haftalık bülten 31 Ekim 2011 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
31 Ekim 2011
Geçen haftanın özeti
MB geleneksel para politikası çerçevesinden uzaklaşmaya devam
ediyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan eylem planındaki belki de en önemli
nokta TCMB'nin faiz oranlarını fiilen günlük olarak belirleyeceğini ilan
etmesi oldu. Banka mevcut koşulların daha yüksek bir faiz oranını
gerektirdiğini ve bankalararası faiz oranlarının %12,5 tavanının altında
oluşmasına izin verileceğini belirtiyor. Yine de Merkez Bankası Başkanı
Başçı borç verme oranının yeni politika faizi olduğunu belirtmekten
kaçınırken, Banka'nın gerekli gördüğünde bankalararası faiz oranını
%5,75'e çekebileceğinin altını çizdi.
Başçı’nın açıklaması MB’nin parasal koşulları belirlemede oldukça esnek
davranacağına işaret ediyor. Ortodoks para politikası duruşundan daha
da uzaklaşma anlamına gelen bu açıklamayla MB, enflasyonu kontrol
altında tutmak için politika faizinin düzenli aralıklarla değiştirildiği
geleneksel çerçeveyle arasına daha fazla mesafe koyduğunu gösteriyor.
Ortodoks politika yerine TCMB'nin çok sayıda hedef ve bu hedeflere
ulaşmak için sıklıkla değiştirilebilen çoklu enstrüman çerçevesini
benimsediğini
söyleyebiliriz.
TCMB'nin kısa dönemli odak noktası manşet enflasyondaki yükselişin
enflasyon beklentilerinde yaratabileceği bozulmayı engellemek. Bu
bağlamda, kısa dönemde TCMB'nin kısa vadede TL likiditesini yeterince
kısarak bankalararası faiz oranlarını %12 seviyesinde tutacağını
düşünüyoruz. Bu durum, bono piyasası için kötü haber anlamına gelse
de TL'nin kısa dönem faiz oranlarındaki bu yükselişten faydalanacağı
açık.
TCMB'nin parasal koşulları günlük olarak belirleme esnekliğine sahip
olması, Banka'nın politika duruşunu - özellikle de Euro bölgesindeki
gelişmelere göre - süratle değiştirebileceği anlamına geliyor. TCMB'nin
2010 sonunda alışılmışın dışındaki para politikasına geçmesi - özellikle
de kısa dönem odaklı yatırımcılar açısından - ciddi bir belirsizlik
yaratmıştı. Politika çerçevesindeki esnekliğin artışı bu yatırımcılar
açısından daha da caydırıcı olacaktır. Başkan Başçı'nın bu yatırımcıların
piyasa dışında kalmasının iyi olacağı yönündeki açıklamasına bakarsak,
TCMB'nin de böyle bir gelişmeden memnuniyet duyacağını söylememiz
yanlış olmaz.
Yeni enflasyon tahmini yıl sonu enflasyon oranının hem Temmuz ayı
Enflasyon Raporu'ndaki %6,9’luk tahminden hem de OVP'nin %7,8’lik
tahmininden daha yüksek geleceğini ve %8,3 olarak gerçekleşeceğini
öngörüyor. Revize edilmiş enflasyon tahmini tütün ürünlerindeki fiyat
artışının yapacağı 0,9 yp'lik katkıyla da uyumlu. Bu tahmin bizim 1,8-1,9
yp'lik katkı payı öngörümüzün altında kalırken aradaki farkın Çarşamba
sabahı açıklanan ve sigara üzerindeki ÖTV oranının 2012 sonuna kadar
%69'dan %65'e çekilmesini içeren düzenlemeden kaynaklandığını
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
[email protected]
Başak Karaaslan
+(90) 212 318 5086
[email protected]
haftalık bülten
düşünüyoruz. Bu değişiklik yapılmadan önce tütün fiyatlarının etkisini dikkate
alarak oluşturduğumuz tahminlerimizde yıl sonu enflasyonunun %9 olmasını
bekliyorduk. Bu değişikliği göz önünde bulundurarak yıl sonu enflasyon
tahminimizi Ekim ayı enflasyon verileri ışığında revize edeceğiz. Bu arada
TCMB'nin gelecek yılın enflasyon hedefinin tutturulacağı konusunda güvenini
koruduğunu ve tahminini %5,2’de tuttuğunu belirtiyoruz.
