedi yıldan beş yıla indirilmiştir. Daha sonra
2009 yılında Kurucu Cumhurbaşkanı için görev süresini yaşam boyu yapmaya
yönelik bir teklif ile 2011 yılında görev süresini 2020 yılına kadar uzatmaya yönelik
teklif, bizzat Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan NAZARBAYEV tarafından geri
çevrilmiştir (Freedom, 2012). 2010 yılı Mayıs ayında yapılan bir anayasa değişikliği
ile Kurucu Cumhurbaşkanının "ulusal önderlik" sıfatı tanınmış, yetkileri arttırılarak
bağışıklıkları genişletilmiştir (CARMELLA, 2010).
Kazakistan
Cumhuriyeti
Anayasası'nın
cumhurbaşkanına
dair
düzenlemeleri Cumhurbaşkanının yetkileri konulu Madde 44'teki hükümler ve diğer
maddelerdeki hükümler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Yetki maddesi dışında 41
maddede cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır.
4. 1. Kazakistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 44.
Maddesi
Cumhurbaşkanının yetkileri konulu madde 44'te 21 fıkra mevcuttur. Bu
maddede yer alan hükümler aşağıda sıralı olarak verilmiştir:
27
Cumhurbaşkanı her yıl Kazakistan halkına hitap ederek ülkenin durumu, iç
ve dış siyasetin genel hatlarıyla ilgili bilgi verir (fıkra 1). Milletvekili seçimlerini ilan
eder, Meclisin ilk toplantısı için ve olağanüstü toplantılar için çağrıda bulunur ve
üyelerin yeminlerine şahitlik eder, yasaları imzalayıp yayımlar veya tekrar
görüşülmek üzere geri gönderir (fıkra 2). Meclisteki partilerle görüşerek başbakan
adayı belirler, Meclisin rızasıyla atar veya görevden alır; başbakanın teklifiyle
hükümetin yapısını belirler; bakanları atar ve görevden alır, özellikle içişleri,
dışişleri, savunma ve adalet bakanlarını belirler; bakanlar kurulu üyelerinin
yeminlerine şahitlik eder (yeminlerini kabul eder - çev.). Hükümet dışındaki
merkezi yürütme organlarını kurar, kaldırır ve değiştirir; önemli konularda bakanlar
kurulu toplantılarına başkanlık eder; meclise yasa tasarısı sunmak üzere
hükümete görev verir; bakanlar kurulu üyelerinin yönetmelik ve genelge gibi
kararları ile valilerin kararlarını kısmen veya tamamen askıya alır veya iptal eder
(fıkra 3).
Merkez Bankası başkanını, başsavcıyı, Milli Güvenlik Konseyi başkanını
Meclisin üst kanadının (Senato'nun) onayıyla atar ve görevden alır (fıkra 4).
Cumhurbaşkanına bağlı ve cumhurbaşkanının denetimine tabi kamu kurumları
kurar, yeniden yapılandırır veya kaldırır, bunların başkanlarını atar ve görevden
alır (fıkra 5). Ülkenin dış temsilciliklerinin başındaki diplomatları atar ve görevden
alır (fıkra 6). Merkez Seçim Kurulu Başkanını ve üyelerinden ikisini, Sayıştay
Başkanını ve üyelerinden ikisini atar (fıkra 7). Devlet programlarını onaylar (fıkra
8). Başbakanın önerisi üzerine kamu çalışanlarının maliyesi ve aylıkları ile ilgili
merkezi yapıyı onaylar (fıkra 9). Ülke genelinde halk oylaması yapılması kararını
alır (fıkra 10). Müzakereler yaparak uluslararası anlaşmaları ve uygun bulma
yasalarını imzalar, elçilerin güven ve geri çağrı mektuplarını alır (fıkra 11).
Silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır, yüksek komuta kademesinin atamalarını
yapar (fıkra 12). Devlet nişanları, yüksek askeri rütbeler, onur dereceleri, taltifler,
diplomatik ünvan ve liyakat dereceleri verir (fıkra 13). Vatandaşlık ve siyasal
sığınma konularını sonuçlandırır (fıkra 14). Af kararı alır (fıkra 15). Devletin
28
demokratik kurumlarına, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne, siyasal istikrarına,
vatandaşlarının güvenliğine ve anayasal kurumların olağan işleyişine karşı yakın
ve ciddi bir tehdit olması halinde cumhurbaşkanı; başbakan ve meclis
başkanlarıyla görüşerek ülke genelinde veya kısmı olağanüstü hal ilan ederek
önlemler alır, silahlı kuvvetlerin kullanılması için meclise çağrı yapar (fıkra 16).
Ülkenin saldırı altında veya yakın tehlike altında olması halinde cumhurbaşkanı
ülke genelinde veya bir bölümünde sıkıyönetim ilan edebilir, kısmı veya genel
seferberlik ilan edebilir (fıkra 17). Kendine bağlı cumhurbaşkanlığı korumalarını ve
Cumhuriyet Muhafızlarını biçimlendirir (fıkra 18). Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreterliğini biçimlendirir, genel sekreterini atar ve görevden alır (fıkra 19).
Güvenlik Konseyini ve diğer danışma organlarını, Halklar Meclisini, Yüksek yargı
Konseyini oluşturur (fıkra 20). Anayasaya ve yasalara dayanan diğer yetkilerini
kullanır (fıkra 21).
4. 2. Kazakistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
Kazakistan Anayasası’nda madde 44 dışındaki Cumhurbaşkanına dair
hükümler şu şekilde özetlenebilir:
Kazakistan Cumhuriyeti bir başkanlık sistemidir (madde 2). Halk iradesini
temsil etmek cumhurbaşkanının ve meclisin görevidir (madde 3). Cumhurbaşkanı
devlet başkanıdır, içeride ve dışarıda Kazakistan'ın temsilcisidir, iç ve dış siyaseti
belirleyecek en üst yetkilidir; Anayasanın ihlal edilemezliğinin, birey ve vatandaş
haklarının, devlet erkinin ve halkın birliğinin simgesi ve teminatıdır; devletin tüm
birimlerinin idaresinde ahenkli işlemesini ve erke haiz kurumların halka karşı
sorumluluğunu temin eder (madde 40).
Eşit, doğrudan ve evrensel gizli oyla beş yıl için halk tarafından seçilir,
Adayların 40 yaşından küçük olmaması, son 15 yıldır Kazakistan'da yaşaması ve
devlet
dilini
(Kazak
Türkçesi
-
çev.)
mükemmel
şekilde
kullanabilmesi
gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri aralık ayının ilk pazar günü yapılır ve
29
genel seçimlere tesadüf etmemelidir; görevdeki cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin süresinden önce yapılması için karar çıkarabilir. Birinci turda
adaylardan biri salt çoğunluğu sağlayamazsa en çok oy alan iki aday ikinci turda
yarışır (madde 41). Cumhurbaşkanlığı seçimleri meclisin alt kanadı tarafından ilan
edilir (madde 56).
Yeni cumhurbaşkanı; milletvekilleri, Anayasa Konseyi (anayasa mahkemesi
benzeri bir yapı) üyeleri, yüksek mahkeme hâkimleri ve eski cumhurbaşkanlarının
katıldığı bir törende yemin ederek görevine başlar. Bir kişi iki defadan fazla
cumhurbaşkanı seçilemez, bu hüküm ilk cumhurbaşkanını kapsamaz (madde 42).
Cumhurbaşkanı; milletvekili olma, maaşlı bir işte çalışma ve ticaret yapma hakkına
sahip değildir (madde 43). Kazakistan Cumhurbaşkanı tüm ülkede geçerli
kararname ve talimatlar çıkarır, bunlar karşı imza ile meclisin iki kanadının
başkanlarınca imzalanır ve yasal sorumluluğu onlar taşır (madde 45). Meclisten
belirli süre için verilen yetkilerle kanun veya Anayasa'da belirtilen özel şartlar
altında kanun hükmünde kararname çıkarır (madde 45, 53, 61).
Cumhurbaşkanının şeref ve haysiyeti dokunulmazdır. Cumhurbaşkanı ve
ailesinin korunması hizmeti ve geçimi devlet tarafından karşılanır. Eski
cumhurbaşkanları da bu hükme tâbidir. İlk Cumhurbaşkanının statüsü ve yetkileri
Anayasa
ve
anayasal
kanunlar
ile
belirlenir
(madde
46).
Kazakistan
Cumhurbaşkanının hastalık sebebiyle sürekli olarak görevini yerine getiremez
olması durumunda veya vatana ihanet nedeniyle meclis tarafından süresi
bitmeden görevinden alınabilir ancak erken seçimin gündemde olması halinde bu
teklif
verilemez
(madde
47).
Görevden
alınma
veya
ölüm
halinde
Cumhurbaşkanına meclisin üst kanadının başkanı, eğer bu mümkün olmazsa
meclisin alt kanadının başkanı, bu da olmazsa başbakan vekalet eder. Vekalet
görevini alan kişi asıl görevini bırakır ve anayasa değişikliği teklifi verme hakkı
yoktur (madde 48).
30
Meclisin üst kanadının (Senato) 15 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından atanır
(madde 50). Cumhurbaşkanı kendi atadığı üst kanat üyelerini (senatörleri)
süresinden önce görevinden alabilir (madde 52). Meclise anayasa değişikliği ve
silahlı kuvvetleri kullanma teklifleri verebilir (madde 53). Kanunları ve anayasal
kanunları imzalar veya geri gönderir (madde 54). Yüksek Mahkeme Başkanını ve
hâkimlerini Yüksek Yargı Konseyi'nin tavsiyesi üzerine seçmek veya görevden
almak üzere meclisin üst kanadına teklif sunar (madde 56 ve 82). Meclisin üst
kanadının onayıyla Merkez Bankası başkanını, başsavcıyı, Milli Güvenlik Konseyi
başkanını atar (madde 55). Meclisin alt kanadının onayıyla başbakanı atar (madde
56). Meclisin iki kanadından herhangi birinin talebi üzerine ilgili bakanı görevden
alır (madde 57). Meclisin üst kanadının başkanlığı için aday gösterir (madde 58).
Genel seçimlerden sonra meclisin ilk toplantısı için çağrı yapar, yasama yılları
cumhurbaşkanı tarafından birleşik toplantıda açılır ve kapanır. Meclisin tatil olduğu
sırada meclis başkanlarının veya üyelerinin üçte birinin talebi üzerine veya kendi
teşebbüsüyle meclisleri olağanüstü toplantıya çağırabilir.
Cumhurbaşkanı meclisin oturumlarına katılabilir ve söz alabilir (madde 59).
Kanun teklifi verebilir, mecliste kabul edilen kanunları ve anayasal kanunları 10
gün içinde imzalar, öncelikle ele alınacak kanun tekliflerini veya acil yasa tekliflerini
belirleyebilir, acil yasa teklifleri bir ay içinde karara bağlanamazsa bu konuda
kanun hükmünde kararname çıkarabilir (madde 61). Kanunlar cumhurbaşkanı
tarafından imzalandıktan sonra yürürlüğe girer (madde 62). Meclisi feshedebilir
(madde 63).
Hükümet, cumhurbaşkanına ve meclise karşı sorumludur (madde 64).
Hükümet cumhurbaşkanı tarafından kurulur, başbakan atandıktan sonra on gün
içinde hükümetle ilgili teklif sunar. Hükümet üyeleri halka ve cumhurbaşkanına
karşı yemin eder (madde 65). Cumhurbaşkanı hükümete görev verebilir (madde
66). Başbakan hükümet çalışmalarının genel durumuyla ve önemli kararlarla ilgili
cumhurbaşkanına rapor verir (madde 67). Hükümet kararları ve başbakanın
genelgeleri cumhurbaşkanının kararname ve talimatlarına aykırı olamaz (madde
69). Mevcut hükümet yeni seçilen cumhurbaşkanına istifasını sunar, hükümet veya
31
üyelerinden biri istifasını cumhurbaşkanına sunabilir, eğer güven oylamasında
güvensizlik oyu çıkarsa hükümet cumhurbaşkanına istifasını sunar, istifa talepleri
10 gün içinde karara bağlanır, cumhurbaşkanı kendi teşebbüsüyle hükümeti veya
üyelerinden birini görevden alabilir (madde 70).
Anayasa Konseyinin başkanı ve üyelerinden ikisi cumhurbaşkanı tarafından
atanır (madde 71 ve 97). Cumhurbaşkanı, Anayasa Konseyinin görev alanına
giren konularda Konseye başvuruda bulunabilir, cumhurbaşkanının görevden
alınması sürecini de Anayasa Konseyi inceler (madde 72). Anayasa Konseyinin
görev alanına giren konulardaki 30 günlük inceleme süresi cumhurbaşkanı
tarafından 10 gün kısaltılabilir, cumhurbaşkanı Anayasa Konseyinin kararlarına
itiraz edebilir (madde 73). Cumhurbaşkanı, Yüksek Yargı Konseyi'nin kararı
üzerine hâkimlerin yargılanmasına müsaade edebilir (madde 79). Yüksek Yargı
Konseyi'nin başkan ve üyelerini atar, Yüksek Yargı Konseyi'nin tavsiyesi üzerine
yerel ve diğer mahkemelerin başkanlarını ve hâkimlerini atar (madde 82).
Başsavcı'nın dairesi cumhurbaşkanına karşı sorumludur (madde 83).
Cumhurbaşkanı yerel meclisleri (Maslıkatları) süresi bitmeden feshedebilir
(madde 86). Akim'ler (hakim - vali veya kaymakam gibi, çev.) yerel mülki idarelerin
başı ve cumhurbaşkanının temsilcisidirler. Akimlerin görevden alınması ve
atanması ile büyük merkezlerin akimlerinin yerel meclislerin rızasıyla atanması
cumhurbaşkanının yetkisindedir. Yerel meclisler akimlerle ilgili güven oylaması
yapabilir, eğer güvensizlik oyu çıkarsa akimi görevden almak üzere bir üst akime
veya cumhurbaşkanına başvurabilir, büyük merkezlerin akimlerinin yetkileri ise
yeni cumhurbaşkanı göreve geldiğinde sona erer (madde 87). Akimlerin kararları
cumhurbaşkanı tarafından iptal edilebilir (madde 88). Anayasa değişiklikleri
cumhurbaşkanının çağrısı üzerine yapılan halkoyuyla kabul edilir (madde 91).
Cumhurbaşkanının geçici ek yetkilerle çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerle
ilgili değişiklik ve yürürlükten kaldırma teklifleri usul olarak diğer kanunlar gibidir
(madde 92). Mevcut anayasanın kabulü sırasında görevdeki cumhurbaşkanı bu
anayasadaki yetkileri üstlenir, cumhurbaşkanının görev süresi cumhurbaşkanının
32
rızası ve meclis birleşik toplantısındaki salt çoğunluk kararı ile kısaltılabilir (madde
94).
33
5. KIRGIZİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN
ANAYASAL ÇERÇEVESİ
Kırgız Cumhuriyeti, diğer eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin aksine
zengin fosil yakıtlara sahip değildir ve enerji bakımından dışa bağımlıdır. Ancak
geniş yeşil alanları ve sulak topraklarıyla büyük ölçekli hayvancılık ve tarım
imkânlarına sahiptir. Ayrıca diğerleri arasında en az nüfusa sahip olan ülkedir.
Diğer eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinden farklı iktisadi yapısı bu ülkedeki
bağımsızlık sonrası siyasi gelişmelerin özgün bir seyir izlemesiyle ilişkilendirilebilir.
Kırgızistan’da 2005 ve 2010 yıllarında iki kez halk ayaklanması yaşanmıştır ve
geniş kitlelerin cesur eylemleri sonucunda yolsuzluğa bulaşmış otoriter devlet
başkanları ülkeden kaçmak zorunda kalmıştır. (ALKAN, 2011-a; sf. 259 vd.)
Kırgızistan’ın bağımsızlığından sonra ilk anayasasını yapmasından itibaren
cumhurbaşkanının yetkilerinin güçlendirilmesine dönük dört anayasa değişikliği
yapılmıştır. Ancak bu anayasa değişikliklerinin sonuncusundan yaklaşık iki yıl
sonra yukarıda ifade edilen halk ayaklanmalarından ilki yaşanmıştır. Böylece
gerek yazılı hukuktaki yetkileri gerekse fiili otoritesi gitgide artan cumhurbaşkanına
halk tarafından dur denilmiştir.
