OYUNCU GÖZÜNDEN Stj. Av. Hakan BİLGEHAN Adliye koridorlarından ABEM sıralarına uzanan staj macerasında, bir nebze de olsun gülmek için neden oluşturmak istedik. Bu sayede “Haybeden Didişiyoruz” sahnedeydi. Ankara Barosu Staj Kurulu Kültür Sanat Alt Kurulu faaliyetleri çerçevesinde ilk kez stajyer avukatlar olarak bir tiyatro oyunu sahnelemeye karar verdik. Başta çok gerçekçi gelmemişti aslında, fakat stajyer olmak; çalışmak, çalışmak ve çalışmak demek olduğundan kararla yola çıkarak inancımızı ortaya koyduk. Öncelikle seçilecek oyuna ve bu oyunu nasıl sahneye koyacağımızın kararlaştırılmasına ihtiyaç vardı. Naçizane olarak geçmişteki deneyimler sayesinde çok değerli iki yazarın çok önemli metinlerinden oluşan bir kolaj çalışmasını yapmaya karar verdik. Usta kalemler Yılmaz Erdoğan ve Uğur Yağcıoğlu’nun yazmış olduğu metinlerden kısımları “Haybeden Didişiyoruz”da birleştirmeye karar verdik… Buraya kadar her şey güzel ilerliyordu fakat tiyatrolaştırmak ve bunu stajyerler olarak ortaya koymak sanıldığı kadar kolay değildi. Mevcut kurul üyeleri bu işe fazlasıyla istekliydiler. Kimi daha önce sahne tozunu yutmuş fakat hukuk kitaplarına gömülerek sahneden epeyce uzak kalmıştı, 60 Hukuk Gündemi | 2013/2 kimi ise hep heves ederek istemiş ama bir türlü sahnede olamamıştı. Şimdi elimizde imkânlar varken herkes taşın altına elini soktu ve projeye hayat vermiş oldu. Diğer arkadaşlardan bir adım öne çıkarak bu projeyi sahneye koymak için gönüllü oldum ve bu doğrultuda çalışmalara başladık. Önce gerçek birer arkadaş ve dost olduktan sonra paylaşımların en güzeli olan sahneye ayak bastık. Okuduk, okuduk, okuduk… Belki sayısızca çalışma yaptık, yeri geldi gece yarıları ABEM’den çıkarak evlerimizin yolunu tutturduk. “Avukatlık soysal bir meslektir.” demişti çok değerli bir danışmanımız. Bizler, avukat adayı stajyerler olarak mesleğe hazırlık sürecinde bir nebze de olsun insanları eğlendirip güldürmeye karar vermiştik. Aslına bakarsanız bazı kişilerin “Ne gerek var, siz avukat olacaksınız, tiyatro filan boş iş!” dediklerine şahit oldum. Hiç aksatmadık stajımızı, hiç aksatmadık işlerimizi. Mesailerimiz biter, ABEM’e gelirdik çalışmalarımızı yapardık ama ne kadar geç çıkarsak çıkalım sabah hiç geç kalmazdık. Eleştirel olan birkaç ses daha da kamçılıyordu aslında beni. Uzun zaman ter akıtıp kazandığı davayı kazanan bir avukatın mutluluğu gibiydi oyun sonrası aldığımız alkış ve tebrikler…