Merkez Bankası ZK oranlarında indirime gitti. Perşembe sabahı TCMB, TL
cinsinden yükümlülüklerin ZK oranlarında ortalama 210 baz puanlık bir
indirime gittiğini ve oranın %12.6’dan %10.5’e çekildiğini açıkladı. 11
Kasım’dan itibaren geçerli olacak bu kararla bankalara 11 milyar TL’lik likidite
sağlanacak.
TCMB ayrica asimetrik ZK oranlarını iki katına çıkararak %40 olarak belirledi.
Bankaların bu oranı sonuna kadar kullanması durumunda, yapılan
düzenlemenin Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine 4.7 milyar dolar
eklemesi bekleniyor. Çarşamba günü yaptığı basın açıklamasında Başkan
Başçı, TL cinsinden ZK’larda sınırlı bir indirime ek olarak asimetrik ZK’larda
artışa gidilmesinin söz konusu olduğunu belirtmiş ve hatta konuyla ilgili basın
duyurusunun hazır olduğunu ve Euro bölgesindeki toplantının sonucuna bağlı
olarak yürürlüğe sokulabileceğini söylemişti. Dolayısıyla, TCMB’nin yaptığı bu
değişikliğin habersiz olduğunu söyleyemeyiz. Yine de iki sebepten ötürü,
değişikliğin şaşırtıcı olduğunu düşünüyoruz. Birinci sebep, gerçekleştirilen 210
baz puanlık düşüşün piyasanın ‘sınırlı’ bir indirim beklentisine göre oldukça
yüksek olması. İkinci sebep ise ZK’larda yapılacak indirimin toplantının
olumsuz sonuçlanması sonucu başvurulacak bir önlem olmasını
beklememizdi. Toplantının sonuçlarının olumsuz gelmemesi ya da en azından
piyasaların sonucu olumlu karşılamasından dolayı da ZK indirimlerinin
zamanlamasını şaşıstıcı bulduğumuzu belirtiyoruz.
ZK’larda yapılan bu indirimin, Merkez Bankası’nın son dönemde benimsediği
şahin duruşunyla çelişmediğine inanıyoruz. Likiditeki bu kalıcı artışa rağmen,
TCMB’nin bundan sonra piyasadaki likidite koşullarını yeterince sıkı tutarak
bankalararası faiz oranının faiz koridorunun üst sınırına yakın gerçekleşmesini
sağlamasını bekliyoruz. Dolayısıyla, ZK’lardaki bu son değişikkliğin TCMB’nin
enflasyon görünümünde istediği tabloyu görmediği sürece parasal koşulları
sıkı tutmaya devam edeceği yönündeki görüşümüzü değiştirmediğimizin altını
çiziyoruz.
Dış ticaret açığı Eylül’de yeni bir rekor kırdı. Eylül’de dış ticaret dengesi
10.4 milyar dolarla beklentilerin çok üzerinde bir açık verdi. Geçtiğimiz yılın
aynı ayına gore %55’lik bir artış ifade eden bu veriyle birlikte 12 aylık birikimli
dış ticaret açığı da 105 milyar dolara yükseldi.