2010 yılından sonra sağlanan uzlaşma henüz kendini tarih önünde
ispatlamış bir yapı olmasa da diğer örneklerle kıyaslandığında eski SSCB üyesi
bağımsız Türk cumhuriyetleri arasında en demokratik rejim olarak görünmektedir.
Diğer devletler bağımsızlık sonrası otoriter bir görünüm arz eden başkanlık veya
yarı-başkanlık
sistemlerine
evrilmişken
nihayetinde
Kırgız
Cumhuriyetinde
parlamenter sisteme geçilmesi dikkat çekicidir. Yalnız bu iki yönü dahi Kırgız
sisteminin özel ve özgün bir örnek olduğunu göstermektedir.
Kırgız Cumhuriyeti'nin (Kırgızistan) 1991 yılındaki bağımsızlığından sonra
kabul ettiği ilk anayasası 5 Mayıs 1993 tarihinde kabul edilmiş olup (ACE, 2007),
2010 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. 98 maddelik 1993 Anayasası, son değişiklik
2007 yılında olmak üzere bu süre boyunca pek çok kez değiştirilmiştir. Hali
34
hazırda yürürlükte olan Anayasa, bağımsızlık sonraki kabul edilen ikinci
anayasadır. Mevcut Anayasa 27 Temmuz 2010'da halkoyu ile kabul edilmiştir
(BBC, 2010). 114 maddelik Anayasanın 25 maddesinde Cumhurbaşkanına atıf
yapılmaktadır (WIPO, 2010). 2010 Anayasasında bu çalışmanın yapıldığı tarihe
kadar bir değişiklik yapılmamıştır.
Kırgız Cumhuriyeti Anayasası'nın cumhurbaşkanı ile ilgili düzenlemeleri
cumhurbaşkanının yetkilerini içeren madde 64 ve diğer maddelerdeki hükümler
olmak
üzere
ikiye
ayrılabilir.
Yetki
maddesi
yanında
24
maddede
cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır.
5. 1. Kırgızistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 64.
Maddesi
Cumhurbaşkanının yetkilerinin konu alındığı madde 64'ün fıkra ve
bentlerinde yer alan hükümler sıralı olarak aşağıda özetlenmiştir:
Cumhurbaşkanı olağan veya erken genel seçimler için çağrıda bulunabilir
(fıkra 1, bent 1). Yerel meclisler için seçim çağrısında bulunur, belirli şartlar altında
yerel meclisleri fesheder (fıkra 1, bent 2). Yasaları imzalar ve yayınlar, itirazı varsa
Meclise iade eder (fıkra 2, bent 1). Meclisi olağanüstü toplantıya çağırır ve
gündemi belirleyebilir (fıkra 2, bent 2). Meclis genel kurul oturumlarında konuşma
yapma hakkı vardır (fıkra 2, bent 3). Yüksek yargı üyeliği adaylarını Yargıçlar
Kurulunun önerilerini Meclise sunar (fıkra 3, bent 1). Yüksek yargı üyelerinin
görevden alınması için Meclise teklif verir (fıkra 3, bent 2). Yerel mahkeme
üyelerini atar ve görevden alır (fıkra 3, bent 3-4). Meclisin onayına bağlı olarak
başsavcıyı atar ve görevden alır, başsavcının önerisi üzerine başsavcı yardımcıları
atar ve görevden alır (fıkra 4, bent 1). Hükümet üyelerinin güvenliği ile milli
savunmadan sorumlu organların başkanlarını ve yardımcılarını atar ve görevden
alır (fıkra 4, bent 2).
35
Meclisin Merkez Bankası başkanını seçmesi için adayları gösterir, Merkez
Bankasının önerisi üzerine başkan yardımcılarını ve yöneticilerini atar ve görevden
alır (fıkra 5, bent 1). Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin üçte birini seçilmek veya
görevden alınmak üzere Meclise sunar (fıkra 5, bent 2). Sayıştay üyelerinin üçte
birini seçilmek veya görevden alınmak üzere Meclise sunar (fıkra 5, bent 3).
Sayıştay'ın Meclis tarafından seçilen üyeleri arasından başkanını atar ve görevden
alır (fıkra 5, bent 4). Yurt içinde ve yurt dışında ülkeyi temsil eder (fıkra 6, bent 1).
Müzakereleri yürütür, başbakanın onayladığı uluslararası anlaşmaları imzalar veya
bu yetkisini hükümete devreder (fıkra 6, bent 2). Uygun bulma kanunlarını imzalar
(fıkra 6, bent 3). Başbakan ile istişare yaparak uluslararası kuruluşlardaki ve diğer
ülkelerdeki diplomatik temsilcileri atar ve görevden alır, yabancı ülke temsilcilerinin
güven ve geri çağırma mektuplarını kabul eder (fıkra 6, bent 4).
Vatandaşlık kazanma ve vatandaşlıktan çıkma konularında karar verir (fıkra
7). Silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır, silahlı kuvvetlerin üst komuta kademesini
düzenleyerek atar ve görevden alır (fıkra 8). Milli Güvenlik Konseyine başkanlık
yapar (fıkra 9, bent 1). Yakın tehlike konusunda uyarıda bulunur, acil durumlarda
belirli bölgelerde olağanüstü hal ilan eder ve Meclise bildirir (fıkra 9, bent 2). Kısmi
veya genel seferberlik çağrısı yapar, ülke saldırı altında veya yakın saldırı tehlikesi
altında olduğunda savaş ilan eder ve derhal Meclise bildirir (fıkra 9, bent 3).
Ülkenin ve vatandaşların korunması ve güvenliği için savaş ilan edilmesi için
Meclise teklif sunar (fıkra 9, bent 4). Kırgız Cumhuriyeti Madalyası verir (fıkra 10,
bent 1). Nişanlar verir (fıkra 10, bent 2). Yüksek askeri rütbeler, diplomatik rütbeler
ve diğer özel ünvanları verir (fıkra 10, bent 3). Af çıkarır (fıkra 10, bent 4).
Cumhurbaşkanlığı muhafızlarını düzenler ve başkanını belirler (fıkra 10, bent 5).
Anayasada öngörülen diğer yetkileri kullanır (fıkra 11).
5. 2. Kırgızistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
Kırgız Cumhuriyeti Anayasası'nda madde 64 dışındaki Cumhurbaşkanına
atıf yapan hükümler şu şekilde özetlenebilir:
36
Cumhurbaşkanı seçimleri genel, eşit ve gizli oylamayla ve doğrudan
seçimle yapılır (madde 2). Devlet erki Meclis ve cumhurbaşkanı tarafından temsil
edilir (madde 3). Siyasal partiler cumhurbaşkanı adayı gösterebilir (madde 4).
Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır, halkın ve hükümetin birliğini temsil eder
(madde 60). Cumhurbaşkanı altı yıl için seçilir, 35 yaşından büyük veya 70
yaşından büyük, devlet dilini (Kırgız Türkçesi) bilen ve ülkede en az 15 yıl yaşamış
bir Kırgız Cumhuriyeti vatandaşı olmalıdır, 30 bin kişinin imzasını toplayan kişi
cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koyabilir (madde 61).
Cumhurbaşkanı yemin ederek görevine başlar, görev süresince siyasi
partilerle üyelik ve ilişkileri durur (madde 63). Ülke çapında geçerli kararname ve
talimatlar çıkartır (madde 65). İstifa, görevden alınma, görevini yerine getirmeye
engel sağlık sorunları veya ölüm halinde görevi daha erken sona erebilir, sağlık
nedeniyle görevini yerine getiremezse, Meclis tarafından oluşturulacak bir sağlık
komisyonun kararına istinaden üçte iki çoğunlukla görevinden alınabilir (madde
66). Görevden alınan Cumhurbaşkanı dokunulmaz değildir, başsavcının elde ettiği
sonuca göre Meclis tarafından suçlanarak ve üçte iki çoğunluk oyuyla görevinden
alınabilir (madde 67). Cumhurbaşkanının görevinin sonlandırılmasıyla yerine
meclis başkanı, o da yoksa başbakan vekâlet eder ve üç ay içinde
cumhurbaşkanlığı seçimi yapılır; cumhurbaşkanı vekili erken genel seçim çağrısı
yapamaz veya hükümeti görevden alamaz (madde 68). Suçlama nedeniyle
görevinden alınanlar hariç, eski cumhurbaşkanları bu ünvana sahip olacaktır
(madde 69).
Cumhurbaşkanı seçimleri için çağrı Meclis tarafından yapılır. Yüksek yargı
üyeliği adayları ve Merkez Bankası başkanı cumhurbaşkanın teklifi üzerine Meclis
tarafından seçilir ve görevden alınır. Merkez Seçim Kurulu üyelerinin üçte biri
cumhurbaşkanı tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının olağanüstü hal ilanına dair
teklifleri ile savaş ve barış konularında cumhurbaşkanı kararnameleri meclis
tarafından değerlendirilir. Cumhurbaşkanı mecliste konuşma yapabilir. Meclis
cumhurbaşkanı aleyhine Anayasada belirtilen şekilde suçlamalar yöneltebilir ve
cumhurbaşkanını görevden almak için karar verebilir (madde 74). Cumhurbaşkanı
37
ile Meclis arasındaki işbirliğini Meclis başkanı temin eder (madde 75).
Cumhurbaşkanı da Meclisi olağanüstü toplantıya çağırabilir (madde 77). Meclis
kendini feshederse beş gün içinde cumhurbaşkanı erken seçim çağrısı yapar
(madde 78). Mecliste kabul edilen yasalar cumhurbaşkanı tarafından imzalanır
veya bir ay içinde yeniden görüşülmek üzere Meclise iade edebilir, cumhurbaşkanı
tekrar usulüne uygun kabul edilen yasayı imzalamaktan kaçınırsa yasayı Meclis
Başkanı imzalayıp yayına gönderebilir (madde 81).
Hükümeti kurmak üzere Mecliste salt çoğunluğa haiz bir parti bulunmaması
veya hükümetin kurulamaması halinde cumhurbaşkanı Mecliste grubu bulunan
partilerden birine 15 gün içinde çoğunluğu sağlayarak Hükümeti kurma görevi
verir, Anayasadaki usullere uygun olarak hükümet kurulamazsa cumhurbaşkanı
erken genel seçim çağrısı yapar (madde 84). Mecliste hükümete güvensizlik oyu
çıkması halinde hükümetin görevden alınması cumhurbaşkanının takdirindedir, üç
ay içinde iki kez güvensizlik oyu çıkması halinde cumhurbaşkanı hükümeti
görevden alır, cumhurbaşkanlığı seçimlerine altı ay kala hükümete karşı
güvensizlik oylaması yapılamaz (madde 85). Başbakan yılda bir defadan fazla
olmamak üzere Meclisten güven oylaması isteyebilir, güvenoyu verilmemesi
halinde cumhurbaşkanı hükümeti görevden alabilir veya erken genel seçim çağrısı
yapabilir (madde 86). Başbakanın, Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın istifası
cumhurbaşkanı tarafından kabul edilir veya reddedilir, yeni hükümeti kurma süreci
mevcut hükümetin istifasının cumhurbaşkanı tarafından kabul edildiği tarihte
başlar, istifa veya görevden alma halinde boşalan bakanlık için aday beş gün
içinde cumhurbaşkanına sunulur (madde 87).
Yerel mahkeme hâkimleri Yargıç Seçim Kurulunun teklifine istinaden
cumhurbaşkanı tarafından atanır (madde 94). Yüksek Mahkeme üyeleri Yargıçlar
Kurulunun teklifi ve cumhurbaşkanının başvurusu üzerine Meclis tarafından
görevden alınabilir, yerel mahkeme üyeleri ise Yargıçlar Kurulunun başvurusu
üzerine cumhurbaşkanı tarafından görevden alınabilir (madde 95). Yüksek
Mahkemenin
Anayasa
Dairesinin
üyeleri
Yargıçlar
Kurulunun
teklifi
ve
cumhurbaşkanının başvurusu üzerine Meclis tarafından görevden alınabilir
38
(madde 97). Anayasa değişikliğine dair kabul edilen yasalar imzalanmak üzere
cumhurbaşkanına sunulur (madde 114).
39
6. ÖZBEKİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN
ANAYASAL ÇERÇEVESİ
SSCB sonrası yeni dünya düzeni karşısında eski SSC’ler piyasa iktisadını
örnek alan yenilikler yapmıştır ancak Özbekistan bilinen anlamıyla bir piyasa
iktisadiyatını benimsememiştir. SSCB döneminde Aral Gölünü kurutmak pahasına
planlanan pamuk üretimini Özbekistan bağımsızlık sonrasında daha ileriye
götürmüştür. Orta Asya’nın en büyük nüfusuyla birleşen bu güç Özbekistan’a
bölgesel bir ağırlık kazandırmaktadır. Özbekistan’ın göze çarpan bir diğer yönü ise
demokrasi
gibi
bağlamlarda
vitrine
önem
vermemesidir
(SSCB
sonrası
Özbekistan’a genel bir bakış için bkz. ALKAN, 2011-a; sf. 126 vd.).
Özbekistan Anayasası’nda “demokratik cumhuriyet” olma ifadesinden başka
hükümet
sistemine
atıf
yapılmasa
da,
Özbekistan’daki
düzen
Kurucu
Cumhurbaşkanının çevresinde örgütlenmiştir. Özbekistan’ın Aral Gölü’nün yok
oluşuna kayıtsız kalışı aslında adeta tüm siyasetine örnek gösterilebilir.
Özbekistan (ve Özbekistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı) somut olarak çıkarları için
gerekli görmediği konularda kayıtsız ve eylemsizdir.
Özbekistan'ın 1991 yılındaki bağımsızlığından sonra ilk anayasası 8 Aralık
1992 tarihinde kabul edilmiştir ve bu çalışmanın hazırladığı dönemde halen bu
anayasa yürürlüktedir. Özbekistan Cumhuriyeti Anayasası 128 maddeden
oluşmaktadır. Özbekistan Ali Meclisi (o zamanki adıyla Yüksek Sovyet) tarafından
kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Özbekistan Cumhuriyeti Anayasası'nın 18
maddesinin
içeriğinde
cumhurbaşkanına
atıf
yapılmaktadır.
Özbekistan
Anayasası’nda madde başlıkları bulunmamaktadır.
Kabul edildiği günden beri; 1993, 1994, 2003, 2007, 2008, 2011 ve 2014
yıllarında bir dizi değişikliğe uğrayan bu anayasadaki son değişiklik bu çalışmanın
hazırlık
sürecinde
gerçekleşmiştir
(KSU,
2014).
2014
değişikliği
ile
cumhurbaşkanının yetkilerinden bazıları başbakana devredilmiştir (HASHIMOVA,
2014).
40
Özbekistan
Cumhuriyeti
Anayasası'nda
cumhurbaşkanının
yetkilerini
kapsayan hükümler, Madde 93'teki hükümler ve diğer maddelerdeki hükümler
olmak üzere ikiye ayrılabilir. Yetki maddesi dışında 17 maddede cumhurbaşkanı
ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır.
6. 1. Özbekistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 93.
Maddesi
Cumhurbaşkanının yetkilerini sayan madde 93'te 25 fıkra yer almaktadır. Bu
fıkralardaki hükümler özetlenerek aşağıda sıralanmıştır:
Cumhurbaşkanı;
vatandaşların
hak
ve
özgürlüklerinin,
Özbekistan
Anayasası ve kanunlarının teminatıdır (fıkra 1). Bağımsızlığın, güvenliğin ve toprak
bütünlüğünün korunması, ulus devlet yapısı ile ilgili kararların uygulanması için
gerekli tedbirleri alır (fıkra 2). Ülke içinde ve dışında Özbekistan Cumhuriyetini
temsil eder (fıkra 3). Müzakereler yürüterek anlaşmalar ve sözleşmeler imzalar,
müzakere edilmiş anlaşmaların ve sözleşmelerin yükümlülüklerinin gözetimini
temin eder (fıkra 4). Diplomatik ve diğer temsilciliklerin güven ve geri çağırma
mektuplarını kabul eder (fıkra 5). Diğer ülkelerdeki diplomatik ve diğer
temsilciliklere atanmak üzere Ali Meclisin üst kanadına adaylar sunar (fıkra 6). İç
ve dış siyaseti ilgilendiren önemli konularda Ali Meclise başvuruda bulunmaya
yetkilidir (fıkra 7). Devletin yüksek yetki ve idare organları arasında etkileşimi temin
eder; Bakanlar Kurulunun teklifi üzerinde bakanlıkları, üst kurulları ve diğer
organları -bu konudaki kararnameleri Ali Meclisin kanatlarında onaya sunarakkurar ve kaldırır (fıkra 8).
Ali Meclisin üst kanadının (senato) başkanlığı için bir aday gösterir (fıkra 9).
Ali Meclise değerlendirilmesi ve onaylanması için bir başbakan adayı sunar; istifa,
güvensizlik oyu ve diğer yasal hallerde görevden alır (fıkra 10). Başbakanın aday
göstermesi üzerine Bakanlar Kurulu üyelerini atar ve görevden alır (fıkra 11).
başsavcıyı ve Sayıştay başkanını Ali Meclisin üst kanadının onayı ile atar ve
görevden alır (fıkra 12). Anayasa Mahkemesi, Yüksek Mahkeme, Yüksek İktisadi
41
Divan üyelikleri ve başkanlıkları ile Merkez Bankası ve Doğa Koruma Kurulu
başkanlıkları için Ali Meclisin üst kanadına adaylar sunar (fıkra 13). Yerel ve
bölgesel mahkeme üyelerini atar ve görevden alır (fıkra 14). Başbakanın aday
göstermesi üzerine başkent ve bölge valilerini ("Hakim" olarak tabir edilen yerel
yönetici -çev.) atar ve görevden alır. Anayasayı veya yasaları ihlal etmeleri ve
makamlarının şeref ve haysiyetini itibarsızlaştıran hareketler yapmaları halinde
daha alt düzey valileri de görevden alma yetkisi vardır (fıkra 15).
Yasal mevzuata uyumlu olmaması halinde idare organlarının ve valilerin
işlemlerini iptal edebilir, Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık etme hakkına
sahiptir (fıkra 16). Yasaları imzalar ve yayınlar, yasaları itirazlarıyla birlikte ikinci
kez görüşülmek üzere Ali Meclise iade etmeye hakkı vardır (fıkra 17). Ülkeye
saldırı olması halinde veya zorunluluk halinde müşterek savunma sözleşmelerinde
yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi için savaş ilan eder ve 72 saat içinde
kararı onaylanmak üzere Ali Meclise sunar (fıkra 18). Vatandaşların güvenliğini
temin eden çıkarlara dair olağandışı hallerde (somut dış tehdit, kitlesel
huzursuzluk, büyük felaketler, doğal afetler, salgınlar) yurt çapında veya bir
bölgede olağanüstü hal ilan edebilir ve 72 saat içinde alınan kararı onaylanmak
üzere Ali Meclise sunar (fıkra 19). Silahlı Kuvvetlerin başkomutanıdır, üst
komutanları atar ve görevden alır, en üst askeri rütbeleri taltif eder (fıkra 20).
Nişanlar, madalyalar, Devlet şeref belgeleri verir, onursal derece ve
unvanlar taltif eder (fıkra 21). Vatandaşlıkla ilgili konularında karar verir ve siyasi
sığınma hakkı verir (fıkra 22). Mahkûmların affı ve bağışlanması kararlarını kabul
edilmek üzere Ali Meclise sunar (fıkra 23). Milli Güvenlik Hizmeti başkanını atar ve
görevden alır ve bu kararları onaylanmak üzere Ali Meclise sunar (fıkra 24).
Anayasa ve yasalarla verilen diğer yetkileri kullanır, yetkilerinin yürütülmesini
devlet organlarına veya kamu görevlilerine devretme hakkı yoktur (fıkra 25).
42
6. 2. Özbekistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
Özbekistan Anayasası'nda madde 93 dışındaki Cumhurbaşkanına dair
hükümler şu şekilde özetlenebilir:
Yalnız Ali Meclis ve cumhurbaşkanı halk adına hareket etme hakkına
sahiptir (madde 10). Ali Meclis'in üst ve alt kanadı şu konularda ortaklaşa karar
alır; cumhurbaşkanının bakanlıkları ve diğer idare organlarını kurmaya ve
kaldırmaya yönelik kararlarının uygun bulunması, cumhurbaşkanının gösterdiği
başbakan adayının değerlendirilmesi, ülkenin saldırı altında olması veya müşterek
savunma anlaşmalarına göre yükümlülük doğması halinde cumhurbaşkanının
savaş ilanı kararının uygun bulunması, cumhurbaşkanının genel veya kısmı
seferberlik ve olağanüstü hal kararlarının uygun bulunması (madde 78).
Cumhurbaşkanı
Ali
Meclis
oturumlarına
katılabilir
(madde
80).
Cumhurbaşkanı Ali Meclise yasa tasarısı sunabilir (madde 82). Devletin ve
yürütme organının başıdır ve bakanlar kurulunun başkanlığını yapar (madde 89).
35 yaşını doldurmuş, devlet diline tam hâkim, seçimlerden önceki son 10 yıldır
daimi
olarak
Özbekistan'da
yaşamış
kişiler
cumhurbaşkanı
seçilebilir.
Cumhurbaşkanı beş yıllığına seçilir, bir kişi iki dönemden fazla üst üste
cumhurbaşkanı seçilemez. Halk tarafından doğrudan; genel ve eşit oyla ve gizli
oylamayla seçilir, cumhurbaşkanı seçimleri kanunla düzenlenir (madde 90). Görevi
sürecinde cumhurbaşkanı başka bir ücretli işte çalışamaz, yasama organı üyesi
olamaz ve ticaretle uğraşamaz, cumhurbaşkanı dokunulmazdır (madde 91).
Cumhurbaşkanı Milli Mecliste yemin ettiğinde göreve başlamış sayılır (madde 92).
Anayasa ve kanunlara dayanarak ve bunların uygulanmasına yönelik olarak
tüm ülkede geçerli kararname, talimat ve düzenlemeler çıkarır (madde 94). Ali
Meclis üyeleri arasında telafi edilemez ayrılıklar çıkması, yasama görevinin yerine
getirilmesinin tehlikeye girmesi, anayasa aykırı kararların mükerrer şekilde
alınması halinde cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanan bir
43
kararı ile Meclis feshedilebilir. Meclis feshedildikten sonra üç ay içinde seçimler
yapılmalıdır, olağanüstü hal varken Meclis feshedilemez (madde 95).
Ali Meclis tarafından oluşturulan bir Devlet Sağlık Komisyonu tarafından
cumhurbaşkanının
görevini
kötü
sağlık
durumu
nedeniyle
yerine
getiremeyeceğinin belgelenmesi üzerine Meclis olağanüstü toplanarak üç aydan
uzun olmayan bir süre için üyeleri arasından cumhurbaşkanına vekâlet edecek
kişiyi seçer. Bu durumda üç ay içinde cumhurbaşkanı seçimleri yapılır (madde 96).
Cumhurbaşkanı, görev süresinin sonunda Anayasa mahkemesinin ömür boyu
üyesi olur (madde 97).
Yürütme erki Bakanlar Kurulu tarafından icra edilir ve Bakanlar Kurulu
cumhurbaşkanının kararname ve talimatlarının yürütülmesini gözetir, Ali Meclise
ve cumhurbaşkanına karşı sorumludur, başbakan adayı cumhurbaşkanı tarafından
onaylanmak üzere Ali Meclise sunulur, eğer iki kez başbakan adayı mecliste
reddedilirse meclis fesih olunur, bakanlar ise başbakan tarafından aday
gösterilerek cumhurbaşkanı tarafından atanır, güvensizlik oyun önerisi meclis
tarafından cumhurbaşkanına sunulur ve ardından Ali Meclisin iki kanadının
müşterek oturumda ele alınır, güvensizlik oyu çıkarsa cumhurbaşkanı tarafından
başbakan görevinden alınır (madde 98).
Yerel yönetimler yasaları, cumhurbaşkanı kararnamelerini, yüksek devlet
organlarının kararlarını uygulamakla mükelleftir (madde 101). Bölgelerin ve
Başkent Taşkent'in valisi ("Hâkim" olarak tabir edilen yerel yönetici -çev.)
cumhurbaşkanı tarafından ilgili Halk Meclisinin (yerel meclis) rızasıyla atanır ve
görevden alınır (madde 102). Anayasa mahkemesinin yetkileri arasında
cumhurbaşkanının çıkardığı kararnamelerin Anayasa'ya uygunluğunu denetlemek
de bulunmaktadır (madde 109). Cumhurbaşkanlığı seçimleri, görev süresinin bittiği
yılın aralık ayının üçüncü on gününün ilk pazar günü, gizli oylamayla ve genel,
eşit, doğrudan oyla yapılır. Genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri Merkez
Seçim Kurulu tarafından düzenlenir, Merkez Seçim Kurulu üyeleri Ali Meclis
44
tarafından seçilir, Merkez Seçim Kurulu üyeleri arasından biri cumhurbaşkanı
tarafından başkan adayı gösterilerek Merkez Seçim Kurulunun toplantısında seçilir
(madde 117).
45
7.
TÜRKMENİSTAN’DA
DEVLET
BAŞKANININ
YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ
Türkmenistan da diğer eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri gibi bağımsızlık
sonrası süreçte iktisadi sorunlarla karşılaşmıştır. Mevcut sorun ve ihtiyaçlar
karşısında dikkatli bir şekilde yavaş ve ölçülü bir dönüşüm sürecine girmiştir.
İstikrar ve düzen savlarıyla mevcut iktidar herhangi bir muhalefet hareketinin
oluşması için neredeyse hiç yaşam alanı bırakmamıştır. Ancak gerçekten de
yönetimde bir tür istikrar sağlanmıştır. Bunun maliyeti, 1991’den itibaren her geçen
yıl daha otoriterleşen bir iktidar ortaya çıkmasıdır. Böyle bir ortamda anayasal
düzeyde teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin dahi bireyler için geçerli
olmadığına dair eleştiriler ortaya çıkmıştır. Erkler arasındaki denge ve denetim,
yürütmenin yasama ve yargı erkleri üstünde baskın olması nedeniyle uygulamada
etkin olamamıştır. Böylece son derece güçlü ve denetimsiz bir iktidarın ortaya
çıktığı görülmektedir. (AL-BASSAM, sf. 395 vd.)
Türkmenistan bağımsızlık sonrası katı bir uluslararası tarafsızlık siyasetini
tercih etmiştir. Bu siyaseti Anayasasında da kayda geçirerek ve BM nezdinde de
tasdik ettirerek uluslararası ilişkiler alanında bir anlamda Orta Asya’nın İsviçre’si
olma yoluna girmiştir. Elbette bu tercihin Türkmenistan için bir takım maliyetleri de
olmuştur. Buna örnek olarak, eski SSCB coğrafyasında gelişen uluslararası
kuruluşlarla gözlemcilik gibi bağlar sürdürerek tam üyelikten kaçınmasının Rusya
ile ilişkilerine yansıması gösterilebilir. Aynı zamanda bağımsız Türkmenistan’ın ilk
devlet başkanının kişiliği çevresinde inşa edilen kült de diğer bağımsız Türk
cumhuriyetleri
arasında
benzersizdir.
Bu
durumun
doğal
sonucu
Türkmenistan’daki başkanlık sisteminin, kurumsallaşmaya değil de kişiye bağlı bir
görünüm arz etmesidir. İlk cumhurbaşkanının ölümünün ardından Türkmenistan
kademeli bir değişim sürecine girmiştir ancak bu sürecin nereye varacağı henüz
tam netleşmemiştir. (ALKAN, 2011-a; sf. 327 vd.)
Türkmenistan'ın 1991 yılındaki bağımsızlığından sonra kabul ettiği ilk
anayasası 18 Mayıs 1992 tarihlidir. Bu çalışmanın hazırlandığı dönemde
46
yürürlükte olan bağımsızlıktan sonra kabul edilmiş ikinci anayasadır. 117
Maddeden oluşan Türkmenistan Anayasası 26 Eylül 2008 tarihinde Halk Maslahatı
tarafından kabul edilmiştir. Madde başlıkları olmayan Anayasanın 25 maddesinde
cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. 1992 Anayasası yürürlükte kaldığı 2008
yılında kadar; 1995, 1999, 2003 ve 2006 yıllarında olmak üzere dört kez
değiştirilmiştir (Turkmenistan, 2003 ve 2006).
Türkmenistan Anayasası'nın cumhurbaşkanının yetkileri konulu hükümleri;
Madde 53'teki hükümler ve diğer maddelerdeki hükümler olmak üzere ikiye
ayrılabilir. Yetki maddesi hariç 24 maddesinde cumhurbaşkanı ile ilgili hükümler
mevcuttur.
7. 1. Türkmenistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu
53. Maddesi
Cumhurbaşkanının yetkilerini konu alan ve 15 fıkradan oluşan madde
53'teki hükümler sıralı olarak aşağıda özetlenmiştir:
Anayasa ve yasaları uygular (fıkra 1), dış politikanın icrasını izler, diğer
ülkelerle ilişkilerde ülkeyi temsil eder, büyükelçi ve diğer diplomatik temsilcileri atar
ve görevden alır, yabancı ülkelerin diplomatik temsilcilerinin güven mektuplarını
kabul eder (fıkra 2), Silahlı Kuvvetlerin başkomutanıdır, genel veya kısmi
seferberlik ilan eder, Silahlı Kuvvetlerin kullanılması emrini verir ve askeri hazırlık
seviyelerini belirler, Silahlı Kuvvetlerin üst komutanlarını atar (fıkra 3), Güvenlik
Konseyini oluşturur ve Konseye başkanlık eder (fıkra 4), siyasi, iktisadi ve sosyal
kalkınma programlarını onaylar ve kalkınma programlarının temel yönlerini belirler
(fıkra 5), değerlendirilmek ve onaylanmak üzere devlet bütçesini ve bütçe
performans raporlarını Meclise gönderir (fıkra 6), Mecliste kabul edilen yasaları
imzalar veya bir kez daha görüşülmek ve oylanmak üzere Meclise geri gönderir
(fıkra 7).
47
Merkez Seçim Komisyonunu oluşturur ve değiştirir (fıkra 8), halkoyu tarihini
belirler, Meclisi erken (olağanüstü) toplantıya çağırabilir (fıkra 9), vatandaşlık
verilmesi, vatandaşlıktan çıkarma ve sığınma hakkı verilmesi konularını karara
bağlar (fıkra 10), nişan ve diğer devlet ödüllerini, askeri ünvanlarla diğer hususi
devlet ünvan ve taltiflerini verir (fıkra 11), Meclisin onayıyla Yüksek Mahkeme
Başkanını, Başsavcıyı, İçişleri Bakanını ve Adalet Bakanını göreve getirir ve
görevden alır (fıkra 12), af ve genel af çıkarır (fıkra 13), kısmı veya genel
olağanüstü hal ilan eder (fıkra 14), Anayasa ve yasalarca kendisine tevdi edilen
diğer konularda karar alır (fıkra 15).
7. 2. Türkmenistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının
Yetkilerini İçeren Hükümler
Madde 53 dışındaki Cumhurbaşkanı ile ilgili hükümler şu şekilde
özetlenebilir:
Türkmenistan hükümet sistemi "başkanlık sistemli bir cumhuriyettir" (madde
1). Anayasanın hükümet sistemiyle ilgili "başkanlık sistemli bir cumhuriyet" olma
hükümleri değiştirilemez (madde 116). En yüksek devlet ve hükümet yetkisi;
cumhurbaşkanı, Meclis, Bakanlar Kurulu ve Yüksek Mahkeme tarafından icra edilir
(madde 48). Cumhurbaşkanı devletin ve yürütmenin başıdır; Anayasanın
uygulanmasının,
uluslararası
yükümlülüklerin
yerine
getirilmesinin,
ülkenin
bütünlüğünün, bağımsızlığının ve tarafsızlığının teminatıdır (madde 50). 45
yaşından küçük ve 70 yaşından büyük olmayan, son 15 yıldır sürekli
Türkmenistan’da yaşamış ve çalışmış Türkmenistan'da doğmuş bir Türkmenistan
vatandaşı cumhurbaşkanı seçilme yeterliğine sahiptir (madde 51). Cumhurbaşkanı
halk
tarafından
cumhurbaşkanının
beş
yıllığına seçilir ve
seçim
usulleri
yemin
yasalarla
ederek görevine başlar,
düzenlenir
(madde
52).