Geçtiğimiz ayın aksine Eylül’de mevsimsellikten arındırılmış dış ticaret açığı
da bir önceki aya göre önemli bir artış göstererek yeni bir rekor olan 10 milyar
dolara yükseldi. Böylece son üç aydaki ortalama dış ticaret açığı da
Ağustos’taki 8.4 milyar dolar seviyesinden 8.7 milyar dolara yükseldi. Bu
seviye her ne kadar Nisan – Haziran döneminde görülen 9.2 milyar dollar
seviyelerinin üzerinde olsa da dış ticaret açığında anlamlı bir iyileşmeden çok
uzak.
haftalık bülten
Merkez Bankası Başkanı Başçı geçen hafta düzenlediği basın toplantısında
mevsimsel düzeltilmiş dış açıktaki iyileşmenin Eylül’de duraksayacağını ancak
son çeyrekte devam edeceğini belirtmişti. Bu, Merkez Bankası’nın Eylül’de
yüksek bir dış açığa hazırlıklı olduğunu gösterse de ekonomideki
dengelenmenin şimdiye kadar çok yavaş ilerlediği gerçeğini ortadan
kaldırmıyor. Bunun ışığında Merkez Bankası’nın yeni politika duruşu gecikmeli
de olsa olumlu görünüyor. Önümüzdeki dönemde daha sıkışık TL likidite
koşullarına bağlı olarak ekonomik faaliyetteki dengelenmenin daha çok iç
talep yavaşlamasına dayanacağını tahmin ediyoruz.
Kapasite kullanım oranı (KKO) yükselirken reel kesim güveni zayıfladı.
Ekim ayında KKO geçen senenin aynı dönemindeki %75.3'lük değerinin
üzerinde gerçekleşerek %77 olarak gerçekleşti. Mevsimsellikten arındırılmış
rakamlara baktığımızda KKO’nun 0.3 yp'lik bir artış göstererek %75.1'e
yükseldiğini görüyoruz. Aralıksız son üç aydır yükseliş kaydeden KKO,
Nisan'dan beri en yüksek seviyesine ulaşmış olsa da, hala kriz öncesi
ortalamasının (%80.2) belirgin şekilde altında bulunuyor.
Kapasite kullanım oranı yükselirken reel sektör güven endeksinin zayıflaması
imalat sanayi büyümesine yönelik karışık bir tablo çiziyor. Ancak, MB’nin
likidite koşullarını sıkılaştırmasının ardından bankalararası faizlerde
kaydedilen sıçramanın yüksek kredi faizlerini ve kredi büyümesinde
yavaşlama getireceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde yaşanacak
ekonomik aktivite daralmasını daha belirgin kılacak bu durum cari açıktaki
düzeltmeye de katkı sağlayacak. TL’ye destek verecek bu durum belirgin hale
gelene kadar MB’nin kuru desteklemek için TL likiditesini sıkı tutmaya ve döviz
satımlarına devam edeceğini düşünüyoruz.
Önümüzdeki haftaya bakış
Ekim enflasyon verisi Perşembe günü açıklanacak. Tüketici fiyatlarının
aylık bazda %2.66 artmasını ve buna bağlı olarak yıllık enflasyonun Eylül’deki
%6.2 seviyesinden %7’ye yükselmesini bekliyoruz. Aylık enflasyon verisinde
rol oynayacak en önemli faktörler tütün, elektrik ve doğalgaz zamlarının
yanısıra olumsuz hava koşullarına bağlı olarak yükseliş kaydedecek
işlenmemiş gıda fiyatları olacak.
Piyasaların zaten enflasyonda Ekim ayında keskin bir yükselişe hazırlıklı
olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla Ekim enflasyon verisinin önemli bir piyasa
etkisine yolaçmasını beklemiyoruz. Aynı şekilde Merkez Bankası’nın son
dönemde benimsediği politika duruşunun zaten enflasyonda önümüzdeki
dönemde yaşanacak yükselişi yansıttığını ve dolayısıyla para politikası
duruşunun enflasyon verisinden etkilenmeyeceğini tahmin ediyoruz.
Bu hafta yayımlanacak diğer veriler ise Ekim PMI, İstanbul enflasyonu ve
geçici ihracat verileri olacak. Bu verilerin tamamı Salı günü açıklanacak.
Ayrıca yine Salı günü Merkez Bankası piyasa ekonomistleriyle bir toplantı
düzenleyecek.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait
görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile
risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan
görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download