Cumhurbaşkanlığı seçimleri genel ve eşit oy ile yapılır (madde 89).
Cumhurbaşkanı kararname, karar ve talimatlar çıkartır (madde 54). Aynı
zamanda milletvekili olamaz (madde 55). Dokunulmazlık hakkına sahiptir, şeref ve
48
haysiyeti yasalarla korunur, kendisinin ve ailesinin geçimi ve güvenliği devlet
tarafından sağlanır (madde 56). Hastalık sebebiyle görev süresi bitmeden önce
Meclis tarafından görevden alınabilir, Anayasa ve yasaları ihlal etmesi halinde
görevden alınması kararını halk oylamasına sunmak üzere Meclis güvensizlik oyu
verebilir (madde 57).
Anayasada belirtilen haller dışında cumhurbaşkanı yetkilerini diğer kamu
idarelerine
devredemez,
görevlerini
yerine
getiremediği
hallerde
yetkileri,
seçimlere kadar olan süre için Güvenlik Konseyi tarafından bakanlar kurulu
başkanvekillerinden birine tevdi edilebilir (madde 58). Meclis Başkanlık Divanı altı
ay içinde oluşturulamadığı hallerde cumhurbaşkanı meclisi feshedebilir (madde
61). Meclis; Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili karar alır, cumhurbaşkanına rütbe,
nişan ve devlet madalyaları verir, cumhurbaşkanı Meclis'e Yüksek Mahkeme
başkanının, başsavcının, İçişleri ve Adalet bakanlarının atanması ve görevden
alınması ile ilgili öneri sunar (madde 63).
Meclis belirli konularda yasa hazırlanmasıyla ilgili Cumhurbaşkanına yetki
devredebilir ve hazırlanan bu yasaları ele alır; ancak Anayasa değişiklikleri, ceza
yasaları, idari yasalar ve muhakeme usul yasalarıyla ilgili yetki devri yapılamaz
(madde 64). Yasa teklifi verme yetkisi Cumhurbaşkanına, milletvekillerine,
bakanlar kuruluna ve Yüksek Mahkemeye aittir (madde 65).
Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulunun başkanıdır (madde 72). Bakanlar
Kurulu, yeni cumhurbaşkanı tarafından göreve başlamasından itibaren bir ay
içinde kurulur ve merkezi idare organlarının başkanlarını cumhurbaşkanı
tarafından Bakanlar Kurulu toplantılarına dâhil edebilir (madde 73). Bakanlar
Kurulu
toplantılarına
cumhurbaşkanı
veya
onun
adına
Bakanlar
Kurulu
başkanvekillerinden biri başkanlık eder (madde 74). Bakanlar Kurulunun görevleri
arasında
cumhurbaşkanı
bulunmaktadır
(madde
tarafından
75).
Valiler
çıkarılan
kendi
mevzuatın
bölgelerinde
yürütülmesi
de
cumhurbaşkanının
temsilcisidir, onun tarafından atanır ve ona karşı sorumludur (madde 81). Valilerin
49
ve savcıların görevleri arasında diğer yasal düzenlemelerle birlikte cumhurbaşkanı
tarafından çıkarılan mevzuatın yürütülmesi de bulunmaktadır (madde 82 ve 110).
Yargıçlar Cumhurbaşkanı tarafından atanır (madde 102).
51
8. ESKİ SSCB ÜYESİ BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETLERİNİN
ANAYASALARININ NİCEL OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI
Bu çalışmada temel kaynağın ilgili ülkelerin anayasaları olduğu, çalışmada
incelenecek temel verilerin bu anayasalardan ayıklanarak derlendiği ve mukayese
edileceği daha önceki bölümlerde aktarılmıştır. Şekle dair öğeler de dâhil olmak
üzere kanun ve anayasaların yazım ve yapımını içeren alana “yasa yapım tekniği”
denilmektedir (yasa yapım tekniği ile ilgili olarak bkz. ARAÇ ve İBA, 2003). Devlet
başkanlarının yetkilerinin karşılaştırılması aynı zamanda bir anlamda devlet
başkanlarının
yetkilerini
içeren
anayasaların
ve
bunların
maddelerinin
karşılaştırılmasını da içermektedir. Bu karşılaştırmanın nicel aşamasını bu bölüm
oluşturmaktadır.
Burada yapılmak istenen; yasaların ayrıntılı olarak yasa yapım tekniği
bakımından incelenmesi değil, genel madde sayısı, konuya göre madde sayısı,
yetki maddesinin içerdiği hüküm miktarı ve şekil şartları gibi somut göstergeler
bakımından genel olarak karşılaştırmaktır. Bu çerçevede, içerikle ilgili çalışmaya
geçmeden önce bu araştırmaya konu olan anayasaların genel olarak somut ve
nicel olarak karşılaştırılmasının yararlı olacağı değerlendirilmiştir.
Bu bölümde yer alan karşılaştırma bir söylem analizinden beklenebilecek
sözcük ve kavram sayı ve sıklıkları gibi ölçüleri değil, daha genel bir yaklaşımı
içermektedir.
Yüzeysel
olmakla
eleştirilebilecek
bu karşılaştırma, çalışma
kapsamındaki diğer karşılaştırma ve değerlendirmelerle yan yana konulduğunda
tamamlayıcı bir işlev sunabilir. Aynı zamanda somut ve nesnel olguları ele
aldığından bu karşılaştırma, çalışmanın nihai tezinin nesnelliğine de katkı
sağlayacaktır.
8. 1. Anayasaların Kabul Tarihi ve Anayasa Değişiklikleri
Genel olarak bakıldığında, bu beş anayasanın oluşmasına giden süreç
1991 yılında devletlerin bağımsızlık ilan etmeleriyle başlamış kabul edilebilir. Diğer
52
bölümlerde daha ayrıntılı bilgi verilmekle birlikte genel olarak bakıldığında,
Özbekistan ve Türkmenistan bağımsızlık sonrası ilk anayasalarını 1992’de,
Kırgızistan ve Kazakistan 1993’te, Azerbaycan ise 1995’te kabul etmiştir.
Azerbaycan’ın ilk anayasasını yapmakta geç kalmasının nedeni, iç ve dış siyaset
bakımından yaşanan karışıklıklardır ve bu gelişmeler 1995’te hazırlanan
Anayasa’da da iz bırakacak şekilde etkilerini göstermiştir (GÖNENÇ, 1998, sf. 191
vd.).
Bu anayasaların hepsinde bugüne kadar değişiklikler yapılmıştır. Beş
ülkeden ikisi bağımsızlık sonrası ilk kabul ettikleri anayasayı bu çalışmanın
hazırlandığı tarih itibarıyla kullanmaya devam etmektedir (Azerbaycan ve
Özbekistan). Diğer üç devlet ise, Kazakistan 1995’te, Türkmenistan 2008’de ve
Kırgızistan 2010’da olmak üzere bağımsızlık sonrası ikinci anayasalarını kabul
etmiştir.
Yeni bir Anayasa olarak kabul edilmeyen değişiklikler bir kenara bırakılırsa,
halen yürürlükte olan en eski anayasa Özbekistan Anayasası, yapım yılı itibarıyla
en yeni Anayasa ise Kırgızistan Anayasasıdır. Bu çalışmanın hazırlandığı tarih
itibarıyla en son değişiklik yapılan anayasa da Özbekistan Anayasasıdır.
Özbekistan Anayasası’nın yapıldığı 1992’den bu yana sırasıyla 1993, 1994, 2003,
2007, 2008, 2011 ve 2014 yıllarında değişiklik geçirdiği önceki bölümlerde ifade
edilmiştir. Bu değişiklikler tek başına yeni bir anayasa olma anlamı taşıyacak
kapsamda değildir. Ancak 22 yıllık bir sürede yapılmış bu yedi değişiklik bir arada
düşünüldüğünde Özbekistan Anayasası’nın hala 1992 Anayasası olup olmadığı
tartışmaya açıktır.
Azerbaycan
İlk anayasa
Mevcut anayasa
Kazakistan
Kırgızistan
Özbekistan
Türkmenistan
1995
1993
1993
1992
1992
1995 (ilk)
1995 (ikinci)
2010 (ikinci)
1992 (ilk)
2008 (ikinci)
Çizelge 1 – Bağımsız Türk cumhuriyetlerinin anayasalarının yılları
53
8. 2. Anayasa Metinleri ve Yetki Maddeleri
Bu anayasalar şekil bakımından da farklılık arz etmektedir. Azerbaycan
Anayasasına
bakıldığında
madde
başlıkları
olduğu
görülür
ancak
diğer
anayasalarda madde başlığı kullanılmamıştır. Fıkra ve bent kullanımı açısından
ise Kırgızistan Anayasası’nda madde-fıkra-bent şeklinde pek çok maddede
bentlere başvurulduğu, ancak diğer anayasalarda madde-fıkra şeklinin kullanıldığı
ve bentlerin yaygın olarak kullanılmadığı görülmektedir.
Azerbaycan
Kazakistan
Kırgızistan
Özbekistan
Türkmenistan
(1995)
(1995)
(2010)
(1992)
(2008)
Toplam madde
158
98
114
128
117
Atıf yapan md.
40
42
25
18
25
Yüzdesi
%25
%43
%22
%14
%21
Çizelge 2 – Anayasalarda cumhurbaşkanına atıf yapan madde sayısı
Madde sayısı bakımından anayasalar karşılaştırıldığında, en az maddenin
Kazak Anayasasında (98 madde) ve en çok maddenin de Azerbaycan
Anayasasında (158 madde) olduğu görülmektedir. Bu anayasalar arasında ikinci
en çok maddeli anayasa olan Özbekistan Anayasası ile kıyaslandığında
Azerbaycan Anayasasının 30 madde (Özbekistan Anayasasına göre %23) daha
uzun olduğu görülmektedir. Elbette bağımsızlık döneminde kendini bir savaşın
(Karabağ) ortasında bulan, bunun ardından önemli iç karışıklıklarla çalkalanan ve
iktidarın seçimlerle değil darbe ve ayaklanmalarda değiştiği Azerbaycan’ın kabul
ettiği ilk anayasasında bu çetin dönemin bir sonucu olarak daha kapsamlı ve
ayrıntılı
bir
anayasa
hazırlanmış olabileceğini
göz önünde
bulundurmak
gerekmektedir (GÖNENÇ, 1998, sf. 193).
Hem orantısal hem de sayısal olarak bakıldığında en çok maddede
cumhurbaşkanına atıf yapanın –cumhurbaşkanının çıkardığı kararnamelerle ilgili
olan maddeler vb. de dâhil olmak üzere– (98 madde içinden 42 madde ile)
54
Kazakistan Anayasası olduğu, en az maddede cumhurbaşkanına atıf yapanın ise
(128 madde içinden 18 madde ile) Özbekistan olduğu görülmektedir. Azerbaycan,
Kırgızistan ve Türkmenistan ise atıf yapan maddelerin tüm maddelere oranı
bakımından birbirine yakındır.
Yetki maddeleri yan yana koyulduğunda ise, en dar hacimli yetki
maddesinin
yalnız
15
fıkra
ile
Türkmenistan
Anayasası’nda
yer
aldığı
görülmektedir. Diğer dört ülke anayasalarındaki yetki maddeleri yaklaşık olarak
birbirine denk hacimdedir. Elbette yalnızca nicelik bakımından çok veya az hüküm
yer almasını kendi başına kapsamla ilgili bir gösterge olarak almak yanıltıcı
olacaktır. Örneğin Özbekistan Anayasası’nda cumhurbaşkanına atıf yapan madde
sayısının Kırgızistan Anayasası’ndan az olması veya yetki maddelerinin yaklaşık
olarak aynı hacimde olması, fiilen Özbekistan Cumhurbaşkanının Kırgızistan
Cumhurbaşkanından
çok
daha
güçlü
bir
konumda
olduğu
gerçeğini
yansıtmamaktadır. Bu durumda şu sonuca varılması mümkündür; madde ve
hükümlerin sayısındansa içeriği önemlidir.
Yetki maddelerinin anayasa metinlerindeki konumları da farklılık arz
etmektedir. Her bir anayasa kitapçığının madde sayısına göre dört çeyrek dilimden
oluştuğu kabul edilirse, Azerbaycan’da 158 madde arasında 109. sıradaki yetki
maddesi üçüncü dilimin ortasında yer alırken, Kazakistan’da 98 madde arasında
44. sıradaki yetki maddesi ikinci dilimin sonlarında yer almaktadır. Kırgızistan’da
114 madde arasında 64. sıradaki yetki maddesi üçüncü dilimin başında,
Özbekistan’da 128 madde arasında 93. sıradaki yetki maddesi üçüncü dilimin
sonunda, Türkmenistan’da ise 117 madde arasında 53. sırayla ikinci dilimin
sonunda yer almaktadır.
Bu bölümde ifade edilen nicel benzerlik ve farklılıkların tek başına mutlak ve
müstakil bir gösterge oluşturduğuna dair bir bulguya rastlanmamıştır. Mükerrer
hükümlerin
varlığı
nicel
değerlerin
yanıltıcı
sonuçlar
vermesine
de
yol
açabilecektir. Ancak söz konusu anayasalar benzer taslaklardan üretilmiş metinler
55
olsaydı bunlar arasında olabilecek benzerliklerin arz etmesi beklenen bir bütünlük
de görülmemektedir. Böylece bu bölümden çıkarılabilecek en önemli sonuç, eldeki
metinlerin bir örnek olmadığıdır. Ayrıca burada anılan nicelik ve nitelikler içerikle
beraber değerlendirildiğinde daha anlamlı bir inceleme için katkı sağlayabilecektir.
Aynı zamanda bu olgular, yetkiler arası tespit edilebilecek bağlantılara dair bir
sağlama işlemi mahiyetinde de kullanılabilir.
İlk bölümde kapsamı belirtildiği üzere ilgili bölümlerde Azerbaycan,
Kazakistan, Kırgızistan (Kırgız Cumhuriyeti), Özbekistan ve Türkmenistan
anayasaları incelenerek, bu anayasalarda yer alan ve cumhurbaşkanına atıf yapan
maddelerdeki ilgili hükümlerin tamamı çıkarılıp her bir hüküm özetlenmiştir. Bu
bölümde ise, Anayasaların nicelik bakımından farklı olduğu ortaya konulmuştur.
Madde başlıkları olup olmaması, toplam madde sayıları, cumhurbaşkanına atıf
yapan madde sayıları ve oranları söz konusu metinlerin birbirine benzer
olmadığını ve aynı şablona dayanmadığını göstermektedir. Kısacası, eldeki
anayasa metinleri farklı biçimlerdedir. Bu nedenle baştan sona beş ayaklı ve tam
bir karşılaştırmanın bu çalışma kapsamında mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır.
Söz konusu anayasalar yan yana konulduğunda ilk bakışta göze çarptığı
daha önce belirtilen ayrım, bu bölümde incelenen somut göstergelerle de teyit
edilmektedir. Bağımsızlık sonrası eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin farklı
biçimde anayasalar hazırlayarak kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Bu anayasaların
içeriklerinin bir boyutu olarak devlet başkanlarının yetkileri bir sonraki bölümünde
karşılaştırılacaktır. Böylece, devlet başkanlarının yetkileri arasındaki ayrımdan yola
çıkarak, biçim bakımından farklı olan anayasaların içerik bakımından da farklı olup
olmadıklarına dair bir delil elde edilebilir.
57
9. DEVLETBAŞKANLARININ
ANAYASAL
KONUM
VE
YETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Taranan anayasalardan elde edilen veriler yan yana koyulduğunda bir takım
benzerlikler ve farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Buna dayanarak yapılacak bir
değerlendirmeden önce dikkat çekilmesi gerekir ki, burada cumhurbaşkanı ile ilgili
olmadığı için ele alınmamakla birlikte rejim için önem arz eden başka hususlar da
vardır. Bu açıdan bakıldığında anılan benzerlikler ve farklılıklar, tüm benzerlik ve
farklılıkların yalnızca küçük bir kısmıdır. Rejim için önem arz eden diğer hususlara
örnek olarak meclislerin yapısı gösterilebilir; Kazakistan ve Özbekistan’da çift
kanatlı meclis varken, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kırgızistan’da tek kanatlı
meclis vardır.
Bir önceki bölümde ifade edildiği üzere, mevcut anayasalar somut olarak
benzer değildir. Benzer olmayan metinlerin karşılaştırılması düz bir şekilde
yapılamayacağından bir yöntem belirlenmesi gerekmektedir. Hükümlerin içeriği
nitel bir veri olduğundan, burada yapılacak olan nitel bir karşılaştırmadır. Bu
noktada, ne gibi benzerlik ve farklar olduğu, ayrıca benzerlikler ve farkların
mahiyeti tespit edilmeye çalışılacaktır. Benzerlik ve farkların derlenmesi için
öngörülen yol, örneklemi oluşturan beş devlet arasında devlet başkanlarının
yetkileri bakımından ortak olan ve olmayan yönlerin tespit ve tasnif edilmesi,
böylece iki başlık altında toplanmasıdır. Önce beş devlet arasında da ortak olan
hükümler sunulacaktır. Ardından, beş devlet arasında ortak olmamakla birlikte
birkaç ülke arasında benzer olan hükümler ve farklılıklar yetkilerin konusuna göre
başlıklandırılarak verilecektir. Böylece devlet başkanlarının yetkileri arasındaki
ilişkinin anlamlandırılması için bir takım dayanak noktaları ortaya konulabilecektir.
9. 1. İncelenen Beş Devlet Anayasasında da Ortak Olan Yetkiler
Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin anayasalarına genel bir bakış
cumhurbaşkanlarının yetkilerinin ve cumhurbaşkanıyla ilgili diğer hükümlerin bazı
noktalarda birbirinden farklı bazı noktalardaysa beş ülkede de ortak olduğunu
göstermektedir. Beş ülkede de ortak olan yetkilere şunlar örnek gösterilebilir;
58
- Devleti temsil etme, uluslararası müzakereleri yürütme,
- Olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilan etme,
- Seferberlik ilan etme,
- Yasaları imzalama veya geri gönderme,
- Genel kararname ve talimat gibi düzenlemeler çıkarma,
- Vatandaşlık verilmesi, vatandaşlıktan çıkma veya çıkarmanın
onaylanması,
- Mahkûmları affetme,
- Diplomatik temsilcileri atama, görevden alma, yabancı temsilcilerin güven
ve geri çağrı mektuplarını kabul etme,
- Genel başsavcıyı, yargıçları ve silahlı kuvvetlerin üst komuta kademesini
atama,
- Cumhurbaşkanlığı güvenlik teşkilatını ve genel sekreterliğini
biçimlendirme.
Bu benzerliklerin hükümet sistemi farkına rağmen Kırgızistan’ı da
kapsaması dikkat çekicidir. Ortak hükümlerin çoğu evrensel devlet başkanı
görevleriyle ilişkilendirilebilecek yetkilerdir ancak bir kısmının bu kapsamda
olmadığı görülmektedir. Bu husus özellikle incelenmeye değerdir. Her bir devlet
başkanında bulunabilecek evrensel yetkilerin yanında; bu çalışmanın örneklemi
dışında kalan ülkelerde, örneğin Türkiye’de bakanlar kuruluna verilmiş vatandaşlık
konularında karar alma yetkisinin bir parlamenter sistem olan Kırgızistan da dâhil
olmak üzere beş ülkede de cumhurbaşkanına tanınmış olması dikkate değerdir.
Aynı şekilde, genel başsavcıyı, yargıçları, silahlı kuvvetlerin üst komuta
kademesini
ve
diplomatik
temsilcileri
atama
yetkisinin
beş
ülkede
de
cumhurbaşkanına tanınmış olması da, özellikle bu atama yetkisinin bazı ülkelerde
tek taraflı olarak tanımlanmasıyla dikkat çekmektedir. Örneğin bir başkanlık
sistemi olan ABD’de başkanın büyükelçi atamaları Senatonun onayına bağlıdır.
Böylece, söz konusu ülkelerde gerek parlamenter sistem, gerek başkanlık sistemi
59
olsun devlet başkanlarının dünya üzerinde kendileriyle aynı sisteme sahip başka
örneklerde bulunmayan yetkileri olduğu görülmektedir.
9. 2. Ayrım ve Benzerlikler
Elbette bu anayasalarda devlet başkanıyla ilgili maddeler göz önünde
bulundurulduğunda en önemli ayrım hükümet sistemidir. Türkmenistan hariç olmak
üzere
bu
ülkelerin
hepsinde
cumhurbaşkanının
yanında
bir
başbakan
bulunmaktadır. Kırgızistan dışındaki dört ülkede başkanlık sistemi, Kırgızistan’da
ise parlamenter sistem yürürlüktedir. Bu çalışmanın hazırlandığı sırada yapılan
Özbekistan’daki son anayasa değişiklikleri de cumhurbaşkanının bazı yetkilerini
Bakanlar Kuruluna aktarmıştır. Söz konusu anayasa değişikliğini başkanlık
sisteminden yarı-başkanlık sistemine doğru bir dönüşüm veya böyle bir
dönüşümün bir adımı olarak yorumlamak da mümkündür. Bu çalışmada, yapılan
anayasa değişikliğinde güncellenen maddeler dikkate alınmıştır ancak bunun bir
hükümet sistemi değişikliği olup olmadığını tartışmak bu çalışmanın kapsamı
dışındadır.
9. 2. 1. Hükümet Sistemleri Açısından
Başkanlık sisteminin yürürlükte olduğu dört ülkede hükümet sistemleri
açısından bir benzerlik vardır ancak benzerliklerin yanında ayrımların da
bulunduğu göze çarpmaktadır. Cumhurbaşkanı ile bakanlar kurul arasındaki görev
dağılımı buna örnek gösterilebilir. Örneğin Türkmenistan ve Azerbaycan’da bütçe
tasarısının meclise sunulması görevi cumhurbaşkanına verilmiştir. Aynı görev
Özbekistan’da Bakanlar Kuruluna verilmiştir, Kazakistan Anayasası’nda ise bütçe
taslağının kim tarafından yasama organına sunulacağına dair bir hüküm yoktur.
Kırgız cumhurbaşkanının Meclise yasa tasarısı sunma yetkisi yoktur, ancak diğer
dört ülkede cumhurbaşkanına bu yetki tanınmıştır. Bu noktada, yer yer başkanlık
sistemi olan ülkelerden biriyle Kırgızistan arasında da benzerlikler olabildiği göze
çarpmaktadır; örneğin bütçe taslağını hazırlama görevi Kırgızistan’da da
Özbekistan’daki gibi bakanlar kuruluna aittir. İktisadi, sosyal vb. kalkınma
programlarının kabul edilmesi yetkisi Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan’da
60
cumhurbaşkanındadır. Kırgızistan’da ve Özbekistan’da ise aynı yetki Bakanlar
Kuruluna aittir.
Kırgızistan dışındaki ülkelerde yürütmede asıl olan cumhurbaşkanı iken,
Kırgızistan’da cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ve görece geniş
yetkilerine rağmen yürütmede asıl icracı başbakandır ve Anayasada hükümetin
başı olarak başbakan tanımlanmıştır (madde 83). Diğer ülkelerden farklı bir
hükümet
sistemi
arz
eden
Kırgızistan’da,
halk
tarafından
seçilen
bir
cumhurbaşkanı, meclis tarafından seçilen bir başbakan vardır, başbakan asli
olarak Meclise karşı sorumludur ve Meclisin talebi olmaksızın cumhurbaşkanının
başbakanı görevden alma yetkisi de bulunmamaktadır. Ancak başbakanın
istifasını kabul veya reddetme yetkisi veya meclisin güvensizlik oyunda başbakanı
görevden alma yetkisi cumhurbaşkanına aittir. Kırgızistan dışındaki dört ülkede
bakanlar kurulunun hem meclise, hem de cumhurbaşkanına karşı sorumlu olduğu
görülmektedir.
9. 2. 2. Devlet Başkanı Seçilme Şartları ve Sınırlamalar Açısından
Kırgızistan ve diğer dört ülke arasındaki farklardan biri de, görev süresinde
partilere üye olma yasağının ve tek dönem sınırının sadece Kırgızistan
Anayasası’nda yer almasıdır. Kırgızistan’da cumhurbaşkanı sadece bir dönem için
seçilebilir ve dönem süresi altı yıldır. Diğer ülkelerde ise görev süresi beş yıldır ve
ülkeye göre en az iki dönem seçilme hakkı bulunmaktadır. Başta bütün ülkelerde
iki dönem sınırı bulunurken, ardından Türkmenistan ve Azerbaycan bu sınırı
kaldırmış, Kazakistan ise bir değişiklikle Kurucu Cumhurbaşkanını bu kuralın
dışında tutmuş, Özbekistan’da ise Anayasa değişikliği yapıldığı gerekçesiyle
mevcut iki dönem sınırı Kurucu Cumhurbaşkanı için uygulanmamıştır. Gelecek
cumhurbaşkanları için iki dönem sınırı Özbekistan ve Kazakistan’da halen
yürürlüktedir (GULIYEV, 2009). Kırgızistan’da ise, daha önce mevcut olmayan tek
dönem sınırı 2010 Anayasasıyla getirilmiştir.
61
Azerbaycan
Kazakistan
Kırgızistan
Özbekistan
Türkmenistan
Görev süresi
5
5
6
5
5
Mevcut başkanın
11
24
3
24
7
görevde geçen süresi
( 2003 - )
( 2011 - )
( 1990 - )
( 2007 - )
Dönem sınırı
yok
(kaldırıldı)
( 1990 - )
2
1
(kurucu lider
2
(ana. değişikliği
kapsam dışı)
yok
(kaldırıldı)
ile kapsam dışı)
Çizelge 3 – Devlet başkanlarının görev süreleri
Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin her birinde halk tarafından seçilse
de cumhurbaşkanı seçilme (aday olabilme) şartları da ülkeden ülkeye farklılık
göstermektedir. Azerbaycan Anayasası dışındaki dört anayasada bir kişinin
cumhurbaşkanı seçilebilmesi için o ülkede geçerli Türk lehçesini (devlet dilini)
konuşabilmesi gerektiği kaydedilmektedir. Alt yaş sınırı 35 ve 45 arasında farklılık
gösterirken Kırgızistan ve Türkmenistan’da 70 yaş üst sınırı da bulunmaktadır.
Ayrıca son 10 veya 15 yılda o ülkede yaşamış olmak gerekmektedir. Türkmenistan
Anayasası’na göre aynı zamanda kamuda veya özel sektörde belirli süre çalışmış
olma şartı da aranmaktadır.
Azerbaycan
Yaş aralığı
Dil şartı
Ülkede yaşama
Kazakistan
Kırgızistan
Özbekistan
Türkmenistan
35 - …
40 - …
35 - 70
35 - …
45 - 70
yok
var
var
var
var
10
15
15
10
15
şartı
(çalışmış olmak)
Çizelge 4 – Devlet başkanı seçilme şartları
Diğer ülkelerin aksine, Azerbaycan’da cumhurbaşkanı seçilebilmek için dil
şartının olmayışı bu ülkenin azınlıklar veya toplumda anadilini bilmeyenlerin
yaygınlığı gibi bir sorunu olmadığını göstermektedir. Aynı zamanda, Azerbaycan
-örneğin Kazakistan ve Kırgızistan- gibi çift dilli bir ülke olmadığından,
62
Anayasasında yazan tek dili bilmeyen bir kişinin cumhurbaşkanı olması ihtimal
dâhilinde değildir.
9. 2. 3. Devlet Başkanının Görevden Alınabilmesi Açısından
Özbekistan Anayasası dışındaki anayasalarda Cumhurbaşkanının vatana
ihanet suçu nedeniyle görevden alınabileceği kaydedilmişken, Özbekistan
Anayasası’nda bununla ilgili herhangi bir hüküm yoktur. Sağlık nedeniyle
görevinden alınmasıyla ilgili ise bütün anayasalarda hüküm vardır.
9. 2. 4. Yasama ve Düzenleyici İşlemlerle İlgili Yetkiler Açısından
Beş ülke anayasasında da cumhurbaşkanlarına kararname ve talimat gibi
düzenlemeler çıkarma,yetkisi verildiği yukarda kaydedilmişti. Kırgızistan dışındaki
devletlerde cumhurbaşkanının meclise yasa tasarısı sunma yetkisi olduğu da
yukarıda
ifade
edilmişti.
Aynı
şekilde,
Kırgızistan
dışındaki
ülkelerde
cumhurbaşkanının meclisten yetki alarak veya almaksızın kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi de bulunmaktadır. Bununla ilgili tek kısıtlama
Türkmenistan Anayasası’ndadır. Buna göre Meclis Cumhurbaşkanına yasa
hazırlaması için yetki verirken; Anayasa değişiklikleri, ceza yasaları, idari yasalar
ve muhakeme usul yasalarıyla ilgili yetki veremez.
Yerel yönetim organları kurulması yetkisi Azerbaycan ve Özbekistan’da
cumhurbaşkanına verilmiştir. Türkmenistan haricindeki başkanlık sistemlerinde
anayasa ve yasalar dışında bakanlar kurulunun, bakanlıkların ve diğer idare
organlarının karar ve işlemlerini iptal etme yetkisinin cumhurbaşkanına tanındığı
görülmektedir. Türkmenistan’da ise bu yetki Bakanlar Kuruluna tanınmıştır.
Yasama organı tarafından kabul edilen yasaları imzalama ve yayımlama
görev ve yetkisinin devlet başkanına ait olduğu Türkmenistan dışındaki eski SSCB
üyesi
Türk
cumhuriyetlerinin
anayasalarında
yer
alırken,
Türkmenistan
Anayasası’nda yalnızca cumhurbaşkanı tarafından imzalanacağı yer almakta olup
63
yasaların yayımlanması ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Kırgızistan
parlamenter sisteme geçtikten sonra, cumhurbaşkanının frenleyici etkisinin
sınırlanmasına
yönelik
olarak
Anayasaya
konulmuş
olan
bir
hükümle;
cumhurbaşkanının ısrarla yasaları imzalamaktan kaçındığı durumlarda yasaların
Meclis başkanının imzasıyla yayımlanacağı kayıt altına alınmıştır.
Azerbaycan Anayasasının özgün yönleri arasındaki belki de en dikkat
çekici, en tartışmalı husus, cumhurbaşkanının yetkilerini içeren maddenin son
fıkrasındaki “mevcut Anayasa ile Milli Meclisin veya hukuk mahkemelerinin
yetkisine verilmeyen konuları karara bağlar5” hükmüdür. Mevcut Anayasada
değinilmemiş herhangi bir konunun ve sorunun gündeme gelmesi halinde
cumhurbaşkanı bunun gereğini yapma yetkisine sahip kılınmıştır. Bu hüküm bir
anlamda cumhurbaşkanına adeta sınırsız yetkiler vermektedir. Yine Azerbaycan
Anayasasında cumhurbaşkanının yargı erkinin bağımsızlığının teminatı olduğu
kaydedilmektedir ve bu hüküm cumhurbaşkanının yargının üstünde olduğu
şeklinde yorumlanabilir.
9. 2. 5. Savaş İlanı Yetkisi Açısından
Savaş ilanı konusunda da Türkmenistan’ın farklı bir konumu vardır; diğer
dört ülkede cumhurbaşkanına genel veya özel olarak savaş ilanı yetkisi
verilmişken, Türkmenistan’da açık şekilde bu yetki sadece Meclise verilmiştir.
Seferberlik, sıkıyönetim ve olağanüstü hal ilanı konusunda ise beş anayasada da
cumhurbaşkanına yetki verildiği yukarıda belirtilmiştir.
Burada tespit edilen farklar ve benzerlikler elbette beş ülke anayasası
arasındaki tüm benzerlik ve farklılıklar değildir. Ancak hem benzerlikler, hem de
ayrılıklar olup olmadığını gösterecek edecek kadar çok örnek tespit edilmesine
çalışılmıştır. Beş ülkede ortak olmayan konularda dahi bazen birkaç ülke arasında
5
Azerbayca Anayasası; madde 109, fıkra 32: “Bu Konstitusiya ilə Azərbaycan Respublikası Milli
Məclisinin və məhkəmə orqanlarının səlahiyyətlərinə aid edilməyən digər məsələləri icra
qaydasında həlledir.”
64
benzerlikler bulunurken yine bazı konularda yalnızca tek bir ülkenin farklılık arz
ettiği görülmektedir. Farklılık ve benzerliklere dair örneklerin arttırılması halinde bu
tespitlerin aksinin ispat edilmesi mümkün olmamakla beraber, daha ayrıntılı bir
tablo çizilebilir. Ancak bu çalışmada arzu edilen değerlendirmenin yapılmasına izin
verecek ölçüde örnek tespit edilmesinin yeterli olacağı kabul edilerek mevcut
noktada örnekler sınırlandırılmıştır.
65
10. DEĞERLENDİRME
Bir önceki bölümde ele alınan, devlet başkanlarının yetkilerine dair
anayasalarda yer alan hükümler arasındaki benzerlik ve farklılıklar büyük çeşitlilik
göstermektedir. Kimi hükümlerde önemli farklılıklar varken kimi hükümlerde de
hükümet sistemi farkına rağmen iki ülke arasında dikkat çekici benzerlikler
bulunmaktadır. Bir konuda örneğin Azerbaycan ile Özbekistan arasında kayda
değer benzerlik bulunurken başka bir konuda bu iki ülke birbirinden çok farklı
hükümler içerebilmektedir. Böylece cumhurbaşkanıyla ilgili hükümlerin içinde
bulunduğu her konuda ülkeler arasında yeni bir benzerlik ve ayrılık olduğu
anlaşılmaktadır.
Bu kadar karmaşık, adeta kaotik bir yapı nasıl açıklanabilir? Adeta bir yerde
başka bir filiz, diğer yerde daha başka bir filiz toprağa düşmüş, bir anayasada
menekşe çıkarken diğerinde papatya çıkmıştır. Yapraklar ve gövde hepsinde
vardır ancak görüşünü farklıdır. Birinin bir ayrıntısı başka biriyle örtüşmekte, fakat
aynı iki örneğin başka ayrıntıları farklı olabilmektedir. Bu durum bize, ülkelerin
bağımsızlık sonrası kendilerini içinden bulduğu ortamda ve meydana gelen
gelişmelerde benzerlikler olsa da esasen farklı süreçler ve sorunlar yaşadıklarını
göstermektedir. Buna paralel olarak farklı kalıp, şekil ve hacimde anayasalar
yapmışlardır.
10. 1. İncelenen Beş Devlet Anayasasının Ortak Yönleri
Beş ülke anayasası arasında bir önceki bölümde yapılan karşılaştırmada
beş ülke arasında da ortak olan yetkilerle ilgili tespitler belirli bakımlardan dikkat
çekicidir. Öncelikle bu benzerlikler hükümet sistemi farkına rağmen Kırgızistan’ı da
kapsamaktadır. Elbette bu benzerlikler evrensel benzerlikler olsaydı özel bir anlam
ifade etmezdi. Ancak evrensel devlet başkanı görevleriyle ilişkilendirilebilecek bu
bakımdan her bir devlet başkanında bulunabilecek yetkiler dışında kalan ortak
yetkiler olduğu görülmüştür. Hükümet sistemi farkına rağmen, evrensel olmayan
ortak yetkiler olması ayrıca kayda değerdir. Kırgızistan’daki devlet başkanının
diğer
parlamenter
sistemlerde;
Azerbaycan,
Kazakistan,
Özbekistan
ve
66
Türkmenistan’daki devlet başkanlarınınsa diğer başkanlık sistemlerinde olmayan
bazı yetkileri olduğu görülmektedir.
Bu durum hem söz konusu devletler arasında özel bir ortak payda olduğunu
göstermektedir. Ortak yetkilerin bir kısmının özgün olması; özellikle örneklemin
beş devleti kapsayan genişliği de göz önünde bulundurulduğunda özel bir ortak
paydanın varlığının sonucu olmalıdır. Hükümet sistemi farkına rağmen beş ülke
arasında özgün bir ortak payda olması, bu ortaklığın tesadüfen ortaya çıkması
ihtimalini son derece azaltmaktadır. Ancak bu ortak paydanın bu devletlerin birer
bağımsız Türk cumhuriyeti olmalarından gelen ortak paydadan mı, yoksa birer eski
SSCB üyesi cumhuriyet olmalarından mı kaynaklandığı arasında bir ayrım yapmak
güçtür. Ancak bu iki niteliğin üzerine mevcut durum meydana geldiğine göre söz
konusu devletlerin ortak paydasının her iki yönüne de atıf yapılması mümkündür.
10. 2. Anayasal Yetki Ayrım ve Benzerliklerinin Genel Görünümü
Seçilme şartları, hükümet sistemleri, atamalar, seferberlik ve savaş ilanı,
düzenleyici işlemler gibi konularda cumhurbaşkanına tanınmış yetkiler büyük,
renkli ve karmaşık bir tablo oluşturmaktadır. Başkanlık sistemli Türk cumhuriyetleri
arasındaki ayrımlar bu ülkelerle parlamenter sistemli Kırgızistan arasındaki
benzerliklerle yan yana koyulduğunda oldukça karmaşık bir tablo ortaya
çıkmaktadır.
Sistemleri benzer ülkeler arasında kayda değer yetki ayrımları olabildiği
gibi, sistemleri ayrı ülkeler arasında da benzerlikler görülmektedir. Aynı zamanda
beş devlet arasında ortak noktalar da vardır. Bu büyük tablonun kendi içinde
anlamlandırılması güçtür; sisteme bağlı olmaksızın bir ülkede belli bir konuda
cumhurbaşkanına daha geniş yetki verilmişken, diğer bir ülkede farklı bir konuda
cumhurbaşkanına daha geniş yetki verilmiştir. Elbette hükümet sistemi farkından
dolayı genel olarak Kırgızistan’daki yetkiler başkanlık sistemli devletlere göre daha
dardır. Ancak Kırgızistan diğer devletlerle karşılaştığında bu ilişkinin yalnızca
67
darlık – genişlik bağlamında değil, farklı boyutlarıyla daha karmaşık bir yapı arz
ettiği görülmüştür.
Sekizinci bölümde, anayasaların nicel olarak karşılaştırılmasıyla elde edilen
sonuçların söz konusu ülkelerdeki fiili durumla ilişkisinin, yetkilerin sayısındansa
içeriğinin önem arz ettiği sonucunu verdiği kaydedilmişti. Dokuzuncu bölümde ele
alınan yetkiler bir önceki bölümde varılan sonucun yanına yeni tespitler
eklenmesine
imkân
vermektedir.
Söz
konusu
devletlerin
anayasalarında
cumhurbaşkanına tanınmış yetkiler, mevcut cumhurbaşkanlarının otoritesini tam
olarak karşılamamaktadır. Cumhurbaşkanının rejim içindeki konumu anayasadaki
düzenlemeler üzerinden tam olarak okunamamaktadır. Bu durum, siyasal kültürün
mevcut rejim üzerindeki belirleyiciliğinin yazılı anayasadan daha büyük olduğu
şeklinde yorumlanabilir. Anayasalar geçerli olan yönetim sistemini net şekilde
yansıtmayabilir. Basitçe örneklendirmek gerekirse, otoriter bir cumhurbaşkanı için
buna göre kaleme alınmış bir anayasa olmazsa olmaz değildir.
Bu çalışma kapsamında olmamakla birlikte; cumhurbaşkanına ilişkin iki
farklı devletin anayasasında lafzıyla aynı olan iki maddenin yorumlanıp
uygulanmasının da karşılaştırılmasıyla anayasaların yorumlanmasının etkilerine
dair bir sonuca ulaşmak mümkün olacaktır. Ayrıca cumhurbaşkanının anayasaya
uyup uymadığına dair veya genel olarak anayasa yargısının etkinliği de
incelemeye değerdir.
10. 3. Devlet Başkanlarının Yetkilerinin Değerlendirilmesi
Anayasalardaki hükümler arasındaki ilişki belli bir düzen arz etmemektedir.
Beş ülkenin anayasalarında hüküm altına alınmış devlet başkanı yetkileri yan yana
getirildiğinde karmaşık bir yapı ortaya çıkmaktadır. Bu karmaşık yapı yalnızca tek
bir gerekçe ile izah edilebilecek gibi görünmemektedir. Bu nedenle anayasaların
ayrımını yalnızca rejimle veya demokratik yapıyla veya başka bir nitelikle izah
etmek mümkün değildir. Tek bir noktadan hareketle bütün tabloyu kapsamlı olarak
açıklamak mümkün gözükmemektedir. Bu da bize, bağımsızlık sonrası bu
68
ülkelerin farklı şartlarla karşı karşıya kaldığını ve farklı iklimlerde değişim ve
dönüşüm sürecine girdiğini göstermektedir.
Anayasaların bir araya geldiğinde oluşturduğu karmaşık yapı, bu ülkelerin
bağımsızlık sonrası içinde bulundukları ortamı belirleyen değişkenlerin birbirine
benzemediği ve bu ülkeleri çevreleyen şartların da yan yana getirildiğinde
karmaşık bir görünüm arz ettiği şeklinde anlaşılabilir. 1991’den 2015’e gelindiğinde
Azerbaycan’da bir “süper (güçlü) başkanlık” sistemi ortaya çıkarken Kırgızistan’da
bir koalisyon hükümetinin iktidarında demokratik parlamenter sistem işlemektedir.
Bu farklılıklara dikkati çekerken, bu ülkelerin SSCB’nin tahakkümünden
kurtulmuş herhangi ülkeler olmadığını; dil, din, kültür, tarih gibi büyük bir ortak
paydaya sahip olduklarını bir kez daha hatırlamak gerekir. Bu ülkelerin 1991
yılında ellerinde aynı anayasa olduğu halde bağımsızlıklarını elde etmiş
olmalarının yanında, Stalin döneminin ve emperyalist politikaların yarattığı kültürel
tahribata rağmen göze çarpan bir yakınlığa sahip oldukları düşünülürse, ayrı yollar
izleyen devletlerin dönüşüm sürecinde bu ayrımı ortaya çıkartanın her devletin
ülkesine özel iç ve dış sorunları olduğu anlaşılmaktadır. Devletler üzerinde farklı
baskılar oluşturan bu şartlara karşı devletlerin verdiği tepkiler ve bulduğu çözüm
yolları onları bugün bulundukları yere getirmiştir.
Herhangi bir devlet başkanında bulunabilecek evrensel yetkilerden farklı
ortak yetkilerin de bulunduğunun tespit edilmesi, kaydedilen farklılıkların yanında
ve hatta bunlara rağmen örneklemdeki devletler arasındaki ortak paydayı teyit
etmektedir. Ancak bu çalışmaya dayanarak söz konusu ortak paydanın devlet
başkanlarının yetkileri bakımından baskın yönünü tespit etmek güçtür.
Anayasaların lafzının mevcut yapıda cumhurbaşkanının fiili konumunu tam
olarak
yansıtmaması farklı şekillerde açıklanabilir. Ele alınan devletlerin
bağımsızlık süreçleri içinde anayasalar yeni bir yapı kurmak için kurgulanabileceği
gibi, mevcut durumun gerisinde kalmış da olabilir. Bu noktadan hareketle,
69
anayasalarda kayıt altına alınmış yapı yaşama tam olarak geçirilememiş olabilir.
Mevcut durum henüz anayasaya yansımamış da olabilir. Başka bir açıdan,
anayasa bir vitrin olarak mevcut yapıdan daha demokratik bir düzeni kayıt altına
alıyor
olabilir.
Bir
önceki
bölümde
ise,
bu
durumun,
siyasal
kültürle
ilişkilendirilebileceği ifade edilmişti. Siyasal kültür, anayasa gibi yazılı, elle tutulup
gözle görülebilir bir olgu olmasa da, bir ülkenin siyasal düzeni üzerinde
belirleyicidir.
Bir devletin demokratik ve özgürlükçü bir rejime sahip olması için bir anda
anayasasına bunların yazılması yeterli olmamaktadır. Siyasal kültür içine girip
yerleşmemiş demokrasi düşüncesinin yaşam alanı bulamaması gibi, hukuk devleti
kavramı da toplumsal karşılığı olmadığında havada kalmaktadır. Böylece bir devlet
başkanının anayasal sınırlar içinde kalmasını beklemek de, ancak o ülkedeki
demokrasi kültürünün ulaştığı seviye ölçüsünde gerçekçi olacaktır. Söz konusu
devletlerde cumhurbaşkanının anayasal
yetkilerini aşıp aşmadığı ise bu
tartışmanın kapsamı dışındadır.
Anayasalarda yer alan; cumhurbaşkanına dair hükümler, görev ve yetkiler
arasındaki farklılıkların bu devletlerin bağımsızlıklarından sonra geçirdikleri
süreçleri yansıttığı, adeta bu devletlerin içine düştüğü çetin şartları ve SSCB’nin
ardından ortaya çıkan büyük boşluğu ve kaotik ortamı yansıtan bir tablo olduğu
söylenebilir. Bu bağlamda, ortaya çıkan görünüm giriş bölümünde sunulan hipotezi
doğrulamaktadır. Bağımsızlık sonrası yaşanan gelişmeler ve üretilen çözümler bu
ülkeleri tüm benzerliklerine rağmen farklı noktalara getirmiştir. Bu durum mevcut
anayasalardan da okunabilmektedir. Ayrıca, derlenen verilerin karşılaştırılarak
işlenmesiyle elde edilen bulguların açıklanabilmesi için siyasal kültüre atıf
yapılması kaçınılmaz olmuştur. Filhakika, çalışmanın başlangıcında öngörülenden
çok daha geniş bir tabloya ulaşılmıştır.
Bu çalışmanın hazırlık sürecinde öngörülmediği halde, yapılan incelemenin
siyasal kültür göz önünde bulundurulmaksızın tamamlanamayacağı anlaşılmıştır.
70
Ele alınan olguların açıklanması için siyasal kültür kaçınılmaz bir etken olarak
ortaya çıkmıştır. Siyasal kültürün bu derece belirleyici ve etkili olabilmesi bir
anlamda çalışmanın seyrini değiştirmiştir. Devlet başkanlarının konumu yazılı
hukukta yer alan hükümlerle tam olarak izah edilememekte, aradaki farkı
açıklamak için siyasal kültüre başvurmak gerekmektedir. Hem toplumların kadim
tarihinden gelen izler hem de daha yakın dönemlere ait yönetim deneyimleri
mevcut anayasalarda yazılı işlev ve iktidardan fazlasını getirmektedir.
Elbette devlet başkanlarının fiili konumu yalnızca mevzuat ve siyasal
kültürün değil, SSCB sonrası ortaya çıkan durum ve dönüşüm süreçlerinin de bir
sonucudur. Bu üçüncü etmenin, hem yazılı yetkiler hem de yazılı yetkilerin dışında
kalan alanda kendini gösterdiği söylenebilir. SSCB’nin dağılmasıyla ortaya çıkan
olağanüstü koşullar ve ihtiyaçlar somut olarak yazılı hukukta kendini göstermiştir.
Ayrıca mevcut kurumların tasfiye olduğu bir dönemde yeni bir kurumsallaşma
sağlanana kadar ortaya çıkan boşluk, doğal olarak kurumların değil kişilerin öne
çıktığı bir süreç doğurmuştur. Bu ortam yazılı hukukun dışında kalan alanda da
devlet başkanlarının konumunu güçlendirmiştir. Ancak yazılı hukukun dışında
kalan alanda, siyasal kültür ile mevcut şart ve zorunluluklar arasında bir çizgi
çizmek veya net bir ayrıma gitmek son derece zordur.
Ülkelerin bugün dahi paylaştıkları ortak sorunlara, ortak geçmişe, ortak
kültüre rağmen farklı konumları vardır. Bu ülkeler yakın olmalarına rağmen aynı
değildir ve aralarındaki siyasal yapı farkları 1991 öncesine göre daha büyük bir
ayrıma işaret etmektedir. Söz konusu ülkelerin gerek toplumsal gerekse de kültürel
bakımdan geniş bir hacme karşılık gelmesi; bir yandan ortaklığın bir yandan da
ayrımların büyük olmasına imkân vermektedir. Uzaktan bakıldığında bir ağacın
dalları gibi görünen bu ülkeler aslında aynı ağacın dalları olduğu kadar ayrı birer
ağaçtır da. Aralarındaki ortak payda onların aynı ağacın dalları kadar yakın
olmasını sağlasa da, son yüzyıllarda yaşanan olaylar ve Avrasya – Türkistan
coğrafyasının genişliği bunların her birinin ayrı bir ağaç gibi özgünlük ve farklılığa
sahip olmasına imkân vermektedir.
71
Beş ülkede seyreden otoriterleşme sürecinin şimdilik yalnızca Kırgızistan’da
yön değiştirmesi, beş yıl arayla 2005 ve 2010’da gerçekleşen iki halk
ayaklanmasının ardından ülkenin daha demokratik bir düzene doğru evrilmesi eski
SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri için önemli bir gelişmedir. Bir anlamda eski SSCB
üyesi Türk cumhuriyetlerinde daha demokratik bir sistemin ve çok sesli bir ortamın
da mümkün olduğu Kırgızistan örneğinde görülmüştür. Ayrıca, mevcut iktidar
sahiplerinin demokratikleşmeye direnmesi ve baskıcı yöntemler takip etmesi
halinde dahi otoriter rejimlerin kendince mutlak bir güvencesi olmadığını
göstermiştir.
Elbette
demokratikleşme
böylesi
daha
çatışmalar
barışçıl
bir
olmaksızın
seçenektir.
doğal
bir
evrimle
Kırgızistan’daki
düzenin
sürdürülebilmesi Kırgızistan’daki mevcut durumun geçerli bir örnek olup olmadığını
belirleyecektir. 2005’teki değişiklikten sonra demokrasi tesis edilememiş ve 2010
yılında yeniden bir halk ayaklanması gerçekleşmiştir. Başka bir örnekte ise,
Azerbaycan’da demokratik bir şekilde iktidara gelen Ebulfeyz ELÇİBEY, demokrat
tutumuyla iktidarını sürdürememiş ve yalnız bir yıl iktidarda kalıp bir darbe
girişimiyle
iktidarını
kaybetmiştir.
Bu
bakımdan
Kırgızistan’daki
düzenin
sürdürülebilir olması önem arz etmektedir.
Bu noktada, tarihsel perspektifte ve Türk tarihi açısından konuya yaklaşmak
gerekirse,
rejimlerinin
nitelikleri bakımından farklılıklar ve siyasal
sistem
bakımından çeşitlilik arz eden Türk Dünyası, SSCB sonrasında da beş yeni
özneyle isteyerek veya istemeyerek özgün birer örnek oluşturmuştur. Elbette
SSCB sonrası ortaya çıkan bu örneklerin hangisinin daha başarılı bir model olduğu
ancak bu dönemin üzerinden on yıllar, belki de yüzyıllar geçtikçe anlaşılacaktır.
Tarihte de SSCB gibi büyük imparatorluklar dağıldıktan sonra ortaya irili ufaklı pek
çok devlet çıkmıştır. Bu devlet ve devletçiklerin farklı akıbetleri olmuştur; kimileri
varlığını sürdürememiş, kimileri sürdürebilmiş, kimileriyse özellikle başka büyük
devletler
kuracak
şekilde
başarılı
olmuştur.
Örneğin
geçmişte
İngiliz
İmparatorluğunun parçası olan devletlere bakıldığında bugün farklı refah ve
gelişmişlik seviyelerinde oldukları görülmektedir. Tarihte Hunlar, Göktürkler, Büyük
Selçuklu, Devlet-i Aliyye gibi büyük Türk devletleri dağıldıktan sonra da benzer
manzaralar ortaya çıkmıştır.
72
Bağımsızlığın üstünden geçen sürede bu devletlerin geldiği farklı noktaların
Türk Dünyası arasındaki uyumlaşma ve yakınlaşma sürecine olumsuz etki edip
etmeyeceği tartışılabilir. Bu noktada konuya nasıl yaklaşıldığı ön plana çıkacaktır.
SSCB döneminde ayrıştırılan ve yabancılaştırılan Türk memleketlerinin sistemi de
bu
ayrılığı
pekiştirecek
şekilde
kurgulanmıştı.
Ancak
kendi
kimlikleriyle
kurumsallaşan Türk cumhuriyetleri siyasal yapı olarak farklılaşsa da çok daha
kolay yakınlaşabilecek ve bütünleşebilecek imkânlara sahiptir. Gerçekten de, farklı
birer yol izleyen mevzubahis Türk cumhuriyetleri arasında birden çok uluslararası
işbirliği aygıtı kurulmuştur ve çok boyutlu bu yapılar kurumsallaşmaktadır. Konuya
Türk Dünyası açısından bakıldığında, siyasal sistemlerin geldiği nokta arasındaki
ayrımlardan daha önemli sorun bu devletlerin kendi sosyolojik gerçeklerine,
tarihsel kimliklerine, Türk kültürüne ve kadim devlet geleneğinden alınacak
derslere uygun olarak kurumsallaşıp kurumsallaşmadığı olmaktadır.
Ortaya çıkan geniş devlet başkanı yetkileri ile tanımlanan süper-başkanlık
görünümü ve diğer güçlü yürütme yapıları karşısında ağır demokrasi eleştirilerine
girmeden önce bu ülkelerin çağdaş demokrasiyi öğrenmek, topluma mal etmek,
sindirmek, demokratik kurumları ve demokrasi kültürünü yerleştirmek için otuz
yıldan daha az bir süreleri olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Bugün
dünyada en demokratik sayılan devletler mevcut düzenlerini birkaç yılda kurmuş
değillerdir. Hâlihazırda eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinden Batı Avrupa
standartlarında liberal demokrasiler beklemek haksızlık olacaktır. Burada önemli
olan, halkın siyasete katılımı, kamuoyu denetimi, özgür ve serbest seçimler gibi
temel konularda bu ülkelerin ilerleme kaydedip kaydetmediğidir. Bu ülkeler bir
anda liberal demokrasiye dönüşmedikleri için yargılanmamalıdır. Basın özgürlüğü,
düşünce özgürlüğü, toplantı ve gösteri özgürlüğü gibi, seçimlerde adil rekabet
koşullarının sağlanması gibi demokrasi kültürü ile yakından ilgili konuların
kurumsallaştırılması için çaba sarf edip etmediklerine, demokratik bağlamda
meşru muhalif unsurları bastırıp bastırmamalarına, çok sesliliğe karşı tutumlarına
göre değerlendirilmelidir. Aslında bir anlamıyla demokrasi kültürünün gelişmesi
çok sesliliğe ve düşünce özgürlüğüne bağlı olduğundan öncelikle farklı
düşüncelerdeki insanların görüşlerini özgürce dile getirebildiği bir ortama ihtiyaç
73
vardır. Bu bakımdan, özgürlüklerin sınırının yalnızca bireyin hak ve özgürlüklerinin
başladığı nokta olup olmadığı; iktidarın vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini ne
ölçüde kısıtladığı dikkate alınmalıdır.
Kuruluş dönemindeki ve dönüşüm sürecindeki bir devletin güçlü bir yürütme
erkine, yetkili bir yöneticiye, hatta otoriter bir hızlı reform sürecine ihtiyacı olduğu
söylenebilir. Bununla birlikte, bu devletlerin; siyasal haklarını savunan, demokratik
tepkilerini ortaya koyan, isteklerini barışçıl şekilde meydanlarda dile getiren bir
topluma da ihtiyacı vardır. Bu nedenle, güçlü devlet başkanları söz konusu
olduğunda, konuya “yönetenleri kim denetleyecek?” “seçilmişin iktidarını kim
sınırlayacak?” gibi sorularla yaklaşıldığında anayasa kavramının önemi ortaya
çıksa da, asıl ihtiyaç olan ve bu soruların asıl yanıtı demokrasi kültürüne ve siyasal
bilince sahip bir toplumdan geçmektedir. Elbette, bu çalışmada ele alınan
ülkelerde demokrasi kültürünün siyasal kültür içindeki yerinin güçlenmesine ihtiyaç
vardır. Bağımsız Türk devletlerinde veya herhangi bir devlette demokrasinin
gelişebilmesi bakımından, demokrasi kültürünün gelişmesi yasal düzenlemelerden
daha etkili olacaktır.
74
75
11. SONUÇ
Aynı yerden hareket eden beş devlet, ilk bakışta çeyrek yüzyıldan daha az
sürede neredeyse her bakımdan farklı beş ayrı yere gelmiştir. Bu araştırmada elde
edilen verilerden çıkan ilk sonuç her ülkenin farklı bir yol izlediğidir. Bir ülkenin
rejimine ait önemli bir olgu olan devlet başkanının yetkileri arasındaki farklar somut
olarak ülkeler arasında muhtelif farklar olduğunu göstermektedir. Her bir ülke
bağımsızlık sonrasında kendi şartlarına göre bir dönüşüm ve gelişim sürecine
girmiştir.
Bu çalışmada, hem anayasalara dair genel bir nicel inceleme, hem de
devlet başkanlarının yetkilerine dair nitel bir inceleme yapılmıştır. Öncelikle söz
konusu ülkelerin anayasalarında yer alan devlet başkanının yetkilerine dair
hükümler tespit edilerek derlenmiş, bu hükümlerin yer aldığı maddeler yetki
maddesi ve diğer maddeler olmak üzere iki başlık altında toplanmıştır. Daha sonra
bu hükümlerin yer aldığı anayasalar nicel yönleriyle karşılaştırılmış, anayasaların
somut olarak farklı birer yapı ve şekil arz ettiği anlaşılmıştır. Aynı bölümde devlet
başkanlarına ilişkin hükümlerin de farklı sayı ve konumda olduğu tespit edilmiştir.
Devlet başkanı yetkilerinin karşılaştırıldığı bir sonraki bölümde ise, beş ülke
arasında ortak olan yetkilerden başlayarak, çeşitli yetkiler arasındaki benzerlik ve
farklar hem yetki hem de ülke esasında ele alınmış, nitel bir karşılaştırma
yapılmıştır. Bu benzerlik ve farkların karmaşık bir yapı arz ettiği görülmüştür.
Yapılan incelemelerin sonuçları anayasalar bakımından ele alındığında;
eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlık sonrası kendilerine yeni birer
düzen kurma ve yeni bir anayasa kabul etme aşamasında birbirinden farklı biçim
ve içerikte anayasalar kabul ettiği görülmektedir. Bu anayasalar arasındaki
benzerlik ve farklılık ilişkileri ise son derece karmaşıktır. Anayasaların farklı biçim
ve içerikte olması, söz konusu devletlerin farklı yollar izlediğine işaret etmektedir.
Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlık sonrası içinden
geçtikleri süreçlerin asli bir göstergesi olarak devlet başkanlarının yetkileri örneği
76
ele alınarak bu ülkelerin hem birbirine benzer hem de farklı unsurlara sahip olduğu
ortaya konulmuştur. Bu tespit yapılırken bu ülkelerde devlet başkanlarının
yetkilerine dair verilerin derlendiği bir kaynak da üretilmiştir. Bu yetkiler söz konusu
devletler arasında farklılık ve çeşitlilik arz eden bir tablo sunmaktadır. Filhakika
devlet başkanı yetkilerinin arz ettiği görünüm, bağımsızlık sonrası süreçlerle
örtüşmektedir, adeta devletlerin farklı yollardan geçtiğini yansıtmaktadır. Böylece
ortaya çıkan manzara çalışmanın hipotezini desteklemektedir.
Çalışmanın örneklemi belirlenirken dikkate alınan, hem eski SSCB üyesi
hem de bağımsız Türk cumhuriyeti olmaktan ibaret ortak payda; devlet
başkanlarının yetkileri bakımından örneklemdeki devletler arasında ortak olan
fakat evrensel olmayan yetkiler tespit edilmiş olmasıyla örtüşmektedir. Böylece
örneklemi oluştururken dikkate alınan ortak payda kendini göstermiş ve teyit
edilmiştir. Aksi halde, bu ortak payda kendini göstermeseydi, söz konusu
devletlerin ortak paydasının önemi ve belirleyiciliği tartışmalı hale gelecekti. Özgün
ortak yetkilerle; coğrafya, iktisadi koşullar ve yerel sorunlar gibi farklara rağmen
ortak payda kendini göstermiştir.
Bağımsızlık sonrası süreçte Bağımsız Türk cumhuriyetlerinin özgün birer
örnek oluşturdukları hem nicel hem de nitel göstergelere dayanarak tespit
edilmiştir. Bu nedenle, eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerine bakıldığında; tek bir
pencereden bakarak değil, her ülkenin geçen yirmi yıldan uzun sürede kendi
kaderini yaşadığını ve farklı bir noktaya geldiğini göz önünde bulundurarak
değerlendirme yapmak gerekmektedir. “Kafkaslar ve Orta Asya” bir üst başlık
olarak kabul edilirse, bunun alt başlıklarının da önemli olduğu göz ardı
edilmemelidir. Başka bir ülkede sokaktaki bir insan örneğin iki komşu olan
Kazakistan ve Kırgızistan’ı birbirine karıştırabilir ancak bu ülkelerin çok farklı
anayasal yapıları vardır ve bu iki ülke için bu durum, şartları ile sorunlarının da
farklı olması olgusuyla pekişmektedir. Bu değerlendirme anlamını kaybetmeksizin
tüm eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerini kapsayacak şekilde genişletilebilir.
Türkiye’nin eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetlerine verdiği öneme
77
istinaden bu ülkelere ilişkin bilgi birikiminin kapsamlı ve güncel olması gereğinin
yanında, her bir ülkeyle ilgili özel bilgi birikiminin de geniş olmasına ihtiyaç vardır.
Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerine yönelik bu inceleme yapılırken daha
genel bir takım sonuçlara da ulaşılmıştır. Birincisi, devlet başkanının yetkilerinin
sayısındansa içeriği önem arz etmektedir. İkincisi, anayasada devlet başkanına
tanınmış yetkiler, devlet başkanının fiili otoritesiyle her zaman örtüşmeyebilir;
anayasal yetkiler fiili otoritenin mutlak göstergesi değildir. Bir devlet başkanının
rejim içindeki konumu anayasadaki düzenlemeler üzerinden tam ve doğru olarak
okunamayabilir. Üçüncüsü, siyasal kültürün bir rejim üzerindeki belirleyiciliği yazılı
anayasanın etkisinden daha fazla olabilmektedir.
Bu çalışmada ortaya konulan çeşitlilik, Türk cumhuriyetlerini tek bir örnek
gibi görmenin, insanları göz şekillerine veya ten renklerine göre tek tip veya bir
örnek görmek kadar ihmalkâr ve peşin hükümlü bir yaklaşım olduğunu ortaya
çıkarmıştır. Bu ülkeler her ne kadar kardeş ülkeler olsa da her biri
bağımsızlığından bugüne kendince bir yol izleyerek 24 yıl geçirmiştir. Türk
Dünyası yalnızca zengin bir kültürel âlem değil, aynı zamanda devlet deneyimi ve
kültürü bakımından da birikimi her geçen yıl artan bir varlıktır. Türk Dünyasının
içerdiği çeşitlilik ihmal edilemeyecek bir zenginliği barındırmaktadır.
Türk Dünyası ile ilgili çalışmalarda en başta Türk Dünyasının her bir güncel
unsuruyla ilgili –ayrıntılı– bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Eski SSCB üyesi Türk
cumhuriyetleri arasında iktisadi ve nüfus olarak en küçüğü olan, petrol ve
doğalgazı olmayan Kırgızistan’ın dahi bağımsızlığından beri bugüne kadar atlattığı
başlıca siyasal olayları bilmeden günümüz Türk Dünyası anlaşılamaz ve takip
edilemez. Her bir ülkenin özel şartları ve geçirdiği süreçler ayrı ayrı dikkate
alınmalıdır. Gerekli birikime sahip olmadan konunun ele alınması halinde, peşin
hükümler, ön yargılar ve hatalı genellemeler ortaya konulacak analizi daha
doğmadan sakat bırakacaktır. Elbette sağlıklı değerlendirme ve tahliller ancak
sağlıklı bilgilere dayanarak üretilebilir.
78
Konuya bir başka açıdan bakılacak olursa, Çarlık Rusya’nın tahakkümüne
girdikten sonra kesintiye uğrayan devlet gelenekleri yeniden doğmaya başlamış
kabul edilebilir. Beş yeni bağımsız devletin oluşturdukları özgün örnekler Türk
Dünyasının çağdaş devlet tecrübesine zenginlik katmaktadır. Elbette bu
zenginliğin kıymeti ondan istifade edildiği kadardır. Eğer Türk cumhuriyetleri
sorunların çözümü ve ortak gelecek için birbirinin deneyimlerinden hakkıyla ve
layıkıyla yararlanırsa 1991’den bu güne ortaya çıkan farklılıkların gerçek bir önem
ve değeri olacaktır. Dün Azerbaycan’ın yaşadığı bir sorunu bugün Kazakistan
yaşayabilir, Özbekistan’ın bugün yaşadığı bir sorunu da Türkmenistan yarın
yaşayabilir; önemli olan benzer halkların benzer sorunları karşısında halkın ve
devletlerin bu bellekten ve deneyimden yararlanarak sonuçlar çıkarması ve
çözümler üretmesidir.
Bu inceleme için gerekli verilerin derlenmesi ile bir kaynak oluşturulmuştur.
Bu çalışmada; söz konusu ülke anayasalarının pek çok maddesine yayılmış devlet
başkanı yetkilerinin derlendiği ve düzenli olarak bir arada toplandığı bir kaynak
oluşturmuş
olmasının
ileride
yapılacak
çalışmalarda
konuyu
ele
alacak
araştırmacılara kolaylık sağlaması beklenmektedir. Bu çalışma kapsamında beş
devlet anayasasından derlenmiş yetki hükümlerine dayanarak farklı inceleme ve
karşılaştırmalar yapılması mümkündür. Siyasal kültür bağlamında söz konusu
ülkelerle ilgili yapılacak farklı çalışmaların oluşturacağı birikim de gelecekte bu
alanda daha derinlemesine incelemeler yapılmasına imkân verecektir. Rusça veya
yerel Türk lehçelerinde siyasal kültürle ilgili yayınlara başvurmak da bu noktada
yararlı olabilir. Bu çalışmada ise bağımsız Türk cumhuriyetleri ile ilgili siyasal kültür
bağlamındaki yayınların sınırlılığı ortaya konulan tartışmanın bir boyutunu
kısıtlamıştır. Eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetleri üzerine daha pek çok
araştırma yapılmasına muhtaç alan ve konular olduğu görülmektedir.
Bu konu, gelecekte başka çalışmalarda aynı düzlemde iki ülke arasındaki
farkların daha ayrıntılı incelenmesiyle daha ileri seviyede ele alınabilir. Böylece
ülkeler arası etkileşim ortaya konarak buna dayalı tahliller ve incelemeler
yapılabilir.
Böylesi
çalışmaların
sonuçlarının
bu
çalışmanın
sonucuyla
79
kıyaslanmasıyla
da
konunun
genel
olarak
daha
iyi
anlaşılmasına
ve
aydınlatılmasına yarar sağlanması mümkündür. Aynı şekilde, bu örneklem
üzerinde farklı konulara dair (örneğin bakanlar kurulu gibi) çalışmalar da yapılabilir
ve elde edilecek sonuçlarla bu çalışmanın sonuçları karşılaştırılarak bir sağlama
yapılabilir.
81
KAYNAKLAR
ABDULLAYEV, C. (2001). “Azerbaycan’da Anayasalaşma Süreci ve Benimsenen
Sistemin Niteliği” Avrasya Dosyası Azerbaycan Özel, İlkbahar 2001, cilt: 7, sayı: 1,
sf. 109-131
ACE (2007). "Kyrgyzstan: Constitution (1993/2007)"
Kyrgyzstan, The ACE Electoral
Knowledge Network
http://aceproject.org/ero-en/regions/asia/KG/kyrgyzstan-constitution-1993-2007/
(son erişim: 1.11.2014)
AL-BASSAM,
K.
(1997)
“The
Evolution
of
Authoritarianism
in
Turkmenistan”
Demokratizatsiya, cilt 5, sayı 3, sf. 386-405
ALKAN, H. (2006). “Türkmenistan’da Siyasal Rejimin Geleceği: İç ve Dış Dinamikler
Açısından Bir Değerlendirme” Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, sayı: 2006 /
02, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, sf. 1-26
ALKAN,
H.
(2007).
“Seçkinler
Rekabeti
Ve
Otoriter
Kurumsallaşma
Arasında
Kazakistan’da Siyasal Sistem”, Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, cilt:2, sayı: 4,
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, sf. 1-27
ALKAN, H. (2008). “Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri: Nasıl Bir Strateji?” Bölgesel Sorunlar
ve Türkiye: Sorunlar-Tehditler-Fırsatlar, Bölgesel Sorunlar ve Türkiye Sempozyumu
(12-13 Kasım 2007) Bildiriler Kitabı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, sf. 130-148
ALKAN, H. (2011-a). Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve Kurumlar, USAK
/ Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, Ankara
ALKAN, H. (2011-b). Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Sistemler: 20 Yıllık Bilanço
Konferansı, aynı adlı bildiri metni, 13.11.2011, Erciyes Üniversitesi Stratejik
Araştırmalar Merkezi
http://www.erusam.com/images/dosya/Haluk_Alkan_konf_metin.pdf
5.5.2014)
(son
erişim:
82
ALKAN, H. (2012). "Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Kurumsallaşma Süreci: Geçen Yirmi
Yılın Bir Bilançosu", Ahmet Yesevi Üniversitesi Bilig Dergisi, sayı 61, sf. 1-30
ARAÇ, İ. ve İBA, Ş. (2003). “Türkiye'de Yasa Önerisi Hazırlama ve Norm Koyma Tekniği
ve Yasamacı Mesleğinin Nitelikleri Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dergisi, cilt: 58, sayı: 3, sf. 35-59
ASLANOV, H. (2009). Bağımsız Devletler Topluluğu Üyesi Devletlerin Topluluğa Farklı
Yaklaşımlarının Karşılaştırılması, Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı. sf. 15.
AZERBAIJANS (_____). “Modern constitution of the republic of azerbaijan” The
Constitution
http://www.azerbaijans.com/content_1119_en.html (son erişim: 12.10.2014)
BABAK, V., VAISMAN, D. ve diğ.; (2004). Political organization in Central Asia and
Azerbaijan: Sources and Documents, Frank Cass Publishers, London, Portland
BBC (2010). "OSCE observers back Kyrgyzstan referendum" BBC News: Asia-Pacific
http://www.bbc.co.uk/news/10432243 (son erişim: 2.11.2014)
BÜLBÜL, M. (2008). “Kazakistan Cumhuriyetinde Yürütme ve Yasama Fonksiyonu”,
Yasama Dergisi, Ocak-Şubat-Mart-Nisan 2008, Yasama Derneği, sf. 65-101
CARMELLA, J (2010). “Kazakhstan approves constitutional amendment to increase
presidential powers”, Jurist, University of Pittsburgh School of Law
http://jurist.org/paperchase/2010/05/kazakhstan-approves-constitutionalamendments-to-increase-presidential-powers.php (son erişim: 12.10.2014)
CUMMINGS, S. N. (2005) Kazakhstan: Power and the Elite, I. B. Tauris
ÇEÇEN, A. (2006). Türk Devletleri, 3. baskı, Fark Yayınları, sf. 465-546
ÇEVİK, S. TURAN, E. (2007). "Devletin Kurumsal Dönüşümü: Orta Asya Cumhuriyetleri
Perspektifinden" Ahmet Yesevi Üniversitesi Bilig Dergisi, sayı 41, sf. 205-224
EROĞLU, M. ve ALKAN, H. (2011). “Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Partiler: Kazakistan
ve Özbekistan Siyasal Parti Sistemleri”; Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, cilt:
6, sayı: 12, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, sf. 68-87
83
Freedom House (2012). “Kazakhstan”
Freedom in the World, Freedom House
http://www.freedomhouse.org/report/freedomworld/2012/kazakhstan#.VEpOpRBiBhI (son erişim: 14.10.2014)
GÖNENÇ, L. (1998). “Azerbaycan Anayasası Üzerine Notlar”, Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, Cilt:47, Sayı: 14, sf.185-220
GÖNENÇ, L. (2002). Prospects for Constitutionalism in Post-Communist Countries,
Kluwer Law International, Hollanda.
GULIYEV, F. (2009). “End of Term Limits: Monarchical Presidencies on the Rise” Harvard
International Review, Şubat 28, 2009.
http://hir.harvard.edu/end-of-term-limits (son erişim: 14.11.2014)
GUNTHER, R. (1999). "The Relative Merits (and Weaknesses) of Presidential,
Parliamentary and Semi-Presidential Systems: The Background to Constitutional
Reform." Journal of Social Sciences and Philosophy cilt 88, sayı 3, sf. 61-92.
HASHIMOVA, U. (2014). “Are Recent Constitutional Changes in Uzbekistan Related to
Successor Issue?” Eurasia Daily Monitor Volume: 11 Issue: 59, The Jamestown
Foundation
http://www.jamestown.org/single/?tx_ttnews[tt_news]=42157&no_cache=1#.VHt5b
1OkeSo (son erişim: 14.11.2014)
HAV (2010). “Azərbaycan
Respublikasının Konstitusiyası”
Haydar
Aliyev Vakfı,
http://www.azerbaijan.az/portal/General/Constitution/constitution_01_a.html
(son
erişim: 15.11.2014)
HOROTA, O. ve diğ. (2011). “Bağımsızlıklarının 20. Yılında Türk Cumhuriyetleri:
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan”, Ahmet Yesevi
Üniversitesi Türk Cumhuriyetleri Uluslararası Toplantısı Konuşmalar Kitabı, Ahmet
Yesevi Üniversitesi
ICLA (2014). “Constitution of the Republic of Kazakhstan” Institute for International and
Comparative Law in Africa (ICLA), University of Pretoria
http://www.icla.up.ac.za/images/un/use-of-force/asiapacific/Kazakhstan/Constitution%20Kazakhstan%201995.pdf
15.11.2014)
(son
erişim:
84
KANLI, A. E. (2009). SSCB’nin Dağılmasından Sonra Türk Cumhuriyetleri ve Türkiye
İlişkileri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Kadir Has Üniversitesi, İstanbul
KHAİRMUKHANMEDOV,
N.
(2008).
Ulus-Devlet
Bağlamında
Orta
Asya
Cumhuriyetlerinde Siyasal Ve Hukuksal Değişim, (Yayınlanmamış Doktora Tezi),
Ankara Üniversitesi, Ankara
KONOVALOV, S. A. (2008). “Kazakistan ve Türkiye'deki Bazı Siyasi Gelişmelerin
Karşılaştırılması Üzerine” İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, dizi: 3, sayı: 16,
2008/1, sf. 245-250
KSU (2014). "Constitution of the Republic of Uzbekistan" Constitutional Court of the
Republic of Uzbekistan
http://www.ksu.uz/en/page/index/id/7 (son erişim: 14.11.2014)
MUNRO,
A.
(2013).
"Head
of
state"
Encyclopedia
http://www.britannica.com/EBchecked/topic/258080/head-of-state
Britannica
(son
erişim:
1.11.2014)
MUSTAFAYEV, B. (2011). "Ermeni Devlet Terörünün Eseri: 26 Şubat 1992 Hocalı
Soykırımı Üzerine." Karadeniz Araştırmaları Dergisi, Sayı 29, Bahar 2011, sf. 23-41
MYERSON, R. B. (2008). “The Autocrat's Credibility Problem and Foundations of the
Constitutional State” American Political Science Review, cilt 102, sayı 1, sf. 125139
http://www.gtcenter.org/Archive/2011/WTD/Myerson1320.pdf
(son
erişim:
10.10.2014)
OĞURLU, Y. (2001). “An Essay on Main Provisions of the Constitution of Republic of
Kazakhstan on Organisation of State and Administration” Atatürk Üniversitesi
Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi AÜEHFD, cilt 5, sayı 1-4, sf. 121-128
OSAWKE, C. (1979). “The Theories and Realities of Modern Soviet Constitutional Law:
An Analysis of the 1977 USSR Constitution” University of Pennsylvania Law
Review,
Cilt
127,
Sayı
5
(Mayıs
1979)
sayfa
1350-1437,
http://scholarship.law.upenn.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=4875&context=penn_l
aw_review&sei-redir=1 (son erişim: 11.10.2014)
ÖZBUDUN, E. ve KÖKER, L. (1993). BDT Ülkelerinde Demokrasiye Geçiş ve Anayasa
Yapımı, Türk Demokrasi Vakfı
85
ÖZER, A. (2008). Türk Cumhuriyetlerinin Hukuki Yapısı, Turhan Kitabevi
POLATGİL, M. (1998). Kazakistan Cumhuriyetinin Anayasal Yapısının İdari Yönden
İncelenmesi, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Kocaeli Üniversitesi
RICHMOND (University of) (_____). “The Constitution of the Azerbaijan Republic”
Constitution Finder, University of Richmond
http://confinder.richmond.edu/admin/docs/local_azerbaijan.pdf
(son
erişim:
12.10.2014)
TAGAYEV, B. (2004). Kazakistan’da Yasama ve Yürütme Erki, (Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Konya
TDK
(2007).
Güncel
Türkçe
Sözlük,
Türk
Dil
Kurumu
Yayınları,
Ankara
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&view=gts (son erişim: 1.12.2014)
THOMPSON, M; ELLIS, R. ve WILDAVSKY, A. (2002). “Political Cultures”
Encyclopedia of Government and Politics, Vol. 1, (ilk baskı 1992),
Routledge. sf. 507-520
TUNÇ, H. ve TÜRKOĞLU, K. (2007). “Doğu Bloku’nun Yıkılması Sonrasında (PostKomünist) Devletlerde Anayasa Yapım Yöntemleri” Gazi Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, cilt: 11, sayı 1-2, sf. 1133-1163
Turkmenistan
(2003).
“Опубликована
Конституция
Туркменистана
С
Учетом
Внесенных В Нее Изменений И Дополнений (Değişiklerle birlikte yayınlanmış
Türkmenistan Anayasası)” Turkmenistan.ru (internet gazetesi), 20.08.03
http://www.turkmenistan.ru/?page_id=3&lang_id=ru&elem_id=2285&type=event&s
ort=date_desc (son erişim: 15.11.2014)
Turkmenistan
(2006).
“Конституционный
Закон
Туркменистана
(Türkmenistan
Anayasası)” Turkmenistan.ru (internet gazetesi), 27.12.06
http://www.turkmenistan.ru/?page_id=4&lang_id=ru&elem_id=9060&type=event&s
ort=date_desc (son erişim: 15.11.2014)
UNHCR (_____). "Constitution Of The Kyrgyz Republic" BM Mülteciler Yüksek Komiserliği
http://www.refworld.org/pdfid/3ae6b5ae0.pdf (son erişim: 15.10.2014)
WATTS, A. (2010). “Heads of State” MPEPIL, Ekim 2010, Oxford Public International
Law, Oxford University Press
86
http://opil.ouplaw.com/view/10.1093/law:epil/9780199231690/law-9780199231690e1418 (son erişim: 15.10.2014)
WIPO (2010). "Kyrgyzstan: Constitution of the Kyrgyz Republic" World Intellectual
Property
Organization
http://www.wipo.int/wipolex/en/text.jsp?file_id=254747 (son erişim: 2.11.2014)
YILDIRIM,
N.
(2009).
İçsel
ve
Dışsal
Dinamiklerin
Türk
Cumhuriyetlerindeki
Demokratikleşme Sürecine Etkisinin Analizi (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi),
Beykent Üniversitesi, İstanbul
87
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Soyadı, adı
: ÇİÇEKLİ, Mehmet Yahya
Uyruğu
: Türkiye Cumhuriyeti
Doğum tarihi ve yeri
: 27.5.1985 Karşıyaka / İzmir
Eğitim
Derece
Eğitim Birimi
Mezuniyet tarihi
Lisans
Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Böl.
2009
Lise
Ankara Atatürk Lisesi (Anadolu lisesi)
2003
Yabancı Dil
İngilizce - Çok iyi
Kırgız Türkçesi - Orta
Kazak Türkçesi - Başlangıç
İlgi Alanları
Tarih, Siyaset Bilimi, Türk Dünyası, bilgisayar teknolojileri, elektronik ve
haberleşme,
Hobiler
Okumak, araştırmak, müzik dinlemek, kendin-yap (DIY) projeleri, doğa yürüyüşü
vb. doğa sporları
88
90
GAZİ GELECEKTİR...
Download